29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t = Aanuuusanı Camhariyef İstihsalâtı tezyit sınaî mesele mi, ticarî mesele mi? Madenci niçin himayeye muhtaçtır? Akdeniz piyasasmdaki cidali nasıl kazanabiliriz? Türk casusu yakalandı Asyadaki Sovyet Japon ihtilâfı ile Avrupadaki Bundan bafka, havzai fahmryemiz En ziyade sahibi salâhiyet zevat Zondiye çıkan şayia asılsız yeni ittifaklar İngilizlere endişe veriyor dağlıktır. Kömür damarlarmvz anza gvldak kömür havzası, havzanm Londra 1 (A.A.) Birçok Londra gaeteleri Rus Japon gerginligi ve bunun bir harbe müncer olacağı hakkmdaki endişeleri izhar etmektedirler. «Vernon» gazetesmde, M. Bart Htt, bu husustaki düşiincelerini bil diriyor. Vazîyetin şarkî Avrupada da ayni derecede tehlikeli olabilece ğini söylüyor. Bu muharrir, îngilterenin bir taarruz yapacak herhangi bir mem • lekete karşı müdah'ale etmeği açıkça taahhüf etmesini istiyor ve diyor ki: «Rusya.'ile Japonya arannda bir harp imKlhı hemen hemen kuvvetli bir ihÜnjVtl haline gelmiştir. Iki büyük dŞi^et arasmda olan bu ihtilâf mecbujren dîğer devletlerin müda halesîni celbetmiyecek yegâne flıti lâf olmakla beraber teşettüt ihtimalleri daima tehlikeli olarak kalmaktadır.,Meselâ böyle bir vaziyet kar..... "•i~'".'..t.n.ıunnıtnınıııııiNmnnıifflnn Avrupa ve Asyada harp tehlikesi ŞON TELGRAFLAO Bulgaristanda bir yalan haber Kömür havzamız için ljj|gjv| NALINA MIHINA Ah, şu para! neler yapmalıyız ? ı şısmda Çin, güçlükle sakin kalabilir. Japonlar tarafından Çin limanlan nın abluka altına alınmasmdan doğmak ihtimali olan beynelmilel neticelerden sevinecek kimse yoktur. Uzak şarktaki harp tehlikesinin karşısında, Avrupada da bir tehüke mevcuttur ki, bu, er veya geç, bir harple neticelenecek olan eski itti fak sistemlerine avdetten doğraaktadır.> Belçikada Namur 1 (A.A.) Dün bir mıtuk söyliyen M. de Brokvil Belçikamn kendi rızasile arazisinden bir santim bile bırakmağa razı olrnıyacağinı soylemiştir. Binaenaleyh Belçika muhtetnel bir düşmanm anî hücumuna dayanabilmek için kâfi miktarda hududunu tahkim etmek ve kuvvetler bulundurmak, kuvvetle rrai yardımlan muhakkak olanla rm knvvetlerile beraber tanzim etmek mecburiyetindedir.» demtştir. nnnnTnntıwpBiıwiım ••»••• «. Sofya 1 ( Hususî ) Türkiye Cumhuriyeti hesabına casusluk yapmakta olan birinin cenubî Bulgaristanda yakaiandığını ve üzerinde 100 bin leva çıktıgıni ve bunun birçok arkadaşlannm da yakalanıp tevkif edildiğini Filibede çıkan «Yug> gazetesi yazmıs ondan da sofyamn •Novo Vreme», «Mir> ve diğer ban gazeteleri iktîbas etmislerdi. Bu sayia hakkında emniyeti a mumiye müdiriyeti devlet emniyet şubesi tnüdiri umumisi: «Bu hususta tahkikat yapıldı. Şayia tanumen asılsızdır. fki millet arasını açmak için uydurulmuş birşeydir. Bu ya lanı isaa edenler hakkmda tahki • kat yapıhyor Adliye, takibat yapacaktır> demistir. Romanyada vaziyet Bükres 1 (A.A.) Bazı gaze telerin Romanyada kansıklıklar olduğuna dair çıkardıklan sayialar tekzip edilmektedir. Hükumetin kararlannı ve aldıgi tedbirleri sükunetle tasvip eden bütün memlekette tam bir sükunet vardır. Almanya ve silâh meselesi Yugoslav Bulgar konusmaları Löbnanın yeni Res'cumhuru Beyrut 1 (A.A.) Sabık idari meclis reisi ve sabık basvekil Abit Sait Pasa LObnan cumhuriyeti reisliğine seçilmiştir. Yeni reisicumhur, bu aym yirmi sekizinde ifayi vazifeye baflıyacaktır. «Aİmânya kararına her Belgrat müzakerelerinşeyi feda edecek mi?» den hiç birşey çıkmadı Berlin 1 (A.A.) M. Pomse, dün akşam Berline geldi. Pariı 1 (A.A.) Havas ajanrmdan: M. Pon«c Fransız hükumetinin görüşlerini bildirmek üzere M. Hit • le. ile görüşecektir. Sefir Başvekilin yeni sene yortu • ları münasebetile Berline gelişinden îstifade ederek kendisile görüşecek veya bu mülâkat gelecek haftaya bırakilacaktır. Pariı 1 (A.A.) Havat ajan »ından:: Silâhlan btrakma mese lesme temas eden «Tan» Berlinin *Pransız cevabına vereceği cevabın 'Almanyanın vaziyetîni silâhlan tahdit siyasetine uydurup uydurmıyacagını veya henüz açıkça ne olduğu belli olmıyan dahilî've harict mak satlar istihdaf eden tekrar silâhlan* tna karanna herşeyi f^da edîp et • miyeceğini göstereceğine işaret ediyor. Sofya 31 (Hususî) Sabık ha • rcye nazın Bırrov bir toplantıda bir nutuk irat ehnif ve demiştir ki: « Siyaseti hariciyenin temeli memleketin emniyetini tecnin, haysiyetini muhafaea etmek ve millî iktisadı inkişaf ettirmektir. Bir dev • let nekadar zayif olursa, bunların tahakkuku o nisbette gtiçlesir. Bîze, emniyetimizi temin edecek bir «iyaset lâzrmdır. Büyük devletlerle tttifak tavsiye edemeyiz; çünkü büyük devletler küçüklerle kolay kolay ittifak ctmezler. Bunun için Balkanlarda iyi bir siyasî hava temintne uğrasmp.mız lâzımdır. Bu yolda arzu ettigîmizi elde edemez sek, bize hiç olmazsa yeni bir ortak lâzımdır. Türkiye ve Yuoanistan bize mi • sak aktini teklif ettiler. Bu teklif Bulgaristan tarafından kabul olunmadı. Çünkü bu iki devlet aralanndaki cnisakın akti müzakeresine Rulgaristanı davet etmemislerdi. Bize yapılan teklifler arasmda Bulgaristanm sulh mua'hedelerinde gosterilen hudutlan oldugu gibi kabul etmesi de vardı. Bu tekiifi kabul etmemiz. bize »uth rauahedeîermden daha fena bir vaziyet ihdas ede Yunanistanda tekaOt edilen zabitler Atina 1 (A.A.) Plastrasın 3 mart hareketine istirak eden jene rallerle askerî erkânın tekaüde sevki kanununu meclis kat'î olarak tas<fik etmistir. Necati Bey merhunvı n ölömönön yıldönömö Ankara 1 (A.A.) BugOn Maarif Vekili Necati Beyin vefatmm beşmd yıldönSmâ dolayısile mefhumun Ce • becideki mezan başında hazin bir ihtifal yapılmış ve merhumun aziz hahralan saygı fle anılmiftır. Merasimde Dahiliye Vekili ve Maarif Vekili Beylerle spor teşekkülleri nmumî reisi Aziz Bey, meb'uslar, Maarif erkânı ve sporcular hanr bulun muslar ve merhumun mezanna çelenkler koymttşlardır. Yeni vapur almak teşeb Mühürleri alındı, Belediye büsünü tazeliyorlar işe başladı Vapurcular sirketi idare mecIisi reisinin riyasetinde teşekkül eden bir heyet birkaç güne kadar Ankaraya giderek !ktı»at Vekâletile sirke te ait meseleler özerinde temas larda bulunacaktır. Sirket mü Şirket Müdürlüğüne dürlü?üne tayin tayin edilen edilen Sadıkra Musfafa Bey de Mustafa Bey de heyetle birlik te Ankaraya pidecektir. Hevet, vekâletle şirkete alınacak yeni vaptn îsi üzerinde de görüescektir. Hüku tnet, yeni vapur almak hususunda «rfcetin talep ettiği bazı müsaadeletri is'af ettîgi t?»kd'rde önümüzdeki ay îçinde mutehassıslardan nvjreklre» bîr heyet yeni vapor alm^k maksadile Avrup»va göndfrilecektir. Dîğer taraft^n şirket haricinde bu hjn=<n armatorlarm, sermaye tezvidi suretile şirkete girmeleri için yeniden baa teyebbüsatta bulunulmustur. Fakat evveîce de strkete girmekt'sn istinkâf eden bu armatorlar silepdlik yapmak karannda olduklarmı bildirerek bu teklifleri kabul etmemislerdir. Çıldırdınız mi siz, Şomberg? Ne bileyim ben Marevanın nerede olduğunu!.. Hem sözlerinizi biraz kontrol etmenizi, biraz nazik ol manızı rica ederim... Ben, aşkını zm dadısıyım diye kim söyledî size?. tşim gücüm bitti de sevgililerinizin muhafızlığı mi kaldı?.. Ne yapmak icap ettiğini dü?ünecek kadar yaşmızı başımza almışsınız. Yeter artık!.. Nimetin mukabelesi Şombergin feveran eden hiddetine gem vurdu.. Bu adam şimdi hakikaten korkunçtu.. Dimağının tekmil makineleri tam yolla çalışıyordu. Cebinden ipekli mendilini çıkardı. Elinden akan kanları sildi. Azimkâr adım larla kapıya doğru yürüdü. Nimet, merakla, tecessüsle arkasından bakıyordu. Yürümeğe başladığını görünce sordu: Niçin bu kad*ar acele ediyor sunuz, Şomberg? Nereye gidiyor sunuz?.. Şomberg, durmadan ve başını çevirmeden cevap verdi: tbrahim Beye. • •* ılbası gecesi çekilen Uyyare plyangosunun, neticesi malum ol» duğu zaman, kimbilir, nekadar hulya kâsanesi yıkdrvermiştir. 500,000 Erahk büyük ikramiyeyi kazandıktan sonra, şöyle yapacağmt, boyîe edeceg» ni, düşüne düşüne kaç gdndür, hatta kaç haftadn, tatlı hayaüer i/inde ya sıyanlar, büyük ikramiyftnin kendi m> iıdır, basamakhdır. Bu sebeple de ranmkişafı çareleri ve tedbirleri bahsmde maralanmn yanmdan bile geçmediğral dunan azalmakta ve mütehassıs amefUdrlerini bize kısaca şoyle anlatmakgÖrünce, kimbilir, talihlerme nekadar lemiz de olmadığı için maliyet alabiltadtrlar: kalaylamışlardır. Fakat, bu dönya S di?ine vükselmektedir. « Zonguldak kömür havzasmda mit dünyası olduğu için, bu d*fa birşey istihsalâtuı tezyidi sınaî mesele degil, Iste bu vazivetler nazan dikkate akazanamıyanlarm tayyare piyangosu • ticarî meseledir.» lmtrsa madencilerimizin ecnebi piyanun aylık keşidesinde talihlerbi tek • Bu mütalea havzai fahmivemizin msalarda satıs yaDabiImeleri idn ne bürar denemeğe karar verdiklerine şüphe kisafı tedbirleri sırasında gözönunde tu yük yardımlara ihtîvaclan olduğu te • yoktur. tulacak büyük bir hakikati ifade eylezahür eder. Ecnebi kömür müstahsil • Senebası piyangosunda talihleri yaleri ba müsak vaziyetlerinde dahi hü • ver olmtyanlan bir tarafa bjrakalnn, feumetlerinden yardım görmektedir • Memleketimizde madenkömürü U biraz da talihlilere bakalnn. Çunkü şim ler. tihlâki çoğalsaydı madenkömürü ihradi herkes onlardan bahsecüiyor. Her eah mühtahsfllerimize onlarm istediği Madenkömürü ihraç eden müesse dedikodunun mevzuu onlvdn*. Gaze • menfaafa' ve parayı getirebilmis olsayseler her yerde her vergiden muaf teciler, fotoğrafçdar, muhtaçlar, zen dı, »imdiye kadar havzada mevcut vetırlar. îhraç ettlkleri kömür nisbe^nde ginlerden binbir şekilde para kopar • sahle istihsalâtı kat kat arttırmak. sı hukumetten prim ahriar. Simendifer makta mehareti olan açık^özler, hep naî mahemeyi de ihtivaca «öre çoŞaltve vapur navlunlan rekab^ti temîne onlann peşinde... mak mümkün olabilirdi. Iste meseleyi yarfîrm edecek surette haddi asgariye Tayyare piyagosunun zengin edi bu cepheden ciddî bir surette tetkike inrifrîlmNtir. Hükumet yaptığı ticarî verdiği yıldızı parlak insanlardan biri ihtiyac vardır. mukavele ve muahedelerde kömüre en de, Beyoğlunda zengin bîr ailenm hixMadenkömürlerimiıin haricî satış büyük mevkii ve ebemmiyeti vermekmetçisi olan Matmazel Kattnadır. Ba ta pek kar temin etmemesinin, ecnebi te, kömürcülere yeni yeni mahrer'er Rum kızı 500,000 Iiralık büyük fkra • kömurlerine kolaylıkla rekabet ede teminine gayret eylemektedir. E?er miyenm onda birini lnzanmıs ve 50 memesinin sebeplerini bularak bunia biz de Türk madencisine bu himaveyi lirası yokken bir anda 50.000 lirahk na ref ve izalesme tevessül etmedikçe gösterir ve bu menfaatleri temin ederbir zengin obnuştur. Fakat bu anî zenkömür ihracatnnm çoğaltamayız. sek Akdeniz havzasıntn madenkömürü ginlnc, basına devletkusu konan Mattzah edelim: piyasasmda lâyık oldugumuz mevkii mazel Katinadan dyade^ yanında çaZonguldak bavzasmda haK hazırda altr, istihsalâhmtzı arttırmak imkânlalıstığı aile üzerinde tesirini göstermls çıkanian kömürler vasatî yüzde otuz tir. Anlasılan zens;inli?in kıymetîn* zen rmı elde etmis oluruı. külü havidir. Kömürlerimiz bu şekilgmler daha iyi bildikleri idn okeak, Hatta btzim, müstahsülerimize, ih • de ecnebi piyasalara arzedilemez. O • 1933 senesmin son günfine kadar orta racatçüannuza daha dyade himaye nun idn kömarieri lavvardan geçir • hizmetcisi Katina olan kutcagız, 193 göstermekligimiz, yapacagımu mua mek ve kü'ünü azaltmak lâzımdır. senesinîn birinci günü. çaltstığı aüenht venetlerde, vereceğimiz muafiyetlerde tfte bu amelive istîhsal ohman ko sev^ili Mabmzel Katinası olmuştur. daha ziyade cömert davranmamız lâ mOrö fiçte bir nisbetmde noksanlastırPazar günü hanımma hizmet eder • nmdır. Çünkü rakiplerimiz piyasa • makta ve maliyet fîatinî de o nisbette ken pazartesi günü onvnla ko'kola ges> lardaki mevkflerini senelerce evvel tutarthrmaktadır. Kömurlerimizdeld kül mege baslamıştır. Kânunuevvelin 31 m muşlar, bu mevkflerde iyice yerleşmişnisbetinin fazlalıtı henöz amn sathina d günü aksamı, eksik yarttığı hve if idn lerdir. Biz ise bu ise yeni pirmekte yakm damarlarda çalısmamızdandır. efendisinden azar isitirken, kânnsusa yiz. Raldplerimizin yerlerini ve müste> Rakipleruniz bin, bin beş yüz metre nînin 1 ind günü sabahı binbir ikr»«m rflerini almak kolay birsev degildir. ve daha ziyade derinliklerde calısıyorgörmeğe basUnuş, evlen'nciye kadar, lar. Kül nisbetleri az ve teraiz damar • Madencilerin bu cidali kendi başlanna ailenin kıymetli ve aziz misafni ohnan lardan kömür alıyorlar. Kömürlerini basarabileceklerini zannetmemeliyiz. rica edilen bir akraba mevkime yük • ekseriya hiç yıkamağa ihHvaç göster Onlan muv«ıffakiyet yolunda azaml selmiş... meden piyasaya arzediyorlar. Bunlar muavenetle takviye etmemiz vazife • Bu küçük hâdise, şu körolası paranuı daha kuru ve daha az tozla olduğu için mizdir. kudretine yeni bir misaldir. Kâfir öyle fcölîî terdh edîliyor. yaman şey ki hor görülen hizmrtçfleri RAŞİT bir anda muhterem hanımefendi vnpıyor! Ah, para, akan sulan durduran kuvvet! Tevekkdi, herkes senin pesinde kosmuyor! Vapurcular Muhtarlıklar OnkQ Heyeti Vekile Içtimaı Ankara 1 (Telefonla) Heyeti Vekile tunet Paşanın riyasetinde toplanarak iktısadî programın mü< zakeresine devam etmiştîr. Müza • keratm fiç, dort gün daha süreceği anlaşılmaktadır. iskenderunda Törk emlâki Ankara 1 (A.A.) Hariciyt Ve • kâletinden: tdcenderun müstakü san cağı dahilinddd Türk emlAki üzerh» mevzu aynî haklan takyit edid tedbir • lerin 2712933 tarihinde kaldınldıgı Fransa büvük elçiliği tarafından Hari • ciye Vekâletine tebliğ olunmuştur. tsba kararm ileride Suriyenin diger mm takalarma da teşmilinden alâkadarlar peyderpey haberdar edileceklerdir. Bursada ya'/.a!anan kaçakçılar Bursa 1 (Telefonla) Bursa sabıtası tstanbul tarikile Bursaya getirilen 12,100 tane kaçak çakmak taşile tabanca kapsolu elde etmiş tir. Kaçakçılann elebaşisı Halepli Ahmet ve kardesi Mehmettir. Buradaki yataklart da bakkal Süleyman, Sami, olup hepsi yakalanmışlardır. cekri. Uludağda suor Bursa 1 (Telefonla) (30) kifilik bir spor kafilesi bugün Uludağa Jiareket etmiştîr. Beltrrat aeyahati bir ı»Bmavisten ba»ka bir^ey d»*ildrr. Orada esaslı ni'Sirsry halledilme^î*i gibî. hatta iki taraf arasmda teklifler bile ya pılmamıstır. Biz komsuîinmizla vaklasmaŞa taraftarız, ancak bu mukarenet yiîztinden muahedelerdeki haklan mızdan da vaz gecemeyis.» Bir şehit muhafızın cenazesi Antep 1 (A.A.) 29 birmdkâ • nun gecesi kaçakçılarla vuku bulan nrasademede sehit düsen muhafız Salihm cenazesi ihtifalle kaldıtılımş ve Vali Akif Bey tarafmdan sehidin mezarra • da bir hitabe irat edilmiştir. Yeni bir hava teşebbüsD Paris 1 (A.A.) Havas aian «ından: «Kruva do S?5d» isimli Fransız denîi: tayvare«i B«rre gö'ünden düz hat uzerinde dünya rekoru nu kirmağa tesebbüs için havalanmı.«tır. Tayyare bütün yükile 23 ton ağırIığındadrr. Pilot kumandan Bon nattır. Kendlsinden başka 4 tayyareci tayfa vardır. Suitanhisarda 5 m lyon portakal dor.du Sultanhisar 31 (A.A.) Geçiktniştir. Son soğuklardan bütün por* takal mahsulü mahvolmuştur. AğaçIarda bir zarar yoktur. Donan portakalların sayısı beş milyondan fazladır. : Sovyet icra komitesi Moskova 1 (A.A.) Sovyet raerkezî icra komitesi hükumetin dahili ve haricî «yasetile 1934 senesine ait millî ikbsat programmi tasvip etmistir. dır ki, çabucak tükenmemesi için yavaş yavaş yenir... Evet!.. Derin ve boğucu bir sükut. Ar kasından kırılan bir bardağın şangırtısı... Şombergin parmakları arasınd'a parçaladığı şampanya ka dehinin gürültüsü... Kınlan cam parçaları kısmen masanın, kısmen de yerdeki halının üstüne düştü. Nimete doğru yaklaşıyor. tçinde şim şekler çakan korkunç gözlerini açmış, soruyor: Mareva, kimden intikam aldı? Paprikadan mı, benden mi? Söyler misiniz?.. Ne demek istiyorsunuz, Şomberg?.. O! Rica ederim... Aşk bazan insanları kör, sersem eder... Fakat bu körlük, bu sersemlik çok sür • mez. Çabuk geçer. Şomberg, Nimete daha ziyade yaklaştı. Cam parçalarınm kestiği kanlar akan baş parmağını uzattı ve haykırd1!: Haydi! Çabuk!.. Marevanın şeriki cücmü!.. Çabuk söyleyin! Ne rede Mareva ?M Ydbasından itibarea muhtarlıklar kaldırıldığı için evvelki akşam bütüa Izmir 31 (A.A.) Geçikmistir. muhtarlann mühürleri zabıta memur » tzmire gitmekte iken Ayvalık ya lan tarafından toplanmif ve zabıt vakınında karaya oturan Bandırma rakası tutulmustur. vapuru Mersin vapuru tarafından Dün muhtarlıklarda isi olanlar sa kurtarılmıştır. bahtan itibaren Belediye dairelerine müracaat etmislerdir. Bunlara Belediye ve nahiye tahrirat memurlan tarafından lâzım gelen izahat verilmiş ve işleri gö« riiImüsKir. Nahiye kavmakamlaruun Berlinden gelen haberlere göre ana iştirak?e toolanan komisyonun hazırvatanlannın yaklaşma hareketini ya • Iamakta olduğu izahname iki güne kakından takip eden buradaki Türk dar bitecektir. Belediye reisliğinden dün Yunan ta'ebesi birlikte calışmak üzere: bütün kavmakamlara halk işlerinîn geri bırakılmaması ve bu bususta hicbir «Türk • Yunan dostluk gecesi» isimli şikâyete meydan verilnaemesi bfldirilbir müsamere tertip etmislerdir. Ba mistir. Türkiyede muhatrlık 1830 se müsamerede Berlin büyük dçimiz Ke • nesmde ihdas edilmiştir. Bu tarihten ev malettin Sami Paşa ile Yunanistanın Al. vel devletin emirlerinî halka tebliğ e manya sefiri M. RizoRangabe ve re • den, vergileri tahsii eden memura fOca«ı; sefaretlere, konsolosluklara men* «KocaVaşı» denilirdi. Bundan 10S sene sup sevat, Aknanyadaki Türk Ticaret evvel bu unvan muhtarhga çevrilmiş Odası azası ve daha birçok zevat ba • tir. lunmuşlardır. Müsamerede Talebe Birligİ reİsleri, müsamerenin mahiyetini kısa, fakat heüniversite arziyat profesörü Malik B. Yüksek muallim mektebi müyecanlı sözlerle ifade etmiş ve şiddetle dürlügrüne tayin edilmiştir. Yüksek alkışlanmıslardır. Belrin elcitniz Ke muallim mektebi müdür vekili bu malettin Sami Paşa ile M. Rangbe de lunan Maarif Vekâleti umum mü bulunmus ve birer hitabe irat etmişler fettislerinden Tevfik Bey de eski ve çok alkışlanmıslardır. vazifesine avdet etmistir. Ayvalıkta karaya oturan vapur Berlinde Törk Yunan talebes nin mösameresi Yökse; muallim mektebi Tehika: 117 Mori» Dökobradan naklen Aşkın Kudreti nyor? Ben, evet. Mareva mantosunu mu çıka Hayn». Tuvaletini mi tazeliyor? Bilmiyorum... Mareva benimle beraber gelmedi. Şomberg, Nimetin bu sözlerini lâtife telâkki ediyor. Sesleniyor: Mareva!.. Çabuk gel aşkım. Tamam otuz beş dakikadanberi seni bekliyorum. Şomberg vallahi beraber dönmedik diyorum. Niçin inanmıyor • sunuz bana? Ben, onu, çoktan buraya avd'et etmîş sanıyordum. Şombergin yüzündeki tebessüm birdenbhe silindL Gömüldüğü kuş tüyü yastıkların arasından doğ • ruldu: Nastl, birlikte avdet etmedüuz Söyledim ya. Bu mevzuun şakaya taham mülü yoktur Nimet!.. Rica ederim.. Sözlerimi niçin anlamak iste medîğinize hayret ediyorum. Ma reva, Matmazel Paprika ile konuşmak üzere benden ayrıldı. Ben avdet ettim ve otomobilini Ageye ia de ettim. Bir çeyrektenberi odamda idim. Beş dakikadanberi de işte buradayım. Nasıl oluyor da şimdiye kadar avdet etmedi, hayret!.. Şomberg sapsarı kesildi. Gözle • rinde başka türlü bir ışık parıldamağa başladı. Deminkine hiç benzemiyen korkunç bir ışık... Ayakta, matanın önünde, dikkatle Nimete bakıyor, tekrar ediyor: Nasıl olur?.. Netice itîbarile o kadar hayret edilecek birşey yok Şomberg... Kadm intikanu öyle tatlı bir meyva • Ageydeki köşkün salonunda çıt yok. Duvarda asılı duran kuşlu saatin zenbereği, yağsızhktan gıcır • dıyarak, ıstırap çeken iki insanın elemine sanki istirak ediyordu. Paprika, elleri dizlerinin arasmda ka vuşmuş, hakikatin dehşeti altmda szilmiş, bir hasır iskemlenin üstünde oturuyor. Karşısında Şomberg, bir koltuğa yığılmış. Marevanın lbrahimle birlikte kactığmı Paprikadan öğrenmiş... Sarhoşluğun neş'esi, müthiş bir uyusukluğa terki mevki etmek için, çoktan kanatlanmış... Marevanın ikiyüzlülüğü, bu sahtekârlığı oynamak için gösterdiği meharet, tahmin ve tasavvurunun çok fevkinde idi. Doktorun çehresinin aldığı renk, teessürünün şiddet ve kuvvetini göstermeğe kâfidi. Zavallı Paprika, gözleri halının üstünde, bu boğucu, öldürücü sü kutu ihlâl etmek için birşeyler söylemek istedi. Başını kalthrdı. Fa kat birdenbire gözleri, Şombergin yüzüne takıldı, kaldı. Bu zavallı, muztarip çehreden göz yaşları akıyordu. Şombergin çehresinin kor kunç çizgileri ona dehşet veriyor, fakat ıstıraptan büzülen ağzı onu hiç korkutmuyordu. Bu fevkalbe şerin duyduğu keder karşısında hareketsiz kaldı. Nefesini bile yavaşça alryordu. Istırap çeken zevcin a kıttığı göz yaşları karşısında kendi elemini bile unutmuştu... Şomberg, kederin mahvettiği, bil biçareden başka birşey değildi artık... Yanakalanndan akan göz yaş» ları irade ve kudretinin parçalandığını ispat eden bir biçare... Duvardaki saatin minimini ka pısı açıldı. thtiyar kuş dışarı fırladt On defa haykırdıktan sonra hemen yuvasına daldı. Gıcırdıyarak sani yeleri ilerleten paslı zemberek, bu iki yaslıya tahammül ve sabır dersi veri • yordu... ötede, gecenin tatlı ıhklığı içinde, kır çiçeklerinin neşrettiği kokularla dolu havayı yaran muhteşem bir otomobil, brrbirine sarılmış mes'< ut iki gölgeyi aşk diyanna uçuru yordu. SON
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle