19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»16 K&mmosanİ Carnhuriyet \7> * Cenaze alayı Havadan yaşatnak! §u Amerika'hlar tuhaf insanlardır vesselâm! tşte, bütün dünya gitgide artan açlar kafilesi ile dolarken, Barnard isminde meshur bir Amerika'h kimvager, asıllarca sonra gelecek nesillerî do yurmak için çare aramakla meşgııl imiş... Guya, aurlarca sonra diinya insanlarla dolacakmış, arz insanIan doyurmaz hale gelecekmiş, umumî açlık bashyacakmış ta, iste bu meşhur kimyaererler, bu a* sırlarca sonraki muht^mel felâketin çaresini anyorlarmış! Bir Fransız mecmuasının verdiği habere inanılırsa, bu çarevi bulmuş ta: Havadan yaş&mak! Maamafih bu havadan yaşa • manın ihtira beratmı profesör Barnard Onaplanna vermek doğru olmaz. Zira, Yer yüzünde havadan vasıyanlar, hem de çalışarak, çabf>hyarak yasıyanlardan daha rahat, daha güzel, daha zengin yaşıyanlar ve havadan geçinenler o kadar çoktur ki!.. Ratni Bey, SirkecPdeki ufak otellerden bi rinde kalmıştu Sabahleyin er kenden dışan ftrladı. Garton sordu: Nasıl bey efendi, rahat ettiniz mi? Rami Bey aet act güldü: Ne rahatt yahu.. Gozümü yttmmadtm.. Neden e fendim ? Neden o laeah, karyo lamda bir tane tahtahurusu çıktt, öldürdiim, uykttm kaçtı! Garaon aaştı: Allah.Allah.. Bir tane tahtakurasu 51dürmekle msa nın aykuta ha çar mı? Hayır, uykutn ondan haçmadt.. Sabaha karşt, olen tahtakurusunun bü tön akrabaMt, ahbaplan, »üra süru cenaze ala * yına geldilerf.. Hediye V tkiahbap a rasında: Yahu hani bize bir hindi gönderecektin.. Evet gon • derecektim.. Durup dururken hayvancağıza bir hastalık arız o DiKODU Tak tak tak Salamon, üçüncü mevki biletle Ankara'ya gidiyordu. Yolda, kontrol memuru sordu: Kanapenin altındaki çuval kimin? Benim! İçinde ne var? Tahta parcaları.. Memur süphelendi ve tahta olur» olmadıeını anlamak için ayağının ucile çuvala bir kaç tekme vurdu. Her tekmeden sonra, çuvalın içinden canı yanmıs bir adamm tahtavı taklit sesi cıktı: V 74 * ^. , V m lavermifti.. £.. Sonra? öldü mü? Haytr, iyilefti.. Ben de gondermek ten oazgeçtim! Kanaatkâr dilenci Hantme ~ fendi, Allah rtzası için bir aadaka! Hanım çantaMtnı hanştırdık • tan aonra boy nana büker: Maaleaef liram var.. Zarart yok efendim, zarart yok lira ol " •an/ Tak, tak. tak! Ziyafet Akbaba Nezaket Orta yaflt bir hantm, gene bir erkeğe sordu: Beni kaç yastnda tahmin edersiniz ? Delikanlı cevap verdi: Yart yaşı nızda hantme • fendi! Acele Salamon, nefes nefese soluyarak «igcrta kumpanyasından i&exi daldı: Cabuk, çabuk evimi sigorta ediniz! Peki efendim, yapalım.. Şöyle oturunuz... Hayır, oturamam. Çabuk.. işte birinci taksit.. i~.,^ FJc^t efendim, hiç olmazsa eyrakı hazırlayıncıya kadar bekÜyeceluiniz.. Bjen bekleriaı ama, ev beklemez be kuzum.. Neden? Neden olacak, yanîyor!.. Vazıh adres Yahu, bana aenin terzi * nin adrenni aoy ler misin? Beyoğltı'nda, tttiklâl cadderinde... tmi? tsmi hatırtmda değü... Am<t camekânın Szerinde büyük harflerle yazı hdtr, gorürtün! â l Bir arkadası, sneşhur muktesîdimİ7 Celâl Muhtar Beye: Ustat, dedi, dün gece rüyamda ne çördüm bilivor musunuz? Ne gördünüz? Bendeniz de dahil oldugum ha'de, bir cok dostlannıza dev lethanenizde mükellef bir iftar verdiniz! Celâl Muhtar Bey, çaresiz bir halde boynunu büktü: Ne yapayım birader, baska türlü elinizden kurtulamıyorum ki. Afiyet olsun! Kusur tki arkadaş arasında: Tebrik ederim yahu.. Evleniyormuşsun.. Bozuldu azizim.. Vaz geçtim.. Neden?.. îşittigime gore pek zengin bir adama damat oluyormuşsun.. Kızı mı gözün tutmadı?» Hayır, kızı tuttu ama, kaym pederi tutmpdı. Neden? Herif henüz çok genç, çok dinç! izdivaç îzdivaç, inaanlartn mihenk ta~ şıdır. Bir çok alttnlartn, ba mihenğe ourulunea bakır olduğu meydana cıkar! • Araan Hanım, gene mi şapka aldın?.. Ayol başmdakini daha yirmi gün evvel almıçtm... öyle ama, onu 1932 de almıst'in. Artık geçen yılın sapkasile gezecek değilim ya!.. Öyle bir kızki! öyle bir kız sevdim ki rasgelinmez eşine, Kant gayet sıcaktır, benzer yaz güneşine, Göniiller yaprak gibi dökülüyor peşine, Kant gayet sıcaktır, benzer yaz günefine! Yiizünün bahartnda gözter iki yapraktır, Bir manolya koncası gibi tazedir, âktır, Yürüyüşü pek kıvrak, gülüfii pek oynaktır, Göniiller yaprak gibi dökülüyor pestne! ÇİMDİK Nasıl kancığım, yeni hizmetçi eli çabuk mu? Hiç sorma. . Dertle derman ara»ı lâvantamı çalmış! Kadın Aman Beyefendi dinlenir şey değil... Ben kaçıyorum. Siz daha kalacak mısınız? Erkek Maalesef kalacağım . Bendeniz ev sahibiyim! Aman ne isabet! Zebra Hannn, yirmi gündenberi, nr vır, kocasınm kulağı dibinde vızlıyar, bafinın etini yiyordu. Dogcfuğum gün yaklaşıyor.. Doğduğum gün geldi.. Bana doğuşumun senei rfevri yesinde ne alacaksın? Muhabbetinin derecesini ala cağın hediyeden anlıyacağım! Ah bu kadın milleti ah.. Var, yok tanır mı?.. Ister mi ister! Cevdet Bey de münasip bir hedi ye almaktan başka kurtuluş çare si ojmadığmı biliyordu. Karısının tabiati oldukça acayiptir. öyle kolay kolay her hed"ıyeyi beğenmez, ufak tefek şeyleri ken dUine lâyık görmez! Kırk elli liralık bir bilek saati a Iıyordu. Fakat birdenbire aklına geldi: Zehra Hanımın bilek saati vardı!. Sandalbedesteni'nde güzel bir piyano görmüştü. Yüz y'> mi lira isti yorlardı, ama, cidden ucuz sayılır dı. Lâkin, düşündü, taşmdı, parala rını saydı, gizli he*aplar yaptı, vaz geçti! Nihayet, kararını ver<Ti, kansına, küçük taşlarla gayet «an'atkârane iflenmiş bir yüzük aldı. Hem ?ık, hem de ucuzca Elli beş liraya! Senei devriye akçamı, küçük mahfazayı karısma verirken pek neş'eli idi: Bak Zehra'cığım, hediyeni u~ nutmadım! Nedir o bakayım?.. Mahfazayı açıp ta yüzüğü görünce hanımın hiddetle kaşları çatıldı: Benim üç tane yüzüğüm oldu ğunu bilmiyor musun?.. Al hediye ni de kafana çal! Ve mahfazayı Cevdet Beyin ba şına fırlattı... Cevdet Bey, sevinçle mırıldandı: Aman ne isabet, aman ne i • sabet . tyi ki bu yüzüğü alm'şım. Ya piyano alsaydım halim ne clu<du şimdü... Şen iftira fıkralar Cevap Salamon Mişon'a sordu: Mişonaçi be.. Sana birisi küfür etse nasıl cevap verirsin? Eğer herif ufak tefekse aIenen, iri yan ise içimden cevap verırım: Küçük hanunla nisanhsı ara sında: Aman o senin arkadaşın ne yıhşık »ey.. Bugün tramvayda rasgeld'm, Galatasaray'a varın cıya kadar hep bana göz süzdü. Karsı karsıya mı oturdunuz? Hayır, arkamda oturuyordu! Akıllı müşteri Sev nç İzdivaçlarının yirminci yıldönümünde karı koca konuşuyorlar: Sana i!k rasgeldiğim günü hatırbvor musun kancığım?.. Hatırlamaz olur mvyum hiç.. Senin henüz gene kız olduğunu ögrenînce ne kadar sevinmiştim.. Peki, simdi? Şimdi. . Şimdi de erenç kız olsan o kadar sevinirim! ; KARGA Piyesi iyi hazırlamadınız . Seyirciler beğenmez, gürültii eder lerse ne yap.ıcağız? Merak etmeyiniz, o tehlike yok . Hiç seyirci gelmemiş! Manav dükkânında: Kavunlar kaça? Yirmi beş kuruş.. Yirmiye verirsen alayım.. Kaç tane alacaksın? Kaç kavun var orada.. On tane. Seç beşini! Manav beş tanesini ayirır.. Müşteri sorar: Hangilerini ayırdın bana? Şunları.. Ver öyle ise
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle