Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumharîyet 30 K£nunü»an! 1 9 3 3 ; CH SULTAN Yazan: M. TURHAN MÜLÂHAZALAR... Telifin adı vat Hemen hemen bütün Avrupa ve Amerika milletleri arasında bir «edebî hakkı mülkiyet» anlaşman var. Meselâ bir İnşriliz mütercimi, müellifinin yahut tabiinin müsaadesini almayınca, bir Al man eserini tercüme edemiyor. Son zamanda bizim de bu edebî anlaşmaya girmeaıiz fikri or taya atıldı. Evvelâ şunu söyliyelim ki bu mc»'elede «müellifinin yahut tabiinin müsaadesini al mak» demek ona istediği parayı vermek demektir. Halbuki bir Türk anütercimi yahut tabii, her hangi bir garp müellifi yahut tabiinin istediği parayı veremez. Ve remez; çünkü kitap satışımız onların tasavvur edemiyecekleri kadar az ve gelirsizdir. Eser ne kadar meşhur, ne kadar mühim, ne kadar kıymetli olursa olsun ter CÜT»?Sİ bizde ancak tab masrafını kurtanr, ve belki ufacık bir kâr temin eder. Binaenaleyh edebî anlaşmaya girmemizin bir başka türlü ifadesi de «artık tercü me eser neşrolunmıyacak» tan ibarettir. Tercüme esere muhtaç mıyız? Şüphe yok ki muhtacız. Edip geçinen bir kısım muharrirleri he saptan silersek elimizde müellif olarak kalanların adedi üçü beşi geçmez. Bu dar kadroya bir Andre Maurois'yı» bir Jules Romains'i, bir Bernard Shovru, bir Hauptman'ı ilâve etmemiz niçin zararh olsun? Haydar Rifat Bey üstadımızın çalısması sayesinde nesrolunan garp eserleri bir çokları.Tiızın arzusunu, merakını pekâlâ tatmin etmiştir. Vakit gazetsinde Fikret Adil hanl harıl bu fikrin müdafaasile mesgul görünüyor. Arkadaşımız tercümenin bir çok telif eserleri b.oğduğunu iddia ediyoı»*1 yfcltt1^ liyor. Pîyasada hakikaten okıaı ımaya deger kıymetli muharrir • ler bulunsaydı kendilikTerinderi meydana çıkarlardı. Şimdilik ortada böyle bir kıymetin mevcudiyeti iddia oluna maz. GAN DO. Gazi Hz.nin seyahatleri Reisicumhur Hz. dün Antalya'dan Gülcemal'le İzmir'e hareket buyurdu (Bırinci sahifeden maba.it'> bahı Vilâyeti, Be'ediyeyi, Garnizon kumandanhğını ziyaret buyurmuslardır. Reisicumhur Hz., Belediyede şehîr işleri, Belediyenin varidatı, su mes'elesfle alâkadar olmuşlardır. Gazi Hz., öğleden sonra Narlı istasyonuna hareket buyurmuşlar, kendilerini bu istasyona kadar uğurluyan Gaziantep heveti burada Reis'cıanhur Hazret lerine hemserflık mazbatasım takdim ebnislerdir. Gazi Hz. nin seyahatlerîne ait son telgrafl" sunlardır: . rinci günü sabahı Afyon'a muvasalat buyurmuşlar, Sandıkh, Dinar, İıparta'da birer müddet tevakkuftan sonra Burdur'u tetrif etmişlerdir. Burdur 2 8 (A.A.) Başvekil ts met Pasa Hz., dün şehrimizi tesrif et • tiler. Bütün halkın samimî tezahürlerile karsılandılar. tsmet Pş. Hz., yapı'makta olan C. H. Fırkası binasmı gezdiler ve binanm flcm..K için yardım vadinde bulundular. Şehri ve civarmı atla gezdücten sonra, menaurlar ve cemiyetler reislerile muallim'eri kabul buyurdular. Bundan scnra şereflerme verflen zîyaf»Ke hazır bulundular. Zi^afet esnasmda Burdur meb'usu Şeref Beyin nutkına aşağıdaki cevabı verdiler: « Burdır'da gördü^üm mnnabbete ve Şeref Bevin aezından isittiğim soz* lere tesekkür etmek isterim. Evvelce de Burdur'u vaktndan tantmı<tım. Fakat bu scferki intibaım Burdur'lularm calış mak, i'erlem^k ve hizmet icin mal3c olduklan evsafı gormek oldu. Aranızda bt''mımaktan bahtivanm. Sizmle temas eden h^rkes kuvvet ve mesaisini artınr. Hüvıii kalm'ünüzden dolayı çok çok teşekkür ederim.» Antalva 28 (A A.) Bareekfl lsmet P*. Hz.. saat 16 da Antalva'yı tesrif ettfler. Vali, knmandan, C. H. Fırkası reiji, B^SVPVİİ Vilâyet hududundan karsıla »Mar. Crvar kaza ve köVlerden gelen 500 den fazla atlı tsmet Ps. Hz. ni, vilâyet hududunda kars^ıyarak sevgi ve savjrılarını arzetHIer. Başvekil Hz., de kövleri, mekteDİeri ve diğer isleri haklr<nda kendiierinden malumat aldıIar. tsmet Pasa Hz., Antalya yollannı dolduran halkın sevgi ve saygı tezahu • ratı arasınd* »esrif ettiTer. Başvekîl HT., Gazi Hz. nin koskle rinde bütün te'kkij'Ur mümessillerini kabul buyurarak kendferile vilâyet is leri ve zerîyat etrsfında konuştular. Bir müddet sonra s*Mde bir gezinti vaptılar. Akşama R«'ediye tarafmdan tsmet Pasa şerefine bir vemek verilmektedir. KAinro Bu akşamki program Tercih ediniz: VtTANA: 16,35 Piyano Ue Brahmfi%ı «serleri. BÜKREŞ: 21,05 Kuartet (Brahms) PRAG : 21,1» BrahmB tronsert BERLtN: 20,4* Cannen (Bizet). VARŞOVA: 23,20 Gioconda (PoachlelIiY. ANKARA: 12,30 Ankarapalaa'tan naklen: Caz!ban« (13,30 a kadar) 18 Musikl mualllm mefetebinden naklen: KoBser 19 kotıferans20 Mtar solo. VtYANA s 16 35 piyano üe Brahmtftn eeerterf < * 17,05 gençlik saatl 17^0 konferans * 18,05 hafif musikl 19,35 konferans 19,55 kitap saatl 20 konferans 20,20 ingilizce ders20,45 havadlsler21 orkefitra ve şarkı konserleri 21,40 askeri musiki 23,05 havadlsler 23,20 daofi ha • vaları. BUKRES: 18,05 Romen musfkist 19,05 konferana 19,30 Romen musikisi devam ediyor20,08 konferans • 20.45 gramofon plâklan 21,05 Kuartet op, 51, No. 2 (Brahms) 21,35 konferans 21,50 ikl piyano ile konser 22,45 bir otelden naklen hafif musiki parçalan. VARŞOVA : 18,05 ikl piyano ile kdnser 18,45 sarkılar 19,05 kafekonser 20,50 havadis ler 23,20 gramofonla bir opera: GiocaruU IPonchieBİ) 24,05 dans musikisi. BUDAPEŞTE t 18,05 vaslar 19,05 almanca den 19^5 tsigan musiklsi 20,05 skeç 20,48 opera binasından naklen filârmonlk orkestra konseri 21,55 konferans 23,09 havadisler sonra: Cazbant. BERLtN : 17,35 orkestra 18,35 konferans19,15 Kuartet 20,05 havadisler 20,40 gra mofonla blr opera: (Carmen)Bizefin e seri 21,30 keman solo 22,05 havadisler 22,20 konser 23,05 havadisler mütea kıben: (Yuana) bir perdeük opera.. PRAG: 18,55 gramofon plâklan 19,30 hava disler 20,10 Brono'dan; ingilizce ders 21 konser 21,10 bir salondan naklen konser: Brahms'tn eserleri 23,05 ha « vadisler. 20,00 nnvtuUahar re ^raHlöfbn 11 Osmanoğullarma ısınamıyan Karaman'lılar, Cem'in etrafmda toplanıyorlar! Amasya valUi hazretleri, dedi, filvaki şevketlu efendimizin bira • deridir. Lâkin rahmetli Hünkârra şehzadeliğinde dünyaya gelmiştir. Halbuki ef endimiz, cennetmekân pederiniz Padisah iken diinyayı şereflendirdiniz. Demek ki biraderiniz, şehzade oğludur; cenabınız Padişah oğlusunuz. Saltanat için en büyük hak, efendimize buradan geliyor! Babanızın kanunnamede sizin isminizi anması, sizden bir varîs gibi bahsetmesi de bundandır. (*) Cem, bu fîkri beğendi ve onun beğenmesile diğerleri de susmak mecburiyetine düştü, münakaşa kapandi, bu esasa müstenit bir beyan» name kaleme alması şair Sahidi'ye havale edildi. Eli kalem tutan her «araylı, bu beyannameden beser, onar tane istinsah edeceklerdi, ulaklar da onlan bütün Anadolu'y» d» • ğıtacaklardı. Ayni zamanda Konya sokaklarmda davullar, zurnalar çaldırılıyordu. Tellâllar, o gürültülü nağmelere kapıltp sokaklarda kümelenen halka: «Fatih'in öliimünü ve Sultan Cem hazretlerinin tahta çıktığım» müjdeliyorlardı! Evvelce de işaret etmistik: Cem'î bütün Karaman vilâyeti halkı se verdi, padişahlıgmı candan dilerdı. Onun nezaketi, cömertlifci, güzelliği, gençliği halkın yüreğini kazanan birer âmil olmakla beraber bilhassa pehlivanhgı, »Uâhsorluğu herkcjin haryaniyetini mucip oluyordu. Sehzadenin, Selçuki Sultan Aiâettin tarafmdan Kanya'da. Lârende'de birer peMivanlık abidesi olmak üze re yadigâr bıraktığı ağır gürz leri birer cocuk ovuncağı gibî başımn üzerînde fınl fml çcvirdiğini gorenler, derin bir baz içinde: «Barekâliah!» diye bagırtr ve; «Bize böyle bir padisah gerek!» diyip içlerini çekerîerdi. Genç prens. bir kaç a»rın pehlivanlannı itnrendiren o tarihî gürzlere bir çok aeır halkalar ilâve ettirerek batfsttKtttki kudreti celik bir lUanla geiecek nesittere hikâye ettirmek incelirîni de göstermisti. Cem, uzun boylu sdi. Gözleri maî ve »ehlâ idi. Kalın kasları burun köküne kadar çatıktı. Agzı küçük, dudaklan kalındı. Burnu sahinvari, çenesi ufaktı. Kafası büyük, kulak[•] Filhakika Fatih, meşhur olan kanunnamesinde su fıkra ile Cem'i yadet mistlr: «Oğlum Şehzade edamullahi ömruhuya hukum yazılmak lâzım gelse böyle yazıla Ferzendl ercümendi es'adu emcet, varisi mulkü Süleymani, nuru hadakai sultan!, tacı rüusüsselâtın, sahibul'izzu vettemkin oğlum Sultan Cem!> lan küçük, vücudü dolgundu. Kollan, kalçalan, bacaklan ve ayak lan gayet mütenasipti. Son derece çevik, her türlü meşakkate müte hammil idi. Sıcağa, soğuğa, aclığa dayamrdı. Vücudünü sıcak su ile yıkadıktan sonra soğuk suya dalmak âdeti idi, mükemmel yüzerdi. (**) Karaman halkı, onun muhtesetn endamına, emsalsiz kuvvetine hayran olduğu gibi bu hususiyetlerini de bilir ve takdir ederdi. Gönüllerde o derece derin yer tutmustu kî kadınlara ve çocuklara kadar herke«, onun çok yemek yedigini, iştihasınm daima atesli bulunduğunu, yemekleri çiğnemeden yutan bir obur olduğunu, kızatma eti sevip haşlamadan hoslanmadıifrnı; kavuna, üzüme, armuda bayıldıgını, suyu seker koyduktan sonrn ictis^ni, sarabı kokular karıştırarak kullandiğım, çok terlediğini bilirlerdi. Dudakla rını ekseriya sol tarafa bükerek dislerini gösterdifci, sol gözünün kapağını »ık sık mdirip kaldırdığı da malutn idi. Genç kızlar, aralannda şakalasırken dişlerini parlatarak, gözlerini oynatarak onun taklidini yaparlar ve: «Sehzadeve benzeyip benzemediklerini» birbirlerine »orar lardı! tşte bu umumî alâka, çaldırılan davul seslerîni bir ezan gibi müessir kıldı ve binlerce halkı, mabede müteveccih adımların hararetile, Cem'in sarayina koşturdu. Saltanatın büyük evlâde geçeceğini bildikleri halde Karaman vilâ yeti halkının Cem'e . tereddütsüz ve teemmülsüz iltihak etmelerinde, onun bayrağı altına koşarak canlannı fedaya hazırlanmalarmda ruhî bir kirgınlığm da tesiri vardı. Karaman'hlar, Fatih tarafmdan «nağlup edilerek umumî ve hususî sekillerde cezalandınlmış olmayı, kendi hükümdar aflelerinin gene onun elile nikbete uğratılmastnı affedemiyorlardı. Menkup ve matrut ailenin ikbmlini iad« etra*fe hnkftn yoktu. Bu imkânsızlığı telâfi etmek ve Faih'ten oç almak içîn onun îki oğlu ar»sinda bir kanh uçurum yaratmak wtiyorlardı. (Mdbadi var) (••) Cem'in şeklini, şemalini bu suretle tarlf eden, Kaddese Ariz Yahya ta rikati kançlar muavini olup Om'i Ra dos'ta gormuş ve onun tarihlnl yazmış olan Kaorsen'dir. Bizlm Kâtlp Çelebi'nln «Kürt beylerinden» diye gösterdiği Şükrü nam şairin yazdığı manzum Selim namede Cem'In «kumral saçü, kumral sakallı ve kumral ka&lı> oldugu yazılı dır. Gazi Hz. Adana'da Adana 2 8 (A.A.) Rei$'"cwnhur Hz., Adana Valisi ile Bslediye Reisi tarafmdan Misis istasyonunda karsı lanmıslar, saat 14,30 da Adana'ya varmıs'ardır. B. B. Medisi R«M KSTtm Pasa Hz., ile Adana'nm bütün halkı istasyonun içinde, dısında ve Gazi Hz. nin geçecegi yollarda sırplanjruslardtr. Reisicumhur Hz.. on binlerce haüan samimî alkıslan ve içten kooan sevgi tezahnrleri arasmda otomobillerle doğruca Meclis Reisi Ps. Hz. nin kaidık lan eve git*n:<:'erdir. Mersin'den Anfalya'ya Adana 2 8 (A.A.) Reisicumhur Hz., kısa bir müddet Meclis Reisi Pasanm evinde dmlendîkten sonra otomobilde yanlanna Kâzım Ps. Hz. ni ala • rak Adana Halkevini ziyaret ettiler. C. H. Fırkası, Belediye ve HaHcevî azalan burida Büvük Reisi bekliyordu. Gazi Hz. Adana'da dfl derleme raaGyetleri, dokuma fabrikalarmm vaziyet ve kabiliyetleri, su isleri etrafmda görüsüp konustular. Sonra gene otomobiHerile halkm Kinaryer dedigi mezbahaya giderek bn çok modern ve güzel müesseseyi gezdiler. Şehri dolasarak trenlerine dön diiler. Adana sokaklannı dolduran haik, Gazi Hz. ni yollarda derin saygılarla se'âmîıvordu. Reis'cumhur Hz., saat 16 da Kâzun Pasa ve kendisini ngurlamak için istasyona inen diger zevatlarla vedalasıp Mersin'e hareket buyurdular. Mersin 2 8 (A.A.) Reisicumhur Hz. nin tren?eri yollarda ve bilhassa »^Tarsus'ta binlerce halkın alkısları ve «eslehie karsılaams,««a^l8 r 5 ta * vannstm Mersin istuyono ve . vapuc iskele«ne gid«n cad4der bmcahmç dolu idi. Mersin'liler Gazi Hz. ni büyük heyecanla aBcısIadıIar. Şehir, bastanbasa elektriklerle avdmlanmış, bayraklarla donanmıstır. Reisicıanhur Hz., trende kondilermi Yenice'den karsıla mıs olan Mersin Valisi, meb'usları, Mer«uı ve Tarsus C. H. Fırkası ve Belediye reisleri ve azalannı kabul buyurarak bu mıntakaya ait isler ve mes'eleler üzerine uzun müddet konuştular. Reisicumhur Hz., motöre merek limanda bekliyen Gülcemal vapuruna geçtiler. Uğurlamak için gelen Adana ve Tarsus heyeflerfle Adana ve Mersin meb'usları ve Abdurrahman Nafiz Pş. üe iskele ve vapurda vedalaştılar. Gülcemal Büyük Gazi'yi ve refakatlermdeki ze vatı Antalya'ya götürecektir. lsmet Paşa Hz. nin tesekkürü Antalya 29 (A.A.) Basvekil tsmet Pasa Hz., seyahatta aldıklan tebâU*m*+yn ayn cevap veremedidernı » den teşekkürlerinm iU&j^aa AnatJolo A4 tav«it buyurmuslardır. Sıhhiye Vekiiinin Balıkesir'de tetkikatı Bahkesir 28 (A.A.) Sıhhat ve tçtnnaî Muavenet Vekili doktor Refik Bey, bugün Manisa'dan şehrimize gelmif istasyonda vali kolordu kumandanı belediye ve fırka reis ve azalarile sıhhat teskilâtı müdürleri tarafmdan karşılanmıstır. Vekil Bey kısa bir istirahatten sonra doğum evini ziyaret etmiştir. Evin bashekimi tarafmdan verilen izahat: dinlemiş, binayı gezmiş, tesisatı tetkik etmiştir. Vekil Bey yarm tzmir'e gide cektir. ı *adyo orkestraa ^* Şimalî ttalyan radyoları: 18,15 plâklar 18,35 Kuartet konseri 20,05 havadisler ve gramofon plâklan « 20,30 havadifiler ve gramofon plâklan 21,35 salon musiklsi 22,25 tiyatro23,0! orkestra konseri 24,05 havadisler. Hint'li hâkim Memleketi hakldnda hiç bîr şey söylemiyor! Hindistan'da AHahabat sehn'ndeki istmaf mahkemesi reisi Mehmet Süieyşebrîmize gehniştir. Mumaileyh, mgilman Bey bir kaç gün evvel Londra'dan tere hükâmetmin daveti üzerme tetkikatta bulunmak üzere Londra'ya gitmîş ve orada bir M ay kadar kakhktan sonra Paris'e ve ttalya'nm bazı şehirlerine de grtmi» ve Brmdizi tarikile sehrhnke gehniştir. Buradan Halep, Şam, Berut, Kndususerif, Kerbelâ, Bağdat ve Basra yolHe Hnîdistan'a dönmek üzere dün hareket etmisttir. Mehmet Süieyman Bey, Hindistan'da manıf bir adliye adanudır. Kendisi doğrudan doğrova Ingikere'nm valii untomiliğine tâbi bir mmtakada hâkimlîk etmekte olduğundan tnyîliz nüfuzuna tâbidir. Bu sebeple kendisüe gorüsen bir mnharrîruuize Hindistan'daki miilî cereyanlar hakkmda fBcrini soylemenis ve Hindistan'dan çJcarken siyasî beyanatta bulunamıyacağma dair soz ver • dieîni îlâve etmiştir. HintHî hâkim, siyasî saha haricinde ohnak üzere demistir ki: Allahabat sehri nüfusumm ekseriri Mecusi olan bîr şehirdir. Ahalmhı yüzde yetmîsî Mecusi, yüzde otuzu musIümandnr. MüslSmanlar arastnda son zamanlarda teceddüt ve tekâmül cereyanlan bas'amıstH. Kadmlık ağır bir vaziyette terakki etmektedir. Harem hayata henuz devam etmektedir. Büyüklerden olan müslüman kadınlan elân haremagalarmm nezareti altanda ve arabalarla sokakta dolasabilmektedirier. Türkiye'deki teceddüt cereyanlari Hindistan müslümanlan arasmda da iyi mtibalar bırakmıştır. Banun için yakında daha büyük terakkuer görüleceğînî ümit ediyoruz.» ~ ~ NÎkâh Yumurta ihracatı Altın madenî Yumurtalan kurutup toz Seferihîsar'da zengîn bir halinde ihraç etmeli damar keşfedildi Karilerimizden Kâmil Sisliyan imzasile bir mektup aldtk. Bu mek tupta yumurta îhraci hakkında şa yani dilckat bazı fikkler dermeyan edilmektedir. Bu mektubu aynen dercediyoruz: «Varilde yumurta îhracı her halde memleketimizin ikhsadiyab noktai nazanndan iyi bir teşeobü» ise de bu usulle yumurta ihracmda bir çok ve eeaslı müşküller vardır ki bunlardan birmcisi ve en ehemmiyetlisi yu murtaların bozulmadan taze olarak mahalline varabilmesi için hususî tebrrt tertîbatı vagonlarla nakli ve vapurlarda da ona göre yerler ha zirlattırılması ve saire icap ed'er.Halbuki fazla miktarda ve kârlı bir surette yumurta ihracı için daha mü keramel ve pratik usuller vardır; meselâ yumurtayı kurutup toz ha Iine gefirdikten sonra ihraç etmek. Bu mahn daima Avrupa ve Amerika'da alıcısı vardır ve sarfiyatı pek çolrtur. Yumurta akınm tozu fotoğraf kâğıdı, camı ve alelumum filim imalinde ve tababette albümin n tihsalinde vs. de kullanılır. Yumurtanm sarısınm tozu ise makarna ve bisküvi gibi hamur isi ve bilhassa pasta imalmde kullanılır. Yumurta akı ve sansmm kanşık olarak tozu dahi gene mevaddı gıdaiye fabri kalannda kullanılır ve yalnız Al manya binlerce kilo bu maldan devamlı bir surette celbeder. Yumur ta tozu tesisatı basitttr ve ufak bhr •ermaye ile temin olunabilir. En büyük yumurta tozu ihracatı yapan Çin'lflerdir ve bu yüzden çok para kazamvorlar; halbuki biz daha u euz teklif edebîliriz. ÇünkS onlar, bizim vefeceğimiz nakliye ücretinin her halde 3 4 mislini vermek meobu riyetindedirler.» Seferîhisar (Hususî) Karamirin Kavakdere koyu hududu dahüinde bulunan Kavatik dagında altm madeni damarmın kesafetîni senelerdenberi kesif için muhtelif vesüe ve fırsatlardan isti • fade ederek Kavakdere civarmda ta • harriyatta bulunulmakta îdi. Son günlerde bu i«e buvuk bir ehemmiyet ve • rîlmts ve tzmir Beiediye muhendismin cizdiei krolrivi Denizli meb'usu Haydar RüstS Bev tarafmdan kaymakamlıga her târlü kanunî şeraite girerek ifletmeğe talio oTdufıma da<r utidasmı vermtstfr. tstida tzmir valiliğrâe gonderihnif tir. Denizli meb'usu Haydar Rüstu Beyden maden damarmra zengîniitn ve îhtfva ettiğî madenleri sordum. Mumaüevh kurom, antimuvan, mansranez, bakır, derair ve albn ve saire madenierm! îhtiva ettifini, znearmli?rntn ise baslamadan evvel anlanlamaduhm soyiedî. Hususî mambalardan Bğrendi^ime nazaran altm madeninîn daman çok zengîn ve topragm sathında bulnnmaktadır. Müra • caat eden &rruo 300 hektarlik arazi dahîlînde çalısmağa taiintir. Memlekette yuzde vîrmî bes nisbetinde altmi ihtfva eden daba îki maden olduğunu haber aldım. Kazamızdakt altın madenî daman cok zenein ve daha ba*ka damarlarm da buîunması altın madenrnm isletîlmesîne baslandırı dak^lcadan itîbaren Seferihisar'nı altm htsar olacagı şuphesizdir. Gazi Hz. Antalya'dan izmir'e hareket ettiler Antalya 29 (A.A.) Reisicumhur Hazretlerini getiren Gülcemal va puru saat 17 buçukta Antalya önlerinde demirledL Uzaktan sehvm baştanbasa elektriklerle süslendiği görülüyordu. Halk sandallar ve kayıklarla vapurun etrafını çevirmişlerdi. Başvekil lsmet Paça Hazretleri refakatlerinde Antalya valisi, belediye ve C. H. F. reisi ve azaları, Antalya ve Burdur mebuslan, bir çok yerli aileler vapura gHdiler. Gazi Hz. BasvekİI Pasa ve Antalya'lılar ile uzun müddet konuştular. Gülcemsl vapuru gece İzmir'e dognı yoluna devam ettı. lsmet Paça Kazretleri Antalya kazalannı gezeceklerdir. Gazi Hz. vapurda tsmet Paşa ile samimane görüsüp vedalastılar. Büyük bir yangın Şarkî Karaağaç'ta 30 dükkân yandı Şarkî Karaağaç (Hususî) Burada ilk mektepte bir yangın çıkmış ve büyümüştür. Mektep hademesinin dikkatsizliği yüzünden çıktığı anlaşılan yangında mekteple beraber telgrafhane, hü kumet konağı ve 25 dükkân yanmıs, yedi sekiz dükkân da yıkılmıstır. Yangın esnasmda telgraf müdürü Vasfi Bey büyük bir cesaret ve fedakârlık göstermistir. Vasfi Bey tel • grafhanenin saçakları tutuşmağa baslarken derhal kasa ve evrakı kurtarmış, ateşier içinde telgraf makinelerini sökerek dısan çıkarmıstır. Genç memurun palto ve şapkası yanmıştır. Telgrafhane ve hükumet binası yanarken Vasfi Bey hemen otomo bile atlıyarak Yalvac'a gitmis, keyfiyeti tsparta Valisine ve Konya telgraf başmüdürlüğüne bildhmiştir. Vilâyetin emrile Yalvaç'tan gön derilen itfaiye yangraı saat 24 te söndürebilmiştir. Yangında çalışan halktan bir kaçt hafif surette yaralanmıştır. Hükumet devairine ait paralar kurtanlabilmişse de evrakın çoğu yanmıştır. Yangın hakkmda tahkîkat devam ediyor. Fazh Pasa zade Fuat Fazl' Beyin kızı Şükufe Hanımla Batum Başşehbenderi merhum İbrahim Etem Beyin oğlu mühendis Nacil Beyin nikâhları Fuat Fazlı Beyin Ayaspaşa'daki ikametgâhlarında aktedildiği mecmnuniyetie haber alınmıştır. irtihal Kütahya Agırceza mahkemes! azaİK ğından mütekait Düâverzade Mehmet Raif Bey raüptelâ oldugu rahatsızlıktan rehayap olamıyarak irtSıal eylemistir. Cenabı Hak rahmet eylesin. Opera Sinemasmda TÜRK • YUNAN artistlerinin müş'.erek temsilî: 31 Kânunusani ( sali ) saat ? I de T. A.T. O T H E L LO Kâzım Paşa Konya'da Konya 29 ( Hususî ) Meclis Reisi Kâzım Pasa Hazretleri bugün 7 yi 40 geçe şehrünize muvasalat etti ve büyük merasimle karşılandı. Vilâyet heyeti kendilerini Ereğli'de istikbal etmişti. Reis Paşa istasyonda karşılayıcılara iltifat etti. Gazi köşküne misafir edildi. Mün'im GAVRİLÎÜİS OTHELLO FRTUĞRUL SADETTİN: YAGO Yerler saiıimaktadır. (Othello) 30 pazaıtesi Kadıköy (HALE) sinemasmda temsil edilecektir. W KAR1LER1M1ZE KOLAYUK: Aylık abone Hususile vflâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerîni munta zaman kendi adreslerine alabü • mek için biz den bao kolaylıklar is temektedirler. Ba aziz karilerin arzulannı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü Htîhaz etmeğe karar verdik. Ay • hk abone bedeli yalnız Başvekil Antalya'da Arife günü Ankara'dan hareket eden Başvekil lsmet Paşa Hz. bayramm bi Avac bavrami Zîraat Vekâletînce kazanrnz agaç me> rakManna verilmek üzere Rize narinciye fîdanlığmdan 2 bm adet portakal, limon, mandarm fidanı verilmesi memlekette bSvük bir memnuniyetle karsıIanmıs ve kfmlere dagıbiaca&ımn def terî yaoılmı» ve herkes fîdanlann yer lerînî ihsara bas1»mi*hr. Kazamızda a • ğae vetistirmek için büyük bir çalisma vardır. thtan •OiZLi TEŞKiLAK 150 kuruş... tan ibarettir ve tabü pesin olarak gönderflmek iâzimdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğ ramamasmı istiyen karilerimizin paralannı idareye vaktinde yeti şecek v«çhi}« dSndermekto 4mtm etmeieri iktiza edecektir. Ceviz kOtöğü ihracatımız Ceviz kütüğü ihracatımız her sene biraz daha artmaktadır. 928 se nesinde yapılan 961,000 ton ihracata mukabil 931 d e 1,541,000 ton ihra * cat yapılmıştır LOPERA SiNEMASINDA >'?' Muazzam ser^iîzeşt filminde Japon orclusu t»rafjndan ihata edıtnuş Şarghay şehrinde korku ve dehşe saçan canı bir çete gorcceksıniz. Heyeti temsıliyesi başinda: GERDA MAÜRUS, THEODOR r.OOS, PFTER NOSS Bu çarşamba akjarnından itıbaren