19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 Mart 1930 Ya ova'da Cumkariyet ROMAN TEFRIKAMIZ: 38 Fransa'da blr çok şehirler su alhnda kaldı, yfizlerce ev yıkıldı Maddî hasarat hesapsızdır, b r çok k:mseler su içinde yıkı an evlerin kalarak boğulmuşlardır Paris 4 (A.A.) Fransa'nm mer kadar evi ahp götürmüştür. Montakezinde bulunan dağlık havaliye ban istasyonunu kaphyan suyun Rhone vadisine ve Languedoc'a yüksekliği bir metroyu bulmuştur. yağan gayet şiddetli yağmurlar Suların azgın ve şiddetli akışı imdan sonra hakikî bir kasırga zuhur dat istiyen bazı kazazedelere yaretmiştir. Orb, Tarn, Correze ve dıma gitmeğe mâni olmaktadır. Vienne ırmaklarının suları iki a Agcvı 4 (A.A.) Garon nehrinin sırdan beri görülmemiş bir derece suları endişe verecek bir surette de kabarmıştır. Narbonne ile Per yükselmektedir. pignan arasındaki demir yolu ka Tuluz 5 (A.A.) Reynes köyünpanmıştır. de 100 kadar ev yıkılmıştır. 3 kişi Diğer bir çok yerlerde vaziyet boğulmuştur. Tarn ırmağının sulavahim bir şekil almıştır. Trenler, rı biraz alçabnıştır. Bununla berayollarını şaşırmışlardır. Bir çok ber Mur şehrine henüz gidip gelşoförler su altında kalarak boğul mek mümkün olamıyor. muştur. Montoban şehrinin orta Montauban havalisinde Tarn'nin kısmının diğe rtaraflarla olan mü suları bir metre kadar alçalmıştır. nakalesi kesilmiştir. Burada 20den Fakat suların tahribatı artmaktafazla ev çöküp yıkılmıştır. Gastres' dır. Bir çok evler çöküp yıkılmakda felâket şimdiye kadar görülme tadır. fçindekiler enkaz altında mif bir hadde vasıl olmuştur. Şe kalmaktadır. Dün akşam iki naş hir tamamile su altında kalmıştır. bulunmuştur. Şehrin basık mahal20 den fazla insanın boğulduğu Ielerinden birinde 60 kadar kimse söyleniyor. Madenî köprüler tama damların üstüne çıkmıştır. Bunlar, mile yıkılmıştır. ölenlerin külli imdat beklemektedir. Fakat, ceyetli olduğu zannedilen hakikî reyanın şiddeti kendilerini kurtarmiktarım şimdiden tayin etmek mağa mâni olmaktadır. Montauimkânsızdır. Maddî zarar ve hasa ban şehrinin etrafla muvasalası rın da tahmini gayri kabildir. Ha hâlâ temin edilememiştir. sarat yekununun bir kaç yüz mil Montauban 5 (A.A.) Moissac' yonu geçtiği rivayet olunuyor. Ma ta bir su seddi yıkılmıştır. Sular, zamet şehrinin bir çok mahalleri iki mahalleyi istilâ etmiştir. Nüfussu altında kalmıştır. Şehri basan su ça bazı zayiata sebep olmuştur. lar kabristanı tahrip etmiş, yüz Henüz teeyyüt etmemiş bazı haber? faciası M. Tardiyö Iş Ba kası Kabine iktisadî m:hiyette olacak Izmir'de Kredileri tezyit ediyor Paris 4 (A.A.) M. Tardieu bu İzmir 5 (Hu. Mu.) tş bankası sefer teşkil ettiği kabineye esas iti U. M. Celâl Bf. ile görüştüm. Beyabarile iktisadî ve malî bir mahiyet natında dedi ki: verecektir. «~ Tetkikatım esnasında İzmir Maliye Nazırı M. Paul Reynaud kambiyo ihtiyacını geçen seneden başında bulunduğu nezaretin hazineye ait işlerle, umumî idareye, müsait buldum. İstanbul gibi sun'î memur ve müstahdimlere ve umu hareketler olmadığını gördüm. Ecmî muhasebeye müteallik mes'ele nebi bankalarının hesabı carilerilerle meşgul olacağını; bütçe na ni kapattıklarını, hatta emtea a zırının reji idarelerinin murakabe vanslarını tasfiye ettiklerini işit sine ve bütçe müzakerelerine neza tim. Bankamız, geniş harekete, ret edeceğini söylemiştir. Maliye kredileri tezyide karar verdi.» müsteşarı muhtelif daireler arasın İzmir Esnaf ve Ziraat bankaları da irtibatı temin edecektir. Bütçe müdürlerile görüştüm. Esnaf bannezareti müsteşarı ise meb'usan kası M. esasen krediyi kesmediğicek ve malî kanunların tadiline neni, piyasadan emin olduğunu ve zaret eyliyecektir. Ziraat bankası M. de mümkün merParis 5 (A.A. ) Tardieu kabinesi bugün öğleden sonra meclis Itebe krediye vüsat vereceğini ve lerde beyannamesini okuyacaktır. diğer millî bankalarımız da ayni Beyanname meb'usan meclisinde tarzda hareket edeceklerini söyleM. Tardieu ve âyanda M. Peret diler. tarafından okunacaktır. Bundan Şark Fransız bankası da, kredisonra sosyalistlerden M. Renaudel yi kesmediğini, buhran görmediğiile M. Blum'un ve radikallerden ni söyledi. M. Dalimier ile M. Herriyot'un is Piyasamızda nikbinlik başladı. tizahlarına cevap verilecektir. Reşat Paris 4 (A.A.) Radikal sosyalist grupu Tardieu kabinesinde na îstanbul gazetelerinm davası zırlık kabul etmiş olan M. Dumes Bursa 5 (Hu. Mu.) İstanbul gazeburaya nakledilen muhtelif danil ile M. Falcoz'u grup azahğın telerinin valarına ait evrak müddeiumumiliğe geldi dan cıkarmıstır. Asiiye Ceza mahkemesine havale edildi. başhyor, duruyor, gene başlıyor, gene duruyordu. Fakat her başlanışında biraz daha yakınlaşıyor gibiydL Sabbek, çıtırtıların istikametini takip edemiyordu. Kendi çadırlarına doğru yaklaşmıştı, Sabbek, Naim Naci'nin, aklına esip ansuın gelivermesi ihtimalini düşündü. Lâkin çıtırtı, uzaklaşmıştı. Sabbek, bekledi. Çıtırtı artık duyulmuyordu. Sabbek, kararını vermişti; ne olursa olsun, kalkacak, Nezahat Hanımın çadırına gidecekti. Acaba nasıl bir vaziyet karşısında kalacaktı? Göreceği manzara ne olacaktı? Bir an, gitmemegi düşündü. Fakat şüphe içinde yaşamak daha korkunç, daha azap verici idi. Yavaşça Nuran'ı uyandırdı: Nora... Nora! Nuran, uyku arasında oevap verdi: Ne o?.. Kalk... Kalk... Ne var, Sabiş? Sabbek, sür'atle elini Nuran'ın agzına kapadı: Dünkü Cumhuriyet'te Bursa'dan şöyle bir teîgraf vardı: Yalova plâji banyo mevsimi«Cumhuriyet ile Şehremaneti ane kadar hazırlanmış rasındaki dava için Emanet hukuk olacaktır işleri müdürü ile avukatlarından biri buraya geldiler.» Seyrisefain U. M. SaduIIah B. Bir de Emar^te ataîet isnat ederdün akşam Yalova'dan şehrimize Mııharriri: Aka Oündüz ler. Taksim meydanım yedi aydır gelmiştir. SaduIIah B. dün kendiBaşım döndü. Yaptığımın netiBen hiç ses çıkarmadım. tçimde bir türiü yola koymadı, Verem hassile görüşen bir muharririmize şu cesi çok ağırdı. Fakat bir defa başbir azap vardı. Fakat bu, bir victanesinin dört senedir dört odası beyanatta bulunmuştur: « Yalova'da sahilde tesis edi lamış bulundum, neticesine intizar dan azabı değildi. ttiraf ederim. bile açılamadı, Gazi köprüsünün ilecek plâjlar için de tertibat alın etmekten başka çare yoktu. Kadın Basit bir korku azabı idi. öter çıka ki senedir hâlâ projelerini bile ele mış ve plâj sahasında ağaçlar di erkek bütün memurlar imzalamış rıhrken müthiş bir mukabil hücum