Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OiUmizîdüzeltmeğe çalışırken Anarşiye müsait bir Tarama dergisine mücerret mefhum halinde kelime alınması yanlışlıklara yol açıyor Çarsamba günü <3il düzeltimi sava • şının ilk bayramuu kutluüyan gazeteleri okurken gönül cümbüsüne gölge veren bir Orküntü de duymadım dersem yalan söylemis oluram. Çünkü ezeB bir bahara kavnsmanm şetaretini şakıyan dillerimizde birbirine aykmlık, hatta ayni kelimenin manalarmda baskalık göz« çarpıyordu. Şu anlasılıyordu ki Anadoludan derlenen kelimelerin bir çoğu isabetli değildir, birçoğu da yerli yerinde kullandmryor. Dil meselesinde salâhiyetli defti lim. Bflgiçlik (ukalâlık) yapmıyaca • ğım. Ancak yürüdüğümaz fiBtS yolunda berkes gibi vazife almış bir vatandaş ve derlenmis sözler üzeriade dil ahskanlığı olan bir memleket çocuğu •ıfatile ifi açık konuşmagı azix gaye namma borç bfliyorum. Güzel tSrkçenin ayıklanma, annma, ve dfizelme safhalan her inkılibımızda olduğa gibi leri bir kaynayıs ve fleri ahlıs hatnman içinde geçiyor. Butün ce • miyet ve medeniyet memba ve malze» melerinin aııan olan dil harikulâde nazSc bir devrededir. Bir kelime ile butün Türkiyenin dimağı verOeoek eev here derbal kahplanmak tehalökfle hazırlanmıstır. Ba mustesna tncîzap, 13 • zanmndan fazla hesaph ohnaımzı ieap ettirmektedir. Her agızdan bir ses çı • karak yanbf malzeroe, sakat unsur verirsek bütün ba güzel isleri kanstırmaraa ve dOde anarsl uyandırmam« ih • timalinden korkulabüir. Çünkü bühaMa gazetelerde eahsanlarunu, (Tarama Dergisi) ni kâfi bulımyarak zevklerine gore kelimeler lcat etmekte, hatta zarurî bir ieap olmadığı halde söz Sreterek mörekkep kelime» ler meydana koymaktadırlar. Halbakl dfl flmfle nisbeti obntyanlarm rolü sa • dece verilen malzemeyi kullanmaktan ibaret kabnak lâzımdır. Bir muharrlr arkadaf yeıd romaninda (Hariciye Vekffi) karsılığı olarak Dif inancı demiş, Aksam gazetesinde bo unvan Dısbakan olmuş. Gerçi Tarama Dergisinde, «inanç» kelimesmra irade ettiği gosterflen 14 mana arasmda «Vekil» de var. Lâkin bn kelimenin tam ozü «iman» dır, diğerleri mecazt ve kıyasî olarak üretilmistir. VekflMinistre den ise mutemetten ziyade müdür manası kastedflir.. tkindye geçelim: Niçin Dısbakan da, Dısbakanı değil? Hariciye Vekil, demiyoruz ki? Resmt isimlerde bizhn devletten evvel davranmağa hem hakkmuz yoktur, hero her aklma gelen bir at uydurursa isin için • den çıkmağa imkân kahnaz. 1 arama Dergisinde «Cumhuriyet» için Onov • lak karsüığı var. Lâkin bunu kuilanmak ancak ona Türkiye Cumhuriyetinin resmen kabulünden sonra kabfldir. Diğer bir gazete deniz kazası için uğrak kelimesini almıs. Dergide ayni kelime hem kazaya, hem yeise bulu • nan karsılıklardan biridir ve zannola • nur ki ikisinde de isabet yoktur. Kazaya nğranıhr ama uğrak kaza olamaz. Çünku durup geçmek, istasyon yapmak manasma hep bildiğimiz uğraktır ve fafl değil mePuldür. Gene ayni gazete (hrtar) ı netice, (bflgi) yi haber kar sdığı almıs. Tutar sarahaten (yekun) • dur, bilginin ise ilim, irfan manasmı tasıdığı meydandadır. Netice için (va • ns) ta karsılık olamaz. Ba kelime an • cak vâsıl ohnak yerme kuDanılır. Vâlâ Nurettin Bey ^Sava^an yarişa) romanında (sflâh fabrikalarmtn mü messili) yerine (Pusat isliklerinin ya • labacı) kelimelerini kuHanmıs. Der gide pusat mukabili alet, cihaz, ça maştr, elbise, esya, mühimmat, »ilâh, silâh taknnı, teçhizat ve islik mukabili de atölye, tezgâh, fabrika, imalâthane kelimeleri var. Fakat bütün Anadolu türkçesinde pusadın tek manası çamasır elbise; isliğinki de sadece görolektir. Kelimelerin asıl manası böyle olimca da (pusat işliklerinin yalabacı) çamaşır gömleklerinin satıcısı demek oluyor! Bımlar nereden derlenmif bilmeyiz. Lâkin iflik iş yapılan, işlenî • len yer manasma alındıysa doğnı olmadığuıı lannederiz. Çünkü türkçe gra merine ve fonetiğine göre islik (is mahalK) değfl (i« mevzuu) oalbüir, (samanlık, ağaçhk) gibi mekân büe ifade etmez. Bir bakımdan ancak (giindeMc, bir içimlik, Gç kisiUc) gibi ; M l;tar tazammun edebüir. Dr!eroelerde asıl hata kelimeleria mücerret mefhumlar halinde alınma • »ıdır ve bence yukanda bir kısmını yazdıgun hatalar da hep ba sebepten fleri gelmistir. Bugüne kadar yazı diline girmemif kelimeler kökleri, siciUeri ve cumle terkiplerindeki hayatiyetlerile almmak, ve ana dfle bütün iştikaklarile kablmak lâztmdı» Ba yüzden dogmus bir yanhşbgı Ahmet Cevat Beyefendmin «Cumhuriyet» te çıkan makalelerinde görüyoruz. Saygı değer dfl bflgini cemiyet muka* bili olarak örek kelimesini kullanıyor. Vakıâ öreğin bir topluluk ifade ettiği dogrudur. Fakat alelitlâk manasfle cemiyeti değil, hayvanlar topluluğuna ifade etmek sartfle... öztürkçede tasnif çerçevesi umuldağondan çok genif tir ve hayvanlar için de ayn ayn utı lahlar bnlunmustur. Bir arada bnlunan ve gezen kısrak ve beygirlere (orek), koslara (alay), koyun, keçi ve sığırlara (sürü), develere (katar), domuzlara (güren), köpeklere (alak) insan toplulaklanna da yerine, kemiyet ve keyfiyetine gore (oymak, dernek, birlik) ve saire tarifleri konulmuştur. Ba sozler aflelerOe birlikte almmaz ve dfle yerlestirflmeue bir gan daha acıklı yanlıslıklara uğramamıza açıkkapı bırakmif olnraz. «Cemiyet» e geünce: Buna dair Tarama Dergisinde birçok karsılıklar var. Gazetelerde de nevfleri çoğaltıunıs.. Bunlardan bhi olan (Kurum) an ce miyetten ziyade (TesekkOl) e yakmlığı var. Umumi manasfle cemiyet karşılığı olarak Konservatoar Müdürü Yasuf Ziya Beyin aşiretler içinde buldofu Bi rikik nekadar canh, nekadar kovvetli!.. Birikme kökünden gelen ba kelimeden daha isabetlisi şimdfl3c yoktur, desek hata ohnaz sanınz. Yerli Mallar pazarları istanbulıu, vazife başına! İzrnir şubesinden sonra, yarın Galata şubesi açtbyor, 10 teşrînievvelde de Beyoğlu şubesi mağazaya nakledilecek yeni Tîalka yerU malları tanıt mak ve mem lekette yerli mal laruı satışını te • min etmek içie acılmış olan Sümer Bank Yerli Mallar Pazar • larının yeni bir müdürlük altı • na. toplandığın] ve yeni subeler açılması karar • laştınldığım v» tzmir şubesinin de birkaç gün evvel açıldiğuu telgraf haberi olarak yazmıştık. tzmir gazete lerinin verdik • leri malumata göre tzmir piyasasmın en iyi bir yerinde açılmif olan subenin küsai merasimin • de tzmir Valisi Kâzun Pasa bir nutuk irat ede rek demistir ki: « Sümer Bank devletin millî iktısat cephesinde yüzümü 'Cumharıyet 30 Eylul 1934 Yann sade bir intihap günü değil ayni zamanda Türk vatandaşbğının bir îmtihan günüdür Yazaç: Ismail Müştak Cumhuriyet kanunlan, teşrhuevvelin birinci günü, Türk vatandaşlarmı bü • yük bir vazifeye çağınyor: O gün ka nunî vasıflan haiz ve medenî haklan • na sahip olan her Türk kendi oturda • ğa ve yasadığı şehrin mümessflleriıu seçecektir. Kanunun davetme icabet Türkün yaradıhsına uygun bir âdettir. Bu âdet en müskül zamanlarda en çetin imtihan • Iar gecirdikten, en kötü devirlerde, en tehKkeli tecrübelerle yoğrulduktan sonra nihayet millî vicdana o suretle yer leşmiştir ki bugün yasaya riayet Türklük için medenî ve şerefli bir meziyet ohnuştur. Kanunun sesinî ve büyülderinin sS • zfinü dinlemek Türkün çok hoslandığı bir siyasetfa'r. Türk bflİr ki kanunun sesi her zaman dost sesidir; Türk man • mışhr ki buyükler daima iyi ve doğru aoylerler. Türkün kanaaıtine göre dosttan kötü'ük gebnez, buyükler insanm ayağmı çe,'mez. Gerçi Türk geç inanır, güç kan«r, fakat bir defa manıp kan • dıktan sonra nıepı^Hn eli hiç bırakmaz, kandığı j oldan hiç sasmaz. Türk, tarihte hiçbîr mfliete nasip oîtnıyan müstesna bir bahtiyariıkla gö • rüp aniamntır ki onu mukadderatmm enğinlerine çağıran (ses) dünyamn en sefkatli dost sesidir; ona mnkaddera tınm yolunu gösteren (el) dünyamn en kodreÜi dost elidir. Teşriniewelin bi • rinci günü kanunun verdiği hakka, ve hürriyetin çizdiği salâhiyete guvene rek intihap sandığı önüne giden her Türk, hiç süphe yok ki, ruhunun içinde bu sefkatli sesm aksini bir kere daha duyacak, yolunun SstSnde bu kudret • li elin isaretini bir kere daha görecek, ba yol üzerinde o sese doğru yürüme nin hedefe ve selâmete varmanm ye gâne çaresi olduğuna kendi vicdanma karşı zevkle şevkle, hnânla bir kere daba tekrar edecektir. Esasen Türkün zekâsindan, secîye sinden, medenî kabfliyetinden bekle nen de budur; çünkü Türk ne dünü unutacak kadar sersem, ne bugünkü inkâr edeeek kadar nankördür. Tesrmievvelin birinci günü sade bir intihap günü değil, ayni zamanda Türk vatandaşhğmm bir imtihan günüdi'l*. Memleket o gün vazife başına gelen • lerle gelmiyenleri birbirinden ayıracak, vicdanı âmme o gün her iki zümre hakkında hükmünü verecektir. Tereddüt etmeksîzm diyebfliriz ki o gün ba im • tflıandan kaçanlar memlekete karsı vazifelerini yapmadıklan halde vatan • daşlık hak ve nimetlerinden istifade etmek istiyen tnyfeylflerdir. Bunlann ekinlere zarar ve bahçelere çirkmlik veren otlardan farkı yoktur. Dört senede bir kere evinden kalkrp intihap sandığmm başma gitmeği fazla bir külfet telâkki edeeek kadar misldn bir msan Türk camiasmm sırbnda bir ölü sddet demek tir. Bu gibi İnsanhv bflmelidirier ki Türkiye arbk tembeDer yurdu degfldir ve Cumhuriyet rejimi bütün tekHeferle beraber miskmler dergâmm da ka • patmifttr. Bir intihap sandığı önünde en güzel ve en canh manzara süurlu, hazulddı, tesküath bir cemaat manzarasıdır. Karada çobansız ve idaresiz bir sürü, denizde puslasız ve dümensiz bir gı?rai , ne ifade ederse siyasette rehbersiz bir cemaat te ayni seyi ifade eder. Haklan teskilâtlandırmak hürriyeti bozmaz, bilâids kuvvetlendirir. Esasen bugünkü medenî hayatta basıboş hak ve dört yani açık hürriyet yoktur. Mütekabfl feragat ve fedakârlıklar üstüne kuruhnus disiplinli bir hak ve hürriyet vardır. Cemiyet hayatı içm faydalı olan ya'nız budur. Bu nokta tesbit olunduktan sonra heı1 fert kendi vicdanı önünde söyle bir mü' lâhaza yapabflir: Rehbere inanıyor muyum ? Dünü hahrlıyor ve bugünü gSruyor muyum? Dünle bugrn arasmdaki farkı ölçebiliyor muyum? Bugün kazandıklanmı yann devam ettirmek, bu?ürrkü seref ve kudrethnle bugünkü istiklâl ve haysiyetimle yann da yasamak istiyor muyum? Bu suallere vicdanm derinliğind*n «evet» cevabı gelires o vakit bize yol gösteren teşkilâtın arkasından yürümenin yahuz vazifemiz değil, ayni zamanda menfaatimiz icabı olduğunu da görüriiz. O vakit vicdanımızdan gelen bir ses bize ihtar eder ki halktan çıkan, halkı düsünen, halk a giden ve bizzat hallnn kendisi olan bir teskilâtm çer • çevesi içinde kalmak en doğru vatandashk borcudur. Bflgisinin kuvvetine, bize tecrüb«sinin bünyenvzi çokluğuna, vicdanmın temizliğine imân etüğinıiz bir doktor sağlamiandırmak için brr reçete vvr • diği zaman akıl, rrvanhk, hissî menfa • at ba reçeteden iyflik bulacağunıza man mağı emreder. Siyasî hâdiseierin idaresmi tesadüf • lerin ve raünferit içtihatlann keyfine btrakanlar ister mfllet olsun, bter ce • maat olsun daima zarar görmüşlerdir. Bugün dünyada içtimaî, îktısadî, hat • ta flmt meseleler bfle tefkilâtlandınl • rnıstu*. Kuvvetleri periçaBİıktan, kana • atleri serserflikten, vicdanlan tereddüt »• endişeden kurtarmak için bugün i cat eda«n » * •* »*? muteferrik kuv vetleri yekpare bir teşkflâU bağlamakhr. Türk vatandaslari yarm intihap sandığı önünde ba teskilâtla karsılashklarî zaman bir lâhza için vicdanlarfle bb ma rakabe yaparlarsa anlryacaklardor ki bu kuvvet bizzat kendflerinm kovvetidnr, ba kuvvetle elele vererek o teskflâb sağlamlandırmak, onu bereketle ve bir kül halinde yasatmak, asi ve menfi cereyanlarm karsuma bu kütle fle bir kaya gibi çıkmak yahnz şükran borca değfl, ayni zamanda ve herseyden evvel kendi menfaatieri icabıdır da. tstanbul halkı iyfliğm kadrinî bile cek kadar nimetşinas, menfaatinin yolunu görecek kadar zeki ve hassas • tir. îstanbullunun vasfı düzgün bir se dye ve olgun bir terbiyedir. Tüririyenin bu münevverler diyan düne kadar hep ba manzarayı arzetmistir. Yann da bu manzarayı göreceğiz. tstanbuDular, vazife basrna ÎSMAtL MÜŞTAK MALLAR PAZAR Sümer Bank Yerli Mallar Pazanmn Izmir şubesinin açılma merasiminden bir inhba yerli mallar terbiyesinin teessüsüne esaslı surette hizmet edecektir. Biz de takdir ve tebriklerimizi sunar, millî müessesemizin muvaf • fakiyetini dileriz.» Yerli Mallar Pazanmn Galata şubesi de yarın açdacaktır. Galata fubesi, münhasıran Beykoz kundura ve deri fabrikasının kundura, bavul, çanta, saraciye ve sair mamulâtım satacaktır. Beyoğlu mağazası da tesrinievvelin onunda yeni büyük mağazaya nakledecek ve Beyoğlunun en zengin, en büyük ve en zarif mağazası olacaktır. Diğer yanlıslıklara geHyorum: Sa ha ve meydan manasma kullanılan (Alan) »Szdilde (Domainc saha), (Mfllieu . Muhit, Orta), CTejrrain • '(Birinei »ahifeden mabait}* Zemin) değil, ancak «boş meydan» ettirflmls bulunmaktadır. ~ v*mf ' şehir harici ve »fjp. yukan (Desert • , 4 Evvelce Grizu (Grisou) hı ocakhâlL gayrimeskfin yer, çol) ifade eder. lara el bfle sürülemezdi. Bunlar muat • Kelimenin sadece saha diye derlenmetal bir vaziyette bırakılırdı. Bugün al*si ba hataya yol açmıstar. nan ve tatbik edflen fennî tedbirler saAvadanlık alet mukabili olamaz. Ba yestnde bu ocakiar havzanın en kuvvetli sSz Garbt Anadoluda yahuz mucevheve kıymetli istihsal merkezlerini teskfl rat ve kadınlarm taktığı ziynet esyan eylemektedir. manasma kuDanıIn*. Zannederim Cennbf 5 Evvelce havzada 67 Iiraya maye Vasatî Anadoluda da bu boyledir. ledflemiyen kömürün maliyeti alman flt«Alet» in tam mukabili Aygıttr. tnadî ve teknik tedbirler sayesinde yaMuğladan derlendiği yazılan Elâlağı nya indirilmiş ve hükumetçe yapılan kelimen bir kere umnmidir, sonra da ciddî ve vaziyete uygun hhnaye tedbiralet karsıhğı olarak yanlışhr. Ba mü • lerfle Türk maden kömürü Avrupa pirekkep kelimenin hakikî manası Sstünyasasında mühim ve gün geçtikçe e de tStmektedir. Ulak, erismek • alaş • hemtniyeti yükselen bir satıs mevkii kamak, ozanmak ve yetismek • olanmak zanmış bulunmaktadır. kökündendir. Elâlağı ba kompozisyonla Son birkaç sene zarftnda 200 bin eli uzağa eristiren, yardnncı, hizmetçi, tondan, 6, 7 yüz bin tona çıkan harice vasıta ifadesini tasır. kömür sabsı bu hususta kazamlan muDaha birçok misaUerfle anlaşdıyor vafakiyetin en bariz " e canh misali • dir. ki Tarama Dergisindeki kelimelerin bir kısmı isabetli degfldir, hemen hrfisi de 6 Yalan zaaıanlara kadar havzabütün kokleri ve cumle teşekküllerile da günde iki vardiya (yani 10 12 ser almmadığı için mütemadiyen yanlış saat) devam eden amele mesaisi sekiz kallanıhnaktadır. Bunlara kendi kendisaate indirilmiş buna mukabfl alman mîze aydurduklanmızı da ilâve edersek fennî ve flcbsadî tedbirlerle istihsal muortada tanzimi lâzım ciddî bir vaziyet zaaf bir nisbete çıkanlmıştır. Fennîn, vesaitin ve iyi idarenin amdenin sıhhat olduğuna hükmetmek lâzım gelir. ve refahı mevzuunda temin ettiği ba FERtDUN OSMAN muvaffakiyet te hakikatte çok dikkate ve akdire lâyık bir meseledir. zü ağartabilecek varlığını yaratan ve yükselten bir müeaaesedir. 9 eylul Budunlararası panayınnda Sümer Bank yüksek derecede takdir edilmistir. Sümer Bank tzmirde satış şubesi açmakla isabetli ve güzel bir is yapmıştır. Bu güzel subeyi açmakla müftehirim. tzmir iktısadi • yatinda kendilerine muvaffakiyet • ler dilvrim.» Anadolu gazetesl ba münasebetle şu mütaleada bulunuyor: «Millî müessesemizin bu şubesi cidden çok zengin eserlerle doludur. Bu sube tzmirde millî ikhsadiyatın yayılma ve yükselmesme, halk ara • sında ihtiyaca da cevap veren bir Zonguldak kömür ocaklarında ıslahat totlanndaki iptidaflik, kömürün tozlanması ve istihsaldeki betaet kolaylastf nr ve fazlalastınr. Ve bu suretle bati bir ihtirak başlıyarak zamanla şiddet lenir ve kömür yanguu dedigmız hâdıseyi meydana getirir. Ba yangm esnasında mühlik intisar eder. gazler Grizu infuâklarmda da gene bu mühlik gazlerle mücadele etmek zarureti vardır. tste grizu ve yanguı afetlerinin felâketlerini tahdit ve tahfif eylemek için asırlarca çahsan, uğrasan fen ve mes • lek adamJannın son olarak bulduklan çareleri ve icat ettikleri vesaiti ve makineleri bu suretle pek kısa bir zamanda kendi havzamızda kuilanmak im kânı elde edilmis demektir. Bu suretle: 1 Havzada modern bir sekflde kurulacak ocak tahlisiye merkezlerfle hndat istasyonlan ve amele yangmı, en kısa mesafeden kapıyacak vesaiti fenniye fle teçhiz edilmis olacaklanndan yangmın sirayeti süratle tahdit edfle • cek ve bu yüzden kül olacak on binlerce, yüz binlerce ton kömür serveti kurtarılmıs bulunacaktır. 2 Kömür yangınlarmda ve grizu afetlerinde intisar eden gazlerden te semmüm etmis ve hayatlan tehlikeye girmiş olan amelenin havzaya getiri • lecek tertfbatı mahsusayı havi tahli • siye makineleri sayesinde kurtanhnası ve hayata iade edilmeleri mümkün o • labilecektir. öğrendiğîmize göre mühendis Ce • mal Zühtü Bey tarafından bu hususta hazırlanan rapor ve projeler derhal tetkik edilerek tatbikına geçilecektir. Maden amele hayabnda emniyeti ve kömür istihsalinde ikbsadî en büyük ehemmiyeti haiz olan bu hayatî meseleyi ciddiyetle ve müstaceliyetle düşünen havza erkânını ve bu hususta ihtiyan lâzım olan maddî fedakârlığı vazife bflen sirket müdürlerini hürmet ve samimiyetle tebrik ederiz. İntihabat başlıyor (Birinci sahifeden mabait) da toplanacak ve Sultanahmet mey • danında Ticaret mektebi binasına karşı tertip sırasi'e yer totacaklardır. Alaya itfaiye mızıkası, izciler, Kadınlar Birliği, Kadınlar Esirgeroe Derneği, Ebeler birliği, Biçki yurdu, mektepler, Kumkapı mızıkası, sporcular, esnaf cemiyetleri, ahali, Samatya m'zıkası iştirak edecektir. Bu kütlelerle beraber Fatflı ve Eminönü intihap sandıklarını tasıyacak kamyonlar saat 15 te Sultan ahmetten hareket ederek Fuatpasa türbesi yolunu akibane tstanbul Belediyesi onüne geleceklerdir. Burada Emino • nüne ve Fatihe ait sandıklar kamyon • lara yerleştirilecektir. Bu esnada tstik • lâl marşı çalınacaktır. Marşı müteakıp muallim Nurettin Bey taraftndan bir hitabe irat edilecek ve alay Cumhuriyet Halk Fırkası önünde de tevakkuf ederek orada da bir hitabe söylendikfoc sonra kafile nciye aynlarak bir kısmı Fatihe gidecek ve diğer kısmı da Sirkeci dörtyol ağzından sapdarak Konya kıraathanesi yanmdan Eminönü Beicdiye dairesie gelecektir. tste bu suretle istihsal ve inkisaf yolunda müspet ve kuvvetli adunlarla îlerliyen havzada fen ve emniyet tedbirlerinin ayni derecede kuvvetlendirfl mesi lüzumu hasıl olmustu. Zonguldak havzai fahmiye müdiri umumisinin teşebbüsfle mevcut sirket mümessflleri içtima ederek bu mevzuu esaslı surette müzakere etmişler ve bu hususta en mühim kömür havzalanndan Ruhr havzasmda tetkikat yaptınlmasmda muta • bık kalmışlardı. Mühendis Ceroal Zühtü Bey bu karar neticesi olarak Ruhr havzasına gitmis ve Ruhr havzası müdiri umumisinin çok samimî alâkasma ve yardımma da mazlıar olarak havza ocaklarında ve tahlis'vc istasyonlannda bu hususta lüzumu ve lâyıkı veçhile tetkikat yaparak avdet eylemistir. Zonguldak hazvası ocaklarında son zaman)t>rda vuku bulan mühim birkaç yanguı kazası havzamızm bu noktadan da kuvvetli ve acfl tedbirlerle »e^Sk edilmcstndeki zarureti teyit etmUti. BaT\ kö"iurler taLati icabı müvellidülhumuzayı ma«ı4mek hususunda pek haristirler Br n t ; keyfiyetini kömür tabakalarndaki arızalar ve istîhsaî me Yeni Burdur Valisinin teftiş seyahati iki aylık tütün ihracatımız Temmuz ve ağustos ayları zar • fında ecnebi memleketlere 785,640 kilo yaprak tütün ihraç edilmistir. Bu miktarın 288,467 kilosu İstan • buldan, 43,416 kilosu İzmirden, 23,553 kilosu Samaundan, 43,204 kilosu da diğer limanlarımızdan gönderilmiştir. Geçen sene ayni aylar içindeki yaprak tütün ihracatımız 2,333,932 kilo idi. Burdur Valin Saip Bey Tefenmde hükumet erkânile beraber Tefenni «Hususî» Vali Hazım Beyin feci surette ölümünden sonra Vekâletle idare edilen Burdur vi lây^ine ahiren tzmir vali muavini Saip Bey vekil olarak gönderilmiştir. Vekil bey gelir gelmez bütün mülhakatı teftis ve vaziyeti ihataya lüzum görmüs, Bucak ve Tefenni kazftlanndaki yol ve mektep inşaatmı mahallinde tetkik etmistir. Bilhassa Tefennide yapılmağa baslanan fırka binasını tetkik ederek insaatın ikmaline gayret olunma • sını tavsiye ve ileride yardımda bulunacağmı vadetmişlerdir.