25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 Birincikânun 1936 CUMHUKIYET SON HABERLER... Dış ticaretimiz bu yıl daha çok genişledi TELEFON Hâdiseler arasında TELGRAF ve TELSiZLE Nafile manevra 1 Y 1 SURÎYE TÜRKLERİ Millî hududlar dişında yetım kalan on binlerce Türkün bugünkü hayatı Beyrut ve Lâzkiye Türkleri üçer muhtelif kabile halinde yaşamaktadırlar NALINA MIH1NA Demir ve çelik sanayii arabükte kurulması kararlaştınlan demir ve çelik fabrikasının mukavelenamesi imzalandı. Demir sanayii, bütün sanayiin anası olduğuna göre, imza keyfiyetini memnuniyetle karşılamamak kabil değildir. Demir sanayii, bilhassa millî müdafaa bakımından son derece ehemmiyeti haizdir. Silâhların hemen hepsi demir ve çelikten yapılır. Tüfek, top, süngü, kılıc, makinelitüfek, bütün bunların mermileri, tank, tayyare, traktör, motör, gemi, torpil, mayn hep demir ve çelik sanayiinin korkunc yavrularıdır. Millî müdafaa bakımından istiklâline sahib olmak istiyen bir memleket için, ham maddesi, memlekette mevcud olsa da olmasa da, demir ve çelik sanayiini kurmaktan başka çare yoktur. Kaldı ki memleketimizde demir cevheri de yok değildir. Demir madenlerimizin bugüne kadar keşfedilenleri azsa, yann, yeni madenler bulunmıyacağı ne malum. Bulunmasa bile mevcud cevherimizi harb zamanları için saklar, sulhta ecnebi memleketlerinden ithal edilecek cevherle çalışırız. Demir ve çelik sanayiinin ileri olduğu her memlekette sanki bol bol demir madeni mi vardır? Harb sanayii fabrikaları, demir ve çelikle çalıştıklan için, bu çeşid fabrikalarımızı işletmek için bu maddelerin yan işlenmişine ihtiyacımız vardır. Umumi Harbde, hergün on beş yirmi taneden fazla gülle çıkaramıyan mahdud mermi fabrikalarımıza demir yetiştirmek için, sök * mediğimiz parmaklık, parçalamadığımız makine kalmamıştı. Sultan Hamid devrinde Paşabahçesinde ve Beykozda kurulmuş fakat, Avrupanm rekabeti karşısmda kapanmış olan birkaç fabrikanın sapsağlam makineleri de hep parçalanarak mermi imalinde kullanılmıştı. lstiklâl Harbinde toplamızın kamalarını yapmak için, Eskişehirdeki eski lokomotifleri ve demiryolu raylannı kullanmak mecburiyetinde kalmıştık. Demir ve çelik sanayiini kendi memleketimizde kurmasaydık, gittikçe artan siâhlanma yarışında, geri kalmak muhakkak ve mukadderdi. Çünkü, her sene, ecnebi memleketlerine vereceğimiz milonlar mütemadıyen artacak, bu artış döviz muvazenemiz için bir tehlike olacaktı. Bu endüstri memleketimizde ku,ulduktan sonra ise, şimdi dışandan geirttiğimiz harb malzemesinden mühim bir kısmını daha, tedricen memleketimizde yapmak imkânı hâsıl olacaktır. Mutlaka ve mutlaka kurmak mecburiyetinde bulunduğumuz motör sanayiinin anası da demir endüstrisi olduguna göre, Karabük fabrikası mukavelelerinin imza!anmış olması, memleketin millî müdafaası bakımından çok mühim bir adım ol' muştur. Yalnız makine ithalâtımız sanayileşme hareketinin neticesi olarak yıldan yıla artıyor Ankara 2 (Hususî) Haricî ticaretimiz, bu yılın ilk 9 ayında 13 i milyon lirayı buldu. Bu inkişaf «karşılıklı genişlik ve kolaylık» prensipinin bir semeresidir. Genel ithalât rejiminin ise, ticaret hayatımızdaki inkişafı daha ziyade artıracağı ve piyasada mahsus bır ferahlık temin edeceği muhakkaktır. Son istatistiklere göre ihracatı en çok artan maddeler pamuk, meyvalar, tütün, yün, kıl ve iplikleri ve derilerdir. Hububat, ağac, kereste mamulâtı, kömür ve nebatî yağlar ihracatı da mühim miktarda artmıstır. 1934 yıhnın 9 ayındaki pamuk ihracatımız ancak 926 bin lira kıymetindeydi. Bu miktar gecen yıl dört buçuk milyon lirayı buldu, bu senenin ilk 9 ayında ise 6 mılyon 782 bin liradır. Sene sonunda, pamuk ihracatmın gecen yıllarla kıyas kabul etmiyecek bir dereceye yükseleceği anlaşılıyor. Bu 9 ay içinde ithalâtı en çok azalan maddelerin başmda da pamuklu mensucat gelmektedir. 1934 te 9 buçuk, 1935 te de 10 buçuk milyon Türk lirasmdan fazla kıymette pamuklu mensucat ithal edilmişti. Bu miktar içinde bulunduğumuz yılda 8 milyon 242 bin küsur liraya düşmüştür. Bu sukutun yegâne sebebi, pamuklu mensucat sanayiimizin kuruluşu ve inkişafıdır. Kurulmakta olan pamuklu mensucat fabrikalannın işlemeğe açılması, şüphesiz ki bu sukutu daha hızlandıracaktır. ıthalâtımızın en yüksek kıymetli maddeleri, bu son 9 aylık istatiklerde de her nevi demir, çelik ve makineler olduğu görülüyor. Bu rakamlar önümüzdeki senelerde de yüksekliklerini muhafaza edeceklerdir. Bu vaziyet sanayileşme hareketinin bir neticesidir. îkinci sanayi plânı da, gerek demir ve celik, gerek makine ithalâtını icab ettirecektir. Komünizme karşı Bir ölüm çukuru mücadele bloku sıhhat kaynağı oldu Çekoslovakya iki tarafa Konyada Karasaz batakda karışmıyacakmış lığı tamamen kurutuldu Budapeşte 2 (A.A.) tyi malu mat almakta olan mehafil, Dahiliye Nazırı Medekozmonun bu ayın 9 unda Berline gideceğini ve orada beş gün doktor Frickin misafiri olacağmı beyan etmek • tedir. Oğrenildiğine göre diğer bir takım Macar ricali de yakmda Berline davet edileceklerdir. Siyasî mehafil, Almanyanın son za manlarda biraz gevşemiş olan Alman Macar münasebatını kuvvetlendirmek istemekte olduğu mütaleasındadır. M. de Kozma, Büyük Harbde fon Mackenzenin hüsarları arasında harbet mişti. Siyasî mehafil, Dahiliye Nazırının komünizme karşı mücadele hakkında Berlinde yapılacak müzakerelere iştirak i;in herkesten ziyade lâzım evsafı haiz Vulunduğunu ilâve eylemektedirler. Konya 2 (A.A.) Sıtma mücadele teşkilâtınca kurutulmasına devam edilmekte olan Karasaz bataklığını besliyen en son membalar da bugün, ana ve yan kanal ile bağlanmış yurddaşlara ölüm saçan bu geniş felâket kaynağı da ortadan kaldırılmıştır. Havalar müsaid ol madığı için yapılacak tören ilkbahara bırakılmıştır. Sıhhat Vekâleti başardığı bu çetin işile 8,690 hektarlık bir toprağı da millî servetimize ilâve etmiş bulunuyor. Vekâlet gönderdiği iki tank taraktörü ile bu topraklan işletmekte ve işlenmiş bir halde de göçmenlere dağıtmaktadır. Dünkü ölüm ve elem kaynağı olan bu yerler bugün Cumhuriyetin yapıcı elile Türk çocuklarına servet ve sıhhat kay nağı haline gelmistir. İbrahim Necmi Dilmen ameliyat oldu Ankara 2 (Telefonla) Dil Kurumu Kâtibi Umumisi İbrahim Necmi Dil men bugün midesinden ameliyat ol mustur. i Çel oslovakya ikisine de karışmıyor Pıag 2 (A.A.) Adliye Nazın M. Derer, Adverul adındaki Rumen gaze tesinin muhabirine beyanatta bulunarak Çekoslovakyanın komünizme karşı fikir sahasında mücadele ile iktifa etmekte olduğunu, Çekoslovakyanın faşizm tehli kesini bilmediği gibi komünizm tehlike sinden de ^aberi olmadığını söylemiştir. B. M. Meclisinde Dün tuz kanunu |A layıhası goruşuldu •] •• •• • I* •I * Askerliğe intisab edecekler için kanun Ankara 2 (Telefonla) B. M. Mec lisine gelen bir kanun lâyihasma göre yüksek mekteblerden mezun olup ta askerliğe intisab edecekler evvelâ 7 nci sınıftaki memuriyetlere, yüksek tah silli diğer devlet memurlarından askeriye geçmek istiyenler muvaffakiyet lerine ve hizmet müddetlerine göre daha yüksek sınıflara ahnabileceklerdir. İmtihanla dışarıdan alınacak yüksek tahsilli makinist ve san'atkârlar da bu ahkâma tâbi olacaklardır. Yüksek tahsilli olsun olmasın askerî memuriyete alınacak bütün yedek subayların 1076 sayılı kanunun 3 üncü maddesi muci bince mektebde ve filî hizmet mukabili kıta'da geçirecekleri müddetler sayıl mamak üzere ordudaki diğer hizmetleri de hesab edilerek san'atları, ve san atlarındaki muvaffakiyetleri nisbetin de derece alacaklardır. Tahsilini muvaffakiyetle bitiren as kerî mühendislerin memuriyetleri 5 inci sınıftan. askerî fen memurlarınm 6 ncı sınıftan ve tahsilini ikmal edemiyenlerin 8 inci sınıftan başlıyacaktır. Ankara 2 (Telefonla) Bugünkü Mecliste General Şükrü Nailinin ölümüne dair tezkere okundu ve bir dakika sükut edilerek hatırasına karşı saygı gösterildi. Bundan sonra tuz kanun lâyihasının birinci müzakeresi yapıldı. Fiatlar üzerınde bazı münakaşalar olduysa da madde olduğu şekilde kabul edildi. Lâyihanın birinci maddesine nazaran Türkiyede her ne şekilde olursa olsun tuz ve tuzlu su ihracı, istihsal ve imali ve zaruret halinde memlekete ithali devletin inhisanndadır. İşbu tuzlar tuzlalar da ve İnhisar ambarlarında kanun maddelerinde yazılı fiatlarla müşterilere verilir. Lâyihanın dördüncü maddesi tuzla • larda tuzun kilosunun 3 kuruş olduğunu tesbit etmektedir. Dr. Şaht Sofyadan Berline geçti Sofya 2 (Telefonla) Alman Iktısad Nazırı Doktor Şaht, bugün saat onda buraya gelmiş ve yarım saat kadar tevakkuftan sonra yoluna devam etmiştir. Alman Nazırını tayyare istasyonunda Bulgar Maliye Nazırı, Bulgar devlet Bankası direktörü ve sair birçok kimseler karşılamıştır. Doktor Şaht gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: « Yakınşarkta yaptığım seyahatten çok memnunum. Orada eski dostlanmla görüştüm. Almanya ile bu devletler ve Bulgaristan arasında ekonomik münase betler gittikçe inkisaf etmektedir.» JV^illiyetçi olmak faşist olmak değildir. Milliyetçiliğin birçok nevileri ve nüansları vardır. Türk rejimi milliyetçidir, fakat faşist olamaz. Bunu her ortamekteb talebesi biHr. Fakat Avrupadaki ideoloji kavgalarında, komünistler bir manevra olarak her milliyetçiye faşist damgası yapıştırmak isterler. Biz cumhuriyette Türk milliyetçiYazan: M. Turhan Tan liğinin müdafaasını yaparken ayni isnada uğradığımızı farkediyoruz. Türk Antakya halkı son günlerde ce içtimaî hayatın zaruretlerini paylaşmış Yazılarımızı günü gününe takib hennemî bir hayat geçiriyor. Orada söz lardır. Erkekler toprak işlerile meşgul edenler pek iyi bilirler ki biz gerek sağ, gerek sol ideolojilerin daima a şimdi jandarma dipciğinindir ve her Türk olurlar, tarlalan sürüp ekerler, ekinleri leyhinde kalmışızdır ve faşizm, ko evinin kapısı menfalara açılıyor gibidir. biçip harman ederler, hayvanlara bakarlar. Elle ip büküp eğirmek; eğer, takke, münizm gibi akidelerin birbirinden Günün battığını evinde görenlerin çoğu yeni günün doğumunu sürgüne giderken kalpak ve çarık yapmak ta erkeklere düfarksız kıymette olduğunu yazmıseyretmek durumunda. Hükumet kuvve şen işlerdendir. Boş vakitlerinde bu erşızdır. Koleksiyonlarımız açıktır. tini ellerinde tutanlar, kanunları dolaba kekler, ip oyunlarile, şarkı ırlamakla eğBilhassa Ispanya meselesinde oralenirler. Bol tütün ve çay içerler. daki sınıf boğuşmasının Türkiye koymuşlar, vicdanlarını susturmuşlar ve Kadınlar el değirmenlerinde buğday matbuatına sokulamıyacağını tekrar Türkün sesini boğmak için kamçıya, silâha, zincire sarılmışlardır. Gazetelere öğütürler, pamuk ve yün bükerler, keçe ladık: Madridcisi de, Burgosçusu da içinde olduğu halde, î&panyadaki gelen her telgraf, dövülenlerin, sövülenle ve seccade dokurlar, su taşırlar, işsizliksokak boğuşmasının mukaddes İstik rin iniltisile dolu. Buna rağmen Türk ten adeta tiksinirler, kendilerine mutlaka lâl Harbimize asla benzetilemiyece Antakya, başını göke kaldırarak aya ba bir iş bulmak isterler. Gebe veya emzikli de olsalar çalışmaktan geri kalmazlar. ğini, Madridin Ankara olmadığını kıyor, mutlaka elde edeceği istiklâlini Birbirlerini ziyarete giderken, toplanıp selâmlıyor. söyledik. konuşurken elleri boş durmaz, birşeyi Bu durumda Suriyedeki öbür TürkBu iğrenc teşbihi yapanlar ve irili leri hatırlamamak mümkün mü?.. Baş eğirir. Onlann biricik şikâyetleri elle çevufakh taraftarları fikirlerinde ısrar rilen taş değirmenler yüzündendir. Onu edemediler; mahud manevraya mü tanbaşa Türk olan Antakyada ve îskenderunda bu kadar mezalim yapılırken tadsız ve biraz da ağır bulduklarını söyracaat ederek şöyle birşey gevelemek Suriye sınırlan içinde yetim bir hayat lerler. istediler: «Siz faşistsiniz!» Suriye Türkleri arasında kadınm yeri Güleriz, çünkü biz faşist değiliz, geçiren on binlerce Türk acaba ne yapıyor?.. Ne yazık ki bunu anlamak bi büyüktür. Onlar hürriyetlerine tamamile çünkü biz Ankarayı Burgosa benzetmedik, bilâkis dünyanm yüzünü kı zım içın hıç olmazsa şimdi kabıl değıl. sahibdir, diledikleri yere serbestçe giderler, gelirler. Erkeklerden daima saygı zartan tspanya felâketinin Istiklâl Fakat onları yadetmek olsun elimizden görürler. Kadın olsun, erkek olsun SuriHarbimizle münasebeti olmadığını gelir ya. Işte ben bu vazifeyi yapıyorum. İlkin şunu söyliyeyim ki matbuat âle yeli bir Türk, küfür bilmez, sayıp söv söyledik. mekten hoşlanmaz ve herkese yardım etOnlarsa Madridi Ankara ile bir mile yakından ilgili dostlarım arasında meği insanlık borcu tanır. Bununla beratuttular ve tamamile dişında kalma Suriyeyi özüne kadar bilen bir şair var: ber Suriye Türkleri, gazve yapmaktan mız lâzım gelen İspanya davasını bir Mehmed Behçet Yazar. O, yirmi beş yıl geri kalmazlar. Gazve onlar için bir çöl Türk meselesi gibi ileri sürmeğe evvel Beyrutun mükemmel bir tarihini yazmış ve bu münasebetle Suriye Türk âdeti değil, eski Türk akıncılığından kalkalktılar. ma millî bir itiyaddır. Gazvelerini mazur Ispanya boğuşması lstiklâl dava leri hakkında pek derin incelemeler yapgöstermek için «Türke şehir içi zindan mıza benzetilemez. Bunu söylemek mıştı. Dün kendisini gördüm, bu mevzu gelin> meselini ileri sürerler. Ata, kısrafaşist olmak değildir. Fakat durup üzerine uzun uzun görüştüm. Ötedenbe ğa, yaya, oka, kılıca meftundurlar. dururken Türkiyede bir lspanyol me ri bildiklerimle ondan duyduklarımı Konukseverlik onlann mümeyyiz vaselesi çıkarmak, Madridi Ankara ile mezcederek şu musahabeyi yazıyorum: Suriye Türkleri iki büyük kısma ay sıflarından biridir. Çadırdan çadıra zibir tutmak ve halis Türk milliyetçiyaret eksik olmaz. Misafire ikram için rılmaktadır: lerini faşistlikle damgalamağa çalış1 Bayır, Bucak, Hazne, Ordu bilhassa kadınlar yanşa girişirler ve yemak nedir? Bunu söylemeğe kendimekleri ellerile getirip konuklannı memleri mecburken, ortaya bir Madrid Türkmenleri. 2 Hama, Huzur, Hısnıl'ekrad, nun etmeğe, çalışırlar. Kadınlar, kendiAnkara meselesi çıkaran bizmişiz gilerine bir erkeğin selâm vermesinden veya bi taarruza yeltenmeleri, sükun için Akâr, Havran Türkmenleri. Birinci mıntakadakiler Erzurum ve konuşmasından sıkılmazlar. Lâkin iffet de geçiştirmeğe çalıştıklan bu fahiş meselesinde titizdirler, küçük bir lâübahatayı örtbas etmek ihtiyacından Erzincan halkına benzer. Ikinciler ise liliğe tahammül etmezler. başka birşey değildir. Nafile manev bizim Afşarların tipindedir. Her iki Dostum Mehmed Behçet Yazar, kenmıntaka Türkleri, Suriyenin Osmanlılar ra. di gözile gördüğü ve âdetlerini tetkik ettarafından zaptı sırasmda Horasandan PEYAMİ SAFA oraya geldiklerini söylerler ve ilk geliş tiği Beyrut Türklerini şöyle tasnif edilerinde «90» bin çadır halkı olduklarını, yor: 1 Akâr Türkleri. Bunlar kazanın sayılarının altı yüz bini bulduğunu hişarkı şimalî cihetlerinde ve sarp dağlar kâye ederler. Mısırda hükumet sürüp Suriyeyi de ellerinde tutan Kılavunların, üzerinde oturmakta olup Küvaşre, îd Baybarslann, Melek Eşreflerin, Kayt mon, Cedide, Duse köylerini işgal et bayların o koca ülkeyi Türksüz bırak mektedirler. 2 Hısnıl'ekrad Türkleri. Kazanın malanna imkân olmadığından Suriye Türklerinin Osmanlılardan daha önce o garb tarafında ve Zare, Hakkiye, H a ralara yerleştiklerine şüphe yoktur. Ken sırciyye köylerinde oturmaktadırlar. 3 Huzur Türkleri. Nahiyenin Sofya 2 (Telefonla) Polis müdü dilerinin başka türlü düşünmeleri yakm muhtelif mıntakalanna yayılmışlardır. rünün bir kararile bugün Bulgar polisin tarihi daha toplu kavramış ve Türkiye Başlıca köyleri Besatin, Beytiarslan, deki ırktaşlarile kanbirliği zevkini fasılade büyük değişiklikler yapılmıştır. Metras ve Aynidubiştir. Siyasî kısım müdürü idarî kısım müdi sız tatmış olmalarından ileri gelse geLâzkiye Türkleri, üç kısımdır: riyetine tayin edildi ve idarî kısım müdi rektir. 1 Hazneliler. Bürcüislâm ve Salib Suriye Türkleri uzunca boylu, sağlam rıle bu kısmın âmırlerinden bırçokları ve mıntakalarmı işgal etmiş bulunuyorlar. siyasî kısmm iki müdür muavini ve mü gövdeli insanlardır. Bugüne kadar bütün 2 Bayırlılar. Kebre, Şeren, Çu fettişlerinden birçokları bu sabah azle Suriyenin en cesur halkı olmak şöhretini kurçak, Kolcuk, Keyir, Karacağız, Akdildiler. Bu anî azillerin sebebini soran muhafaza etmişlerdir. Erkekleri uzunca çabayır, Erenlik, Kapakliye, Kızıl gibi gazetecilere polis müdürü, polisin son bir gömlek üzerine gene uzunca bir cüb köylerde oturmaktadırlar. Bayır nahiyezamanlarda intişar eden gizli beyanna be giyerler, bellerine sıkı bir kuşak sarar sinde ekseriyet Türklerdedir ve onların melerin sahiblerini meydana çıkarma ar. Deve veya at derisinden yapılma yirmi köyüne karşı Arabların bu mıntadığını ve vazifesini iyi yapmadığmı söy çizme, yahud çarık kullanırlar. Başla kada beş köyleri vardır. lemiştir. Diğer taraftan son zamanlarda nnda nakıs mahrut şeklinde kuzu derisin3 Bucaklılar. Basita nahiyesinin birçok polis dairelerinde meydana çıka den kalpak vardır. merkezi olan Keşişte ve Bedrisiyye, Kadmlarda yüz örtme âdeti yoktur. rılan suiistimaller de bu azillere sebeb Fakat başlannda bir örtü bulundururlar, Fakihasan, îsabeyli, Torunca, Bozoğolduğunu ilâve etmiştir. ziynet eşyasmı pek severler. Türkmen lan, Zeytincik, Saray, Zağrin, ElmaliAzledilen bu âmirlerin hepsi de ka diye anılagelen Suriye Türkleri henüz ye, Meran köylerinde otumıyorlar. Bu patılan partilere mensubdurlar. Zaten çadırlarını terketmemişlerdir. Kullandık nahiyede de ekseriyet Türklerindir. azillerin asıl sebebi de budur. Bunlann lan çadırlar kolayca sökülecek bir biAkâr Türkleri Şam havalisinden gelyerlerine vilâyetlerden partilere mensub çimde yapılmış olup yuvarlaktır, üstü diklerini, Huzur Türkleri ise Adanadan olmıyan şahıslar tayin edilmişlerdir. Bu keçe örtülüdür. Çadırlann yanında dai geldiklerini söylemektedirler. Fakat hepazillerden sonra Köse İvanof hükumeti ma bir koyun veya bir keçi bağlı bulunur. si, Horasandan göçettiklerini ve yer denin Bulgaristanda yeni bir devlet partisi Bütün bu Türkler, cesaretleri kadar ka ğiştire değiştire şimdiki köylerde karar kurmağa tevessül edeceği söylen rakteristik bir meziyet olarak kanaatle kıldıklarını söylemekte müttefiktirler. Suriye gazeteleri bu hakikatlere bil mektedir. Zaten hükumetin naşiri efkân temeyyüz etmişlerdir. Bir parça ekmekolan gazete de bu hususta bugün bir ma le biraz tirit, günlük gıdalarını teşkil eder. mem ne buyururlar?.. M. TURHAN TAN kale neşretmiştir. Suriye Türklerinde kadm ve erkek, Bulgar polisinde suiistimaller Birçok âmir ve müfettişler azledildiler Yanlış bir haber (Baştarafı 1 inci sahifede) sında bulunan eski bir siyaset adamı bir müddettenberi kendi ifadesine göre, hükumeti devirmeğe matuf bir hareket ih dasına çalışmakta idi. Başbakan, birkaç zamandanberi, bu .hrikâttan haberdar edilmiş ve fakat bu eski siyaset adamının söylediklerinin asla doğru olmadığını müşahede ve tesbit ettiği ve bu tahrikâtın batıl olduğunun lcendiliğinden sabit olacağmdan emin bulunduğu için, yalnız takib ile iktifa e diyordu. Ayni zamanda bu eski siyaset ada • mının temasta olduğunu iddia ettiği ve bugün vazife başmda bulunan Generaler ve yüksek rütbeli zabitlerden Başbakana müracaat ederek kendi isimleri et rafında yapılan bu hareketten dolayı nefret ve infiallerini bildirmişler ve kendi askerî şeref ve haysiyetlerine yapılan bu iftiraya karşı icab eden tedbirlerin ittihazını alâkadar makamdan rica etmişerdir. Bu vakialar üzerine, Başbakan işin ciddî olmamasına rağmen, yanlış bir intıba ve hayalî şayialar hudusuna mahal kalmamak üzere, müdahale ve alâkadar makamlara icab eden emirleri vermiştir. Gazeteler, bu eski siyaset adamı tara • fından tasarlanan hareketin ciddiyetsizüğini kaydederek diyor ki: . «Bu hareketi düşünen adam teşebbüsün vazife başında bulunan yüksek za bitlerin ve yüksek şahsiyetlerin müzahe • retine mazhar olduğu şayiasını ortaya atmamıs olsaydı, salâhiyettar makam bu komik işe nihayet verilmesi için müdahale etmiyecekti. Halbuki bu şayialar komik mahiyeti aşmıştır. Zira Krala ve^ Millî hükumete sadık olan ordu bu suretle kendisine iftira edilmesine müsa" maha etmiyecektir.» Lehistan da parasını düşürüyor mu? Varşova 1 (A.A.) Bugün toplanan Diyet Meclisi Başbakanın iç siyasa vaziyeti hakkındaki izahatını dinlemiş tir. Başbakan, memlekette emniyet ve sükün tesis edilerek endişelerin zail olduğunu bildirmiş, ziraat mahsulleri fiatlan nın arttığını ve Cumhur Başkanile Mareşal Ryidz Smiglyi arasındaki iş birliğinin müsaid bir hava yarattığını söyle miştir. Bundan sonra söz alan Finans Bakanı zlotynin kıymetten düşürülmesi gerek diğini kaydetmiş ve devletin para siyasetinde hiç bir değişiklik yapılmıyacağını söylemiştir. İ Romanya Hariciye Vekili şubatta Ankaraya gelecek ükreş 2 (A.A.) Bükreş radyosu, M. Antoneskonun Berlin seyahati hak kındaki şayialann asılsız olduğunu bildiriyor: M. Antenesko, kânunuevvelde Paris ve Londaraya ve şubatta da Ankara ve Atinaya gidecektir. B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle