Katalog

'Cnmhariyet '• Î 1 4 Kântaıusani l Hikâye Ruhlar, çağırırlar mı? li <Mattrice Maeterlik» ten [Can vermek üzere bulunan bir genç kusm başucunda bütün aile efradı ağlıyor, bir tarafta, sağ olanlar; baba, bir bemsire, iki birader, doktor, hasta bakıcı kadın. Hepti de cırkm, ağlaımş suratlı, içleri yanıktır. öbür tarafta, 818ler; büyük baba, büyük anne, anne, bir hemsire, bir muhibbe, hasta genç kmn nisan'uı. Bonlar; soigun ve ışıkh, mavLmtirak örtülere burSnmusIerdir. Hepâ de heykeüer gibi güzeldir. Dirflerm sesleri, aa, ağn, kalm, sevimsizdir. ö lülerînki ise hafif, ocucu, ahenktar, nagmelidir.] Baba (Sağ) doktor, bize haldkati söyleyîn. Doktor (Sağ) hal vahim... Fakat iimit kesilecek kadar değîl! Baba (Safc) aniıyorum... ölecek... Anne (ö'ü) kurtulacak!. Nişanh (ölü) bize kavuşuyor... Bizim oluyor... Doktor (Sağ) son bir üâç kahyor... Yeni kesfoltman, daha henüz tatbik, tecrübe edilmemiş bir serom var... Lâkin ekseriya ba gîbi ahvaîde tatbik ediline, bir mucîze yaratabiiece?! zannohmuyor. Ama, biraz da tehlikeli... Baba (Sağ) her çareye baş vurmalıyız! Anne (ölü. Merakla) ne vapacaklar? Hemşire (ölü) onu kaybediyoruz. Anne (Öİ5) fakat baskalarmm ezasmı, ıztırabım neye bu kadar uzahyorlar? Neye bn derece tsrar ediyor • lar? Nişanh (ölü) çünku bizim bfldiklerimizi bilmiyorlar. Büyük anne (ölu) gene nri yıllarca, yıüarca bekliyeceğîz? Büyük baba (Ö13) benim zamammda doktorlar, daha az cör'etEydi. Anne (ölü) korkuyorum... tçime hep fena şeyler doğuyor... Ta nravaffak oinrlarsa ?. Razi olmamasmı soyleyin. Beklemekten yoruldnk... Aynlalı beş seneyi geçîyor... Bugün, bizhnle balaşacağnn Tadetmişti... (Nişanhya) ona, afz soyleyin; «m mutlaka dînTiyecek tir... Çünlcü sizi, çok severdi! Nîsaniı (ölü) benim sözümü duyabileceğinJ zannetmiyorum... Kalbi, henüz zulmetlerde çarpıyor ve rnha ancak nyamyor... (Hastantn Szerine iğilerek) tzabel? Hasta (GSrit'rtnl açar Te baştnı »«•»frcı ık y <en mîsîn f Baba (Sağ) konuşhı! Konuştu? Hemşire (Sağ. Hastanm Bzerîne iğflerek) îzebel!.. Ne istiyorsnn? Hasta (Gözlerini kapar, başmı eevırefelc / nıç . Nişanlı (ÖK) benim sesimi dujmyor... Ba, aldatmıyan bir alâmet tir... Ba, ruhun ayannuısıdır... Tecrübenin sonu, fe'âketin de sonudur. Anne (ölü. Nişanhyı kucaklryarak) senin sayende, kendine geliyor... Sana, cevap verdi... tzabel?.. tzabel!.. (Nişanlrya) ona, söyle, bizden nzak • Ia.<masmdan korkuyorum! Nisanh (ölü) tzabel, ben Dura «layım... Izabel, senf bekliyonnn... Haydi acele et... Onlan dinleme, dediklermi yapma... Yaşryan innW, ao, merhametsizdirler... Hep birbirlerraİ Şfal ederler, saraimî değfflerdir! BStSn endişeleri yasamakhr. Kendilermi bir rah sahibi zannederler... Vucudunün bize lüzmnu yok... Ben, ld onn sevdiğimi zannederdim, bugün, ne «buuyorum bOsen! O da diğarlerininki gîbi... Penceresiz, menfezsiz mahpedni arhk terket, bize gel... (Doktora bakarak) ba, ne yapıyor? (Doktor, çantasmı açnnş, aletlerini çdcarmış, eHerini yıkadıktan sonra hastaya yaklasmtş ve seroma smnga etntege hazırlanRnştır.) Anne (ölü. • Korkarak) eyrah! Galiba yaşatacak! Nisanlı (ölü) korkaeak bir şey yok... Artdc o da istemiyor. ÇânkQ bıkh, yoruldu... Maddî ızbraplar ona yordu! Hemşire (ölü) tzabel, biz buradayız... tzabel, beni dinle... tzabel, reddet! Anne (ölö) arhk hiç bir kuvvet ona hayata baglıyamaz... Çünkü çok betbahrb. Hemşire (ölü) eyvah, yataga iğildi, şmnga yapacak! Nişanlı (ölü) kolunu darteyim mi? Anne (ölü) bımun kabil olmadıgnn pek âlâ bilîrsin... Kaç kere buna tecrube ettikti! Muvaffak olamadık... Onlar, bir şey hissetmiyor. bir şey görmüyor, bir şey duymuyorlar .. Havat, onlann havassmı uyutuyor. Biz, hastaya tesir edelim... Başnu kolumun üzerine koyayım... Bize, ne kadar yakın olursa, bizi o kadar iyi anlar... Nişanlı (ölü) tzabel!... Reddet, ran olraa! (Hasta, yatagında kımıldanır) anladı... Kortulda... Bizim oldu... tzabel!.. (Doktora bakarak) korkuyor... Cesaret edemiyor... Doktor (Sağ) ne oldu? Anlıyamtyornm... Ba tesennuçler, îhtflâdar, çok tuhaf, çok garip! Biraz sokunet bulsan da... Baba (Sağ) iyi alâmet... Hayata ardet ediyor... Anne (ölu) duvnyor musun? Hâlâ Omitlerini kesmiyorlar! Nisanh (ölü) onlar, bizim sesimizi duymazlar, fakat biz onlari, fazlasıie aayoyoruz. Anne (ölü) dikkat edin, yüzu parlıyor... Cırpmıyor. ölümden kurtuluyor... Ka'kınıyor, doğoyor, yasıyor, bizim oldu! Nisanlt (ölu) nOıayet! (Tatakta, bDİa olülere benziyen ziyadar bir şekü kalkar. Nisanh, anne, onu kollan arasma alırlar.) tzabel (ölü. Nişanhsma bakarak) sen misin? Nihayet, seni buldum!.. (Etrafma bakınarak) anne, sen de buradasm... Seni ba kadar genç, güzel bdacağmıı hiç sanmıyordum... Gozlerim kamash... Sen de oyie kardesim... Büvük baba, stz de ovle. . Mahbesinden çüchm, onan zulmetinden kurtul dana... Nisanlı (Öİ3) bem ebedîyyen... Baba (S*«) ne olda? Ârtac teneffas etmiyor... Doktor (Sağ) ihtimal bir bayginIık geçiriyor... Ben de bondan korkuyordnm... (tğflir, kalbi dinler). Baba (Sağ) neki? Doktor (Sağ) evvelden tahmm etmistim... Arhk bitti! Baba (Sağ) bitti mi? Ne diyorsonnz?.. Hayv, kabil değiIL Doktor (Sağ) maalesef, hakikat! Baba, hemşire Te iki birader (Sağ. Cesedin fizerine ahhrlar), tzabel L. tzabel!.. Nakleden: MAHMVT YESARt Istiklâl harbinin filimi «WmH sahifeden mabam miş olan yardımlar ve kolaylıklann bundan sonrada gosterilmesini ümit ede rek üd Bç ay zarfmda ikmal edeceği • mi zannedJyorum. Taridye'den aynhrken Tiîrk hüku meb'ne ve temas ettiğim zevata gos terdikleri yardundan dolayı ne kadar teşekkür etsem azdır. Ba rHim ne mücadele, ne de mkılâp tarihidir ve ne de bunun ihtiva ethgi vakayii tekrar eden bir filimdir. Bu filim tstiklâl harbi içinde yaşamış ve ıztarap çekmiş bir kaç kişinin tarihi . dâr. Fakat bunlar tstiklâl harbi harekâ • hnm Iiderleri de değüdir. Bunlarm tarihmi rllimde gorenler, tstiklâl harbini de gormâş ve öğrenmi» olacaklardır. tki Sç ay sonra tekrar buraya gele ceğim. O zaman ieap ederse filim için tekrar çalışmağa başlıyacağım.» dedersen t * a ç ı ağzmdan çıkannm, sana güzel bir kahve piffrtirim ve sigara da içersin. Olur mu? Bağh adam, basile tasdik işareti verdk Cingöz ayağa kaHrtı, onan çene sindeki sargiyı çozdü, ağzmdan tıkaeı çıkardı, kollarmm bağını gev se*ti. Ve bir eKni serbeat bıraktı. Sonra kaptdan bağırdı: İki şekerli kahve! Tekrar onun onone gelerek tabalcasmı nzatti: Buyur! dedi, hep şu taraftakilerden! Malum ya bu sigaralar dalaverelidir. Bunlar iyidir. Kendi eI3e onan sigarasmı yaktı ve yüzüne dftdcatle, azun aznn baktı. Bu bağh adam, intihar ettiği zannedilen Süleyman Tahir'dir. Cingöz yerinden kalktı, Süleyman Tahir'e yaklaştı, bir elini onun omuzuna koyarak d?di ki: Sana şimdi bu vaziyetle hiç münasebeti olmıyan bir sual soracağım. Küçükken sen ne kitaplan o kurdun? Süleyman Tahir cevap vermedi. Cingöz devam etÜ: Ben sana soyliyeyim d*e diğinden, yeni kabme, bu şerait dahilin(Oçüncü sahifeden mabait) de hemen hemen teşkü edilememek • bir fedakârhk etmek istemediklerini daBeşiktaş'ta oturan Muammer Beym tedir. Filvaki Bulgaristan'm en zengin ha iyi tebarüz ettirdi. O kadar tebarüz evinde kiracı olarak bu'iTn»vP. Cıfer ve madenleri, kendi nezaret emrinde buettirdi ki, Kral tarafından MuşanoPun zevcesi Gizban, ev sahibinin kömürlü • lunan Ticaret nazın Yorgi Petrof, Mukabineyi teşkile memur edilmesinden ğünden bir kaç çuval kömür aşırmış ve şanoPun günde bir kaç defa vaki olan bogüne kadar iki gun geçtiği halde, yabunları odalannda karyolanın altına rica ve ısrarlanna rağmen, sandalyesini, pılan temasiar, bir anlaşmanm ne kasak^amışlardır. hiç bir sandalye üe değiştirmiyeceğini, dar güç olduğunu meydana çıkarmakMuammer Beyin zabıtaya şikâyeti üaçık, kat'î soylemiştir. la da kabnıyarak, bu buhran bin miişzerine mesruk kömürler karyola altınO halde? külât ile atlatılsa dahi, millî blokun da bulunmus, k^n koca da Adliyeye tesO halde bugünkü vaziyet şudur: Deşimdiye kadar sa~!am zannedilen bün)!m pHilrruşlerdir. mokratlar, çiftçfler ve radikallardan yesmdeki bütün gayritabiilikleri, ba mürekkep bir kabine yapmak ve nasyogayritabiiliklerin neticesi olan büyük nal liberalleri açıkta bu^kmak! Kiçef'i z&f ve ayrılıklan da, kolaylıkla far • ziraatten ticarete almak ve MoraviyePi Maruf kurşun hırsızlanndan Recep Fa kedilecek hale getirdi. de maariften kaldınp ziraate koymak! Şöyle ki: Mecliste 8 meb'uslan olan tih'te Kurşunla medresenin kubbesindeFakat bir mes'e'e daha ve hatta en radikal fırkasmm Şimendifer nezare ki korşunlan çalarken zabıta devriyesi mühim mes'ele var: tini bırakmak istememesi üzerine, çifttarafından cürmü meşhut halinde kub Meclis ekseriyeti? çfler, «o halde Ticaret nezaretini istebede yakalanmış ve hakkmda t&hkikata Sobranya meclisinde ekserivet teşkiriz!» dediler ve bn sefer de nasyonal başlanmıshr. linin ne müthiş ve gayrimümkün deneliberaüerin mukavemeti, reddi, hatta cek kadar güç bir mes'ele olduğunu ve hiddeti yüz gösterdi. Onlar da, kendi ayni zamanda böyle bir kombinezonun aralannda goruştükten sonra: «Biz de Zabıta bir günde dört esrara yakaböyle bir mecliste ne vazîyette kalacaTicaret nezaretini bırakmak için ortada Ianuşhr. Üsküdar'da oturan Sıtkı is ğını anlamak için fırkalann parlâmenbir sebep pörmuyoruz!» dediler. minde birisi bir kahvede Yusuf isminde todaki bugünkü taksim şeklini ve sayı Bu ihtilâf o kadar hâd hale geldi ki, birine eroin satarken yakalanmış ve ehemmiyetlerini ırösteren şu tabloya bir Ziraat nazın KiçePle Ticaret nazın Sstü aranduh vakit bir kaç oaket e • göz ahnak kâfidir: Yorgi Petrof, Sobranyada, kendilerini roin daha bulunmuştnr. Mehmet isminde bir adam da Beyazıt ihata edip malumat istiyen bir kalabaMeb'uslarm adedi: 275 kisi Iık gazete muhabirleri çemberi ortasmEkseriyet miktan : 138 > civannda şüpheli bir vaziyette dolada, birbirlerine imah ve oldukça ağır şnken poh's tarafından yakalanmış ve Hükumet bloku sözler söylemekten büe çekînmediler. <nde müteaddit paketlere sanlı es7° rafl'uJ Çiftçil'ı : FOvakı Ticaret nazın, diğer bir nasyorar bulunmuştur. Demokratlar : 43 > nal liberal meb'as arkadaşile beraber Beyoğlu'nda Kalyoncukullugu'nda 8 > Radikallar : gazetecüere beyanatta bulunurken, dubir kahvede yapılan taharriyat netice 130 » dağmdan daima müstehzî bir tebessumsinde iki sahsın üzeruıde esrar bulun Hukumete müzahb le dolaşan Kiçef ba grupa yaklaşfa ve muştur. Bunlarm hepsi Adliyeye tes Makedonya grupu 6 > yan lâtife, yan ciddî: lim edilmistir. Ben de eÇiftçi gazetesi» nin mu1 38 meb'us habiriyîm. Ben de beyanat almağa geldim! Beyoğlu'nda Tarlabaşı'nda oraran Muhalif vaziyette olanlar Dedi ve arkasından Ticaret nazırmın LJyapçef in «Zgovoor> fırkası: 36 mebus Nimet Hanım, doshı Süleyman île kavga ettiği için ayrılmış ve evdeki eşjralan, yanındaki nasyonal liberal meb'usa Twankofun «ZJ?OVOOT> firkası: 24 > dönerek, sanki gazete için mülâkat ya Yorgi PetroFun Nasyonal komşosu Ayşe Hannna emanet bırakıp pıyor ve sual soruyormuş gibi: başka bir yere gihnişhr. Aradan bir kaç 29 liberalleri Sizin (yani nasyonal liberallerin SmiloFun Nasyonal liberalleri gun geçtikten sonra Süleyman, Ayşe 6 «Pernik madenini bırakmaktansa öl • Komünistler Hanuna giderek Nimet Hanımla barış • 30 meği tercih ederiz!» dediğinizi soylü • Müstakil KomünistleT hğını ve eşyalan almağa geldiğini söy: '2 yorlar. Soyleyin bakahm, doğru mu StambolovisHer lemiş ve eşyanm hepsini alıp götürmüş: «4 dur? tiir. i I Müstakiller Dedi. Pernik madenleri, Bulgarista Sosyal demokrat Nimet Hanım, eski doshmon ba açık *> n'ın Ticaret nezaretinin kanştığı en zengozlüğünü haber ahnca karakola ko 137 > gin kömür madenleri olduğu için, ima, şarak mes'eleyi zabıtaya haber vermişsarihti. Fakat yaman bir politikacı olan Nasyonal liberalleri çıkardıktan şonra tir. haydi geliniz de, bu çorbanın içinden. nazn Yorgi PePtrof, arkadaşma vakit bir ekseriyet çıkann bakahm! bırakmadan cevabı yapışhrmakta geç Bulgaristan'ı her biri bir tarafa çeken kahnadı: FJâziz meb'oso Memduh Şevket Beyin bu sayıstz fırka kargaşalı?ından nas • Neden doğru olmasrn! Siz büe Kabil elçiliğme tayin edilecegi soylenyonal liberaJsiz bir meclis ekseriyeti,. o madenleri ele geçirmek için ölmü mektedir. dcvanJı bir meclis ekseriyeti temin etyor musunuz? Aramızda yalmz sa fark mek kabil deg/ldir. var: Biz madcnler için ölüyoroz, siz O halde? madenlerde ohnek istiyorsunuz!» Fribarg 13 (A.A.) Wolff A O halde M. Mi'şanoPun yapmağı dü. Bu karşılıkh ve ustahkh iki hScum jansmdan: tsminin Daubmaun olduşündüğü ve çok Luvvetli bir ihtiraal ile cümlesi, bugünkü buhranm hakikî mağonu, Bü>ük Haıpten beri Fransa'da de yapmak mecburiyetinde kalacağı hiyetini göstermek noktasmda bilhassa esir olarak kaldığım ve nihayet Ce • karakteristiktir. Şunun için karakteriskombinezon »udur ki: Geçenlerde »Tizayir hapisanesinden kaçhğım i«dia tiktir ki, bugünkü buhran, bütün şiddesankof» un ayrumasOe ikiye parçalaneden hilekâr Hummel, iki buçnk setine rağmen, Bulgaristan'ın dahilî ve mış olan LJyapçePin Zgovoor hizbi, ne hapse mahkum olınunustur. harici malî ve ikhsadî, şu veya ba her efkân umamiyede çok kaybettiğuu gördüğu ic;n, vaziyetini az çok kuvvetlenhangi bir siyasetine ait her hangi bir dirratk ümidile MuşanoPla müzakere prensip veya gorüş ihtflâfından Oeri gebnemiştir. Hatta mes'elelerin tefemıa etmiş ve kendisini bilâkaydü şart ya • Dün gece saat 9 raddelerinde kah hna ait en ufak bir ihtilâf bile mevzuu ni nezaret :stemeksizin, teşkil edüecek veden çıkıp Şehremini'nde tütüncü bahis değüdir. Bütün mes'ele denflkabineye müzaheret edeceğini bildir • Kâzun Efendiden kiorit ahrken cekime diğine göre • Mecliste 79 meb'usu olan miştir. Binaenaleyh Muşanof için ba • koymak üzere para çftntamı düş&rdum. çiftçi fırkasmm çok memur yerlestir gunkü buhıanı ortadan kaldırmak için tçinde Denizaptal mahalesi mühtan e v meğe müsait nezaretler addedilen Şiiki çare vardır: veüiğine ait resmî mühürle imza ve tatmendifer veya Ticaret nezaretlerinden 1 Na*yonal liberalleri şimdüik abik mühürum mevcuha*. Nakit olarak birini ele geçirmek ve kendilerinden evçıkta bırakarak kabineyi yapmak ve bir Idet kâğıda sanh maden alhn Ii • vel o nezaretleri işgal eden fırkalann Maarif nezaretüe Adliye nezaretini bir rası ve nikel ve bronz 180 kuroş kadar yerleştirdikleri memurlan atarak onlakaç gün î^in vekâleten idare ederek, mevcuttur. Her kim buldu ise ziyaderm yerine kendi adamlanm geçirmek ve nasyonal liberaDerin kabinenin teskilinsile memnun edüeceği ilân olunur. ba saretle fırkalannı kuvvetlendirmek den sonra müracaatleri ihtimaline taDenizaptal mahallesi muhtan evveli arzulanndan ileri gelmektedir. likan, bu iki nezareti emirlerine ve son Zaim Işte bir haftadanberi Bulgaristan'ı kararlarma amade hıtmak, BWSHVCJ hukumetsiz bırakan bütün ihtflâfm esası, 2 Nasyonal liberalleri tamamen aDOKTOR yalmz ve yalmz bundan ibarettir. iki çıkta bırakarak LJyapçePin müzahe nazınn Sobranya koridorunda söyle • retile • bir demokrat • çiftçi • radikal dikleri iki cümle, vaziyetin en doğru hükumeti yapmak ve nasyonal liberaltarifidir. Fakat «ya başka nezaret veCağaloğlu Nurosmaniye lerden artacak iki nezareti aralarmda rirsiniz, yahut çeküiriz!» diyen çiftçi • paylaşarak birine çiftçi nazv, diğerine caddesi No. 19 de bir demokrat nazır koymak. Ier, bîr kere istifa ettiklerine pöre, arhk Telefon: 893 istediklerini alıncıya kadar ısrar ede • Bu iki ihtimalden hangisinin tahakkuk Muayene zamanı cumadan ceklerdir. Demokratlar ise, radikaTlan edeceği şu dakikada kestirilemez. Yalmaada oğleden sonra bırakmak istemediklerinden, ve çiftçimz şu kadar söylenebflir ki, Yılbaşmı Ieri tahnin için ikinci bir yoldan gide(Yenibahçe hastanesi) dahilî, hukumetsiz geçirmemek için Kralın nrek nasyonal • liberallere de Ticaret rar ve acele ebnesi, MuşanoPa yarma sari hastalıklar mütehassısı nezaretini bırakbrtmak kabil görünmekadar müzakereleri müsbet netice ver Karyolanın altından çıkan kömOr çuvalları Bulgaristan'da karakteristik bir kabine buhranı HaDk süfbyıınıu Üsküdar'da Muratrisim mahalleslnde Külhan sokağında 6 numarada M. Şerif imzaslle aldığımız mektuptur: «Eskl^ehlr'de bir gece uçuşu esnasmda sukut edereb şehlt olan kardesim Huseyinin geride bıraktığı ihtiyar ve alll bir baba ile iki yaşındakl çsocuSuna hükumet çe verilmesi mukarrer maaşın muameleli evrakını tanzim için icap eden vesaür, Müdafaal »ölllye vekâletinden müteveffanın mensup oldugu askerlik gubesine on beş gun zarfında gönderiîmesl talep edüdiğl halde Eskişehir'de «ehit olan Huseyin'in, müteveffa zevcesi Mediha Hanımın nüfus kaydinin çıkarürnası İçin Üsküdar nOftıs müdiriyethıin Eskiçehlr nüfus müdiriyetine yazdığı tezkereye müteaddit tekitlere rağmen bir buçuk ay danberi cevap verilmemekte ve bir şehi dhı, yetim yavrusuna ve alil babasına tahsis edüecek maaş işl de yüzüstü kalmaktadır. Bu hususta unıum nüfus müdürü beyefendinin nazan dikkatini cel» betmenlzi rica ederim.> Almanya'nın Bremen şehrinde buînnan karilerlmizden Hamdl Selâmi Bey, elyevm İstanbul'da oldu&unu söylediti pederi Abdullah Selâmi Beyin adresinl ögrenmek istemektedir. Hamdi Selâmi Bey, epi zamandanberi pederinden aynldığı İçin adresinl bilmediğini ve pederintn aşagıdalrl adrese mektup göndermesini istemektedir Bremen Lindeustrase No. 12 Almanya. Gazetemizin 2/1^933 tarihli nüshasınba bir harp malulünün, Maluller cemi yetinden şlkâyetl mutazammın bir nu>ktubıı çıkmıştı. Harp malullerlnden on beş imzalı aldığımız bir mektupta bu iddia ret ve tekzlp edllmekte, cemlyetln bütun azasına hüsnO muamele ettiği ve yüksek yardımlarda bulundufıı blldirilmektedlr. Umttmi NSfas Madirîyetimn nazart dikkatine Medresenin kurşunlarını çalarken... Yakalanan esrarcilar! Gaip aranıyor Malul Gaziler Cemiyeti hakkındt AçıhgözlOk diye buna derler Kâbil elçiİEği Karilerimizden İbrahlm. Sarim imzasile aldığımız bir mektupta ;enl lcra kanunn muclbince Emniyet sandığı satıs lannın icra dalrelerl marlfetile satüacagı İçin borçlnlann Emniyet sandığına verDecek fata ve kumusyondan başka aynca yüzde beş lcra tahsîl narcı, yüzde üç vek&let ucreti ve diğer masraf Uâvesile falz miktannm yüzde otuza kadar çıktıgı ve ba yüzden mal sahlplerlnln çoK mağdur olduklan bîldirilmekte ve bunaî blr çare bulunması rlca olunmaktadır. Emniyet Sandtğtnda merhnn emlâki olanlartn şikâyetleri Bir hilekârın mahkumiyeti Mektabunuzda İmza ve adres olmadıgı için dercedilememlşür. mezse, iki nezareti maarif ve adliye • münhal bırakmak soretile birinci şekil dahüinde bir kabine yapmak ve o iki nezaret için nasyonal liberalleri kabinenin bu saretle tesküinden sonra beklemek ve tekrar ümaa çahşmak yoluna görürecektir. LJyapçePin kayfcrı ve şarrsiz ekseriyetine îstinat edm bir hükuraetin, bir iki ay sonra LivapçePm birdenbire bir kaydu şart Oeri sürmek ist^yip istemiye» ceği malum ohnadıgı ve temin de edilemiyeceği için, Muşanof tarafradan kabul edilmemesi ve belkî LJyapçef fırkasma da LJyapçePe değil . bir sandalye verüerek hükumetle rabttalannm binnisbe esash hale konubnası dhetine gidOmesi ihtimali de nasyonal Iiberallerden tamamen ümil kesiErse uzak değfldir. Holâsa, açık bîr fırka menfaati kaygusundan, alelâde bir iskemle kavga smdan doğan ba kadar şiddetfi bir bubrana maruz kalmış bir hükum<>tin, şimdiye kadar ist?natgah*nı teşkil eden dört fırka arasmda, bir buçuk sene evvel kendilermi bağhyan ipler, arhk çözulmüş gibidir. Ba kadar mnskulât <le yapılan bh* «Modoş Vîvendi» kabînesînîn ise, Bulgarishuı'm bufîin içinde yüzdüğu türlü kansiklıklar ve buhraniar içinde, nzun müddet devsm edip edemiyeceğî de aynca şüphelidir. ALİ NACİ m mektuplar zannedilmesi tabîidir, değil mi? Hatta, belki de, cesedi Şeansipasa'nm önünde bul an baiık çı da sizin adammızdır; her şey saati saatine hesap edilmişti ve plân tam bir muvaffakayetle tatbik edîldi. Süleyman Tahir, hayatın meçhul safhalarmı önune açılmış bir kitap gibi okuyan Cingöz RecaTye bu müthiş zekâya büyük bir hayret ve korku ile bakıyor ve gözlerioi önü ' ne iğiyordu. Cingöz tatlı blr sesle snalmi t e t rar «tti: Değil mi, dostum? Süleyman Tahir r.evap vermedL Cingöz ayak ayak üstüne atarak bir cıgara daha yakiı: * En iftihar sdeceğin bir mev *' zuda cevap vermiyorsun. Fakat ben sükutun sebeplerini anlıyor ve seni mazur görüyorum. Ne ise... Ben ev* velâ bu faraziyeyi kurduktan sonra aklamp aldanmadığmıı anlamak için cesedin Merkezefendi mezarlığma gömüldüğü günün gecesi mezarlığa damladım. Cesedi oradan çtkarttını ve bir kamyon* koydurarak Burta'dan C. imzasiU mektup gönderen kairiimize Bulana ikramiye Osman Şerafettin Cingöz Recai'nin harikulâde maceraları Yazm: SERVER BEDl Cîn^oz de onan karçismH* bir leoHağa oturdn, bir sig^ara ayktı ve ervvelâ adamlarnva etnır verdi: Biriniz dışartda duranuz. OtomotU de beklesra. Biriniz de telefoua gidiniz. BeyazıPtan büyük bakkala telefon edecekler. Alet başında bekleyiniz ve bana kaber getrriniz. Cingroz, baflı adamla yalmz kaImca dedi ki: Bak, pek fena nefes alıyorsun, Ağzmdaki tdcaç seni çok rahatsız ediyor. Zaten yollarda da fazla eziye* çekftîn. Bizim baydutlar ölçü nedir biknezlar. Bağırmıyacağım va et! Cinaî romanlar değil mi? Meselâ «Ksavye dö Montepen» in kitap lan... Söyle! Doğm mn? Süleyman Tahir sık sık aldığı soluklar arasmda: Evet, diye mtrıldandı. Cingöz bir elini cebine soktn ve Süleyman Tahir'in karşısında durarak: Bunu niçin sordum, biliyor musun? dedi, sende hep karanlık ve kanşık isler yapmak sevdası var. Bizim yaşınuzdakilere bu illet ki taplardan, bizden sonrakilere de sinemalardan geliyor. Ben itiraf ederitn ki <M. Lökok'un kızı> nı okumasaydım bu acayip mesleğe girmez dım. Sonra kokuğa otvrarak bacaklarını ileri doğru uzattı ve ellerini karnı üstünde kenetliyerek dedi ki: Bu son tertip ettiğin intihar dalaveresi mükemmeldir. Tahmin ettiğin gibi Mehımet Rıza ve zabıta sizin partinin masum olduğuna ka naat getirdiler. Fakat işin içinde gene bir çok beceriksizlikler var. Evvelâ bu i»i bana da vutturmağa kalktmız. Karagümrük'teki evde sizinle o kadar ahbapça anlastıktan sonra, aradan yirmi dört saat geçmeden bu katakulliyi yapmamz manasızdı. Fakat, itiraf edcire ki ben de inanmıstun. Yalnız, evvelâ senin intihannı masumiyetine değil, vicdan azabtna hamlettim; sonra, intihann tarzi şüphemi uyandırdı. Bir an düşündüm: «Farzedelim kî, dedim, Süleyman Tahir vapurun güvertesinde, beynine kurşunsuz ve kuru sikıya bir silAh çekti, kendıni denize attı, yüzerek sahîle, yahut ta bîraz öte de bekliyen bir motora çıktı. Bunu yapmak o kadar güç bir şey değildi. Fakat bir saat sonra Şemsipaşa ö nürade bulunan ceset nedîc? Kime ait olabilir? Nereden buldunuz bu insan lesin'? Ne vakrt, nerede, nasıl bir Süleyman Tahir kıyafetine soktunuz? Hatta ceplerine muşam baya sanlı mektuplan koyabildi niz?> ölüyü nereden bulduğunuzu fazla düşünmedim. Bu da güç bir şey değil. Meselâ Karacaahmed'e gömülen taze ölülerden birini top raktan çıkarmışsınızdır, başını ta nınmıyacak surette parçalamışınız dır, esasen vapurun güvertesinden denize yuvarlanaa bir müntehirin başını demirlere çarparak parçaia vaış ohnası akla yakın bir şeydir, nitekim zabıta, hatta ben bile bunu evvelâ tabiî gördüro. ölüye senin elbiselerden birini giydirmişsinizdir, cebine de muşambaya sanlı mektuplan sokmuşsunuzdur. Sen zabıta ve benim adamlansn tarafından takip edfldiğini bildiğin için iskele kahvesinde mektuplan gösteriş olarak yazdın, onlann gözü önünde muşambaya sardın. Sonradan bu mektup lar cesedin cebinden rıkınca o ölünün senin cesedin olduğunda hiç kimse şüphe etmiyecekti Basit, fakat kuvvetli, tesdrli bir hile. tyi düşünmüş • sün. Bu mektuplar senin cebinden cesedin cebine n&sıl geçti? Bu da basit, evveJce böyle hazırlanmış ve muşambaya sanlmrç mektuplar cesedin dbisesinin cebine konmustur. Senin kahvede yazdığın da başka dır. Zabıtanm eHne geçenler, senin kahvede yazdıklann değüdir. Fa kat bunu kim anlıyacak? Mademki senin iskele kahve«inde iki mektup yazdiğuu ve muşambalara sardığını hem zabıta, hem de benim adamlanm gördüler ve mademki bu mu şambalam tanlı mckhrplar cevedfn cebinden çsktı, o halde bunlarm ay