Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 1 Birincikânun 1936 nişanlı!.. İki erkek, geniş adımlarla yürüyorlardı. Birisi uzun boylu, şişmanca vücudlü, «an saçlıydı. Cam gibi parlak, mavi gözle • rinde kurnaz bir gülüşlc, arkadaşmı din lıyordu. Öteki erkek te uzun boylu, fakat kuru denecek kadar zayıftı. Siyah, saçları kir den birbirine yapışmış, yanaklarına kadar inen f avurileri vardı. Gözlerinin bıçk;n bakışlarına, yumuşak manalar veıehilmek için kendini zorlıyarak anlatıyordu: Elbiseleri de ütülettik. Üç aydanberi ütü yüzü görmemişti. Oteldeki hizmetçi kadını kafese koyduk... Kafes dedikse de bildiğin gibi değil, sabah okşadık sevdik, elbiseleri ütüledi. Eski amma, ütüyü yi yince adama döndüler. Erkeklerden sarışm evli, esmeri bekâr dı. O da evlenmek, bir yere kapılanmak istiyordu. Elinden eksik etmediği sigaradan bir nefes çekti. Yalancı, soğuk bir kahkahayla gülerek sarışmın omzuna vurdu: Allah senden razı olsun birader. §u, kızı bana buldun!... Kız da bir içim su birader... Bir içim su... Köşeyi dönmüşlerdi. Esmer erkek, a r kadaşını dürttü: Kızın evine geliyoruz. Yüzüne iyi manalar ver... Ben bugün gelmiyeceğim. Kan yemeğe bekler. Bonşans... Haydi uğurlar olsun... Esmer erkek, gene yalancı kahkahasile güldü. Apartımana girdi. * * * Zil çahyordu. Genc kız, bir solukta koştu, kapıyı açtı. Üç gündenbcri görmediği nişanlısı karşısmda duruyordu. Gözlerinde sıcak, samimî bir gülüş tutuştu. Ellerini ona uzattı: îçim titriyordu, seni öyle göreceğim gelmişti ki... Ben de seni özledim amma, sonna, öyle işler çıktı ki, bu seyahatlerden ben de usandım bıktım... Dudaklan bu sözleri söylerken, içinden «rakıya, kumara daldık., nişanlıyı unut tuk» diye düşünüyordu. îçeri girmişlerdi. Genc kız, candan bakışlar dolu gözlerile, nişanlısını sevi yordu: Bana izahat verme sevgilim. Sana bütün kalbimle inanıyorum... Idealim, senin gibi doğru, dürüst, samimî bir erkekle evlenmekti. Aradığını bulmak, ne büyük bir saadet bilsen... Esmer erkek, gene düşünüyordu: «Ben de aradığımı buldum. Geceliği elli kuruşluk otelleri^ karanlık dar odalarında, kir li pis yanatkîannda yatmaktan usanmış tım. Şimdi rahat bir yatağım var...» Genc kız gülümsiyerek nişanlısına baktı: Ne düşünüyorsun sevgilim?... Genc adam irkildi: Seni düşünüyordum!... Bu, beyaz elbise sana çok yakışmış... , Genc kızın, çıplak ayaklanndaki be yaz sandallardan görünen kırmızı boyalı tırnaklanna bakıyordu: Senin ne güzel ayakların varmış! Her zaman böyle sandalla dolaş... Genc kızın temiz yüreği, samimî yüzü, candan bakışlan hulya doluydu. Karşı sında oturan, saçlan kirden yapışmış, brr yantinden parlıyan başa, kirli frenkgömleğinin yakasındaki ip gibi incelmiş kıravata, gülümsiyerek bakıyordu. Bol, tatlı yalanlar, uydurma istikbal, vc sevgi vaidlerile genc kızın sade, samimî yüreğini çalmıştı. Böyle olmasaydı, karşısındaki nişanlınm yüzüne bile baka mazdı... Kalbinde yeni duyduğu bir ç a r pmtı, hayatı güzel, ümid dolu olarak göV teriyordu. Esmer erkek, duvardaki saate bakmıştı. Genc kız, yerinden fırladı. Büfenin kapaklannı açarak, tabaklan çıkardı, sof ra kurmağa başladı: Sana istediğim gibi yemek çıkara • mıyorum diye, öyle üzülüyorum ki... Esmer erkek, bütün yırtıklığına rağmen, gördüğü samimiyet karşısmda utanarak kızardı. Başının içindeki maksadlan, fikir leri, düşündükçe büsbütün kızanyordu. Yıllardanberi, temiz, muntazam bir sofrada yemek yememişti. Genc kızın kur duğu sofraya baktıkça seviniyor. Aşağı dan gelen yemek kokularile midesi ka zınıyor, ağzı sulanıyor, gözleri karan yordu. Yalancı bir gülüşle sınttı: Neden boyle düşünüyorsun sevgilim? Senin yanında olduktan sonra ben her şeye katlanırım... * * * Esmer erkek, kadehini doldurarak bir yudumda yuvarladı. Arkadaşınm omzuna bir yumruk vurdu: Nişanlıya bu gece biraz olsun uğramalıyım. Günlerdenberi aramadım. Önümüz kış, gönlünü hoş etmek lâzım. Yoksa ayazda kalınz. Hiç olmazsa yatacak yerimiz bulunsun... Sarışm erkek, arkadaşınm yeniden doldurduğu kadehi işaret etti: Madem gideceksin, çok içme. Kız rakıdan, mikrobdan korkar gibi tiksiniyor, çekiniyor... Sarhoş gitmen doğru değil... Esmer erkek, kadehini yuvarlamıştı. Elinin tersile dudaklarını sildi: Merak etme birader, kız bana fena tutkun... Ne yapsak razı olacak... Sen bilirsin amma, gözünü korkutmasan daha iyi edersin... Ben, genc kızı, pek eskisi gibi görmüyorum. Halinde bir değişiklik, bir tuhaflık var... Esmer erkek, gırtlağını yırta yırta güldü: Enayi misin be! Beni kendin gibi kılıbık sanma!... Bana turulan kadından bir tanesi bile, benden vaz geçmemiştir... Allah versin, gözümüz yok!... •*• 3jC 5{C Bibliyoğrafya Genc Rus Kızı Arian Kanaat Kitabevi İstanbul 1936 Fiatı 50 Bu ölü kış gecelerinin evde geçenlerini canlandırmak için en güzel çare roman okumaktır. Bugün size Fethi Varal ve Feridun Osmanın güzel kale mile lisanımıza çevrilen ve başından sonuna kadar büyük bir zevkle okunan bir romandan «Genc Rus Kızı Arian> dan bahis ve kitabı hararetle tavsiye edeceğim. Kitabın isminin ilk kısmı olan «Genc Rus Kızı> sözü beni düşündürdü. Çünkü onu okur okumaz başlangıcı pek uzak olmıyan senelerde sokaklarımızı süsliyen genc Rus kızları hayalimde canlandı. O genc Rus kızları, şehrimizin güzelliğile meşhur kadınlarmı da biraz yıldırmıştı. O derecede ki bir çok ta nınmış imzalan taşıyan bir istida ile Vilâyete müracaat edilerek Rus kız larının İstanbuldan teb'idi bile istenil mişti. Slâv hüsün ve cazibesinin şark hü sün ve cazibesini yenmesine ihtimal var mıydı? Kadınlığımızm telâşı her halde biraz nefislerine emniyetsizlik ten, biraz da Rus modasınm yerleşmesi korkusundan ileri geliyordu. Unutuluyordu ki onlara gösterilen şefkatin başlangıcında felâketzede ol maları vardı. Onlar bize derin bir tesir yapamadılar. Yalnız bir müddet bizleri oyaladılar, eğlendirdiler. Bize bir tesir yapsalardı izleri daha derin olurdu. Velhasıl onların tesirini gösteren bir edebiyat vücud bulurdu. Fransız edebiyatı eskidenberi Rus hikâye ve roman tercümelerile doludur. Fransız muharrirleri ise başlıca şahıs ları Rus olan bir çok kıymetli eserler yazmışlardır. İşte bu da onlardan biridir. Bu değerli romanda Slâv ruhu tahlil edilmiş ve bu girift ruh bütün ivi caclarile, bütün çıplaklıklarile gösterilmiştir. Eserin mevzuunu anlatmaktan ne çıkar. Onu okumak istiyecekler çok olacaktır. Onların merakını kırmıyalım. Bilhassa bir romanın zevkine ancak okumakla varılabilir. Kitabın fransızcası tıpkı «Beyaz Taş Üzerinde> adlı eser için olduğu gibi kalın ve göz doyuracak bir şekildedir. Halbuki türkçesi ince ve cılız görünü yor. Tâbilerimiz karilere kitab okut mak istiyorlarsa bu hususlara da itina göstermelidirler. Elli kuruşa satılan bu kitab biraz daha dolgun görünürse her halde daha cazib bir şekil arzeder ve geçici alıcıla'r dan daha çok kari bulur. Üskiidar Hâle sineması HÜCUM FİLOSU TAKSİMDE V A RY ET E M AKSİM Tiyatrosunda H A L K OPERETİ Bu akşam 21 de Zozo Dalmas ve yeni gelen tenor Tomakosun iştirakile P İ P İ ÇA Son haftası ŞARK (Eski Ekler) sinemasında RADVO Bu aksamki program J İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 hava, dis 13,05 plâkla hafıf muzık 13,25 muhtelif plâk neşriyatı 12,00 Üniversiteden naklen inkılâb dersleri, Mahmud Esad Bozkurt tarafından 18,30 plâkla dans mu» sıkisi 19,30 konferans: Dr. Salim Ahmed tarafından 20,00 Vedia Rıza ve arkadaşları tarafmdan Turk musikisi ve halk şarkılan 20,30 Türk musiki heyeti . 21,00 Şehir Tiyatrosu artistlerinden Bedia, Vası fi Rıza ve Hazım tarafından orkestra refa* katile operet sahneleri 21,30 orkestra 22.00 olâkla sololar 22,30 Ajans ve Borsa haberleri . 23,00 son. VİYANA: 18 Noel hazırliklan yayını, konuşmalar 19,30 fransızca ders, konuşma 20,05 saat, haberler, hava, gelecek haftanm progra » mı, haberler, ulusal yayın 20,35 '/onuşma21,05 orkestra konseri 22,10 şarkılar ve opera havaları 22,50 haftanm makale, haberler, hava 23,25 eğlenceli konser 24,35 haberler. BERLİN: 17.35 musiki 18,35 san'at haberleri 19,05 eğlenceli konser 20,05 spor konuş ması . 20.20 ev musikisi 20,50 günün akLsleri 21.05 haberler 21,15 musiki 23,05 hava. haberler, spor 23,35 eğlenceli kon • • ser. BUDAPEŞTE: 18,05 konferans 18,35 salon orkestra sı 19,35 konferans 20,05 şan konseri 20,40 muhtelif edebî eserlerden parçalar 21,45 Çingene orkestrası 22,40 haberler, hava . 23,05 Org konseri 23,45 konferans24 05 cazband takımı 1,10 haberler. BUKREŞ: 18,05 kıraat 18,20 eğlenceli konser19,05 hava. saat, haberler, konferans 20,30 şan konseri 20.55 keman konseri 21,15 konferans 21,35 senfonik konser 23,35 haberler ve saire 22,40 konserin devamı . 23.25 orkestra musikisi 23,50 fransızca ve almanca haberler 24 son haberler. LONDRA: 17,25 vasatî İngiltere istasyonu 21,05 saat, haberler, hava, iktısadî haberler21.35 kabare numaraları 22,05 röporta] . 22,55 orkestra konseri • PARIS [P.T.TJ: 20,05 oda orkestrası ve şan 20,35 havadis 20,40 orkestra ve şanm devamı 21,35 havadis, hava 22,05 konuşmalar 22,35 konser 24,35 haberler, hava. ROMA: 20.05 gramofon, haberler, turizm propagandası . 20,25 yabancı dillerde haberler 21,15 saat. hava, haberler 21,40 konferans21 50 opera yayını, istirahat esnasında konuşmalar, en sonra dans musikisi, lstira hat esnasında haberler . 24,35 dans musikisi. Bu hafta Fiatlarda zam yapılmaks'zın Istanbulda ilk c'efa olatak VAHŞİLEŞEN İNSANLAR DONALD COOK ve PEGGY SHANNON tarafından şayam hayret ve emsalsiz film Ayrıca: Son defa o'arak Uyanmıştı. Üzerinde birer kurşun var mış gibi, gözkapakları açılmıyordu. Ya tağın içinde kıpırdadı, döndü. Homurdanır gibi söylendi: Bizim nişanlı olacak kız, üstümüze yorgan örtmeği esirgemiş! Ayaz kesmi şiz be... Bütün vücudü, kemiklerine kadar dorr muştu. Ağzı zehir gibiydi, dimağını şaklattı. Yorgandan kollannı çıkararak, yumruk yaptığı ellerile gözlerini uğuşturdu. Gözkapaklan yumuşamıştı. Kirpikleri aralandı. Odanm içini görünce şaşırdı. Elli kuruş mukabilinde yatılan otellerin, ka ranlık, pis odalanndan birindeydi. Bir dirseğinin üzerine dayanarak doğruldu: Vay canma be!... Burada işimiz ne? Düşünmeğe başladı. Söyleniyordu: Dün akşam haftalığı cebe yerleştir miş, kapağı Mulenruje atmıştık... Arkadaşla içtik. Sonra... Ulan, vay canına be... Sonrası dumanlı... Alnını kaşıdı. Bulmuş gibi parmağını şaklattı: Ulan, nişanlıya gitmiştik. E sonra... Orda kızla atıştık galiba?... Sarhoşum diye, kız, söylendiydi.. Peki amma, bu otelde işim ne? Öyle ya, işim ne? Nasıl gelmişim?... O sırada odanm kapısı açıldı. Sarışm erkek içeri girmişti. Yatağa yaklaştı, ke narına ilişerek, oturdu. Esmer erkek dü şünceliydi: Merhaba!... Merhaba, mubarek olsun! Ne mubareği? Gene otellere düştün!... Esmer erkek, yağlı kafasını kaşıdı: Sahi be, ben buraya neden gel dim?.. Sanşın erkek güldü, ve anlattı: Dün gece, sen nişanlına gittin, ben de eve döndüm, karım, haydi dedi, gelinimize misafir gidelim. Yola çıktık. Onların evine gelince, kapının önünde duraladık. İçeriden, senin sesin gelıyordu: «Biz buyuz işte, içeriz» diye bağırıyor dun, sonra kayınbabanın sesi duyuldu: «Haydi bakahm arş, git, cehennem ol. İstediğin yerde iç! Bir daha evime ayak basma! Ayaklarını kırarım.» diyordu. O sırada kapı açıldı. Sallanarak dışan çıktın. Yürüyemiyordun, sokağa seriliver din. Karımla beraber seni yerden kaldırdık, bizi tammıyordun, eve götürmek istedik, cebde para var, otele giderim, diye tutturmuştun. Buraya getirdik, bırakbk. Sabah ne haldesin diye merak ettim, geldim... Esmer erkek, başmı elleri arasına almıştı: Vay canma be, desene gene yersiz yurdsuz kaldık!.. Cumartesi matineden itibaren M A R 1 Ç A Fiatlar: 60 40, hususî 100 Yerlerinizi telefonla ayırtınız T E L E F O N: 42633 I Simon Simon ve Jean PiERRE AUMONY tarahndan bir şaheser. KADINLAR GöLü Duhuliye 20 kuruş. 25 ARANYOSSY RAJKO ÇOCUK ÇiNGENE ORKESTRASINI görmek ve dinlemek için bütün telefonlar Tepebaşı Dillerde dolaşan havadis GARDEN'in 42690 numarasını bularak bir masa arıyoı ar, siz de acelee ediniz. Aynı programda : Meksikalı sinema yıldızı LU PERKiNS ••^^••i^^^MHİ^H Fiatlara zam yoktur ••••^^HHHH^^^^B ünümüzdeki perşembe agşamı ALEX VOLKOFF tarafından vücude getirilen ve Dehakâr artist HANS V. SCHLETTÛN ENGELS ve sevimli Yıldızı W E R A SUMER SİNEMASI Açık teşekkür Gureba hastanesinde tedavide iken ölen babamız Rauf Tektaşın tedavisine şefkat ve ihtimamkâr bir surette uğraşan doktor ürolog Bay Ali Eşref, kıy metli asistanı doktor Sedad ve güzide hekimlerimizden Bay Ekrem Şerifle cenazesinde bulunan ve gerekse yaza rak acılarımıza iştirak eden dostlan mıza şükranlarımızın kabulünü dileriz. Oğulları Dr. Rıdvan Tektaş Salih Tektaş STENKA RAZIN önümüzdeki perşembe akşamından itibaren tarafından harikulâde bir surette yaratılan Aşkına esir olmuş bir Prenses .. Vo gada batan enkaz... Pek mükemmel baletler.. Rims i Korakow Tchaikovski musikisi Meşhur JAROFF'un DON KAZAKLARl heyeti muifann yesi... zengin ve muhteşem filmini büyük GALA olarak gösterecektir. Bu gece nöbetçl olan eczaneler şunlardır: istanbul cihetindekiler: Aksarayda (Etem Pertev), Alemdarda (Abdülkadir), Bakırköyde (İstepan), Be yazıdda (Belkis), Emınonünde (Beşir Ke mal Cevad), Fenerde (EmUyadi), Kara gümrükte (Suadl, Kücükpazarda (Hasan. Hulusi), Samatyada <Erofilos), Şehremi ninde (A. Hamdi), Şehzadebaşında (Ha lil). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Hüseyin Hüsnü), Hasköyde (Barbut), Kasımpaşada (Vasıf), Merkez nahiyede (Della Suda), Şişlide (Nargileci yan), Taksimde (Limonciyan). Üskiidar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Merkez), Heybelide (Yu . suf), Kadftöy, Pazaryolunda (Rifat Muhtar). Modada (Alâeddin), Üskiidar, Ahmediyede (Ahmedive) NOBETCI ECZANELER S A R A Y sinemasında Manyatizör ve İllüzyonist Ginger Rogers ve Fred Astair'in Vefat Merhum Ferik Yanyalı Mustafa Pa şanm refikası ve Erzurum meb'usu General Pertev Demirhanla Mahımıd Celâleddin ve İzzet Demirhanm vali desi Bayan Şerife Nafıa cumartesi akşamı vefat etmiş ve dün Edirnekapıda CAHİD UCUK Şehidliğe defnedilmiştir. Merhumeye rahmet diler, saym General Pertevle Nişanlanma kardeşlerine ve kederli ailesine beyanı Hazinei Hassa Umumî Müdürlüğün den mütekaid Bay Said Temizin hafi tazivet ederiz. desi Bayan Nuriye ile Kocaeli Sıtma Mücadele heyeti reisi doktor Bay Ab durrahman Besen nişanlanmışlardır. Şehrimizin tanınmış doktorlarmdan Tarafevne saadetler temenni olunur. Dr. İSAK DE TARANTO T O P şayam hayret muvatiakıyet kazanan en son Hlimleri siz de (*aDs edecek ve şarkıtariDi sö'ylıyeceksiniz H A T' ı Prf. Zati SUNGUR Her akşam "ehzadebaşıryja F E R A H tiyatrosunda temsillerine yeni Dropramla devam edivor BiiTüN İSTANBUL HALKI VE TAŞRA SiNEMA MüDüRLERiNıN DİKKAT NAZARINA: ölüm Teşekkür Kardeşim Bereket Erkanm ölümü dolayısile taziyette bulunan, cenaze törenine iştirak eden dostlara ve bu hususta yüksek alâkasını esirgemiyen sevgili İş Bankasile «Cumhuriyet> gazetesine en samimî ve kalbî teşekkür lerimi takdim ederim. Ailesi namına Uyuşturucu Maddeler İnhisarı Müdürü Hamza O. Erkan dünkü pazartesi günü aniyen vefat ettiği haber ahnmıştır. Cenaze mera simi bugün saat 13,5 ta Beyoğlunda Büyükhendekteki Keneset İsrael sinagonunda icra edileceğinden son teşyi vazifesinde bulunmak istiyen akraba ve dostlannın teşrifleri ve işbu ilânm davetiye makammda telâkki olunması rica olunur. EÇHUL ASKER LORELHARDİ: KAN KARDEŞLERİ Ş İ P E K sinemasının açıldıgı gündenberi bütün REKORLARI KIRDI B iki fl ŞEKER BAYRAMINDA iZıvîiRdE ELHAMRA sinemasında gösterilecektir. u im Teşekkür Zevcem Varvarayı ölüm tehlikesile kıvrandıran apandisit hastahğından pek mahirane yaptığı ameliyat neticesinde kurtaran başoperatör, müderris Bay Ali Esad ve doktor Bay Sani Yavere ve hastanede kaldığı müddetçe yakalandığı Zatürrie hastalığını teda vi eden dahiliye doktoru Bay Hafi ve dahiliye mütehassısı doktor Bay Hamdi ve bilhassa büyük bir şefkatle kendisini gözeten operatör asistanı Bay Necatiye sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Niko Haci Sava Yakmda TURK sinemasında ŞARLO:ASRî ZAMANLAR Gülmemek için bahis tutaşanlara kaybettiren ve en mukavemetli kimseleri bile ciddıyetten uzaklaştıran keder devası bir harikalar filmi. Şarlonun en son filmi MiLLî ve A Z A K sinemalarında başlıyacak MACDONALD NELSON EDDY Yarın matinelerden itibaren Sinemanın en parlak iki yıldızı, en tatlı iki sesi ve "Maryetta,. nm unutulmaz kahramanları JEANETTE Senenin en nefis En güzel En büyük ve meşhur operetinde tekrar buluştular. Muvasalat Çocuk hastalıkları mütehassısı dok tor Jak Karako, Avrupa tetkik seya hatinden avdetle Tepebasında Dandria pasajmdaki ikametgâhında istişarelerine başlamıştır. R O S E M A R I E MELEK ve SAKARYA önümüzdeki perşembe akşamı ilk temsiller için biletler şimdiden satılmaktadır.