Katalog

CUMHURtTET 30 Birincikânun 1935 ( Kitablar arasında ) Bayramda yapılan lik maçları Galatasaray Vefayı, Fenerbahçe Hilâli, Beykoz Günesi, Süleymaniye Topkapıyı mağlub ettiler Bu haftaki Hk maçlarmın bayram günlerine tesadüf etmesi ve havanın da ilkbahar günlerini gölgede bırakacak kadar güzel olması, müsabakaların bü>iık bir kalabalık önünde yapılmasmı 'emın ermiştir. Bu güzel havada diin üç stadyonıda da müsabakalara devam edilmiştir. Türkiyede Alkolizm Meselesi Tazan: ProJ. Dr. F. K. Gökay Can boğazdan mı gelir? ((Bizde (kavurma), Avrupada (haşlama) siyaseti devam ettikçe!..)) Abdullah Efendinin oğlu «Ne biz hazmı hafif bir yemeğe kavuşabiliriz, ne de onlar ağız tadile bir yemek yiyebilirler!» diyor Taksim stadyomunda Beykoz Güneş müsabakası Taksim stadyomunda ilk maç GıineşBeykoz takımları arasmda yapılmıştır. Birinci devrede Beykozlular rüzgâr a! tında oynadılar. Güneşliler bundan is tifade ederek mümkün olduğu kadar fazla gol çıkanp ikinci devreye büyük farklı bir galibiyetle başlamağa çalısacak lanna gevşek davrandılar. Bu devrenin sonlarma doğru Said kornerden gelen topu bir plâse ile gole çevirerek Beykoz takımını 10 galib vaziyete soktu ve devıe bövlece bitti. ikinci devrede rüzgân arkalarını a larak oynamağa başlıyan Beykozlular, hasımlannı epeyce sıkışhrdılar ve Şehabm ayağile ikinci gollerini de attılar. Bu golden sonra oyun biraz duruldu. Cöze b&tmakta olan Beykoz hücumlan kesildı, top ekseriyetle ortalarda oynandı Otuzuncu dakikada Güneşin soliçi bir goi yaparak vaziyet 21 olunca oyun tekrar canlandı. Galibiyetlerinin bir tek gole istinad ettiğini gören Beykozlular tekrar çalışmağa başladılar. Fakat başka gol yapılamadı ve oyun 21 Beykozun ga libiyetile bitti. Türk hekimlerinden ışıklı bir grup Ankarada altıncı tıb kongresinde sosyetemizi yakından alâkadar eden çok mühim mevzulara aid etüdlerini bildirdiler. Bunlardan biri ve en ziyade dikkati çekeni şüphesiz Türkiyede alko lizm meselesidir. Türkiyede alkolizro meselesi şimdiye kadar tıb kongresinin münakaşa etmesıni beklediğimiz en | kuvvetli problemlerden biridir. Avru pa memleketleri için alkolizm [*] artık bütün şekilleri ve teferrüatı tesbıt edilmiş ve hallolunmuş bir dava dos yası gibi ortadan kaldırılmıştır. Hal buki Türkiyede alkolizm sarfedilen bütün mesaiye rağmen hâlâ kat'iyetle çöEÜLmüş ve bunun ilmî sonuçlarına kanaat edilmiş bir mesele halinde görül müyordu. Türkiyede alkolizm meselesine de en salâhiyettar mütehassısların raporlan ve tıb kongresinin kararile rtık halledilmiş bir dava nazarile baiabiliriz. Bizim mevzu aldığımız kitab doktor Fahrettin Kerimin tıb kongre (inde okunan ve bizde alkolizm mese esinin hallini temin eden değerli ra porudur . Galatasaray Vefa maçından bir görünüş beğendikleri bu üç oyuncuya B takımından gelip ilk defa ağabeylerile yanyana oynıyan Haşimle Bülendi de ilâve etmeK icab eder. Bu iki genc, istikbal için çok ümid verici birer oyun oynadılar. Kendilerine futbolda ilerileyip iyi oyuncu rlmak için birinci şart olan tevazuu elden bırakmamalarını tavsiye ederiz. Kasımpaşa müsabakası çok heyecanlı olmuştur. Üstüste iki gol yapan Kasım paşanın hücumlanndan kurtulan Altın ordu birinci devreyi 22 berabere bitir miştir. îkinci devrede çok hâkim oynamağa başlıyan Altınordu, 72 gibi büyük bir farkla maçı kazanmı?tır. Feneryılmaz • Sümer maçı Öğleden evvel yapılan ikinci küme lik maçlannda Feneryılmazlılar Sumersporlulan 30 mağlub etmişlerdir. Şeref stadyomunda Galatasaray Vefa maçt Galatasaray ve Vefa takımları ma;a eksik kadrolarla başladılar. Galatasa raylılar, müdafaa hatlarını eskisi glbi teş,kil etmışler, hücum hattınm sol tarafına da B takımından iki oyuncu alarak £alım, Fazıl, Gündüz, Haşim, Bülend şeklinde çıkmışlardı. Birinci devre Vefalılar rüzgârla be raber oynadılar ve başlangıcda Galat*saraya nisbetle daha canlı ve daha müessır oynadılar. Bununla beraber Lutfınin akıllı oyunu ve yerinde müdahaîeleri Vefalıların gol yapmalanna mâni olclu. Dakikalar ileriledikçe oyun Vefa nısıf sahasma intikal etti. Kaçan bir iki f.rsa» tan sonra Gündüz Kılıc sağ taraftan in kişaf eden bir akını gole çevirdi ve devrc 10 Galatasarayın gahbiyetile bitt\ İkinci devreye başlanır başlanmaz Galatasaraylılar bir penaltı fırsatı ka zandılar. Suavi bunu dışan attı. Fakat biraz sonra Bülend onsekiz çizgisi köşesinden çektiği güzel bir şütle bir gol attı. Bu golden sonra Vefa aleyhine sa> ı adedlerinin sö'kün edeceğini tahmin e denler yanıldılar. Yeşil bayazlılar kaie lerini tazyiktan kurtarmak için daha 7İyade gerilerde oynamakla beraber bil hassa merkez muhacim, soliç ve sol aç:klan vasıtasile de Galatasaray kalesme yaklaşmağa çahşıyorlardı. Vefalılar bu devrede hemen hemen sol taraflarile rücum ettiler. Bu yüzden Osmanda, an trenmansızlığmdan olacak, yorgunluk alâimi belirmeğe başladı. Bu arada o nunla beraber Avninin bir hatası yüzünden Vefalılar bir gol kazandılar. Bu golden sonra oyun, Galatasaraylıfann bir gol daha anp galibiyetlerini sigorfa lamak ve Vefalıların da bir gol daha yapıp beraberliği temin etmek için ça Iışmalarile geçti. Fakat her iki taraf la başka gol yapamadılar ve oyun 21 Galatasarayın galibiyetile bitti. Bu maçı, sabahleyin Polonya vapu rile Pireden şehrimize gelen Macaristanın meşhur profesyonel Uypeşt takıraı oyunculan da seyrettiler. Takımın an trenörile ekseri oyunculan maçtan sonra Lutfi, Gündüz Kılır ve Fazılı beğendıklerini söylediler. Galatasaraydan Macar oyunculann Şeref stadında yapılan birinci lik maçanndan Süleymaniye Topkapı maçı ümidin fevkinde heyecanlı olmuştur. Fenerbahçe stadyomunda İkinci likten, birinci lıke geçen takımFenerbahçe stadında Fenerbahçe ile ar arasmda en ziyade nazan dikkati celHilâl takımları karşılaşmışlardır. Bu mh beden Topkapı, Fenerbahçe karşısında sabaka Fenerbahçe: Necdet Fazıl, büyük muvaffakiyet göstermiş 10 gibi bir netice ile mağlub olmuştu. Süleymaniye karşısında büyük bir bocalama geçiren Topkapı 51 gibi yüksek bir netice iîe mağlub olmuştur. Süleymaniye hücum hattı bilhassa merkez muhacim Ali çok güzel oynamıştır. Kır koşusu , Halkevi spor şubesinin tertib ettiği büyük kır koşusu dün Şişli Hürriyetiebediye yolu üzerinde yapılmıştır. Birinci müsabaka 3 kilometroluk yanş OIUD buna 51 atlet iştirak etmiştir. îlk çıkışta başa geçen Galatasaraylı îbrahim son hatta kadar bu vaziyeti muhafaza ederek 12.8 dakikada mesafe nin birinciliğini almıştır. Dün şehrimize gelen Uypeşt takımı oyunculan Cumhuriyet abidesine çelenk koyarken Necdet Cevad, Esad, Mehmed Re şad Niyazi, Naci, Ali Rıza, Şaban, Fikret şeklinde, Hilâl takımı ise MuradSeyfi, Akif Zeynel, Rıza, Cemal Faruk, Bekir, Nevzad, Müsalim, Ad nan, Yusuftan mürekeb takımlarla çık tılar. Oyun Fenerbahçenin hücumile baş lamış ve top hemen Hilâl kalesine k a dar inmiştir. Hilâl takımı Fenerbahçe kaış'smda muvaffakiyetli bir oyun oynıyabilmek için kuvvetli bir müdafaa sistemi tatbik etmiştir. Fenerbahçe ilk golü Ali Rızanın aya ğile kazandı. Biraz sonra Şaban ikinc sayıyı yaptı. İlk devre bu suretle 20 Fenerbahçenin lehinde bitti. İkinci devrede Hilâl takımı, Fener bahçenin hemen bütün hücumlannı kesmif, Fenerbahçenin durgun bir oyununa mukabil, Hilâl takımı büyük bir gayret le çalışmıştır. Ali Rıza Fenerbahçenin üçünciî sa yısmı da yapmıştır. Maç 30 Hilâ'iı mağlubiyetile sona ermiştir. Takım halinde yapılan bu müsabaka nın birinciliği Pera 29 puvanla, ikinciliği Yenikurtuluş 32 puvanla, üçüncülüğü 33 puvanla Halkevi takımı kazanmıştır. ikinci müsabaka 5 kilometroluk yol üzerinde yapılmış, buna 15 atlet iştirak etmiştir. Gidiş ve gelişte son metrolara kadar birinciliği muhafaza eden Remzi ipe iki metro kala Rıza Maksuda mağlub olmuştur. Ferd itibarile birinciliği Güneş kulü bünden Rıza Maksud 16.7.8 gibi iyi bir derece ile birinci; Beşiktaştan Remzi ikinci gelmiştir. Takım itibarile birinciliği 27 puvanla Halkevi takımı kazanmıştır. Halkevi spor şubesinin tertib ettiğ 935 senesinin son kır koşusu mevsimin muvaffakiyetle başarılan hareketlerinden biri olmuştur. Voleybol şampiyonası Beyoğlu Halkevi spor şubesinin tertib ettiği senelik voleybol şampiyonası maç lan dün sona ermiştir. Büyükler arasında yapılan müsabakayı mühendis mektebı Galatasaray takımına oynıyarak kazan mıştır. Ortancalar müsabakasını Kurtuluş Halkevi takımına karşı oynamış ve 10 15. 15 5, 9 15 şeklinde kazanmıştı Altınordu Kasımpaşa maçt Kücükler müsabakası Teoman takımi ikinci küme müsabakalannm en mü le Mühendis talebesi arasmda yapılmi: him oyunlanndan biri olan Allmordı 1 5 1 3 . 9 1 5 v e 9 15 şeklinde niha yetlenmistir. (Yemek meselesi) konuşulurken lo f kantacılann da fikirlerini sormak icab ediyordu. Bu maksadla Istiklâl caddesinde Abdullah Efendi lokantası sahibi Hikmet bana dedi ki: « Alafranga, alaturka meselesini ileri sürüyorsunuz amma, asıl alaturka denilen yemekler çoktan tarihe kanşb. Bunlan eski Osmanlı konaklan yaşatı yordu. O zamanlar yemek yemekten başka birşey düşünülmediği için yüksek maaşlarla ahçılar, kilercibaşılar tutulu yordu. Şimdi ise hayatımız medenileş tikçe, batı hayatına temessül ettikçe ye mekler de kendi kendine düzeliyor. Meselâ eski, çok ağır yemekler gittikçe hafifliyor. Döner denilen meşhur et kızartması bile kebabcıhkla beraber sönmeğe yüz tuttu.» Siz alafranga yemekler pişirmeğe Tam salâhiyetli bir kürsü hocasının başladınız mı? «Alafranga dediğimiz yemekler kaleminden çıkan bu rapor kritik ve tatsız ve tuzsuz bir sürü haşlamadan ibaetüd bakımından orijinal bir hususi yeti haizdir. Şimdiye kadar alkolizm rettir. Onlarda lâhana, pırasa ve karnaba meselesi üzerinde yapılan tetkiklerin hardan başka sebze de bulunmaz. Bizim hiç birisi bu derece şümullü ve bunun sebzelerimiz hem çeşidli, hem de daha kadar etraflı değildir. Doktor kitabm özlüdür. Sıhhidir, diyerek ahaliye tatsız başında söylediği gibi raporunu yazar tuzsuz yemekler verilirse kimse yemez. ken tamamen bilgisel temellere dayan Şunu da itiraf edeyim ki maalesef biz mış ve iddialarını birçok istatistiklerle sebzelere fazla yağ koyuyoruz; lokan tevsik etmiştir. O halde ki Türkiyede tacılar buna mecburuz. Çünkü biz iste alkol meselesinin aded ve keyfiyet ba diğimizi değil, istenileni vermekle mü kımından bütün tezahürlerine rapor kellefiz. Yemeklerimizdeki bazı ağırlık da ilmin en ciddî hükümleri kapah di larm ıslahım bizden beklemek doğru demağları uyanmaya davet eden endişeli ğildir. Buna mektebler gibi resmî ve mecburî müesseselerden başlamak lâzımdır.» mütalealarile görebilirsiniz. Bence esas bozukluk, yemekleri haMuhterem doktor birinci bahsin nizırlamak için lâzım gelen iptidaî maddehayetinde şu neticeyi veriyor: (Bizde nüfus başma içilen alkol diğer lerdedir. Meselâ et.. Meselâ süt ve meselâ su gibi!.. Hastamıza içirecek bi memleketlere nazaran çok azdır.) bardak temiz süt bulunamayınca, tavuk Bu netice alkol düşmanları için çok kıymetlidir. Kıymetli profesör ikinci göğsü, mahallebi, sütlâcın temizini ara kısımda bütün ilmî kifayetile alkolün mak elbet te olmıyan birşeyi aramak muhtelıf tesirlerini izah etmiş ve ilâve olur. Sonra etleri biz sertken pişiriyoruz. ettiği istatistik şema ve grafiklerle bu Halbuki bunlan yumuşattıracak tertibat tesirleri bir fotograf gibi bariz ve elle lâzımdır. Bizde yalnız meyvacılıkla, balıkçılık dokunur bir şekle koymuştur. çok ileridedir. Hele balık bahsinde bü Alkolün iktısadî ve içtimaî tesirlerini tün Avrupa lokantalarile boy ölçüşecek de yazan profesör (Alkolizmle müca bir mevkideyiz.» dele) bahisleri raporuna son vermiş Abdullah Efendinin mahdumu kulatir ki burada mücadeleci doktor alko ğıma iğilerek, biraz ötede yemek yıyen lizmle mücadelesinden ve bunun lüzum ve ehemmiyetinden hararetle bahset müşterilerin duymaması için, yavaş bır miştir. Filhakika alkol meselesi artık sesle dedi ki: bir bütçe ve varidat işi olmaktan ziya« Asıl derdi ben size söyliyeyim de bir sıhhat ve içtimaî varlık meselesi mi? Bizim alaturka yemeklerin lezzet olmuştur. Hekimler, bilginler bunun ü sovandan ileri geliyor ve sovanı kavurup zerinde birçok sözler söylediler, neşri ta attığımız için hazmi ağırlaşıyor. Biz yat yaptılar, artık alkol meselesi Tür de bir (kavurma siyaseti) devam ettik kiye için her noktası aydınlatılmış ve tesbit edilmiş bir mesele halindedir. çe Avrupalılarda da bir (haşlama siya laliı Bizde böyle özlü ve etraflı bir rapor seti) alabildiğine yürüdükçe ne biz haz hazırlıyan değerli Profesörü hararetle mi hafif bir yemeğe kavuşabiliriz, ne de tebrik eder, bu kitabm bütün lise kü onlar ağız tadile bir yemek yiyebilirler Biz haşlama düşmanıyız. Hatta baz tübhanelerine ve Halkevlerine dağıtı larak gencliğin faydalandırılmasını ar eski ahçılarımız bir yemeğin aleyhind zularız. bulunmak için (canım o da yemek mi [*] Alkolizmle mücadele değil, mücerret Haşlamanm biridir) derler.» mevzu İtibarile. Son olarak diyeceğim şu ki yemeklerin ıslahım tamamen lokantacılardan bekle mek doğru değildir. Zira, pilâv, börek Mısır hükumetinin bir tekzibi veya baklava yerine önünüze haşlanmı Kahire 29 (A.A.) Royter ajan havuç sürsek lokantanın kepenklerini in sından: dirmek lâzımdır. Çünkü müşteriler lo Mısır makamatı geçenlerde şehirde zu kantacıya değil, lokantacı müşterilere tâ hur etmiş olan kargaşalıklan tenkil et bi olmağa mecburdur.» mek üzere İngiliz kıtaatınm davet edil Lokantacılar Kurumu başkanı miş olduğuna dair bazı Londra gazeteleMustafa ne diyor? rinde çıkan haberleri yalanlamaktadır. Anketin son cevabını hâlen Sirkeci Böyle bir tedbire müracaat kat'iyyen düde Konya lokantası sahibi olan lokan şünülmemişti Lokantacı Abdullah Efendi mahdumu Hikmet tacılar başkanından almağa karar vererek onu aradım. 18 yıldanberi bu meslekte olduğunu söyliyen Mustafa söze şöyle başladı: « Bizde iki türlü yemek pişirmek mecburiyeti vardır: Hem alafranga, hem de alaturka. Az çok Avrupada dolaşmış ve orada yaşamış olan, daha doğrusu buralı olup ta midesini hafif tutmak istiyen bir takım müşteriler alafrangaya kaçan yemekleri tercih ediyorlar. Anadoludan gelen müşteriler ise muhakkak ki pilâvını, baklavasını ve kadayifini yemeden sofradan kalkmazlar.» Sizin şahsî kanaatıniz nedir? Alafranga mı yemeli, yoksa alaturka mı? « Buna salâhiyetle cevab verebil • mek için Tıb Fakültesinden mezun ol mam lâzım gelirdi. Yalnız şu kadar söyliyeyim Budapeşte ve Viyanaya son seyahatimde gördüm ki oralarda sebze durumu çok hafiftir. Bizim kadar ekmek yemeğe de kıymet verdikleri yok. Onların bilhassa üzerinde ısrar ettikleri gıda ettir. Halbuki bizim memleketimiz sebze ve meyva memleketidir. Et için biışey diyemem, fakat balık bahsinde ısrar etmek isterim. Bizdeki balıklar harikulâ de nefîs ve güzeldir. Binaenaleyh yemekleri frenkleştirmek doğru mu, değil mi meselesi zannıma göre biraz da iklim jeraitine tâbidir.» Yemeğin nev'i kadar temizliği de çok lâzımdır. Bunun için de Iokantacılığın ileri gitmesi lâzımdır. Halbuki îstanbulu bir dolaşın. Bodrum katlannda hatta apartımanların merdivenleri albnda ahçı dükkânları göreceksiniz. Memlekete gelen bir yabancı mutlaka bir otel ve lokantaya gidecektir. Bu itıbarla onda ilk iyi veya kötü intıbaı bırakacak olan bu müesseseleri Belediyenin çok sıkı kontrol altma alması ve gayrısıhhî yerlerde böyle iki tencere ile bir ahçı dükkânı açmağa mâni olması Iâ zımdır. Otel olarak yapılmış sıhhî tertibatlı koskoca oteller kapanırken onun yanında ev biçiminde iki katlı, küçük tahta barakalar otel diye işletiliyor. Bodrum katında sıhhî mutfağı olmıyan ah « çılann yapacaklan yemekler ister ala 4 franga, ister alaturka olsun gayrisıhhi * dir.» r. A. T. lar nekadar büyük alâka ije yeridir. karşıl ansa Gazi Antebde açılan Atatürk bulvarı Bayramı Uludağda geçiren sporcular koşadan bir görünüş Bursa Uludağ oteli 29(TelefonIa) Bayram dolayısile Uludağ bir sporcu kalabalığile dolmuştur. Ankara ve Istan buldan gelenler ve Bursadan dağa çı kanlar otellerde zorlukla yer bulabilmişUypeşt takımı geldi lerdir. Üç gün bayram burada çok neşeli Macaristanm en tanınmış profesyone spor eğlencelerile geçmiştir. Ankaradan takımlanndan biri olan Uypeşt takım ve Istanbuldan gelenlerden bir kısmı bu dün Sabah Pireden şehrimize gelmiş ve aksam buradan aynlmışlardır. oyuncular öğle üzeri Taksim anınna gi Uludağ oteli telefonla Bursa telefon derek bir çelenk koymuşlardır. santraline bağlanmış olduğundan dağdaUypeşt antrenörünün söylediğine gön ki otelle, dünyanın her tarafile telefonla takımda yer alan oyuncuların dokuzu konuşmak imkânı elde edilmiştir. Macaristanm profesyonel millî takımın Galatasaraylılar cemiyeti da yer almaktadırlar. kongresi Gene antrenörün söylediğine göre Hugo Mayzel, İngilizlere karşı çıkarmak Galatasaraylılar cemiyetinin senelik tasavvurunda bulunduğu Avrupa muhte kongresi 5 ikincikânun pazar günü saat Iitine Uypeşt takımından sağ haf Salayi 14 te toplanacakhr. Kongre ruznamesinile merkez muhacim Vinseyi seçmektedir, de atideki maddeler vardır: Macar profesyonel millî takımına, hat 1 Idarî, malî raporlann okunması. ta nazarî olarak kurulmakta olan Avrupa 2 Yeni idare heyeti seçilmesi. muhtelit takımına oyuncu veren Uypeş' 3 Cemiyet isminin türkçeleştirilmesi rri^; hr t'l'i'ri7n sehrimizde yapacagı maç ve nizamnamede bazı tadilât yapılması. Gazi Anteb (Özel) Belediye, 1400 metro uzunluğunda ve 20 metro genişliğinde bir Atatürk bulvan açtırmıştır. Bulvarın Kültür caddesinden Partı kurağına kadar olan kısmı asfalt döşenmiştir. Diğer kısmınm da önümüzdeki bahara asfaltlanması düşünülüyor. 4 Bulvann kanalizasyonu geçen yaz yapılamamıştı. Bir ay evvel başlamış ve bitmiştir. Kanalizasyon masrafına 3100 lira harcanmış ve buna, rakı fabrikasınm pis sularına mecra olmak itibarile Inhi »arlar Idaresi de iştirak etmiştir. Yukarıda bulvardan bir parça gözükmektedir.