24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•9 İkıocikâoanl93â« •Eski Şark milletterinde Suyolları ve gemiler dir. Maamafih bu nehir ve kanal yollarile yapilan ticaret sahasinin da dar olduğunu kaydetmek lâzimdir. Çünkü birçok Asuri gemileri Basra körfezinin enginlerini geçemezlerdi. Eti, Fenike ve Misir gemicileri Ak denizde dolasırlar ve daimî mübade leyi temin ederlerdi. 18 inci sülâleye aid Tepteki bir tabut uzerinde bulunan bir resim bize Nilden geçerek Mtsıra gelen Fenike ticaret gemilermi göstermektedir. ( 1 ) Fenikelflerin kullandığı gemi tiple ri Roma devrine kadar mubafaza edilmiştir. Bu devirde deniz ticaretinde de kara tkaretindeki metodlan görüyonız. Gemicfler uzak yerlere gitmek için geceleri bir yere siğmırlar, sabahleyin tekrar yol akrlardı. Suriye sahîllerin deki Ihnanlarin bîrbirme uz&klığı iyi havalarda 4 6 saat, fırtinalı havalarda bir gundü. Sehirler burunlar iizerinde kurnlduğu için gemüer rüzgârlarm esisine göre sehrin fimal veya cenub tarafma siğinırlardL. Tonajlan ufak olduğu için çok fena havalarda bu ge mileri tekerlekler uzerinde karaya çekmek te mümkun oluyordn. Fenike denizcileri M'lâdm birinci bin senestnin yarisinda Ege denizi uzerinde mühim bir mevki tutuyorlardi. Fakat ondan Snce Egreliler birinci mevkii tutuvorlardı. Ondan evvel de Muir denizcfleri AkHenizin sark havzasmda dolaşmiş • lardı. Garbî Asyantn denizcilikte yiikse • lisi MHâddan evvel birinci bin senenin battadan başlar. Bu çağdan itibaren Uçüncü nevi gemiler de alçak eski d&nya inkîsaf eder ve srayet uzak kabartmalarda bilbatsa Kral (Saryerîerin mahsuTât ve mam'ilâtı bu di gon) un kabartmalarnıda görülmek yara gelmeğe başlar. Fenike ticsret fitedir. Dicle ile Fnatm Basra kor • losn bfitun Akdenizi dolasiyor. MaUa, fezioe doküldüğü delta batakhk • Sicflya ve Tunusa kadar gidivorlar. Iarinda kamislar arasina kaçıp saklanan Buradan da tsnanvanm şark sahffleri • Kaldulan tedib için ararken görüne ufnyarak bufrunkii Cebeîitarık bo lea diğer bir nevi gemiler ise biri gazina yerlesiyorlardt. Tabii servetle birlerine bağli saz demetlerinden rin bolhıgu bühassa kalaym bulunnsu ibaret olup ortaları yasn ve uçlan Fen<keinerin daha oteye gitmelerine »kı sıkı bağlanmıştır. Bunlar mu • sebeb oldu. tste bu «uretle Anadolu ve vakkat gemilerdir. Suriye sahillerinde zamanımizdan üç Asuri harb getnileri Ue büsbütün bin sene evrelinden Hıbaren faal bir baskadtr. Bunlan Sanheribia mi • ticaret basiamıs oldu. Bu faalivet bu • Iâddan evvel 696 da yaptığı sefere günkS faaliyete hnkân dahflinde ben aid kabartmalarıadan anhyoruz. zer. Bu gemiler o zamanm umumî gemi ve deniz ticaretinm en şekillerini temsil ederler. Bunlar büyük tehükeci konanlıktı. Haydud • [ garbî Asya sekeneleri yani E • lar, nasıl kervanlan soyoyorlarsa korsanlar da gemOeri vuruyorlardı. Kor ge aahillerile Fenike sahillerinde yasıyan ustalar tarafradan yapıl • sanlık on sekizinci asrm sonlarina ka; • nnslardı. Daha aonra bu tip gemile dar hep ayni seküde devam etmiştir. rin Met muharebelerinde kuilanıl Fir'avınlar denizlerde asayişi temin rass oldoklarnu göreceğiz. Bunlar etmek için cok uğraşnuşlardır. Sahfl • nk kürekli kadhgalardır. Bu ge lerde sik sik muhafizlar bulundurur milerin arka taraflan kalkık ve lardı. Ve asayifin duzelmesi için bfr yuvarlaktır. ö n taraf su sathında geminin günlerce karada beklemek olup •ivri bir mahmuz gibi uzanır. mecburiyetinde kaldigı olurdu. Nite • Yan taraflarda muharibleri koru kim Byblosa (bugün Beyrutun şima • mağa raahsus kalkanlar ve bunun da altmda kürekçilere mahsus kii linde) XI inci Ramsesin gSndermis olrek yerleri vardır. duğu bir elçinin Filistinhı eski mütte • Ea garib gemi sekilleri Sümerlere fikleri olan Zakal korsanları tarafm • aid olanlardır. Bu sandallar kanal , dan muhasara edüdiğini vesikalardan lar üzermde hareket etmeğe mah j anhyoruz. Daha sonra Herodot ve Hosustur. Fakat bunlar ayni zamanda | mer de korsanlarm yaptıklarindan «a eski Sümer sehirlerinin bulundugu bahseder. Bütün bu tehlike'ere rağ • Basra körfezi kıyılannda da islermen deniz ticareti gunden güne inkişaf \ di. Bu aevi gemiler Sümer abide • ediyor ve bu uğurda tehlOceyi göze ' Ieriode ve üstüvanî mühiirler üze • alan insanlar daima çoğaliyordu. Çünrrade gorülmektedir. Bu gemilere kü ticaret ve servet denizlerde kara • yandan bakıldığı zaman hilâl şeklardan fazla idi. Deniz ticaretile uğraImde görünür. Arka taraflan birer san adam'ara o devirde Kân'anî adı • boynuz şeklinde olup uçlan kıv m veriyorlardı. nktir. Bu sandallarra tipi biraz Da&lloğlu farkla Fenikede kullanılan yük sanHİKMET TURHAN dallannda görülür. ö n taraflan bir ( I ) Ch. Dares«y. Revu Archologie hayvan kafası seklindedir. Bu gibi 1895. Mlslr resimlerine göre Frnike fisandallar Horsabatta bulunan Asur lo?u makalesine b?klnlz. Kralı Sargonun saray kabartmalarmda da gorulür. Bu kabartmada Krala cizye olarak gonderilen Lübnan tahtalan göze çarpar. Eski Yakınsark milletlerinio n c hirler ve kanallar iizerinde geım • l«r yürüttüğünü bize o zamandan kalan kitabeler ispat etmektedir. Krtabeler üzerindeki sekiller, bu • yünkü gemilere az çok benzemek tedir. Eskiden üç türlü gemi bulunduğunu anlatnaktayiz. Yuvarlak biçimdeki gemilerin i*keletini hezarenden yapıyorlar. Bumm üzerine de deri gererek, içini de zifliyorlardı. Bu gemiler tıpkı zamanımızda olduğu gibi körekle idare ediliyordu. Asuri abidelerinde feöyle gemileri tas, odun ve sair e devat aaklederken görmek müm • kündür. Bugün hilâ Bağdadda kullanılan bu gemilere kufa denilir ki £a i«im bunlara kiifelere benzemesinden dolayı verihniş olsa gerektir. Nehirlerde kullanılan ikinci ne vi gemiler saldan ibarettk Fakat yükselme hasaalarnu arttırmak için altmda hava ile doln tulumlar vardı. Bu suretle büyük ağırlıklara dayanmalan arttınlmış oluyordn. Bu nevi gemilere bugün kelek denil • mektedir. Kelekler de hâlâ bugün Irollanılmaktadır. Keleklerden inis asağı gitmek hususunda çok îsti fade edilir. Yukarı çıkmak cere • yandan dolayı zor olduğu için ke lek bozulur ve cenubda odun pek az olduğu için satılarak tulumlar bosaltılir, sonra bu tulumlar birkaç eseğe yükletilerek tekrar hareket »oktatına dönülürdü. Bu usul hâlâ ayıri sekilde devam etmektedir. Romadaki Fransız Italyan anlaşması taraft birinct sahifede] 1 Umumî politika islerine aid başlıca meselelerde Fransız • Italyan görüşleriıro bir olduğu, 2 Avusturyanın komsuları olan devletletle bugünkü hududla r:nı korumak ve biribirlerinin iç if* lerine karışmamak için bir muka • vele yapmalartnın tavsiye edilmesi, 3 Avustuıryanın istiklâli teh likeye girerse Fraıasa ve Italyanın biribirlerile görüşerek tedbir ala caklanna dair bir pakt imzası, 4 Şimalî Afrikada müstemleke işlerini halleden bir muakevele imzası. Son üç vesika sonra neşredile • cektir. Avusturyanın istiklâli hakkında anlasma olmuştur. Romanya ve Lehistan da il<*ride bu anlaşmaya girmejre davet edileceklerdir. Fransa ve ttalya, Tuna devletlerini aralarında iktısadi bir anlasma yapmıya da tesvik edeceklerdir. Fransız Italyan anlasmalarınm imzasmdan sonra M. Musolini ve M. Laval Fransız ttalyan matbuat mümessillerini kabul etmislerdir. M. Musolini Fransız matbuat mümessillerkıe demistir ki: « Son günlerin en mühim hâ • disesini yakmdan takip etmek üzere Romaya gelen Fransız gazetecile • rile konutuğumdan dolayı çok memnunum. Fransız Italyan yakınlasmasını kolaylaştıracak bir hava yaratmak maksadile gösterdiğiniz faaliyetten dolayı tesekkür ederim. M. Lavalle tarafımdan imza olunan anlasmalardan sonra istikbal îç?n daha verimli bir faaliyet göstereceğinizi ümid ederim. ve bunların menfaatlerinin tabii ktkisafile hemahenk olabilmek için dostluğun da daima tenmiye edflme • ğe ihtiyacı vardır. Dostluk, diplo • matik protokollarda mumya halinde kalmamalı, fakat hayatta yasamalıdır. Bu, sanlı müsterek bir medeniyetin ve son defa geçirilen büyük imtihanlann tecrübesini yasayan memleketlerimiz arasında çok daha kolaydtr. Beyanatımı bitirmeden once M. Lavalin açık zekâsına pratik ve genis fikrine ve mükemmel müzakere usullerine karsı olan hayranhgımı tebarüz ettirmek isterim. M. Lavalle münakasa ayrıca bir zevktir. Zan • nediyorum ki sahsî sempati de mev• Halledilen meteleler • cud'dur. Çünkü mücadele ile geçmiş olan gençliklerimiz arasında bir müönümüzde iki türlü mesele var sabehet vardır. Çünkü matlubumuzdı: Birisi yalnız Fransa üe îtalyayı da birbirine benziyen styasal tec alâkadar ediyordu. Diğeri ise, u • rübelerle bizi az çok hayaliham ile mumî raeselelere, yani Avrupa ve kansık olması tabii bulunan bir evdünya vaziyetlerine temas etmekte renselcilikten derin ve yıkılmaz u idi. lusal hakikatlere isal eden bir te M. de Jouvenelin sefirliginden, kâmül yazılı bulunmaktadır. M. de Şambrönün sefirliği zamanıDaima. bu hakikatlerden hareket na kadar bu iki grup meselelere galâzim gelmektedir. Fakat, bu bil • yet bariz esbab dolayısile sureti balhassa hâlen yaçamakta olduğumuz ler aramak lâzim geldiğini düsun • zamana benziyen kançık zamanlardük. Genel savaştanberi sürüp gitda daha genis if birliği ve tesanüdmekte olan Fransız • İtalyan raeseler bizi menetmemelidir. lelerini halledilmemis bırakarak 1935 senesi, Fransız ttalyan anyalnız genel meseleler uzerinde bir lasmalarmm verdiği bir saadetle anlasma vücude getirilmis olsaydi bashyor. Şimdi öyle bir zekâ ve aesaslı yani devamlı bir anlasma te • zimle çahsahm ki, bu anlamalar min edilmis olmazdı. Diğer taraf • dünyanttı kendilerinden beklediği tan genel meseleler uzerinde iti • semereleri versm.» lâflar olduğu gibi bırakılarak yalnız Fransız • ttalyan meseleleri halle dilmiş olsaydı, bu da geyrikâfi bir Roma 8 M. Laval, Fransız • anlasma olurdu. Her iki surette de ttalyan anlasmalannm imzasmdan kıymetsiz bir is yapılmif bulunurdu. sonra ttalyan gazetecilerine su b« • Bunun için hem genel meseleler ü • yanatta bulunmustur: zerinde, hem de Fransız • Italyan « Basladığımız müzakereler meseleleri üerinde tam bir anlasma» meüsbet neticelere varmıstır. tnkiya vâsil olmak suretile ise basladik sari hayale uğramadım, çünkü anv«* buna da muvaffa kolduk. Ia;malar imza edildi. Jtüâftan evvelki ihzari çaltfma ttalyanm imzasmm yanma büyük bir memuniyetle Fransanut inuastr kovdum. Filhakika, is tamamlanmis değildir. Çünkü barıs ifi azim ve sabır ister. Ben Romaya ümidle geldtm. Ve simdi itilâfımız bir hakikat ol mustur.» M. Laval, M. Musolininin çahjjna arkadaslan M. Suvich ve Baron Aloisinin anlasma isine yaptıklan yardımı kaydettHcten sonra beyanatma su suretle devam etmiştir: < M. Musolini ile yaptığım ilk mülâkattan sonra birbirimizi anladıgnmz jrakit geçirmeden iki mem leket arasındaki dosluğu devamlı v< kuvvetli bir surette berkistirmemiz lâzim geldiğine kail oldum. M. Musoliniye karsı olan hayranlığımı söylemeden Romayı terket mek istemem. Bütün bu eserlerde M. Musolininin kuvvetli sahsiyeti gözükmektedir. Aramtzda bir sempati doğmustur. Ben bu sempatiyi Fransız • ttalyan dostlugunun hiz metine koymaktoo çekînmiyeceğim.î Barıs ifi azim ve sabır ister Anlaşmanın imzası Roma 7 Fransa Italya anlaşması Lavalle Musolini arasında bugün imzaianmıstır. Anlasma bes protokoldan mü • rekkebdir. Protokolların üçü umumî politika ve müstemleke iflerine dairdir. Dördüncü protokol Tuna ve cenubu şarkî Avrupa isleri hakk:ndadır. Bu protokolda Avusturyanın istik • lâlini muhafaza ve bu istiklâl teh likeye uğrarsa anlasarak tedbir al • mak hakkında da maddeler vardır. Besinci protokol silâhları bırak maya dairdir. Protokollar simdilik nesredilmiyecektir. Roma 8 Stefani ajansı âsağıdaki tebliği nesrediyor: M. Musolini, M. Laval Fransız Italyan müzakerlerini neticelendir miçlerdir. Ve her iki memleketin Afrikadaki menfaatlerine aid '4\ lâflarla Avrupa meselelerinde hü • kumetlerinin noktai nazar birliğini gösteren vestkalan imza etmislerdir. M. Musolini ve M. Laval merkezî Avrupa meselelerinde müteaddid tarafh bir itiiâfın lüzumu üzerlnde iki hükumetin anlastığmda ve kendileri tarafından kabul olunan dü . şüncenin mümkün olduğu kadar ça • bık bir zamanda alâkadar memlc ketlerin tetktkine arzedilmesiode mutabık kalnnslardır. M. Musolini ve M. manda böyle bir itilâf akdine *.4 zaren vaziyetin icab ettirdiği bu • tün tedbirleri, bu itiiâfın ruhu* da ' hilind'e, beraber tetkik etmeği de kararlaşhrmislardır. Anlasma hakkmdaki haberler M. Lavalin beyanatı Resmî teblığ Roma 7 Röyter muhabirlnden' Zannedıldiğine göre Fransa ile t talya anlaşmasınm ana hatlan sunlardır: 1 « Tunustaki ttalyan tebaasımn tabüyeti İki nesil için daha muhafaza edilecektir. 2 ttalyaya, Tibestide Maddi fin sîmalinde 800 mil kadar genislikte bir arazi parçasile, Fransız Somalisinde Babilmendeb boğazı civarında 40 mil kadar uzunlukta biı arazi verilecek, fakat bu son araziy« Obak limanı dahil olmıyacaktır. 