Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^Camhartyet' SGN TELGRAFLAQ Yuiicıiustaıı'Ja İ Bana da sorarsanız. Müsabakadan evvel îmtihan Güzellik müsabakası daha yapılmadı. Fakat, bizim gazeteler, şimdiden, bu mevzu aleyhinde en çirkin ihtimalleri kurcalamak için birbirlerile müsabakaya başla dılar. Her yıl, en çok tutturduklan terane şu idi: «Cumhuriyet gazetesinin güzeli, Türkiye'yi temsil edemez; çünkü yalnız bir kaç 1«tanbul kızı arasından seçilmişttr ve memleketi temsil kıymeüni haiz değildir.» Keriman Halis, yalnız bir Türk gazetesinin odasında, sayıh bir kaç san'atkân değil, bütün dünya hakemlerini teshir eden bediî bir kıymet sahibi olduğunu isbat edince, bu yıl, gazeteci dostları • mızın ağızları değişti. Hele mü • sabakaya Izmir ve Bursa gibi gfizide Anadolu şehirlerinin de girdiğini gördükten sonra, artık bu ctemsil» nakaratını tekrar etmeğe dilleri varmadı. Şimdi de sunu tutturdular: «Bu beyaz esir ticaretidir; Almanya'da, lspanya'da, Bulgaristan ve Yunanistan'da menedilmiştir.» Fakat «İngiltere, Fransa, Bel • çika, Avusturya, Macaristan, Danimarka, Felemenk, Yugoslavya •e Çekoslovakya» nın müsabakaya girmeği niçin kabul ettiklerini tahlile hiç yanaşmıyorlar. Almanya'da değil, millî bir rekabet mes'elesinden dolayı yalnız Prüsya'da menedilen bu müsabakaya lspanya da giriyor ve bu yıl, intihap, «Madrit» te yapılacaktır. Fakat belki de bazı muharrirlerimiz Almanya'nın her taraf ını Prüsya sanıyorlar ve «Madrid» in Ispanya idare merkezi olduğunu bilmiyorlar. Güzellik müsabakasından evvel bu muharrirler arasında bir coğrafya imtihanı yapılmalıdır. SERVER BEDt Kabîne bulıranî Mançuri içîn Yeni bir formüL Avusturya ve Yunan sef irlerinin itimatnameleri Reisicumhur Hz. diin, yeni elçileri ayrı ajrrı kabul etmişlerdir Ankara 14 (A.A.) Reisicnmhor Hz., bugün yeni Avusturya ve Yunan elçflerini ÇÇankaya'dakı kosklerinde ayn ayrı kabal buyurmuşlardır. Elçiier ftrmatnamelerini Reisicumhur Hazret • lerine takdim ehn^Ierdir. Kabal reüimlerinde Haridye Müstesan Numan Rifat Bey hazır bulunuyordu. nezdi devletlerine fevkalâde murahhas ve orta elçi sıfatile tayin buyurduklannı bildiren meictuplan zah samflarine tevdi île seref kesbederim. Hiç bir vazife bana bu kadar zevk ve bu kadar gurur veremezdi. Uhdeme terettÜD eden vazifenin ehemmiyeti hak kındaki duyguma beni bu güzel iilkeye bağlıyan aziz hahralar da inzimam et • mektebidr. Filhakika memuriyet mesleğimm büyük bir kısmı Bo^aziçi sahillerinde geçti. Ve daha dün TürkYunan dostluğtmu muhkem bir surette ku ran tarihî hâdisede, Turkiye'nin genç merkezinde, buhmdum. Reisicumhur Hazretleri, Bu dostluk ve itimatlı anlssma sivaseti dünkü Yunnn hükumetinin olduğu kadar bu günkü hükumetin de siyasetidir. Ve bütün miTletin hissiyahna îstinat etti?i için avni zamanda bütün fırkalann da politikasıdır. Esasen TürkYunan anlasmasma müncer olan müsterek cehdin, iki milletîn teşriki mesaisini gittikçe daha sıkı bir ha* le koymak ve âdil bir nisbet dairesinde menfaatlerimizin karsılıkh hmayesini temin etmek suretile, en mes'ut bir in • kisafa namzet oldugu aşikârdır. Çünkü devamlı ve sağlam bir dostluk yalnız bissiyat uzerine kurulamaz, Hayatf menfaatler ve karsılıkh em • niyet milletler arasmdaki dostluk baglarmm yegâne garantileridir. Turkiye hükumetinin yüksek Reitinm bu sozleri, iki devletin bundan boyle düediği ba asü gaye arkasmda takip olunacak yolu göstermektedir. Ben de her dakikamm gayrenni buna hasret mekle mes'ut olarak ba büyük is için büt&n kalbhnle çahşacagım. Zah samilerinin şahısiannda Turlri ye'nin bu kadar harikulâde bir terakki borç'u olduğu, bilgili reisini selâmlar ve sahsî saadetleri ve asil milletinin refahı hakkında samimî temenniyatta bulunurken vazifemin ifasmda zah devletlerinin yüksek müzaheretine ve hükumeti Cumhuriyenin devamlı muavenetine maz • har edileeeğuni ümit etmek cesaretinde bulunuyorum. Reisicamhar Hazretleri, Sulha merbubVetleri ve zamanra îcaplannı doğru bir surette takdirlerile mü' letlerimiz kendüerine yeni bir yol acmıslardnr. Bu yol, şüohesiz, doğru ve iyi yoldur. Ç Çünkü büyük sairlerinizden birinm söylediği gribi, hakikat yolunu hıtan sevgiye d«eru y>l aln"» İSLERİ Darülbedayide pahahlık Pahahlık, Darülbedayide oynanan bir piyesin adı değildir. Ben, her temsilde, seyircileri gişe önün> de muztarip bir facia aktörüne çeviren pahalıhktan, koltuk, sandalye, loca fiatlanndaki pahahIıktan bahsetmek istiyorum. Kendi çocuklarını en az para ile besliyen Darülbedayi, ne gariptir ki, müşterilerini en çok para ile içeri kabul ediyor. öyle sanıyorum ki, tiyatroya gosterilen rağ. betsizliğin sebeplerinden bir ta nesi de budur: Pahahlık! Güzel söz, canlı san'at, pahalı sahneyi ucuz perdeye tercih ettirmek için kâfi bir cazibe olamaz. Rahat, kadife koltuklu bir sinema locasının dört Iiraya olduğu bir yerde tahta sandalyeli Darülbedayi locasma^ nümunesi pek az kalan bir kaç tiyatro âşıkından başka, kim yedi lira verebilir? Darülbedayi salonunu, tavan dan döşemeye kadar kat kat müs« teri ile doldurmak mı istiyoruz? Yapacak bir iş var: Derhal fiatları yüzde elli indirmek! Uç Saat'e bir buçuk ay goste rilen yarı behimî rağbet bizi al datmasın... Iste (Sarı Zeybek) in daha üçüncü temsilinde müçteri bekliyen sandalyeler, koltuklar, lo> calar, karşımızda açılmış boş kucaklar gibi sıralamyor! Ben öyle sanıyorum ki, f iatlari indirmek Darülbedayi için asla tehlikeli bir tecrübe ohnıyacak, hasılatm keyfiyetten kaybettiğini kemmiyet koruyactktır... Fakat esasen inkılâp Türkiye'si için, yegâne tiyatrosunun açığı düşiinülecek bir mes'ele olamaz. Bütçesinde, ramazanda kandil yaktıracak, bayramda top attıracak tahsisatı bile olan lâik bir devı let, Darülbedayi kasasmdaki küçük bo«luğu doldurmaktan çe kinir mi? ı Ben, bunu düşünmekten bile korkarım! »YUSUF Z1YA ki bu sıkı dostluk bağlarmm gün geçtikçe kuvvetlenmesi sahsan benim aziz bir emelimdir. Bu dost!ugun yalnız hisa • yata müstenit değü karsılıkh, hayatî menfaatler icabı olduğu hakkmdaki kanaati pek haklı bulurum. Şahstm hakkmdaki güzel söılertnize ve bilhassa mesainizi iki memleket arasmdaki dostluğun inkişafı gibi nes'ut bir maksa'da hasredeceğiniz hakkmdaki teminata teşekkur ederim. Yüksek vazifenizin ifasmda benim ve Cumhuriyet hükumetinin devamlı muavenet ve müzaheretinden emin olabilirsiniz. Vedanamesmi aidiğun muhterem selefinizin bu vadideki meskur meıais'nden mütevellit memnuniyethni dost Yunan müleHnîn necip reisine iblâŞmı da ba vesile île rica etmek isterim. Elçi hazretleri, Siyasetlerînin umdesîni sulh olarak kabul eden iki memleketvn içinde bu • lunduğumuz nazik zamanlann icap et • tirdiği istisnaî bir ihtimam île kendüerine açtıklan dostluk ve karsılıkh merbutivet yolunun dogru ve güzel bir vol olduğu ve bu doğru yolun muhabbete ulaşhrdığı hususundaki yüksek telâkki • nize memnuniyetle istirak ederim. Asil Yunan milîetinin refah ve ikbalini ve onun yüksek Cumhur Reisî Hazret'erinin sıhhat ve saadetlerini halisane M. Çaldaris yeni kabineyi Ingiltere ve Amerîka'da yapmak istiyor endişe uyandı 14 (Hıısusî) ÇaldarU kabinesinin istifası kabul oiunduktan *onra M. Zaimis siyasî fırkalar rüetan Oe istlsarelorine baftlanmış, ilk def« en bü'Tİk fırkanm lideri olan M. Venizelos'u davet «tmistir. Reisicumhur buncbn sonra M. Caldaris'i, daha «onra M. Kafandaris'i, M. Papanastasyo'ya ve çeneral Kondilisi kabul etmistir. M. Venizelos kabine bnhranmı hal isin düsiladiüu çareîeri M. Zaimis'e M. VenizeW M. Çaldaru'e tavra haırketleri muhaliflerin surfeesini celbe • dn Jeneral Kondîlis ile Anvral Hacı Kiryako karic bvakılmak şartiTe yeni r'ı tefkil vazifestnin tekrar ve • iîtir. M. Venîzelos ba şarl dahflinde M. Çe?dariVeyeai kabmeyi te»k3 için muzaheret edecslni dahi biMrrmiıtrir. Alma 14 (HUMM!) Mustafa Ba»' vekü Retsicumhurtm nerdînden aynl • djkjan sonra arkada«l«ri1e mfizftkerata ba^lamıs ve M. Venizelos'un tekVflermi «nlahniftnr. Rahriye Nazm ba sekli ka bul ettı'înî, hahrİMden baska bir ne saret alacağım söylemiş, Jeneral Koa • dill» ise k*bm«i« iatirakten untina. n . lemijtir. M. Çaldaris'in yeni kabine tegkilîne muvafakat etmfyeceği anlasılmaktadır. Atma 14 (Hosusî) MSstafa Ba$vekil M. Çaldaris'm Ceneral Kondilis fle dahîliye nazmnın yeni kabîneye girmek ' istememeieri Srerine kabineyî teşkfl • den vazgececeği teeyyüt etmektedir. Bu halde Reisicumhar yeni kabinenin İesküini M. Kafandaris'e teklif edecektîr. Kafandaris kabinesine istirak ede • cek olan M. Parıanastasyo'nan tesekkül edecek yeni kabinede M. Venîzelos'un da bulunmasmı teklif etmesi ve ba tekli • flnde mustr bulunması dolayuue M. Kafandaris'in de muşkülâtla karsılasacağı muhakkak gorüimektedir. Tokio 14 (A.A.) Çin Japon ihhlâfı hakkmda tek'if edilen formül metni Cenevre'den Tokio'ya gelmîstîr. Ba metfn resmî mxhfin*rde daha faz Ia nikbinlik uyandıncı bir vaziyet va • code getirmiftir. Ba formule mateallik esbabı nradbe projesi henüx Tokio'ya gelmemistir. Fakat ba projenin 19 lar komitesi rei stnîn beyanata şeklmde neşredfleeegi haber »1"«» Aousturya elçisinin nutku Avusturya elçisinîn nutku şudur: «ReisicumhiTr Hazretleri, Avusturya Reisicurahurunun beni Tiirkiye'de fevkalâde murahhas ve elçi olarak tayin eylediçini bildiren mektun lartnı zah devletlerme tevdi ebnekfe seref kesbeylen'm. Uhdeme ba saretle terettup eden vuk«ek vazife beni sevinç ve emrvr île dolduruyor. Memleketlerimtz arasmda tevemmunen mevcut oNn eok ivi munase^etleri, Avusturya sefîri sıfatüe daha sünlashr» m»k için bütün kuvvetlerîmi sarfedece?ira ve bühassa mütekabil ticaretimize cihan buhranmdan masun olarak yeni yo^ar açmaga ç»'ı««cağım. Avmturya ile Turkiye ve Avosturva kavmi ile necrâ Türk mmeti arasmda muesses olan derin ve eski semoatüer dolaytsile vazifem ziyadesüe kolaylas • tnıt olacakhr. Ba sempatiler miITetlerin birbirlerile anlasnmlarma bir esas teskil «hntktedrr. Vâsi mesaîlerfle yenilesen Turkive' • nm, kendi huicumetinin hakimane ida • resi alhnda vücude (fetirdi^î sayam hayret yanıcı eser, hsç bir tarafta Avns • turya'daki kadar daha kalbî ve daha dostane bir takdire nvızhar olamaz. Avusturya Reisicumhuru, bu muazzam eserm, muvaffakiyetle devamı ve Türk mîHetmm mes'ut atisi ve zah devletlerin'n sahsî refahı hakkmdaki halîs temennilerimi zatı devletlerine iblâğa beni memur etti. Bana frelince, zah devfetlerinîn ve hükume*'<îrînİTi selefim hakkmda öster • mîs olduklan rh'mat ve muzaharetin, bngün karsısında bulundugum mes'ulîvetli vazifevi nmrvaffakivetle ifava. imkân verebiimesi içîn hakkımda dîriğ boyoru'rnamasmı ish"rV"»m eylerim.» Ingiltere'de vazîyet vtıhim addediliyor Nevyork 14 (A.A.) New • York Times gazetesi, Haridye Nezaretinin Tokio'daki Amerika sefiri vasıtasOe Sban Hai • Kooan vakayü hakkmda Japon hükumeti nezdinde teşebbusler* de bulunmak tasavvurunda olmadıgınt ve Ingiltere sefiri tarafmdan geecnlerde yaptlmif olan tesebbusleri kâfi teiâkki etmekte bahmdagana yazmaktadnr. Mezkur gazete, Oâvc ediyor: Maamafih, Japon işgalmm TîentsînPekin mmtakasmdaJd tevessüü bora • da pek ciddî ve vahim addedümekte • dir. Londra 14 (A.A.) Son raman • larda vnkoa gelen Ç b Japon hâdi • selerinin tevlit etmiş olduga endiseye Bradford ve Saüsburg piskopoloslan ile profesSr Murray ve sair Ingiliz rica • linin imzalanm tasıyan bir mektop terc&nan oimaktadır. Gazeteler vaziyetin nazik oldoğuna yazmaktadırlar. Iran Irak hükumetini Protesto etti Bağdat 14 (A.A.) BagdaPtaki Irane lçîsi, Bağdat • Tirnes gazetesinin Anglo • Persîyan ihtflafma dair Iran'a aleyhtar bir feküde yapnMf oldogo telmîhleri protesto etmistir. Ba gazete, 15 gSn muddetle tatü edümistir. TürkYunan mahkemesi nizamnamesi Ankara 14 (Telefonla) Törk • Yunan muhtelit hakem mahkemesi osulü muhakeme nizamnamesinin 29 uncn maddesinin 2 inci ve 31 !nd mad • desinin 1 inci fıkralan tadü edümistir. Madde 29, fıkra 2 Harç nmk • tan reisin karan ve tensîbine gore 3 0 • 100 T5rk lirasidır. Madde 30, fıkra 1 Mahkemenra devamı esnasında reis veya komiser yukanki maddede yazıh serait alhnda yapılmak ve her defasmda 100 Tiirk Iirasmı geçmemek üzere munzam harç talep edebilir. Yunan harp mafflllerinin seflrimize gSnderdikleri mektup Atma 14 ( A . A.) Yunan harp malulleri ve Saih Dostlan Cemiyeti, Türkiye Elçiti Enis Beye bir mektup gondermistir. Mektnpta bir k a ç gfin evvel Tork izcileri tarafindan mechu4 Yunan neferi abidesine çelenk komnasında hazir bulunan cemiyet azasmın duydu^u heyecan ifade edihnis ve ba tezahürGn 1930 Hilâfmm akti sıra smda izhar edilen temennilerin tahakkukunu gostereceği büldirilmiştir. Reisicamhar Hz. nin cevaplan T. İ. Cemiyetleri îttifakı ziyaf etinde Maarif Vekilimîz mühîm bir nutuk irat etti eemiyetlerî ittifakmm dun aksam Şehir lokantasında verdiği ziyafette Maarif Vekili Resit Galip Bey de hazır bulunmustur» Umumî merkez reisi Aziz Bey (Enrarom), bir nutuk soyliyerek spor islerine gösterdiği yakm alâkadan dolayı Ma • arif Vekilimize teşekkur etmistir. Reşit Galio Bey de bir nutuk soy • liyerek burada toplananiarm mahdut beden terbiyesmi degil; fikir terbiyesîni, ruh terbivesîni, secive terbiyesmi tem • •3 ettiklerini soyliyerek sporculugu • muzun şereFne kndehini kaldırmış ve notkuna su sozlerle nihayet vermistir: c Mahterem arkadas'ar, bu ak • samki topianıştmızm büvük ve genif manası içinde sonsuz maksatlara doğru yâramek anmmnzırn »sfl ve asil kay nagı olan büyük Milli rehberi, büyiik GazTyi bu milleti kurtaran ve yarmki daha büyiik kurtuluf esaslannı, yuk • sefis esaslanm, böKîn miHetler içerisinde Türk'lü?ü en fleri gotürmek ve ilerî kılmak mefkuresini temsil eden essîz sef olarak hepiniz namına selâmlanm. Onun kıymetli sıhhati ve yüksek serefi için kadehlerimizi kaldıralun.» Resit Galip Beyin nutku alkıslar arasmda bitmiş ve $^n cüm'esi cyasasın Büyük Gazi» seslerîle karşılanmışhr. Onumuz kıs... Yan utanır gibi: Kısm da güzel havalar ohır. Yan acır gibi: Ama kış günesi kar toplar. • Gülümsuyor: Arkası tipidir... Niyazî'nin çıghğı kulaklanmda uğulduyor: Ağabey, parmağını kesün... Kanryor... Sağ elimin orta parmağma büyük bir kıymık saplanmış; damla damla kanıyor... Kıymığı çekip çıkardım, hemen parmağum mendilimle sardım: Hemen ablana söyleme, üzülür. Peki ağabey... Müzehher, öksüruyor... Tahta kınklaruun koru, yanm saat büe dayanmadı... Odanın havasmda, günlerce ıslak çamaşur asılmış gibi bir nem var... Müzehher'in odasım, bu gece nasd ısıtmalı?... Orhlnmenm bir faydası yok; rütubeb*, barnundan, ağzından, kulakUnndan Cenupta feyizli yajmurlar Urfa 13 On aydır beklenen yağıiMir nihayet diin yağdı, iki saat yağ • dıktan sonra hava kara çevirdi, aaâ • teakıben gene yağmur basladı ve hâlâ yağmaktadır. Çiftçi derin bir sevine i çindedir. AnîrtttA'tfa yapılacak sergi binası Ankara 14 (A.A.) Ankara'da insa edilecek sergi binası aJâkadar vekâietlerin ve müesseselerin mü messillerinden mürekkep komUyon B. M. Meclisi Reisi ve Millî İktisat ve Tasarruf cemiyeti reiki Kâzım Pasa Hazretlerinm riyasetinde önü müzdeki s*lı giinü îlk toplamçtnı yapacaktır. gsker bayramı ve MiDî iktisat ve Tasarruf cemiyeti Ankara 14 (A.A.) Ba seneki Şeker bayramnu üzüm, incir, ftndık bayramı halinde kutlulamak üzere Milli iktisat v e Tasarruf Cemiyeti omum şubelerini «eferber etmistir. Aydın incir mOstahsilleri koope ratifi Ankara'ya bayram tnünaae betile bes ton incir sevketmiştir. Memleketimizin diğer şehirlerine de üzüm ve incir sevkiyah basla nuştır. Sanayi ümum MOdörlOjO Ankara 14 (AA.) Sanayİ U mum müdârlâğune aabık Sanayi umum müdürO Ali Recai Bey tayin edihnisHr. tli iktisat Mecüsinde Cenup hududumuzda yakalanan kaçakçılar Ankara 14 (A.A.) Ali tktisat MeclUî bugiın de komisyonlar ha linde çalışmasına devam etmistir. Meclis pazartesi günü heyeti nnra miye Jctimaı yaparak komUyonlarm nazırladıiı raporlan müzakere e decektir. Ankara 14 (AA) Ikincikâ nunun ilk haftası içinde cenup hududumuzda gümrük muhafaza. kıt'al a n Urafından 61 kaçakçı, 2700 kilo şeker, 461 kilo gaz, 200 kilo ipekU ve pamuklu kumas, 2 0 4 hayvan ele irecirilmistir. zehher de NiyazTye bakıyor. Çocoklan ümitsizliğe dSsSr emeli: Sandık, sepet kmğı, tahta parçası fflâa vardır. Kazan ocağmda yakanz, korana dökünce mangala alınz... Bugünlük boyle geçsin, ne yapahm? Müzehher, boynunu büküyort Sen bilirsin ağabey! Hava, çok rütubetli... Sen de üfümüssün galiba? Eh, biraz... Şimdi mangal basînda otnrur, ısnunz. Motfakta iki avuç kSmfir toza gBç çıkh. Bakır takımlan konan tahta sandığı kırmaga başhyorum. Niyazi, yanıbasunda, kmklan topluyor: Bunlar sobada ne güzel yanar, ağabey? Artık sobalan kurdurahm. Cevap verecegrm, fakat Niyazfnm, vucudü silmiyor; karstmda sfithala Ayşe Hanım beliriyor. San nin suratlı üıtiyar kadın, ellerini göbeğinin üzerinde kavuşhuruyor: Sonbahar havası... Bojrnunu carpıtıyorı Reisicumhur Hazret'erî Avusturya elçisine cevaben sa nutku irat buyurmuşlardır: «Elçi Hazretieri, Muhterem Avusturya ReisîcOTn^nru Hazretlerimn sizi nezditne fevkalede murahhas ve orta elçi olarak tayin bayurduklarmı bildiren mektuplarmı büyük bir memnuniyetle alıyorum. İki memleket arasmda mevcut otan çok iyi münasebetleri bir kat daha sı kılashrmak bizim de samimî dileÇimi*dir. Bunu basarmak ic'n Türk milleti ile necip Avusturya milleti arasmda mevcut olan iyi duygular ve vuksek vazifenize baslarken gosterdiçinîz arzular kuvvetli ve ümit verici istinatlnrdır. Size bu hususta muvaffakîyetler dilerim. Avusturya Reisicumhuru Hazretleri nm sahsim ve memleketira hakkmda tercümanı olduğunuz asü hisleri beni çok mütehassis etti. Kendüerine en kalbî reşekkürlerimi ve sahsî afiyet ve saadetlerile Avoshırya mffletinin refphı ve saadeti hakkmda beslediŞim halisane temennieri fblâŞa delâlet bnvurunuz. Mii'etleri birbirine bağlıvan manevî rabıtalar arasmda ikhsadî ve ricarî münasebetier süphesnt ki ileri ge'en lerdendir. Dünya buhranmm her memlekette ızharplar doğurdugu su zamanlarda Türkive ve Avusturya'nın yüksek menfaatlerini en iyi koruyacak çare leri arashrmalan tabiatile temenniye sayandn*. Bu hususta ve razifenîzhı ifa« esnasmda benim ve Cumhuriyet hükume • tinin daima müzaheretini öğrenece|inıze emin olabilirsîniz elçi Hazret'eri.» Rehîcumhttr Hz, nin cevaplan Yunan elçisinin nutka «E'çi Hazret'eri, Muhterem Elen Reisicumhuru Haz retlerinin zah asilânelerini nezdime fevkalâde murahhas ve orta elçi sıfatüe tayin buyurduklannı bildiren mektup • lannı elinizden alırken sizin şahsmızda üri memleket dostluğunda güzel bir faaliyet hissesi olan mümtaz bir dinio • mah intihap buyurduklarmdan dolayı müsarünileyh hazretlerine teşekkur et mek isterim. Size tevdi olıman yüksek vazife hakkrndaki hislerinizi ve memleketimizde ifa ettiğiniz hizmetlere ait hahralara atfettiğiniz kıymeti gösteren sozlerinizi dinlemek benim için pek zevkli olmuşhır. TürkYunan dostUığunun dün îcin olduğu kadar bugün için de bir haki kat ve bu siyasetin Yunanistan'daki bütün fırkalarm sivaseti olduğu ve bunun Yunan milletinin hissiyatına istinat eth'ği hakkmdaki bevanatmızdan da pek mütehassisim. Cumhuriyet hükumeti ile bütün Türk mflletmin bu dost'uk hak • kmdaki h'ssivah tamamile bövledir. Filhakika, elçi hazretleri, temsil ettifriniz memleket hakkmda derin dostluk his • Ierile mesbu olan mem'eketîmde deruhde ettiğiniz yüksek vazifenin ifasının mü'kül olnnyacağma kanaatim vardır. Derin ve karsılıkh bir itimada istinat eden Türk • Yunan dostluğu artık acık bir hakikattir. tki memleket arasmda Persembeye halledüecek... Müzehher'in, neş'esi kactı: Persembeye mi kaldı? Odanın bir kösesinde sessîz sessiz oturmuş, mukavvalardan, insan, hayvan sekilleri kesen Niyazrnin dikkatini, alâkasını uyandırmak istemiyorum: Daha menfaatimlze de, onun için? Müzehher, Niyazi'ye sesleniyor: Niyazi, ufak raavi çay ibriğinî getir. Ihlamur kaynatacağim. Niyazi, çıkar çıkmaz, bir nefeste soruyor: Ağabey, persembeye kadar ne yapanz? Komür de aldm... Hayretle duraklryorum: Param olmadığını nereden büiyorsun? Müzehher, sînirli sînirli gülüyor: Cebinde sigaran olduğundan şüpheliyim... Peki Müzehher, nereden, nasıl bilebiliyorsun ? Müzehher, fazla gülmeğe korkuyormus gibi elini göğsüne bastırdı: Asağıda tahta kırarken, sonra Ni düerim.» Yeni bir Fransız kruvazörü Şerburg 14 (A.A.) Harp gemilerinin dört tarafma kusatılan deniz a ğ l a n n ı koymağa mahsus Gladiateui adlı kruvazör nîsanın 17 sinde de nize indîrilecektir. yazi'ye kömür »marlarken, daha demin odanda" soyunurken, hep sarkı söylüyordun!... Sandalbedestenrnde, mucevherat müzayede salonunun kapısı önünde dolasıyorum... Belki ben burada yalnız olarak, yahut bir arkadaşm kolunda, kim bilir kaç defa gezmiş, dolşmışımdır? Bana, orası, büyük çarsuun bir par çası gebi gelirdi... Şimdi or>la duranIara gezenlere, hatta gelip geçenlere, kapılardan girip çıkanlara, teşhir edilen mallra, hep ayn ayn dikkat ediyorum.. Ev esyası, oteberi mezat edilen salonim m^thali it»s, s»ki«; kal»^>alıkt»n a dnn atmak bile kabü değü... Salona yakiaşmak, içeriye sokulmak istiyenler, göğusliyerek, dirsek vurarak, nasır gözehneyip ayağa basarak, kendüerine yol açıyorlar... Mezada çıkanlacak esyalann bir kısmınm üzerlerindeki yaf • talara: «esnaf mah» damgası vurul muf... (Mabadi var) «Reisicumhur Hazretleri, Yunanistan Reisicumhurunun beni CUMHVRlYETin tefrîkan; fŞ Tipi^indi! Yazan: MAHMUT YESARİ MSzehher, baUanıyeye sarümi} karyolamn içinde oturuyor. Ne oldun, Mfizehher? Rengi uçuk, gözieri soluk: Aman ağabey, bir üsüme geldi, kablacak gibi oldunıdu... Şimdi de ter bash! Aman nfSzehher, sakın kendini... Terli terli yataktan kalkayım, deme... pdaya, bir de mangal koyalım. Müzehher, basmı geriye itiyor: Komür çarpar, dîye korkoyorum. iyi yanarsa, bir sey obnaz... Biz cîmdi Niyazi ile sana tepeleme bir mangal yakanz. Havanm rütubetini alır. NiyazTye dönSyorum: Kömür var mı, Niyazi? Bunu sorduğuma, soracağuna pis • man oldum. Niyazi Müzehher'cj Mö 9 kapacak... Cebimde iki lira var, onunIa persembeye kadar idare edeceğiz. Ne yapmalı? Yanm Iirasmı olsun feda etmeli!... Zavallı Müzehher, sen, bu genç çağmda hiç tereddüt etmeyip parmağından yüzüğünü çıkanp verdiğin günün nlfyymı, bak, ben, senin sıhhatin için yanm lirayı feda edip etmemeyi düşünüyorum! Bir kardes, bir ağabey, bir insan, ba kadar namert olamaz!... Benim geçirdiğim tereddüt, onlan aç, ekmeksiz bırakmak korkusundan... Hayat, bu kadar namert olursa, benim elimden ne gelir? Ağabey, niçin sigara îçmiyorsun ? Dumanı, beni oksürtür, diye mi korkuyorsun? Sabahtanberi çok içtim... Ağznn zehir gibi... Müzehher, yan gozle Niyazrye bakıyor, sonra kaslarını oynatarak manalı manalı soruyor: O, emanctine yapbn?