05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'Camhariyet' !İ3Kânunusaml934! Bulgar siyaseti hakkında bir yazı TEFRIKA. 8/ Yazan: M. TURHAN Sanayi programı ve ziraat Sofyada bir Türk gazeteSöbütaya ne Makedonyanın İskenderi, ne Karta si şiddetli tenkitlerde canın Anibali ne Romanm kumandanları Pamuklu dokuma, yün ipliği ve çuval fabrikalari bulunuyor Napolyon benziyemez ne bu ziraat şubelerinde bir inkişaf âmili olacaktır Sofyada çıkmakta olan türkçe «DeÜ TSrkler, Macarlan ve Macar yurdumı pek sevmişlerdi. Bu sevgide kan kardestiğinin tesiri çok büyük ohnakla beraber Macarlarm muharebelerde gös terdikleri yiğitlüc de kuvvetli bir âmü oluyordu. Filbakika Macarlar, Türkle rm önünde gene Türklere beğendirecek surette barbetarişlerdi. Söbütay ordusundan üç kere daha kalababk bir or • du kurdukları halde mağlup olmalan korkakhklanndan değildi, karşdanndaki ordunun harp içinde büyümüş ol • masındandı. Söbütaym onüne bütün küre çıksa yıkdacakü. Çiinkü o, yalnız devirmek için emtr almışa, herhangi bir ordunun önünde devrilemezdi. Türkler, dediğinriz gibi, Macar yurdunu da p«k sevmiflcrdi. Yekpare bir zümriit gibi uzanıp giden yeşil PuctaPuzsta ovası kendilerine biç te yabancı gelmiyordu. Her Türk bu ovanın oy • nak zümriit damariarma benziyen çimenlerine baktıkça geride, çok geride, kalan kendi ovalarmı hatırbyordu. O • rada, o ovalarda az mı at koşturmuşlardı, az mı ydJn dolaştınraslardı?.. Ormanlar, karpat sırtlarmdaki o »ıra »ıra ağaç ülkelerde üpkı Altayda kilere benziyordu. Söbütaym Türkle • ri bu ormanlan asarken öz yurtlarmda dolasıyorlarraış gibi ruhî bir aşinalık seziyorlardı, içlerine yabancılık çök müyordu. Üstelik Macar dili de kendi düJerini andınyordu. Giyim, kuşanım 4a hemen bemen ayni idi.' Bir Macar at koşumile Türkimkü farksızdı. Tür • kiin çakan dediği gürze Macarlar ko guş diyorlardı, fakat gürz, gene gürzdü. Türkler bu çeşk çesit benzeyisler dolayuile Macarlara yalnız güler yüx göstermekle kaimadüar, orJara gönüllerini de açfalar, kardeş fnbi davran • dılar. Onlarm gösterdiği bu kardeslikte bir ağabey, acıyan bir ağabey sefkati vardı. Cünkii Macarlan cahil buluyorlardı, çok geri *örüyorlardı. Bir tarih • çinm dediği gibi Türkler, silâbla kar • şılaşıp yürekten uzlastıklan Macarlar da sürüden aynltru» bir koyun öksüz • lüsni görerek bu oksuzlügü gîdermek re o fcovtmu sürüye tcavuşturmak îstfyorIaH.. Macarlar da Türkleri beğenmisler İdi. takdir ebni«Ierdi ve her milleti inv rendiren bu yiçit kütleye çarçabuk ı nınmıslardı. DiHerinm dörtte ücünü anhyorlardı, âdetlerinde yabancılık bul muyorlardı, baskalarma ve meselâ Almanlara kar\ı pek sert davranan ga Fshrin kendüerfne eüler yüz göster raelermden ise *on derece mutehassis oluvorlardı. Bju kanürkh tsınif, hızb bir kaynayış yaratb; Macar yurdunda Türk, öz yurt zevki buldu, kardeşçe oturdu, ağabeyCe davrandı, kibarca alısveriş yaph. Macarlar, galip orduya bol bol b z veriyorlardı, kardeslik temelmi kuvvetlendiriyorlardı. Türkler de onlara ko yua, öküz, «t satıyorlardı. Söbütaym dönüşünde binlerce Macar kızı, kıy metli birer gelin sıfatfle şarka gitmişlerdi, AUay eteklermde ana olmuş lardı. Burada bir noktaya işaret etmek lâ • zımdır: Avrupalılar Cebe ile Söbütaym Avrupada kazandıklan zaferler den bahsederken bu zaferleri vahşi bir saldıra gibi tasvir ederler, «Horde tatare» adı altmda bir sürü hikâyeler uydururlar. HalHuki Türkler, Avrupaya saldırmadılar, Avrupayı yendöer. tş te o yenilişin dinmiyen acuı ve hıncı dv ki hâlâ o bikâyeleri eserlerde yaşatryor. Eğer Avrupah tarihçPerde biraz în saf olsa on üçüncü asır basındaki Av rupanın gene o asır Türklerinden çok geri oldu&unu itiraf etmekten çekinmezlerdi. Türk. altı ve yedi asır evvel, dünyadaki nv'Petlerra hepsinden yüksek • ti. Bu, o kadar bariz bir hakikattir ki münakasava bile tahammül etmez. Ya> rathğı zaferlerle apaçık görüldüğü ü zere Türk, kandan doğan bir kahra manlık ta tajıyordu. O kahramanlık yapma ve takma değildi, atalar mirası idi. Hangi mOIeÜe temasetmişler*emutbka galip selmiftlerdir. Bunun sebebi kalabalık oraşlan. degüdb, belki kan ca yüksek ve «an'atce. bflğice, cesaretçe jrüksek buluna«landır. Şura« muhakkak ki Yayık ve Idîldan kalkıp tn Ahnanya i'u»ru'erine. giden, Paris sokaklannda casuslar gezdiren SobÖtayin kumandası altmda topu Jtopu he* ordu vardı, bazan be» mubtelif istik?jnette i» gören, bazan bir!e$en ba ordulvra te»kil ettiffi yekun «150» bmdir. Halbıdu Söbütayin önünde can veren düfman yüz binden ı^alebesinde baska nesıl «ıkerlermm m : ktan be» çok fazladjr!.. Azm çofa san'pt, bil<ri ve cur'etten bir âmfl anmr? Orman» gazetesi, «Siyasette şaşkınlık» Birinci tchifeden mabat serlevhası altmda bulgarca bir makale celbettiği için plânda en mübim mevki yazmıştır. Bu makalede Bulgaristanm pamuklu dokuma fabrikalanna veril • haricî siyaseti şöyle tenkit olunmakta mistir. Yeniden dört büyük fabrika tedır: sisi derpiş edildiği gibi mevcut fabri «Biz evvelce de bu sütunlarda millî kalardan Bakırköy bez fabrikasmın siyasetin beceriksiz eller tarafmdan hemen bir misline yakın bir vüs'atte idare edildiğini v« memleket menafii genisletilmesine de teşebbüs edilmiştir. ne aykın yollara doğru sevkedildiğini Bundan başka hususî sermayeye de görmüş ve göstermiştik.. Ihtiyat ve babes sene için plânda tasavvur edOen siret gösterilmesi icap eden yerde köryeni pamuklu sanayii derecesine yakın körüne hareket edilmiş, şiddet ve azim bir inkişaf payı ayrılmıştır. gösterilmesi icap eden yerde, gevşek Bu suretle tesisi düsünülen pamuklu lik edilmiş, hiç olmazsa mütereddida sanayiinin ehemmiyeti hakkında bir ne hareket edilmiştir. fikir verebilmek için mevcut fabrika • Hakikî siyasî, mühim anlarda kat'î lanmmn iğ adedile yeniden yapılacak ve azimkâr adımlar atmasmı bilen a fabrikalardan üçünün ve Bakırköy damdır. Bizde ise aksi vaki oluyor. fabrtkasuıa yapıbnakta olan ilâvenin Hasis emellere hizmet eden fırkalar ve iğ adetlerini karsüaşhralun: hodgâm emellerinin tatmininde hiçbir Mevcut fabrikaların Yeni fabrikaların hudut tanımıyan ve başka idareler al iğ adedi iğ adedi hnda kalan Bulgar topraklannı kurtar110,000 87,000 mağı isfa'hdaf eden cemiyetler, bizde Fakat tam bir fikir elde edebilmek faaliyetlerine müsait sahalar bulurlar. için mevcut fabrikaların imal kudreti Bu hal Bulgar hayatı siyasiyesinde için, nin senevi 13,5 milyon metre olması • için kemiren bir yara olup, bunun tedana mukabil yeni fabrikalardan yalnız visine çare aranmazsa memleketin mevüçünün Konya Ereğlisi fabrikası hacudiyeti bile tehlikeye girebüir. riçtbr imal kabiliyetinin 67 milyon Memleketin dahilî ve haricî siyase metre oldugunu bilmek faydasız de • tinde, memleket zimamdarlannın hatta ğildir. hareketi sarih ve ayan olmak lâzundu*. Yeni fabrikalarm, bugün memleketBizde vaziyet bu arzettiğimiz şekilde te mevcut pamuklu dokuma fabrikalaolsaydı, vatanmuz, Avrupa ufku siya • rmm pamuk isühlâkine yeniden 65 sisinde ziyasmı kaybetmiş bir yüdız debin balya ilâve edeceği ve hurasî te ğil, parlıyan bir güneş olacakh. sebbüs erbabma • son beş sene zarfınHaricî siyasetüniz, şaşkmlık içinde da hususî sermaye tarafmdan yeniden gideceği yolu tayinden âciz. Bu hal, tesk veya mevcuda ilâve edilmiş olan memleket iktısadiyatma da suitesir hapamuklu dokuma makinelerinin inki • sd ediyor. Bütün bımlar, milletin sayısaf ve tezayüt seyri göz önünde tutusız fokalara inkısamı ile bunlarin menlarak önümüzdeki bes sene için ay • faatlermi memleketin menafii âliyesine tercih etmeierinin bir neticesidir. | nlıraş olan mkisaf paymm da yeniden 55 bin balyalık bir pamuk sarfiyatını Şurada Türkiyeye ait bir misali zikistilzam edeceği, buna mukabil bu se • retmeden geçemiyeceğiz. Bundan bir neki pamuk rekoltesinin 80 bin balya sene evvel, Türkiyeye hicret eden oldugu ve yeni ihtiyaçlan karşılamak Türkleri bir teskilât altına almak iste • için istihsali 120 bin balya daha arttırdfler. Hükumet, bunlara, hariçten bu mak lâzımgeleceği düşünülürse sanayi memlekete gehnis olanlann herşeyden programında pamuklu dokuma sanayiine verilen mevki çok daha iyi anlasılevvel bu memleketin siyasî vaziyetin mif «lur. • ^raı«o &J icaplannı ve onun menafii âliyesini r Acaba bu hususta ileri mi gıdümîs • ilüsunmeferi lâzım olduguna rat»r'*tti. tir? Programda ancak millî ihtiyaçlar Acaba bizde de öyle mi? Bizde bazı esas tutulmuftur. Pamuklu Hhalâtımı muhacir vatandaşlar kendilerine fev zm son on senelik seyrine bakılırsa hükalâde, ehemmiyet veriyorlar ve bu kâmetm mensucat sanayiini en mühim memleket içinde onun mukadderatma if olarak büyük mikyasta ele alması • tesir edecek bir tavır ve vaziyet alıyornın sebebi kendiliginden tebarüz eder: Iar. Bu hal, memleketin menafii âliyeSeneleT Ithalât (milyon lira) sini müteessir ediyor. Ona zarar iras 1923 53.940 ediyor. Bu memleket içm halledüecek 1924 63.571 mühhn bir mesele vardır. O da Yu 1925 74.205 goslavya ile aranuzdald Makedonya 1926 71.879 1927 50.830 raeselesidir. Bu mesele bayatî bir mese»928 52.449 ledir. Onun azamet ve ehemmiyeti kar1929 59.865 şumda bütün diğer meseleler küçülür 1930 32.371 Ier ve yok olurlar. Çok yazık, ki Bul 1931 33.165 gar siyaseti bu ehemmiyeti kavnyamı • 1932 20.558 yor. Maamafih başka bir mektubumuz • da da izah ettigimiz veçhile plânın Bulgar siyasî gafletme ikinci bir mitatbikı ve hususî tesebbüse aynlmıs sal de, memleketleri olan Türkiyeye olan payın bu teşebbüs erbabı tarafmihanet edip Bulgar topraklarma ütica dan tahakkuk ettirilmesi halinde de eden vatansız yüz elliliklerin memle memleket tamamen pamuklu ithalâhnket dahilinde serbestçe icrayi faaliyet dan müstağni kalamıyacakbr. Bu da etmelerme müsaade etmesi ve bunlarm bir kısnn pamuklu dokumalann seri mamulâtmdan olmaması ve istihlâkleTürk • Bulgar münasebatı üzerme, her rinin nisbeten mahdut bulunması dolaiki memleketin menfaatlerme mazar • yısile şhndilik memlekette imallerinde rat iras edecek şekilde tesir icra etraefayda görülmemesindendir. lerine göz yummasıdır. Yanlu mensucat ve Merinoa Hasdı memleket, siyasî bir hedef • koyunlan sizlik içinde bocalayıp durmaktadır. Programda yünlü dokuma sanayii için bir yün ipHk fabrikasmdan baska hiçbir tedbir derpiş edihnemistir. BuA f na sebep mevcut yünlü kumas fabrikasaat 19,30 da Ianmızm bazı kalita kumaşlar istisna edilirse memleket ihtiyacını hemen tamanaen karşdamakta bulunmaları ve Büyük operet eksik kısmı birkaç sene içinde karşıhyabilecek bir inkişaf yolunda ohnala Yazan: Kkrem ve ndır. Cemal Reşit Beyler Ancak fabrikalarımız bu kumaşla • rm bilhassa lüks addedilebilecek pahalı nevileri için Kamgarn denilen Merinos ipliğine muhtaçtırlar ve bu iplik bütün ithalât maddelerinin ithalâh azalnuş olduğu halde sun'î ipekle beraber «ittikce mütezayit bk surette fazla ithal edflmeğe başlanmu ve: Herkesin takdirle seyrettiği tesisi ile iplik halinde Merinos yünu ithalâtı gümrük resminin arttırdması ve kontenian yollarile menedileceğinden ham Merinos yünü müstahsilleri fabrikayı derhal alıcı olarak karşıla nnda bulacaklardff. Merinos koyunlarının memlekette üretilmesi için Ziraat Vekâleti tarafmdan ciddî mesai sarfedildiği malum • dur. Bu mesai muvaffakivetle flerile • mekte ve kovunlann muhite tamamen intibak ettikleri eibi kıvırcık koyunlarma yapılan tesalüp te tamamen mu • vaffakiyetle neb'ce vermektedir. Maa mafih yetişthilen kovunlann ancak yüzde on besi yetistiricilerin elinde olduğu, memleketteki bütün Merinos ve Merinos melezinin adedi nn bini pek az srecmekte ve bmnetice Merinos yü1 nü istihsaJph lâsi mesaFe«'n' e bulun maktadır. Bunun için fabrika teessüs edince dıs^rıdan 2,5 milyon kilo kadar Merinos yünü ithal edecektir. Dahilî istihsal ço?aldıkça Httabi bu ithalât ta seneden seneye azalarak bir gün artık ithalâttan müsta£ni kalacağımız bir vaziyet basıl olacaktır. Caval imalâtı ve kendir Kendir sanavüne (relince bu sanaylm iptidaî maddesi kalite itibarile bütün dünva kendirlerine faik olarak memlekette vardır ve iplik kısmı (kınnap, urgan, halat halinde) el ile ve fabrika imalâtı olarak memleket ihti yacmı karsılamaktadır. Y»'nız çuval kısmı tesise muhtaçtır. Bir taraftan kendîr ely^fınm nebat kısmuıdan aynlması için Küçük Menderes havalîsinde ve Kastamonu civarında birer küçük fabrika tesis edilirken bir taraftan da çuval fabrikasmda yerli. kendirl^rden istifade edilin edilemiyeceği tetkik o • lunaeaktır. Ciinkü ihrnratta kullanılan ve bir defalık bir kuINnma veri olan cuvallarm ucuza mil edilmesi zarureti vardır. Baska memleketier jüt denilen bir maddeyi Hindistandan ithal ede • rek cuval imalâtmı ucnza mal etmek • tedirler. Dahilde kullanılacak cuval larda sağiamlık esash bir vasıf ola • rak arandı^ma ırSre kendirden mamul oknalarmda fayda varsa da ihracatta kullanılacak cuvallann ucuza mal edilmesi lâzımgeldi?inden mesele ehem • miye*'; bir tetkik mevzuudur. 20 f ab'ihndat, 7 ti ziraate istinat ediyor Hulâsa etmek lâzımgelirse denebi • lir ki sanavi programüe doğrudan dogruya devletçe ve anonim tesebbüsler tarafmdan tesis edilebilecejn derpiş edilen yirmi fabrikadan yedisi ziraate müstenit sanayi şubelerine aittir. Bu yedi fabrika arasmda dokuma fabri • kalan bedelleri ve ehemmiyetleri iti • barile bütün programm yansmı temsil ermektedir. Bu suretle ziraî ham maddeleri kıymetlendirecek bir sanayi kurmak yolunu tutmuş oluyoruz ki bunun maddî neticelerinb her şeyden evvel ziraî istihsalimizde ve çiftçimizin geçinme şartlannda mes'ut tesirlerini göster mekte gecikmiyecegi tabiidir. tktısat Vekilimiz geçen günkü izahlarmda bu noktaya temas ederken sanayiin sanayi mamulâtnu pahalı satarak ziraat erbabmı istismar edeceği ve binneb'ce sanayi hareketinin çiftçi aleyhine netice vereceği hakkmdaki mülâhazalann kat'iyyen varit olmadığmı işaret hakikaten millî sanayiin teessüs devresiide mamulâtnıı pahalıya mal ederek çift çiye pahalı satmasma mukabil memleket iptidaî maddelermi alarak bu maddelerin fiatini yükselhnek suretfle çiftÇİnm alım kabiliyetini arttndıgı süphesizdir ve bu pamuğun, yünün ve ipegin dahilî fiatlerinin beynelmilel piyasa fiatlerine nisbetle yüksek olmasile de sabittir. ALt SÜREYYA Ziraate istinat eden sanayi şubeleri ( B a akşamld program J ANKARA: 12,30 plâk neşriyatı (13.30 a ka * dar) 18 alafranga orkestra konse < si: Sympnonîe inachevee (Schubert)< 18,45 alatırrka saz 20 ajans haber « leri. ISTANBULı • 1 7,30 gramofon 18 fransîzca 'derS (müptedilere) 18.30 Belkis Hanım* 19,30 Refik Talât Bey ve arkadaslari21 gramofon ve ajans haberleri 21,30 Belma Hanımın işürakile Bed yii Musiki. VlYANA: 18,45 keman k'onseri 19,25 fio> vadisler 19,55 hafif musiki parça * lan 20.55 havadisler 21,10 (Der Traum ein Leben) Grallparzen'in bea kısımhk piyesi 23,10 havadisler • 23,25 dans plâklan. BÜKREŞ: 18,05 muhtelif musiki 20,05 EoSÎ ferans 20.25 konferans 21,05 iki piyano ile konser 21,50 şarkılar *, 22,20 Kuartet konser BUDAPEŞTE: 18.05 radyo orkestTasi 19,20 ki * raat 19,50 kafe konser 20.35 mektuplar 21.05 plâk neşriyatı 21,50 havadisle* 22.05 bir komedi 23.50 havadisler ve tsigan havalan. Staviski rezaleti Birinsi »cliifedsnmabai bütün vazifesini yapmağa azmey * lemiş olduğunu ve bu hareketin davet edeceği intikamlara rağmen bunu yapacağını söylemis ve bü tün sıralarm şiddetli alkıslan arasında devrilip devrilmiyeceğini aslı nazari dikkate almadığmı ve hiç bir sahıs ve ailevî mülâhaza etmek< sizin bütün cezalan tatbik eyliyeceğinı beyan eylemistir. M. Şotan Staviskinin kirli mesle» ğini anlatmı», dolandıncının mils • tefit oldugu cemilekârhkları ve ticaret nezareti idare kontrol heye tinin vaktile dikkat etmesi lâzım gelen yolsuzluklan saymıştır. M. Şotan, bütün sube âmirlerinden tahkikata kendisine halisane yardım etmelerini istediğini söyle • miş, pelis hidematınr yeni ba*tan tensik edeceğini tasrîh etmi», Paris polîsi üzerinde hükumetin nü fuzu ve nihayet ahlâkî ıslahat lüzumunu kaydederek her hangi bir müfteriyl iftirasmı derhal isbata mecbur kılan bir kanun lâyihası vereceğini bildirmistir. M. Şotan bu nutkundan sonra müzakerenin devamı bugüne bırakılmifthr. Meclism dünkü bu içtimaınd'an uzun uzadıya bahseden gazeteler M. Şotanın bu nutkunun uyasdırdığ intibalan kaydediyorlar. Gazete • lere göre, toplantıdan evvelki asabiyet müzakere neticesinin ne olacağı hakkında tahminlerde bulunui masına imkân verilmiyordu. Hal buki bugün M. Şotanın azimkâr nul ku neticesinde hilkumetin itimat meAelesini ileri sürdüğü vakit bü • yük bir ekseriyet temin edeceğine füphe edilemez. Pari* 12 (A.A.) Meb'usan meclisind'e Staviski meselesi hak kindaki istizah takrirlerinin müzakeresi esnasında M. Şotan efkâri umumiyeyi eski sükun ve rahat balin< kavusturmak için, seri, bitaraf ve hakikati bütün parlakhğile mey • dana çıkaracak bir müzakere yapmağa raeclisi tesvik etmiştir. tlk söz alan sosyalist meb'us M. Lagrange yüksek polis ve adliye memurlan aleyhinde tam manasil< bh* iddianame okumağa koyulmus, sigorta kumpanyalarını bile suç ortaklığı ile itham etmiştir. M. Lag range, Staviski meselesme kanşmı olan ve Hitler idaresi lehinde ka lem mücadelesi ve propaganda ya pan gazeteler üzerinde tesir icra e > den bütün yabancı nüfuzlan araş tınp ortaya çıkarmak lâzım olduğt nu söylemiştir. M. Lagrangeden sonra kürsüye çtkan M. Monnet te millî bir mat « buat ofisi teskil ed11me«ini iste ' mistir. Bunuala beraber Avrupalılar içinde Kakikati gören ve itiraf eden muharrirler de yok degfldh. Onlardan biri Türkler hikkmda çok büyük tetkikler yapmif olan (Leon Kabon) dur. Bu Fransız ıruharrir, C°he ile Söb&taydan babsederken: «Avrupalılar bunlarin yaptızı kti Kra «barfear akmr» taiaâ verdfler.'Hafbuki o devirde Türkler barbar değildi. fakat Avrupaldar bakikî barbarlardı!» diyor. Ayni adam. 1219 daki bu istilâ hâdisesfle Fraostzların 1812 de yapbklan Rosya seferi arasmda bir mukayete.yurütüyor. Yaai CengizIeNapoIyona karsılaftınyor ve ju hükmü veriyor: «İtiraf efmeliyiz: Cengizm 1219 teferi, Fraasanm 1812 •ererinde» cok daha muntaoamdı, parlaktı. mükem rneldi.» Biz de bu hakikati tekrar ederiz. Çünkii «in iemda Türkim inkâr ohm • mak istenlen tarihî haklan vardır. Bu baklann bilmmesi ve kabul ediknesî lâzımdır. O tebeole söv'üyoruz: Söbutay, yüz e'Ii bin kişilik bir orduvu Ruıyada, Lehistanda ve Almanyada tnu • tize sayılacak bir muvaffaldyetle gez dirdi, gene o orduyu Tunaya, Adriyatiğe, Karpat da^larma mzam ve m tizam içnde • götürdü. (Mabadi var) Bugün •Pangaltı TAN sinemasındaı Oynıyanlan Norma Shearer ve Frederic March Hâveten: Yoni FOX JOURNAL A Ş K Hüzönleri Telefon 43374 mevsimin pek yüksek filmi ve kudretli bir aşk menkıbesi olan C Fransızca sözlü ) Bu akşam Senenin en zengin en güzel ve en ihtişamlı fi'mî LÜKÜS HAYAT . „ . ŞehirTı'yatrosu V A L S MUHAREBESi Milyon Avcıları Rejisör: ERTU6RUL MUHSiN UMUMA izmiFBefedîyesi fıkaraya kömör veriyor îzmirde hayaların tekrar soğuk gitmesi üzerine Belediye, fıkaraya meccanen kömür tevziine başla mıştır. Memleketimizde bugüne kadar yapılan en güzel Türkçe sözlü şarkıh büyük fiim FtRJH SiNEMA numaralara bu gece çok mühim bir numara daha ilâve etmiştiı*. Eski nuraaralannı değiştirmiştir. I Jozefin Beyker trupu «Siyah inci» ismile anılan meshur Zend dansöz Jozefm Beykerin sehri • mize geleceğini yaznuştdc. Dün Joze • rm Beyker trupu menajerlerinden biri önümüzdeki perşembe günü Saray sinemasmda başlıyacak olan numarala « rm hazırlığı için şehrimize gelmiştir. «Kazino Döpari» nin meshur yıldızmm refakatmde dansör, şantör, fantazist ve cazbantçı olarak birçok artist var • dır. OymytnUr: FERÎHA MELEK NECLA FERDl MUAMMbR MAHMLJT ve H A Z I Pangaltı * xmlH Sinemasında önütnüzdeki Pazar gtinünden ftibaren : Kendisi gülmedigi halde insanı ıglatircasına güldüren meşhnr artist " MALEK „ sahne arkadaşı POLLY MORAN ile beraber Metro Goldwyn Mayer'm Frönsi7ca sözlü Ş I K Sinema MARLENE DiETR CH'in A Ş I K Ç i L i N G i R Fevlalâde gülünçlü komedisinde göninecektir ilâveten yeni Fox Journa! T«|<fon : 4 3 3 7 4 Bu şaheseri görmiyenler son pünleridir. îstifade ediniz KIRIK MABUDE en gilzel eseri 1927 de 1,5 milyon lhralıkitKa]âta raukaba, 1932 de 2,5 milyon liralık ithalât vapüraısbr. Buhran dolavısile fiatlerin sukutu da nazari itibare alınma ithalâhn miktar itibarile daha çok arttığı anlasıhr. Bunun için bir Kamsarn fabrikası tesisi lüzumu bissedilmis ve bunda memle kette Merinoş kpvunu yetistirümesini tacil edecek bir tedbir mahiyeti görül müstür. Filhakika Merinos yünü diğer yüh lere nazaran Hd kat, hatta daha fazla kıymettedir. Bu itibarla Merinos koyunu yetiştirmeğe muktedir olan nun • takalar çiftçisine yeni ve kârlı bir iş sahası açılmıs olacaktır. Bu saha zaten açık olmakla beraber fabrikanm Çanakkale Halkevinde güzel bir mösamere Çanakkale «Hususî» Halkevi • nin güzel san'atlar şubesi Belediye si • nema salonunda bir konser vermiş ve bu meyanda Halkevi Reisi Halil Bey Ergani bakır yolunun millî faydalan ve istikrazi dahilinin temin edeceği kâr • lar hakkında bir konferans vermiatir. Salon hıncahmç dobnus, halk çok nes'eli ve faydalr bir gece geçirmiştir. Kongreye davet Fırka Samatya Nahiyesmden: 14/1/934 pazar günü akşamı »aat sekiz buçukta senelik kongremiz aktedilecektir. Ayni gün ve saaıtte Ko • ca Mustafapasada 28 inci Ükmektebe tesriflerim rica ederiz efendim. VEFAT Şehrimizin maruf şeker ve kahve tüccarlarından Teokli Strongilo Efen di vefat etmiştir. Cenaze merasimi bugün saat 13,30 da Beyoğlunda Panayia rum kilisesinde yapılacaktır. Müteveffanın refikası ye oğullan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle