Katalog

!İ7Kânunusani 1934 Cumhariyef İİİİ1Iİ Çocuk Masalları İİOYÜNLAR Gürültü oyunu Oyuncular, bir oda veya bir salonda halka olup otunırlar. Kur'a çekilerek, yahut taş tutu larak ebe seçilen de ortalarına geçer. Ebenin gözü bağlanır. Evvelce tedarik edilen bir çıngıra ğı oyuncıılardan biri çalar. Çm gırağı kimin çaldığını sorarlar. Ebe bunu bilirse ebelikten kurtuIur. Çıngırağı çalan ebe olur. Bilemezse oyun gene onun ebe • ligile devam eder. • Bu oyunu daha fazla tatlılastırmak için ayni zamanda birkaç oyuncunun birden muhtelif gü rültüler çıkarması esas ittihaz edilir. Meselâ biri çıngırak çalar, biri elini şaklatır, biri masa fi • kırdatır, biri duvara veya yere tak tak vurur. Bu takdirde ebenin ayn ayn her gürültüyü kimin yaptığını bilmesi icap eder. ' MCMLEI^ETLCRM ( Mektepli yazılan ) Ehlî hayvanlardan: Dev« Deve, sabrın ve kanaatkârhğın bir timsalidir. Gozleri büyük ve tatlı bakıshdır. Develerin boyu oldukça yüksektir. Nev'ine göre bir veya iki horgüçü vardır. Hörgüç yağ kesesinden ibaret bir kamburdur. Devenin sıhhati hörgüçünün sertliğinden anlasıln*. Hasta ve bakımsız develerin hörjumusak ve porsuktur. De Bir z&manlar Asya kıfasınıa, mahsuldar vâdilerinin birinde gayet zengin bir Prens ve bu Prensin çok güzel ve akıllı kw Iın vardı. Fakat bu kızlann en zeki ve yaramazı en küçüğü Belma idi. Prensin oturduğu sarayın ge niş dallı ağaçlarla süslenmif bahçesinin öbür ucunda saf bir su kaynağı şınl şınl akardı. Bir gün hava çok sıcakb. Prenses Belma serinlemek için bah • çeye çıktı ve gidip bu kaynağm oturdu. Orada elini tuya onarkn ki gayet kıymettar yüzüğü ke nara düştü, »onra birden yuvar lanıp kaynağm içine gittL. Prenses yüzügün hareketini gozlerile takip etmisti. Fakat derîn noktaya gelince onu artık tam^tıile kaybetti. Belma Hanım bu vaziyet kar şîsında son derece müteessir ol du. AKİamîya başladı. Hınckınklari AUP yürümüştü. yanında bir şeş ifitti. Güzel Prenses niçin ağlı • yorsun? Hıçkırıkların tası bile eritecek kadar acıklı! Belma Hanım etrafma baktı. Suyun kenarında kendisine ba kakalmış bir kurbağadan başka birsey goremedi. Anladı ki lâkırdıyı soyliyen ondan başka birisi 'değildir. Ah, dedi, kurbağacık sen misin? Yüzüğüm düstü de onun için ağlıyorum. Yüzügün içinse ağlama... Onu ben sana şimdi bulur getiri rîm. Fakat buna mukabil bana ne mükâfat verirsin? Ne istersen? Benim istediğim şudur... Senin aciz bir arkadas ın olayım. Gezerken, yürürken, yemek yerken, uyurken daima yanında bulunayım. Pekâlâ... Şartlarini kabul ediyorum. Yüzügümü bul getir! Kurbağa hemen suya daldı, kaynagın dibinde arandı, tarandı. Biraz sonra yüzügü getirip otlarm üzerine bıraktu Prenses yüzüğüne tekrar ka • vuşunca onu sevinçle parmağına taktı ve arkasına bakmaya vakit bile bulamadan zıplaya sıçraya saraya koştu. . Zavalh kurbağa bir taraftan Prenses gibi koşmıya zıpiamıya çalışıyor, diğer taraftan da: Kücük Hanım biraz dur rica ederim, ben senin gibi hızlı gidemiyorum! Diye bağırıyordu. Fakat şrenc kız hiç aldırmadı. Sarava sririp kapıyı kapadı. • * Ertesi gün Prenses, kîz kar 3esleri, annesi ve babası sofra başmda yemek yiyorlardı. Merar merdivenlerin üzerinde bir Sonra kapıya vuruldu ve kuvvetU bir ses şunları söyledi: Sevgili Prenses aç kapıyı ben geldim! Belma H. kapıyı aralık edip baktı. Merdivende kurbağayı gorünce kanadı şiddetle kapadı. Hızla gelip tekrar sandalyesine oturdu. Yüzü hiddet ve asabiyetten sapsan kesilmişti. Prens kızındaki bu gayritabiî hali go • rflnce sordu: Ne var, ne oluyor? Gelen kim? Belma Hanım ezilerek, büzülerek cevap verdi: Gelen mi? Bahçedeki kur • bağalardan biri! Bahçedeki kurbalardan bi • rile senin ne alâkan var? Sorma babacığım, dün kaynağın başında iken yüzügümü düsürmüştüm. Bu kurbağa onu bulup bana getirdi. Ben de ona hayatta arkadasım olacağım, bir likte gezip, birlikte yiyip içe ceğimizi ve birlikte uyuyacagı mızı vadettim. Prens biraz düşündükten sonra: Kızîm, dedi, mademki va dettin vadini tutmalısın! Belma Hanım gidip kapîyi açmağa ve kurbağayı ahp yanındaki sandalyeye oturtmağa mecbur I Sual oyunu Oyuncular halka olurlar. fç lerinden biri elebaçı seçilir. Elebası sıra ile herkese muhtelif sualler sorar. Kim bu suale cevap veremezse bir kolunu gözüne kapatır. Kim iki suale cevap veremezse ikinci kolunu da gözüne kapatır. Kim üc suale cevap veremezse ayağa kalkar. Kim dört suale cevap veremezse diz ç5 ker. Kim beş suale cevap vere mezse oyundan çıkar. Son kalan partiyi kazanmıç olur. Yalnız bir meseleye dikkat etmek lâzımdır. Oyuncular kendilerinin cevap veremedikleri su alin cevabım elebasıdan istiye bilirler. Elebaşı kendi sorduğu suale doğru cevap veremezse oyuncuların ayni akıbetine maruz kalır. veler Afrikada ve Asyada bulunurlar. Orta Asyanın sehirlerini birbirine bağlıyan deve kervanlarıdır. Afrikamn fimalinde yasıyan «Hecin» develeri büyük bir sürate maliktirler. Tunus ve Cezayir koylülerinin sapanlanna deveyi koştukları da vakidir. Bu sabırlı hayvan yoruhnadan, huysuzluk etmeden köylünün tarlasmda karanlık basmcaya kadar çalışır. Devenin tüyünden sana • yide pek çok istifade edilir. De» ve tüyü ile yapılan battaniyeler, ve yelekler çok makbuldür. tatanbul 24 öncü IJİcnvsktep 3 8 ! Şirin bir Belçikaft yavru ve tavfanı ETAHAT1ER Hatüüstürada b Maamafih verilen bu molalar Afrika kıt'ası büyüklüğüne nazaran sahilleri en az olan bir dün vapurlann ocaklannda yakıla ya parçasıdır. Fakat buna mu • rak odunlann tedarikini kolay • kabil topraklannda dünynın muhtelif büyük nehirleri mevcut tur: Kongo, Nil, Nijer, Zambez ilâh. Bunlann çoğu öyle derin ve geniştir ki bazan birer küçük denizi hatırlatmaktadır. Binaena leyh nehirler bilhassa Afrikamn Hattıüstüvaya yakm kısımlarındaki ahalinin hayatında pek mühim şekilde amil olurlar. Oralarda şimendifer pek nadir olarak bulunduğuna ve alelâde yollar da pek fena olduğuna nazaran ne hirlerden edilen istifadeler bü • Altı düz kayıklara yük yüktür. yükletilirken Akaju ve saire gibi kıymettar ağaçlar hep bu vasıta ile deniz lastırır. Yolcular da vakit geçirkenarına kadar sevkolunur. Altı mek için bazı vahşi hayvanlar adüz küçük vapurlarda kauçuk, vma çıkarlar. Bu vapurlann kapsütlü ceviz ve buna benziyen şeytanlan ekseriya Avrupalıdır. Faler taşınır. Bunlarla seyahat pek kat tayfalan hep yerlilerdendir. güç ve tatsız değildir. Yalnız sinekler insanı sinirlendirir ve has tşte ancak büyük nehirlerin bu »uretle mucip olduklan kolay • ta eder. Vapurlar gündüz yürür lıklar neticesidir ki merkezî Af ve gece dururlar. Çünkü sahil rika yavaş yavas medenilesmeklerde tehlikeli noktaları göste ren f enerler yoktur. tedir. A. Fuat Yavrular! Bayramımz mübarek olsun. Gtdm, eğlenin, oynayın! Bu • gunkö gamstzlığı ve »evinci ilerîde güç bulurntrmz. Hayat yukii »ırtımza yuklenmeden çocnkluk ve gençlik çağmdan istifade edin! Resim çıkarma talihlisi ( 2 nci kânun bulmacası 1 12 123 1234 12345 123456 1234567 12345678 123456789 oldu. I Herkes sofradan kalkarken kurbağa: Prenses çok yoruldum, di yordu, beni hemen odana çıkar da orada senin mükellef yatağmda bir uyku çekeyim. Belma Hanım sofrada bile bu münasebetsiz kurbağadan iğrenmisti. Onu nasıl yatağma yatır sın? Prensesin zihninden geçen bu düşünceleri babası kızmın gozlerinden anlamıştı: Yavrum, dedi, sıkıntıda olduçun zaman sana yardım etmiş olanlan o sıkmtıdan kurtulduk • tan sonra hakir gormemelisin. Belma Hanım tiksine tiksine parmaklannın ucile kurbayı yakaladı ve yukan çıkardı. Odasına girdiği zaman hiddeti o dereceyi bulmuştuki kurbağayı bahçeye atmak için var kuvvetile pencereye doğru fırlatmıştı. Fakat kurbağa pencereden düşeceği yerde o anda yakışıklı bir deli kanlıya tahavvül etmiş ve bal • konda dikilip kalmısti. Prenses bu hali görünce kız gınhğı çecmiş, fakat hiddetinin yerine derin bir hayret kaim ol muştu. O vakit genç Belma Hanıma doğru ilerledi: Affedersiniz Prenses, dedi, sizi evvelâ tiksindirdim, «imdi de şaşırtap korkuttum. Lâkin bu benim hatam yüzünden. Ben de sizin gibi bir Prens evlâdıydım. Dfişman bir sihirbaz beni kurba haline koymustu. Zamanım de mek tamam oldu ki çok şükür o halden kurtuldum. X «> f 2 X «• + 3 X <> + 4 X «> 4 s X <» + 6 X ı» İ 8 7 X "» + X t j 9 X B +10 Geçen bilmecemizi doğru halledenlerden tnkılâp Lisesi 372 tsmail Hakkı Bey resim çıkarma mükâfatını kazanmıstı. Ismail Hakkı Beyin naminnza Foto Etemde çıkardığı resmini basıyoruz. 5 lira kazandı Geçen defa ki bilmecemi zi doğru halle denlerden 1 s tanbui 44 üncfi tlkmektep bi rinci sınıf tale besinden 259 Süheylâ Ha nım 5 lira ka zanmıştır. Bu talihli kücük kariimiz mat baamıza müracaatle mükafah m aldı. Bize getirdiği resmini basıyoruz. kanlıya karsı muamelesi değişti. Elele tutuşup babasının yanına gittiler. Bir ay sonra da evlendiBilmeceyi doğrn halledenlerden hediye kazanamamıç fakat bize fotoğraf gönderenlerin re»imlerini ba•ıyoruz. Soldan »ıra ile: Balat Tahtamlnare eâddesinde kahrecı Raşlt Efendinln kızı Hüsnlye, 3 Necatibey Ukmektep 528 Ali Rıza, 4 Yakacık Ukmeketebt 146 Haluk, 5 Bursa Yeşil ilrm««i A nıımorali Şu hesap ameliyelerini yapıp her satn'in yekunlarını müsavilerin önüne yazmız. Bunun zihin ve zekâ ile bulunacak bir hiylesi vardır zannetmeyiniz. Hayır, hesabı kavi olan herkes bunu yapabilir ve çıkan netice onu hayrete düşürecek bir sürpriz olur. Doğru cevap gönderenlerden birinciye 5 lira, ikinciye zarif bir mürekkepli kalem, üçüncüye Foto Etemde 6 kartpostal 1 agrandisman yaptırma hakkı, diğer yiir kişiye muhtelif hediyeler verilecek fotoğraf yolhyanlann da rerimileri basılacaktır. Cevaplar ikincikânunun son gününe kadar «Cumhuriyet Ço cuk sahifesi muharriri» adresine gönderilmeli ve mutlâka gazetej de çıkan rakamlı parca dafeesiHp mektuba konmahdır. Bw s«artlara riayet etmiyenler mükâfat kazanamazlar. Fahrl, 6 Ni$anta$ kız orta mektebi 198 Nlmet, T Cumhuriyet orta mektep 387 Zeynel, 8 Beyazıt Eminbey mahallest Karakol sokak 9 numarada Nermln, 9 Fmdıklı Dereiçi Ali Bey apartımanı Ömer trfan, 10 Üskiidar Dudullu köyu mektebi talebesinden Nihat Gündüz, 11 Akşehir Gazi Paşa mektebi 284 Lutfiye Ziya, 12 Bursa Hacıilyas mektebi 41 Rahml, 13 Konyada tayyare plyango bayll Ataf Beyin kızı Hidayet, 14 Gebzede Dr. Cemil Beyin oğlu Ferhat, 15 Sultanahmet KüçOk Ayasofya «•am» sokağında 10. nn