25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Türklerle Süngü Süngüye No. 55 Nakili: A. DAVER Çanakkalede ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Etibba Odasmın senelik toplantısı Antakyadaki hâdise Londra deniz müzakerelerinin sonu eçen teşrinievveiin yirmi üçündenberi Londrada îngiltere ve Amerika ve Japonya devletlerinin siyasî ve bahrî mümessilleri arasında cereyan etmekte olan müzakereler bisîadığı gündenberi bir türlü ilerüeye mediğinden nihayet gayrimuay yen bir zamana tehir edildi. Bu müzakereler 1936 senesi sonunda müddeti bitecek olan ve 1930 da Londrada akdolunan deniz mua hedesinin yerine bir başkasmm kararlaştınlması için gelecek sene toplanacak konferansı hazırlıya cakh. Lâkin ilk temasta Amerika ile Japonyanın noktai nazarları arasında gayet derin zıddiyet bulun duğu meydana çıkmıştı. Amerika 1922 de Vasingtonda akdolunan muahededeki deniz kuvvetlerinin tahdidine aid esaslan kabul ve it mam eden Londra muahedesinde İngiltere ile Amerikadan her birinin 5 nisbetinde büyük muharebe gemisine mukabil Japonyaya yalnız 3 nisbetinde büyük gemi için müsaade vermektedir. Bu müsa vatsızlığı Japonya Vaçington konferansında zoraki kabul ettiğin den bu muahede Japon milleti ta • rafından millî şerefi için bir leke addolunuyordu. Vaktile ingiltere de, domînyonların zoru üzerine Amerikanın dileğini kabul etmişti. Fakat şimdi dominyonlar fikirlerini değiştir mişlerdir. Bu defa Amerika yal nız bulunduğundan Japonya ef • kân umumiyesi ve buna tercü man olan bahriye erkânı yeni muahedede müsavatın temini husu sunda ısrar etmistir. Bu tazyik karşısında Londradaki Japon se • firile deniz mütehaasısı sonuna kadar müsavat talebinde ayak dire miçlerdir. Amerika ise Japonyaya müsa vat vermenin, bu devletin büyük Okyanusun garbinde ve Uzakşark ta deniz hâkimiyetini tanımak ve temin etmek demek olacağım düfündüğünden müsavat «sasına •nudane karşı durmuştur. Japonya hükumeti müsavat hakkını derhal istimal etmeyip uzun bir intikal devrini kabul edeceğini anlatmış sa da bu işaretler Amerikayı mu halefetten vaz geçirememiştir. Amerikanın bu muhalefeli kiırşısmda Japonya, Vaşington muahedesini feshederek bahrî, siyasî ve sevkulceyşî hürriyetlerini tahdid eden bütün bağlardan kurtulmağı düçünmüş ve kararlas.tirmis.tir. Vaçington muahedesi Londra muahedesinde dahi kabul olunan deniz kuvvetlerinin tahdidi esaslannı ihtiva ettikten başka Uzakşarkta devletlerin nüfuz mmtakaları tesis etmelerini meneden ve açık kapı yani ticaret serbestisinî temin eyliyen ve muayyen saha larda, meselâ Japonyaya 3,000 mil mesafeye kadar olan sahada müstahkem mevkiler deniz üs leri tesisine müsaade vermiyen gayet mühim maddeleri muhte vi idi. | Şimdi Japonya Vaşington müahedesini feshetmeğe karar ver mekle deniz teslihatında ve Uzakşarkta, bahusus Çinde nüfuzunu tevsi etmekte ve büyük Okyanus adalannda üssübahriler tesisinde ellerini bağlıyan bütün kayidlerdet kurtulmuş oluyor. Bununla beraber, muahedeler, feshedildikten sonra iki sene daha mer'i olaca ğmdan Japonya bu hakkını der hal kullanamıyacaktır. Bu müd det zarfında iki tarafın heyecanı sükunet bularak yeni esaslar üzerine deniz kuvvetlerinin tahdidi imkân haricinde olmadığından henüz bütün ümidler kesilmi; değildir. MVHARREM FEYZt TOGAY, Gemiierin tutuşan yanlarından resmi selâm endahatı fışkırıyor ve mermiler soluk kırmızı bir Oda bînasınm altındakî renkle toprağın icînde veya üstünde patlıyordu! dükkânlar boşaltılacak Düştnanın ise 1012 tayyareli 23 filosu daima tepemizde dolaşırdı. Buna rağmen bütün muharebeler daima bizim muvaffakiyetimizle neticelenmiştir. 4 ve 5 mayıs binnisbe sükunetle geçtikten sonra (sükunet diyio te hiçbirşey olmadı farzcdilmesin. Bu sükunet günlerinin beheri, iki tarafa en az birkaç yüz kişiye mal olurdu.) 6 ilâ 9 mayısta düşman geceli gündüzlü sistematik bir taarruz yapmış ve en son anda siuerlerimizin bir kısmına girmis.se de bir gece taarruzile bilâmüşkülât defedümiş ve tekmil hattı harbimiz eli mizde kalmıştı.» Bu muharebeler hakkında Harbi Umumî vakayii Alman devlet vesaik encümeni tarafından neşredilen cildlerin 16 ncısında da h>azı tafsilât vardır. Bu 16 ncı cildi Dr. Carl Mülman yazmıs ve Kastamonu erkek lisesi almanca hocacası Mehmed Cemal de türkçeye çevirmiştir. Alman muharrir, miralay Sadenştrenin kumandasını ve mayısın ilk günlerinde Türklerin yaptıkları kanh hücumlan înRİlizlerle Fransızların yaptıklan taarruzlan şöyle anlatıyor: Takviye kıtaatının getirümesi kıvmetli zamanlann geçmesi ni mucib oluyordu. Mesa feler uzundu. Bütün hareketler havaya tamamen hâkim bulunan lngiliz tayyarelerinin yarattıçı tehlikelerden emin olabilmek icin gece karanlıklanna bırakılıyord»:. 14 mayısta büyük bir taarruza cür'et olunabilecek derecede Türk kuvvetleri gelmişti. Elde hemen hemen harbedebilecek kıt'alan kalmamif olan 9 uncu fırka ile ağır zayiat vermiş bulunan 7 nci fırkadan sarfınazar, taze kuvvet olarak Anadolu kıyılarından süratle ve ağırhklannı almaksızm çekılcn 11 • inci fırka ile 3 üncü ve 15 inci fırkalann bir kısım kuvvetleri vardı. Hepsi hepsi 18,000 tüfek ten ibaret olan bu kıtaatın kumandanlığım 29 nisanda 5 inci fırka kumandam kaymakam Fon Zo denştern deruhte etmişti. Süvari kumandam Mülman da erkâmharb zabiti olarak onun nezdine ver.'l mişti. Hava karardıktan sonra Alçıtepeye vâsıl olan bu kumandanlar haşyet veren rnuhteşem bir manzara ile karşılaşıyorlardı. Ge niş kavisli bir ziya denizi bu tarafa idoğru vurmuştu. Denizin tasav vur olunduğu yerlerde hemen bir simşek gibi sezilebilen torpitolar ve pinaslar ( 1 ) büyük gemiierin ziya merkezleri arasında durmak sızın koşuyorlardı. Projektörler den dar yarımadaya kuvvetli ka maştırıcı ziya dalgalan akıyor ve bazan bunlar büyük bir huzme halinde birleşerek herhangi bir nok tayı gündüze çeviriyoriar, bazan sürekli hareketlerle şurada bura da gecenin karanhklarım deliyor lardı. Bu meyanda kara ve deniz de çakan kırmızı şimşekler top ateşini gösteriyordu. Gemiierin tutuşan yanlarından resmi selâm en dahtı fışkırıyor ve mermiler soluk kırmızı bir renkle bedbaht topraklann içinde veya üstünde patlı yordu. Tamamen yanmış olan Kirte köyünün külleri içinden hâlâ alevler çıkıyor, bombardımandan tutuşan iki değirmenin atesleri elân havalara yükseliyordu. Gürleyen top sesleri arasında piyade lerin ve makinelitüfeklerin sürekli takırtıları geliyordu. Bu, biihassa hakikî harb sahnesile burada yeni temasa gelen bir adam için hayretlere şayan, fakat acıklı ve endişeli bir manzara idi. Alç'tepenin şark eteğinde bir top sıipna ğında kaymakam Fon Zodenştrn 3. kolordu kumandam ( 2 ) Gcneral Esadı buluyordu. Liman Fon Sanders 25 nisanda yarımadanm cenubunda bulunan kıt'aların ku mandasını General Esada vermişti. Sabık kumandandan kısaca malumat alındıktan sonra cebhede diğer birçok kıt'a kumandanlarile de konuşuldu. Fakat vaziyet hakkmda açık bir fikir elde olunamamıştı. General Esad şimal cephesine hareket ediyordu. Ancak nisanın 29 uncu günü sabahın erken vaktinde bu Alman zabitleri Alçıtepenin yamacmdan cepheye bir nazar etfedebilmişlerdi. Bunlann gözleri önünde muhteşem bir panorama açılıyor, Al çıtepe önünde açılan ve üç tarsf tan denizle çevrilmiş olan yeşil düzlükler bu tarafa doğru gtilümsüyordu. Biraz önce muhteçem yerler olan Kirte ve Siddilbahir, şimdi bu yeşillikler içinde birer beyaz leke olmuşlardı. Boğazi bakan tarafta Morto körfezi kar&nın içine doğru fazlaca sokuluyor, öbür tarafta ise kıyılar oldukça düz uzanıyordu. Arazi gözönünde bir harita gibi açılıyor ve hemen hiçbir kıvnntı gözden kaçmıyordu. Anadolu sahilindeki Kumkale ile ileri doğru bir çıkıntı teskil eden Erenköy tepeleri de görülebiliyordu. Geriye doğru gözler Çanakkale üzerinden cenubda biten tepe leri dolasıyo'r, aşağıda ise Boğazın dar yerinde Çanakkaleyi koruyan bataryalar ayırd olunuyordu. [Arkası rarl Dün Halkevinde toplanan oralı yurddaşlar irtica hâdisesini derin bir nefretle tel'in ettiler Üçüncii mıntaka Etıbba Odasi dün saat 15 te doktor Niyazi İsmetin baskanlığında senelik bütçe toplantısmı yapmıştır. Doktor İbrahim bir teklif yaparak bütün Etibba Odalarımn beraber çalışmalannı ve tstanbula gelen bir doktorun Etibba Odasından ve sıhhiye müdiriyetinden vesika aldıktan sonra doktorluk yapabil • mesinin esas tutulmasraı istemis, bu teklif birçok münakasalardaa sonra idare heyetine bırakılmıstır. tdare heyeti bunu tasvib ettî>i takdirde Vekâlete bildirecektir. Bundan sonra halen Etibba Odasının bulunduğu binanın tamiri için bes bin liralık tahsisat kabul edilmiştîr. Etibba Odasmın altındaki dükkânların hepsi boşaltılacak buraya bütün doktorlarla tıb talebelerinin istifadesi için büyük bir kütüphane kurulacaktır. Dünka toplan ttda bulunanlar Antakyada camide vâz veren bir koştuğumuz çağlarda hainane irtica Kürd yobazm Türklük aleyhme hemanialarına rastladık. Bu defa da zeyanlarda bulunduktan sonra ce • kalblerimize kanlı kalemle yazılan maati, camide bulunan ve sapka gi müessif hâdise ile karşılafmak yen Türk gençlerine tecavüze tes bedbahtlığında bulunduk. vik ettiğini, taarruza kalkan »aygıSiz binlei.ce senelik tarihe bağlı, sızlar elinde gençlerin hırpalanıp Türk evlâdısmız. Mütefessih Osmanh yaralandıklannı yazmıştık. tmparatorluğu zamanında da TürkHidîse bütün Türkiye halkmı ollük aleyhine casusluk eden bu <hoduğu kadar sehrimizdeki Antakya, ca Kürd Mehmed> hainmin mel'ım tskenderun ve havalîsinden olan sözleri bizi, dünyanm sarsılmaz iyurddaslacımızı da çok müteessir et manım görüp kabul ettiği milli miçtir. duygulaıınuzdan hiçbir zaman a yıramaz. Dün Halkevinde bir toplanh yaSizler ki, daha on bes. sene evpan bu gençler, memleketlerinde vel Atatürkün nuruna kosmuf, ve cereyan eden bu feci hâdiseyi lâ • o güneşe iman ederek Türklük duyn&tle anmıslar, ve Atatürke bu hâ gusuna atılmıştmız. Artık bugünün dise hakkutdaki teessürlerile millî günesine brrkaç yobazın, hainin, benliğe bağhlrklacını telyazısile bilmücteciin sözleri bittabî hiçbir za dirmislerdir. man kara bulut olamaz, o nuru kaToplantıda söz alan Tayfur funpayamaz, bu günesi görmek ve o lan »öylemtçtir: nun terakki ve duygularmı takib et« Çok saygılı hemşerilerim! mek sizîn hakkmızdır ve bu hak • Ana yurdumuz, Atatürkün yolunda kınızı kimse elinizden alaroaz!» giderken, miljî düsüncelere, ideale MÜTEFERR1K Bogazfar komisyonu raporu Boğazlar komisyonu Uluslar Kurumuna vereceği yıhn raporunu hanrlamaya baslamıştır. Rapor yıl • basına kadar tabedilmiş olacaktır. Soyadı aanlar ts<tanbul Kültür müdürü Haydar (Erman), Burdur 34 üncü alay birmci tabur birinci batarya mülâ • zimi Kâmil ve tstabnul Emniyet müdürlügü dördüncü sube üçüncü kısım polislerind'en Rebia (Tuna), Müte • kaid miralay Filibeli Tahsin (Meriç), Kabata« Geri Tabako tütüa de* posuıvda transit amban bekçisi Mehmed Cemal (Kızıltepe) soy adını «Inuslardır. Uroioji cemiyetinde Türk Uroioji cemiyeti Prof. Dr. Behçet Sabitin başkanhğında Etibba Odasında toplanmış ve afağıdaki g'ârüsmeler yapılmıştır: Doktor Ali Esref. I evvelee Husye tübeckülozü halinde gözüküp hu» • yesi ameliyatla alınmıs ve sonra böbrek tüberkülozu olduğu anlafilan ve yaptıgı ameliyatla iyi olan hastanm çıkarttlan ha»ta böbregi göstermiftir. Dr. Fuad Hamid, Dr. Behçet Sabit, Dr. Bahaddin Lutfi münakatada bulunmuşlardır. II Prostatınd'a tas bulunan ve ayni zamanda böbreğlnde büyük bir tümörü bulunan bir hasta müsahe» desi okunmuş ve radyografi plâklan göstermistir. Dr. Behçet Sabit ve Dr. Fuad Hamid münakaşaya girmislerdir. Galatasarayda Talebe dün güzel bir konser verdi Galatasaray lisesi talebeleri dün seçnie bar halk huzurunda güzel bîr konser vermişlerdir. lstiklâl tnar • sile baflanan müsunereye «Mo zart> ın bir semfonisile devam edil* mi» ve biThassa Şuberin Sekondu çok atkts toplamıstrr. cMozart» tan, cŞtravz» dan, <Şuman> dan parçalar çalan gençlerin klâsik musiki üzerinde bir hayli ileclemi> olduklan görülmekte idL Bilhassa Loris Çetinin hocası Sey» feddin Asafm piyaaodaki refakatile viyolonselle yaptığı solo ve Müfid Hüsnünün keman solosu çok mu vaffak olmuftur. Diğer gençler de tam bir muvaffakiyet göstermis ve Müfid Hasan, Feridun Sıtkı, Ekrem Refet uzun uzun alkıslanmıslardır. Dün aksam güzel bir saat geçi ren dinleyiciler, gördükleri intizam ve muvaffakiyetten dolayı Galatasaray lisesî müdürü Behçet Görkü tebrik etmislerdir. Komik facia! Bir cinayet tahkikatmîn sonu nasıl bitti? ÜNİVERStTEDE Talebe kurumlarının seyahati Yakla«makta olaa sömestr ta • tilmde birçok talebe kurumlan memleket drçında ve içinde seyahatler tertip etmislerdir. Diş Tababeti mektebi ve farmakolog kurumlaın beraberce İzmir, Bursaya ve diğer Ege fehirlerine gideceklerdir. Tıbbiye ve Hukuk Fakülteleri büyük bir kafile halinde Atmaya gitmeğe karar vermiç ler ve müsaade almak üzere Rek törlüğe müracaat etmişlerdir. Yüksek mühen^is Ulebeleri de Bükrese gtimeği tasarlamışlardır. 1I) Harb gemüerinde motörle is Iiyen yardımd kaylklar. (2) 3 üncü kolordu 7, 9, 19 uncu flrkalardan mürekkebdi. Ankarada açılan Rus resim serçisi Birligin danslı çayı Millİ Türk Talebe Bürliği bayramm ikinci günü Taksimde Dağcılık lrulübünde Birliğe mensub arkadaslann bayramlaşması için danslı bir ç*y tertip etmiştir. Bu eğlence saat 16 da b.aslıyacak ve 23 te son bulacaktv. KÜLTÜR ÎŞLERİ Mühendis meklebi imtihanları Serginin tamtnti görünüfü Rusyanin hariç ülkelerle kfiltur mfinasebetlerinl »ıklaştırmak üzer* kn rulan V. O. K. S. Sovyet Dernegi, perşembe günü Ankarada bir sergi açmişhr. Ankara Sergi Evinin bn işe tahsi* edilen kuminda 14 Rus retsara ve heykeltrasmin muhtelif eterlen teshir edilmektedir. ' Rus san'atind« hâkim olan uslub vasfı Realistliktir, ve iilku san'ati halka doğru götürmektedir. Bunlar ara sında bilhassa lsak Brodiskinin portre ve pesajları çayanı dikkattir. Kupri, Georgi Riajski, Sergey Gerasinov, A • leksandr Samohalov, Vilyams, Bo fforodski, Deyneka, heykeltraslardan Efunov ve Sebedevanin eserleri pek beğenilmifttf* Yüksek Mühendis mektebi hususî imtihanlar perşembe günü nihayet bubnuçtur. Roma operası supranosu geldi Eskişehirde bir senedenberi uzayıp giden garib bir katil davası nihayet bütün mevkuflann serbest bırakilmalarile .n.çtiçelenıniştir. Vak'a sudur: Şeker fabrikasında çalışan tbrahim isminde birisi ge çen sene birdenbire ortadan kay • bolmuştur. tbrahimin babası ve kansı sorguya çekilmis, müteaddid arastırmalar neticesiz kalmıştır. Zabita suçla al*" "dar zannile tbrahimin oturd ı evin sahibi Mehmedle, Hasan, Himmet, Ali isminde diğer üç kisiyi daha tevkif etmistir. Fakat tutulanlar suçu mütemadiyen birbirlerine yüklemif • lerdir. Nihayet bir gün muhakeme •ırasmda Mehmed, tbrahimin, sağ ve tstanbulda olduğunu söylemistir. Müddeiumumiliğin giriştiği tahkikat, hakikaten tbrahimin, tstanbulda olduğunu, ve Asmalımesçidde bir lokantada çahstığım meydana çıkarınca tabiî mevkuflar salıve rilmislerdir. Bu vesile ile ortada bir Ünyon Fransezde tuzak olduğu anlasılnustur. Meğer Dün saat 17 de Ünyon Fransezde tbrahim, Mehmedin karısma göz Matmazel Babikyan tarafından bir koymusmus. Ve kendisini öldürül • «an konseri verilmiş, büyük opera mü« göstererek Mehmedi mahkum lardan Türk ve Ermeni halk sarkıettirecek, ondan sonra kadın bo • larmdan seçilmiş parçalar taganni sanma davası açacak ve tstanbula edilmis, çok alkwlanmıstır. gelerek tbrahimle evlenecekmiş. Fakat Ib/ahimi ECNEBt MEHAFtLDE daslarından birininMehnıedin arkaİstanbulda görüvermesi plânı altüst etmistir. Şimdi de tbrahim hakkında ta Nankin elçiliğine tayin edilen îkîbat yapılmaktadır. talyanın Ankara elçisi M. Lojoca ŞEHİR ÎSLERl nonun yerine Italyansn Belgrad elçisi M. Karlo Galli ttalyanın Ankara elçiliğine tayin edilmiştir. Yeni elBazı ihtilâflardan dolayı geri kalan çi ikincikânunun altısında tstanbula Filorya plâjınm Belediye taraftn gelecektl>*. dan istimlâki isi ilerlemektedir. Yeni ttalyan sefiri Florya plâjının istimlâki işi! POLISTE Kalb sektesinden ölüm Köprüdekî Kadıköy iskelesinde dün Hayım Navaro isminde bir adam kalb sektesinden ölmüştür. Roma operası sopranosu Lora Paslni İstanbula gelmiştir. Lora fırsattan istifade ederek yarın saat 18 de Beyoğlundaki ttalyan kulübünde bit konser. verecektir. ADLlYEDE Mahkemece kıymet takdiri için teskil olunan hakem heyeti Filocyada tetkikat yaparak, araziyi ölçmüstür. Heyet yakınd'a takdiri kıymet raporunu verecek, Belediye de bu rapcca göre istimlâk bedelini bankaya yatırarak istimlik isini bitirecektir. Tramvaydan düşüp yaralandı Di? doktoru Mehmed Kâzım, tramvayla Eminönünden Topane ye giderken tramvaydan inmek istemiş fakat müvazenesini kaybe derek düsmüs ve yaralanmıştır. Yunan mahkemesinin kararları TUrk Yunan muhtelit hakem mahkemesi son celsesinde bazı Yunaalılar tarafından hükumetimiz aIeyhine açıln davalara bakmış, fu kaırarları vermiçtir: Zaptedilen emlâkine mukabil hükumetimizden tazminat istiyen Petrakis davayı kaz&nmıstu. Gene hükumetimize karşı davacı olan Moraitakisle Alibertinin da • vaları da reddedilmistir. Madam Vafiadisin açtığı dava da bafka biır güne bırakılmıştu*. Tercümanlar kursu Şehrimizde açılacak seyyah tercümanlan kuısunun hazırlrkları bitirilmiîtir. Kurs 25 kânunuevvelde açılacaktu. Tercümanlara, Güzel San'atler Akademîsi pcofesörlerinden M. Mamburi tarafından her abide yerinde o abideyi göstermek ve izah etmek »u> etile verilecek tstanbul tarihî ve abideleri dersinden baska Emiroğlu Ziya tarafmdan da aynca âdabı muaşeret okutulacaktır. Kânunusanide yapılacak imtihanIarda muvaffak olamıyanlar tasfiye edileceklerdir. Kursalar, her sen« devam edecektir. Cumhuriyef Nüshast S Kuroştur • • Bir çocuk bulundu Dün aksam Yesildirekte Mola • taşı sokağında kundağa sarılı iki aylık bir çocuk bulunmuş ve üzeri arandığı zaman bir kâğıd çıkmıştır. Kâğıdda çocuğun ismirin Msrid olduğu yazıhdır. Polis çocuğu bı • rakanlan aramaktadır. Abone ı T ür kiy e şeraiti I için \\lx\c îçiö Sergidekî eserlerden bir kadın portren Senelik 1400 Kr. 1700 l^r, Altıayhk 750 I450C Üç aylık 400 60Û Bir aylık 150 yoktur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle