29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Adliye yangınını tahkik Ticaret gazetesi aleyhineden heyetin faaliyeti deki davaya dün bakıldı Sofyayı ziyaret etmeleri Adliye levazım memurunun istiçvabı dün uzun beklenen Balkan ricali sürmüştür. Kast ihtimali ffe tahkik ediliyor SON TELGRAFLAö M. Piyosun davası Yugoslavya Başvelrili ve Hariciye Nazırı ile Yunan ve Çek Hariciye Nazırlan Sofyaya gidecekler Sofym 11 (Hususî) Buraya g« . len haberlere göre, Romanya meb'usan meclisi şubatm btrinde açüacak • br. Bu sebeple Bulgar Kral v» Krsliçesinin Bükre$ ziyaretleri tthir edil • miştir. Eğer Romuıya Kralı Karol, ba ayın Kmıma kadar ziyaret hakkmda bir iş'arda bulunmazlarsa, Bulgar hüküradarlan Bükrese şubatm başmda gideeeklerdir. Yunan Harieiye Naxm M. Maksimos Londradan dönerken Sofyaya uğnyarak Başvekil M. Muşanofla, Balkaa • lann umumi vaziyeti ve üd memleket arasmdaki meteleler haklnnda gorii • şecektir. Çekoslovakya Hariciye Nazm M. Benesİn de şubatın başmda buraya gelmesi muhtemeldir. M. Benesin Sofyaya gelmesi, Zağrepteki Küçük ttilâf içthnalanndan sonra olacaktır. Yugoslavya Başveküi M. Suşkiçle Hariciye Nazm M. Yevtiç ise, şubat or> talannda buraya geleeeklerdir. Yugoslavya ricali ba »aretle M. Musanofa iadei ziyaret etmif olacaklar • dır. Ünyon Sigorta strketi mödürii M. Antu van Piyos tarafından kendisine casusluk isnat edildiği îddiasile «Tı caret» gazetesi neşriyat müdürü Irfan Bey alevhine açılan hakaret davasına dün üçüncü ceza mahke • mesind'e bakılmıştır. Müddeiumumî Nurettin Bey, raaznunun vazılarında davactya karşı hem adi hakaret, hem de maddei mahsusa tayini suretile tahkir suçu mevcut bulunduğunu ileri sürerek ceza kanununun 480 ve 482 nci maddeleri mueibince cezalandırıl masını istemiştir. M. Piyosun vekili Sadi Rıza Bey, maznunun, müekkiiini teşhir etti ğini, casusluk gibi ağır bir takım iddialar ortaya koyduğunu, halbu • ki bu neşriyatı yapmağa teviye ve iktidarının müsait olmadığinı s8yliyerek haklarının nazari itibara almmasını talep etmiştir. Maznun vekili Muatafa Hayri Bey, bu sözleri müekkiline teeavüz telâkki ettiğini söylemiş v« iki taraf vekilleri arasmda çok hararetli ve şiddetli münakaslar olmuştur. Müteakiben Mustafa Hayri Bey, trfan Beym müdafaasım yaparak ezcümle demiştir ki: < Türkiyede bir sigorta mfiessesesinin başmda çalışan M. Piyos Umumî Harp başladıği nralarda Fransada bulunuyordu. Fransa gibi askerliğe çok ehemniyet verilen bir memlekette kendlsinm askerliğe alınmıvarak vatanî vazifesini ifa için Türkiyeye gönderilmesini müekki • Iim muhtacı tetkik görmOştür. TUrkiyenin Almanya ile birlikte Fransaya karşı harp açtıgi zaman Fransız tabnyetinde olan M. Piyosun Türkiyeye gelmesinin sebebl ne olabilir? Kendisi iktısadî işler için geldiğini iddia ediyor. Fransada, ticaret yapmak için bir adarara askerî mükellefiyetten kurtulmasma im kân yoktur. Müekkilim, bu ifte casusluk olmak ihtimalini gözönünde tutmuştur. Salâhiyettar zevat ve kumandanIar mahkemey çagırılmadıklan için bu nokta karanlık kalmışhr. Mesele, ihtısasa taalluk ettigin • den ancak bu zevabn mütalealarile vaziyetin aydınlanaeaği kanaatin • oTeyiz. Harp esnasında muhasım bir devletin memleketinde top ve tüfckle değil, casuslukla hizmet edileb!» lir. Ortada adi bir hakaret değil, siyasî bir mesele vardır. Hakikatin meydana çıaknlması için mahkemoye yardım etanek Isteriz. Gayemis, maznun mevkünde olan Irfan Beyi kurtarmaktan ibaret değUdir. Za • ten ben de bu müdafaayı sırf mem* leket vazifesi ad'dederek parasız yapıyorum. Müekkilim mahkum olsa da bundan izzeti nefsi müteessir olmıya • caktn*. Çünkü vatanî bir hizmet yolunda çalışmıştır. Her halde harp zamanmda M. Piyos memleketimizde casusluk yapmağa müsait vaziyette idi. Kendisine Fransa hükumeti tarafından nı • şan verilmesi ve bunun resmî gazete ile de ilânı sayani dikkattir. Müekkilim, her tarafa girip çıkan, birçok yüksek zevatla görüsen ecnebi tabiiyetinde bir adamın pek çok şey • ler öğrenebileceğini düşünerek ortada bir casusluk varsa anlaşılma • sını istemiştir. Kapitülâfsyonlar kalktığı içm bunun arastınlmasına ve takibat ya pılmasına hiçbir mâni yoktur.» Müdafaalar dinlenildikten sonra muhakeme karar için 15 kanunu • sani pazartesi gününe bırakıl • mıştır. fstanbul Adh'ye yangmt tahkikab na dün de geç vakte kadar devam e dilmiştir. Mttlkiye ve Adliy. müfet tişlerinden mürekkep olan Belediyedelri tahkik heyeti dün Ağırceza mahkemesi odacuı Kâni, mubaşir Arif Efendileri isticvap etmiştir. Idarî cepheden mes'ulleri tesbite çalışan bu heyet, evvelee ifadesini aldığı Adliye lejraztm memuru Tevfik Beyle kâtibi Emm E fendiyi de gördüğü lüzum üzerine tek» rar sorguya çekmiştir. tdari tahkikatın bugünlerde biteeeği söylenmektedir. Levazım memuru Tevfik Beyin is • ticvabı çok uzun sttrmuştür. Alakadar memurlar, son bir sene zarfmda Adli yede yangm tehlikesine meydan ver memek içnı lâzun ge$en tedbirlerin düşünülmttş ve Vekâlete bildirilmiş oldufunu, fakat tahsisat azlığı yüzün • den kâfi tertibat itb'haz olunamadığmı sSylemişlerdir. Mustantiklik salâhiyetile ve yangı • tttn adlî tahkikatn* meşgul olan Tem yiz mahkemesi basmuddeiumumî mu • avini Bedri ve tzmir Ihbsas mahkemesi Müddeiumumisi Arif Beyler dün hapisanedeki dajrelerinde hâdisede ka*it olmak ihtimalini de nazan itibara almışlar, tahkikah bu yoldan da de rinlestirraialerdir. Bu hususU ketumiyet liKanunusanı 'Cumhurıyet' NALINA MIHINA Larousse lugatinin yanlışlanndan I Tahdidi Teslihat Havanada yeni meselesi isyanlar başladı İngilizler Cenevre konfe Hukumet asayişı muşkiı lâtla temin ediyor ransma hazırlanıyorlar Londr* 11 (A.A.) Sir Con Simon, bupün M. Hendersonu ziyaret etmiştir. Silâhları azaltma konferanM bürosunun nasıl toplanaeağmı tea bite, Milletler Cemiyeti taraftndan memur edilen M. Oghides de bu ziyarette Sir Con Simona refakat et • miatir. Rovter aiansmm aldıği malumata göre Sir Con Simon Conevreye gidecek olursa, ihtimal gelecek haf ta sonundan evvel, Sar meselesmhı mü zakeresine baslanacağı vakit, ffi • decektir. M. Norman Davisin de snânlan azaltma konferansı bürotnnm toplantısında bulunmağı "tediği oğrenil mittir. Frcmta Almanya müntuebatt Londra 11 (A.A.) Gazetelerin mtitaleasm» eö*« Aimanyanin Farn•<• muhhrasma cerabı pelc yakıtıda Pari»e gSnderileeefctrr. Gazeteler b*a cevabın itilafperver olaeagını ve Parls İle BerlIiL araaincia yenî bh* noktai naza* teatisine imfcân vereeeğmi zannetmektedirler. Time* gazeteai bu mtmasebetle tngilterenîn üzerme aldığı banşhrma yolunu ta»vip etanekte ve tngiltere • nin, huzunı iltizam ed«n1erle boz • mak istiyenleri aynt edebileeek vaziy«tte bulunduJhınu yazmaktadırlar. HaTana 11 (A.A.) Ecnebi a mele hakkındaki kanunun tamamen tatbikma taraftar olanlar, hüku metfn ba baptaki faaliyetini çok yavaş ad<fettiklerinden, Dahiliye Müsteşarına taarruz etmek re (El Pais) gazetesi idarehaaesinl yeniden ateşl*m«k istemişlerdir. Hfikumet, bu gazete Jdarehane slnin onüne muhafız kurvetleri sevketmektedir. Kanunu tatbik etmiyen mağaza lann yakilmanna, halkı teşvik eden nümayişçilenn elebaşıtı tevkif edilmiştir. Harana 11 (A.A.) Ordu, SanU Klara şehrini işgal ederek, ko • miinUtlerin nümayiş teşebbüsünde bulunduklan urada çıkan kanşıklıklan bastrrmak uzere, şehrin milhin noktalarma makineli tüfekler yerleştirilmiştir. Parkta, mitralySzlerîn yanıba • şında bir bomba patlamış ve heyecanı mucip olmuftur. Telef at yok tur. Haran* 11 (A.A.) Kri.tina garında, 15 vagon yanmıştır. De • miryolu şirketind'en söylendiğine g&n bu yangm ihtilâlci amele tarafından ika olunmuştur. Havana 11 (A.A.) <Justicia> gaz«tesi idarehanesinde bir bomba patlatnıştır. Maddî hasarat mühimse de, telefot olmamıshr. Tahktkata memttr Adliye müfettifi Visalettin Bey muhafaza edilmekte olduğundan yangmdan ldmlerin mes'ul tutulacaklan henüz malum deşHldir. Yangra yerinde araşbrma yapıknak için yıkhn'mastna lüzum görülen kıstralara ait masrafı temin etmek üzere Vekâletten yeniden tahsisat istenmiftir. eçenlerde, bu sütunlarda Ha chette (Haşet) Idtap evi ta rafından neşredilen salname ile LarourMC (Larus) lugatinde Türkiyeye ait bazı yanlışlan kaydetmış ve ba yazılanmm Cumhuriyebn fransuca nüshasmda çrkan temfanelerini bu müesseselere göndermişiün. Hachette kütüphanesmden eldığun bir tnektupta, müessese kusurunu itiraf ette ve gelecek sene salnamede bu yaniıshMara mahal vermiyeceğini sSylemektedîr. Mektupta, ParisteU Tfh* sefaretinm de. hatalar hakkmda •"îüessesenîn nazan dikkatmi celbet tigi bildirilmektedir. Hachette metbaastrnn bu hsssasiyetine mukabil, La rousse kütflnhanesi ı'si pişkinliğe vurdu ve hiç aldırıs etmedi. Larotrsseun vurdumduymazlıit karsısında bu mÜMseseye btr çekiç daha Indrrmek rarzo'muştu. Bir dostumdan »Ifîığnn bir mektup bana bu frsatı rer. dl Simdi tedavi içm Isvlçrede buluna» mektep arkadaslanmdan ve azîz dostlanmdan Doktor Süleyman Etem Be vin, bana yazdığı hususî bir mektn bım bir oarçasmı aynen nakledıyortaın. «... Geçenlerde Larousse lugatme çengeü takmıs. çekicini vuruyordun. Ona cek»ç para etmez. Balta lftznn. Bu adamlar kadar «routinîer» adara »Rsavvur edilemez. (Doktorun kuüandıJh routinîer kelimesini kördegnetini ^ellemis diye tercüme etmek pek te ranlıs olmız.) Yeni altı ciltlik Larouss* lutr«Hni altı senedir, ala ala elhamdulÜlâh hîhrdik. Ben her formayı atdıkça göz gezdirdim. Nadiren yeni bir resim, yeni bir makale var. Pek ehem mfyet verdikleri yerlere, mesela, Al rnanyaya mühim bir adam gondenp Almanya hakkındaki yazılannı yazdnrmış olacaklar. Lâkin mütebakisi, eskl tas eski hamam ve yanlış dolu. Hele blzim içfa ki biz Avrupada eskiden beri tenmnrn? ve poliHka âlemînde möV hhn rol oynamış bir milletiz yazdıklari serana hata doludur. Artık, başka mem leketler, Japonya, AfrÜta, Cenubî A mer3ca flâh. için, kimbilir, ne yanlış lar vardır. Dünyanm en meşhur bina • larmdan biri olan Ayasofyadan bahse» derken büyüfc bir yanhs yaprmşl&r. Aya sofym ismindeld «Sophie» keiimesl fransızcanm sagesse kelimesmin mukabHîdir. Küiseyi Bizantmler, «Sainte So phîe» ye yani «Sainte sagesse» e îthaf ve izafe etmislerdir. Ve bu, bin bu kadar senedenberi herkesçe malumdur. Halbuki Kütün kuçük Larus lugatlerinde bu küisenm Sofi ismindeki mukaddes kadma izafeten bina edildiği yaztIıdrr. Geçen sene, ben Larousse mudîriyetine bir mektup yazarak bomm pek ayıo birşey olduğunu ve yeni odtan böyük Ifigatte bu güiünç hatanm tashih edilmesi lâzun geldiğini yazdım. Yeni baatıklan lugatlerde bu hatayı tashih ettiler. Fakat bana bir teşekkür büe etmediler. Ayni zamanda başka birşey daha yazmıştım. Büyük lugatin Edhem kelimesmde Gazi Etem Paşanın resmile uzunca hve makale var. Gazi Etem Pasa meşhur bir Türk kumandanı idi. Lft. gatte isminin bulunması pek doğru • dur. Fakat Gazi Etem Paşanın tercü mefhalini okuyimca grörürsün ki bütün makale Etem Paşa ile adaş olan be nim büyükbabama afttir. Büyük pederim, lugate girecek kadar şohret ka • zandmcı işler gormemistir. Kendisi bir âlmunis, o kadar... Maksadrm Larousse lugatinin bize ait yazılan gayritnrk kimselere yalan yanlış yazdınldıği nı söylemektir.» fstanbul meb'usu ve Müzemizin sabık müdürü Halil Beyin oğlu olan Sü« leyman Etem Beyin yazdıklanna hiçbîrsey Oâvesme lüzum görmüyorum. Dahiliye Vekili istanbula geliyor Ankara 11 (Telefonla) Dahiliye Vekili Bey, bugün tstanbula harcket etti. Tebrik ve teşekkür Gazi Hz. Arabistan Kralını tebrik ettiler Ankara 11 (A.A.) Reisieumhur hazretleri, tahta cülusunun yldö • nümti münatebetile Suudî Arabis • Un kralı Abdülâziz Ali Suut haz • retlerine aşağıdaki tebrik telgrafını göndermişlerdir: «ZatıhaşmetanelerİBİn tahta culusunun yıldönümfl miinasebetile en umi • mî tebriklerkni beyan eder ve şahst saadetlerile dost milletin refah ve «a adeti hakkında besledigim temenniya» tı tekrar eylerim.» Gazi M. Kemal Abdülâriı Ali Suudî hazretlerinin cevabı şudur: «Cülusunron senei devrîyesi müna sebeb'le nasuc Te samnnî tebrikinize karşı teşekkurlerimi arz ve zatı fahimane'erine «thhat ve afiyet ve necip Türk miüetme refah ve saadet temenni ede * rim.» Ecnebî parafarın fcıymeti Ankara 11 (A.A.) Ecnebi paralı mukavelenamelerle saa* hususlarda damga resmnun hesap re istifasmda esas olmak üzere kantmu mueibince paralarm altı ay evveHri TasatOerine gore Maliye Vek&letinee bir lnymet cetveli tesbit edilmiştir. 1 kânamHani 934 tarihinden Hibaren alb ay zarfmda rauteber olacak • hr. Bu cetvelde Frannz frangı 8 kuruş 10 para, dolar 143 kuruş, liret 11 Irarof beş para, Belga Beiçika 29 kuruş 20 para, drahmi 1 kuruş 10 para, îsviçre frangı 41 kuruş, lera 1 kuruş 20 para, elorm 8S kuruf 15 para, kron 6 kuru» 10 para, şiling 23 kuruş 10 para, peçeta 17 ktıruş 30 para, nıark 50 kuruş 20 para, ley 1 kuruş 10 para, dinar 2 kuruş 30 para, yen 41 kuruş bşe para, tngiliz liran 68S kuruş, Mı nr lirası 710 kuruş, ruble mukabfli çervoneç Sovyet te 88 kuruş olarak tesbit olunmuştur. Çarlık Borçlarının ödenmesı mOzakereleri Paris 11 (A.A.) Salâhiyettar membalardan alman malâmata göre bu sabah ünzalanan Franstz • Sovyet ticaret hilâfının akti Szeria* Çarlık devrine ait borçlann ödenmesı hakkm. da pek yakmda malî müzakerelere girisilecektir. M. MaVs'mos Con Simon mölâkatı Londra 11 (A.A.) Yunanistan hariciye nazın M. Makshnos, bu sabah saat 11,30 da Sh Con Simon tarafm • dan hariciye nezaretinde kabul edil mistir. Abdvlâzîz İran Konsül Cenerali Nankin Hapisanesinde açlık grevleri Nankin 11 (A.A.) Çmde komfinnt propagandau yapmak »uçundan geçen agustosta müebbet hapse mah • kurn edüen ve tsviçre tebaanndan oldugu söylenen Paul Mouleas, yeniden muhakeme edilmesi için yaphgı raSracatlerin kabul edilmenMsİ Szerine 25 gündenberi açlık greri yapmaktadv. Moulensin, müebbet hapse mahkum olan kann da açlık grevfain 15 inci gününe başlamıştır. Muhtelif siyasî suçlardan do • layı, hapsedüen 20 Çinli genç kız, MouIens ile birlikte hareket ettiklerini gostermek için sekiz gündenberi a$ljk fr<f yi yapmaktadırUı, ' ' "^ Akhisar 11 (Hususî) Kasabamızda Ergani istikraz tahvilleri buyük bir alâka 3e kapışdnuş, hiç kalmamışttr. Akh sarda 'stikraz tahvilleri satışı Bir hırsız yakalandı Akhisar 11 (Hususî) Bir buçuk senedenberi kasabayı soymakta olan Aımtli Hüseyin oğlu Hakkı yakalan • mif, çaldığı birçok eşyalar bulunmuş ve «ahiplerine teslim edilmiştir. İran kontul cenerali Farrah Han Valî muavini Ali Rıza Bey dün İran konsoloshanesine giderek yeni jeneral konıül Farruh Hana iadei ziyaret etmiştir. Jeneral konsül bu • gün tebaanın siyaretini kabul edePfktir. Tütün satışı Akhisar 11 (Hususî) Tütün satısı hararetle devam ediyor. 33 muhtelif firmada tütün tücc&n iskarta tütün Birinei aahifeden mabat | fikrine dayanan bu noktai narar, bir memlekettn kendi millî varlığı tehlikeye düştüğü zaman onu mü dafaa edecek vasıtalarm membaı o Ian sanayiden mahrum kalman gibi bîr netice verdiktan baska iktısat bakımından da doğru saytlamaz. Sa nayiieşmemiş bh* memleket mamul madde mukabilinde ham madde mübadelesinden daima zararlı çikacağı gibi hiçbîr zaman sanayileşmiş memleketler derecesinde refaha nail olamaz. Bu uraumî mülâhazlar hari • cinde bugünün hakikati milletler a • rası mübadelenin beş altı sene evveline nisbetle yandan çok aşağıya düşmüş olman ve sanayi memleket lerinin bile kendi davalan olan bu iş bölümü nazariyesinden aynlarak ziraatlerini takviye suretile kendi içlerme kapandıklan hakikatidir. Yeni Tfirkiye bu hakikati «örme mezlikten gelebilh* miydi? Bittabi yeni rejimden bSyle bh* hata bek lenemezdi. tşte sanayi programı bi ras da diinyanın gidişme uymak zaruretinin eseridir. Memlekette asgarî bh sanayi ya • ratmak fikri, bu mtibak zarureti haricinde daha esash bir ihtiyacm ifadesidir. O da millî iktısadımıza vahdetli bir istiklâl vermek, başka memleketlerm iktısadî hekemonyaianna tâbi oimaktan kurtarmak ihtiyacı • dır. Simdiye kadar geçirdiğkniz iktısadî mhitat devrind* yetiştirdiği • miz ham maddelerin fiatmi tayin e • den daima beynelmilel pazarlann fiatı olmuşken sanayi politikaaı takip ettiğimiz ve bu politikamn meyvalannı almağa başladığımız son senelerde pamuğun, yünün, ipeğin dahildeki fiatleri beynelmilel fiatlere nazaran yuzde yirmi ile yüzde yüz arasmda bir fazlalık arzetmekte bulunrmntur. Demek oiuyor ki memleket ihtiyacı derecesindeki asgarî sanayiin millî iktısatta toplayıa, konıyucu ve emniyet verici bir rolti var dır. Bu itibarla vahdetli bir millî iktısat sistemi kurmağı, bu sayede harpte ve sulhte muhtac oldufutnuz maddeleri elde etmeği istfhdaf eden sanayi politikamızin ilk merhalede tahakkuk efmesine çalışılacak olan program kısmıni, ayni zamanda, kıymetleri düşmüs olan ham maddelerimlzi kıymetlendirecek. ziraatimi • ze bütün dÜnya ziraatinin daraldığı ve miişkülât içinde bocaladığı bir devrede inkişaf verecek, memlekette yeni iş sahalan yaratacak, mübadeleyi ve halkm alım kudretini arttıracak bîr vasıta telâkki etmek lâ zımdır. Sunu da Uâve edelim ki sanayi programınm tahakkuku pek tabiî oIarak memleketin haricî tîcareti ve dolayisile millî para üzerinde de müsbet tesirlerini gostermekte ge • cikmiyecektir. Filhakîka beynelmilel mübadelelerin jreniş ve normal olduğu zamanlarda muntazaman 5060 milyon gibi mühim bir acık vermekte olan haricî ticaretimiz yeni sana yile ithalinden müstağni kalacaği • miz maddelerîn dahilde imalleri doIayisile kendiliğinden tevazün edecek ve bmnetice millî para en tabiî îstikrar mesnetlerinden birini bularak doviz tahdidatı, kontenjantman gibi anormal tedbirlere ihtiyaç kalmıyacaktır. « ilk merhale için derpif Niçin ve naslı sanayi kuruyoruz? nayi programınm bellibaşh esbabı mucibesi ile b«Ilibaşlı faydalanm bu suretle hulâsa ettikten sonra sa nayileşmek hususunda hükumetçe tutulan yolıra mtihabmda isabet o lup olmadığim araştırabiHHz. Bir memleketin sanayi maddele rfne olan ihtiyaçları nevi itibarile sayılamıyacak kadar çoktur. Bunun için bizimki gibi hemen hiç sanayii olnnyan bir memleketi sanayflestirmek, daha do^ru bir tabir ile, asgarî ihtiyaçlara gHre bh* millî sanayi kurmak hususunda ise evvelâ en böytik ihtiyaç maddelerinl imal edecek sanayiden başlamak, dofruluğu ko • layca takdfr ofoiMtcak bh* hattı hareket olnr. fşte hükum«tçe tesisi düşüniilen sanayi bu türlti sanayidir. Tabiidir ki mevzuubahs sanayi şubeierinin ham maddeleri memlekette mevcut olur veya kolaylıHa yetîşti rilebilirse bu sanavitn devamlı bir surette î»letî!m**»î, imalâtın ucuza maledilmesi imkânlan da daha çok artar. Bu itibarla da tesisi düşflntilen mensucat, demir, klmya, eam ve sişe, kağit sanayii pibi sanayi snbele rinin intihabında isahet «dildiii görulmektedir. Fakat derhal s3yliyelim ki hüku met en büyük isabeti sanayi programınm maddî tatbik carelermi tavin etmek noktasmda g'östermistir. Tür> kiyenin sanayilestirilmesi gibî biiyök bir dava ancak oüyilk çapta tedbirlerle ve anc#k bizfm tarfımızdan basanlabi1?r. Bu itibarla yeni snnayi programmda W» realist ve pratlk bh* zihniyetİn hakimlyetm? g8rdflgüm»a« ffibi Türk devletçili&înîn de en veciz ifadesini buluyoruz. Bizkn devletçi Hgimic memleketm icinde Iraiunciugu şartlardan mülhem ve ger»îyete dayanan bir polltikadtr. Bmbir iktısadî ftmil millî hayato hergün Wr tSrpü gibi yiyip dururken devlet elbette buna lâkayt kslamaz. Millî varUğı dinç ve sağ rutacak vasitalar, fo ve bTt tarihî «ebeplerle milletin elinde bulunmuyor»a onlan bh* taraftan fertleri toşvüc yolile, diğer taraftan «fradın yapmairna b^'demiyerek devlet elile meydana getirmek tedbir lerin en tnliUî, en zarurisi olur ve boyle bh* hattı iıareket millet mîk y&smda bir muhafaza ve mfidafaa sevki tabiisinin iktısadî hayatta tecellisinden baska birşey telâkki e dilemez. Bunun Ickıdir ki sanayi programınm VGyuk bh* kunnnsn devlet elile yapılması saruretlere intibaktan ibarettir. Prosr*«mda anonim ve tamamen şahsî mahiyetteki hususî sermayelere de p«T ajmlmt» olmastjsosterfr ki devletçMikte bh* devlet kapitalizmine doğru gidilmemi», normal vasıtalara mvracaat edilmiştir. Bir noktayı daha tebarüz ettirmek îsteriz: Testsi düşünülen sanayiin tesisi masrafian bu sanayi şubeleri mamulâtı için her sene dışan vermekte olduğumuz paranın bh* seneliğine hemen hemen tekabül etmektedir. Hulâsa, îkhsadî program vahdetli, istikbalia iktı»adî emniyetini hazırIıyan bir gorüs tarmın eseridir ve böyle bir eserl tasavvur ve derpiş etmis olmasmdan dolayı tsmet Pasa hükumeti en samimî takdirlere lâ • yıktır. S&reyya Bursa ticaret odası reisi istifa etti Bursa (Hususî) Bursa Ticaret Odası reisi Osman Nuri Bey mazeretinden dolayı istifa etmiş, yeni sene meclis intihabında birinei reisliğe Cevat Bey, ikinci reisliğe de Saffet Yılmaz Bey seçilmiştir. Osman Nuri Bey, dördüncü Bursa sergisini muvaffakiyetle başar • mıs, ipekçiliğin inkişafı için kondisyon müessesesine tahsisat temin etmişti. ^^ Otomobil ithalâtı tstatistikler, son senelerde, Tür kiyeye, diğer Balkan mmleketlerinden fazla otomobil ithal edildiğini göstermektedir. 1932 senesinde Amerikadan metnleketimize 40, Yunanistana 8, Bul garistana 2, 1933 senesinde memleketimize 124, Yunanistana 15, Bul garistana 7 otomobil ithal olunmus
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle