Katalog

lutun vazıyetı TEFRİK^ 78 Yazan: M. TURHAN Ege mıntakasında bu sene ne kadar tütiin yetişti? fzmir (Husosî) Ege mmta kasıoda 1933 senesi zarfınoTa tiitün zerrolunan sahanuı 253,286 dönüm olduğu tesbit edilmistir. tstihsal edilen yaprak tiitün miktarı 17,856,000 kilo tahmin olunmuştur. Piyasanın açılıs tarihinden şimdiye kadar muhtelif firmalar tarafından mübayaa olunan miktar 7,723,000 kilodur. Mıntaka dahilinde her kazanın !stihsal ettiği yaprak tiitün miktarile simdiye kadar yapılan satıslar hakkında e l d e olunan malumat asağıda gösterilmif tir: Kaza Rekolte Satı? miktan bin kllo bin kilo Burnova 100 85 Foça Menemej 280 100 Kemalpaşa 310 170 Aydın 95 20 Çine 240 70 Akhisar 3400 2000 Gördes Sallhli 375 120 Kırkağaç 160 ~ Bergama Dikili 690 350 Ayvalık, Altınova 225 80 Soma 320 Ödemlş 1300 800 Adagide 850 500 Bayındır 80 60 Tlre 1150 500 Manisa 600 250 Kasaba 380 200 Muğla, Abıköy 1500 550 Bodrum 260 80 Pethlye 380 Mllâs 950 350 Alaşehlr Kula 160 20 Seydlköy Gâvurköy 1050 800 Torbalı 190 130 SökeKusadası, Selçuk 1300 350 Seferihisar Urla 180 Karabunın 170 50 Çeşme 600 80 Sındırgı 450 8 Denlzll 120 Kumpanyalann, tnhisar idaresi nin v e muhtelif firmaların müba • yaa fiatleri su merkezdedir: Burnova havalisi tütünlerinîn beher okkası 3 5 9 5 kurus, Aydın tütünleri 4 0 6 0 , Akhisar 2 0 85, Gördes Salihli 2 5 • 60, BergamaDikili 2 5 • 70, Muğla v e Ahıköy 4 0 75, Seydiköy Gâvurköy 2 0 70, Söke Kusadasi 2 5 7 0 kuruş ara • «ndadır. Kumpanyalann ve muhtelif firmaların piyasanın açılış tarihinden simdiye kadar mubayaa ettikleri tütünler halckında verilen malumat asağıda gösterilmiştir: Kumpanya Okka Vasati flat (beher okka İçin) kurug Amerlkan Tobako 1,150,000 70 Oerl > 1,400,000 75 Glen > 750,000 5560 Ostro Turk . 400,000 50 Felemenk tütfln sirketi 200,000 65 Herman İspirer 200,000 60 Kcnnşuoğlu blraderler 200,000 80 Tutün İnhLsar idaresi 600,000 5560 Muhtelif firmalar 700,000 Mmtakanra bu seneki tiitün r e • koltesinin yüzo*e 4 0 4 5 i yüksek ve 35 4 0 ı orta kalitededir. Yüzde 20 2 5 i aşağı nevilerdendir. Kum panyalar tarafından simdiye kadar mübayaa olunan tütünlerin kısmı azamı iyi kalitedir. Hali hazırda tüccar elinde 1927 mahsulünden 2 5 0 bin kilo, 1 9 2 8 mahsulünden 7 5 0 bin, 1929 mahsulünden 2 0 0 bin, 1930 mahsulünden 800 bin, 1931 mahsulünden 3 mil • yon kilo stok olduğu söyleniyor. Şeyh Necmettin, eşsiz denilecek bîr celâdetle ortaya atılarak Harzim payitahtını müdafaa ediyordu! 2 . Buharada Cengizin nutku. Harzim »ultanlığmm bu en büyük seh rmi Cengize karsı üç kumandan müdafaa ediyordu. Onların emri sltında 2 0 bin kişilik bir ordu vardı. Buhara, hocalar yatağı ve pek zengm bîr şehirdi. Bundan dolayı Cengiz Han bizzat geldî, rouhasara harekâtım idareye başla«fc Kumandanlar, şöhretli hakanm şehri ne pahasma olursa olsun mutla ka zaptehnek istiveceğini takdir ettikleri icm son bir hamlc ilc çernberden kurtuîmak îslediler, beceremeyip gene iceride kaldılar. Hocalar bu inhi u»m» görünce telâşa düstnler, kuman danlan mühîmsemediler, kale kapılannı açtılar, Cengizi içeri aldüar. Han, at üstünde »ehre girdi, genis b<r meydan ararken büyük camii gördö, sordu: B'»ası Sultan Mehmedin evi mi? Hocalar cevap verdiler: Hayır, Tanrmm evi! Cengiz, Mahmut Yahracm Setner ' t'Titten RÖnderdiiH mektubu ve ora daki cami tasvirini hatırladı, yüzünü ekşitti, şu sözleri söyledi: Tannnın evi, insanlann vüreğidir. Siz yüreğinize bütün kötüHikleri doldunrvorsunuz, sonra Tanrıya koca koca evler yapıyorsumız. Eğer Tannyı xandan sevteydiniz o da sizi severdi, , Karagünlerinizde yardımmıza jjelirdi. Ve atından indi, dizginini bir hocanın eline verdi, ardındald bevlere de 'ayni »evi yapmalarmı söyledikten sonra caıruye girdi, minbere çıkıp oturdu, yemek getirtip yedi, krmtz tulumlan açtırarak içti. Oradan bayram yerine gitti, hocalan ve şehrîn tanıbıuş adamlanm etrafına topladı, at üstünde şu nutku verdi: Siz kadmlasrms erkeklersmiz. Yurdunuzu korumak içm ölmeği be ceremiyen korkaklarsmrz. Srzden iğreniyorum. Gene siz yılan dilK, kahbe yöVekli adamlarsımz. Birbirmize yalan söylüyordımuz, düzen kuruyordunuz. Padişahmız bayaği, vezirleriniz bayağı, bevleriniz bayağı idi. Siz de bavağ* olduğunuz irfn onlarm yaphklarma göz yumuyordımuz. Hırsızlarm elini öoü yordunuz, kimi kuvvetH gorürseniz o, nun ayağma kapanıyordunuz. Sizden tiksiniyorum. Simdi istesem hepinizi fcurada boğazlatmm, leşlerinizi atla Yıma çiğnetîrim. Buna yaprmyorum. Çünkü benim elimle ve benim emrimle Öldürülroeğe bile değeriniz yok Yalnız f nmı biliniz ki günahmız çoktur, Tatmya bakacak yüzünüz yoktar. Ben, herseyi goren v e bilen Tanrmm kılıciyım, sizin boynunuza inmek için kınımdan çık tım, pınl pml parlıyorum. Eğer aklnnzı başnuza devşirirseniz belki murdar kanmtzı size bağışlanm. Yoksa hepi n m erkek ve disi hepmizi üstünden bir alay kağnı geçen çekirge sürüsüne benzetirim. Bu sözleri, kâflr tamlan Cengiz, müslihnan olduklanm iddia eden bir halk yığmma söylüyordul... 3 Necmettini Kübranın öKimü. Harbin dört tarafa dalbudak saMığı günlerde seyh Necmettini Kü^ra ö r kencte bulunuvordu. Türkân Hatun da orada idi. Gafil kadm, Cengizin harp sonunda Harzim saJtanrtmı kendi eIme verec*$ini umuyordu, o sebeple de örkencm müdafaada bnlunmasmı istemiyordu. Fakat şevh Necmettini Kübra, bütün islâm tarihinde ve hocalar tarihinde hemen hemen essiz denilecek bir celâdetle ortaya atılmtş tı, Cucinin kumandasmdaki Cengiz ordusuna karşı Harzim payitahhnı mertçe müdafaa ettiriyordu. Necmettinin atesli sözleri her gö nülde bir hamiyet yangmı Darlatmts • h. Halk, aslında B«va»rut atlı bir Moğol orulnma mensup oldr^unu öğüne ö crüne v e sevine sevine ilân eden Türkân Hatunu saravma hşroseıtmişti, Nec mettmden aldı5ı ühamla mem'eketi canla, basla müdafaa edivordu. Muhasara ve müdafaa tam vedi ay sürdü. Hergün vurusuldu ve her vuruşmada zafer, şeh'rlilerde katdı, Cengiz ordu su «ehre giremedi. Cucinin askerleri artik mancmıkla atacak tas bulamıyorlardı. Dut ağaç • larmı kesip tas yerine atıyorlardı. Harzimlîlerin muknvemeti kmlamayınca sehre su veren Ceyhun nehrinin yata ğmı de$istirmeğe kalkıshlar, iîç bin amele hazırlayro ise giristiler. örkencliler. bir gece bu ameleyi bastılar, tek bir Hsi kurtulTnaTnacasma kılıçtan geçtrdiler. Bunun üzerine Cuci de kızdı, geri dönenm kafasi kesilecefi kavdile nroumî bîr hücum vanttrdı. Arkada da mdhakkak bir ölümün kendilerini bekled'*?ini go'cn C*ngiz askerleri bu sefer dönmedi'er. dönemediler, kırrla döküle »ehre girdi'er. Cengiz, Sultan M*hmedin manevî sukutumı hazırlıyanlardan ve dolayı • sile kendine yardım edenlerden biri olduğu içm seyh Necmettin Kübraya hurmet edilmesmi emretmisti. Cuci ba emre bmaen ona haber gönderdi, ıtilesüe yanma gelmesini ve riayet göreceğini bildirdi. Şeyh su cevabı yolladı: Yalnız değilim. Akrabam ve hizmetçilerim var. (Mabadi var) Japon rekabeti bütün dünyayı düşündürüyor Japon pamuklu mensücatı birçok yerlerde ayni sıkletteki İngiliz ipliklerinden daha ucuza satılıyor! Bu sütunlarda bir iki d'efa mevzuu bahsettik. Japon sanayii dünyanm her tarafmda Avrupa sanayiile a • mansız bir rekabete girmiş bulun • maktadır. Türlü türlü takyidat ve tahdidata rağmen Japon pamuk lularının girmediği ve mahallî sanayie rağbet etmediği yer yoktur. Japon pamuklu mensücatı bizde bile % 5 5 • 60 derecelerinde prim verdiği halde genis bir istihlâk sahası bulmakta, memleketimizin her tarafmda tngiliz, Alman, Fransız, ttalyan, Belçika ve sair memleketler mallarına rekabet etmektedir. Geçenlerde Mulhousede topla • nan beynelmilel pamuklu mensucat sanayii fabrikatorlan içtimamda Japon pamuklu mensucatmm mümasili Avrupa mallanndan % 2 0 ilâ % 5 0 derecelerinde noksan fi atle satıldığı uzun uzadıya müna kasa edilmis, bu meyanda Japon malları ucuz olmakla beraber ev saf itibarile Avrupa mamulâtma nazaran dun olduğu da iddia olun • mustu. Fakat ne d'e olsa bugün ortada asikâr bir hakikat vardır. Japon mamulâtı hele pamuklu mensücatı Avrupanınkilere kıyasen son dere cede ucuzdur. Japonyanm dünya nm ta öbür ucundan Avrupa piya • salanna bu kadar ucuz n\al satarak rekabet edebilmesi sırf teşkilâtının son derecede ıslah edilmis olması sayesindedir. Diğer taraftan bu rasyonal çahşma •istemme inzimam eden genis istihlâk sahalannda büyük ticarî antrepolar ve o*aimî sergiler tesisi prensibi Japon mallannın dünyanın her tarafmda sürümünü arttirmakta ve rekabet kudretini tezyide hizmet etmektedir. 1924 senesinde tngiltere ayda vasatî olarak 370 milyon yarda mu rabbaı pamuklu mensucat ihraç ederken Japonya 79 milyon yarda murabbaı ihracat yapıyordu. 1932 iptidalarında Japon pamuklu ihracatı ayda vasatî olarak 169 milyon yardaya yükseldiği yani iki mislinden fazla arttığı halde, tngiltere nin pamuklu ihracatı 183 milyo • na düstü. 1932 senesinin son ayla nnda Japon ihracatı ayda vasatî olarak 204 milyona yükseldi, tngiltereninki de 164 milyona tenezzül etti. Japon sanayiinin biaman reka betinin neticesi olan bu muvaffa • kiyetler Japonyada içtimaî seraitm, Japon halkının teskilât ve müste rek çahşma hususundaki yüksek kabiliyetinin ve Japon fabrikaların • daki fennî terakkiyatın Ynahsulüdür. Japon pamuklu mensucatmm rekabet kudreti son aylarda pek sid d'etlenmis ve bilâistisna mensucat imal ve ihraç eden bütün memleketleri sasırtmıstır. Bugün Avustralyada Japon pa muklulan çok daha ağır gümrük vererek girdiği halde tngiliz pamuk mensucatından % 5 0 daha asaği fiatle teklif edilmektedir. Belçikada; Japon pamuklulan yerli Belçika mallanndan % 4 0 daha ucuza satılıyor. Almanyada Japon pamuklu ku masları Alman kumaslanndan % 50 ucuzdur. Norveçte • Japon pamuklu ku • maslan Lankşayer tngiliz pamuk ipliklerile müsavi fiatte satılmak tadır. Bazı Japon mensücatı ayni sik lette iplik fiatinoTen daha ucuza sa* tılmaktadır. 1933 senesi son ayla nnda Japonvanın pamuklu men sucat istihsalâtı tngilterenin istihsalâtinı geçmiştir. Bu suretle şimdiye kadar pamuklu mensucat istihsalâtında birinc! mevkii tutan tngilterenin yerini Japonya almıshr. Japonyanm pamuklu mensucat istihsalâtı diğer devlet • leri cidden düşündürmekte ve mukabil tedbirler almağa sevketmektedir. c iktısat Osl@rl ıtAinro Ba akşamki program J ANKARA 12,30 gramofon 18 orkestra: Vag' ner (OuveTture Metr Şantör), keman konseri (Ekrem Zeki Bey) 18,45 dan« musikisi 20 Ajans haberleri. tSTANBUL: 1 7,30 gramofon 16 Şehir TiyatroM artistleri tarafından temsil ' 9 gra * mofon 19,30 Bedayfi musiki heyeti « 21 gramofon 21,30 kemanî Reşat B. ve arkadaşlan. VtYANA: 17,05 konser saatî 17,40 genclik' programı, konferanslar 18,25 Avusturyanm bestekârlannın eserlerinden konser 19,15 konferanslar, havadis ler 20,30 Sehir Operasındaki siiîn nakii 23,30 dans havalan. BÜKREŞ: 18,05 orkestra konseri 20,05' kon* feranslar, plâk nesriyatı 21.05 Qu artet konseri 21,35 konferans 21,50 sarkı konseri 22,20 piyano kon> seri 23,05 Rumen havalar BUDAPESTEÎ KânuntManlt934. 1P.05 konser 19.15 italyanca ders19,45 sarkılar 20,20 konferans, p!âk21,55 Ooftra orkestrası tarafından kon' ser 23,20 hafif musikî 24,20 tsigan havalan. VARSOVA: 18 oda musikisi 18.55 musaKaEe * 19,25 o f a n o ile cazbant 2 0 . 1 0 muh telif 21.05* keman soio 21.50 mu sanabe 22,10 Wilno*dan 23.05 neş'e li pro?ram 24,10 dans havalan. PARÎS fPoste Parisien) : 21,05 Dİâk ne'rivatı, Havad'sler • 21,40 siirler 21.50 filimierc'en par çalar 22,05 bir komedi 24,20 ha vadisler. BELGRAT: 17,35 halk muoikîsî 18.05 tonfe ranslar 19,35 fransızca ders 20.05 orkestra konseri 21,05 Laibach'tan: (Orkestra refakariie keman konseri) • 23.05 tsiean havalan. ROMA: 18,15 crkestra konseri 20 havâ • disler, plâk neşriyatı 21,35 havadisIer Mütealcıben: Bir opera nakliMüteakıben: Musarıabeler, havadisler. BRÜKSEL I (franz) : 22,05 üç sesle şarkılar 22,35 bir komedi 24 dansing müteakıben: Türkiye Japonya t'careti Japon pamuklulan bunca tahdidata rağmen memleketimizde büyük mikyasta istihlâk edilmektedir. J*poîı'*nıallannm ucuzluğu sayesinde 1933 senesinin ilk on ayındaki ithalâtımız 2,600,000 lirayı bulmuş • tur. Japonya bizden mal almıyan memleketler meyanmda bulunduğu için tktısat Vekâletinin aldığı cîddî tedbirler sayesind'e son senelerde Türkiyeden mübayaatmı arttırmış. 1932 senesinin ilk 10 ayında 270 bin liradan ibaret olan mübayaatmı 1933 senesinin ayni devresinde 950 bin liraya yükseltmişth*. Mucibi memnuniyet olan bu inkisafm önümüzdeki aylarda da devam ederek Türk Japon ticarî münasebetleri nin 1934 senesinde geçen seneye nazaran daha iyi neticeler vermesine intizar edebiliriz. Törkiran hududunun tahdldi ve emniyeti Türk • tran hududunun tahdidi il« meşgul olan erkâm harbiye miralayı Raşit Beyin riyasetindeki komisyon faaliyetine devam etmektedir. Bu komisyonun bir sene daha faaliyett« buiunacağı anlasılmaktadır. Komisyonun reisi Raşît Bey başka bir vazifeye nakledilmiş oldu • ğundan yerine başka bir zat tayin edilecektir. Tahdidi hudut komisyonunun faaliyetine na zaran büyük ve küçük Ağn tamamîle hudutlantnız dahi • linde kalmış buna mukabil cenupta tranlılara bir kisım arazi verilmiştir. Türk tran hudut emniyetîni temin edecek komisyonun senede bir defa îçtima etmesi karargir oltnuş tur. Geçen sene Makuda toplanan bu heyet bu sene memleketimizde içtima edecektir. Senin Gibi Bir Kadm nam möhteşem komedi mOzikal tilıminin ilk iraesi Oymyanlar: LiANE HAiD SZOKE SZAKALL GEORG ALEXANDER ve FRiTZ KAMPERS Bu akşam A r t i s t i k sinemasında Ölen çocugu hastaneye almıyan doktor bulundu Birinc'ı sahifeden mabat nıma kan akryor, beni kurtarm!» diye mlemiş, ancak hasta çok fena bir vaziyete düştükten sonra operatör ça ğınl<arak amkliyat yapbrılmıs, zavaîlı genç vaktmde müdahale ediimediği için dahilî nezften ölmüştü*. Müddeiumumilik bu husustaki mu • racaat üzerine tahkikata baslamjş, hastane hekimlerinin ifadelermi almış, Nuri Beym cesedini Morga naklettir • miştir. Diğer taraftan hastane bashekimi Yakup Beyin ihban üzerine Sıhhat Vekâleti de tahkikata baslamıştır. Hastane bashekimi Yakup Bey diyor ki: Ortada iddia edildiği gibi bir ihmal yoktur. Yalnız bir teşhis hatası vardır. O gece hastanede nöbetçi olan dahiliye asistanı Mete Bey, Nuri Be ym yarasmm sathî olduğunu, kursunun karnına girmediğini zannetmis ve o peratöre haber vermeğe lüzum görmemistir. Mete Bey, doğru teşhis koya madığı için tehlikeli vaziyetin farkına varamamışhr. Mesele bundan ibaret tir. Ameliyat yapılması tekKfmin kabul edilmemesine selince, doktor bÖyle bir müdahs|eye lüzum göstermedikten sonra hatır için ameliyat yaphrılmıya • cağı tabiidir. Operatör mevcut olmadığı iddiası da doğru desHIdir. Nöbetçi hekimi lüzum görseydi derhal telefonla operatörü hastaneye davet edebilirdi. Adliye tahkikatı, hakikati meydana çıkaracaktır.» Zeynep Kâmil hastanesinde ancak 15 gündenberi çalismakta olan genç a sistan doktor Mete Bey de, yaralmm karnmda bir sıynktan başka kurşun deliği seklinde bir yaraya tesadüf etmediğini, teşhis kanaatinde samimî oldu • ğu için hastanm ailesine teminat verdiğini ve zabıtava da ayni şeyi tekrarladıeını söylemiştir. Tahkikata devam edilmektedir. SöylendiŞine göre, hâdiseye, hastanede bir nöbetçi operatör bulunma ması sebep olmustur. Bu da, Tıp fa kültesi bastanesinm kaoanması Kadı köy ve Üsküdar rmıhiti için nekadar mahzurlu olduğunu göstermektedir. Hastane idaresi de bu noksanı na zarı itibara alarak Vekâlete müracaat etmiş, Vekâletçe, hastaneye bir »>»>e ratör asistanm tayin edilmek üzere ol Musiki Şarkılar Neşe Fantazi 6u gece saat 9 da MELEK Sinemasında büyük suvare olarak Benzin fiatleri Ticaret müdürlüğü ve tstanbul ti caret odası bir müddçttenberi ben zin fiatleri ile mesgul olmakta idi Fiatlerde bir gayritabiilik olup ol madığmı tesbit için, Oda idare he yeti tarafından Vehbi, Akif ve Suat Beylerden mürekkep bir komisyon teskil edilmistir. TOrk Talebe Birliği Millî Türk Talebe Birliğindenı 3/1/34 çarşamba günü saat 17 d'e tstanbul Halkevinde Birliğin Fen Fakültesi murahhaslan intihap edilecektir. 5/1/34 cuma günü saat 13,30 da Beyoğlu Halkevinde Birlik kongresi toplanacaktır. ÇIPLAK KADIN l Hanri Bataille'ın meşhur eseri, oyn.yanlar: FLORELLE ALiCE FiELD ilâve olarak: Paramount dünya havadisleri gazetesi Biletlerin onceden alınması için Telefon : 40868 Bu akşam saat 9 da BU AKŞAM MiLLET TiYATROSUNDA 1934 senesinde Fransada yapılan en güzel film: Mısıra ihracatımız Bu sene Mısıra, bazı meyvaları mızın ihraç edilemediği görülmüs tür. Bu meyanda armut ihracatı da yapılamamıstır. Sebep bu sene Mı sırda armudun bol olması imis. 7 60nün 43 iincü sayısı çıktı 7 Gün mecmuasmın 43 üncü nüshası, bugün çıktı. Mecmua 1934 senesinin girmesile ömrümüzden bir yıl daha eksildiğini hatırlatan çok nefis renkli bir kapak içindedir. Peyatni Safa Beyin «bir yılbaşı gece sinde üç insan» serlevhalı başyazısı ile, diğer çok zengin ve kıymetli münderecat, birçok güzel fotograflar ve Cemal Nadir Beyin enfes karikatür sahifesile birlikte, 7 Gü nün bu sayısmı süslemektedir. ıRTIHAL tstanbul Emniyet Müdiriyeti muhaseb« memuro Esat Beym pederi Boyabat eçrafından Hacı Halil ağa zade Ha10 Sıtkı Beym mahaDi mezkurda irtiha11 daribeka eylediği haber almmiffar. Merhuma rahmet diler ve evlâtlanna da beyanı taziyet eyleriz. MUNiR NURETTİN Konseri ve sinema klâsik eserler, yeni şarkılar, yeni halk türkülerı ve ARKADAŞLARI Fiatlar: Balkon 75, Hıuusî mevki 100, Birind sımf koltuklar 150, en ön koltuklar 2 0 0 kurustur. Mevkflerinizi önceden alduın. Telefon: 4 4 2 8 9 IPEK Sinemasında Naşit Bey Hafız Bürhan Bey konseri Saat 8 de başlar Şairin Kızı 3 perde Raks, bale, düet, dans Merkez Tayyare Filosu Richard Barthelmess Fransızca sözlü Pek yakında SARAY 6ECE (Esti Glorya) sinemasında Yarın akş^m Ali Nazıma Beyin La Cfet du Frarça s Kitabı Maarif Vekâletince bu «ene programlarına da kabul ed miştir Bütün ecnebî lisanı tedrisatinda esas olduğu veçhile her üç ki^mın muallimlere mahsus nüshası da mevcuttur. Birinci kjsım 21 Kr. Ikind „ 31 Üçüncü „ ' 3> m Muallim „ 150 Topfan aianiara ve mektep idarcle ine iskontn rap'ltr v/da ve h r verde bulunur. Fransızca Muallim!erine L'se ve Orta Mektep saat 19,30 da Bu htanbul Belediyesi ehipTıyatrosu LÜ ÜS HAYAT Büyük operet Yazan : hkretn ve Cemal Reşit Beyler HAKiMi ÜSKÜOAR HALE SıNEMASI Söz bir Allah bir Türkçe söziti ilâveten dünya haberleri TRADER HORN filmıni vazı sahne eden VAN DYKE'ın calibi dıkkat eseri ve ANİTA PAGE LEWIS STONE P1İÜPS HOLMES ve WALTER HUSTON'un terosili UMUMA Bugün saat 18 de matine FRANSIZ Tiyatrosunda Dâhi viyolonist JACQUES THİBAUD tarafından veda konseri Programda: Sonate de Cespr Franrk Concerto de Mendelsohn, Sonate de Debussv F0X JOURNAL