3 ttalya, Ctbuti • Addisab&ba demiryolund'an iki üç bkı hisse satm alaçjktrr. Roma 8 (A,A.) Röyter ajansı muharibinden: Resmî tebliğde zikri ge^ memekle beraber, Fransa • ttalya uz • laşmasmda, hiç süphesiz, süâhlartn lahdidi meselesi de dahüdir. Bu husrsta da bir itilâf hasıl oldu ğu zannedilmektedir ki, bu itHâf Fran • sanm, A'manyayi tekrardan Ulus!ar Kurumuna girmeğe davet etmesi sayı • lır. Londra 8 (A.A.) Fransa Ttalya uzlatmasinta imzalanması Londrada de> rin bir memnuniyet uyandirmıştir. Bu uzla^ma yalniz Avustnryaya aid olan kmnmdan dolayı değü, fakat Fransızttalyan münasebatinin havasinı aç'Jğt için ehemmiyete şayan görülmektedir. Silâhları bırakma meselesi İmza merasimi nasıl oldu? Roma 8 M. Laval, dün alcşam Italyan eski muharibleri tarafm • dan serefine verilen bir kabul res minde bulunmus, daha sonra Vatikan dışarı isleri bakanı Kardinal Pacelliyi hususî surette ziyaret eyledikten sonra. Venedik sarayına gelmistir. Anlasmalar Venedik sarayında saat 20 de imzaianmıstır. İmza me • rasiminde M. Musolini ve M. Lavalin yanında bulunan ltalyanlardan M. Suvich, Baron AIoisi, ttalyanın Paris büyük elçisi Kont Piznatti, dıs isleri bakanlığı umum müdurlerin den M. Buti ve protokol sefi Kont Senni ile Fransızlardan Roma büyük elçisi Kont dö Şambrön, dıs isleri bakalığı genel kâtibi M. Leger, Afrika ve yakınsark isleri müdürleri M. de Saint Kuentin, müste^ar M. de Dampierre ve Elçilik kâtib M. İguerin ve M. Lavalin hususî kalem müdürü hazır bulunmakta idiler. İmza merasiminden sonra saat 20,30 da matbuata bir tebliğ verilmistir. Roma 8 Stefani ajansı bil • diriyor: çıkmıştı. Fakat sorgu sualin hita mında isticvabda hazır bulunup ta hiç lâfa kanşmamış olan memurlardan birisi ayağa kalktı, Conninin yanma geldi. Herifin biri Sitideki bir bankaya bin marklık bir banknot bozdurmağa kalkışmış. Conni. bu herifin eşkâli senin eşkâline pek benziyor. Conni soğukkanlılığını muhafaza ederek cevab verdi: Anlamadım, herifin biri bankaya bin mark mı bozdurmak istemi§, ister ya... Suç bunun nere sinde? Bana gelince ben ömrümde bin marklık bir kâğıd görmedim bile... Zabıta memuru mülâyim bir eda ile: Arkadaş, bilmemezlikten gelme! dedi. Sen bin markı pekâlâ tanırsın. Kimbilir belki üstünde bile onlardan birkaç tane vardır. Conni derhal kollannı havaya kaldırdı: Arayınız! Haydi araym! Hayır, simdilik bu zahmeti Böyle bir neticeye varmak için ihzari çalısmalara ihtiyaç hasıl oldu. Bu nazik ihzarî çahsmalar normal diplomatik yolla başladı. M. Laval ile benim aramızda ve müte hassıslar arasındaki uzun ve mühim Roma mülâkatlarile tekâmül etti ve usulü dairesinde imza edilen protokollarla nihaî sureti hallcre nriin cer oldu. Bu çahsmalar, pratik ve maddi çalısmalardı ve bund'an dolayı arzu edilen, istenilen neticeleri veıdi. Bittabi bu anlasma, esasen Ttfr anlaçma gibi, zıd istekleri arasınd^a mütekabilen memnuniyetbahş bir atayveri» mukavelesi demektir. Çünkü diplomasi, fayda ve hikmetini uluslar arasında dostluk ve is birliği iç'n lüzumlü muvazenelerin haddi za'inde mevcudiyetinde değil, fakat aranılıp vücude getirilmesinde gÖs terir. Genel veya Avrupaî diyebiîece ğimiz sahada da itilâflar elde et tik. İmza edilen bu Hilâflarda, muhtelmel vaziyetler karsısında, Fran • saz ttalyan müaterek hattı baeketini tesbit ettik ki bu çok mühimdir. tki ulus arasında hattı hareket tayin eden bu anlasmanm ehemmi • yeti cok genistir. Afrika meselesi Afrtka meseleleri hakkında imzaladığımız mukaveleler adilânedir ve ümid ederim ki. hüsnü suretle telâkki olunacaktır. M. Musolini ve ben, çok zamandanberi geri brrakıIan meselelerin hal suretlerinî aramakta ayni Avrupa zihniyctile hareket ettik ne M. Musolini, ne de ben esash menfaatlerden hîçbir sey feda etmedik. Fakat diğer taraftan iki hüku meti n lüzumlu tesriki mesaisine engel olan mânileri ortadan kald:cdık^ Londradaki aktsîei • Hiç bir gizli fikir yakmaf! * Bundan böyle, hiçbir gizli fikir gütmeden mütekabil emniyet havası içinde, Avrupada nizamın devamını istiyen bütün hükumetlerin ehera • miyet verdrkleri bütün meseleleri tetkik edebiliriz. M. Laval Londrara bekleniyor Roma 8 (A.A.) Dün aktam Londraya dönen Simon su beyanatta bulunmustur: < ttalya ile Fransa arasında hasıl olan anlasmalardan dolayı memnun olmaiıdır. Şimdi Fransa Bas bakanı M. Flanden ile M. Lavalin bu ay sonundan evvel Londraya gefmeleri muhtemeldir.» Merkezî Avrupa meselesi r Milâddan Sç bin seae evvelinden ib'baren faal bir nehir ve kanal yollart ttcaretmin bulunduğunu bize abideter Szerindeki kabartmalar göstermekte • Yeni eserler Holivut Holivutun 4 numaralı nüshası zengin mündericatla çok güzel resimleri havl olarak çıkmıştır. Tavsiye ederiz. kılığı kıyafeti düzeltmek lâzim. Ben paralan sana ufak paketlerle gonderirim. Sen de onları dolar ve sterlinge çevirerek bana iade edersin. Her paketin karşılığım almadan yenisini göndermem. 26 M. Musolininin beyanatı Merkezî Avrupada takip oluna • cak siyasa hakkındaki gorüflerimizi ahenklestirmeğe muvaffak olduk. Bu hususta imza olunan anlasma, en ehemmiyetli diplomatik belgeler den sayılabilir. Kararlastırdığımız siyasa, hiç kimsenin aleyhine değildir. Bilâkis bütün hükumetler, yalnız barv^in te ttilâfname hiç ktmsenin aleyhine sisini amaç tutan bu ise istîrak edeğil debilirler. Kuvvetle ümid ederim ki, bizim bu davetimiz herkes tara • Genel meseleler üzerindeki Franfmdan hüsnü telâkki olunacak ve sız Italyan anlasmalan hic kim bu anlaşmaya istitak suretile alâ • senin aleyhine değildir ye bu an kadar hükumetler, barıssever ol Iaşmalar Avrupa hayatının ufuk • duklannı filiyatla göstermis ola • lannı kısaltmak için değil, bilâkis caklardn. genişletmek ve çok uzun zaman • danberi ulusları düsmüs old'uğu üBizim müzekerelerimiz, i>tirak midsiz vaziyetten kurtarmak için ya mesaileri barıçin vikaye?i için e! pılmıstır. , zem olanlar arasmda pek gerekli olan yakmlaşmayı kolaylaştıraeakNihaî beyanatnın ruhu da sarihtır. Bu suretledir ki gütmek istedltîr. Şimdi bize lâzim olan 'fti'i kenğimiz siyasamn inkisafı için lâzim dimizi mübalâğalı bir nikbinliğin bir sart olan sukunun meydana geldaima tevlid ettiği tehlikeden kur diğini göreceğiz. tarmaktır. Hersey oldu ve artık yapılacak ba;ka birsey kalmadı diye tste, Roma müzakereleri, iyi bir düsünmemeliyiz. Bilâkis, ulusların surette neticelenmîs bulunuyor. Ben, ihtiyara lüzum yok. Conni sozlerime iyi kulak ver. Bu bin marklık banknotların sahibi büyük Glasko soygununu yapan adamdır. Onu tevkif eden veya ettirene beş bin lira mükâfat verilecek. Conni kekeledi: Ben... ben... birşey bilmiyorum. Bu mükâfat seni alâkadar etmedi mi? Amma yaptın ha! Dü şün ki bu parayı kazanmak pek kolay birşey. 5000 streling aenin hesabına İngiltere bankasına yatınlması için senin bana yalnız iki üç cümle söylemen kâfj gelecek. Conni yavas yavaç bahisle alâkadar oluyordu. Bunu karsısmdaki adama anlatmadığım zannediyordu ama o pekâlâ anlamıştı. Serseri bahsi uzatarak vakit kazanmak maksadile: Glaskov soygunu mu? dedi. Evet evet hatırlar gibi oluyonım. Gazetelerden birinde bövle birşey okumuştum. Herif iyi vurgun vurmuş. ' Evet ama bu vurgutıun ona faydası olmıyacak. Değü yalnız Ingilterede, bütün Avrupada hiçbir banka çetin bir istintaktan evvel bin marklık banknotları boz mıyacakhr, Conni biz senin böyle bir ise karışmış olduğunu zannetmiyoruz. Conni yeniden ve şiddetle protesto etti: Hayır hayır... Kat<yyen! Âlâ, bu sözleri arfık bırakalım. O adamı yakalamamıza im kân verecek malumatı bizim kulağımıza fıslıyacak olursan neler kazanacağını iyi düşün. Bu sana parlak bir istikbal temin edecek tir. Artık Hiçbir sekilde çahşmağa mecbur olmıyacaksm. Bu mükâleme zabıta tarafından Conniye verilen yirmi dört sa»tlik müsaade ile bitti. Conni evine dönerken pek düşünceli görünü yordu. îş oldukça tehlikeliydi. Hesabına iş gördüğü adamın müthiş bir haydud olduğunu biliyordu. ö y l e müthiş bir haydud ki icab ederse kendisini güle güle öldürebilirdi. Böyle idi ama onu meselâ Berlin mehafılı mütehayyir! Berlin 8 (,A.A.) Siyasî raehafî Roma müzakerelreinin aldığı vaziyetten ve vücude getirilen anlasmanin genisliğinden mütehayyir gö zükmektedir. Anlasmaların resmen bitirilmesinden evvel vaziyet almak Utenmiyorsa da Fransız ttalyan anlasmasmın Sar plebUitinden sonra Ahnan haricî siyaseti uzerinde hissedilir bir tesir icra etmesinden v« bu anlasma ile muahedeleri tadil siyasasına bir darbe vurulmus olma smdan korkulmaktadır. Romada Ingiliz sefirinin faaliyetj Roma 8 (A.A.) tngilterenn Roma büyük elçisi Sir Eric Drum • mond dün öğleden sonra M. Lavalle görüîmü ve mukavelelerin imza sından sonra da derhal M. Muaolni tarafından kabul olunmutur. otomobilinin içinde yakalatmak ta pek o kadar zor olmıyacaktı. Conni, bu sahnenin hitammı bile bekle meden savuşabilirdi. Bu işte onun vazifesi sadece bir adres ve bir vakit bildirmekten ibaret kalacaktı. Buna mukabil bir servet, koskocaman bir servet kazanacaktı. Fakat acaba zabıtadan kendisine söylenen sey doğru muyd.u? Evvelâ bu mükâfat meselesirri tetkik çtmek lâzımdı. Conni hemen yolunun özerîn deki umumî okuma salonlanndan birine girdi ve gazetelerden birinin kolleksiyonunu kanştırmağa başladı. Evet, zabıta memuru yalai söylememişti. Lev Daneyi teslim edecek adama 5000 Ingiliz Hrası verileceği aylarca evvel ilân olunmuştu.. Daney... Daney... Hayır o Daneye asla raslamamıştı. Yalnız şimdi hizmetinde bulundugu adamın Daney olması muhtemeldi. {Arhası rar] "Cumhuriyet,, m tefrikası: 65 Ceza Conitim oldukça zeki idi. Fa kat onun boşboğazhk gibi büyük bir kusuru vardı ki bu meziyetini gölgede bırakıyordu. Coni kılık kıyafetinı düzeltmek üzere dükkânlan dolaşırken Skotland Yard müfettişlerinden birisi tarafından Londra polis müdiriyetine davet olundu. Mesele bir sahte çek meselesi idi. Conni masum olduğuna emin bulundugu için zabıta memurunu kollarını sallaya sallaya takib etti. Kendinden o kadar emindi ki hakikî mücrimi bulmak için zabıta ile teşriki mesaiye bile hazırdı. Skotland Yardda yapılar isticvab pek uzun sürmedi. Conninin bu 15te masum olduğu meydana Yazan: Tereüme eden: Bâgar Valla» ömer Fehmi Berline hiç gîttin mi? Zaran yok .hernen harekete hazırlan. Orada en iyi otellerden birine ineceksin. Tabiî daha « w e l ri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle