19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Az masrafla Bol ışık veren S E T ampulleri en ucuz veen daya nıklı ampullerdir Umumî deposu tstanbul Celâl Pey Han No 23 Onbirinci sene No. 3 8 1 4 Tei^af * e mektup adresi: cumhurtyet, istanbm. Posta kutusu: istanbui, NO. 246Çarşamba 26 Birincikânun 1934 Telefon: Başmuharrir ve evi 22368. Tahrir heyeti: 24298, Idare ve matbaa kısmile Matbaacılık ve Neşriyat Şlrketi 24299 24290. umhuriyet Fransız İtalyan müzakereleri Fransız bakanlarınıfı Roma seyahati yılba ^ından evvel mi olacak? TI^^^T™^ FERAH Tiyatrocunda Operet 3 perde yazan Oynıyan kızı: besteleyen MUHLİS SABAHATTIN MELEK TAYFUR Kubilây abidesi bugün açılıyor O, tarihin alnına vurulmuş bir damgadır ki geleceğe, bugünkü varlığın hiç yenilmez gücünü haykıracaktır! «Cumhurtyet» biraz da kendi ön ayağile yürüyen bu abide işinin böyle gerçekliçe çtkartlmış ol manndan pek çok ktvanç ve öğünç duyduğunu burada sevinerek yazar enemende olup biten bir yanı nekedar kanh, çir kinşe öteyanı o ka<Iar değerli ve parlak iş üzerinden koca dört yil geçmiş: Kubilâyın yiiksek Türk devirim (inkılâp) ülküsii uğuruna kendi vachğını her türlü öğ melere değer bir cömerdlikle kurban vermiş olması işi. Burası isin değerli ve parlak vaıudır. Bunun öteyanmda kara yiizü sırtlan suaetı gibi sirıtan gerilik if • ritinin ortalığa kuduz salyesi akı tan sümüklü du uşu var. tş bize daha dün olmuş gibi geliyor. Şundan ötürü ki yii:eklerimiz bütiin sevgilerile babayiğit Kubilâyın angısına (hatırasına) takılıdır. Onu bir adım bile bıraktığımız yoktur ki gül yüzii gözlerimizin önünden kaçarak geç•nisin karanlıklarına karışabilmiş ol•un. Aradan dört yıl geçtikten sonra Kubilây adını bugün bütiin ge lecek Türklerin gözleri önünde de durmadan canlandırıp götücmek için Menemende yükseltilen abideyi açıyoruz. Açma işini Cum huriyet Halk Fırkası Genel Yaz ganı Receb Peker yapacaktır. Cumhuriyet gazetesi biraz da kendi önayakhğile yikiiyen bu güzel ulusal yapışin en sonunda böyle düşünce<fen gerçekliğe çıkarılmış olmasından pek çok kıvanç ve övünç duy • duğunu burada sevinerek yazıyor. Menemen İşınin nasıl olmuş olduğunu hep biliyoruz": Derviş Mehmed adh bir gerilik bayraktarı başına topladığı üç beş yobaz decvişle Menemene gelerek şeriat adına Menetnenlileri ayaklandırmak istemiştir. Küçük zabit muallim Kubilây budunu kargaşalığa uğratmak istiyen bu adamların yanına gidecek keodilerini giriştikleri yanlış yoldan çevirmeğe çalışırken alçakça bir •aldırtşa uğ> ıyarak yaralı diişmüs, •onra da kanlar içindeki bu yaralı balinde yobazlardan birinin bıça gile cami önündeki binek taşı üs • tünde gerçekten canavarca bir iş olarak kafası gövdesinden ayrılmıştır. Ama bu ağır ve iğrenç suç onu yapanlann yanına kalmıyaırak genç jandarmalann üzerlerine düşeni yapmalan sonuncunda Derviş Mehmed canavarile iki arkadaşı ölmüşler, geriye kalann ise yakalanmı?lardır. Menemenliler bu gürültüde gerilik bayraktarlarile oirlik et mekten uzak ve kendi kasabalarmda olup bittiğini gördükleci bu uğursuz, pU işe karşı temiz kalmış lardır. Cumhuriyet hükumeti bu kadar çirkia ve fena bir işi pek haklı olarak yeğni (hafif) geçemezdi. Hiç vakit geçirilmeden Menemeade örfî idare çağlanmakla (ilâo edilmekle) birlikte süel mahkeme (divanibarb) de kurulmuş ve kara taassup dalgalarile yürüyen bu nakşî şeyhinin nıemlekette kimlerle bagı varsa hepsi bulunup yakalanarak o taya çıkarılan suçlarına göre bütününe nrasile asılmaktan ağır bapislere kadar tüclü cezalar verilmiş ve yapılmıştır. Bu kadan da yeter sayılamazdı elbei. Bu işte varlığını iilkü uğuruna kurban veren Kubilây, gençliğin giizel ve yüce bir örneği idi. Onun adı şimdiki ve gelecek bütiin Türk gençliğinin omuzdan omuza atlatarak hep yüksekte ve hep el üstünde tutacakları mutlu bir yük olarak taşmmalıydı ve tannacaktı. Bütiin gönüller böyle güzel isteklerin dalgalan içinde yüzecken Viyanadan bir »e» yükseldi: Kubilây adına bir abide dikilsin ve onucı harcmı da • ha artık Türk gençliği, Türk ço • cukluğu versin diye! Bu *es bu satıclan yazanın oğlu Nadirin sesi idl. O düşüaceyi kendi oğlumuz belirtti diye aynca artık •evindiğimiz yoktur. O bizim gözü(nüzde yalnız ulus gençliğinin bir tekidir. Bütün Türk geoçliği böyle düçünüyocdu. Onun yaptığı çimdiki •e gelecek genç karde?lerinin dilmaçı olmaktır. Yerinde ve vaktlcıd« gelmtf olarak bizim de yürek • lerâtnizi hoplatan bu dü?ünce Cum Ecnebi gazetelerjne geçen bir şayia Patrikhane, Yunanistana nakledilecek imiş Papazlar, Patrikhanenin Aynaroza naklini, j kıyafetlerini değiştirmeğe tercih ediyorlarmış Açış resmi fevkaİâde parlak ve canlı olacak Her taraftan Menemene heyetler gidiyor. Abideyi açacak olan Receb Peker bir nutuk söyliyecek Dün Menemene giden, Ftrka Genel Kâtibi Receb Peker uğurlamrken tnkdâb kurbani (Kubiliy) için Me \ nemende diküen abidenin açılma me • rasimine Başkanlık edecek olan C H. Fırkası Yazganı ve Kütahya saylavi Receb Peker dün sabah Karadeniz vapurile tzmire gitmiftir. Frannz Başbakam Flanden ve Dif Bakan Laval Parit 25 (A.A.) Pöti Jucnal gazetesine göre, Flandenle Lavalin, Londra seyahatlerinin Fransız 1talyan anlasması için yapılacak Roma ziyaretlerinden sonra olacağı anlasılmaktadır. Gazete dryor kit «Roma seyahati tarihinin pek yakın olduğu fazla nikbin olmaksızm söylenebilir. Bunun için Londra seyahati Roma ziyaretini tehir etmi • yecektir.» Birçok gazeteler de ayni ftkir • dedir. Hatta Figaro gazetesi, Roma se~ yahatinin yılbasmdan evvel olacagma bildirmektedîr. Fenerdeki Patrikhane «Bulgari gazetesinm Volonte den naklettiği malumata göre ts tanbulda, kilise mehafilinde, papazlann ruhanî kıyafetle sokaklarda gezmelerini meneden kanun dolayı»ile Rum Patrikhanesinin Selâniğe, yahut Aynaroza naklinin ciddı su rette düşünüldüğü «öyleatnektedir, Papazlardan bir çoğu kıyafet de ğiştirmektense ortodoks kilisesi merkezmm nakli hususunun tercih e dilmesi fikrindedirler. Bununla beraber Yunan hüku (Arkası üçüncü sahifede)' Receb Peker, Galata nbtimtada Vali Muhiddin, General Salib, müte kaid General Şükrii Naili, tstanbul H. Fırkası reisi Dr. Cemal, Vali muavini Ali Riza, Polis miidürü Fehmi, Giim< riik ba?müdürii Seyfi ile Vliâyet, Firka ve Belediyenin îlerî gelenleri tararm • dan uğurlanmiftır. Bugün Menemende yapi!acak roerasim fevkaİâde parlak olacaktir. Mahallinden bildirildigine göre tzmirden, Manisadan ve diğer uzak yakın birçok vilâyet ve kaza merkezlerinden Menemene heyetler gelmektedir. tnkılâb fedaisinin abidesi açihrken binlerce va • tandasm hazır bulunacağı anlaşilmak • tadir. Açış resmini yapacak o!an Receb Peker çok mühim bir nutuk söyliye cektir. «** 4 sene evvel Menemende geçen kan 1929 danberi en neseli Noel Avrupa ve Amerika Noeli çoK eğlenceli gecirdî Paris 25 (A. A.) Gazeteler, noelin eğ lenceli bir noel olduğunu ve hiç te bir darlık noeli gibi geçme • diğini kaydedi yorlar. Pöti Jurna gazetesi, noelir Başbakanm ver diği nrkbkılik dersinden Utifadeye vesile olduğunu yazıyor. Nevyork 25 (A.A.) Bu yıl noel bayramı, sıkıntı devresinin so nunu tes'id ümidinde bulunan bü • tün Amecikada 1929 yılındanberi (Arkası üçüncu sahifede) Almanyada 30 haziran günleri geri mi geliyor ? Fransız gazetelerine göre 230 kişi asılmı$, 3000 nazinin silâhları alınmıs! Paris 2b fA.. A.) Le Jur nal gazetesi, bütün Almanya da «ahlâk» me selesi yüzün den birçok adam lar yakalandığını ve bunların başında Silezya valisi Brukner ile 50 kadar taraftarımn bu lunduâunu ya zıyor. ] Eko dö Paris gazetesi de, Çe koslovak mec muası VeltbaNazi hücum kıfalanna mensub efraâ hndan alarak «geçen haziran günmilis nazi ile hücum kıtalarından lerinin tekrar başladığını bildiri üç bin kişinin silâhları alınmıştır . yor» ve diyor ki: Sar reyiâmından 19 gün evvel «30 Haziran tarihindenberi Si yeni bir ihtilâlin bertaraf ve ne de lezya valisi Bruknerden başlıya tehir edilmemesi için işlerin fena rak 230 kişi asılmış ve birçok eski gitmekte olması lâzımdır.» /nhılâp fedtnsî m muallim kiyafetile Iı hâdiseyi gözlerimiz yaşararak hatir liyoruz: 23 ilkkânun sabahı. Ellerinde irtica bayrağile bir softa kürt>:si Me • nemene saldiriyor. Orada askerliğini ya{Arkası beşınci sahifede) Haydan gelib huya giden bir devletin hazineleri! Dün Yusuf Kemal Osmanlı ekonomisini ve yavaş yavaş nasıl iflâsa gittiğini izah etti Eski Adliye B?. kanı Yusuf Kema1 dün de tnkılâb kürsüsundeki dersine devam etmiştir. Pazartesi günkü dersinde cumhuri • yet devrinin eko nomik bakimından tetkiklerinî yapar Yusuf Kemal Ekonomik mküabin tarifini yaparak hususiyetlerini ve ye ni çalişmalan an Eski Adliye Bakanı latmiştir. Yusuf Kemal Hatib ulus ekonomisî denildiği vakît en büyük unsur ulusun gücü ol duğu gibi ekonomi denildiği zaman devlet gözönüne geleceğini söyliyerek Osmanlı ekoncmisinde görüîen zâflarl izah ve bu devletin miitecanis bir milhuriyet sayfalarında ulusun ve hele ulus gecıçliğinin gözleri önüne konuldu. Dü*ünce tıpkı onu belirtenin isted"iği gibi karşılandı. En çok gençliğin ve bütün okul çocuklarının azax azar olduğu kadar değerli yardımlan birbirini kovalıyarak ea sonunda abideyi yapmağa yeter para toplatımış oldu. işte bugüa Receb Pekerin Menemende açtığı abidenin kısaca tarihi budur. Bu tarih bütünlenmis olmak için abideye yardrm işine Tückiye bü yük Ulusal Kurultay Bakanı Kâzım özalpın Başkanlık etmiş olduğunu ve işe yetisir para toplandıktaa soorra abidenin ea uygun biçinode let yapmağa çahşmadığmi, devlet islerînde müslüman zihniyetile hareket edüdiğinden ulus cümlesinden addî lâzım gelen diğer unsurlara ayni mil let hukukunun tatbik edOmedigini üâve etti dedi ki: « Fatih tstanbulu aldığı zaman devleti sarsacak şeylerin temellerini atmiştir. Ekalüyetlere kendi islerinizi görun derken ideri bir takim işlerde onlara muhtariyet vermis ve fetihler ileriledikce bunun çerçevesi de genis lemiftir tşte bunlar ulusal dediğimiz bir'ik ekonom'sini yok cdiyordu.» Tanzimattan sonra ekal'iyetlere ve rilen musavi muamele hakkınin altın dan neler çıktığını gösteren Yusuf Kemal sözlerine şöyle devam *Vâi « tmparatorlukta ikinci vasif, devletin daima fütuhat oeşinde koşan bir devlet olmasiydı. Bunun çok parlak (Arkası dorduncü sahifede) yapdması işinin Cumhuriyet Halk Fırkasma verildiğinin »öylenmesi gerektjr. Fırka kendisine verilen işi pek güzel baarmış, Menemen kasabasınm en yüce tepesine muallim Kubilâyın abidesieıi yükselt mistir. Bu abide Türkiyenin adına Menemen denilen bir bucağında tari hin alnuna cumhuriyetçi ve devirimci (icıkılâpçı) Türk gençliği elile vur.ulmuş özel (müebbed) bir damgadır ki geleceğin çocuklarına ve adamlarına Türkiyede başlıyan yeni, derin, yüksek.ulusal varlığın *ürekli, sonsuz ve hiç yenilmez gücünü haykıracakt».. Gaziantebin 13 üncü kurtuluş yılı Dün Halkevinde büyük nıerasîm yapıldı ADAŞININ ÖNÜNDE Ismet İnönü için Vardı o gön u» evimde başı boş bir direnim, Gönlüm neler istiyordu, anlamadım ben onu. Ovalarln ortasında koşuyordu trenim Bilmem neye takılıydı düşüncemu va Uça uça geçiyordum masalla*m çolünu Uzaklardan göre göre n e 4 duygu JVHIarca Birde baküm Dunka toplantıdan bir gorünüs Kahraman Gazi Antebin kurtu luşunun 13 üncü yılı münasebetile dün Halkevinde Antebliler tara fında büyük merasim yapılmıştır. Merasime Antebli küçük bir kı zın piyano ile çaldığı Istjklâl marşile başlanmıştıır. Halkevi salonları bu sırada çok kalabalıktı. tlk sözü Tıbbiye talebesinden ömer almış, heyecanh bir başlangıc yaptıktan sonra: « İşte, süngüyü yumrukla ezen (Arkast dorduncu sahıjedei şöyle böyl^* Inonüne gelmişiz. Nece çıplak enginliği burgj|pyıp mifC L Düşündüm ki köpüren yok. çağlayan yok derdik biz Bu ulusun acısına ağlıyan yok derdik biz ^Bereliyken dört yanımız, bağlıyan yok fffîş^ derdik biz eriten yok, dağlıyan yok derdik biz. unu derdik, bunu derdik inlerdik /ışitirdik, ne yalanlar dinlerdik! hep bunlarl, ben ken dimden utandim sana bakıp bir uykudan nyandlm. göre, toprağınl taşinl l^en kafemda, adaşinin nlı üşündüı Ağır başlı, yalçın yüzlü, ba; kal öyle Eyj Ses etmeden duruyordu Birdenbire sonu gelmez athlarla ya N. yalar Kükrediler can evimde gürliyej»»(>bir , . gök gibı.^ Geçmîş günler, yokluklarda dirildiler sandım ben Ey İnönü sana baktım Adaşını andım ben Birer birer yeniledim nece eski günleri Yarınları görmek için eşeledim dünleri. tf BugOn 3 fineü s a h i f e d e özdil Bzerinde araştırmalar : Yazan1 Kaim Onat S İHCİ s a h i f e d e Askeri bahisler Rumen •rdusu : Yaıan: A D. nece baclarl Düşüri3trm ki o okşadl yoksullarl açlan. Düşündüm ki bunu söyler anlayana açikca Kara günler ortaslnda ak pak olan saçlarl FAZIL AHMED AYKAÇ (Arkast ikincl sahifede) ki;yagılardan aldı YUNUS NADt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle