Katalog

Hak verir misiniz? lâlet eden hiçbir isaret gbrünmüyor Zehra odadan içeriye bir adun ya du. Yalnız, derin bir hüzünle kanşık fhpif, ya atmamıstı; kocası Ali Sü esrarh bir gülüf, kül renkli yüzünii soreyya, Önündeki sigara iskenuesini deluk bir ışıkla aydınlatıyordu. Başını kalvirerek, bir sıçrayısta kamınm yanına dırdı ve kocasının ta gözlerinin içine vardı ve onu omuzlarmdan yakalıya bakarak: rak bir itişte yere yuvarladu tnkâr etmiyorum, dedi, inkâr e Alçak! Diye bağınyordu, alçak! decek değilim, Süreyya. Sen bîr alçakstn! . Alçak! Demek... Sırtüstü yere diişen kadm, denizde Sus! Bir dakika beni dinle, ribir tahlisiye simidine sanlır gibi, kafaca ederim. Dinle beni... Hak verecek smı çarptığı kanapenin ayaklanm tut sin... Dinle! tzmire gittiğin günden bir tu ve dizlerini yukan doğru kıranık bir gün evvelini hahrla. O giin anneni promüdafaa takallüsü içinde büzüldü, torfesör Şakir Sadiye ben götürmüstüm. top oldtf. Koeası üstüne iğiliyor, yumRontken filimlerine baktı, son defa oruklanm sallıvarak haykınyordu: larak muayene etti. Eve gelince ben Evet! Bir aleaksın sen! Sana ben sana yalan sövledim, «doktor tehli nasıl emniyet ettim. nasıl!.. keli birsey bulmadı» dedim. Hatırla. Fatma kadın, arkasını duvara d Sana demiftim ki: «Hastalığı üç dört mış, bir ibret manzarasına bakar gibi ay daha sürecek.» Sen bunu üç dört onlan bem dehşet, hem de biraz memayda iyi olacak sandm. Sevindin. «Denunflyet içinde seyrediyordu. mek rahat kalple tzmire ıridebilirim.» Zehra enkaz alttnda bir mleyişi anDedin. Heyhat... dıran seMİe: «Ben sana hakikati azar azar, afcır Dinle benl, Süreyva, dur, dedi, ajır hissettirmek istiyordum. Annenin öfkelenme, beni dml«! Hak verecek ölüme mahkum oldu^unu hemen söy, sin! ' Bu «hak» sözünün eanlandırdığı meç lemek istememiştim. Hem de ne ölüm! Dehset! hul imkânlar, aneak Süreyyanm yum ruklarma sieer olabilmisti; fakat biraz «Profesör daha o zaman bana ha • doğrularak kollanm kavnşturdııJhı halkikati söylemişti: «Keski, demişti, kade ofkesmi hâlâ yenemiyor ve bağın dıncağu buradan cıkarken bir otomoyorduî bü albnda kalsa da birdenbire ölse!..» Ne faakkı? N* hakkmdan bahsediyortım? Anamı öldürdün sen, ana Ve sen tzmire gittikten sonra, annen, kazara, bir d« broncite yakalandı. A • ' mm ölümüne seben oldun! Daha ne çık »öylüyorum, ben icimden: «Ah, dinakkı? Hangi hak? trte Fatma kadm yordum, bu hastalık kadmcağızı gö • burada, söyJesin! türüverse!» ÇUnkü... öteki hasta • AJi Süreyva hizmetciye döndü: lıkla, asd hastahğile ölseydi dehsetH. Anlat! Diye bağırdı, ben tzmirde Halanm Inzmı hahrlamıyor musun? Ay3ten doktor ne demîs? Anneme günlarca haykıra haykıra naml gftti? Titde üc defa hardal lapası konacak, değil mi? Sen bu lapalan kendi elinie ha riyorsun değil mi? Annen de o kızın bahsî g«çtikçe titredi. tyi habrla: O zirlamadm mı, Fatma kadm? Allah var, söyle! Çekinme! Demin buraya ha kadar morfîn yapıldıgı halde kucafız nast! bajhnrdı! Kaç defa, kocasma «benım gelmeden evvel birbir anlattığın ni öldtir! Beni öldör!» Diye yalvar gîbi söyle! «Kadmcağızı öldüren ıe madı mı? nin karındır!» Demiyor muydun? Hastabakıcı kn da sana ne detniş? «Gelin Ali Süreyya inledi: hamm kanşmasaydı bu kaduicağız öl Hatıruyorum, hatırlamaz olur mumezdi.» Dememiş mi? yum? Fatma kadm, bu faciadaki rolOnii tate ben anneni bundan ktırtar asgariye indinneğe çalısarak, hiç ağzını mak istedim. Hastalığı, halanm lazmm açmıyor, yafauz, basüe ta>dik ediyor hastalığıydı: Amsliyat kabul etmiyen bir kanser; hem de vücudunün öyle Ali Süreyya, bu sırada yerden kal • bir noktasnıda idi ki öliimü yürekler kan ve kanapenin bir kenanna ilisen paralayıci bir sekilde olacaktı. Doktor Zehraya döndfi: Şakir Sadi kat'î söyledi: O kadar geç Alçak! Şimdi sen söyle bakalım! kalınmışti ki tedavisi imk&n«ızdı. ö m Anamı niçin öldürdün? Niçin, dok • rü cehennem azabı içinde geçecekti. Etor lapa konmazsa hastahk zatiilcenbe sasen üç dört aydan fazla da yasamı • çevirir dediği halde lâpalann hiçbirini yacaktı. koymadın? Lâvabonun çukunma bo • Zehra kocasuım elini tuttu: falttm? Niçin hastabalacı kunn Kiraz Gel, şimdi bak annenin yüzünü larma kulak asmadın ve onu payla • gbr. Nekadar sakin! Hiçbir sıkmb çekdnt? Niçin amnem günden güne fena meden gitti. Bir bunu düşün, bir de ölastığı halde, tzmire, bana çektiğin telteJd ölümü... Onu bu brons«tten Inır graflarda: «Bugün daha iyidir!» habetarmak doğru olur muydu? Ben iste* • rini verdin? Niçin beni de aldanttuı? medim. Ancak felâket haberini verdin ve ben Sesi bir hıçkınk içinde boğuldu: anamı son nefesinde bQe göremedim? Haksu mıyım? Süreyya, Haksız Alçak! Söyle! Anamı sen öldürdün! nruyım? 1 tçeride yatan ölü dirüse de anlatsa! ESüreyya kansmt kucakladı: vet, aebep sensin, besbelK bu, inkâr e Ah, dedi, hakktn var, zavallı ka deyim deme! ncığım... Bütün bu ithamlann karşınnda ZehSonra: «Zavallı aımeci&un...» dedi ve hıçkırdı. rantn sasırhcı bir sükuneti vardı. Yüzunde vicdan azabma veya korkuya de* Yangın için yapılan yeni M. Maksimos dün Romadan ayrıldı tahkikat derinleştiriliyor Yunan Hariciye NazınMaznun Adliye hademeleri şayam dikkat iddialarda bulundular, birçok kimseler dinlendi nın Balkan meselesine dair mühim beyanatı Birincî gahifeden mabat kuf odabası Mehmet, kapıcı Ahmet ve papuççu Ethem Efendilerle sahit Adliye odacılannm muvacehe • leri yapılmıçtır. Bunlardan başka Adliye Ievazım memuru Tevfik Beyle kâtibi Emin ve Adliye kalörifer memuru ve elektrikçisi Şeref Efendiler de dlnlenilmistir. Bu memurlar, eski tahkikat esnasındaki ifadelerini teyit etmişlerdir. Heyet, tahkikatını süratle bitirerek idari cepheden sualleri tesbit için dün gece de çalısmıştır. katı evrakmı devralarak bu ifin adlî cephesile meşgul olan Temyiz mahkemesi basmüddeiumumî muavini Bedri ve tzmir thtısas mahke mesi müddeiumumisi Arif Beyler, dün hapisane müdürlüğünde ken dilerine tahsis edilen daired'e evraka ait tetkîkatı bitirmişler ve alâ • kadarların isticvaplarına başla mıslardır. Adliye haricindeki bazı z&rat şahit ve mütehassıs sıfatile çağrılmışlardır. Bu meyanda dün Belediye mühendislerinden Nusrat Bey de dinlenilmiştir. tdarî tahkikatın bugünlerde ik • mal edilecejn sÖvlenmektedir. Camhurtyet' 9 Kânanusani 1934? ıstanbul üorsası Kapanış tiatleri 81934 NUKUT l I 20 20 2(> 20 20 20 ! 20 Sterün Dolar Fransız fr. Üret Belçlka fr. Drahıtıl Isviçre fr. Leva Florin Çek krono Uveç kronu Avnstnrya sil. Peçeta Mark ZIoü 20 Lev 20 Dinar Rnble Yen Törk sltıoı Mecidiye Banknot Os. B, Ah? 688 132,50 165,50 218 115 M 814 24 82 110 M 24 17 50,90 23 30 20,80 54 40 S24 36,50 240 Açılı? Satış 693 135 167,50 221 118 87,50 iki genç futbol yüzünden 8ldO Bir Kukuk talebesinin cenazes ' Geçen cuma günü Hasan Efendi "laminde bir genç Halıcıoğlu civa nnda futbol oynadıktan sonra evine gid'erken yolda düsiip ölmüştür. Muayene neticesinde gencin zayıf olan kalbi yüzünden futbolde fazla yo • rularak öldiiğü anlasılmıştır. Bundan ba»ka bir de Hasköyde parmakkapı civarmda oruran kolonyacı Yako isminde bir genç top oynadıktan sonra birdenbire hastalanmıstır. Evme götürülen Yako doktor gelinciye kadar ölmüştür. Belediye doktoru çocuğun futbol oynıyarak fazla yorulidugunu ve neticede kalp sektesin • den öldüğünü söylemiştir. Birinci »ahifeden mabat bircoğu ile misaklar imzaladığını hatırlatmıstır. M. Maksimos, Türkiye ile Yuna • nistan arasmda husule gelen anlasmanın ve samimî itilâfın ehemmi yetînden ısrarla bahsetmîf ve detniştir ki: « Türkiye ile Yunanistanı bir birne bağhyan dostluk rabıtalarım bu iki hükumetin hayırlı ve muvaf fakiyetli surette kuvvetlendirmelerine yardım edecek olan bu anlaşma Balkanlarda sulh halinin devamı için en tesirli bir teminat mahiyetindedir. Mevkufların iddiatı Yunanistan bu siyaseti bir kat Aldığımız malumata göre, mazdaha ileri götürmek ve inkişaf etAdlİ tahkikat nun kapıcı Ahmet, heyete verdiği tirmeğe kuvvetli bir surette azmetifadede yangmı söndürmek için terAdlî tahkikata gelince, bu cihet miftir. Çünkü, bu suretle hareket ancak yangın sahasında kesif ya kos musluklarmı açmağa uğrastı • etmekle umumî menfaate ve sulha pıldıktan sonra tekemmül edebile ğını, fakat bunları kullanılamıya • hizmet edeceğine ve ettiğine kani cektir. cak bir halde bulduğunu iddia et bulunmaktadır. Bu keşif esnasında, yangın gecemiitir. Girifilen bu eser, Balkan yarım si bağıra bağıra yanan zavallı vezOdabası Mehmet Ef. ise zaten adasında sulh halinin kuvvetlen • ne odacısı Mehmet Efendinin ceseAdliye binasında geceleri kalma mesinde alâkadar olan diğer Bal • di de enkaz içinde aranılacaktır. dığını, yangın gecesi iddia edildiği kan memleketlerile yapılmakta gibi ziyafete gitmediğini, sadece Kesif için yangın yerindeki tebolan konusmalar vasıtasile umumun altıncı hukuk mahkemesi odacısı Iikeli duvarların yıkılması lâzım • hayır ve menfaatine uygun surette Seher Hanımın evine uğradığını ve dtr. Bu hususta faaliyet» geçmek basarılabilirse, Yunanistan bundan yangmı orada otururken duyduğuüzere Vekâletten istenilen 10,000 dolayi büyiik bir memnuniyet ve nu, kendisinin Adliyedeki isinin oliralık tahsisatın gelmesi beklen • saadet duyacaktır. dacılarla Ievazım memurluğu aramektedir. Yunanistanın bu siyasetini M. Musosında irtibatı ve temizlik islerîni Davantn nakli ihtimali lininm umumî sulhu temia gayesme temin etmekten ibaret olduğunu, Yangın maznunlannın davanın müteveccih gayretlere uygun buMu • yangın tertibatı hakkında talimat baska bir yerde rüyetî hakkındaki ğuna görmek imkânım elde «ttiğimden almadığını, bu itibarla yangından istekleri Temyiz mahkemesin* bildolayı çok memmmum.» mes'ul sayılamıyacağını ileri sür • dirilmisttr. M. Maksimos, Yunan • ttalyan nca» müs, serbest bırakılmasını istemisTahkikat bitirildikten sonra bu retimn ehemmiyetli turette arttınlmatir. Binanın dahilî tesisatını mua • davaya nerede bakılacağını Temyiz smı temin maksadile yakında bazı müyene ile mükellef memurun varifemahkemesi kararlastiracaktır. Dazakerelere girisilecegini ihsas etmif ve sini ihmal ettiği anlasılmaktadır. vanın tzmir veya Bursa agırceza Yunanistanm an'anevî 3 dostuna yapMaznun papuççu evvelce söyle mahkemesine nakledilmesi ibtimali mağa çıktığı ziyaretleri tamamlamak diklerinde ısrar ederek merdiven vardır. için gideceği Londrada Yunan hükft • altmdaki dolaba yangın günü koymetinin bu sulhpervcr siyasetinm ayni duğu mangalda ates olmachğını, tasvip telakkisüe karfdasaeağına kani saat on besten daire kapanıncıya tstanbul Adliye erkânı dün Müd • olduğunu söylemiftir. kadar ates başlamamasi da buna deiumumî Kenan Beym nezdinde topM. Maksimos, bu beyanahm bitir • delil teskil ettiğini tekrarlamıstır. lanarak yangmdan mütevellit fevka dücten sonra gazetectlerin sorduklan Heyet yalnız yangın mes'ullerini lâde vaziyetm düzeltilmesini Mtihdaf esuallere cevap vermişta'. Bu cevaplan tesbit ile iktifa etmiyerek yangın den yeni kanunun tatbiki için yapılasırasında M. Maksimos Yunanistanın gecesi itfaiyenin aldığı tertibatta cak hazırlıklarla meagul olmuşlardır. noksanlık olup olmadığını ve Adli • Bundan başka Adliye dahelerinin ts • Bulgaristan hakkmda diğer komşalanna karşı ktihaz ettiği ayni dostluk si • ye civarmdaki benzin deposunun tanbul Postane binatuıa nakli meselesi bu hususta ne dereceye kadar amil yasetini takip ettiğmi tasrih eylemif ve de görüşülmüştür. olduğunu da arasbrmaktadır. NakBden evve] bu bmanm OçBncS « Henüz halledilmesi Iftzan ge • ttfaiye kumandanı thsan Bey ve dördüncü katlannda esasb tadflât heyet tarafmdan çağrılarak malu len matt ve ncfasadî meseleler vardır. icrjısma lüzum görülmüstür. matma müracaat edilmistir. thsan tlkönce de Cenevrede, daha sonra ABu tadilâhn ne şeküde yapılacagı Bey, sorulan suallere ait tahrirî cehakkmda mahkeme reislerînm mfltaletinada baslanan müzakereler, öyle bir vaplannı dün heyete göndermiştir. alan almnuşhr. uzlatma zihniyetfle takip ediknistir ki, Evvelce müstantiklik tahkika Yapdaeak tadilâhn 50,000 liralık üzerinden henüz bir ay geçmiş olan bu tında maznun olarak ifadesi alınan masrafı mucip olacagı tahmin edü • konuşmalann bir anlasma neticesine uIevazım memuru Tevfik Bey den mektedir. Adliye erkâmndan baztlan, lafman ümit edilebiur. baska heyeti teftişiyece, yangının bu kadar masrafra bâe Postane btnaGerçi Bulgar murahhas heyeti, Sofçıkmasında ve tevessü etmesinde sınm Adliye ihb'yacuu tamamen kar • dikkatsizlik ve ihmal suçile alâkayaya dönmüstür. Fakat bu avdet, çok şıhyacak derecede tadiline kâfi gel dar görülen memurların isimleri miyeceğinden bahisle bu masrafı 16 • dostane bir mahiyette obnustur. Mü • gizli tutulmakta ve sadece tahki zumsuz görmekte ve yeni bir bma ya • zakerelerin inkıtaa ugradı&ma hiçbir katın d*evam ettiği söylenmektedir. pılmastm tavsiye efanektedir. veçhüe delâlet etmemektedir.» Malumatına müracaat edilecekler Müddeiumumf Kenan Bey, ne PosDaha sonra M. Maksimos, Balkan miAnlasıldığma göre, yangın gecetane bmasma nakil, nede yeni kanun sakı tasavumnun bir neticeye varaca • si itfaiyenin faaliyetini takip ve hakkmda henüz tebli?at gelmedigmi yangın yerindeki tertibata nezaret ğma, ttalya, tngfltere ve Fransa gibi söylemiştir. Kenan Bey, kendismin eden Adliye, Vilâyet ve Emniyet Temyiz mahkemesi azahfına naldedi buyük devletlerin bu misakı memnu müdürlüğü erkânmın da malumatıleceÇinden malumatı obnadıgmı da s8y niyetle karsılıyacaklarma, ve onu sulna müracaat edilecektir. lemektedir. hu kuvvetlendirmek için faydalı bir Başmüfettif tevkifanede Esasen. Temyiz azalari doğrurlan vasıta ve alet olarak kullanacaklanna Dün tstanbul Adliye basmüfettisi dotrruya Vekâletre tavfn edilmedîk kani bulunduğunu söylemiftir. Ferit Bey tstanbul müddeiumumisi leri için, böyle bir tayîn*n ancak Ve Kenan Beyi Tevkifanedeki daire kâlet mtihap encSmeni tarafmdan kaM. Maksimos, şimdiki vaziyeti tarsin sinde ziyaret etmiştir. rarlaştmTdıIrfan sonra ta^akkuk ede edecek olan Balkan misakun Küçük tHukuk Fakültesi son snnf talebe • Çok uzun süren bu görüsrae es bıl?ceği bevan e^'!mektedir. tuaftan tamamile ayn olduğunu, Adanasında yangın gecesi nöbetçi müdsinden Enver Efendi evvelki gün ve Kenan Beyin Temviz mahkemesi alar denizhtde verilecek mahreçler medeiumumisi olarak tahkikatı yapan fat etmif, eenazesi Bakırköy emran za!ı§ma taym edildikten sonra yerine >M tM selesi hakkmda Yit 'r««** n Nöyyi mu* müddeiumumî muavini Muhlis Beakliye hastanesinden Beyazıttaki evi • Ankara Müddeîuıııunmî Fuat Bey ge yin de davet edildiği ve kendisin • ahedesine sadık kaldığnu söyliyerek cene nakledümişti. Dün cenaze buradan tirileceğî de söylenmektedir. den malumat almdığı söylenmek • vaplarmı bitirmiştir. kaldınlarak arkadaslarnun elleri iize • Müddeiumumi muavinieri, yanan ee> tedir. M. Maktimo* Pariae hareket etti rinde Beyazıt meydanma getirilmiş za evrakma ait hazırlık tahkikatmı biDiğer taraftan birinci müstan • Roma 8 (A.A.) M. Maksimos, tik Ramazan Beyden yangın tahkitimnek Szeredirler. ve Edirnekapıdaki şehitlik mezarlığı • Parise gitmek üzere saat 12,15 te Rona götürülmüftür. Cenaze merasimme Nfirasfeal, madan aynlmifbr. bütün Hukuk Fakültesi hocalan, talezafiyet •• M. Maksimos, bühassa M. Suviç, besi ve merbumun ailesi istirak etmif • Chloros* Baron AIoisi, Türkiye elçisi ve Bul tir. Cenazeye hukuk talebesi ve Üni • versite profesörleri tarafmdan müte • gar orta elçisi tarafmdan uğurlanmif • bcnizsizblc idn yegâne deva kanl thyz eden O f n / \ n , nıntc PARIS addit çelenkler gönderilmiştir. hr. Enmuntalıipetibbatarafjadaaternpedilıniştir. O İ K U r 8» 25 85 123 38 25 18 80,50 24 32 21,50 56 42 925 36 242 ÇEKLER Londra NevYork Faris Milaoo Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdara i Stokholm Viyana Madrit Berlln Varfov» Budapejte Bükrt? Beljrat Yokohama Moskova 68Ö7" 65.9927 1,1750 15.8991 2,8103 4,2«60 5,7880 1,9870 4,215 3,5534 7P.4818 34,7368 2,4059 1093,75 0,741347 12,06 8.9947 3,4023 82,6*23 2,4392 Kapanış 692 0,7375 12,08 8,99 8,3982 82,6225 2.4410 65.9927 1,1745 15,8991 2,8038 4,2960 5,7335 1,9875 4,215 8,5534 79,481» S4.7368 2,4059 1098,7» ESHAM 1$ Baokası bâmil. 1; Bankası nam. A. Şim. 60 o/o Şlrketlhıyrlye Tramvty Bomocti Nekuı Terkos Reji Atlan çlmento . . :oo o/o 11,40 11,40 1ST1KRAZLAR Türk borco tahvill ı ikramiyeli istikrazı luikrazı Dabtll Sarlt jtmendiferi Düyunn Mnv. Gümriik Saydı Mabl 1933 Adliye binası meselesi TAHVİLAT Elektrik jfrketi Trsmvay Tünel Rıhtım . Anadoin ( 1 ) AnadoloiB) Anadolu w KANSIZUK Saray asliye mahkemesinden t Tekirdağ Saray kaza*ınm Büyükmanika köyünde (ve Trakya Saray kazası Büyükmanika mtistenlik ve müstahsiller kooperatifi) finvam altmda olmak ve maksadı da ştrkete dahil ortaklann havayici zaruriye • lerini mutavassıt ellerin ibtikânna meydan vermeksizin temin etmek ve his*edarlann satılaeak mahsullerini gene mutavassıt ellerin ihtikirından kurtarmak suretile ve cmlara faideli bir sekilde satış yapmak ve hisse • darlann ham mahsullerini işlemek ve mesleklerme ait malremeyi alıp satmak ve gerek hissedarlann ve gerek ahalii mahalliyenin menfaatine sair muamelei ticariyede bulun mak ve icap eden yerlerde sube açmak ve oruz sene devam etmek üzere bir sirket teskil edilmif ve mukavelenamesi noterlikten ve yiiksek tktısat Vek&Ietmden tasdik edildikten sonra tcra VekiIIeri Heyetînîn kabulüne ve Türkiye CunVhuriyeti R! yasetinin alî tasdikına da iktiran ettiği gibi müddeti kanuniyesi zarfmd vuku bulan müracaat ve talep iize rine mahketnece de tescil edilmif olduğu ticaret kanununun 37 ve 300 ve 482 nci maddelerinden istinbat olunan ankâma tevfikan ilâm key • fiyt olunur. (11983) MACERA ROMAN1: 0 ((Kan îzlerini takip ediniz!» îngüizceden tercüme eden: ömer Fehmi merdivenleri tırmandı. Üçüncü kata visıl olmasina dört bef ba ' •amak kalmıştı ki Madam Olgaya ait daire kapısımn açıldığım gördii. Dışan simokinli çok sık bir erkek çıktı. Uzun boylu, gtiçlü kuvvetli bir aBamdı. Seyrek, kumral saçlan hafif iekilde kıvırcıkti. Siyah seridi ko talı gömleğinin üzerine ilistirilmif bir tek gözlüğü vardı. Dısarı çıktıktan sonra tekrar karry* doğru döndü ve kapı aralığınI»» ozanan beyaz ve son derece mütanasip bir elin üzerine iğildi. «Gefteniz hayrolsun madam» dedi ve şerdivenleri tnmeğe bafladk Yabancı adam tgzel ile karşıla • finca nazik bir sekilde tebessüm etti, fapkasına çıkararak selâmladı. tg • zelin keskin bakısları bu adamm üzerinde yalnız bir saniye kadar doIasmif, fakat bu bakı* selâm vermek îçin çıkardığı şapkasının kenannda (R. A.) harflerinin bulunduğunu görmesine kâfi gelmişti. tgzel biraz sonra muhtesem bir salonda Madam Olgamn karşısmda idi. Son derece güzel olan bu kadına balnyor ve Kızıl hat meselesi, bu meselenin kahramanlan ile bu güzel kadm arasmda ne gibl bir münase bet bulunabileceğini kendi kendine soruyordu. Hafif san, mal bir cildi vardı. Koyu elâ gözleri kibirli ve korkusuz bakıslarla bakıyordu. Güzelliği ile bütün erkekleri teshir edebileceğini biliyormuf gibi bir hali vardı. Parlak saçlarım ortadan ayırmiftı. Bu saçlar güzel yüzüne çok yarasan bir çerçeve teskil ediyord'u. O, gümüs dantelâlarla süslü bir suvare elbi • sesi giymişti. İgzel ismini söyleyince gözleri hafifçe büyüdü: Ha evet, Cenevreye muvasalabmz haberini gazetelerde okumus • tum, dedi. Sesi sert ve tannandı. Franaızcayı iyi konufmuyordu. Buna rağmen hof bir fivesi vardı. tgzel: Madam «izi bu saatte rahatsız ettiğimden dolayı çok mahçubum, diye söze girifince derhal atıldı: Eğer size nafi olabilirsem bunun zerre kadar ehemmiyeti yok, Baron tgzel. Madam Olga bu sözleri söyliyerek tgzele oturması için yer gösterdi. tgrzel oturarak etrafma söyle bir göz gezdirdi. Salon masallarda anlatı Ian şark salonlanndan farksızdı. Portakal renkli, tatlı ve cazip bir ziya salonu hafifçe aydınlatıyordu. Bu ziya alçak bir masa iistüne konul • muş Uzeri garip resimierle müzey • yen bir abajurdan geliyordu. Bir tarafta mükellef bir dîvan vardı. Divanın üstün« kızıl ve zümrüdi yefil renkte birçok yastıklar konulmuştu. Madam Olga da bu dekorla tama • men hemahenk bir vaziyette idi. Divan üzerine yaslaıtauş, ayaklanm birbiri üzerine atmiftı. Te*hir bir tebessümle gülüyordu. öldü, ha... Kuladi öldÜ, ha! Bir sıtmalı gibi titriyor, çeneleri tgzel: birbtrine çarpıyordu. Gözlerinde ga Madam, dedi, siz dün akjam rip panltılar yanıp sönüyordu. Bir M. Kuladi kaçırılmadan biraz evvel müddet sonra gene sezlonga çöktü. onun yanında idiniz, değil mi? Korku içinde Amerikah poIU miifetKadının dudaklarındaki tebessüm derhal kayboîdu. Kaşlan çatıldı. Kı tifine bakmağn başladı. Dün gece sizden aynldıktan zıl dudaklarını ısırarak mırıldandı: sonra nereye gideceğini söylemif mi Evet efendim. İdi? Sonra gözlerini tgzelin gözlerine Hayır, bilmiyorunadikerek ilâve etti: Sesi kısılmif, asabi bir mınltıya En büyük temennim bu meş'um dÖnmüştü. hâdiseyi bafina bir felâket gelmeden tgzel ehemmiyet verroîyormuf giatlatmastdir. bi bir eda ile yeni bir sual sordu: tgzel, kadını keskin bir bakifla Madam siz M. Çerkayı da tasüzdükten sonra mukabele etti: nıyorsunuz, değil mi? ttalyali âyan azasının cesedi Kadın birdenbire doğruldu. Bu bir saat evvel gölden ölü olarak ç> suali âyan azası Kuladinin ölümfin kanldı. Madam Olgamn yüzü birden sap den daha fazla ehemmiyetle karfi ladığım gösUren bir hali vardı. sarı oldu. Şezlongundan fvlıyarak bağırdıt (Mabadi