23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ' 27Kânunusani 193's Hikâye | Bahçıvanm oğlu Ispanyaya yumurta üıracatımız Türk yumurtaları h"m ucuz hem kuvvetlidir Maarif Vekilinin tetkikleri Harun otuz yaşmda idi ve evlen meyi hatınndan geçirmiyordu. Hiç kunse onım bir kadına istekle baktı ğnu görmemişti. Hem de güzel çocuktu: Uzun boyhı, dinç, parlak mavi gözlü, pembe ve sanşm bir çocuk, ki Erenköyünde, tstasyon boyunda gö rüsdüğü zanvan, bir bahçivan oğlu olduğunu unutturacak kadar, zengin aile kızlarnun bile dikkatmi çelriyor, boşlarma gidiyordu. Bağcılar ve esnaf arasında ona kârlı teklifler yapanlar bile vardı. Bir tanesi açıkça demişti ki: Bire Harun, sittinsene Ahmet Paşanın köşkünde uşakbk mı edecek«m? Kandan anlamaz nusm sen? Diyecek yok: Paşanın yanında rabatsın, yiyor, içiyor, yahp kalkıyorsun. ts az. Gelgelelim insana yalruz boğaz lâzmı değil, kan da lâzım. Bekârlık ho« bir sey mi? tnsan, kışın, yatakta üşür. Bizmı kıa hatırdan çıkarma. Ev işlerine eli yatkın, güzelce bir kjzdır. Ayşeden hoşlanmaz mısm? Hayır, ne şunun Ayşesi, ne bunun Fatması, ne ötekinin Eminesi Harunun hoşuna gitmiyordu. Semtin bütün «etine dolgun» kızlarmdan hiçbîri Harunun hoşuna gitmiyordu. Ve hemen, doğup büyüdiiğü köske dönmek için •dnnlanm sıklaşhnvordu. Cünkü anası Paşanın kalfası, baban bahcivanidi. Harun, anası babası gibî, o köskte yssamayı ve giinü gelince orada ölmeyi tstiyorda. O kösk ne kadar büyük, ne kadar güzeldi. Bahçede ne kadar çi çek vardı; valctüe babasmm eKle di kibniş çiçekler... Simdi onlara Harun .bakıyordu. Hem köşkte sade çiçek değil, bir de... Harun bumı düşününce kızarryor ve korku duyan bir çocuk gibi gözlermi oaüne iğiyordu. Körkte... bir de... Paşanm kızı Nimet Hınım vardı. * • • Nimet Hanım Pasanın biricik kızidi. Harun onun doğduğunu, büyüdüiğünü, güzellefb'ğini görmüstü. Ah, bu, kendi eKle diktiği bir giil fidanınm büyüme si, çiçek açması gibi hoş bir şeydi. Harun kendisîni Nimet Hanım a adeta vakfetmişti, hep onun iyiliğine ça lışryordu. Küçük hanımm bundan belki haberi yoktu; çünkü... biribirlerüe pek az konuşurlardi. Fakat Harun, daima, birşeye ihtiyacı olur mu diye ojta uzaktan bütün dikkatile bakardı. Çocukluğundanberi küçük hanım ko sarken yere düsüverecek olsa, Harun gider onu kaldmr; birsey istemek için t'saklardan bîrîne seslense, hekesten önce Harun koşar ve istediğini yapardı. Harun küçük hantmm nerede olduğunu daima bilir. Bir av köpeği avrnm Vokusunu nasıl alsrsa, Harun da küçük bımmı bahçenîn en uzak, en sık çalıLklan arasmda, aramadan bulur. Bir bahçivan oğlu olduğu için burnu koku ahnakta birincidir. Çiçekciler nasd güllerin isimlermi kokulanndan biKrlerse Harun da insanlan kokula rmdan tarar. Hele Nimet Hammm kokusu ne kadar tatb, ne kadar kedine mah»ustur! Harun, onun gezdiği yerlerde gezmekten, oturduğu yerlerde oturmaktan zevk alırdı. Kazara eli hamnunm elîne dokunsa, ilâhî bir bahçeye drvnen avucunu kendi başına saat • lerce. koklardı. Nühayet, çaği gelince küçük hanımı «vlendirmek istediler. Bundan kolay ne var? Kim bu güzel, bu tatlı kızı almaz? Harun bu işe keder etti mi? Ha yır, çünkü Nimet Hanım, kocasile beraber hep köşkte kalacaktı. Gene eskisi gibi Harun küçük hanımın gezdiği yerlerde gezecek, oturduğu yerlerde oturacaktı. Bundan fazla bir iddiası Ispanyaya sefer yaoacak olan va olabilir mi ki? purlanmız için hazırlıklara devam eVe nihayet, küçük hanım evlendi. dilmektedir. Evve'ce seferlerin martm Onu Sultan Hanridin yaverlerinden bibirinfci gvmü baslaması mukaTrer bu rine verdiler. lunuyordu. Halbuki tspanya ile ara Damat bey sert bir adamdı. Köşke mtzdaki yeni ticaret mukavelesi henüz geldiğinin haftasında, bahçede silâh aktedilmemiş olduğımdan seferlerin talimi yapmağa basladı. Bir gün, bübir müddet teahhur etmesi ihümali varyük kümesin teli öniinde durda ve dır. rahmetli Paşanm kıymetli Tavus kuBu maksatla seferlerin Hilâfname sunu rovelverle öldürdü. Harun yavenm akti tarihinden bir ay sonra başla re Binamamışh. Bunun hiç ehemtniyeti ması tensin edilmiştir. yok; fakat, bellidi ki Nimet Hanım da Türk tspanya hattma isletecek şirkocasından hoşJ,anmıyordu, bahtiyar ketin yumurta münakalâtı için tsoanolmamıştı. Onun bahtiyar olmaması yadaki müesseselerle yaptıgı muka • Harunu bütün bütün betbaht etti. veleîere göre bu müesseseler, herhan* * * gi bir vaziyette tahdit edüen miktara Bir kış, bütün köşk halkı Fatihteki ait navlunu vermekle mükeUef tutul • konağa taşmırus, Harunu bekçi olarak muslardır. bırakmışlardı. Bütün anahtarlar onda Yumurtalarmnz evsaf ve fiat iti . idi. Küçük hanımdan bir mevsim ayn kalmak Harunu deli edecekti. Bu bos barile tsoanyada çok rağbet kazan rrustır. Diğer memleketlerin 3 yumur • luğu doldurmak için, o, köskün içinde tasüe vapılan bir pastamn iki Türk yuküçük hsnımdan kaJan bütün kokulan murtasile imali kabil olduğu tecrübe toplamak, bu kokulardan' bir demet edilmiştir. Bu piyasalarda en ucuz sayapmak ihtiyacını duyuyordu. Bir gün tılan vumurtalar da bizim yumurtala küçük hanımm yatak odasına girmek nmtzdır. SimdSci nakliye masraflan da ten kendini alamadu Oh! Pencereleri uzuclıvacapıtıdan tspanyaya vumtTta ve pancurlan kaoalı olen odanm bütün ihracabmızm çok artacağı ümit edil ısmmış havasrcda küçük hanımm ko mektedir. kusu vardı. Buna yaverin kokusu da kanşıyordu ama, Harunun burmı Dİr Bir istatisti&e göre tspanyaya seneimbik gibi kokulan çekmesini, sevdi vî yumurta ithdâtı 3 milyon sandığa ği kokulan ayırmasını bilirdi. Her gün, baliğ olm^ktadır. Bu miktardan 300 saatlerce bu odada kalıyor, derin debin «andığı memleketimize aittir. Yerin nefes alıyordu. ni hat sayesinde bu memlekete yumurta ihracatunızm 500 bin sandığa çıkaBir gün de Nimet Hanımm çamaşır nlması kabil olacağı söylenmektedir. dolabmı açmış, yazlık yeldirmelctini, Haber aldığımıza göre ts LimRet siresvaplannı koklamağa başlamıştı. Niketile Adaoazan bankası Barselonada hayet, baska bir gün de, Harun, so birer ithalât ve ihracat müessesesi vüyundu, kocasından ayn yatan küçük cude getirerek bilhassa tspanyaya ya hanımm karyolasına girdi, koDarmm pacağımız yumurta ithlâtı işile meşgul arasma onun bir ipekli elbisesini aldı, olacaklardır. koklamaga ve baygınlıklar geçirerek inlemeğe başladu O gün, o saat, o dakîkada yaverin de köşke geleceği ve yatak odasmda kalan türlü türKi rovelver kıl'.flarmdan birini arayacağı tutmuştu. Odanın kaBerlin 26 (A.A.) M. Hitlerin pısını açık görmekten başlıyan hayreti, Basvekilliğe tayin edildiği geçen eşikte son dereceyi buldu ve Harunu ikincikânumm otuzuncu giinü ak karuının yatajhnda görünce kan bey samı Berlinde milliyetçi sosyalist nbıe sıçradı. Bu kan, müthiş bir süp hücum kıt'alarmdan birine hücum heyi besliyordu: Acaba Nimet te bazı etmek, bundan sonra bir polisi ve bir günler Fatihten kaçıp kaçıp köşke mi milliyetçi sosyalist milis neferini geliyor? öldürmek suçlarile zannaltına alı nıp muhakemeleri yapılan 53 ko Yaverin beyni attı. ntütfhtffMt'fr tatve«i 1>a«hca«u4KıadHemen rWervermf>Jçİkârfnan\ ¥ » * dediltniştir. Bunlar beş ile sekiz setakta onun îçeri girdigini bile farket • ne arasında tehalüf eden kürek ,cemiyecek kadar baygrRfMrfar Jçhttie^İıa. zalanna carotınlmıslardır. nımının esvabmı kollan arasında sıkarak koklayan Haranun üzerine bütün kurstmlannı bo^alttı. Neden sonra Nimet vak'ayı duyunZaman mağazası sahipterinden tbca evvelâ çok hayret içmde kaldı; rahim Beyin biraderi ve Ali Derviş Besonra herşeyi anlıyarak çok... çok ağyin kayınpederi sabık Hilâliahmer de ladı. po memuru eczacı Zeld Bey irtihal Köşkte cenazenin techiz ve tekfini eylemiştir. Cenazesi cumartesi günü yapılırken Nimet te orada bulunmuştu. (bugün) saat 2 de Şişlide Suterazisi Kendi yatak çarşaflanndan birini verkarşısmdaki hanesmden kaldınlarak Usdi: küdarda mftkberi mahsusuna defne Harunu buna sararak gÖmecekdilecektir. Kederdide ailesine beyanı tasiniz! diye bağırdı. ziyet eyleriz. Hatta bu hazin işle bizzat meşgul 2? ı • 934 cumartesi Istanbul Belediyesi oldu; ağlıyarak, Harunun bütün viicuakşami saat 2 0 d e Ş h T dünü yatak çarşafma sardı: Göğsünü, ellerini, yüzünü, bilhassa burnunu iyice sardı. Ta ki Harunun ölüsü, meçhuKomedi 3 perde lün karanlıklan içinde bile, ebediyyen Yazan : onun kokusunu duysun! Arnold ve Bach Bir Temsil akademisi bir de Opera yapılacak (Birinci sahifeden mabat) rejisöcü Ertuğrul Muhsin ve artistlerden Galip Beylerle konservatuvar müdür ve muallimleri hazır bulun muslardır. Evvelâ bir temsil akademisi vü cude getirilmesi görüşülmüştür. Böyle bir müessesenin süratle kurulması için Avrupadan mütehassıs celbi muvafık görülmüştür. Gerek Temsil Akademisi, gerek millî opera için memleketimizde mevcut elemanlardan ne dereceye kadar istifade edilebileceği de mevzuu bahsolmuş ve biran evvel opera yapabilmek maksadile gerek musiki, gerek sahne noktai nazanndan mevcut san'atkârlarm tesbiti kararlaştırılmış, bu iş konservatuvar muallimlerile Ertuğrul Muhsin ve Galip Beylerden mürekkep bir heyete havale edilmiştir. Vekil Bey, hükumetin Güzel San'atlere çok ehemmiyet verdiğini, icap eden yardımlarm yapılacağını söylemiş ve içtimada bulunan ze vatın bu mevzu üzerinde mütalea larını almıştır. Halk diline ve hayatımıza uygun eski ve yeni edebî eserlerin toplan ması ve bunların oynanması esas itibarile takarrür etmiştir. Beynelmilel büyük operalarm da türkçeye çevrilerek açılması mu • karrer olan millî operada temsili kararlaştırılmıştır. Dünkü içtimada temsil işleri için herşeyden evvel lisan meselesinin halledilmesi gözönünde tutulmuş, türkçenin inşadı ile fonetiğini en yeni usullerle tesbit etmek üzere bugün Üniversitede büyük bhr içtima yapılmasma karar verilmiştir. Bu içtimaa Fen Fakültesinin ecnebi fizik profesörlerile Edebiyat fa kültesi profesörleri ve konservatu var muallimleri davet edilmişlerdir. Dünkü içtimada, Sehir tiyatrosundaki operet temsilleri de mevzuu bahsedilmiştir. Reşat Nuri Bey, operetm, tiyat • roya zarar verdiğmi, Behzat, Ha • zım, Vasfi gibi kıymetli san'atkâr • lann, operet yüziroden hakikî tiyatro san'atinden aynlarak adeta makine haline geldiklerini, operetî tiyatrodan ayırmantn zarusî ğunu söylemiştir. Vali Bey de bu mahzuru varit gördüğünü, fakat şimdiki vaziye tm maddî imkânsızlık dolayısile husule geldiğini, ileride operetin ti • yatrodan aynlacağnna beyan etmiştir. Üç saat kadar devam eden bu lçthnadan sonra Vekil Bey, bir mu harririmize kısaca demiştîr ki: « Henüz tetkikatımıza bitirme diğimiz için iş karar safhasma gelmemiştir. tstanbuldaki tetkikati ma daha birkaç gün devam ede ceğim.» Vekil Beyin tetkikatı neticesin • de hükutnet sadece temsil akade • misi tesisi ile kalmıyarak san'at hareketlerine esaslı yardımlarda bu • lunacaktır. Bu meyanda yerli filim san'atî de himaye edilecek, maddî ve manevî yardım gösterilecektir. Vekâlet filim işlerile çok alâkadar olmaktadrr. i B a akşamki program J İSTANBUL: 1 7,30 gramofon 18 fransızca der» (müptedilere mahsus) 18,30 Belkia Hanım 19,30 Refik Talât Bey ve arkadaşlan 21 gramofon 21,30 Anadolu Ajansı, Borsa haberi, Saat ayan. VtYANAt 18,40 mandolin konseri 19,35 havadisler 20,05 iki piyano ile konser • 20.50 havadisler 21,05 (Die Verlieb. ten) 3 perdelik bir komedi 23,10 havadisler 23,30 akşam konseri. BUDAPEŞTE: 18,05 orkestra konseri 19,35 hava> disler ve mektuplar 20,05 plâk neş riyatı 21,05 konferans 21,35 Macaj şarkılan 23,05 havadisler 23,25 caz orkestrası (evvelâ bir lokantadan, sonra bir kahveden nakil) VARŞOVA: 18,30 .Wilna'dan: (Org konseri) 19,05 röpörtaj 19,25 halk konseri 20.10 şiirler, havadisler 21,05 hafif musslri 22,25 Leh havalan 23,10 J dansing 24,10 Wilna'dan. BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrası 20,05 kon feranslar, siirler 21,05 iki piyano ile konser 21,35 radyo postası 21,55 şarkı konseri 22,20 skeç 23,05 or kestra ile Rumen havalan. TULUZ: 22,05 askerî orkestra konseri23,05 Reynaldo Hahn'm bir operetinden parçalar ve senfonik musiki 24,05 kü çiik şarkılar 24,35 operet havalan 1,05* muhtelif konser 2,05 havadi«ler ve radvo fantezileri. Vekil Bey rasaianede Vekil Bey diin saat on dörtte Kandilli Rasatanesüıi gezmistir. Rasatane müdürü Fatin Bey, Vekil Beye müessesenin bütün dairelermi göstererek îzahat vermiştir. Hikmet Bey, saat on yedive ka dar Rasatanede kalm»s, eksikleri ehemmiyetle nazan dîkkate alaca ğnm sövlemis ve Fatin Beyden müessesenin ihtivaçlarraı sormuştur. Fatin Bey, tahsisat olmaması yü • zünden tamatnlafeıamıyan kısnnlan izah etmiştir. Vekil Bey bu sifahî izahatile 9ctifa etmiyerek bir rapor istemi», memleketimizin mıknatısî değişik • liklermî ölçmek üzere Kandilli Rasatanesinde bir merkez vücude getirmek icin lâzım olan tahsisatın veni bütceve konulacajhnı, rasat islerme Vekâletm çok alâkadar oldu ğunu beyan etmiştir. Vekil Bey, zeizeleleri bildiren sismoğraf ale • ttm çok beğenmiş ve Rasatanenm faaliyetini mucibi memnuniyet buldu^unu söyliyerek avnlmıştır. Fatin Bey, yann Vekil Beye ibtiyadar etrafındaki raporu vere cektir. Vekil Bey busrün de maarif ıslahatı etrafında tetkiklerme devam edeceittir. Avusturyada Alman propagandası gittikçe artıyor (Birinci sahifeden mabat) liren harp korkulannı ehemmiyetle kaydetmiştir. Bunun üzerine M. Göbels şu beyanatta bulunmustur: « Bütün memleketlerde bilhassa sabık muhariplere sulh veya harp hakkında alınacak karara tercihan iştirak hakkı verilmesine dair M. Hitler tarafından ileri sürülen fikr« JıakikAt,şekli verile^«k «luvsa bu her türHi barbe karşı «n sar^lam teminat teşkil eder.» Almanyada beş komön st mahkum oldu Senaryo müsabakamız (Birinci sahifeden mabat) hiplerile anlaştık ve bir senaryo müsabakası açmağa karar verdik. «Muvaffakiyet iltifata tabidir» sözüne tevfikan güzel bir filme mevzu olacak iyi bir senaryo yapılma sııu temin için en iyi çarenin böyle bir tnüsabaka olduğu şüphesizdir. Müsabakaya herkesin iştirakini temin için birinciliği kazanacak se • naryonun sahibine, İpekiilm müessesesile müstereken, 500 lira mükâfat verilmesini kararlaştırdık. Bir senaryo için 500 lira az bir mükâfat değildir. Binaenaieyh ümit ederiz ki böyle müİLİm bir mükâfat, bhçok zekâları ve kalemleri hare kete getirecek ve iyi bir filim yapılmasmı temin edecek güzel, millî bir mevzu yazılacaktır. Müsabakaya iştirak edenler, se naryolanndan bir hulâsasını küçük hikâye şeklinde yazıp bize gönde recekler ve ayni zamanda senaryoyu da tamam olarak hazırkyacak lardır. Gazetemiz, senaryo hulâsalannı sırasile neşredecek ve her kariimiz butnların arasından bir tanesini in tihap edip bize bildirecektir. Mevzuları en çok rey kazanan senaryo lardan on tanesi, bir hakem heyeti tarafından okunacak ve birinciliği kazanana 500 lira mükâfat verilerek senaryo filime çekilecektir. Hakem heyetinin beğendiği se naryomın mevzuuna rey vermiş o lan karilere de, mtihao zahmetle rine mukabü, bazı mükâfatlar ve rilecektir. Senaryo müsabakamız hakkında yann daha tafsilât vereceğiz. Recep Bey diin geldi (Birinci »ahifeden mabat) çok iyi oMuğunu, memlekete kavuştuğu için çok büyük bir sevnç duyduğunu söylemistir. Recep Bey, Liman Şirketi müdürü Hamdi Beye: « Karaköy köprüsünü eski vazi • yette görünce sizin meşhur asma köprü projesmm tatbik ediunediğmi an ladnn!» demiştir. Fırka Umumî Kâdbi, Galata nhfa miThH^7 istikbalinde bulunanlan se • lâmladıktaa sonra doğruca Sultanah • metteki ikametgâhma gitmiştir. Bugün Istanbu] Fırka merkezinde meşgul o lacakbr. Recep Bey, dün kendilerile görüşen bir muharririmize şunbuı söylemistir: « Bir buçuk aylık bir dinlenme seyahati yaptnn ve bu müddeti Atinada geçirdim. Memlekete kavuştuğum için çok memnunum. tzmirde söyle diklerime ilâve edecek sözüm yoktur. Burada birkaç gün kalacağım ve bktabi Fırka işlerile meşgul olacağım. Çarşamba günü aktedüecek Fırka idare heyeti içjiroaında bulunmak üzere salı gunıi Ankaraya aareuet edeceğjn. ıvıemieket has^etinden kurıulauğum içuı çok sevinıyorum. bütün memienete seiamiar!» Fırkaaa yapıiacak gençlİK teşkilâ • hnda, fuka Umunu Katıouun tetkıkatınaan istırade eauece&ttr. Kecep Üey, memıeKetımizin iktuadî vazıyetımn, dığer memıeKeueraen daha iyi bir nalae oldugunu tesbit etmiştir. Avusturyada naz'ler Viyana 25 (Hususî) Alman yada doğan, fakat Avusturyaya da yayılan nasyonal sosyalizm Hitleriı Avusturyaya nüfuz etmek ve bu memleketi de kendi idaresine al mak üzere kullandığı kuvvetli bir propaganda silâhıdır. Avusturya Başvekili M. Dolfus bütün mevcu diyetini bu propagandaya karşı mucadeleye hasretmiş olduğu halde nasyonal sosyalizm gizli, alenî A vusturyada kök salmaktadır. Ycr yer nümayişler, tehditler, silâh sesleri eksik değildir. Bundan d"olayı Avusturya Başvekili son gümlerde Almanyaya şiddetli bir müracaatte bulunmuş, Avusturyanın dahilî iş • lerine kanşmamasını Hitler hükumetinden istemişti. M. Dolfus Hitlercilikle mücadeleyi şiddetlendi receğini tekrar etti. Fakat bu da pek faydalı olmaımştır. Amele fırkası bu sözlerle adeta alay etmekted'ir. Bir iddiaya göre, hükumet rüe • sası içinde Nazilerle, nasyonal sos • yalistlerle pizli bir temas vardır. Zâhiren onlaırla mücadele edecekIerini söyliyen birçok hükumet a damlarının Hitlerin elinde bulunduğu belki bir hakikattir. Fakat şu da muhakkak ki M. Dolfus şiddetli hareketlerle Hitler cereyamna, yani Avusturyanın Almanya ile birleşmesine mânî olmaya bütün mevcudi yetile çalışıyor. Dün Kriglah köyünde bir Nazi reisi tevkif edilmiştir. Bu reis hapi saneye nakled'ilmek üzere köyden trene bindirileceği sırada köyün Hit ler taraftarlan hücum etmişler ve bu adamı kurtarmak üzere trenin hareketine mani olmuşlar, hatta jandatmalarm elinden almışlardır. Ancak bir askerî kuvvet gelmiş, N > a zilere ateş açmış, bu sırada adeta küçük bir muharebe olmuş, bir kişi ölmüş, birkaç kişi de yaralandık tan sonra mevkuf hükumet kuvvetlerine teslim olmuştur. Nümayişçi lerden bir kısmı da tevkif edilmiştiı Tirolda da iki Hitlerci ellerinde bombalarla bir suikast yapmak üze re iken yakalanmışlar, fakat bombalar ateş aldığı için birinin kolu kopmuş, ötekinin yüzü gözü par ' çalanmıştır. Hulâsa bütün şiddetli tedbirlere rağmen Hitlerin nüfuzu Avustur yayı «arsmakta devam ediyor. Müessif bir irtihal ÜVEY 6ABA Mahkemeler, postane binasına taşınıyorlar Nakleden: H. Keraal Halk gecesi Arzuyu umu nî üzerine salı gününden itibaren LUkU » H a y a t operetine başlanacaktır. B u g ü n v e y a n n s o n olarak Ş I K SİNEMADA Mevsimin en güzel filmi olan İNCİLİ K A D I N BRIG1TTE HELM tarafından. Ayrıca 6 RA N T OTEL BUNA DERLE R (İBETA GAR8O, JCHN Gravvlord ve sair artistlerin benzer'eri tarahndan Tok}Oda ölen deniz zabitimiz Uazeteuuzırt At Kanıırıiinnnı ta rihıı nü&nasınaa l o s y o muüabirımizın goncieraigı maıumaU atten denız zabitlerunizden ^evket Beyin Tokyoaa veremden vetat ettıgmi yazmıştıK. Merhutnun kardeşı Nıa lıke Cavit Hanımdan aldığımız bir mektupta Şevket Beyin değil, anî ve büyük bir veremden darbeden Adliye sarayı yandıktan sonra muhtelif mahallere muvakkaten yerleştirilen mahkemeler dünden itibaren Yenipostane binasına taşmmağa başlamıçlar Pazrtesi dır. Taşmma işi birkaç gün <?e vam edecektir. Yukarıdaki resim, mahkeme lere ait evrak ve eşyanın postane binasına nakledildiğini göster mektedir. itibaren İRTİHAL Sadri esbak Büyük Reşit Paşa hafi di ve Şurayı Devlet azayi sabıkasmdan Nurettin Beyefendi kalp sektesinden vefat etmis, naşı mağfiretnaşi cumar tesi günü öğle vakti Baltalimanmdaki hanesinden kaldınlacaktır. MAKSİH1 D E LüksVapur Yolcuîarı iamamile Türk e özlU En zengin, en şık tuvaletlerle, harikulâde meraklı ve heyecanlı me.zuu ile Amerikan kibar hayatınm içyüzünü gösteren neh's bir tilm i r E X F i L M Stfldyosupr<a Tiir' ce'8ştfr f en günü matirelerden HARRY FLEMİNG REVÜ HEYETİNÎN FEVKALÂDE vefat ettiği bildirilmektedir. Faris'te büyük bir muvaffakiyetle 'raesire devam olunan bir saheser PARLAK MUVAFFAKİYETLES1İ BU AKŞAM SAAT 9.30 DA T ü r k Sinemasında HENRY GARAT en güzel filminde: Yann akşam iPEK YARINKİ PAZAR G''NÜ MATİNESAAT17DE GÖNÜL TUZAĞI ( Une Ferame au volant ) Frans'zc« sözlU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle