Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 6 Mart 1930 (| KUÇÜK HABERLERJİ Son Büyük bir velvele ve ihtişamla açılan, nihayet Fransız kabinesinin sukutu üzerine mecburî bir tatil devresine giren Londra konferansı o gürültü ve tantanaya rağmen ne yaptı? Hiç! Deniz teslihatını tahdit için toplanan konferans, şimdiye kadar bu gayesine doğru bir tek adım bile atamadı, yerinde sayıp duruyor. Alâkadarlar, yerinde saymak geriye gitmekten iyidir, diye bu menfi netice ile iktifa ediyorlar. Konferans neden müsbet bir netice vermedi? Çünkü iştirak eden devletlerin sözleri başka özleri başkadır. Gerçi gayeleri deniz teslihatını azaltmaktır; fakat bunu yaparken daha ziyade biribirlerini kündeden atma,ğa çalışıyorlar. Teslihat azalsın ama denizlere hâkim olanların hâkimiyeti azalmasın, belki de mükemmel bir manevra ile daha çok artsın! İşte donanmalarının kudret ve kuvveti itibarile denizlerin sahip ve hükümram kesilen İngiltere ile Amerika'mn bütün düşünoeleri bu noktada nanın ve gemilerin cesamet ve toplarının tahdidinden başka fazla olarak muhtelif sefain adedinin tahdidini de istiyor. Amerika ile daha evvel ayrıca anlaşmış olan İııgiliz'lerin bu teklif i, diğer devletlerin senelerce elini kolunu bağlamağa, denizleri Anglo Saksonlarm fermanberi kılmağa matuftur. Çünkü, diğer milletler, kendi müdafaaları için en muvafık addettikleri sınıf gemileri tezyit edemiyecekler, lüzumsuz addettiklerini de tabiî beyhude masraf etmemek için yaptırmıyacaklardır. Bu suretle kambiyo buhranı kıymetinin takarrür etmemesinde Londra konferansı harp gemilerini Para fazla ithalât, ecnebi kredisi faizlerinin tahdit değil, takdis ile meşgui!.. ödenmesi âmil oluyor Son günlerde, ikinci defa olarak şiddetli esen bir kambiyo fırtnası bizi iktisadî hayatımızın' tamiri müşkül tarzda, sarsılması tehlikesile karşılaştırdı. Bundan sekiz sene evvel de, Rum'ların kitle balinde İstanbul'u terkettikleri günlerde, İngiliz'in bin elliye çıktığmı görmüştük. O zaman da tehacüm geçince, paramız tabiî kıymetini tekrar bulmuş ve korku hissile mevcutlarmı ecnebi naktine tahvil edenler, millî paraya sebepsiz ve mantıksız itimatsızlıklarının cezasını çekmişlerdi. Son buhran maalesef daha şiddetli ve daha şümullü olmuş ve bir kaç gün Anglo Saksonlar, bir taşla iki için «Tiirk parasından kaçmak» diye kuş vurmuş olacaklardır. tavsif edebileceğimiz bir panik şeklini * • * almıştır. Fırtınanın şiddetli günlerinde İngiltere ile Amerika arasında elinde yüz lirası olan kadın ve memurki hususî anlaşmaya nazaran Ja ların bile paralarını İngiliz lirasına ponya'da razı olursa bu üç devle tahvil için bankalara, sarraflara pürtetin büyük zırhlı sefaini şu suretle lâş müracaatları, buhranın esaslı müvellitlerinden biri olan ve her türlü tettahdit edilecektir: kik ve mantık netayicini çiğneyip sür"Bugünkü Tahditten atle sirayet eden bir hastalık, mali sıhvaziyet sonra hatin en büyük hasmı olan «İtimatsızAdet Ton Adet Ton hk» karşısında bulunduğumuzu gösterİngiltere 20 556,000 15 472,000 miştir. Vakıa fazla ithal edilen emtianın ödenmesi kesif bir kambiyo ihtiyacı tevlit etmiş, diğer taraftan bazı ihracat merkezlerinden ümit edilen miktarda satış emirleri gelmemesi arz kütlesini azaltarak bu iki iktisadi âmil tesirile kambiyonun tereffüe meylini mucip olmuştur. Ancak bu avamil paramızın tedricî sukutunu mucip olacak ve talep azalınca kambiyo tereffü de kendi kendine duracaktır. Tereffüe buhran şeklini veren, bu iktisadî esbaba ruhl avamilin, bedhahane rivayetlere aldanan halkın itimatsızlığının inzimamı olmuş tur. Karşılıksız ve her hangi bir istikrar sistemile tarsin edilmemiş kâğıi para Fransız ve îngiliz Bahriye usulünün en esast za'fı, kıymetinin müNazırları münakaşa edelerken temevviç, mütehavvil, kontrolü müşkül Amerika 18 528,000 15 462,000 ve ruhî avamilin baziçesi olabilmesidir. Japonya 10 292,400 9 260,000 Devlet müessesesinin en mühim vaziİtalya ile Fransa 1922 denberi bir felerinden biri, iktlsadiyatla asayişin en tek zırhlı inşa etmedikleri için bu esaslı şartı olan para kıymetınae ıstiKtahdidatı onlar tabiî sadece alkışlı rarı temin ve bilhassa bu sahada, sühuletle marazl bir mahiyet kesbeden ruhî yacaklardır. Kruvazörlere gelince, teslratı bertaraf edecek vesaiti ihrazdır. İngiltere ile Amerika bu hususta da Gayri iktisadi sebepler tahtında para şöyle anlaşmışlardır. kymetinde temevvüçler ihtimalâtı mevOnbln tonlnk Onbln tonten cut oldukça, mali ve iktisadi tekâmülün knmzBrler kBfBk krurızBrUr şartı esasisi olan cEmniyet» elde edileİngiltere 15 tane 35 tane mez. Amerika 18 tane 17 tane Son buhran, ithalâtçıyı da, ihracatçıGariptir ki bu tahdit ve tenkis yı da, efradı milletten daha bir çok kimşekli kabul edilince, yeni inşaatı seleri de mutazarrır eden acı dersile armucip olacaktır. Çünkü Amerika tık paramızın takrirl kıymetinin zamanı geldlğlni sarahatle isbat etmiştir. yüz bin tonluk 10 yeni kruvazör Hükumetimlz büyük bir azm ile işi yapmağa mecbur olacaktır. Güzel eline almıştır, ve muvaffakiyeti de mutenkis değil mi? hakkaktır. Muhtelif yazılarımızda gös* *• termek istediğimiz veçhile, mes'elenin, biri umumî ve şümullü, diğeri de mahdut Fransa ve Japonya'nın istinkâf ı ve teknik olmak üzere iki cephesi varkarşısında tahtelbahirleri ilga e i dır. demiyeceğini anlıyan konferans, i Harlcl tediyat muvazenesinin lehimize tahtelbahirlerin tahdidini müza I imalesi için ithalâtı nisbeten azaltmak, kere edeceği zaman İngiliz'lerle | bilhassa ve en doğrusu ticarî münasebaAmerikalı'lann, bu sınıf gemilerin ! tımızı artırmak üzere istihsalâtımızı tez! yit, yalnız bu mahdut kambiyo mes'elesi noktal nazarından değil, alelumum iktisadi, içtimal ve medenî tekâmülümüzün temini için yapılacak en mühim iştir. Hükumetin takip ettiği irva ve iska, şimendiferler, kredi ve ilâh.. siyaseti hep bu noktaya matuftur. Bu umumî mes'ele hakkında söylenecek umumî söz kalmamıştır. Artık iktisadî hayatın muhtelif şuabat ve safahatını birer birer, ilmî olarak tetkik edip her sahada azamî semeratın temini vesaitini tesbit etmek lâzımdır. 1 tngiliz murahhası Af. Simson ile M. Macdonald kaları değil kendileri bile bu gülünç iddialara inanıyorlar. Londra konferansı, harp gemilerini azaltmak için toplandığı halde, şimdi onları takdis veya tel'in, vaftiz veya afaroz etmekle meşguldür. İngiliz'lerle Fransız'lar, kendi millî müdafaa ve emniyetleri dedikleri denizlere tahakküm ernellerini temin eden büyük gemilerden bahsederken müzakereye hiç ahlâk, medeniyet, insaniyet, maneviyat karıştırmıyorlar, fakat başka milletlerin başka nevi harp gemileri mevzu bahsolunca işin içine hemen ahlâkiyat ve maneviyat lâkırdısı giriyor. Bir Fransız gazetesinin dediği gibi kendi donanmalarını «fazilet tonası» ile komşularının filolarını da «rezilet tonası» ile ölçmekte mana yoktur. | Çünkü konferansın vazifesi tahdit ve tenkistir, takdis ve tel'in değil! Hakikati halde, tahtelbahrin bütün ahlâksızlığı, dinsizliği, imansızlığı, bir milyon liralık küçük bir gemi olduğu halde, 60 milyon lira Umumî tedabirin zarureti inkâr ve münakaşa edilemez. Bunun içindlr ki kambiyo mes'elesini bu umumî ve tanınmış olan çerçeveden çıkarıp teknik sahası dahilinde tetkik etmek lâzımdır. Paramız senelerden beri kıymetini kaybetmektedir. Bu tenezzülü kıymet her halde ihracat ile ithalât arasındaki fark nisbetinde değildir, ve sukut bu farkın meşru gösterebileceği hadden nok sandır. Eğer paramz haricî ticaret muvazenesinin aleyhimize kaydettiği rakamlar nisbetinde düşmüş olsaydı, şimdiye kadar kıymetini hemen tamamen kaybetmiş olması icap ederdi. Her halde muhakkak olan bir şey varsa, o da paramız lehine tesir icra eden bazı avamilin, görünmiyen ihracatın mevcudiyetidir. Bu mes'ele etrafında, bilhassa Mösyö (Kamil Jakar) ın makaleleri üzerine epey münakaşalar oldu. Mösyö Jakar muvazenei hesabatta gümrük istatistiklerinin gösterdiği rakamlar tam hakikati ifade etmez; hakikî vaziyetin ölçüsü, müş'iri kambiyodur, ve kambiyo vaziyeti açığın çok daha az olduğuna delâlet ediyor, demekte tamamen hakhdır. Bu münakaşa müphem, meçhul kalmış bir noktanın mevcudiyetinl göstermiştir. Paramızın kıymetini fazla sukuttan meneden avamilden biri ecnebi piyasalarm, memleketteki bankalar vasıtasile bize açmış oldukları kredilerdir. Kredi açılınca memlekete ecnebi parası giriyor ve muvazene lehimize imale ediliyor, demektir. Ancak bu tarzda memIeketin kullandığı sermayelerin faizleri tarafımızıdan ödenmediği zaman tesir makus istikamette olur. Bu kredi filen gördüğümüz veçhile paramızın sukutuna mâni olur; fakat faizlerin inzimamile borç tezayüt eder ve her senenin açığını kısmen kapatmak için yeni istikrazlar aktedilirse hariçten giren para, yakın bir âtide millî servetin ecnebi eline geçmesi tehlikesine meydan vejmiş olur. Bugün bankalar vasıtasile piyasanın kullanıdıfı ecnebi kredisi uıiKtan tanmınen ne Kauarmr; nunun tesbiti, muvazenei tediyat mes'elesinin en mühim bir safhasını tenvir etmek demektir; ve bu nok.ta üzerinde yapılacak tetkikat hemen riyazî doğruluğu haiz netayiç verebilir. Muvazenenin lehimize imalesinde âmil olan ikinci mühim bir nokta da altın ihracatımızdır. Suriye sarraflan muhtelif vesaitle, bilhassa cenup vilâyetlerimizi merkezi faaliyet ittihaz ederek, senelerden beri memlekette mevcut altını çekmektedirler. Bu da bizim için gizli bir ihracat teşkil eder; fakat miktar ve ehemmiyetini tesbit biraz müşküldür. Her halde muhakkak olan bir şey varsa, o da bu gidişle yakın bir âtide, Türkiye'de bir dirhem altm kalmıyacağıdır. Bu da müterakim servetimizin bir kısmının ecnebi eline geçmesidir. Fakat memlekette mevcudu tükenmlyip altın ihracatımız devam ettikçe bu iş paramızın kıymeti lehine tesir yapan bir muamele olur. Rolunün oldukça mühim olduğunu zannettiğimiz bu altın kaçakçüığı mes'elesi şimdiye kadar hiç ziklr ve tetkik edilmemiştir. Bu serdettiğimiz iki nokta sayesinde Mösyö Jakar ve muarnzlarının iddiaları arasındaki mübayenet zail olur. Her halde, istikrar siyasetinln esaslan tesbit edilirken, bütün bu mesail tetkik edilecektir. Bu bahsin mühim bir mevzuu olan Devlet Bankası hakkındaki fikirlerimizi ikinci makalemizde izah edeceğiz. * Seyyahlar Felemenk bandıralı Roterdam vupuru ile limanımıza gelen İngiliz ve Amerika'h seyyahlar dün akşam ayni vapurla Akdeniz'e gitmişlerdir. Dün Fransız bandıralı «Ankor» vapuru ile de limanımıza 80 kadar seyyah gelmiştir. Bu sabah ta İngiliz bandıralı «Empres» vapuru şehrimize (200) seyyah getirecektir. * Darülâceze gfinfi Darülâcezeyi halka daha iyi tanıtmak için bir Darülâceze günü ihdası düşünülmektedir. Bu suretle müesseseye daha ziyade yardım edileceği tahmin olunmaktadır. * Emanetin asansörfi Şehremaneti binasmda yapılacak asansörün müddeti bittiği halde makine henüz getirilmemiştir. Müteahhidin mukavelesi 15 gün daha temdit edilmiştir. * Ekmek fiatı İpka edildl Bayram mfinasebetile ekmek narhında tebeddül yapılamamıştır. Narh pazar günü değiştirilecektir. * Emanet kronometro arıyor Galata kulesine saatlerin hep bir ayarla tutulması için konacak vakit kürresinin inşası bitmiştir. Fakat bunun için bir koronometroya lüzum hasıl olmuştur. Emanet kambiyo mfinasebetile bu kronometrayı alamamaktadır. Fakat Bahriyede böyle bir kronometro mevcut olduğu anlaşıt mıştır. Emanet bunu istemek için M. Müdafaa Vekâletine bir tezkere yazmıştır. * İrtihal Bursa sabık Vali ve kumandanı mülga Erkân Divanı harbi azalığmdan mütekait ferik Muhsin Paşa dün gece Talimane meydanı civarındaki evinde irtihal etmiştir. Cenazesi bugün öğle vakti evinden kaldınlarak Karacaahmet'teki aile makberesine defnedilecektir. * Sütçülerin içtimaı Sütçüler cemiyetl idare hey'eti dün Beyoğlu'ndaki cemiyet merkezinde toplanarak müstahsiller ile süt satıcılarına ait bazı mesail hakkında müzakeratta bulunmuştur. Sütlerin kapalı ve mühürlü şişelerde satılması mes'elesi de mevzu bahsolmuş ve gelecek çarşamba günü tekrar toplanılması kararı ile ictimaa nihayet verilmiştir. * Boğazlar komisyonunda Boğazlar komisyonu, dün haftalık içtimaını aktetmiştir. Komisyon yeni senelik raporunun tab'ma devam edilmektedir. Bh* ay sonra Cenevre'ye gönderilecektir. * Mübadele komisyonunda Terkos borusu patladı Muhtelit Mübadele komisyonunda dün üst kattaki Terkos borusu patlamış, orta kat salonu yukandan akan sular altında sırsıklam, dıınılmnz bir hal • » ! > » • « ~itro«*«n01. Amerika murahhasları Deuves ile Af. Jeneral toplanıyor: Silâhlan, «lajpıa nisbçt dairesinde tahdit etmek ve kendi deniz satvetlerini tehlikeye düşürecek her hangi bir vaziyet ve silâhın önüne geçmek... 0nun için, bundan evvelki makalelerimde izah ettiğim gibi, İngiliz'lerle Amerika'lılar, kısaca Anglo Saksonlar tahtelbahirlere fena halde düşmandırlar. Bu tahtelbahir düşmanhğı, deniz silâhlannı azaltma mes'elesinde yeni bir edebiyat doğurmuştur: Silâhlarda maneviyat eJebiyatı... Konferans, harp gemilerini, şimdi zırhlı, kruvazör, muhrip, tahtelbahir gibi sımflardan başka yeni bir tasnife tabi tutuyor: Dindar ve dinsiz, ahlâkî ve gayriahlâkî, medenî ve gayrimedenî, insanî ve Japon murahhasları M. Vakisuki ile Amiral Takarabe gayriinsanî silâhlar... lık koca bir dritnotu kolayca deniBir İngiliz veya Amerika dritzin dibine indirmesindedir. Adet böyledir, her yeni taarruzî silâha karşı bir tedafüî silâh icat edilir. Tahtelbahir de, zırhlıya karşı bulunmuş bir müdafaa silâhıdır ve denizleri haraca kesen zırhlılar mevcut bulundukça tahtelbahirde mevcut olacaktır. * * * Konferansta bu silâhlann ahlâkî edebiyatından başka bir de uzun usulü müzakere, daha doğrusu gemilerin tahdidi usulü mevzu bahistir. Fransız'lar, her devlet için top yekun bir tona tayinini istiyorlar. Meselâ, Fransa'ya 500,000 ton diyelim. Fransa, bütün donanması bu 500,000 tonayı t i geçmemek üzere, kendi ihtiyacına ve kesesine göre, zıhlı, kruvazör, muhrip, tahtelbahir ne isterse yap Fransız murahhasları M. Briand ile M. Tardieu îırsın. Fransız teklifinde bütün bu sınıflara ait gemilerin cesamet ve umumî tonası her devlet için toplarınm da geniş bir çerçive dattalya murahhası S. Grandi 80,000 ton olmasını teklif edecekhilinde tahdide tabi tutulması isteleri anlaşılıyor. Bu miktar, aşağı notunun atacağı torpil insanî ve niyor. ahlâkî, dinî oluyor da bir Franyukarı, İngiltere, Amerika, ve Jaİngiliz'ler ise kendi gemileri dünsız veya Japon tahtelbahirinin aponya'nın bugünkü tahtelbahir totacağı torpil gayriinsanî, ahlâksız ya donanmaları için damızlık bir nümune teşkil etmek üzere her dev na jı demektir. Fransa'nm ise yüz ve kâfir oluyor. bin tonluk tahtelbahiri vardır ve Nasıl bu tasnifi beğendiniz mi? lete verilecek sefain sınıflarının Bu garabetleri ve zevzeklikleri i dahi ayrıca tahdit ve tayinini isti bu miktarı 125,000 tonaya iblâğa cat eden diplomatlar, galiba her yorlar. Meselâ, İngiltere'ye şu to karar vermiştir. Acaba Fransa bu kesi kör, âlemi sersem zannediyor nada ve bu çapta topla mücehhez tahdidi kabul edecek mi? Franlar. Fakat maalesef, yer yüzünde 15 zırhlı, 40 kruvazör, ilâ gibi... sız'lar şimdilik kabul etmiyecek Hulâsa edelim: Fransa, umumî gözleri açık ve akılları başında ogibi görünüyorlar, bakalım ne olanlara nazaran körler ve sersemler tonanın ve bir kısım gemilerin cedaha çoktur. Çünkü yaza yaza, samet ve top çaplarının tahdidini lacak? »öyliye söyliye tekrar ede ede baş istiyor, İngiltere ise umumî to ABİDİN DAVER Yunan istatistiklerine göre Yunan tütün ihracatı bazı memleketlerde artmıştır. Nitekim geçen sene zarfında Yunanistan'dan Lehistan'a 515,329 kilo tutün ihraç edilmiştir. Halbuki evvelki sene yalnız 173,140 kilo tütün ihraç olunmuştu. Demek oluyur ki bir sene içinde Polonya'ya Yunan tütün ihracatı üç misli artmıştır. Yunan tütün ihracatı arlmış Romanya'da transit Şarkı karip ile Polonya arasmda Romanya tarikile yapılacak ticarî nakliyat hakkında Romanya ile Lehistan hükumetleri arasında aktolunan mukavele 1 şubattan itibaren mevkii tatbika konmuştur. Yeni tarife transit suretile Danzig ve Polonya ile Şarkı karip arasmda yapılacak ticarî nakliyatı tanzim ve teshil edecektir. ticareti Son günlerde toptan portakal fiatlarında bir değişiklik olmuştur. yüzlük denilen portakalların sandığı 5,5 ve seksenlik tabir olunan portakalların da sandığı 7,50 liradır. Orta büyüklükte bulunan portakall.yın tanesi, perakendeci satıcılar tarafmdan beş kuruşa kadar satılmaktadır. Geçen sene bu Portakal piyasası jslanmıştır. Boru güç halla tamir edilmiştir. * Otomatik telefon mes'elesi Şehrimizde telefon şirketinin abonelerine otomatik telefon tevziine başlandığnın haber verilmesi üzerine yaptığımız tahkikatta bu makinelerle şimdilik otomatik surette istifade ediehniyeceği anlaşılmıştır. Şirketten verilen malumata göre ileride iki masraf olmamak için gerek eskiyen, gerek yeniden abone olanlara bu makineler verilmektedir. Bu makinelerle iki buçuk sene sonra umumî tesisat ikmal edildikten sonra istifade edilebilecek ve memurelerin vaziyeti ancak o zaman mevzu bahsedilecektir. * Müessif bir irtihal Kızıltoprak'ta hususi muhtelit Türk mektebi müdiresi Rukiye Hanım vefat etmiş ve cenazesi kaldırılarak Yakacık'takl aile mezarlığına defnedilmiştir. Merhume, mezayası, fezaüi ve ilme irfana aşkı ve hizmetile beynelemsal temayüz etmişti. Cenabı Hak rahmet eylesin. * Besim ömer Pş. Bir müddetten beri rahatsız bulunan Müderris Besim ömer Pş. iyiliğe yüz tutmuşhır. Muhterem hocaya âcil afiyetler temenni ederiz. * Celâl ve Fuat Beyler İş Bankası Müdfirü Celâl ve Tayyare Cemiyeti Reisi Fuat Beyler lzmir'den Ankara'ya hareket etmişlerdir. * Ankara Vaü muavini geldl Ankara Vali muavini Apdülhak Hakkı Bey şehrimize gelmiş ve dün Vali vekili Fazh Beyi ziyaret etmiştir. * Defterdar beyin çocuğu vefat etti CEVAT NÎZAMİ Defterdar Şefik Beyin 15 aylık çocuğu Esen'in bayramın birinci günü boğmacaKuşyemi ticareti ve Almanya dan vefat ettiği teessürle haber alnraıştır. Memleketimizde ve bilhassa Trakya' Şefik Beyin kederlerine iştirak eder ve da mebzulen yetişen kuşyemi en ziyade beyanı taziyet ederiz. Almanyaya sevkedilirdi. Fakat kuş yemi üzerine Almanya'da mevzu gümrük istihsal eylemiş ve bu baptaki mukavele resminin tezyidi üzerine kuşyemi ihra geçen hafta imzalanmıştır. Bu imtiyaz catımız da azalmıştır. Evvelleri Alman mukabilinde İsveç trüstü, Dantzig şehya'da yüz kilo üzerinde yalnız İki mark rine bir milyon füorin ikraz edecektir. alındığı halde son gümrük zamları üzeLehlerin yeni tayyareleri rine bu miktar 12 marka çıkarümıştır. Lublin'de E. Plage ve Leskievic müzamanda portakal fiatları daha yüksek essesesi yeni bir tip tayyare inşa etmiş idi. Dörtyol'da portakal mevcudu azal tir. Bu yeni tayyare Lublin R.XI namımıştır. Tahmin edildiğine göre mezkur nı taşımakta olup Polonya munakalât mahalde ancak 4050 vagon kadar nezaretinin talimatı dairesinde yapılmıştır. Polonya gazeteleri Polonya çelik kalmıştır. ve kerestesinden yapılan bu yeni taySabun buhran geçiriyor yarenin diğer memleketler tayyareleriPiyasamızda buhran geçiren mamu ne rekabet edebileceğini yazıyorlar. lâttan biri de sabundur. Mısır, Bulgaristan gibi bizden mal alan memleket Yunanistan Yugoslâvya ler pek az celbettiklerinden ve dahilde telefon hattı de para azlığı hasebile az sarfiyat yaYunanistan'la Yugoslâvya arasında pıldığından sabun alış verişi pek dur telefon hattı tesis etmek üzere iki hügundur. En iyi cins beyaz sabunun top kumet arasında mukavele aktedilmiş tan fiatı 4850 ve perakende fiatlar ve tesisata da başlanmıştır. Telefon 6070 kuruştur. Fiatlann düşkün olma hattının Gevgili'ye kadar masrafı Yusına rağmen müşteri yoktur. nan hükumetine ve oradan Belgrad'a Dantzig'te kibrit inhisarı kadar da Yugoslavya'ya ait olacaktır. İsveç kibrit trüstü, Dantzig'te kibrit İki memleket arasındaki telefon muhaberatı bu ay içinde başlıyacaktır. inhisarı imtiyazını 35 sene müddetle