geçiremedi, derler, dururlar... kilmiştir. Plâj sahasmın tanzimi ile lardı. Şimdi dairelerde şüphesiz bir yapmıştı. Yediği darbeye karşı mu Emanet, işte bütün bu iddiaları gazino ve banyo tesisatına müte dedikodudur gidiyordu. Darbeyi kabeleden çekinmiyecek kadar hır boşa çıkarmak ister gibi , dava işdair tertibat ta ikmal edilmek ü yaman vurmuştum. Bir yüzbaşı o çın ve cür'etli görünüyordu. Fettah lerinde harikulâde bir faaliyet göszeredir. Yakında gazinonun da in nun hayatını temin edemezdi, ge Beyin yanağını sıkışından, benim teriyor. Daha gazetelere ve bizim rek şefaat için, gerek istimdat için yaralanmam vak'asına kadar her mes'ul müdür Agâh Beye tebligat şasına başlanacaktır. Bir buçuk kilometre imtidadmda bana geleceği muhakkaktı. O za şeyi ifşa edebilirdi. İşi adliyeye yapılmadan Emanetin hukukçuiaolan Yalova plâj sahasının orta man ben avını parçalamağa hazır düşürmemek lâzımdı. Bunun için rı Bursa'ya taşınmağa başladılar. sında 700800 kişilik büyük tara bir aç kaplan gibi insafsız davrana Fettah Beyin zabıt tutulması hak Dava Van'a nakledilseydi, bil saları havi güzel bir gazino da caktım. Bu, benim sevdamın hakkı kındaki emrini geri aldırmak lâ mem muhterem müdürler böyle koyapılacaktır. Gazinonun bir tarafı idi. O da bana böyle insafsız dav zımdı. Biraz döküldüm hiddeti şa koşa giderler miydi? Hele bir kere Bursa kaplıcaları yatıştı: birinci mevki, bir tarafı da ikinci ranmamış mıydı? Fettah Bey odacıya emir verdi: mevsimi başlasın, vay geldi o zamevki olacaktır. Böyle bir sefileyi mahkemeye Bu kâğidi daktilo öter Hanıman gazetecilerin başına! O zaman Yapılacak banyo locaları da her vermekten ne çıkar. Ahlâksız utanmın masasına koyunuz. halde şimdiye kadar İstanbul'da maz ki, fakat neticede dairei ali hepimizin birer ikişer Bursa'ya öter her gün dokuzda gelirken görülenlerden çok güzel, sıhhî ve yenizin şahsiyeti maneviyesi müte mecburî seyahatler yapmak mec bugün dokuz buçuk olduğu halde konförlü olacaktır. Yalova plâjı essir olur. Hacı Fettah Beyefendi buriyetinde kalacağımız muhak gelmemişti. Mutlaka onun da gözbanyo mevsimine kadar hazırlannin dairelerinde böyle kadınlar kaktır. Çünkü gazetelerin aleyhinlerinin altı mosmordu. Elbet, aylarmış ve ikmal edilmiş olacaktir. da varmış da iş ayyuka çıkıncıya deki davalar Bursa'ya nakledildi, ca hasretten sonra... Emanet erkânı da bu davalar vesiYalova'ya mevsime göre muntaBütün benliğim insan şekline gir kadar göz yumulmuş derler. zam postalar yapılacak, kaplıca ve Fettah Bey bilhassa bu son sö lesile sık sık yeşil Bursa'ya gidip miş bir sırtlandı. Zevkime payan gelecekler, bu vesilei hasene ile plâj zamanında her gün sabah ve yoktu. Daha çok seviyordum, çün züm üzerine hayli düşündü: kaplıcalara da girip çıkar, bir su akşam postaları işliyeceği gibi takü daha kolay parçalamağa hazır Evet, dedi. Hakkınız var. Re tedavisi yaparlar. til günlerinde ayrıca ilâve postalazileyi kendi haline bırakmak bazı lanmıştım. rı da yapılacaktır.» guna dedi koduların önüne geç Üste onar bin lira manevî zarar Saat ona çeyrek kala... almak gibi mükemmel bir de harSaduIIah B. cumartesi günü AnNe olacak diye sabırsızhkla bek mektir. cırah var. Bu vaziyette tabiî gelkara'y* gidecektir. Zabıttan sarfı nazar etti. sin yeni yeni davalar... liyordum. Ben de çıktım. O gün keyfim yeSaat ona on kala... Gazeteci arkadaşlardan da ki rinde idi. Vaziyet bu şekle girdikKapı bir fırtına darbesile açıldı. min canı Bursa kaplıcalanna girten sonra bana beklemek kalmışIçeriye daktilo öter girdi. mek isterse , Emanet aleyhinde bitı. Artık hiç bir dairede çalışamaz^ Yüzü kirece dönmüştü. raz şiddetlice neşriyat yapsın muTitriyen elinde, yüzlerce kişinin dı. Genç yüzbaşı da ona kırk sene radına erer!... okudum diye imzaladığı kâğıt var bakacak değildi. Her halde bir dı. Fettah Beyin karşısına sıçradı gün, ya başka yere tayin olunup gidecek, yahut kendine başka bir Selânİk 4 (A.A.) Kavala'da 25 ve acı bir sesle haykırdı: gönül eğlencesi bulacaktı. Her iki I şubatta birbiri ardı sıra çıkan yan Bu ne Müdür Beyefendi? gınlar neticesi olarak içinde 220 Ne olduğunu bilmiyor musun! şekil de benim işime yarardı. Size bu ne ve ne hakla diyo Fazla sıkışınca bana gelmek isbin kilo tütün buluna ngayet büyük rum, bana cevap veriniz. Bana bir tiyeceği şüphesizdi. Fakat ne de iki antrepo harap olmuştur. Yanan tütünlerin kıymeti 12 milyon frank şey sormadan, benim bir kötülüğü olsa kadınlık izzeti nefsi buna mâni olacaktı. Buna vesile hazırla tahmin olunmaktadır. Şubatm 27 mü görmeden ne hakla bu... mak lâzımdı. Bunun için de kendi Fazilet ve iffet hakkile. sinde 2 milyo nfranklık tütünü hasini gozden kaçırmamak, o gün ge Evvelki gün saat 10,30 daki zel Siz faziletli misiniz müdür vi 10 depo, 4 martta 13 miylon kıylince tesadüfen karşısına çıkmak zeleden başka akşam üstü biri sametinde 250 bin kilo tütünü havi beyefendi?! kâfidi. Bir taraftan da Feride Ha at 18,15 te ve gece yarısmdan son4 depo daha tutuşmuş ve yanmıştır. Bak daha neler söyliyor. nımefendi daha geniş bir gayretle ra saat 1,50 de olmak üzere iki zelMartın ikisinde Selânik'te 3 mil Bana izahat vermelisiniz? zele daha olmuştur. vazifesine bakardı. Ne dedin, ne dedH? yon frankhk hububatı havi bir çok Rasatanenin sismoğrafı yerine öyle ise benim izahatımı din öter'in bu hale düşüşünden hem mağaza ve dükkânlar da yangın konamadığı için bu zelzeleler hakmemnundum, hem müteessir. Aşneticesinde mahvolmuştur. Bu lemelisiniz. kında fazla malumat almak kabil Küstahhğın bu derecesine ta kımın bir intikamını almıştım, bunfelaketlerin sebebi meçhuldür. olamamıştır. hammülüm yok. dan memnundum, ihtiraslarımın Bursa da da gene zelzele olda Fakat küstahhğın her derece üzerine şöyle bir tutam çörekotu Bursa 5 (Hu. Mu.) Bu gece isuıi yapmağa liyakatiniz var. atmıştım. Fakat bir başkası ile â kide şiddetli ve sürekli bir zelzele Londra 4 (A.A.) Amiral Field deniz Çık dışarı! şıkdaşlık etmesine tahammül edebirinci lortluğuna tayin edilmiştir. Sizden namus hesabı istiyece miyordum. Daha beter olmasını is daha oldu, uykuda olanlar uyandılar. izmir îtalyan konsolosu öldü ğim. terken sevğilimin tesirile bu beterİzmir 4 (A.A.) İtalyan konsolosu Lubiyathanelerde öpüştükle liğuıin hiç olmazsa benim ellerimle Sıtma mücadelesi müteveffa kont Luici Provale de Sakio rinden iste. Ankara 5 (Telefonla) Martın on olmasını istiyordum. Parçalansın, ne'nin cenazesi bugün merasimle kal Müdür beyefendi! Alçaklığı fakat benim elimde... Ezilmeli, birinde burada Sıhhiye Vekili Refik dnlmış ve defnedilmiştir. nızı çok ileriye götürüyorsunuz. fakat benim ayaklarımın altında... Beyin riyasetinde Sıtma mücadele reFettah Bey fırladı, zile o kadar Alen Jerbo! Müdürle çarpışırken iki misli islerinden mürekkep bir komisyon topKomisyonda memlekette daKazablanka 4 (A.A.) Alain Ger sert bastı ki odacılar, bir çok megüzelleşmişti. O kadar şaşkm, öy lanacaktır. ha ciddî ve kat'î bir mücadele tatbikl bault buraya gelmiştir. murlar üşüştü: le asabidi ki hiç şüphesiz beni gör ve sıtmanın kat'î surette kal'ı için yeni Atın şu aşifteyi dışarıya! P o Hint ordusu ve Hint zabitleri medi. Görecek hali kalmamıştı. Be tedabir mevzuu babsedilecektir. Bu meLondra 4 (A.A.) Hint ordusu tabur lise de haber veriniz, ayrıca makanimvurduğum darbe, onun üana yanda bütün garp vilâyetlerinin müca»; larından sekizindeki tngiliz zabitan ve mımı, şahsımı tahkir etti. attığı kurşundan daha müessir ol dele sahasına ithali de muhtemeldir. küçük zabitan yerine tedricen yerli zaöter'i yaka paça dışarıya çıkarYeni posta pulları bitanı ikame ve tayinden ibaret tecrü dılar. Dışarıda bir dakikalık bir du. Hâlâ şaşıyordum o pehriz neyAnkara 5 (Telefonla) İngiltere'ye beden iyî neticeler alındığı takdirde hü hıçkırık, sonra bir ayak patırdısı, di, bu zabitle lâhana turşusu ne? Kadın ruhu anlaşılmazmış. sipariş edilmiş olan 80 milyon posta pukumetin ba hintleştirme usulünü mez sonra sükut... lu bir aya kadar gelecek ve posta telgraf tçimde neş'e, hüzün, kin , ıztıkur ordunan diğer kıtalarına da tevsi ve Fettah Bey asabî bir halde bana teşmile razı olup olmıyacağına dair A döndü: rap, ferah, hırs, her şey, her şey kişelerine tevzi edilecektir. vam kamarasmda sorulan bir suale Adliye Vekili Hakkınız varmış bey oğlum, zenci saçı gibi karma karışıktı. FaHindistan nazırı müsbet cevap vermiştir. kat galip duygum ferahtı, sükunAnkara 5 (Telefonla) Adliye Vekili, dedi. Hem yerden göğe kadar. Ben Mahmut Esat Bey hafif soğuk algınlığınRakovski hasta son dakikaya kadar bu kadın hak du. Bu duygu ile sokakları dolaşdan rabatsızdır. Paris 4 (A.A.) Paris Midi gazete kında ihtiyatlı davrandım, fakat tım, Keçiören tarafında bir gezinsinin Beriio'den aldığı bir habere göre gördünüz ya, karasını bir hamlede ti yaptım ve akşam Ayrancı bağFuhuşla mücadele Siberya'da kâin Barraal'e nefi edilmiş oAnkara 5 (Telefonla) Dahiliye Ve ; lannda bir dostuma misafir gittim. meydana vurdu. Kimseye inan ollan Rakowsky ağır surette hasta olup kâletince fuhuşla mücadele için hazırlaölüm derecesinde bulunmaktadır. Ken muyor vesselâm. Ahlâkı umumive O gece içki içmediğim halde olgun nan iptidai proje tetkik edilmektedir. disine bakan doktor hastanın derhal o kadar bozulmuş ki. Vay küstah bir keyifli kadar neş'eliydim. Bu hususta alâkadar Vekâletlerin de Kafkasya'ya nakli için emir vermiştir. kadın vay! Vay edepsiz vay! Bitmedi mütaleası almacaktır. Plajda büyük bir gazino yapılacak ULAK NALINAl MÎH1NAJ Emanetin faaliyeti Kavala'da 220TÜTkilo tütün yandı Zelzeie Evve ki gece iki zelzele daha oîdu Anrral Field Sabbek, dişleri birbirine vurarak titriye titriye oturduğu yerde kımldanıyor, kıpırdanıyor, sallanıyordu. Çok geçmemişti, dışarda kumlar çıtırdar gibi oldu. Sabbek'in titremesi geçmişti, dimdik oldu. Ensesinden beline doğru ürperme geçirdi. Çıtırdı, kısa bir fasıladan sonra tekrar duyuldu. Sabbek kulak kesilmiştL Çıtırtı Mahmut Yesari Sus... Yavaş söyle... Ne var? Ne oluyorsun? Uyan da anlatayım... Uyandun işte... Nezahat Hanım bu gece, çadırında yalnız ya... Evet, yalnız... Demin, dışarda blr çıtırtı oldu. Belki hava almağa çıkmıştır. Ya o, dışarıya çıktı, yahut ta onun çadırına biri girdi. Nuran, sıçrıyarak tamamile uyamvermişti: Kim girdl? Bilmem! Vamık Behcet'tir. Hayır. Vamık Behçet olamaz. Neden? Sen söylüyordun? Bugünlerde onunla araları açık... Peki, öyleyse kim? Bilmem! Anhyacağım. Sen, elektrik lâmbasını ver. Ben Nezo'nun çadırına gideceğim. Doğru mu ya? Yakışık almaz. Kiminki yakışık almaz. Acaba? Haydi, elektrik fenerini ver. Yapma Sabiş, sonunda mahçup olursun. Ne diye mahçup olacak mışım? Sen, burada benl bekle... Çağıracak olursam, hemen gel... Elektrik fenerini almış, parmaklarınm ucuna basarak hırsız gibi çadırdan çıkmıştı. Fakat karanukta, ayağı, cadırın iplerinden birine takıldı, yere kapaklanıverdi. Sabbek, birden ürkerek bir çıçlık koparmıştı: Ah!.. Aman!.. Elindeki fener de yere düşmüştü. Nuran, hemen koştu: Ne oldun Sabiş? Sabbek, kalkmağa uğraşrken, yandaki Nezahat Hanımın çadırının kapısı aralanmış, ve bir gölge karanlıkta kayboluvermişti. Sabbek ileri atılmak istedi, Fakat Nuran onu, kolları arasına almıştı: Bir yerin acıdı mı? Sabbek sinirinden titriyordu: Bırak beni Nora! Nezahat Hanım, sırtına l atmış, çadırın kapısında gorunmuştü: Ne var, çocuklar? Uyku arasında bir çığlık duydum. Nuran, Sabbek'in cevap vermesine vaklt bırakmadı, Sabbek hiddetle a|zndan münasebetsiz sözler kaçırabilirdi: Bir şey yok Nezo, Sabis, dışarı çıkacaktı, karanlıkta ayağı ipe takıldı, düştü. Nezahat Hanım, alâka ile onlara doğru ilerliyordu: Vah, vah Sabiş! Sen de çok ihtiyatsızsın ya, neye kibrit yakmadın? Bir yerin incindi mi? Sabbek, onun sesinde biraz alay sezer gibi olmuştu, dişlerini dudaklarına geçirdi, burnundan soluyordu, içinden: Bugün ucuz kurtuldun! Ve yüksek sesle: Teşekkür ederim Nezo, dedi. Bir yerim acımıyor. Yok, yok ezbere söyleme... Çadıra girelim de bakalım, dizin filân sıyrılmış mı? Zannetmiyorum! mantosunul Nezahat Hanım, ısrar ediyordu. Çocukluğu bırak, Sabiş, tentürdiyot, sürelim. Erkeklerin çadırında da karartıla peyda olmuştu: Ne var? Ne oluyor? Sabbek, sinirden boğulacaktı, ölecek' ti: Bir şey yok, canım... Ayağım ipe takıldı, düştüm. Bir yerine bir şey olmadı ya... Hayır... Hayır... Mersi! Çadırına girmişti, Nezahat Hanım ds onu takip ediyordu. Nuran, dışarda kalmıştı. Hüsrev Hakkı, Naim Naci, Haldun Nedret, Turhan Tahir, çadırın önünde toplanmışlardı: Geceleri, çadırlarm önüne bir karpit lâmbası koymalı. Çadırdan bunu duyan Sabbek'in rengi atmıştı, göz ucile Nezahat Hanımı süzdü; o da, gizlice sarsılmıştı. Hemen iğildi, Sabbek'in ayaklarına, dizlerine baktı, sesi titriyordu: Sol ayağım mı çarptm Sabiş! Evet... Evet... Mabadi var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle