Katalog

Jürklerle Süngu Süngüye No. 51 Nakili: A. DAVER I Çanakkalede ( Şehir ve Memleket HaberTerTj Siyasîicmal Hafif geçen kaza Yeni deniz yolları şilep çarpıştı Evvelki akşam Üsküdar öalerinde bir şjleple bir Şirketi Hayriye vapuru çarpışmıştır. Saat 18,20 de Usküdar iskelesinden Beşiktaşa kalkan 56 numaralı vapur, Kızkulesi önünden doğru Boğaza gitmek ü zere biç şilebin geldiğlni görmüş, kaptan bu gemiye karşı manevra yaparken Boğazdan Marmaraya doğru gelmekte olan dğer bir fileple karşılaşmıştır. 56 numaranin kaptanı müademe sahasına giren ve J vapura 15 metro kadar yaklaşan , bu Yunan şilebinden kurtulmak îçîn iskele alabanda yapmışsa da ara • daki mesafe çok az olduğundan vapuru kurtaramamıştır. Bu suretle sancak bas omuzluğundan şilebin iskele omuzluğuna çarpmış, fakat bu sırada borda bordaya geldikle> rinden teknelerde bir arıza olma • mıştır. Çarpıştna esnasında 56 numarada bulunan yolcuiar büyük bir heye • can geçirmişlerdir. Yolculardan Kanhcalı posta memuru Kenan batmak korkusile kamara camla rını kırarak denize atlamak istemiş, kırılan camlardan eli yaralanmış tır. V&purun çakçıbaşısı Tahsin de çarpışma sırasında manevra yap makta olduğundan müvazenesini kaybederek düşmüş, silindire çar pan başı yaralanmıştır. Çarpışan gemilerde başka bir hasar yoktur. Deniz tîcaret müdürlüğü tahkikata başlamıştır.' CnmhuTİymf u.ıllli •»= Sokak ortasında ^ Fransa İtalya müzakereleri Agamemnon zırhlısınm salvo 1 dolu tarafındaki Türk bataryalarına, mümkün oldu&u kadar şidları kulak zarlarımızı çetin bîr imdetle ateş edeıek onları susturraatihandan geçiriyordu ama Omiroğa çahşmaktır. İlk bakışta bu progsun sevgili şehrinin şimdiki sakinramın tatbikı pek basit görünüyor. leri olan Türkleri muhakkak ki Fakat, pratik itibarile bilseniz, ne hiç korkutamıyordu. güç iştir, bu! Ne harita, ne işaret îngiliz zırhlısı atışa devam edernoktası, ne de toplar için sağlam ken geminin mızıkası da harb habir döşeme var. vaları çalıyor ve top basında buO kadar sabırsızhkla beklediçilunmıyan efrad geminin kıç üstünmiz Bailloud (Bayu) fırkası ni'ıade jimnastik adımile koşuyorlardı. yet geldi. Hiç vakit geçirmeden Gemide, kimse. Anadolu sahilinmerhametsiz ve kanlı bir ateş vafden gelen mermilere ve bunlardan tizi yapacak. daha tehelikeli olan serseri maynlara aldınş etmiyor gibi görünüİlk saattenberi donanma Alcıteyordu. Esasen Türk mermileri tekpe eteklerini, Kırte civarını ve Ketük olup bunlar da uzaklara düsüreviz derenin gizli yamaçlannı yordu. Bu İngiliz gemicilerinin jim dövmeğe başladı. Bombardıman, nastik adımile koşmalan tam masaat 17,30 da vapılacak olan hücunasile yanardağı üzerinde dansetma kadar gittikçe artan bir hızla mek değil mivdi? devam ediyor. Biz de, bu zamana kadar, büyük bir faaliyet gösteren (Değildi; çünkü serseri torpiller bir Anadolu batarvalanna, dunnadan masaldan jbaretti. öyle bol bol deni cevab vsriyoruz. Boğaza girmiş Ze atacak maynımız yoktu. Toplan • olan üç Fransız zırhlısı Türk mevTTIIZ ve roermilerimiz ise maynlarımız zilerine ateş ediyorlar. Saat 1 7,30 kadar azdu Sonra, bütün bu azlığma da sahra toplarımızm ateşi uzatılrağmen ingiliz, Fransız gemileri ateş lerimize aldın? etmiyor değillerdi. Bidı;. kıtaata hücum emri veren bolâkis tek bir 12 lik veya 1 5 lik mermi ru seslerini uzaktan işitiyoruz. Büyeryemez hemen atcş kesip sıvısıyor • tün cephede süngü hücumu başlalard.. A. D.) dı. Karada, hücum etmek ve arazı kazanmak için emir verilmişti. 8 inci müstemleke alayile zuhaflar, evvelce gördüğümüz gibi, büyük zayiat vermiş. olmalarına ragmen, bir defa daha hücuma kalkmışlardı. Bu kıt'alann, söylemeğe değer hiçbir netice ile telâfi edilemiyen zayiatı çok ağırdı. Yaralılar, akın akm cepheden deniz kenanna iniyor, orada toplanıyorlardı. Açıkta yatan vapurlann cazibesine kapılmı? olan bu insan etinden mürekkeb kanlı paketler, deniz kıyısında Türk mermilerine maruz kalıyorlar dı. Bu insan etinden mürekkeb kanlı paketler, deniz kıyısmda Türk mermilerine maruz kabyorlardı! jParalarla beraber köyüne sıvışırken yakalandı I servet bulan çöpçü! Bir Şirket vapurile bir programı hazırlandı îskeîeler ve sef erler çoğaltıldı Yılbaşmdan itibaren tatbikına başlanacak olan yeni denizyollanna aid program hazırlanarak Ekonomi B» • kanlığına gönderilmistir. Yeni pro • gramda nğrak iskeleler mikUrı ve sefer ad'dleri ihtiyaca uygun şekilde fazlalaşbnlmış, hareket günleri değişti • rihniş, iskeleler ve tevakkuf saatlerin • de de tadilât yapılmıshr. Mersin hat • tmda yrni bazı iskeleler ihdas olun muştur. Şimdi Denizyolları tdaresi'e Vapurculuk Şirketi bu programdaki seferleri kabotaj huselerine göre arala nnda bölüseceklerdir. Bu iş Ankarada Ekonomi Vekâletinin hakemliği altında yapılacaktır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da limanumzda bulunan vapurlann teknik muayenelerine başlanmışnr. İlk olarak Akay vapurlannın makine, kazan, dümen gibi aksamı muayene edilmektedir. Vapurculuk Sirketinin Loir Triyestinodan alacağı iki vapur için giriftiği miizakerelrr tyî şekilde bhmek üzeredir. Bu vapurlann bedellrrini klering *uretüe ödemek için çareler bulmak ve Ekonomi Vekâletile temaslarda bu lunmak üzere Ankaraya gitmiş olan Vapurculuk Şirketi idan* meclisi reisi Ruşen şehrimize dönmüştür. Yakmda gemîlerin tesellüm muam*. lesi yapılacak, şirket bu vapurlardan bir tanesmi onumuzrl'ki yılbaşmda Karadeniz hattmda isletmeğe başlıya • caktır. Muharebenin başlangıcında, bütün hat üstünde umumî bir surette ilerliyoruz; fakat çok geçmeden Türklerin görülmemiş derecede siddetli bir mania ateşi karşısında ıngilizlerin de, Fransızların da savleti kınldı. Tüfek, makineli tüfek, bomba, şarapnel, herşey ezici ve öldürücü bir sıhhatle iş görüyordu. Kanlı hücumlarda kazandıklarl arazi ne kadardı? Bu demir yağmuru altmda, kıt'alarımız tercddüde düstüler, ele geçirdikleri araziye kahramaııca yapıştılar; fakat artık ilerliycmiyorlardı. Saat 19 da bir Türk makabil Kücumu, bizi 500 mclre jjeriye attı. ,, Öte tarafta Anzaklar da, büyük bir gayret sarfetmişlerdi. Önceki yorgunluklanna aldırmıyarak en iyi kıt'alara yaraşan bir kahramanlık ve savlet göstermiçlerdi. Fakat bizimki gibi onlann ilerlemclcri de birkaç yüz metrodan ibaret kalmıstı. Hücum esnasında dürbünlerle bakınca Alçıtepenin eteklsnnde, koşar adımla gelen Türk takviye kıtaatmın ilerlediklerini görüyorduk. Türkler her taraftan akın akın geliyorlardı. Bir mukabil taarruz muhakkak gibiydi, fakat, çok kızgın bir ha\a içinde gece oldu. Hava duman ve toz dolu idi. İngiliz mıntakasında inanmazsınız ama doğrudur bü\ ük ordugâh atesjeri yanıyor ve kaç gündür süren kanlı bir bo&'.'s.ma neticesinde ölümle dolu olan bu yerlerden şarkı sesleri yükscliyordu. Ingilizlerin meşhur «Tıperrary» şarkısı hiçbir zaman bu kadar müessir bir sahnede söylenmemiştir. Franstz mıntakasında ıse, aksine, sessizlik ve karanhk hâkimdi. Bu hal neşeli bir gece eğlenccsi yapıhyor hissmi veren İngiliz ordugâhile tam ve garib bir tezad teşkil ediyordu. [Arkası rarj Mukaddes çay saati Ingılızlere gelînC€, onların 88 inci livaaı, biraz Kirteye doğru ilerlemis, sonra, mukaddes çay saati çahnca tekrar dönmüştü. lnanılmaz çey ama müttefiklerimiz aksam çayt saatine içinde bulunduğumuz feci şerait arasmda, burada dahi riayet ediyorlardı. Bu hücumlar esnasında Lancashire Fusiliers alayı, güpegün düz ve apaçık bir vaziyette Türk makineli tüfeklerinin çapraz atesi altma düçerek ağır zayiat ver misti. Cumartesi 8 mayıs Geceyi geçirdiğim tarassud mahallinde, hayli müessir olan soğuktan ko runmak için bir battaniyeyc sarılarak safağın sökmesini seyrediyorum. Gene güzel bir bahar günü hazırlanıyor. Şarkta, peri masallanm hakikat yapan günes, biraz sonra yükseliyor. Sırtlara solgun bir aydınhk çöküyor, titrek denizin omuzlarına altın ve gümüş işlemeli bir manto düşüyor. Bugün Öğleden sonra umumi bir taarruz yapılacağı hakkında emir verildiğini şimdi haber aldık. H saati (taarruzun başlıyacağı saat) sonra bildirilecek... Bu taarruzda, bizim vazifemiz, kıtaatımızı yan ateşine alan Ana Bir amele bundan iki gün evvel garib bir tesadüfle birdenbire büyük bir servete kavusmuşsa da bu rüva çok uzun sürmemiş; gene eski haline dönmüştür. Bu iş şöyle ol mustur. , Beyoğlu belediyesi temizlik işleri amelesinden Resul isminde biri sa« bahleyin erkenden işe çıkmış; Şişhane taraflanna geldiği vakit önünde bir çıkın olduğunu görmüştür. Resul çıkını yerden alarak açtığı zaman içinde altın ve kâğıd olarak birçok paralar bulunduğunu göre» rek büyük bir sevinçle bunu he men cebine yerleştirtniştir. Biraz sonra emin olduğu bir yerde çıkmın içindekileri saymıştır. Bes tane altın beşi bir yerde, bir tane «llilik, bir tane beslik, dokuz yüz yirmi tane de tek kâğıd lira olduğunu anlayınca da sevinci büsbü • tün artmıştır. Hayatında bu kadar parayı bir arada görmiyen Resul artık amelelikten vaz geçerek memleketine gitmeğe karar vermiş; ertesi günü işini bırakmıstır. Lâkin; Resulün bu çıkını yerden aldığını arkadaslarından Zekeriya isminde diğer bir amele de gördüğü için isi zabıtaya haber vermiş; polis memurları Resulün peşine düşmüştür. Resul memleketine götürmek üzere yüz elli liralık ta birçok esya ala • rak vapura binmek isterken yakalanmışttr. Üstii arandığı zaman beşi bir yerdelerle ellilik kâğıd lira tamam olarak çıkmış; öteki para ların noksan olduğu görülmüştür. Zabıta paranın nekadar olduğunu bilmediği; Resul de bulduğu paranın ancak o kadar olduğunu söyiediği için evvelâ buna inanılmış, paranın kime aid olduğu araştınlmağa başlanm^tır. Araştnrma sonunda Musevi bir kadının çıkın bnlunmadan bir gün evvel bir ev satarak karşılık olarak çıkın içindeki pa • raları aldığı; çıkını da nasılsa koynundan yolda düşürdüğü anlaşıl mıştır. Bunun üzerine kadın Emıiiyet müdürlüğüne çağrılarak çıkın gösterilmiştir. Bu sefer sevinme sı • rası kadına gelmiş, lâkin paraaının eksik olduğunu ileri sUrmüştür. Bunun üzerine iş derinleşttrilmiş, noksan paranın bir kısmile Resulün yüz elli liralık alış veriş ettiği; üç yüz lirasım da bankaya yatırdığı meydana çıkmıştır. Bankadaki para da alınarak sahibine verüm iştir. ar meseîcsile Marsüj'a «uîkasdi meselesinin nallolunması Fransa ile l'alyanın kendilerine aid işlerde dahi avlaşmak için müzakerelere girişmelerine yol açmıştı. Son günlerde \ Fransız gazete'.erinden birinde İtalya ile uzlaşmak için Fransanın ne gibi fedakârhklarda bulunabileceği hakkında sayanı dikkat malu mat verildi. Bu yazılardan maksad bir taraftan Fransız efkân umumiyesini yaoılacak fedakârhklar hakkında yoklamak, diğer taraftan İtalyayı bunlara razı olup olmıyacag^ bahsinde ;skandil etmektir. Fransanın yapmağa hazır bu lunduğu iddia olunan fedakârhklann başında Fıansız himayesi altında bulunar Tunus beyliğinde ötedenberi yaşamakta bulunan birkaç yüz bin İtalyanın İtalyan tabiiyetini daha on beş sene muhafaza etmeleri, aonradan bir intikal devTİne tâbi oimalan, yani Fransız tabiiyetine prirm^lerinin bir hayli geciktirünesi çelmektedir. İkinci fedakârhk İtalvanın Trablusgarb müstemlekesi hududlan nın Fransız müstemlekesi zaranna genişletilmesi seklinde olacaktır. Üçüncü fedekârhk mevzuu, Habesistan sahilindeki Fransız Somalisinden İtajyava mühim bir Darça arazi verilmesi ve buradan Habesistanın merke7İ (Adisababa) ya Fransız sermayedarlan tarafından uzatılmakta olan demiryolunun sermayesine ve idaresine İtalyanın da ortak olmas;dır. Fransız efkân umumiyesi Italvaya Afrikada verilmesi düşünülen müsaadeler hakkında ne dü çündüğünü derhal göstermiştir. Efkân umumiyeye tercüman olan gazeteler mezkur müsaadelere aid ne$riyatı nabeınevsim ve adeta bir balon telâkki etmektedirler. Bundan sonra Fransa ile İtalyanın anlaşması için şartıevvel olarak Orta Avrupada sualh muahedelerıle tayin olunan hudud ve vaziyetlerin muhafaza ve idamesinin kabulü lâzım geldiğiri ehemmiyetle kaydediyorlar. Fransanın yapacağı fedakârlıklan ifşa eden gazete bile bu müsaadelerin verilmesinin Orta Avıupa statükosunun muhafazası taahhüdüne ve İtalya ile Yugoslavyanın daha evvel kendi aralarındaki meselalerde uyusmalarına bağh olduğunu tasrih etmiştir. Binaenaleyh herşeyden evvel İtalyanın Yuşoslavya ile Adriyatik, Macar ve Avusturya ve hatta Arnavudîuk meseleleri hakkında uyuşması icaH ediyor. Bu şart tahakkuk çtme.4ikçe Fransa Haric"ye Naarı Lavîin Romaya giderek kat'î anlaşma /nüzakerelerini neticelendirmesine imkân olmıyacaktır. Fransa hükumetinin Italyaya İtalyan Yu?oslav anlaşmasına mukabil Afrikada vermeği düşündüğü rnüsaadrlere karşı Fransız efkân umumİ3resinin telâkkisin^ gelince Trablusgarb hududlannın Şimalî Afrik?dakı Fransız müstemleke ımparatorlugunun cenub kervan yollarınm feda edilmesini icab edecek sur^tte genisletiimesi hiç te hoş görülmemiştir. Fransanın Somnlide yapmak istediği tedakârhk dahi bj devletin İtalya Ie« hine Habeşistan sevahilinde ve bu memleketin iktısadiyatı üzerinde büyük müsaadeler göstermesıne muad'l görülrrektedir. MUHARREM FEYZt TOGAY Vaparlar muayene ediliyor Yeni alınacak vapurlar KÜLTÜR İŞLERİ iki müfettiş hacalıga geçirildi İlk tedi isat müfettişlerindea Kıy* metle Ziya Bakanlıkça görülen lüzum üzerine müfettişlikten ilk ted» risat muallimliğiae geçirilraiştir. Kıymet Beyoğlu mıatakasında bir ilkmektebe, Ziya da Yalova köy mekteblerinden, birine tayin edil • mislcırdir. ÜNİVERStTEnE İki talebe cezalandırıldı Bir müddet,evvel Diş Tababet! tnektebinde ikinci snuf talebesin • den Sabri ile Haytm ara«mda bir hâdise olmuş, Sabri ve Hayim biribirlerine, Universite talebeliği şe • refine yakışmıyacak sözler söyle diklerinden haklannda tahkikat yapılnuştı. Tahkikat evcakt Uni versite meclisine verilmiş, meclif talebe talhnatnamesinin 14 ünc»i maddesinin üçüncü fıkrası mucibince HayİTfiin dört ay, Sabrinin on ay Üniversited'en ihracına karar ver • miştir. Hukuk Fakültesi birinci smıfmda amelî dersler haftada üç gün öğleden «onralan yapılıyordu. Tale beler fakülte dekanına müracaat ederek bu derslerin sabahlan ya • pılması ic'i rjcada bulunmuşlardır. Fakülte Dekanhğı bu hususta tah kikat yaptumıştır. Talebeler ders Iere öğleden sonra devam ettikleri takdb d'e birçok zamanlarını kay bettiklo xni, öğle yemeklerini lâyıkile tedarik edemedjklerini bildirmişlerdir. Fakülte Dekanlığı cumarte si günü son karanm verecektir. Palto verilecek çocuklar tstanbul Htmayeietfal merkezi ilkmekteblerdeki küçük fakir yavruları soğuktan korumak için ken dilerme paltolar haz:rlamıştır. Bunl«rı vermek üzere kültür müdürlü ğünün fakir çocuk saym ay*.ması ist«nıilmiştir. Güzel san'atler çevirgenliği Kültür Bakanlığınd* yeni tesis edîlfn Güzel San'atler Çevirgenliğine Maarif umum müfetüşlerinden muharrir Resad Nurinin tayin edîleceği söy lenmektedir. Amelî derslerin zamanı ADLIYEOR Birkaç gün evvel ihtilâstan dolayı pul memuru Eşref isminde birinin Ağırceza mahkemesi kararile tev kif edildiğini yazmıştık. Bu tefkife ikinci bir sahtekârhk sebeb olmuştur. tş şudur: Eşref evvelce ihtilâstan dolayı muhakeme edilirken hakkında tahkikat yapan müfettiş Ismail Hakkı tarafından mahkemeye bir rapor gönderümiş; bu raporda Eşrefin yanlışlı'>la ihtilâsına hükmedildiği, •onradan yapıjan tahkikatla bu nun yanlış olduğu bildirilmiştir. Mahkeme de bu rapor. üzerine tahliye kararı vermiştir. Fakat az zaman sonra bu raporun mahkemeye gönderildiği tarihte müfettiş İsmail Hakkının İstanbul da değil taşrada bulunduğu, bu ayrılığm da üç ay kadar ürdüğti; raporun yalan olduğu meydana çık mıştır. Eşref yeniden tevkif edil mekle beraber raporun kimin ta • rafmdan yazıldığı da araştınlmaktadır. Sahte müfettiş raporu ECNEBİ MEHAFtLDE Bitaraf azalar gidiyorlar Lağvedilen tnuhtelit mübadele komisyonu bitaraf azasından Da • nimarkah Anderson dün Atinaya gitmiştir. Komisyon reisi Holştat da yarın Yunanistana gidecektir. Orada Anderson ile beraber Yunan hükumeti büyüklerile vedalaştıktan sonra hazırladıkları raporu Milletler Cemiyetine vermek için Cenevreye gideceklerdir. LtMANDA Eski Alman imparatoru Vilhel m : n hususî yatınm yakmda şehri • mize seyyah getireceğini evvelce haber vermiştik. Hohenzelern isnıini taşıyan ve şimdi bir Noı.veç kumpanyasma aid bulunan yat çubatm ilk haftasuula üç yüz seyyahla şehrimize gelecektir. Yatta Kayzere aid tertibat olduğu gibi muhafaza edilmektedir. Yat tarihî bir kıymeti ve büyük bir san'at eseri olduğu için halka ziyaret ettirilecektir. Akay idar>esi tarafuıdan gecele ri saat 9 daeı sonraki seferler için yandan çarklı eski vapurlann tahsis olunması Kadıköy yolcularınm fikâyetini mucib olmuştu*. Çünkü hem ağır giden, hem de manevraları müşkül olan bu vapurlarla çok zaman kaybedilmektedir. Deniz Ticâret Müdürlüğü halkm bu şikâyetle> ini göz^nünde tutarak gece seferlerine süratli vapurlar koymasını Akay idaresine bildir miştir. Hohenzolern yatı geliyer İngiliz Elçisi ava gitti tngiliz elçisi Sir Persy Loren eski eserler araştırmasmda bulunmak üzere Bergamaya gitmiştir. Elçi uradan Cellâd gölüne gidip avlana • caktır. Avusturya Elçisi geldi Ayni zaman da Avusturyanın Tahran ve Bağdad elçisi olan Ankaradaki Avusturya elçisi M. K.*rl Bühberger tran ve trak hükumetleri Başkanlarına itimadnamesini vere • rek tstanbula gelmiştir. Akayın gece seferieri Farmakoloğ talebenin danslı Sürpagob mezarlığının kime aid olduğu hakkında Belediye ile Er • meni mütevelli heyeti arasmda açılan; bir müddettenberi de birisıci hukuk mahkemesinde bakılan dava dün bitmiştir. Mezarlık yerinin Belediyeye; garaj, dükkân, bina gibi şeylerin de mütevelli heyetine aid bulunduğuna karar ve» ilmiştir. Sürpagop davası kat'î nsticesini buldu Ankara Üniversitesi hazırlıgı Ankaraya giden Edebiyat Fakü'tesi Dekanı Fuad Köprülü ge^ecek yıl Ankarada kurulacak olan Uni • versite hakkında bir rapor hazır lıyacaktır. Bay Fuad alâkadarlacla da bu hususta görüşecektir. Eski Oniversite profesörlerinden bir kısmı mühimmi Büyük Millet MecHsi azasından bulundukları Ankara 0niversitesinin kuruluşu muallim kadrosu itibarile müşkiilâta meydan bırakmıyaraktır. Ankara Nümune hastanesi yeni Universitenlm Tıb fakültesi esasını teşkil edecektir. SEHUtİSLEKt Osküdarda çift hat yapıiacak yerler Osküdar tramvay hatlarınıa ba zı kısımlannda yapılacak çift hat tertibah projesi şirket idare m«c lisince tasdik edilmiştir. Yakmda ray dö pomeğe baslanacaktır. Dün, bütün şehirde nümerotaj işlerine başlanmıştır. Bu vesile ile evlerin ve mahallelerin krokileri yapılacak, ondan sonra da aileler nüfusunun tesbitin» b«»l^nacaktır. Mücevher kaçakçıiıgı sorguları Bund&n bir müddet evvel poli • sin meydana çıkardıği mücevher kaçakçıiıgı işi sekizinci ihtısas mahkemesine verilmi:tir. Sekizinci ih tısas mahkemesi istintak hâkimi bu işin sorgulaı ile meşgul olmaktadır. mesele yakumda muhakeme safha tma girecektir. SAGLIK İŞLERİ Nlimerotaj başiadı Fakir mekteb ilere yemex verilmesi başiıyor Yeni seae başmdan itibaren ilk mekteblerde öğle yemeği bulamı yacak kadar muhtac olan talebeden (2000) çocuğa yemek verilmesi için İstanbul Hilâliahmer merkezi tarafından bütün kaza merkezleri ne # yazılmıştır. Şayed bu müddet zarfında cemiyete büyük bir para verilür, veya mühim bir hasılat te • miıa edilirse yemek verilen çocuk mikdarının artınlmasma çalışıla caktır. Bundan başka Hilâliahmer cemiyetinin bakmakta olduğu ve remli adedı 222 hastaya baliğ ol muştur. Bunlara (3) bin liradan fazla para sarfrdilmiştir. Bir veremliye, biç olmazsa iki ay bakılmaktadır. Yurddaş ! Toptanttda bulananlar Farmakologîar Talebe Birliği dün Halkevinde yeni gelen tale belerle tamşma vesilesi olmak üzere bir danslı çay hazırlamıştır. Toplantıda Türk ve ecnebi (15) i mütecaviz profesörle bir o kadar asistan kız, erkek talebeler hazır bulunmuşlardır. Birlik başkanı Mithat Şevket kısa bir söylevîe toplantınm özünü anlatmıştır. Toplantı dört beş saat sürnıüş, gencler çok iyi eğlenmiglerdir. Ulusal ekonorni ve rufum ved< jtü nönün bugün yedisidır. İş. Zıraat, Adapazan bankalannda kumoara boşaltma ve kumbara alma musabakala'i nrtıK sonuna yakisşiyor, Koş kumbaranî boşalt. kumbaran yoksa hemen kumbara al. Mtısabaka sonundîi kazanacaHar arasında bulunursan pek çok sevineceksın. Konservatuvar konserlerinin dördüncüsü tstanbul Konservatuarının her on beş günde bir Fransız Tiyatrosunda vermekte olduğu konserlerin dordün • cüsü bugün aktam saat 17,30 da ve rilecekti. Bazı zarurî sebebler dolayısilc, go • riilen Iüzum üzerine bu konser, per • sembe günü saat 17,30 a bırakılmışnr. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruçtur Abone J T ü r k i y e şeraiti i ıçm Senelik 1400 Kr. Altıayhk 750 Üç ayhk Bir aylık 400 Harîç M. L ve T. C. s J