25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
!'25Birincikâmın 3 TELGRAF UABERLERİ Avrupa Bilginin değeri ektebi Sultanide ayni sınıfta idik.. Yüksek tahsilimizi de birlikte yaptık. O, sonra ayrıldı; Avrupaya gitti. Muhammedin öğüdlerinden yalnız iki tanesini kulağına küpe etmişti: «İlim, Çinde dahi olsa, gidip bulunuzl» ve «Beşikten mezara kadar ilim peşinde koşunuz!» Her gencin, bütün hevesini güvey odasının tefrişine hasrettiği çağda, o eline geçen parayı kitab ve yazı odasına harcardı. Sabaha karşı, eğlentiden dönen arkadaşlarını, kitab üzerinden, yorgun kalkan kanlı gözleri, şişmiş başile selâmlardı. Birkaç dil öğrendi; dimağının höcerelerini ilmin her şubesinden alınmış esaslı malumatla doldurdu. Otuz yaşına bastığı gün, çehresinde, altmışlık bir ihtiyar gibi, de rin çizgiler, sefahetle ve suiistimalle alâkası olmıyan, silinmez izler vardı. öğrenmeğe elân da doymamıştı. Daha okumak ve daha çok bilmek maksadile muhtac olduğu ki' tablan dilediği gibi tedarik edebilmek, Öğrendiklerine de, bir tatbik sahası bulmuş olmak için bir meslek tuttu. Bu birinci merhaledir, diye, ona, ortahalli bir müslümanın ramazan sadakasından da az bir aylık verdiler. Okuduğu kitabların içinde kanaatin tükenmez bir hazine ve tevekkülün gemisi batmaz olduğunu öğretenler vardı. Bunlan hatırladı ve haline şük retti. Zaten, içine daldığı ilim denizi ondaki maddî endişeleri boğmuştu. On yıl, yirmi yıl, otuz yıl böyle gitti. Her inkılâb, bir med ve cezir gibi, onu kâh kıyıya atıyor, kâh yeniden hayata çekiyordu. Bir gün geldi, dimağının da vücudü gibi yıpranmağa başladığını, onlardan eskisi gibi randman alamıyacağııjı hissetti. O zaman birdenbire, maddî endişelere gönlünde yer verdi. Ve baktı ki, uzun ve fasılasız çalışma senelerinin mahsulü bulunan bilgisine mukabil, kazandığı para, kifafı nefs ile setri avrete yetemiyecek kadar azdır. Kabahat kendimde... dedi. Kazanç cihetini ben bizzat ihmal ettim. İhtiyarlık, âcizlik, çoluk, çocuğun istikbali.. Hep bunlar birer kapkara istifham işareti gibi mütemadiyen gözlerinin önüne dikiliyordu. Kalktı. Azimle, inancla, güvenle kalktı. Kapı kapı dolaştı. Mekteb sıralarından ta o güne varıncıya kadar biriktirdiği ilmi satıhğa çıkarmıştı. Lâkin bir türlü alıcı bulamıyordu.. Onun, meziyet bildiği, değeri var sandığı şeylere, modası geçmiş yaldızh bir oda takımı, yahud ki Venedik yapısı bir avize imiş gibi, dudak bükerek bakıyorlar: Bize yaramz.. Teessüf ederiz! diyip geçiyorlardı. yolundan notlar Amerika ile Ingiltere arasında konuşmalar Japonya, Vaşington muahedesini bozar bozmaz iki devlet arasında fikir teatisine başlandı Paris 24 (A.A.) Maten gazeredflen bir makalede deniyor ki: tesi yazıyor: «Eğer bu andlaşma kalsaydı, muVaşington muahedesinin Japon ahede ile tesis edilmiş olan nisbetlar tarafından bozulması üzerine lerin muhafazası için, her sene AnIngiltere ile Vaşington araunda derhal glosaksonların 90,000, Japonların fiknr taatisine başlanmış ve Ame 55,000 ve Fransızlarla îtalyanların rikanin Londra büyük elçisi Vaşing da 40,000 ton gemi inşa etrr.eleri tona varir varmaz Hull ile iki saat lâzim gelecekti. Bu garib bir ailâh görüşmüştür. i zaltılması tarzıdır. Çünkii elzem Daha dünden Amerikanın önü olan asgarlnin arağısma düşen Inmüzdeki müzakeelerde tatbikını giltere seviyenin umumî inmesini, düşündüğü siyasanın ana hatları kabul edemiyecekti. Amerika deniz idaresi tarafmdan Siyasal rekabetlere nihayet ve • bildirilmiştir: rilmedikçe biitün anlajmalar akim1 Japon tebaasile hatır kıra dir. Vaşington andlaşmasmın ve cak vaziyetle den saktnmak için Londra görüşmelermin iflâsmdan ihtiyatlı bir hattı hareket kabulü, ahnan hakikî ders budur. Bu dec2 Deniz nisbetleri müsavili »in anlaşılması temenni olunur. ğine matuf Japon metalibatma karAmerika kalay arıyor şı teşriki mesai, Vaşington 24 (A.A.) Mecli» 3 Amerika bahriyesini ırüsahariciye komuerliği, tngiliz kalay ade edilmiş olan azamî hadlere kiş inhisarını kırtnak ve Amerika taratirmek için tezgâha gemiler konulfından Bolivyada doğrudan doğruması, ya kalay satın alınması için mühim 4 Muhtemel İngiliz AmeriBolivya ricalile gizlice görüşmüş ka müzakereleri hakkında matbutür. Muhtemel bir harb göz önüne ata ve halka karşı mutlak bir ketualınarak Amerikayı İngiliz sana miyet muhafazasi, yiine tibi bir halde tutan şimdiki 5 553 nisbetinin muhafaza • duruma çare bulmak için bir ko sına imkân vetecek bir formülün mite memur edilmiştir. Bu plânın hazırlanması için Japonya ile dip faydası Bolivyanın tehir ettiği A lomatik görüşmelere devam edil • merikan alacakları faizini ödeme sine imkân vermektir. mesi. Fransız gazetelerinin nesriyatı Bolivyanın Amerika ile olan tî Paris 24 (A.A.) Jurnal gazecaret bilânçosundaki mühim açık ta projenin meriyete konulmasını ko tesinde Senbrisin imzasile Vaşinglaylaştıracaktır. ton deniz andlaşması hakkında nes Tasasız köşk Sadullah Paşa Sans Souci sarayını kanadlarını açmış büyük bir kuşa benzetmişti. Hiç te yakışık 8iz değüy uçuşta hafiflik vardır, tasasızlık, kanadlanış demek; yapının adile duruşu birbirine uypun! HEM NALINA M1HINA Peçenin gecesinden Kurultavın güneşine 1 San$ • Laci tar&yından iki manzara: Solda kÖfkan dıştan görünüfü, sağda Büyak Frederikin öldüğü oda Fransa Ingiltere Yunan kabinesinde yapılacak tadilât görüşmeleri Fransız Bakanları, Lon Bütün nazırlar istif alarını Başbakana verdiler draya davet edildiler Paris 24 ( A X ) Eko dö Pari gazetesine göre, Sir Saymon, Fransa Başkam Flandenle Dışişler Bakanı Lavali buradaki mülâkatta kânunusani ayı içinde, silâhlan bırakma ve Almanyanın Cenevreye dönmesi işleri için konuşmak üzere Londraya çağırmıştır. Neşredilen tebliğde Laval ile Saymonun başlıca Avrupa isleri üzerinde görüştükleri bildirilmiştir. Fransa gazeteleri Sar, şark misakı, Almanyanın tekrar silâhlanması, Fransız İtalyan görüşmeleri, Tuna devletleri vaziyeti ve Vaşington muahedesinin feshi isleri hakkında görüşüldüğünü yazmakta dır. Meselelerin çokluğu ve büyüklükleri, herhangisi için bir karar alınmasına ve muayyen bir program altında görüşülmesine ve derin bir tetkik yapılmasına mâni olmuştur. Atina 24 (Gece telefonla) Kabinede yapılacak tadilâtın çarşamba günü yapılacağı muhakkak gi bidir. Bu tadilâtı kolaylaştırmak için kabine azası birkaç gün eyvel istifalannı Başbakanın reyine bı rakmışlardı. Bu istifalar hakiki istifa olmayıp prensip itibarüe yapılmıştır. Tadilât hakkında fikri sorulan Başbakan gazetelerîn mü temadiyen bununla uğraştıkiarm dan çok müteessir olduğunu söylemiş ve beyanatta bulumamıştır. Çaldarisin bu^ tadilâtı yapmakta çok büyük müşkülâta maruz ol dugu anlaşılmaktadır. Fakat bu müşkülâta rağmen çarşamba gününe kadar bu tadilât behemehal yapılacaktır. Atina 24 (A.A.) Atina ajan si, Venizelos tuikasdi maznunlarindan muhakemesi dolayısile Pirede örfî idare ilân edildiği hakkında bazı ecnebi radyolarindan haberler çikmakta ol duğunun hayretle görüldüğünü ve yalniz bütün şehirkrde olduğu gibi Pi • rede de şiddetli, fakat istisnaî olmıyan tedbirier ittihaz edilmiş bulunduğunu tebliğ etmektedir. Malum olduğu üzere, jüri heyctin den 14 aza nazir bulunmadığı için muhakeme talik edîlmişti. örfi idare ilân edilmemiç! Kazanç verpisinden istisna edilenler Ankara 24 (Telefonla) KHab, risale, makale, tefrika, fıkra, forma, nota ve rrsim halinde telif ve tercü I M yapanlar bu islerden dolayi bir müessesenin daimî memur ve müstahdemi addedümediklerinden, Maliye Vekâletince kazanç vergisinden istisna edUmeleri hakkında alâkadarlara bir tamim yapilnnşhr. Nihayet ümidini kesti. ömrü nün en güzel çağını feda ederek yetiştirdiği ağacın meyva vermez nev'inden olduğunu anlamış bir bahçıvan gibi, kadere boyun iğdi. Bir dilim ekmek pahasına bir gaAtina 2 4 (Gece telefonla) An • zeteye mütercim olarak kapıland:.. karada Türkiye Hariciye Bakanile YuBir sabah, işinin başına gelince, nan sefiri arasmda müzakere edilmek • o günkü gazeteyi açtı. Feri kaçte olan işlerin iyi gitmediği hakkında mış gözlerine şu ilân ilişti: bugünkü gazetelerden biri bir haber yazAnkara 24 (Telefonla) 31 birin«üçyüz lira aylıkla kapıcı aramışh. Bu hususta malumat almak üzedkânunda Ankara Sergi Evinde verflenıyor!».. re Hariciye Bakanı Maksimosa müracek Hilâliahmer balosu hazirlıkları tacaat ed'n gazetecilere Maksimofc, resmameıı biunlmiştir. Burada muhtelif Derin derin düşündü; kalktı; men böyle birşeyden haberi olmadı •alonlar muhtelif eğlencelere tahsis eevine döndü. Yerden tavana kağım söylemiştir. dflecektir. 3 bin kişinin rahatça eğlendar uzanan raflan dolduran kitabmesi için tedbirier almmışhr. larını yerlere fırlattı; ayaklannm altına alıp, çiğnedi.. çiğnedi.. çiğAnkara 24 (A.A.) Berlin büyük elçimiz Hamdi Arpağ, geçir • nedi!. Ankara 24 (Telefonla) İç tşler Ercümend Ekrem TALU diği kazadan tamamen iyileşmiş ve Bakanı bugiin refakatinde Ka'emi tekrar elçilik işlerine devama baş • Mahsu* Miidürü olduğu halde tstan lamıştır. bula harfket etmiştir. Orada dört beş Hamdi Arpağ. bu münasebetle gün kaldıktan sonra Trakyaya gitme • [Baş taraft birinci sahifede] dostlarından aldığı tel yazılanna »i muhtemeldir. teşekkürlerinin iletilmesini Anado Gazi, bir kere daha kendisine has lu ajansmdan rica etmiştir. bulunan sarahat ve azmü karar ile bu inkılâbı hakikatlestirmek istiyor. Bu yılhk ilk adım uluslararaAüna 24 (Gece telefonla) EvBafra 24 (A.A.) Bafra tütünsı musiki için halk arasında bir velki gün Harbiye Nezaretine RI eüleri Türk anomim şirketi 50,000 den bir şahı* Kondilisin yavcrine zevk ve haz yaratmak, musiki sevlira seı mayesinin yüzde onunu tş kendi»ine virelmek üzere bh posta gisi uyandırmaktır. Atatükün nüBankasısıa yahrarak mukavelesini paketi vermiştir. Yaver meşguliyeti fuzu nazarına ve kararlarının daVekiller Heyet'mce tasdik edilmek dolayısile bir kitab paketi gibi göiçin Ekonomi Bakanlığına gönder • ima isabet ve mükemmeliyetine rünen bu paketi aldıktan sonra şüp mişth*. Türk milletinin derin itimadı varheye düşerek askerî kimyahaneye dır, ve bu itimad ona yardımcı ogöndermiştir. Tahlil neticesinde pa lacaktır. Tecrübe takib edilmeee ketin infilâk edici bir madde olduAnkara tstanbul Edebiyat Falâyıktır. Atatürk daima muvaffak ğu ve infilâk hulinde elinde tutanı kültesi Dekanı Fuad Köprülü ile olmuştur. Bugün bütün san'atkâröldüreceği t£*bit edilmiştir. Kondi profesör Fazıl Nazmî dil işlerinde lar da kendisile beraberdir ve gelis kendisi de bunu teyid etmiş faili çalışmak üzere çağırıldılar. Dok • ne muvaffak olacaktır.» hakkında takibata başlanmıstır. tor Saim Ali de geldi. Yunan sefirile Ankarada yapılan miizakereler Ankarada Hilâliahmer baisou Iç Işler Bakanı geliyor Berlin büyük elçimiz iyileşti Musiki inkılâbımız General Kondilise suikast yapmak istemiş! Bafra tutüncüler şirketi Dil işinde ça'ışma'ar Samyorum ki gözün alabildi edebiyatımızda ğine bir bahçe, Avrupadan bir yanlarda sonsuz yeri «tasvir» biağaç korulukları. Ismail Habib Sevük çiminden îlk anSadullah Paşa latan yazı Sadullah Paşamn Pots bunlan günesin ışıktan ö> ülme damdaki Frederik sarayîle mezan kızgın tellerine süzgeçlik ya • için yazıp şiir paırçalarile de bezepan yeşil taraklar diye anlatır ve diği nesirdir. «On dokuzuncu asır» yollardaki heykeller bu bahçenin sükutu içinde yaîadıkları zamanı nazmile bize bundan önceki yüzyıözliyen sessiz dirilerdir! İm «amentü» sünü de veren ve Şimdi, Fransız kadınlannın PaKöşkün arkasındaki tepede Freris bı'iyük elçiliğimizi kutlulamış Zaman, zamam terakki, cihan, ciham olmalarına gelelim. ulum derikin yaptırdığı »u terazisi bir Roma harabesini andırıyor. Köşke Oîur mu cehlile kabil bakayl cem'ıyyatl Fransız kadınları, bu kutlulama giriş yeri Yunan biçimindeki büst ile kadınlığın yeni bir savını (zalerle dolu; koridor Pompeiden çıkDiyen Sadullah Paşa, ileri gelen ferini) alkışlarlarken bir imrenme, ma heykellerle istifli; duvarlar bir hürriyetçilerden olduğu içrn, Ab Fıransız fırçasının tablolarile süs • belki bir kıskançlık bile duymuşdülhamid tarafradan, İstanbula hiç Iardır. Nasıl duymasınlar ki Türkilüdur. Belli, Kral savaş kadar dönmemek üzere, Berlin elçiliğile yede, on, on bir yıl içinde Türk san'ati de seviyormuş! vatandan atılmıştı. Uzun yıllar Çalışma odasının dolablarmda kadınının en büyük hakkı tanındı; yurd ve ocak aynlığına dayananuiki bin kadar, hepsi okunmuş, franyarak en son Viyaoa elçiliğinde Fransız kadını ise hâlâ saylav olsızca kitab; iyi ata bindtği gibi havagazi borularını açık bırakmak mak, saylav seçmek hakkını elde bilgisizliği yendiği de belli. Konser •uretile ölen bu içli adam, «kadınedememiştir. Şöyle bir düşününüz larnnız evleine, erkeklerimiz mem odasmda çaldığı filütle yaptığı besTürk kadını daha dün peçenin kateler; cenk plânı kadar notadan da Ieketlerine kapandığmdan...» diye ranlığı içinde saklı, kafesin arkaanladığı belli; iste bir çekmece rat a aci kendhnizi yerer, «artık ce sında tutsak (esir) idi; Fransız fmda elyazılarile bazı fransızca haletin bu derecesini hatırlamak kadınları, dört tanesini bir erkeğin şiirleri, evet belli, kıliç gibi kalemi bile insana nefret veriyor» diye alabildiği Türkiyedeki kızkardeşde kullatvyormuş! kendi bilgrsizliğimizden ürperir lerine acıyıp duruyorlardı. Bugün Fredecik buranın siikunetine baken irte en ileri memleketlerin koyise iş tersine dönmüştür. Türk kayılırmıs, işte hâlâ olduğu gibi du nunda en geri memleketi özlemek dını, yıllardanberi, bir türlü, sayran öldüğü koltuk. Demek asıl sonuğruna can verdi 1 lav seçmek ve seçilmek hakkma suz siikuna da burada kavuştu. O Gerçek; refahla saadet ne ka kavuşamamış olan Fransız kadınızaman şimdiki Potsdamm yansi dar ayn şeyler; brri gövdemizin na karşı bir acıma duyabilir. kadar brle olmıyan Berlinin gürül ötekt içimrzindir. En son konfora tüsünden kaçarak, her çesid yor • vannz da bir kırmık saadete ere Bu yaz, Fransada, yol arkadagunluğunu tabîatin yeşil fısilrtsı ve meyrz. O ki Avrupanın göbeğinde şımız Türk kadınlarını gören Fransan'atin yelpazeli hulyası içinde elçiydi, fakat vatansız elçi; gur sız kadınları, onların tıpkı kendiledmlendirdiği bu tasasız köşke, bir» bet cennetse de nafile, dısımız dışri gibi giyinmiş olmalarına bile şaaz tuhaf göriilecek ama, hiç kadm ta rahatmıs, ne çıkaır, içimiz yurdşıyorlardı. İki ay sonra kendileri, getirmezmiş. Kadın denen civelekdadır; yurd ytkıntı olsa da! liğin bütün bu durgunluğu btr çarşaf daha seçim kutusunun başına yakAvrupaya ne kadar imrendi; gibi silkip sallayıvereceğini bili • laşamazken Türk kadınlarının beğendiği oradaki ilerilemedir. Kayotrmuş demek! kurultaylarda söz söylemeğe başfası bizdeki geriliğe kızıyor, fakat Tasasız kö;k alman ama içindeki ladığını duyunca, kimbilir, daha kalbi geridekine mıhlanarak. Tik hava Fransız dır. İşte Volter odasi. nekadar şaşacaklardır. sinişi sevişindendi. Yurdda aksağa Büyük Frederik birçok yalvariş, en yükkızmıyorsak yurdu seven değiliz. Cumhuriyet, Türk kadımnı on sek maaş, ve en parlak unvanla Böyle giderse öleceğiz dedi, fakat bir senede peçenin gecesinden kuVolteri buraya salt fransızca şiir öyle giden için ölmeyi bilerek! rultayın güneşine kavuşturdu. lerini düzelttirmök için getirtti. Ben bunlan düşünürken «gel Yalnız Fransız değil; Avrupa kaVolter ki alaylarınm keskinliğile dik» dediler. Otobüs mü hızlıydı, dınlarının çoğu, hâlâ, olduklan de ünlüdür, ne iş yaptığım soran Potsdam mı uzak değil? tndik. Elara «Kralm kirli çamasırlarını teyerde sayıyorlar. debiyat ne güzel şey, daha çocukmizliyorum!> dermiş. Frederik te, luğumda ikea kafamda iz yapan yıllardır bir Fransızı neye tuttuğuSadullah Paşamn yazısile buraya nu anlamak istiyenlere *u cevabı yadugamadan giriyorum. Altm:« venmiş: yıl önceki bir kalemle Potsdama < Portokah stkıyorum, posasıgoVmeden ilmiklenmiş gibiyim! En iyi İyi Son nı atacağım!» önce gamizon kilisesine uğra • Buğday 13 11 10 Dünyada Prensler ve Krallarla dık. Büyük Frederikin mezan oraArpa 20 16 0 da. Gösterirli bir minber, onun al • denk bir arkadaş muamelesi gören ilk edib Volterdiır. Uç yıl kaldıği Üzüm 104 78 65 trnda, somaki sütunlarla çerçeveli, bu odanm bir köşesinde güzel bir beyaz mermerden işlenmiş kafes Hurma 312 260 0 büstü var, altma Frederikin kendi gibi bir odacık; üst kornişte tel tel tstanbul Müftiliğinden: elile yazdığı fransızca kelimeyi oışıkları gerilmiş bir güneş kabart Hava kuvvetimizin yükselme ve koyuyorum: «Ebediyet^. Bu, poi'taması, odacığin içinde iki sanduka, artması için her türlü yardlmın yapil ka4 sıkilmadan önceydi! Odanm babasile kendisi, buna Sadullah ması yurd borçlarimizm en ileri gelenbir duvannda bir takım hayvan Paşa da bakmış: lerinden olduğundan Diyanet İşleri Reresimleri görüyoruz: Maymun, paisliğinden verilen fetvaya göre tadakai Ali saraya sığmaz iken cismü haşmeti! pağan, leylek... Bir yolculuktan döfitir ve zekâtla mükellef olanlarln Taynen Volter bunlara bakınca hemen Denıisti. Yalnız saraylara lleğil, yare Cemiyetine yardımda bulunma anladı: Çirkin, geveze, obur... Bu, Avrupaya bile sığmak iste.niyen lari ilân olunur. portakalm posa oluşudur! bu afacan adam da işte mermer bir Volter de büyüktür, Fcederik te. çekmeceye sığdı: ! 18 Ramazan 1353 Her büyük gibi ikisi de unutulmaz Salı 25 Birincikânun 1934 ' Nolsan budur cihanda hayattn nihayeti! adamlardan. Fakat köşkün dış kaEsaai Vasatl pısı yanındaki çu eski yeldeğirme Be. linde barmamıyan atlı ara ni de ocılar gibi ünlü ve o değir \ 5,36 İmUk baya burada rastladık. Beyghtn mencinin bir sözü de onlar gibi tınsı bizi «Sans Souci > ye götürüGüneş 7^4 büyük. Orada her yeri istimlâk yor. O asrrlarda Almanun incelmesi Öğle 1M4 | eden Frederik bu değirmeni de alFıansızlaşması demekti. Potsdam mak istiyor. Değitrmenci vermem 9^8 tkindi 1434 | Parisin Veı saytdır. Frederik bura der. Parayı artınrlar, gene vermez. 12 Aksam daki köşküne bile tasasız demek Kf al kızarak zorla alacağmı söy olan fransızca SansSouci ad'ını Yatsı leyince, değirmenci, kafası yuka • taktı. Ortasmda kubbeli bir parça nda, cevab verir: yükselecı ve iki yanmda iki daire Alamazsın, Berl'cıde hâkim bulunan tek katlı bir köşk. Sadulri bir adalet tilsımıdır. Değirmene var! lah Pa?a bunu kanadlarraı açmış bir daha bakıyorum: Başı ehramlı ve hemen uçmağa çahran büyak Fı ederikim taşıdığı büyüklük hiç bir kale bürcü gibi sağlam duran b'ır kuşa benzetmişti. Hele aşağı te iğı.eti değilmiş. Değirmenciye tunc bir govde ve bu gövdenin böğdan bakınca hiç te yakışık almıyor hak verdi ve değirmen yerinde ründe haksızlığa meydan oku • değil. Uçuşta hafiflik vardır, tasakaldı. Hâlâ, bütün Almanyada, yan b> kalkan gibi gerilmiş kanadsızlık kanadlanış demek; yapının kim zorla birşe^' yapmak isterse lar.... Bütün Avrupayı dolaştım, en adile duruşu biribirine uygun! karşısındakinden hemen şu karşılıçok imrendiğim bu değirmen olduî ğı al*.mış: «Berlinde hâkim var». Burada bütün emek bahçeye ve tSMAİL HABİB SEVÜK Değirmencinin sözü iki asırdanbeağaca verilmis. Onde kat kat inen Yazan: nadolu Ajansmın, bugünkü sayımızın ilk yaprağına koyduğumuz bir Paris telgrafı var ki Türk kadınlarına saylav ^eçmek ve seçilmek haklannın verilmis olması dolayısile Fransız kadınlarının Paris büyük elçiliğimizi kutlulamakta olduklarını bildirmektedir. Ajans, bu telgrafında «kadın» yerine «bayan», kadınhk yerine «bayanhk» sözünü kullanmış. Arasıra gazetelerimizin de yaptığı bu yanlışı düzeltmek isteriz. Bayan, kadınlar için hanım yerine kullanılan bir «unvan», fransızcasını da söyliyelim; bir <(titre» dir; yoksa kadın ve kadınhk gibi iki öz türkçe sözün yerine alınmış sözler değildir. Türk erkeği yerine «Türk bayı», Fransız kadınlığı yerine de «Fransız bayanhğı» denir mi hiç? «Bay» ile «bayann fran } sızcadaki Monsieur ve Madame sözlerinin karşıhğıdır. Türk baylığı, Fransız bayanhğı demek «Türl mösyölüğü», «Fransız madamhği)) demek gibi saçma bir söz olur. Erkek, yerine «bay», erkeklik yerine «baylık», kadın yerine «bayan», kadınhk yerine de «bayanlık» kullanmak doğru değildir. Onun içindir ki Ajansm telgrafında bu sözleri düzelttik, yerlerine doğruluğunu yazdık 1 I Sadakai fitir »•^» J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle