15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 Iklncikântın 1936 CüMHURtYET M Ü S A B A K A M I Z Tarihte Türkler için Biz bize Damla Biz harbsonu çocuklarıyız. Ve cemiyetçilık asrında yaşıyoruz. Sonu «ism» le biten ve biribirine zıd oldukları söylenen rejimlerin kabuklannı soyup özlerini ortaya çıkardığımızda hep ayni şeyle karşılaşıyoruz. Bu şey bir devdir, bir denizdir; her halde çok büyük birşeydir. İşte ona cemiyet diyor ve tapmıyoruz. Biz, ferd olarak bu cemiyet devinin, yahud cemiyet denizinin içinde ufak birer damladan başka birşey değiliz. Ruhumuzun bütün gayretile inanıyo ruz . înanmamak korkusiîe inanryoruz. Hangi nesıl, ferdin azlığını bizimki kadar anlıyabıldi? Denizin büyüklüğü yanında bir damlalık varlığımız bir hiç! O büyüklük uğrunda silinmeyi, eri• • j \ öğrendik, biliyoruz. Asnmızm tatsızlığında bu anlayışın büyük bir rolü var. Sevindiğimiz zamanlar içimiz, ufuklan kucaklıyacak kadar genişliyemiyor; ıs ırabı manasız ve gülünç buluyoruz. Söylenen büyülc sözler 8 Güneş Dil teorisine göre IBUOUN DEBU. topomonik tahlil Her akşamın derdi Dil üzerinde çalışmalar Türk en eski medeniyet ve Türk dili anadildir 2 UT, UTA Diri kelimesini Dirik (geçmek, mesafe katetmek). Sümerliler Güneşe Ut, utu [4] diU kelimesini Ug (kuvvetli olmak, yorlardı. Zamanında tufan olan Nuhyalvacın adı Utanapişti (m) [5] yani gün, ışık, yakmak, görmek, millet, halk). Du kelimesini Dug (yapmak, bina Güneşin kendisi idi. Bunun at, ad [6] etmek, demek, söylemek). it olarak kullandıklan da vardır. Bu çecAsil bir Türk kadım nasıl Te kelimesini Teğ (elbise giyesi). şıdli morfolojik şekıllerin ayn ayn mânagtyinir, bunu öğrenmek istersi Su kelimesini Sud (sulama). ları olmakla beraber gene hepsi toptan Su kelimesini Suğ (ilâhî sükun, ma niz, değil mi? işte yazıyorum: Güneşi kasdederlerdi. Muhtelif Türk Onun arkasında dolama deni lehçelerinde bu kelıme ayni mânalan bed azizler azizi). Lu ( H ) kelimesini Lug (bulandır vermektedır. len bir gömlek vardır, düğme Uot = [Pekarski, 3051 türkçe ot mak). leri nohud iriliğinde elmastan biçiminde düzelttiği gibi şu sözleri de ilâöt. yapılmışhr. Dolama, daha kü Çovaşça Vut = ateş, sıcaklık, alev, ve ediyor: (Sümer kökünün vokali va çük çapta elmaslarla süslü iki iğne riyasyondan süratle müteessir olur. Bu (anuot, aluot, kutuot), ateş Allahı]. ile kemere tutturulmuştur. Ten , Üdtük (Pekarski 3163. iyi, pâk, kuv nun içindir ki (sulama) mânasına gelen üzerindeki iç gömleği baklava (sud) kelimesini (si, se), elbise anlamına vetli, inandırıcı). biçiminde iki elmas düğmeyle Bunun içindir ki bizde türlü anlam gelen (teğ) kelimesini (te) ve söylemek ilikli. Kemer, gayet genif ve başlan olan bu Ut kelimesine Güneş Dil mânasına gelen (deg, dug) kelimesini tanbaşa elmas. Gerdan, dize kateorisi, hem ek hem kök olarak ayn ayn (de) olarak buluyoruz.) [10]. dar inen üç dizi incile sarılı. DiHer şeyi ayn ayn, küçük birer damla mânalandırırken kelimenin hususiyetine Böyle olunca, Sümerce Güneş demek zilerden birinin ucunda Hind tahalinde görmeğe alıştık. ehemmiyet vermiştir. olan (Utu) ile gene Sümerce Nuh Yalvuğu yumurtası kadar büyiik bir Ut, kök olarak sahib, asıl, esas, Gü vacm adı olan (Uta) kelimelerinin so Kâinat, bütün damlalan içinde toplızümrüd asılı. neş ve Allahtır. Ek olarak ta «umumi nuna birer (ğ) yapıştırmak lâzım gele yan tek bir damla! Onun ölçüsüzlüğü belki de bundandır. yetle yapıcılık, yaptıncılık, yapılmış ol cektir. Nitekim Güneş Dil teorimize gö«Asil Türk kadımmn küpe Ledy Montegü N. makhk [7] anlamlarını verir ki bu suret re her iki kelimenin etimolojik şekilleri leri, takddığı yere yakışacak tadını bol bol emdi, Nedimi tanıdı, Nevle de kudretin ifadesi demektir. şunlardır: değerdedir. Yüzükler de öyle şehirli lbrahim Pasayı tanıdı, Uçüncü Bu anlamlara göre (Ut) kelimesinin (D (2) (3) dir, güzel ve pek güzel olan Ahmedi tanıdı ve Sadabad köşklerinin etimolojik şekli şu olur: Uta = uğ f ut f ağ parmakların zarafetini kendi ı esrarlı zevkini uzun uzun tattı. (D (2) Utu = uğ f" u t + u ğ fiklarile aydmlattp dururlar. BeMadam Montegü, gördüğünü yazan Ut (d) = Uğ f ut (d) Her iki kelimenin unsurlannda, bellinim gördüğüm Türk kadınların ve hâdiselerden aldığı hazzı zarif cümle(1) Uğ = Güneşin kendisi ve vasıf başlı bir kıymet ifa etmiyen vokal değidaki süslerin yarısı ktymetinde lerin koynunda yaşatan kudretli bir kalandır. şiminden başka bir fark olmadığı görülü(2) f Ut = Bu vasıflan kendinde yor. Manalanna gelince, onlar da biri süs taşıyabilen Avrupalı bir kra dındı. îstanbuldan da îngilteredeki dostlarına boyuna mektub yolluyordu, hergütecelli ettiren süje veya objeyi gösterir. birinin aynidir; çünkü: liçe yoktur. Beyruttan bildirilivor: Suriyelilerin Tür nün heyecanlarını o vasıta ile yurddaşlaZamanla, kök ekle kaynaşarak, yal(1) Uğ = köktür. Güneşin sıcaklığını kiyede, Türklerin Suriyede bulunan em«Fakat dostum, Türk kadınlanna sirayet ettiriyordu. En çok mektubnız Ut kalmıştır. gösterir. Tintn en büyük süsü, Türk oluş laştığı dost, âsıkları içinde birinci numa âkleri hakkındaki son konuşmalar şu şeBu kompoze Ut [8] kökünün bu şek(2 + ) Ut = ektir. Bu sıcakhğm bir kilde karara bağlanmıştır: larıdır. Bana öyle geliyor ki bun rayı alan şair Pope ile bir kontesti. le nasıl girdiğini daha amelî bir şekilde süje veya obje tarafından veya üzerinde 1 Yüce komiserlik, tüklere aid emlar, süslenmek için elmas veya Ledi Montegü, îstanbulun Lâle dev âkin kendilerine iadesini emretmiştir. öğrenebilmek için biraz yukanda geçen yapıldığını ifade eder. zümrüd takınmtyorlar. Belki o rindeki yüksek tabaka hayatını pek canlı ve ayni kelimeler olduğu öğrenilen (A(3 + ) Ağ, uğ = işte o süje veya taşları üzerlerinde taşımakla surette Ingilizlere tanıttırmıştır. Boğaz Fakat bunun için iki şart koşulmuştur. dad) ile (Ağdad) daki (ağ) köküne Bırincisi, bir Türkün emlâkine tasarruf objedir. Şu halde her iki kelime de sıcakdikkat etmek kâfidir. süslemiş, kıymetlendirmiş olu kıyıları, Belgrad köyü ve ormanı, sarayetmesi için bu emlâkin taou dairesinde lık yapan bir objeyi yani Güneşi gösterBu (Ut) kökü ile fazla uğraşacağımız yorlar. Çünkü her Türk kadmt lar, sultanlar, paşalar onun mektubların müseccel olması lâzımdır. Ikincisi, veramek için kullanılmış kelimelerdir. için, onun Sümercedeki (Utu) ve (Uta) canlt bir inci ve paha biçilmez da olduklan gibi görünür. >et evrakının Türkiye Cumhuriyet kanunBugünkü türkçemizde de (ad, ot, ut) biçimlerini de gözden geçirelim. Güneş bir pırlantadır. Her kadın, para Bu zeki ve duygulu kadın, Lâle devri anna göre tescil edilmesi icab eder. sıcaklık ifade eden kelimelerdir. Dil teorimize göre türkçede hiçbir keli sahibi olabilir ve birçok elmas kapanmadan yurduna döndü, çiçek aşısı //«an Resid TANKUT 2 İki hükumet, bu emlâkin karşı me vokal ile bıtmez [ 9 ] . Sümercede de edinebilir. Lâkin elmasa revnak hakkında ilk bilgiyi de îngiltereye o gö ıklı olarak sahiblerine teslimine kadar, öyledir. [4] E. Huber. das Trank Opter S. 63. veren Türk kadıntnı, tabiat an türdü. Lord ve Ledi Montegünün Istan bütün rüsumu emiriye ve belediyeyi af15] L. woolley. Vor 600 Yahren S. 78. Okunmuş Sümer yazılannın çoğu Sarbuldan dönüşlerine kadar çiçeğin aşı ile fetmeği kararlaştırmışlardır. cak Türkiyede yarattr.9 [6] Autran, Sümerin Indo europeen S gon ve Amurabi devirlerine aiddir. O 3 İki hükumet, bu ittifak mucibin zamanda ise yabancı lehçelerin kanşması 79. Ledy Afontegîltedavisi Avrupaca bilinmiyordu. Halbuki Türkler, bu isi pratik bir şekilde yapıp ce bütün emlâkin sahiblerine iadesi hu ve tesir yapması yüzünden kelimeler ve [7] EU. mor. ve fonetlk bakımuıdan duruyorlardı. Madam Montegü, aşi işini susunda teminat vermişlerdir. Bundan sözler orijinalitelerini kaybetmiş bulunu Türk Düi S. 35. bir fıkir olarak Londraya taşıdı ve bu fi başka her iki hükumet hududlardaki baş yordu. Sümerce ile Hint Avrupa dille18] Etl. mor. ve fonetik bafammdan Ledi Montegü, on sekizinci asır Türkir, sonunda bir serom oldu. lıca karakollan birbirine telefonla bağ rinin ölçüştürmesini yapmış olan Autran Turk . Dlll S. 18. kiyesini garbe tanıtan yüksek sezişli, yük[9] Etl. mor. ve fonetlk bakunından Madam Montegü, kırkından sonra lamağa karar vermişlerdir. Bu telefonlar, bunu sezmiş olduğu için, meselâ: sek görüşlü ve derin duygulu bir İngiliz Türk Dlll S. 28. Dara kelimesini Darak (Keçi ayaklı kadınıdır. (1689) da doğdu, eşsiz güzel hırçın bir hayat geçirdi, hatta pek sevdiği hududlarda çıkacak emniyete müteallik [10] Autran Sümerlen et İndo . Euroşair popla ve kendi kocasile bozuştu. hâdiselerle eşkiya ve kaçakçı takibatın tann). üğile ve ondan daha kapıcı olan keskin S. 53. da kullanılacaktır. P a kelimesini Pag (Kanal). zekâsile genc yaşmda mağrur ve meşhur vatanmda oturamıyacak kadar titizlendi, Ledy Montegünün fikirleri T Türk kadınlarınm en büyük süsü Türk oluşlarıdır Emlâk meselesi Türkiye ile Suriyenin son kararları Ledy Montegü kimdir? ramvayın arka sahanlığı.. Yoî cularm aralannda kalan boşlı lan da paltolar, elde tutuU çanta, kesekâğıdı ve gazete desteleri eşya doldurduğu cihetle, sahanlık, ust elile ambalâj edilmiş bir emtia sandığıı andırıyor: Altı üstüne gelse, oradan raya ablsa, vinçten kurtulup mavna barına düşse, dağılmak, kırılmak tehlıkc si yok. İstif o kadar sıkı! Bu elvermiyormuş gibi, baıamakta il arabanın arkasındaki hortuma asılı bir tane hanımevlâdı, kendilerini defet meee bakan kondoktöre tükürmek i dikçe dahmelerini yolculann ötesine risine savuruyorlar. Hasıh tam bir Istanbul tramvayı.. Anaforcusu, yankesicisi, curcunası, küfürü, ağız dalaşı, herşeyi tamam! Kondoktör de bıçkın mı, bıçkm! Bir yandan müşteriye bilet, bir yandan da lâf yetiştiriyor. Nazannda asıl olan beraeti zimmet değil; her yolcunun hilekâr olduğu.. Biletini daha Eminönünde iken almış, kerliferli, efendiden bir adama: Senin gibisini çok gördük!. Uzat bakayım biletini, dünden olmasın! . Tarzında bir de iltifat edip, adamcağızı yerlere geçirdi. Zınklıya zınklıya gidiyoruz. Vatman, ihtiyarî, mecburî, hiç bir kayid dinlemeden, durak yerlerini atlıyor. Bu saatte boş tramvay bulup ta bineceklerine inanan ve bu durak yerlerinde o imanla bek liyen enayilere, askıda giden veledler: Voyvo! Diye bağırıyorlar. Daire durağmda inecekken, arabanın durmaması yüzün den ta Tepebaşına kadar fuzuli yolculuk etmek mecburiyetinde kalan bir Yahudi madam Ispanyol şivesile fransızca söyleniyor.. Tepebaşında durduk... Pardon müsü!. Destur, yol verin, çıkalım! Paketler, nasırlar eziliyor, palto düğmeleri çatır çatır kopuyor, kollar parmakhğa takılıyor, arkada sıraya dizilmiş otomobillerin kornaları sinirli sinirli ötüyor, bayan önden inmiş, bay arkadan.. Saklambac oyununda gibi biribirlerine sesleniyorlar. Içeride bir külhanbeyi alay ediyor.. Hulâsa bir hengâme ki, demeyin gitsin! Bu, böyle her akşam tekerrür eden bir azabdır. Buna karşı beşerin kudreti çare bulamamış, bu halin ıslahı Allaha kalmıştır. «Çelebi! Böyle olur bizde tramvay dediğin!.» Ereumend Ekrem TALU EKONOMİ gönüllerde yer aldı, Addıson gibi âlimleri, Pope gibi şairleri, Congreve gibi piyes iistadlarını teshir etti, Londranın hem gülü, hem bülbülü oldu! Bu gül, ıtnnı içinde saklıyor, bu bülbül, en samimî teranelerini kendi seçeceği adam için muhafaza ediyordu. Bu bahtiyarlığa Lord Wortley Montegü erdi, Londra güzelini kendine nikâHlamakla mes'ud ve... meşhur oldu. Kral Besinci Jorj, bu bahtiyar adamı elçi yapıp tstanbula gönderdi (1717). O sırada Osmanlı payitahtı Lâle devrinin ilk günlerini yaşıyordu. Madam Montegü, işte o şiir ve musiki dolu devrin bir çok safhalannı yakından gördü, Çırağan eğlencelerine kanştı, helva sohbetlerinin ttalyaya gitti, uzun yıllar Venedıkte yaMÜZELERDE şadı, yurduna döndüğü vakit ihtiyardı, bitkindi, çünkü yetmişini aşmış bulunu Yazma kitablar yordu. Bu harab mabed, o acıkh vaziyeIstanbul kütübhanelerinin temizletil tinde daha uzun müddet ayakta kala mazdı ve kalması bir facia olurdu. Tabi mesi için teşekkül eden heyet dün saat 4 te Ayasofya kütübhanesinde ilk topat, o kadar zalım olmadı ve yıkılan güzellantısını yaparak bazı kütübhanelerde lik mabedıni (1762) de toprak altına bulun?n yazma kitablann vaziyetini tesgöcürdü. bit etmiştir. Madam Montegünün Şark Mektub ÎNHÎSARLARDA lan, kendi ölümünden sonra dostlan tarafından sıralanıp bastırılmıştır. Madam Afyon înhisan müdürü Ankade Sevigne, Fransız edebiyatında neyse raya gitti Ledi Montegü de îngıliz edebiyatın Uyuşturucu maddeler inhisan umum da odur. Zeki ve duygulu kadınm bırakmüdürü Ali Sami dün akşam Ankaraya tığı eser, İngiliz klâsıkleri arasında sarsılgitmiştir. Ali Sami Ankarada Ekonomi maz bir yer işgal etmektedir. Bakanlığile temaslarda bulunarak ida reye aid bazı işleri görüşerek ve Italyaya karşı tatbik edilmekte olan zecrî tedbirler için de yeni direktifler alacakbr. Ayın parçalanması hikâyesi Ticaret Odası idare heyeti reisliği Ticaret Odası idare heyeti reisliğine Denizyollan idaresi umum müdürü Sadertin seçilmiştir. Yeni idare heyeti kambiyo müsaadesi istiyen tüccarlann dileklerini tesbit ve tahkık etmektedir. Deri ihracatımız arttı Son günlerde deri ihracabmız külli yetli miktarda artmışhr. Bilhassa Al manya çok mal çekmeğe başlamışür. Bugünlerde ihracatın daha fazla arta cağı ümid edilmektedir. Şimdiden pek az stok kalmıştır. Anadoludan İstanbula gelen mallar da hemen durmadan ihrac edilmekte ve yahud deri fabrikalan tara fmdan satm alınmaktadır. Tiftik piyasası yükseldi ingiliz fen adamlanndan Sir James Jean Londrada verdiği son konferans lardan birinde 50.000,000,000 senesinde yavaş yavaş küremize yaklaşmakta olan aym nihayet tehlikeli mmtakaya gireceğini ve parça parça olarak dünyayı bombardıman edeceğini söyljniştir. Ay dan kopan bu parçalar, hava boşluğun Son günlerde tiftik piyasası çok ha raretlenmiştir. En büyük müşteri Almanyadır. Fransaya da ihracat yapılabilmesi da o derece sürat pcyda edeceklerdir ki bu süratten ateş alacaklar ve bu koca için çalışılmaktadır. Birkaç gün içinde man ateş parçalan dünyamızm etrafını 821 balye tiftik ihrac olunmuştur. Bazı Danimarka grupları burabir halka halinde saracaklardır. Konferanstan bahseden Nevyork Tayda iş yapmak istiyorlar mis gazetesi, ressamma bu hâdiseyi canDanimarka elçiliği işgüderi Fitzmaker landırmak üzere yukanda gördüğünüz yakında mezunen memleketine gidecek resmi yaptırmışbr. tir. Garib bir mezbaha Kemikleri de duvarda yakiyormuş! Şarkî Erdünde yeni teşkilât mı? Kudüsten verilen haberlere göre lngîlizlerin, Şarkî Erdün hükumeti idare şeklinde önemli bir değişiklik yapacaklan söylenmektedir. Bunun için Londrada bulunan Hasan Halid Paşa ile Şamda oturan Rıza Rükâbi Paşanın Ammana davet olunacakları rivayet ediliyor. Bu iki zatın da Erdün hükumeti başvekilli ğinde bulunduğuna göre böyle ayni zamanda Ammana çagınlmalan dikkate değer bir hâdisedir. İngilizlerin yapacağı bu devrim, Filistinde tesisi düşünülen teşriî meclis meselesile beraber Yahudi lerin Şarkî Erdüne yerleştirilmesi gayesile alâkadardır. Amerikalılar 100,000 tonluk gemiler yaptıracaklar Sağda kaçakçt lrfan kemikleri duvardaki fırınında yakarken, solda kaçak etlerle beraber Dün Şehremininde garib bir mezbaha ve bir et kaçakçısı bulunmuştur. Şehremininde Mollagürani mahalle sinde eski bir konak bakiyesi vardır. Bu konağın bulunduğu yeri lrfan isminde biri mezbaha haline getirmiş ve burada kestiği hayvanlan şehir kasablanna ve civar halkına ucuzca satmağa başlamış. lrfan kestiği hayvanların kemiklerini ortadan kaldırmak için de bir çare düşünmüş ve konağın alt katında bir fırın yapmıştır. îngiltere ile Mısır arasmda yapılacak konuşmalar Londra 7 (A.A.) Burada resmen bildirildiğine göre, bu husustaki muhte lıf haberlere rağmen, îngilterenin Kahi redeki fevkalâde komiseri hükumetten yeni talimat almamıştır. Maamafih hü Hayvanlan kestikten sonra kemiklerin kumet, fevkalâde komiserle daimî irtibat çıkanp bu fınnda yakarmış! halindedir. Londrada muhtelif muhake Bu konak bakiyesinde geceleri garib melerin ilgasının düşünüldüğü hakkındabir ateş yanması polisin şüphesini çekmiş ki haber de tamamen yanlıştır. Şimdıki ve anî bir baskın yapılarak mezbaha mey halde M. Lampsona verilen talimat hakdana çıkanlmıştır. lrfan mevkuftur. kında hiçbir tafsilât verilemez. Öğrendiğimize göre son zamanlarda birçok Danimarkah gruplar Türkiyede iş yapmak arzusunda bulunmuşlardır. Bunlar arasmda dünyanın birçok mem leketlerinde şubeleri bulunan büyük bir Danimarka grupu da vardır. Bu grup İstanbulun çöplerini toplamak işini deruhde etmek istemiştir. Danimarka işgü deri bütün bu gruplarla görüşecek ve kendilerine memleketimiz hakkında icab e den izahatı verecektir. Memleketimizden Danimarkaya geçe: yıl da mühim miktarda şarab gönderil miştir. Bu yıl Danimarkaya Türk kö mürü de gönderilmesi düşünülmektedir. Yaptırdacak gemiler bu şekilde olacak Amerikanın United States Lines va kadan Avrupaya adam başma elli dolar İlk tecrübeler iyi netice verdiği takdirde, pur kumpanyası 100,000 tonluk trans gibi çok ucuz bir navlun alacaklardır. bundan sonra Danimarkaya kömür d gönderilecektir. atlantıkler inşasını düşünmektedir. (Bu Bunlar harb zamanında asker taşımağa ^ I • I » tahsis olunacak ve tayyarelerin inmesine gün dünyanın en büyük gemisi 77 bin müsaid bir hale ifrağ olunmak için ba Suriye hududunda telefon tonluk Normandidir.) Kumpanya di calann aşağı indirilmesi gibi cüz'î bir toBeyrut Suriye ile memleketimiz sınır| rektörü W . Chapman bunların üst kıs beddül kâfi gelecektir. Beheri 50 milyon lannda vukuat ve kaçakçıhğm önünü almının tayyarelerin inmesine müsaid ola dolara çıkacağı tahmin olunan bu vapur mak için iki tarafın smır karakollan ararak yapılacağmı haber vermiştir. Bunlar lardan şimdılik iki tane inşa olunacağı sınd> hususî telefon hatlan kurulması ka10,000 yolcu taşıyacaklar, ve Ameri zannedilmektedir. rarlaşmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle