Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ookyuzu Ben merrinun memnun gülmekten kendimi alamıyarak: Sen üzülme. Bana da bağınyor ne yapalım! Hadi sen odanda rahatına bak, diyorum; ne çare onun da sırtını okşuyorum. **• Son kavganın başlaması gibi bitmesine de gene Raşid çocuk sebeb oldu. Bir gece eve gülle düş müş gibi korkunc bir paldırtı ile uykudan uyanarak sofaya fırla dım. Raşid çocuk sabaha karşı damdan inmek istemiş. O gece fazla içtiğinden mi, yoksa karanlıkta bas,tığı yeri göremediği için mi tavanarası merdiveninin ü$t basamağından aşağı sofanın ortasına kadar yuvarlanmış. Odamdan çıktığım zaman südkardeşim yolun üçte ikisini kolaylamıştı. lri vücudile yuvarlanırken tırabzanlara sarılmağa çahşıyor, ya kolu eline geçiremiyor, ya tuttuğu halde tekrar bırakmağa mecbur oluyor; kâh yan yatarak, kâh sırtüstü taklak kılar gibi bacaklannı başının üstünden aşırarak inmekte devam ediyor ve boşa giden her tutunma teşebbüsünden •onra tekrar yola çıkarken «ulan, ulan, ulan, ulan» diye bağırıyor du. Sofada pehlivan güreşi oluyormuş gibi evi fasılah gümbürtülerle sarsan bu garib yuvarlanma bütün uyuyanlan odalanndan dışarı uğratmıştı. Bunlann arasında Sevim de vardı: Hasta uzun beyaz gömleğile yatağmdan kalkarak kapıya kadar birkaç adım atmış, fakat daha ilerisine gücü yetmediği için yeni yürüyen bir çocuk gibi iki elile oradaki koltuğun kenarlarına sarılmıştı. lri vücudile karaya vurmuş bir balina gibi sofanın ortasında ya tan Raşid çocuğun üstünden atlayıp geçiyorum, Sevimi kucaklıyorum. Çocuğu bir daha ayakta görmek ümidi o kadar içimden çıkmıştı ki gözlerime, onu kollarımda tuttu ğuma inanamıyor, rüyada kucaklanmış bir hayalet gibi eriyip gitmesinden korkuyorum. O dakikada omuzbaşımda biri daha beliri yor: Gülşen kalfa. Kalfa yavaş yavas, iğiliyor, Sevimi kucağma alıp kaldıracak gibi kollarını kalçalarınm etrafına dolayor fakat kuvveti yetmediği için o vaziyette, dizüstü kahyor, içinden söylüyor denecek kadar ha fif bir sesle dualar okuyor ve ağlıyor. Artık tılsım bozulmuş, Gülşen nasıl Asude ile beraber hepimize birden danlmışsa şimdi de hepi mizle ve bacı ile barışmıştır. Düçmenin dehşetine göre Raşid çocuğun birkaç yerinden kırıhp i { Şehir ve Memleket Afyon anlaşması Iranlılarla görüşmeler diin t?krar başladı Türk Yugoslav ham afyon satış anlaşmasına îranın da istiraki için tran murahhaslarile lehrimizde cereyan eden müzakerat diin tekrar başlamıştır. Dün öğleden evvel ve sonra Iran heyetile müştereken Uyuşturucu Maddeler İnhisannda toplantılaır yapılmıştır. Toplantılard*a Türk Yugoslav heyetine Uyuşturucu Maddeler tnhisan Müdürii Ali Sami başkanlık etmiştir. tran heyetile aramızdaki müzakerat bundan bir müddet evvel inkitaa uğramıştı. Bunun üzerine bu husustaki noktai nazarımıs te»bit edilecek îran heyetine bildirilmi? ti. tran heyeti bu hıuustaki tahrirî noktai nazarımızı tran hükumetine götürecek ve sonra icab ederse tekrar memleketimize gelerek müza • kerelece başlanacaktır. Fakat Irandan yenî gelen talimat, müzakereIerin tekrar başlamasıcıı intaç et • miftir. Bu defaki müzakerelerden iyi bir netice alınacağı ve farkın üç kuvvetli afyon yetistirici memelketinîn birleseceği muhakkak göriil mektedir. Cumhariyet 28 Mart 1935 Siyasîicmal Yük navlunları Berlin gÖrüşmcleri Imanyanm mukadderatını elinde bulunduran M. HitTarifede ehemmivetli lerle Ingiliz Nazırlan Sir tenzilât yapı!dı Con Saymon ve M. Eden Berlincie iki gün müddetle uzunuzadıya göDenizyoIIan tarife komisyonu dün rüştüler. Bu görüşmeler Almanya de Derıiz Müsteşan Sadullah Güneyin Hariciye Na2irı Baron von Neu ba^kanhğında toplanmış ve yük tarath, silâhlan bırakma işlerine merife'erini tamamen tesbit etmiştir. mur fevkalâde murahhas General Yeni yük navlunlanna göre, geçen Ribbentrop ve Berlindeki İngiliz sene 600 125 kuruş arasındaki mınbüyük elçisinin iştiraklerile adeta taka ücret'eri 300 1 0 0 kuruşa indibir konferans şeklini aldı. rilmistir. Bühassa Marmara havzası Gelen haberlerden anlıyoruz ki iskeleleri arasınrtaki nakliyat ücret • M. Hitler herşeyden evvel yeni lerinde ehemmiyetli tenzilât y?pü Almanyanın dış politikasının esas mıştır. hatlarmı, bunların amillerini ve saAkdenizdeki son iske!eleri teşkil eiklerini tafsilâtile izah ettikten sonden yedinci mıntaka kaldınhnış ve ra Londradaki İngiliz Fransız anbu saha dahilindeki nakliyat yüksek laşması üzerine Almanyaya yapıtarifeden kurtarılarak altmcı mınt'ka lan tekliflere karşı düşüncelerini tarifesine dahil edi'mek suretile ehenv : söylemiş, İngilterenin asıl siyasem "etli tensilât icra olunmuştur. tini anlamak için Sir Con SaymoYeni tarifede yükler cins itibarile na birçok sualler sormuştur. İngibeşe aynlmıştır. Bütün mahsullerin ücretleri mıntaka derecelerine göre 300 liz Hariciye Nazırı da hükumetinin takib ettiği siyasetin asıl ga100 kuruş arasında tesbit edilmiştir. Ihracat e^ysı, eskisi gibi yüzde elli ten yesi Almanya ile araları iyi olmıyan devletlerin arasını bulmak ve zilâta tâbidtr. uzlaştırmak olduğunu anlattıktan Tarife komisyonu dünkü tonlanh sonra bu işte muvaffak olabilmesın^a yolcu ücretlerinin tesbitine başsi için yeni Almanyanın neler yap Urruştır. Yolcu ücretleri de bugün biması icab eylediği hakkındaki mütirüecektir. Komisyon, demiryoIU • talealarını söylemiştir. rmda olduğu gibi aylık gidip gelme biletler ihdasını düşünmektedir. Almanya hükumeti ordu ve donanmasının mevcudu üzerinde KÜLTÜR tSLERt müzakereye hazır bulunduğunu an latmıştır. Kendisine tam müsavat Geçen sene imtihan hakkı verilmesi ve Cemiyeti Akveremiyenler vamı Versay sulh muahedesinin Yeni orta tedrisat yoklama ta • bekçisi mevkiine koyan misaktaki limatnamesi mucibince geçen sene hususî maddelerin kaldmlması, mezuniyet imtihanlarında muvaf Fransanm son müracaatile ileri fak olamıyan okurlarm bu sene essürdüğü ithamların bertaraf edilki talimatnacne hükümlerine göre mesi şartile bu müesseseye dön imtihan edilmelerini istedikleri takmeğe muarız olmadığını anlatmışdirde bir beyanname ile merbut butır. lunduklan okul idarelerine müra • caat etmeleri lâzım gelmektedir. Yani Almanya Londra anlaşmasında Almanyanın silâhlanması ve Bu müracaatler 31 marta kadar yapılacaktıc Bu tarihten sonra yamüsavi hak sahibi olabilmesi için pılacak müracaatler kabul edilmikonulan şartlardan silâhları bırakyecek, bunlann imtihanlan yeni ma konferansına ve Cemiyeti Aktalimatnameye göre yapılacaktır. vama avdeti esas itibarile kabul etmiş oluyor. Almanya, tngiltere a25 müdUr degişecek daları dahil olduğu halde garbî Av . Yenİ Maarif Müdürlükleri tali rupanın emniyetini kuvvetlendire . matnamesine göre orta tahsil mü • cek ve Lokarno misakını genişle esseseleri bulunan vilâyetlerdeki tecek olan karşılıkh hava emniyeMaarif MüdiHeri yüksek mekteb. ti misakı teküiine daha evvel yaler mezunlarından olacaktır. Ya pılan tetkiklerde yirmi beş vilâyetnaşmıştı. te Kültür Müdürleri değiştîrilecekLondra anlaşmasının dîğer şarttir. Dîğer virâyetlerde müdürlerin Iarı olan Tuna ve şark misaklarına değiştirilmesine lüzutn gccülme gelince Almanya bunlara şiddetle miştir. itiraz etmiş ve bu misakları kabul Hususî oklillar etmekle dahilî ve haricî emniyeti Hususî okullarm ticaret müesseiçin doğacak tehlikeleri saymıştır. seleri addedilerek kazanc vergisi M. Hitler Sovyet Rusya ile hiçbir verip vermiyecekleri hakkında bir şekilde bağlanamıyacağını kat'î sumüddettenberi tetkikat yapılmak • rette anlatmıştır. ta idi. ögrendiğimize göre bu okulİngiliz devlet adamları öteden lardan vergi alınmıyacaktır. beri şark misakı projesinin amelî Edirne resim sargısi birşey olduğuna kani bulunmadık15 mayıs 1935 tarihinde Edirne larından Almanyanın şiddetli iti Halkevi tarafından Edirnede eski razları karşısında şaşırmamışlardır. Türkocagı binasında bir resim serFakat Fransa kendisine dolayısile gisi açılacaktır. taalluk ettiği halde bu projeye büSerginin müddeti on beş gündür. yük ehemmiyet vermektedir. Al Bu sergiye, eser göndermek istimanyanın bunu reddedişi Fransayenler gönderecekleri eserleri ve da hoş görülmiyeceği gibi Moskoraiktanm bir tnektubla mayıs ipti • vada dahi Almanyanın Sovyet dasuıa kadar Edirne Halkevine bil Rusyaya karşı tecavüzî emeller direcekler ve bu eserlerini mayısın beslediğine aşikâr bir delil olarak beşinde orada bulunduracaklardır. karşılanacaktır. ÜNİVERSİTEDE Bundan sonra İngiliz devlet a damlanmn başlıca işi Fransız ve Talebe Birliginin memleket Sovyet hükumetlerini şark misa gez ntileri kının şekil ve suretini değiştirmeğe ve bilhassa karşılıkh yardım eMilli Türk Talebe Bırliği bu yaz mevsimi için Anadolu mırıtakala • sasını kaldırmağa ikna için çalışmak olacaktır. rında bir tetkik seyahati tertib etMaharrem Feyzi TOCAY miştir. Gencler imtihanlardan son • ra Antalya, Mersin, Sıvas, Samsu • ŞEHİR ÎŞLERl na gîdeceklerdir. Yazan: Reşad Nnri GOntekin = ü çatlamış olmasından ve evde onun için de bir klinik odası açılmasından korkulurdu. Fakat Allahtan ucuz kurtulmuştu. Kaptan yavaş yavaş yattığı yerden kalkarak sofada beş on adım yürüdü, dizkapaklannı, ayak bi leklerini titreterek bir yerinde kı rık çıkık olup olmadığını muayene etti; sonra parmaklannı açarak ellerini evirip çevirdi; kollarmı kaldırıp indirdi; yumruklannı kalçalanna koyarak belini ve başını sağa sola büktü. Nihayet iskambilde papaz işareti verir gibi çenesini bir iki kere oynatarak son muayeneyi de bitirdi. Herkes Sevimle meşgul bulunduğu için kimse Raşid çocuğa bir «geçmif olsun» bile dememişti. Kaptan biraz bekleyip etraftan ümidi kestikten sonra bu vazifeyi kendi yaptı: Hakikaten büyük geçmiş olsun, dedi, sonra pencereden karşıda Kızkulesi fenerinin etrafında yavaş yavaş ağarmağa başlıyan denize gözlerini dikerek kalın sesile derin bir «ah» çekti: Aaaah! Karada düşmek denizde düşmeğe benzemiyor. Raşid çocuğun düşmesi bütün ev halkını uyandırdı dedim ama yanılmışım: Asude Bacı daha şimdi evdeki gürültüyü farkederek kalkıyor, «pat... pat... pat» merdivenleri çıkarak: « Ayo no odu ayo? Ava hısıs mı gadı ayo» diye söyleni yordu. Bu düdügü İstanbul da öttüremezssü. cGalata kulesindeki saat düdü • ğü îçine su kaçtığı için bozu'muş tur. Belediye ve Resatane düdiiŞrü tamir ettirmek istem'sse de bu kabil olamamiştır. Tesisatin diğer kisım lartnda bellibafh bir ariza olmadığı halde düdügü öttürmek bir türlU miimkün olamamaktadir. Bunun i • çin bu düdügün değiştirilmesi dü • sünülmektedir. Fakat yeni bir dü dük almaga da tahsisat bulunama mıştır. Maamafih düdügün önümüzdeki ay içinde tekrar faaliyete ko nulmasina çalışilmaktadir.» Bu, gazetemize dün gelen bir havadistir. Galatadaki düdük birkaç sene hOcâyesini dinlettikten sonra ötmeğe başlamış ve halkin itiyad • ları arasina girmişti. Anlasilan kendi mahallesi olan Yüksekkaldirim da sahlan hurda işporta mallarin dan imiş ki içine karan beş on su dam'asile ebedî sükuta kavuşmu?! Şimdi de düdügü çalmak için pa raya kiymak lâzım gelmiş ama tah sisat bulunamiyormuş!.. Vaziyet garibimize gitti. İstanbul gibi varidatı 6 milyonu bulan bir şehir de bu düdügü öttüremezse, artık; MÜTEFERRtK Gayrimiibadiüer komisyonunun yeni kararları Gayrimübadiller komisyonu dün de toplanarak tapu muameleleri ikmal edilmiş olan yeni bir parti emlâkin satısa çıkarılmasma karar vermiştir. Şimdiye kadar açık ar> tırmaya çıkarılan tnallann yalnız satısı yapılıyor ve tnUlk vergi, ki • racı Te saire gibi baz; pürüzlü i$ • lerle birlikte alıcıya devrediliyor • du. Bu bal de mütemadi sikâyeti mucib oluyordu. Komisyon bu hali nazarı dikkate alarak müzayedeye çıkarılan emval ve emlâke aîd bütün pürüzlü isleri tasfiye etmekte ve malları sahiblerine böyle teslîm ettnektedir. Diger taraftan Gayrimüb*diIIer Cemiyeti de bu hafta toplantısında Ankaraya göndereceği heyetin seyahatini bir hafta kadar tehire karar vermiştir. Bunun sebebi Maliye Bakanhğıle muhaberelerin devam etmekte olmasıdır. Cemîyet îdafe heyeti Ankaraya gidecek murah • hasları içm bir talimat hazırlamıs tır. Heyet Ankarada en esaslı tne • sele olarak 30,000 tngiliz lirasımn bir an evvel tevzü isini takib ede cektir. Var kıvas e 1 ! I Tıb Fakültesinde yeni imtihan tarzı 6 sene içinde 4 doktora imtihanı varilecek Tıb Fakültesi yeni imtihan tali matnamesi hanrlanarak bütün talebeye bîldirilmi?tir. Yeni talimatnameye göre Tıb Fakültesinde si nıf ve sömestr imtihanlan usulü kaldmlmış, bunun yerine on sö mestr müddeti içinde dcVt mecburî doktora imtihanı usulü tatbik edilmiştir. Birinci doktora imtihanı üçüncü sömestr sonunda, ikincisi altıncı sömestr, üçüncüsü sekizînci sömestr, dördüncüsü de onuncu sö mestr sonunda verilerek Fakülte • den mazun olunacaktır. Tahsil müddeti gene altı senedir. tmtihanlard* muvaffak olamıyan talebeler bir doktora ehliyeti müddeti geri bıraküarak Ovve^ki sömestr den itibaren derslere devam edip tekrar imti • hana dahil olabileceklerd'ir. ıaHastalık durmuştu. Sevim günden güne açılıyor, bizi birer ibrer tanımağa, adımızla çağırmağa başlıyordu. Daha ayağa kalkacak halde değildi. Arasıra arkasına, koltuklannın altına yastıklar dayayarak yatağının içinde oturtuyorduk. Işık gözlerini rahatsız ettiği için odasının tek büyük penceresine siyah bir tül germiştik. Sevim hastahğı esnasmda daha uzamış gö rünen kirpiklerini kısa kısa bir zaman denize bakıyor, sonra başını yanına bırakarak uyuyordu. Uy kuları da artık o yan açık gözkapaklarının arasında titriyen beyaz gözleri, ki8ilmış çenesi, kenetlen miş dişlerile çarpıntıh sar'a bay gınhklanna bcnziyen uykular de* ğildi. Arasıra korkulu bir rüya görüyor gibi göğsü hızlı hızlı kabanp inmekle beraber onlar da epeyce düzelmişti. Işık gibi sesin de onun üzerinde fena bir tesiri vardı. Odada ayaklanmızın ucuna basarak yürüyor ye gayet alçak sesle konuşuyorduk. İki şişe birbirine değerek çınladığı yahud masanın üstündeki bir gazete rüzgârdan hışırdadığı za man onun titriyerek gözlerini açtığını görüyorduk. \Arkast var\ Kaza d'ltalyada konser Yarın saat 16,30 da Kaza d' ttalyada san'atkâr Sakızlıyan tarafından bir şan konseri verüecektir. Programda Türk halk şarkılarile musiki üstadlarının eserlerinden »eçilmiş parçalar vardır. ECNEBÎ MEHAFILDE Cins yumurta tevziatı tstanbul Vilâyeti Ziraat Müdürlüğü Halkah Ziraat mektebindeki tavukçuluk enstitüsünden getirttiği yumurtalan kuluçka sahiblerine tevzie baslamıştır. Tavukçuluk enstitüsü muktedir bir zatın tdaresi altında inkisaf etmektedir. Profesor Kovanski dün akşam saat 22 de Varşova radyosunda Le • histan Türkleri hakkında bir konferans vermiştir. Varşova radyosunda bir konferans BugUn gelecek seyyahlar Türk mimarliğmda Rönesans ne zaman? IBaşmakaleden mabaid] Beyazıd camileri bu devrin büyük eserleridir. Dünkü sayımızda mimarın yazısını süsliyen resimlerde elbet Uçşerefelinin minarelerine ve direklerine dikkatle bakılmıştır. Bir kere o zamana göre minarelerin yapılış yöntemleri pek ileri san'at eserleri olduğu gibi üzerlerindeki süsler de yüksek ustalık işleridir. Üçşerefelinin minarelerindeki zincirleme baklavavari süsler mozaik olduğu gibi burmalı minarenin helezonları da güzel san'atin gerçekten yüce örnekleridir. Helezonların kalın dolanımları arasındaki ince dolanımlar renkli ve sert bir taştan yontulmuş değil de adeta çekilmiştir. Tıpkı haddeden geçen çeliğin çekilişi gibi bir çekiliş. San'at adamı bu helezonları içinden göke çıkılacak bir merdiven yükselttiği bir minareye kaplamıştır. Bunun sadece direkler üzerinde yapılabileceği gözönüne alınarak bu yolla elde edilecek güzellikler düşünülmeğe değer. Bu yerde söyliyelim ki Grek mimarlığının Korent direk başlıklanna karşı Türk mimarlığının stalaktit başhkları başlıbaşına ve çok güzel bir yaratmadır. Kubbe oturtmaktaki Türk hüneri ise şaşılacak bilgi yükseklikleri göstermektecîir.* Romanın medeniyetini yollafrınd^an çıkaranlar son Türk îm^aratorluğunun anayollarında hâlâ'eyakta duran köprüleri biraz kafa yorarak seyredebilirler. Sözü uzatmamak için diyeceğiz ki ortada bizim, yeni düşüncelerimize ve yeni hayatımıza temeltaşı teşkil edecek nekadar sağlamsa o kadar da güzel bir eski mimarlığımız vardır. İstanbulun büyük eski izerleri arasında Galata kulesinin bir san* at anıdı olduğunu kabul ederiz. Fakat onun yanıbaşında biz namikör çocuklann bakımsız bırakarak harablıklar içinde yüzdürdüğümüz Rumelihisarı ondan hiç geri kalmıyan ve sıkı karşılaştınlsa pek çok ileri noktalan bulunabilen daha büyük bir izerdir. Kuşku yoktur ki Ayasofya çok değerli bir san'at izeridir. Fakat Türk elile onun temellerine vurulan payandalar belki tapınağm kendisi kadar değerlidir. Süleymaniye ve Sultanahmed gibi izerlere gelince bunlara birer anıd demektense san'at adına yükseltilmiş birer dağ demek daha uygun düşer. Dünkü mimarlığımız bu. Bu sağlam temellere dayanacak ve ayni zamanda batı medeniyetinin örneklerinden gönen (feyiz) alacak yeni mimarlığımız nerede? İşte henüz doğmıyan budur, ve işte ufuk arkasından bir güneş gibi parlamak üzere eli kulağında bekliyen yeni ulusal san'at budur. O güneş çıktığı zaman şimdiki daha çok biraz aburcubur yapılarımız sönecek, onlarm yerine Türkün medeniyetini parlatan yeni san'at yükselecektir. Miibadele edilecek 2 köy Silivri kaymakamı şehrimize gelerek Korfallı Bulgarlarınm, Bul • garyadaki Kediören nahiyesi Türklerile mübadelesine aid islerle meşgul olraaktadır. Bunlann bir liste • si çıkarılmış ve mevcud emvali gayrimenkuleleri tesbit edilmiştir. Husuıî vagonlar tahsisi hakkında Şark çimendifer kumpanyasına da müracaat edilmiştir. Diğer taraftan bu köy halkından olup ta uzun müddettenberi ora • dan ayrıltnış ve tstanbulda iş güc sahibi olmuş bazı kimseler vardır. Bunlamn vaziyetleri Dahiliye Ve kiletinden sorulmustur. Korfallı ahalisinden bir aile sahibi Bulgar kendisinin kat'iyyen Bulgaristana gitmek istemediğini, hükumet ic • bar edecek olursa Romanyaya git . meği tercih edeceğini söylemekte • dir Bugün Alman bandıralı Milvoki vapurile tstanbula 350 gezgin gelecektir. Bu vapur biri 3 mayısta, diğeri 20 eylulde olmak üzere bu sene iki defa daha tstanbula gele • cektir. VÎLÂYETTE Bir delinin istedikleri Dün bir mecnun Vilâyete 7 istida vermiştir. Bu istidalardan birinde 7 milyon liralık para basılması, diğerlerinde de polislerin hayatları nm kurtarılması, evleneceği için kendisine para verilmesi, tedavül • de bulunan paradan keadi hissesine isabet edenin iadesi istenilmekte dir. Bebekte altı dükkân yandı Halk için çeşmeler yapılacak HALKEVÎNDE. Beşiktaş halkevinde Befiktas Halkevi temsil kolu çaIısmağa başlamıştır. Dileyen kadın erkek heveskârlar hergün Beşiktaş Halkevine gelerek isimlerini yaz • dıırmalıdırlar. Belediye Sular tdaresi 1934 senesinde tatbik etmek üzere hazırla dığı programı bitirmiştir. Şimdi 1935 senesi içinde tatbik edilmek üzere yeni bir program hazırlan mıştır. Yeni progracna göre şimdi • ye kada Terkos suyu verilmemiş bulunan mahalle ve mıntakalara su verilecektir. Bundan başka Samatya, Kumkapı, Fatih ve Aksaray mıntakalannda halkin serbestçe su alabileceği mahallerde umuma mahsus çeşmeler de yapılacaktır. Muhasebe kursları Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Türkiye Senelik 1400 Kr. Aîtı ayhk 750 Üç aylık 400 Bir ayhk 150 Hariç ıçin YUNUS NADİ tstanbul Halkevinden: Nisan başında açılacak muhasebe kurslarına yazılma müddeti dolmuş ve kadrosu kapanmıştır. Bu kursa, şimdiye kadar kayıdlarını yaptırmış olanların mekteb şeha detnamelerile hüviyet cüzdanları • nı yanlarına alarak 2 nisan 935 sah günü «aat 18 de Cağaloğlundaki konferan» salonumuzda bulunma • Ian rica olunur. şeraiti ^ in Jün şehrimizde birçok yangın olmuş, vaktinde yetişen itfaiyenin gayretile yangınlar büyümeden söndürülmüştür. Yalnız Bebekte tutuşan bir dükkândan etrafa ateş sirayet etmiş ve itfaiyenin bütün gayretine rağmen altı dükkân yanmıştır. Resmimiz yanan dükkânların enkazını göstermektedir. 1700 Kr. 1450 800 yoktur