Katalog

Zekât ve fitrenizi Tayyareye veriniz! Bu para, yurdu ve yurddaşları koruyan üç hayırlı cemiyete taksim edilecektir ÎBas taraft birînci sahifede] rikme yardım etmek mecburiyetinde • yim. Bu silâhlar hem vatanin varlığı • nt ve Uuklâlini; hem de ben'm malı • mt ve canimı koruyacaktir. Çünku yartatn harblerinde arhk cephe ve cephe gerisi kalmamıştir. Savaşa gîren memleketin, düşmandan en nzak ko • şesi bfle cephedîr. Çünkü hudud, s'per, kale, denîz tammiyan, zaman ve mesafe m'fhumlanni vok eden yeni bir silâh, artık cephe fle cephe gerisini birbirinden ayirmaz olmuştur. Balkan Harbinde, Bulgar ordusu üâmharbden sonra Catalcaya bir ay icinde gelebümişti. Yannin harbmde Bulgar tayyarelerinin, havayi boş bn • lurlarsa tstanbula gelmeîeri bîr saat • lik îştîr. Yunan ordusu, tstiklâl Har binde tzmirden Sakaryaya kadar ikl »enrde gitti. Tayyare fflolarile bu me • safeyi iki saatte alabflirler. Kurtuluf savaşinda Türk ordusu görülmemls bir hızla Afyon dağlarindan tzmir yalıla • nna on beş günde indL Türk tayyarelerî, bu mesafevj bir buçuk. iki saatte alırlar. Bir defada aîd'klan b'nzin ve yağla yere inmeden 2000 kflo • metro ucan bombardimsn tayyare'eri vardır. Bunlar havalandıklari yerdeo 1000 kilometro m'safeye kadar gidip gelebflirler. Hava yolüe 1000 kilometro asaîh yukart tstanbuldan Diyarbekir demektir. Fakat tayyare, yaUıiz havalarda yıldınm sSraule nçmakla kalmıyor, ge • ne yıldirtm hızile terakki cdiyor. 1200 kflo ağirlığinda bombayı saatte 3 6 0 kilometro sSratle 1400 kilometro öfc> de bir hedefe boşaltip hiç yere inme • den gene kalkbklari m'ydana donenler var. Düsünmeli ki bir defa alman mahrukatla bir hamlede katedflVn mesafe rökoru 9,105 kilometrodur. Bn • gün, rpey güçlükle elde edflen bn ro • kor yarin oyuncak haline gelecektir. tçimizde 1940 yihna kadar yaşiyanlar, bombardıman tayyarelerinin birkaç ton bomba Oe 4000 kilometro uzakta bir hedefe kadar gidip gene geri do necek kudret" geldik'erini gorece'r'er • dir. Yani tngiltere Qe Amerika ara sinda bir harb olursa tngiliz tayyare • leri NewYorku, Amerikan tayyare'eri de Londrayi dövebüceklerdtr. Bu korkunç süaha karşı mem'eketi korumak içîn ber devlet. eündn ge'enl yapıyor. Eski tabirfle biz de bu cbelayi as&manî» ye karşı yurdumu • zu, cannnizı korumak mec^uriyetm • r d yiz. Onun için Tayyare Cemiyeti • ne verdiğîmiz tek kurutun büe kiTneti vardır. Bugun zekât ve fitrentzi Tayyare Cemiyetine verirseniz bu zekât ve fitre, yann başinizm üstünde, sizi ko • ruvan bir kalkan olacaktır. tnsanm en tabiî duygu ve kaygisı caninı v var • lığinı korumaktir dedim. Bu tabiî duygru ve kaygu, zekât ve fitrenizi, belki de yalancı ve riyakâr bir fakire de^fl; kndi varhğınızı ve ondan daha yük • sek tuttuŞunuz memleketin varhğini koruyacak bir sflâha vermenizî emre • der. Canı tehlikede olan adam fıkaraya para vermeği drğil; canmı kurtar • ma«?ı düşünmek mecburiyetindedir. Kaldı ki bayır işlemeği hayatnvi ko • rumaktan fazTa sevivorsaniz, bu is • tefriniz de hasil olac*ktir. Çünku Tayyare Cemiyetine verüen Z'kât ve fîtrelerden topianan para Tayyare, Hiiâliahmer ve Cocuklan Esirgeme Kurumu (HJmayeîetfal Ce miveti) arasinda pavlaşilacaktir. Müslümanlar, zekât vc fitrenizi bu Sç hayirlı cemîyete veriniz: Tayvare Cemiyeti; bu para fle yurdun koklermi koruyacak celik kartal • lar varataeakur. Hnâliahmer Cemîvetî; bu para ile her rVlâketzede yurddaşm yardımina ko*aeaktir. Cocuklan Esirgeme Kurumu; bu para ile oksüz ve yetim yavrulari ölüm • den kurtaracakbr. Eğer 1350 vil evvel, bSyle cemivetler mevcud olsaydı, muhakkak ki is lâmiyet zekât ve fitrenizi bu cemiyet Irre vermenizi farı kıiardı. Cumhurivef DÜŞÜNCELER Ulusal birlik yasası Unsur, cemaat zihniyeti Kemalist rejiminin en mühim mümeyyiz vasıflanndan biri olan inkılâbcılık kuvveti, hamlelerin: yalmz muhtelif ırklara mensub müslim vatandaşlar hakkında cari olan secere zihniyetine karsı değil, da ha ziyade gayrimüslim vatandaş • ları ekalliyet namına ayrı zümrelere ayıran mahud uasur zihniyetine karsı dahi tercih etmelidir. Mesrutiyetçiler eski devrin en müthiş, en tehlikeli yarası olan mahud anasır hastalığmı «ittihadı aaasır» siyasetile tedavi etmek hulyasına kapılmışlardı. Halbuki it • tihadı anasır hamleleri hastahğı ağırlastırmaktan baska netice ver medi. Cumhuriyet rejimi ise unsurları yapmaca bir surette birlestirmez, dil ve kültür kuvvetile Türklestkir. Cumhuriyet rejiminin aki • desine göre vatandaş ayni toprakta yasıyanlara, ayni mabedde dua edenlere veyahud ayni ırka men sub olanlara değil, ancak ve ancak ayni ruhu tasıyanlara denilir. Ayni ruhu tasımak demek bu memleke tin nan ve nimetile beslenen her ferdin dil ve kültür birliği saye • sinde ayni suretle düsünmesi, ayni biçinmd.e duyması, ayni hedef ve gayeye doğru yürümesi demektir. Bunun içindir ki Kemalist re • jiminde eski devrin müesseselerinden olan unsur ve cemaat zihniyetlerme yer yoktur. Burada cemaat tabi • rile dini ve mezhebî gayeler güden Hahamhane, Patrikhane gibi mü • esseseler kasdolunuyor. Cumhu • riyet rejimi din ve dönyayı birbi • rinden ayırmak suretile bu müesseseleri umumî hayattan uzaklastırdı. Vatandashk islerine bigâne ve ve Iâkayd bir vaziyete soktu. Fakat kafalarımızdaki eski cemaat zih • niyetini henüz söküp atamadı. Malum olduğu veçhile tmpara torluk devrinde cemaat demek hükumet icinde ayn bir hükumet, millet icinde ayn bir millet demekti. Asırlarca müddet hüküm sürmüs olan bu garib vaziyet dolayısile cemaat zihcıiyeti ruhumuzda o kadar derin ve sağlam bir surette kök salmiEtır ki bugün bile kafaları • mızda unsur ve ferd mefhumları • ru biribirinden ayırmak mümkün değildir. Bu zihniyete göre Avram. Apustol, Hamparsum namını tası • yan bir kimse kendi sahsraı değil, mensub olduğu cemaati temsil e • diyor. Bunlar her ne yapsalar kendi sahıslarına değil cemaatlerine izafe olunur. «Her koyun kendi bacağından asılır» sözü bu garib ve köhne cemaat zihniyetine göre hükiimsüzdür. Cemaat mensublan bir kül teşkil ederler. Her birinin ahval ve harekâtı istenilmiyerek, düsünül • miyerek, adeta sevki tabiî ile külle tesmil olunur. Hatta zabıta ve sair resmî za • bıtnamelerle gündelik gazeteler de ekseriya Avram veya Apustol ferd itibarile zikredilmeyip Avram nammda bir Musevi veya Apustol nammda bir Rum sunu yapmıs bunu etmis diye yazılır. Bazan gazetelerde fiü isliyen sahsın ismini zikretmeğe lüzum görülmez, bir Musevi veya bir Rum demekle iktifa olunur. Bir mağazadan kumaş alan birisine bu kuması kimden aldın diye sorulduğu zaman filân mağazadan aldım diyeceğine bir Yahudiden, bir Rumdan veya Er • meniden aldım diye cevab verir. Nazarı dikkatinizi celbeden bir bina veya apartıman için kimindir diye sorduğunuz zaman bina veya apartıman sabibi Türkse plânındir, derîer, apartıman sahibinin ismini cismini an • larsınız. Apartıman sahibi Türk değilse muhatabmız bir Arnavu • dundur, bir Ecmeninin veya bir Yahudinindir diye cevab verir. A nadolunua her tarafında yabancı secereli ferdlerin vaziyeti dahi aynıdır. Lâz, Gürcü. Çerkes adile, sanile değil seceresile tarif olunur. Bu unsur ve cemaat zihniyetlerinin kafalanmızda nekadar derin bir surette yerlesmiş bulunduğunu ispat edecek daha pekçok bariz misaller vardır. Hergünkü alışverişimizde, içti maî tecnas ve münasebetlerimizde karstmızda bulunan kimsenin ah val ve harekâtı kafamızda, hatıramızda, alâkadar kimsenin değil, mensub olduğu unsur veya cemaa • tin hesabına kaydolunur. Kafamızda «ferd yok cemaat var> dir. Tabiidir ki gerek cemaatler mensubkıinde ve gerek Türk halkrnda bu cemaat zihniyeti baki iken ulusal birliğm tamamile hayata girmesi pek zordur. «Doğum» itibarile şu veya bu cemaate mensub olan ferdler türkçeyi ana dil ittihaz etmek, Türk kültürünü lâyıkile bcnımse mek suretile tamamile Türkleşmis olsalar bile cemaatlerinden ayrı bir telâkkiye mazhar olamazlar, her hal ve kârda gene cemaatin malı aavılırlar. Halbuki Türklestirme cemaat iti Dünkü maçlar ikinci kümeden Beyler a, Anadoluyu 32 yendi Dün Şeref stadmda ikinci kümeden Anadolu • Beylerbeyi tak'mları kar • sdaştı. Bu maçta Beylerbyi ikinci ku • menin en kuvvetli takimlarmdan Anadoluyu sikı bir oyundan sonra mağlub etti. tlk devreyi 2 1 gaKb vaziyette bitiren Beylerbeyi, ikinci devred? Ana dolunun beraberlik sayisını yapmasina rağm'n gayretli bir oyunla bir gol daha yaparak maçı 3 2 kazanmağa muvaffak oldu. Üçüncü kümeden Feneryilmaz Sümerspor takımları arasmda yapilacak olan maça rakibi eksik bir kadro ile geldi^inden Feneryilmaz lıükmen galib addedüdi. Karagümrük • Doğanspor arasindaki maçı da 3 0 Karagümrük kazandı. Kubilây abidesini açılışından intıbalar Sureti mahsa»ada yolladığtmız fotografçımızın yolladığt resimlerden: Abidenin bulunduğu Ayyıldız tepesinin uzaktan görünüfu Yunanistan • Romanya berabere kaldılar Atina 28 (A.A.) YuTianî«»anla Romanya arasmda yapılan Bal kan kupası maçı 22 beraberlikle bitmistir. Birinci haftaymda Ro • manya iki, Yunanistan bir gol yapmıstı. Dün Ankarada verilen müziksel festival Abidenin aşağıdan altnmif "' bir fotoğrah Abidenin akfam olurken ahnrmş mehabetli bir remu ABÎDİN DAVER Ulusal musiki müsabakamız \Bai taraft birinci sahifede} kâclarca, alınıp ta musiki müsaba • kamızm »on safhası olan biiyük konserde halk tarafmdan seçilecek birinci, ikinci, üçüncü eserler arasmda bulunacak olanlar varsa bunlara da onar lira verilecektir. Ç Reye istirak edecek karilecimizden 200 kişiye muhtelif hediyeler, 200 kisiye Cumhuriyet neşriyatmdan birer kitab veya gazete abonesi, 100 kisiye de müsabaka so nunda vereceğimiz büyük konsere duhuliye kartı verilecektir. D Giifte müsabakasıain neti cesi 15 şubat tarihli gazetemizde ne rolunacaktır. B ü ç tane bizim verdiğimir güftelerden yapılmı» beste, C ü ç tane serbest olarak yapılrms beste, Ç ^ Jüriye verilen eserler ara smda acmonize beste yoksa heyet matlub 9 eseri B ve C fıkralarında* kilerden seçecektir. Eğer armonize eser azamî besten fazla değilse bunlardan yalnız hi'i intihab olunacak ve diğer 8 eser B ve C fıkrilarından aynlacaktır. D Her bestekâr her ayrı kısım îçin eser verebilir, ve bunlar jüri heyetince kabul ve intihab oluna bilir. 9 Bu dokuz eser nisanm ilk haftası icinde «Cumhuciyet» tara fından verilecek büyük bir konser de bestekârların ismi gizli tutu • larak çalınacaktır. 10 Konser esnasında halka mühürlü rey kâgıdlan dağıtılacak ve bu 12 çserden bir tanesine rey verilmesi rica edilecektir. En çok rey alanlar surasile birinciliği, ikinciliği ve üçüncülüğü kazanmıs ola caklardır. 11 Konser biter bitmez rey kâgıdlan toplanacak, halk ve noter huzurile jüri ve tertib heyeti tara fından tasnif ©lunarak netice derhal ilân edilecektir. 12 Bu suretle halk ruhuna en uygun olan eser bizzat halk tara • fından secilmiş olacaktır. 13 Müsabakada birinciliği kazanana 100, ikinciye 50, üçüncüye 25 lira mükâfat verilecektir. taraft birivci sahifede} gençleri gönendirmistir. tsmet Inönü, bütün veküler, kor diplomatOc tem sflde hazir bulunuyordu. Saat tam 2 1 d« çalman tstiklâl marsfle festfval başladı. Denizli saylavı Necib AH küçuk bir söylev söyliyerek Atatürkün An • karaya ayak bastığı günün yıldönü • münde onun yurd gençliğtnden istc * diği dil, san'at, müzik kimıldanifina ilk küçuk bir karşilık olan bu çalişmanm bir buçuk aylık kısa bir zamanda nasil büyük bir inanla çalışilarak ortaya çikarüdığini anlatmis ve küriik bir masrafla yüzlerce gencin rlbirliğile meydana gelen bu eserin iieride ha • zırlanacak daha büyük ölçüde çal's • malara bir başlangıç oldcğunu kaydetmiştir. Ondan sonra Ba^önderden bh* parca sahneye konmustur. Bayöndrr ro • lünü laganni <den Nurullah Sevketle tzffen.rolmu sövliyvn CelHe Danis alkuhtnmıslardir. A. Adnantn miizikledîği Taşbbek bu gecenm müzik bakimindan en beğenilen pnrçasini teşkil etmis* tir. Genç kompozitörün bu muvaffa kiyetî ayrica övülmüftür. Tasbebek rolünü taganni eden Celile Enisle Va • risîi roiünü yapan Nurullah Şevket büyük bir muvaffakiyet tröstTnişler, Avni ile güzide be^enilmişlerdir. Abide açdtrkem Yağmttra rağmen merasim yerine kofuşanlaı Talebe Birliği kongresi Kubilây günune niçin istîrak etmedi?» Sualine idare heyetinden Riikneddin Ffthi, her sene Kubilây gününde birliğin çalistığini ve bu işin daima birli ğe bırakıldığmi, fakat bu sene herne dense haberdar edilmediğini ve btma raŞmen Halk^vi merasimine iştirak edilerek Kubilâyın annesine ve Mene mene telyaziları çekildiğini ve hazir gencler bir araya toplanmişken Kubi lây içîn trkrar saygı vazifesînin vapl • labfleceŞini, bunun için bir dakika sükut edilmesini istedi ve bu istek yapüdı. Celsr beş dtkîka tatilden sonra tekrar başladı. Bu sefer yeni sene için çah'ma programı, neşriyat, seyahat, köyriîliik, tramvay meseleleri konuşu'du. Birlik gazetesmin mmhkumiyettnin T'nv yîzce nakzedildiğini, gazetenin ber?et ederek trkrar çıkmak ihtimaii oldu ğunu, sayed bu mesele uzarsa birliğe tâbi olan koonerntifin bir gazete çi karması görihüldü. MJsabakanın besle kısmı 1 «Cumhuriyet biiyük güf te ve beste müsabakası» nm ikinci safhası 31 kâmuıusaniden itibaren başlanmıs sayılabilir. Çünkü güfte nesriyatı bttecektir. San'atkârlar kendi bulacaklan güfteleri isliyebüecekleri gibi bizim nesredeceğimiz halk siirlerile müsabakamıza dahil güfteleri müsabakanm ilk kısmı netice lenmedea de alabill.ler. Istiyenler 15 subatı bekliyerek ilk 20 seçilmis eserlerden istifade edebilirler. 2 Beste bir halk türküsünü armonize etmek, veya halk türkü lerinden motif, melodi, tem, veya ilham almak suretile de yapılabilir. 3 Besteler 30 mart akşamma kadar gazetemizde «musiki müsabaka memurluğu» nca kabul edilecektir. 4 Eser beynelmilel musiki tekniğile yapılacak, fakat ulusal bir karakter taşıyacaktır. 5 Matlup çok yüksek ve hele klâsik çeside kaçan kıymette eserlerden ziyade Türk ruhuna, halk duygulanna en uygun musiki »rnegini bulmaktır. tstiyoruz ki bu eserde insanlık ve hayatla beraber kendimizi, Türkü, Türk cuhunu duya hm. Bımu biraz tasrih etmek isteriz: Evvelâ mars sekli müsabakaya dahil değildir. Bir halk türküsünü aırmonizeden maksad da bittabi sadece orkestrasyondao ifaarettir. Esas melodiler değisemez. Ancak bu türkülerden ilham alınarak serbest besteler yapılabilir. 6 Eser, güfte ile beraber id • dia ettiği mevzuu ifade kudretine malik olacaktır. 7 Eserler 30 mart akşamı tstanbul Konservatuacinda müdür Yusuf Ziyanin reisliğüıde olan Konservatuar profesörlerinden mürek • keb jüri heyetine tevdi edlecektir. 8 Jüri heyeti bir hafta zar • frada bütün besteleri tasnif edecek ve ?u suretle bir intihab yapacakhri A Üç tane armonize edîlmif halk türküsü, IBas taraft birinci sahifede] mişbr. Kongre baskam Yüksek tktı • saddan Nedim, birliğin bir dönum nokHaradinovanm idare ettit&i baleler tasinda bulunduğunu, ewe!ce konfo Türk kızınm bu kadar kisa bir zamanderasyon şeklinde idare edilen birli da gosterdigi buvük kabîliyt baki ğin yarim konfederasyona ve şimdi de mmdan çok takdir edilmistir. nihayet tam federasyona kavuştuğu Münir Hayrinm Bayönder, Taşbebek nu, intihabm tek dereceli yapıiacağı • piyesleri yeni dilin sahneye geçme nı söyledikten sonra celsenin tstiklâl sinin ilk ve iyi başarilmiş bir Örneği olmarşüe açılmasini teklif etti. Ve bu, mak bakimindan Ankarada beğenil • yerine getirildi. nvktedir. Bundan sonra birlik idare heyeti başDün akşamki temsüin reji, dekor, kani Tıbbiyeden Osman çok güzel yakostümleri pek beğenflmiştir. Cumhu • ! zilmiş raporunu okuyarak altı aylık riyet Halk Firkasmca bastın'an bu pifaaliyet hakkında izahat verdi. Teftiş yesler bugündrn itibaren neşredilmişraporunu da müfettişlerden Said oku lerdir. du. Bavönderle Taşbebek Ankarada datdare heyeti ve teftiş raporlan üzeha iki defa tfmsfl edilecektir. rrnde uzun münakasaiar yaoıldı ve bir Marsilya faciası (Baş taraft birinci t,ahlfedei De Kanya, sözüne devam ederek demiştir ki: m Macarîstan hiikumetî, Macar memurlarınln muhtem'I h^ta'arin', kusurlartnı ortaya çikarmak için genis bir tahkikata girismistir. Ancak Ulus'.ar Kurumunun almış olduğu kararda da • bi bu hatalardan ve kusurlardan an cak bir ibtimal olarak bahsedümiştir. Macar hukumetinin e v v e l c yanmış olduğu arastirmalar, tethişci tesktlâ tı ve tethîsçflerin icraatı bakkmda k'ndisine malumat verümemiş olmasin dan doiayi mü^ku!âta tesadüf etmiş • tir. Macaristanm "*i!an îşleri siyasaM, daima bariş s e v r uz'aşmayı arar bir züıniyetten mü'hem olmn^tur, Maca • riftan her zaman doğrudan doşruya müzaVerelerde bulunmağa hszir oldu • ğunu flân etmistîr, fak*t bu m52s»kerelerin hn^'k beraberliği esasına dayanması şartüe. Tıma havzasmda barmn berkit^mesi, bir takım devîetler çrubu tsrafm dan yapılan bir diktatörlük şeklinde telâkki ve tasavvur edüemez. Roma misakma bazı şartlar altında her devl't girebilir. Roma proto • kollarmın şümul dairesi fîenin'es'n veya genislemesin, bu protoko'lan ilham etmiş olan fikirlerin terakkisine bağlı bir şeydir.» barile değil, ancak ferd itibarile olabilir. Ve bicıaenaleyh Türkles tirme savaşmda düstur «cemaat yok ferd var» olmak gerektir. TEKİN ALP Iiğ'n bütün zorlukla?a göğüs gererek çalişan idare heyeti alkışlarla temize çıkarıldı. Ölümden kurtuldu IBa? tarafı birinci sahifede] kurtulmustu. Zevk düşkünü bir kız olan ve ebeveynini sırf paralarına konarak sevdiği erkeklerle yemek için zehirliyen bu kız Pariste Sen cinayet mahkemesi tarafmdan ö lüm cezasına mahkum edilmişti. Son gelen Fransız gazeteîerinin yazdığma göre Reisicumhur baba katili kızın cezasını müebbed hapse çevirmistir ve bu karar Fransa Adliye Nezaretine bildirilmiştir. Karara sebeb elli seneye yakın zamandanberi cani kadınların idam. edilmemis olmalarıdır. Son oîarak 24 ikincikânun 1887 de, babasını öldüren Madam Tomas isminde bir kadının kafası kesilmisti. Ondan sonra hiçbir kadra kiyotine çıkarılmamış ve haklarında verilen idam cezalan müebbed hapse tahvil edilmistir. Baba katili Viyolet te, ana ve babasının kanları pahasraa yaşamağı tasarladığı sen ve mes'ud hayat yerine, bütün ömriinü tek ba<ına hapsedileceği bir höcerede geçirecektir. Bu sirada Canakkale sehidleri içîn dikflmesi düfünulen abide m'selesi Bu srne 2 6 martta Edimede yaoila • mevzuu bahsedildi ve tam o esnada cak merasime, 500 kişflik muazzam birliğe te^'iğ edfl'n Vflâvetin cevabı bir kafîle haline gidilmesi kararlaştı okundu. Bu cevabda, Mil'î Türk Ta • rildı. Nakfl vasıtalannda ve bühassa Iebe Birliğinîn ab'de içîn toDİamak tramvayda talebeye trnzilât yap;!m*ısı ist^diği 5 0 bin liralık ianeye VOâvetçe müsaade edümediği yazıliyordu. Bu ce için hükumete tekrar miiracaat edil mesi kararlaştinldı. Birliğin varidat vab, bütün kongre heyetini müteessîr membalarinin artirılmasi icuı birçok etmiş Mühendîsten Nihad: formüller düşunüldü. Diş meml'ket • « Arkadaşlar iane toplamağa lerden ana vatana gelen göçmenlerle müsaade etmezlerse, yaz tatilinde Ça alâkadar olunmasi ileri sürüldü. Bir nakkal^ye hep birlikte gider, o kanh yerli mallar mitingi yapılması îçin esasve şerefli topraktan yapacağımiz harçla bir abide dikeriz. Fakat 15 metro • lar tesbit rdüdi. Bütün bu meselelerin görâşülmesi o kadar uzadı ki yeni in • luk olmiyacak, ne zarar yeter ki bunu tihabat yapılamadı ve kongre haftaya yapabflelim!» demiş ve bu tklif tasvib edilmistir. Bir arkadaşm «birlik birakıldı. Cumhuriyet Almana^ı Her evde, her elde bulunması lâzım kücük bir ansiklopedidir 1935