Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Camhuriyet ' Hikâye Esef Bilâkis Şadiye o kadar cesurdu ki onun omzuna yaslamyor: «Ne güzel bahar, adeta sarhos oluyorum.» diyordu. Salih Bey kadına titriyerek bakıyor, bir kelime söyliyemiyor • du. Hep kadm söyledi. Salih Bey den hiçbir cevap alamaymca gül meğe başlamıştı. Kırlara açıldılar. Şadiye onun koluna giriyor, elini omzuna koyuyor, bin şey sSylüyor, kahkahalar atiyor, cevap alama yınca: «Koca budala! diyordu, hiç olmazsa ağzmı aç ta birşey söyle!» Bütün bunlar Salih Beyin o günkü gibi aklına geliyordu. Neden Şadiye «Koca budala! Hiç olmazsa ağ zını aç ta birşey söyle!» demisti? Alçak bir ağacın altından geçerlerken iğilmeğe mecbur olmuşlar ve kadının yüzü Salih Beyin yanağına değmişti. Salih Bey bu temasın ihtiyarî zannedilmesinden korkarak sıçramıştı. «Artık eve dönelim mi?» dîye sorunca, kadm ona garip bir bakışla: «Nasıl isterseniz . s ceva > bını vermişti. Dönüşte Şadiye sus tu. Art'k kolunu ona dayamıyordu. Niçin? Salih Bey o zaman ve o zamandanberi anlamadığı birseyi sezer gibi olmuştu. Kızardı. Sanki otuz sene evvel Şadiye ona: «Seni sevi • yorum» demiş gibî hevecanla ye rinden kalktı. Mümkün müydü bu? Mümkündü de farkında olmadı mı acaba? Kendi kendine: «Ben bunu öğ renmeliyim!» dedi. Çabucak giyindi. Düşünüyordu: «Ben altmışınu geçtim, o ellisini geçti. Gidip bunu ona sorarım.» Ve sokağa çıktı. Yuvarlak ve şişman, yanaklan dolgun, sesli ve bol kahkahalı bir kadın onu karşıladı. Salih Bey hemen anlatmıştı: Biraz şaşacaksınız ama ihti yarlığıma verin. Demin içime bir kurt girdi. Size eski birşey sormak istiyorum. Doğru cevap verir mi siniz? Kadm gülümsedi: Ben daima doğru söylerim. Peki. Ben sizi gördüğüm gündenberi sevdim. Size bunu hiç açmadım. Fakat siz farkında oldu • nuz mu ? Şadiye kahkaha üe cevap verdi: Haydi oradan, koca budala! farkında bmiaz öTm^muytmi'Mç? Salih Bey titriyordu. Şadiye daha kuvvetli kahkahalar salıvernjeğe başladı. Salih Bey ona doğru bir adım atmıştı: Söyle o halde... Fenerbahçe gezintimizi hatılıyor musun? Bekledi. Kadın artrk gülmüyor ve Salih Beyin gözlermin içine ba • kıyordu. Elbette hatırlıyorum, dedi. Salih Bey titriyerek devam etti: O gün... Ben... O gün... Şa • yet... Meşru bir tarzda... Veya .. Her ne sekilde olursa olsun .. Seni kazanmaya çalışsaydım... Ne ya pardın? Şadiye içinde bir istihza noktası beliren parlak bir sesle cevap verdi: Ne yapardım ne demek? Tabiî razı olurdum. Salih Bey bir kelime söylemeden ayrıldı. Yolda bir yangınd'an kaçar gibi yürüyordu. Yağmurun altında nereye gittiğini bilmeden koşuyor du. Esvabından sular şanl şarıl a • kıyordu. Şapkası biçimini kaybet mişti. Salih Bey alabildiğine gidi yordu. Evinin yolunu güç buldu. Odasına girince kendisini koltuğa attı ve ağladı. * * * Karilerimiz diyorlar ki Gunun muhim meselelerl hak kmdaki fikırlerınizi bize kısaca blldirinlz, bu sutunda neşredehm. c 28Kânunusani Salih Bey yatağmdan kalktı. Yağmur yağıyor. Hazin bir sonbahar günü bu; yapraklar düşüyor. Yağ murda yapraklar, daha kalın ve daha ağır başka bir yağmur gibi dü füyor. Salih Bey neş'esiz. Penceredea. kapıya, kapıdan pencereye gidiyor. Hayatın karanhk günleri var. Bundan sonra hayatm bütün gün leri karanhk, çünkü Salih Bey altmış ikisinde! Yapayaltıız, bekâr, kimsesi yok. Böyle yapayalnız, bakırasız ve sevgisiz ölmek, ne ha zin! Hayatı nekadar çıplak, nekadar boş geçti. Eski mazide, çocukluğunun mâzisindeki evi, anasının babasının evini hatırlıyor. Sonra ida dî mektebi, ilk gençlik seneleri, ümitler. Sonra babasmin hastalığı, ölümü. Bir müddet annesile yaşadı; genç adam ve ihtiyar kadm, çok birşey beklemeden, sükunetle ömür sürdüIer. Annesi de öldiL Hayat ne ha zin! Yalniz kaldı. Şimdi ölmek sırası onda. O da kaybolacak, o da; ve bitti. Yeryüzünde bir daha bir ömür Salih Bey olmıyacak. Ne dehsetli şey! Baska insanlar yaşaya caklar, sevişecekler, gülecekler. Evet, gülüp eğlenecekler ve o, Salih Bey, dünyada bulunmıyacak! Kat'î bir ölüm tehdidi altında gülebilmek, eğlenebflmek, şen olabilmek biraz garip değil mi? Hiç olmazsa hayatı biraz dolu geçseydi! Bhrşeyler yapmış bulun•aydı! Sergüzeştleri, büyük eğlen celeri, muvaffakiyetleri olsaydı! Hajnr, hiç. Ayni saatlerde yatıp kalk maktan, yeyip içmekten başka hiç birşey yapmamıştı. Böylece altmış Dcisine kadar geldi. Evlenmemişti bile. Niçm? Evet, niçin evlenmemişti sanki? Buna muvaffak olabilir dî, çünkü biraz parası vardi. Fır sat mı bulamadı? Belki. Fakat in •an fırsatı yaratır. Gevşek ve be ceriksizdi, vesselâm, Sevilmemişti de. Başı hiçbir kadmra göksünde şefkat ve himaye bulmadı. Bekleyişin tatlı azaplarını, bir el sıkışın ilâhî ürperişlerini, muzaffer bir ihtirasm vecdini tatma mıştı. Salih Bey hnkasına sarılarak oturdu ve baştnı arkaya salıverdi. Muhakkak ki hayatı boş geçmiş • ti, bomboş. Fakat hayatrada bir kerecik sevmisti. Kederli ve gizli bir ask. E vet, eski arkadaşı Abdullahın karısını sevmişti. Ah, onu kızken tanımıs olsaymış... Çok geç kalmıştı. Gene de onu ne hararetle sevdi! Vaktile, ne güzel kadındı o! Sanfin, ufak tefek, şen, güleryüzlü... Şimdi ellisini geçkin. Ah, Abdullahm karısı, Şadiye de onu sevmiş olsaydı! Neden sevmiyecekti? Ma dem ki Salih Bey onu seviyordu? Hiç değilse bu aşktan haberi ol • saydı... Birsey sezmedi mi, görme di mi, anlamadı mı acaba? Salih Bey açsaydı ne eevap alırdı? Böyle kendi kendine bin sual soruyordu; geçmiş hayatuu tekrar yaşayor, bir sürü teferrüatı canlandınyordu. Abdullahm ölümünden sonra Şadiyeyi bir kere daha görmüştii. O giinü hiç unutmuyor. llkbahardı. tnsanı sarhos eden bir gün. Kuşlar daha şen haykırıyorlar ve daha süratle kanat çırpıyorlar. Hava ıhk. Salih Beyle Şadiye Fenerbahçeye ka dar yürümüşlerdi. O devirde bir erkekle bir dul kadının başbaşa ge »intisi ne büyük cür'et! Salih Bey kadmdan daha fazla korkuyordu. Lâmartin ve biz Yunus Nadi Beyin 9 kânunusani tarihli «Cumhuriyet» te çıkan ve Lâmartine dair olan başmakalesini okudutn, çok doğru ve haklı buldum. Lâmartin Bulgarlaıdan ve Yugoslavyalılardan ziyade bize yakındır. Bizi sevmiş ve bi zim tarafımızdan sevilmistir. Oralarda onun namına heykel dikilmesi Fransızlara hulus çakmaktan başka bir maksada atfedilemez. Tarih Lâmartinin bizimle olan mü nasebatını tesb't ediyor. tstanbula iki defa gelmistir. O zamanki padisahtan vardım gömniis, hatta arzusu i'zerine kendi9İne tzmirde bir de çiftlik veril mistir. Ahmet Refık Bev bu bi'sustaki resmî veskaları miılga Tarih Encümeni mecmuasında nesretmiştir. Bizim Lâmartine karsı bir muhab b"t eseri söstermemiz mutlaka lâzım dır. Bir ihtifal yapılsa ve hakkında kon feranslar verilse çok iyi olur Macaristanın iktısadî vaziyeti düzeliyor Yenî Belediye talimatnamesi Tütüncülerle sabuncuların mütaleaları alınıyor Cemiyeti Akvamın tetkikata memur mütehassısı malî vaziyetin de iyileştiğini söylüyor Cemiyeti Akvam namına Macaristanın malî ahvalini tetkike me mur Mister Royal Tyler 1933 senesinm son 3 ayına ait tetkikatını ikmal ederek raporunu vermiştir. Mumaileyhin vardığı neticelere göre, Macaristanın malî vaziyeti dü • zelmekte berdevamdır. Bütçenin muhammen varîdatı filen vaki olan tahsilâta senelerden beri ilk defa olarak uymakta, bu suretle parlâmentonun evvelce tasdikına iktiran etmiş devlet bütçe sindeki muhammenat filî netice lerle tetabuk etmektedlr. 1933 senesi temmuz iotidasından teşrinisani sonuna kadarki masarifat bir sene evvelki ayni d'evre sarfiyatına nazaran ancak %9 noksan olup, istikraz suretile devlet hazinesi nin dahîlden tedarik ettiği paralar hariç olmak üzere devlet varidatı dahi ayni müddet zarfında bir sene evvelkinden %6 daha ziyadedir. Mister Tyler bu vaziyete göre 19331934 bütŞ«si tahminlerinin filî tahsilâtla mucibi memnuniyet bir derecede mutabakat arzedeceğinden emin bulunmaktadır. Haricî ticaret Neşrolunan resmî istatistikler Macaristanın 1933 senesi ilk on bir ayı içindeki ithalât ve ihracatını bir sene evvelki vaziyetile mukayeseli olarak şöyle hulâsa etmektedirler: (Milyon pengo hesabile) llaylık İhracat ithalât Netice 1933 3Ü" İ87 + 68 1932 295 302 7 M a c a r t i c a r e t i hariciyesi 1932 senesinin ilk 11 a y ı n d a 7 milyon p e n g ö açık vermisken 1933 senesinin 11 a y ı n d a 6 8 milyon pengö, yani t a k r i b e n 19,000,000 lira lehe neticelenmiştir. Macaristanın 1933 senesindeki Yelkencizadelerin Ispanyava vaour i'Ietmek idn vaohklan te«ebbüs Tiirk denizcUiği tari^'nde yeni bir merhale te»''»! etmektedir Dı« deniz seferlerinden ?5 senedenberi mafınım ka'an denizciliğimiz bu suretle veniden canlanacaktir. Yslkencîzadeleri tebrik ederken denîz makineleri mütehassısı denizci ar kada«Iarımıza da muvaffakiyetler di lerim Bir vaourun bir senede 5000 saat çalısması zarurî olan bu seferlerde sevir ve siirat intizamını muhafaza etmek koiav bir i« drğrîldir. Ticaret vapurlanrdan istipdadı kopanD atmalı ve daima fen üzerinde yurumelidir. Fethi B. K. Tiirk gemilerinin îspanya teferleri Garip bir ticaret Gecen Ramazan ayı icinde müteaddit defa^ar şahit olduk. Ellerine birer davui. birer de fener geciren bir takım adamlar m?hal1el"rde doiastılar, kapı önlerinde durarak kerih sesleTİİc saçma sapan mâniler okudular. H?'kı rahatsız etHkleri yetişmiyormuş gibi para da topladı'ar. Ramazandır. aliMİmıs, adet olmuş dedîk ^ectik. Fakat Ramazan biter bitmez bunların verini ketenhelvacilar almasınlar mı? Ketenhelva »atmağa kimsenin bir diveceği yoktur. Ticaret .serbestür Fakat ?eceyarwı evlerm kapılan oniinde sarkı okuyarak ketenhelva satmak bizden baska hiçbir mem lekette eörülmiyen bir ticaret şekli olsa gerektir. Dahiliye Vekâleti halkm sıhhati ve istirahati için eğlence yerlerinin erken kapanmalannı emrederken Belediye de bari halkı yataklanndan fırlatan bu mâni satışmı menetmek carelerini düsünse... Tnvhapt. Cami soka&ı Tevfik ithalâtı bir sene evvelkine nazaran Törkiye Yunanistan birüği hazırlığı • ; Türkiye ile Yunanistan arasında yapılacak iktısadî teşriki mesai hakkında tktısat Vekilimizle bazi me • seleleri görüşmek üzere salı günü Yunan Iktısat Nazırı M. Pesmazoğlu şehrimize gelecek, çarşamba günü de Ankarada bulunacakhr. Teşriki mesai programında Tür kiye ve Yunanistandaki yirmi, yirmi beş milyon büyük müsteh^ik kütle düşünülerek, istihsal edilecek es yanın maliyet fiati mdirilecek, u cuzlatılmağa çalışılacaktır. tki memleket birbirlerine karşı rüçhanlı gümrük tarifeleri kabul edecekler, «yni zamanda tütün, üziim, incir ihracatında da müşterek hareket edeceklerdir. Meyva EnstltüsO f«dan'arı Büyükderede Meyva Enstitüsü fid'anhğmda bu sene istihsal edilen asılı fidanlar son müracaat tarihi olan 15 kânunusani 934 tarihine kadar müracaat edenlere tevzi edil • miştir. Bundan sonra vaki olacak müracaatler kabul edilmiyecektir. Kânunusani on beşine kadar müracaat edip te kendilerine fidan tefrik edilmiş olanların fidanlarını almak üzere şubat 934 iptidasından nihayetine kadar fidanlık memur luğuna müracaatleri icap etmek • tedir. Adana Pamuğu İyi evsafa malik pamuk yetiştirmek üzere geçen sene Adanada başIryan ıslahat çok iyi neticeler vermektedir. Bu sene Adanada Ame rikan klevland nev'i pamuklar çok rağbet kazanmıştn. Bu cinsin üremesi için muntazam bir program dahilinde çalısılmaktadır. LüksVapur Yolcuları tamamile TUrkçö sözlü En zengin, en şık tınaletlerle, harikulâde meraklı ve heyecanlı tne zuu ıle Amenkan kibar hayatının içyüzunu gosteren nefis bir Hlm Yarın matinelerden itibaren « ü ü i ™ i P E X F i L M Stfldyosunda Türkçeleştirüen MAKSİM HARRV T r ı p u n u n parlak mmalfakiyeti Milâsta 50 fakir çocuğa elbise verildi FLEMMING Yeni Belediye talimatnamesi pro jesi Ticaret Odasmca da tetkik edili yordu. Dün tütüncüler toplanarak, talimatnamede tütün depolan hak kındaki hükümlere dair mütalealarinı tesbit etmişterdir. 15 milyon pengö (1 pengö 28 ku Alâkadarlar, talimatname projeruş itibar edilebilir) azaldığı, yani sinden haberdar edildiklerinden % 5 derecesinde düştüğü halde, ihmemnun bulunmaktadırlar. Bir taciı racat 295 milyon pengöden 355 demiştir ki: milyon pengöye yükselmiş, %20 den < Eğer bu maddeler yazıldığı fazla çoğalmıstır. şekilde kalmış olsa, tstanbulda tüHaricî ticarette bu suretle pasif tün ticareti kalmazdı. Meselâ debir neticed'en aktif bir neticeye gepolar için ahşap binalardan 15, kâv çilmis olmasına rağmen Macar Dev gir binalardan 5 metre mesafede let Bankasının döviz mevcudünün olmaları, üstii Marsilya cinsinden mütemadiyen azalmakta devam etkiremitle örtülü, pencereleri demir mesini calibi dikkat bulan Mister kendisi betonarte olması şart ko Tyler Macar istatistiklerinde ra şuluyor. Sehirdeki depolar için kamların hakikî kıymetlerin tam bir de böylesi mevcut değildir.» ifadesi olmaması ihtimalini de zik Ticaret Odası, sabunculara ait retmekte ve bilhassa ihracat hak maddeler hakkında alâkadar ta • kında yapılan hesaplann haddinden cirlerin de fikrini almıştır. fazla bir nikbinlik gösterdiğine i Sabuncular pişkin çamaşır ve pîşı şaret etmektedir. Macar Devlet Ban kin bulaşık sabunlarının en küçük kasının doviz mevcudünde fazlalık kıt'ad'a kalıplarınm bile damga temin edilememesi dolayısile iki lanmasını istemişlerdir. sene evvel ilân edilmiş olan tran*fer Bundan başka sabuncular çiy samoratoryomunun 1934 icinde de bun imalâhnın menedilmesini istedevam etmesî muhakkak gibidir. mektedîrler. Sabuncular diyorlar ki' Yalnız 1934 te Cemiyeti Akvam va< Bu sabunlar, pisirilmediği isıtasile aktedilen istikrazm taksit çin esasen sabun evsafım tam olalerinin transferine müsaade edilecek rak haiz değildirler. Bunlan satanve bunun da %7,5 olan faizinin yal lar bir ihtiyaca karşılık temin et nız yarısının nakline izin verile mekten ziyade, kaynatmadan mü cektir. tevellit fire farkını kazanmayı düşünüyorlar. Çiy sabun, hakikî sa Gerek uzun, gerekse kısa vad'eli bundan ziyade sabuna benzer bir ci ticarî borçlann kemafissabık Ma simdir, içinde fazla miktarda su ve car Devlet Bankasında mahsur hediğer mevat vardır. Bir alâmeti fasaplara yatırılmasına ve ihracat rika kabul etmekten ziyade, bunlafazlalığı ve turizm gelirleri müsait rın hnalini menetmek daha doğru oldukça nukudu ecnebiye olarak aolur.» hcılara tesviye edilmesine devam olunacaktır. Maamafih, transfer moratoryomunun devam etmesine ve iktısadî darlığa rağmen Macaristan bütün alacaklılarma vasatî olarak % 3 faiz tediye etmiş ve bu tediyatı döviz olarak yapmıştır. Bunun için malî (Birinei »ahifeden mabat) vaziyet memnuniyeti mucip bir safsenaryo hulâsalan teşkil edilecek haya girmektedir. bir heyet tarfından okunarak ilk biı seçmeye tâbi tutulacak ve bunların içinde neşre Iâyık olanlar t sırasile gazetede nesredilecektir. 1 4 Gazetede neşredilen senaryo ^'AVjantînlfler bkr Seyyar sergi hahulâsalan hakkmda karilerirnizin reyi zılamaktadırlar. 22 bin tonluk bir gemiyi buna tahsis etmişlerdir. Sey sorulacaktır, burJardan en fazla rey a yar sergi, martın üçünde yola çıkalan on mevzuun »enaryolan tam olarak cak, bütün dünya memleketlerini bir hvkem heyetine arzedilecektir. dolaşacaktır. Bu meyanda 22 tem • 5 Bu on senaryodan hakem be muzda Pireye, 27 temmuzda da tsyetmm bîrnıcU<?e lâvrk gördürü eserin tanbula uğrıyacak ve Iimanımızda •ahibjne 500 lira mükâfat ve telif hak2 gün kaldıktan sonra tzmire gidecek, tzmirde d*e iki gün kalacaktır. kı verilecek ve bu senaryo filme alı Seyyar serginin bu seyahati tam nacakhr. 9 ay sürecektir. Gemi önümüzdeki 6 Senaryonun rmıharriri, eserini kânunuevvelin sonuncu akşamı Arkitap yapmakta veya bir gazeteye tefjantine döneceğinden, içmdekiler rika erHrmekte serf>est olacakhr. Yal934 yılını kendi memleketlerinde nız bu senaryoyu tpekfüimden baska karşılıyacaklardrr. bir muesseseye filim yaptHmak üzere veremfyecektir. Türkiye Belçika ticareti hak • 7 Gazetpmizde mtisar edecek o kında tetkikatta bulunmak üzere lan senaryo hulpsalarma rey verecek Anvers Ticaret Odası ikinci reisi kariiere de mükâfatlar verilecektir. Bu M. Alfred Mortuinin riyaseti al • mükâfatlann man''yetmi ve nasıl verflehnda bir Belçika ticaret heyeti yarın sabah ekspresle şehrimize gelecegin! senaryo hulâsalaruun neşrine cektir. ba<larken izah edeceğiz. Bu heyet Belçika Hariciye Nazın 8 tntihap edilecek ve isîmleri ganın himayesi altınd'adır. Belçika tizetemizle nesredilecek olan hakem hecaret odaları birliği federasyonu yeti azasmdan bîri bir senaryo vazdıfı tarafından teşkil olunmuştur. takdirde, hakem heyetinden çekilecekBelçika ticaret heyeti tstanbulda tir. birkaç gün kaldıktan sonra Anka raya gidecektir. Diğer ticaret mer9 Senaryo hulâsalarmm, gazete • kezlerimizi ziyaret edecektir. mizde intişar eden küçük hikâyelerden uzun ohnaması sarttır. 10 Senaryo hulâsalanmn subat nmayetine kadar matbaamtza gönderilmesi sarttır. Senaryo Müsabakamız Arjantinden bir seyyar sergi geliyor Törkiye Pelçika t careti ADLİYEDE Köprö üstü cinayetinin davası Köprü üzerinde daktilo Suzanı öldürmekle maznun Ajans memurlarından Fedai Efendinin muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde cfevam edilmiş, bazı şahitler dinlenmiştir. Bu meyanda celbedilen Fedai Efendinin refikası Fahriye Hanıma makamı riyaset tarafından şehadet edip etmemekte serbest olduğu bildirilmiş, Fahriye Hanım da şehadetten çekinmiştir. Diğer şa hitlerin celbi için dava başka güne bırakılmıştır. iPEK •»SARAY S runıasjnda (Eski Gforya) S nemasında ; Büyük matine AIELEK smemasında Ln sevımlı Fransiz artıst Parısın en dılber 366 gtnç kızı ıle beraber guzel musiki ve şarkılaria dolu bugön saat 17 de ve trupunun son 3 günü. Seansiar : saat 17 ve 21 de ARMANÜ ÖERNARO Fiatler 75 100 150 ve 200 ku> uştur 28 i 934 Pazar saat 20 de Istanbul Bclediyesi akşaroı U V E Y BABA Koraedi 8 perde Yazan : Arnold ve Bach Naklcdem H. Kemal Halk gecesi ASKÎ sinemada sevimli ve sarışm BÜGUN Frans zca sözlü tıiminde ağıarcasına gulauruyor ı âveten Paramount Journal 366Karılı Kral ÜSHÜDAR Hâe s nemasında Ü O S T U M KRAL Tîilâ* Himaye heyeti tarafından Bayramda giydirilen yavrular Milâs «Hususî» Milâsta fakir çocuklara yapılan yardunlar göğüsleri kabartacak kadar canh bir şekil almak tadır. Minimini yavruların kuvvetli gıda almasım temin eden şefkatli eller, bayramda onlarm giymmelertni de temin ehnege calışmıs kaymakam Sım Beyin riyasetinde teşekkül eden heyet elli fakir çocuğu tepeden tırnaea kadar ye niden giydirmeğe muvaffak ohnustur. Uç ay evvel gıdasızlıktan sarı benizli ve cılız olan bu yavrular ilkmektepte kendilerine verilen kuvvelb' yemekler sayesinde gürbiizlesmişlerdir. Gün geçtikçe faaliyetini arttıran ve memleke tm yarmki iş adamlan olacak yavru ları hayata daha kuvvetli olarak atılabilmek için hazırlıyan bu himaye be yetine tesekkür etmek lâzımdır. A. Nazmi Alayın Kızı gunünsÖ7lü ve şaıkılı tilminde görünüz Bugün I6,"S matınesile suvaresınde zenpn varvete. Duhulive 90 kuruş ANNY ONORA'yı Elhamrad^ VALS ^ernand Gravey tarafından Arzuyn umuTıf üzerine salı * n itibtfen LOktts Hayat oper«one başIanaMtaf. llâveten Tayyare Bayratnı mer simi ve dünya haberleri, komik Telgraf nazın merhum tzzet Efendi halilesi Emine Zehra Hanımefendinin dünkü cumartesi günü irtihal ettiği teessürîe haber alınmıştır. Cenazesi bu gün saat 11 de Süleymaniyedeki ha • nesinden kaldınlarak Eyüpteki med feni mahsusuna defnedilecektir. Mevlâ rahmet eylesin. (12651) ' v l FTT