19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 4 Msrl Piyasamızda komM^rün vaziyeti Japon Hikâyesi Doğrudan doğruya Japon'cadan tercüme ettiğim bu hikâyenin her hakkı mahfuzdur. Yalnız Politika ve Milliyet gazeteleri tarafından arkadaşlık saikasile iktibas edilmesine memnuniyetle müsaade ederim. Aka Gündüz Japonya imparatoru on dördüncü Mikado devrinde Yokohama'h bir edip vardı ki her eseri Tokyo'nun kibar mehaf ilinde ve halk tabakaları arasında büyük tantanalarla karşılanırdı. Bu edibin adı Aka Patata Kakavanka idi. Fakat bütün bu şöhretine rağmen Aka Patata Kakavanka gayet talihsiz, istihracı bozuk bir adantdı. Rivayet ederler ki dört yüz kırk dokuzuncu büyük zelzelede mukaddes dağın bir heyelânı esnasında eline geçen bir altın külçesi, eline temas eder etmez toprak olmuş. Piyerloti, Madam Krizantem r o manını işte bu Patata Kakavanka'nın Matmazel Zakkum adlı bir romamndan adapte etmiştir. O zaman büyük muharrir Japonya'nın maruf gazetelerinden olan (Polişaka) ile (Milliyetko) gazetelerine hikâyeler, makaleler, romanlar yazıyordu. Bir gün Polişaka gazetesinde ödenmesi unutulmuş iki makalesini hatırladı. (Milliyetoko) gazetesinde de bir roman hesabı vardı. Tuttu iki gazeteye de birer mektup yazdı; birine «benim iki makale ücreti olan onar yenden yirmi yeni gönderiniz» dedi, ötekine de «benim roman hesabını çıkarınız» ricasında bulundu. Fakat o zaman Amerika Ispanya harbi başlamıştı. Herkes meşgul olduğundan s o nuna kadar bekledi. Bekledi atna iki hesaptan bir cevap alamadı. Birer mektup daha yazdı. Aksi olacak, gene cevap gelmedi. Çünkü Rus Japon harbi başlamıştı. Coşima muharebesine kadar gene ses çıkmadı. Uçüncü bir mektup yazdı. Gene bir şey yok. Zira Türkiye Italya harbi çıkmıştı. Sekizinci mektubunda tuhaf değil mi? Balkan muharebesi patlak verdi. Kırk beşinci mektubunu gönderdikten bir hafta sonra harbi umumî çıktı. Doksan üçüncü mektubunu yollar yollamaz, Türkiye'de millî mücadele başladı. Bütün bu sebeplerden Aka Patata Kakavanka gene cevapsız kalmıştı. Nihayet bir gün (Polişaka) gazetesine şu mektubu yazdı: (Benim iki makale parasını gönderiniz.) Ve pedal makinesinde bu mektubun yüz suretini bastırdı. Ayrı ayrı birer zarfa koyup kapadı. Ve hepisini büyük bir zarfa yerleştirdi. 1çine de şu tezkereyi ilâve etti: (Bu zarflardan bir tanesini her gün karga dama çıkmadan açıp okuyunuz. Şayet kifayet etmezse bildiriniz, daha yüz tane göndereyim.) Milliyetoko gazetesine de yüz zarf içinde ayni mealde yüz mektup hazırladı. Ona da (bu zarflardan her gün bir tanesini açıp okumanızı rica ederim. Kâfi gelmezse yüz tane daha göndereyim) dedi. Dedi ama garip değil mi gene cevap çıkmadı. Yalan söylemiyeyim, bir cevap çıktı, Polişaka gazetesinin idare müdürü Naileka Beya muharririn bulunduğu Yokahama şehrindeki Hakimeto gazetesinin müdürü Talato Beya'ya bir mektup gönderdi, dedi ki: Muhterem edip Kakavanka cenapları iki makale ücreti olarak her biri için on yen (yani on bakır metelik) istiyor. Matbuat nezareti divanı muhasebatı vize ederse göndermeğe çalışalım. Yokahama'daki müdür şu cevabı verdi: (Sormağa, istizana, istilâma, istir hama hacet kalmadı. Muhterem edip Kakavanka cenapları yirmi yen için düştüğünüz vaziyeti haber alınca teessürünün şiddetinden ve insaniyet namına çatladı. Yann defnediyoruz. İki makale yüzünden ölen vatandaşımız için Boda ve Konfoçyos hazretlerinden rahmet ve şefaat dileyiniz.) Bu haber üzerine Polişaka gazetesi yirmi yeni irat kaydetti ve Milliyetoko gazetesi roman hesabının üzerine battal işareti çekti. Şimdi Yokohama'da bir mezar vardır, üzerinde (yirmi bakır metelik yüzünden çatlıyan meşhur muharrir Kakavanka burada yatıyor) diye yazıhdır. Gençler her sene bu mezarın başucuna gelirler ve içinde yatanın aşkına (muharrir olmamağa) yemin ederler. Mütercimi AKA GÜNDÜZ Türkiye bir müstemleke memleketi degildir mekte ve bir kaç sene içinde şa /anı dikkat bir tarakkiyi temin eylemek tedir. Memleketin istikbali şu avamilin tesiri ve teminatı altındadır: Türk toprakları gayet iyi buğday yetiştirir, mısır, pirinç ve dünyanın en iyi tütünlerini, pamuk, incir, üzüm, fındık, zeytin, palamut, afyon, tiftik ve gayet mukavim ipek, yün yetiştirir. Bütün bunlar büyük bir gayret gösterilmeksizin ve ıslah edilmiş leri tezyit edildiği gün şüphesiz büolmadan yetişmektedir. Islah usultün bu maddeler keyfiyet ve kemiyetçe daha çok randman verir. 2 Türkiye'nin üç kıt'a arasındaki vaziyeti coğrafiyesi Türkiyeyi bu kıt'aların geçit mahalli yapmıştır. Gümrük muamelâtmdaki formaliteler ve saire, ve bugün ecnebi mallarının girmesine mâni olan fazla rüsum ve masarif makul bir hadde irca edildi, kavanin ve nizamat ihtimam ile tatbik edildiği gün beynelmilel ticaret gene Istanbul yolunu tutacaktır. 3 Bugünkü idarenin Türkiye'ye bahşettiği dahilî ve haricî emniyet ve sükun, Türkiye'nin iktisat noktai nazarından, maruz kaldığı müşkülât ta şunlardır: 1 Amele, sermaye ve müstahsiller. Amele ihtiyacı, iktisadî vaziyet düzeldikçe tedricen nüfusun artması elde edilecektir. Bugün çocuklar ve büyüklerin hifzıssıha şeraitinden dolayı maruz kaldıkları telâkkiyat ta bu şeraitin düzelmesile kalkacaktır. Sermaye, ecnebiden gelebilir. Fakat gelmiyor, yahut geldiği halde, Türkiye hükumeti bunu istiklâli siyasisi ve malisi ile kabili te[Birinci sahifadan lif görmediği için kabul edilmiyor. Ekseriya, ecnebi sermayedarları Türkiye'yi ePan bir müstemleke memleketi ve yahut borcunu vermiyecek vaziyetteki bir memleket gibi telâkki ederek verecekleri sermaye için imtiyaz şekillerinde teminat ve menafi istiyorlar. Bu gibi sistemlerin Türkiye'de revaç bulmıyacağını ecnebi sermayedarlar anlamalıdırlar. Bununla beraber, endişelerini izam ettikleri ve bazı Türk mehafilinde de ecnebi olan her şeye karşı bir saffet mevcut olduğu söylenmektedir. Ben kendi hesabıma, bu gibi şeylerin hiç bir Belçika sermayesine mâni olduğunu hatırlamıyorum. Bunlardan sonra sıra mütehassıslara gelir. Harice göndererek mütehassis yetiştirmek kabildir. Ecnebiden gelecek mütehassıslar sayesinde de dahilde mütehassis yetişir. 2 Beynelmilel münasebatta ve maliye işlerinde, Türkiye'nin mücadele edeceği diğer bir amil daha vardır. O da, Ermeni'lerin husu meti ve Rum'ların rakabetidir. Bu husumet mütemadi ve usul dairesinde, tanzim edilmiştir. Fakat, bunun tesiri de zaman ile ve yeni rejimin göstereceği hayat ile tedricen zail olacaktır. 3 Her türlü ihracat teşkilâtının noksanlığı. Istanbul tacirleri pek azı müstesna ithalât ile meşguldürler. Müstahsillerin ise ihracat için hiç bir teşkilâtları yoktur. Türk mahsulâtı için hariçteki propaganda hiç mesabesindedir. Bilâkis, Türk mahsulâtına karşı yapılan rakip propagandalar gayet kuvvetlidir. Rum'lar, Ermeni'ler, diğer İstanbul (Levantins) leri ile bütün bey bul'a tesir eden beynelmilel ticaret cereyanları Türkiye'nin istihsalâtına tesir etmemektedir. 2 Türkiye'nin istihsalâtı, ziraî mahsulâtm iyi fiatlarla satılmasına vabestedir. Halbuki Türkiye piyasası ihraç edilen maddelerden ziyade hava şeraitine ve nakliyat vasıtalarma tabidir. Türkiye idaresi ve hükumeti iki şeydir ki, tekâmül seviyeleri bir değildir. Amirlerin emelleri, ekseriya teşkilât adamlarının noksanhğından dolayı istenildiği gibi icra edilememektedir. Bilhassa iktisadî işlerde icraatta memur olanlar tesadüfün ilcaatile tayin olunmuş şirket meclisi idare azalan, banka mü essesatı, sanayi müesseseleri veya bahrî ve ticarî müesseseler müdürlerinin çoğu amatörlerden müte şekkildir. Hükumetin siyasetinde tesadüf edilebilen bazı muvaffakiyetsizliklerini bu gibi amatörlerin ehliyetsizliğine atfetmelidir. Memleketin umumî itilâsı muhakkak ve gayri kabili inkârdır. Fakat, zannediyorum ki, bu itilâ esnasında adaptasion buhranları, yanlış hesaplar, iflâs dalgalan olacaktır. Bunlar ciddî malî esaslara istinat etmiyen ve yahut ehliyetsiz müdürleri olan müessesata tesir edecektir. Kredi mes'elesi ise güç bir mes'ele olarak kalmış ve bazı bankalar bu yüzden sermaye kaybetmişlerdir. Memleketin idarî teşkilâtı bilhassa iktisadî müesseselerde, tstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin vereceği intibadan çok iyidir. Bu idarî teşkilât ta ıslah edilmek üzeredir. Ümit etmelidir ki, bilhassa malî noktai nazardan büyük idarî müesseselerin istiklâli ile Türkiye'de daima kuvvetli ve tecrübeli ellerde bulunması lâzım gelen devlet kontrolü arasındaki rabıta temin olunur... * Darülâcezedeki çocuklara süt Darülâcezedeki küçük cocuklara hilesiz ve ucuz süt verebilmek için müessesede bir inek ahırı tesisi için tetkikatta bulunulmaktadır. Bu suretle çok zayif bir halde müesseseye bırakılan çocuklara kuvvetli bir gıda temin edilebilecektir. * Dün gelen seyyahlar Dün şeh1470 Numaralı ziraî kredi kooperatifrimize Amerika'dan Karantiya vapuru leri kanununun ikinci maddesi mucibinile 400 seyyah gelmiştir. ce kredi kooperatiflerinin (Kârın nisbet Seyyahlar şehrimizin muhtelif yerle ve tevzü) hakkında Ziraat Bankasınca rüıi gezmişlerdir. Seyyahlar bugün av ihzar oluncaak esas mukaveleleri yapıldet edeceklerdir. mış ve Bankaca kendi muamelâtı için tabolunmuştur. Bu mukavelename şeklinin 74 üncü maddesi ki aynen şudur: * Arap harflerile yazılmış haritalar « Madde 74 Tesviye olunacak faizlere sair bilcümle masarifin tenzilinden Bazı mekteplerde, coğrafya derslerinin sonra tahakkuk edecek safi kazanç berhâlâ eski yazılı haritalardan talebeye veçhi zir tevzi olunur: takip ettirildiği görülmüştür. ...% 50 si ihtiyat sermayeye Buna nihayet verilmesi, Arap harfle% 15 i idare meclisine rile basılmış harita ve kitapların orta% 40 ının % 10 u kontorl heyetine dan kaldırılması mekteplere tebilğ edil% 15 i memurlara miştir. % 10 u murakaba masarifi olarak Ziraat Bankasına», çok calibi dikkattir. Kooperatiflerin kazançları bu madde* İzmir'e gönderilecek asma çubukla ye tevfikan yarısını meclisi idareye. konn. Erenköy fıdanlığindan İzmir için trol heyetine ve memurlarla Bankaya bıayrılan 33,000 asma çubuğu mıntaka rakılıyor.Halbuki.damla damla akmakla ziraat müdürü Zühtü Bey tarafından sermaye tophyan ve kârın yarısını da (ihtiyat sermaye) diye ayırmak suretile tesellüm edilmiştir. Asma çubuklan vi sermayesini tezyit için çalışan kooperalâyet dahilindeki baflara meccanen tev tifler kazanç tevziinde çok kıskanç olzi edilecektir. malıdırlar. * Tayyare Piyango Müdürü. TayHatasız denebilir ki, dünyanın hiç yare piyango Müdürü Fikri Bey İzmir'e bir yerinde bu kadar bol keseden tevzi giderek orada bulunan cemiyet reisi at yapılmamıştır. Fuat Beyle görüşmüş ve dün avdet et • Meclisi idare 35 kişiden mürekkeptir. Bunlara % 15 vermek ve sonra birmiştir. de kontrol heyetine hisse ayırmak, bunlar yetişmiyormuş gibi bir de memurlara nelmilel ticarete hâkim idiler. Bun % 15 vermek çok gariptir. Esasen Bankaların kısmı azamı Türkiye'yi ter nın aldıgı % 10 bu kontrol içindir. Ziraî ketmişlerdir. Fakat yerleri doldu kredi kooperatiflerinin vatanı Almanya'rulamamıştır. Yahudi'ler yerlerini dır. Istihlâk kooperatifleri İngiltere'de, tutabilirlerse de bunun için de bey ve istihsal kooperatifeleri de Fransa'da yetişmiş ve tekâmül etmiştir. nelmilel ticaret münasebatı ve ra Almanya'da Raifisen namında meşbıtaları lâzımdır. Kaldı ki bunlann hur Pastar, o vakite kadar arazi sahibi o yerleri alabilmesi, ve yahut Türk zenginlerin aralarmda yaptığı cemiyete olmıyan her şeyi Türkiye'de bırak mukabil (fakir köylü için) 6000 mark temamak istiyenlerin muvaffak ol berru ederek bir kredi kooperatifi yapmiş ve bu şekilde olanlara Raifisen naması mes'eleleri de vardır. Bu son mı verilmiş, kalmıştır. Bu kooperatifseyahat yüzünden Yahudi'lerin de lerin en büyük vasıfları kooperatif işlerikaçmaları muhtemeldir. nin meccanen görülmesidir. Bu adeta diBir memleket her türlü meziyet nl bir mahiyet almıştı. Azalar ahlâkî bir kontrola tabi idi. Kooperatif gayet leri haiz olamaz. Anvers limanı ec mabdut azalı olur. Azası ziyadeleştikçe nebi unsurlar olmasa kabil değil kontrolu kabil olsun diye başkası teşekbugünkü vaziyetini bulamazdı. Bel kül ederdi. Kooperatifin ne hissesi, ve çika'lı gayet iyi bir sanayici oldu ne de tevziatı vardı. Alınacak faizin miktarı da azalarının arzularına göre iğu halde değersiz bir tüccardır. di. İşte ilk ziraî kooperatiflerin esası bu Türkiye'nin atisi hakkında hatta derece dezenterese idi. bitarafane ve müfit olmak arzusile Bundan sonra Chulze tipindekt köVpe*dahi yapılan tahminlerde bazı za ratifler çıktı. Bunlardan da ahlâkî konrurî teşhisler unutulduğu için alda trol kaldınldı. Aksiyon esası kabul oluntılmaktadır. Hatta bu teşhisler, ya du. Fakat, kooperatiflerin işleri, kârları ilâve olunurdu. İşleri gene pılmış olsa da aldanmak mümkün sermayeye meccanen ve azalar tarafından görülürdür. Fakat bu teşhisler yapılmazsa dü. aldanmak muhakkaktır. Kooperatif teşkilâtının her yerde en çok gördügü müşkülât sermaye tedariMeselâ: kidir. Zira kooperatif sermaye şirketi de1 Istanbul bütün Türkiye'yi ğildir. Her türlü sermayeye kasasını ve temsil etmez. tstanbul limanının sermayedara kapusunu açmaz. Bunun iinhitatı ile Anadolu ziraat tekâmü çindir ki kooperatifler, teessüs eder etlünün hiç münasebeti yoktur. tstan mez büyük faideler temin etmiyor, ted Kredi kooperatifleri Kârın nisbet ve tevzü hakkında kabul edilen şekil muzırdır Vesait^izlik yüzünden kömürden isiifade edemiyoruz Bu sene piyasamızda da kömiir durgundur. Fiatlar geçen seneye nisbetle dundur. Rus kömürii bizimkine rekabet ediyor. Bunun sericen çahştıkça paraları birikiyor. Şu halde kooperatiflerin kazancı gayet kıs bebi kuvvetlice olması ve fiatınm kanç bir surette tevzi olunur. Her ne se bizimkinden bir lira kadar daha bep olursa olsun bol keseden tevziat ya ucuz olmasıdır. Rusya'dan tahmipılamaz. Kooperatiflerin sermaye kabul etmesi de şerait tahtındadır. Sermaye nen her ay 2,250,000 ton gelmekmes'elesi bu kadar naziktir. Kooperatife tedir. sermayedar girip tahakküm etmesin diKömürümüzün başlıca müşterisi ye. Fransa'da kooperatiflere devletçe yar Yunan'lılardır. Rumanya h.ali hadım edilmek için kooperatiflerin riayet zırda Lehistan'dan kömür celbetetmeleri lâzım gelen teşekkül ve teessüs mektedir. Bulgaristan'da ise en şeraiti hususî kanunlarla muayyendir. ziyade ligint kullanılmaktadır. Hükumet ancak bu suretle müesses kooŞimdiki kömür piyasamıza göre peratiflere yardım eder. Bu şerait billave marin denilen yıkanmış kömühassa, kâr tevziinde hükumetin gösterdiği şekli kabul etmektir. Meselâ istih rün tonu Zonguldak'ta 10,511 lilâk kooperatiflerinde hatta hissedarla ise 15 liradır. Depodan mavnaya ra sermayelerinden dolayı değil, istihlâk nisbetlerine göre kâr vermek, yani teslim edilmek suretile fiatı 14 lifaiz verip kâr vermemek ve kredi koope radır. Istanbul'da vapura teslim ratiflerinde kârı müstakrizlere muamele radır. Mavna ücreti olarak ton nisbetinde tevzi etmek ve bu suretle bir başına 50 ve ameleye de gene 50 nevi risturno yâ^parak müstakrizlerin faizini tenzil etmiş olmak gibi. Şimdi gele kuruş verilir. Sıfır 10 denilen yılim umumî Fransa kooperatif kanunla kanmış toz kömürün fiatı ise darındaki ahkâma: 1894, 5 teşrinievvel e ha dun olup Zonguldak'ta vapura sas kanununun bazı madeleri 1908, 1909 teslim fiatı 8, İstanbuPda vapurun ve 1910 senelerinde tadil edilmis olmakla beraber kârın tevziini şu suretle gös güvertesinde teslim fiatı 12 lirateriyor: kooperatiflerin istatüsü muame dır. lelerde şirket menfaatine ayrılacak hisBizde nakliye ücretlerinin yükseyi tayin etmelidir. sek olması İstanbul'un kömür tiMasarifi umumiye ve istikraz faizleri. ve şirket sermayesi faizleri ayrıldıktan caretinden hayli kaybetmesine sesonra geri kalacak kısım bu menfaati bebiyet vermektedir. teşkil eder. ve bunun da î i yani % 75 i Bundan maada Zonguldak gibi ihtiyat sermayesine bırakılır. Ta ki bu irkâp limanlanmızda asrî vesait ihtiyat sermayesi şirket sermayesinin mevcut olmaması, tahmil ve tahnısfına vasıl olsun. Mütebaki kalan hiç bir sebep ve bahane ile azalara te liyenin eski vasıtalarla yapılması mettü şeklinde dağıtılmaz. Bu kısımda kömürümüzün diğer kÖmürlere ?esene nihayetlerinde müstakrizlerin mu kabet edememesini intaç eder. amelesi nisbetine göre onlara tevzi oluZonguldak'tan tstanbul'a kadar nur. İşte kooperatifler böyle yapılıyor ve onun için yaşıyorlar. Biz eğer 35 kişi bir ton kömürün nakliye ücreti vaden mürekkep meclisi idareye şirketin purun hacmine ve mevsime göre % 15 i gibi mühim bir temettüünü ver 180200 kuruştur. 3000 tonluk vamiyince o şirketin yürüyemiyeceğinden şüphe ediyor ve şirketin yürümesini bu purlar ton başına 150 kadar alırmeclisi idare azalarının hırs ve menfaa lar. Halbuki 1000 tonilâtoluk Yutine bağlı bırakıyorsak eyvah o şirkete! nan vapurları Zonguldak'tan Yuve eyvah böyle düşünenlere ! Zira neti nanistan'a getirmekte oldukları cesi iflâstır ve yahut ta bu şirketler bükömürün tonasına yalnız 150 kuyüyemez, neşvü nema bulamaz. Şirekt ruş alıyor. 5000 ton hacmi istiabimeclisi idare azasının ,kontrolların çalışması sayesinde değil azalarının alâka sindeki vapurlar ise yalnız bir lira ve adetlerile ve sermayesile yaşar. ücreti nakliye alırlar. Bu ecnebi kanunları misalinden başka Görülüyor ki Zonguldak kömür bu suret taksim vazii kanunun maksa havzasının istihsal edebildiği bir dma muhaliftir. Kooperatif kanunu milyondan fazla kömürden lâyıkı nun 15 inci maddesi:: (Kredi) kooperatiflerinin idare masrafları bir sene zar veçnile istifade edemiyoruz. fında ikraz olunan mebaliğin yüzde dördiinii tecavüz etmemek üzere kooperatif heyeti umumiyelerince tayin olunur. Demek ki, kanun, masrafları tahdit etmiştir. Meclisi idareye, memura. hele kontrol denilen hey'ete verilen hisse ise adeta bir masraftır. İşin idaresine taalluk eder ve bunlara iyi idare etsin diye veriliyor galiba! Şu halde kanunun mefhumile de zıttır. Beynelmilel buhran ve Belçika Millî Belçika Bankasının senelik heyeti umumiyesi münasebetile umumî mudurü Mr. Louis Frank Belçika'nın iktisadî ve maü vaziyeti hakkında bir nntuk irat etmiştir. Mr. Frank harpten sonra Belçika'nm iktisadiyatı için yaptığı azim gayretleri yadederek hali hazırda madeni istihsalâtınm 1913 senesine nazaran yuzde 63 arttığını ve Belçika limanlarına uğrayan gemilerin adedi tezauf ettiğini söylemiş, maamafih düyunu umumiyenin Belçika senelik bütçesinin yüzde kırkını beletmekte olduğnnn ve halen hükum süren nmumi buhrandan Belçika'nın da miiteessir oldnğnnn kaydetmiştir. tran parası kıymetinin sukutuna mani olmak için ecnebi kambiyosunun a!ım ve satımını takyit etmek üzere hükumetçe hazırlanan kannn lâyihası meb'usan meclisine tevdi edilmiştir. tran mibyasi nakdisini altın esasına göre tanzim ve bir iktisadi millî nezareti tesisi teemmül edilen iktisadî tedbirlerdendir. Teni mikyasi nakit bir lngiliz lirasına muadil Pehlevî altını olacak ve 20 rial'dan ibaret bulunacaktır. Şimdiye kadar müstamel Toman ve Kran lağvedHecektir. İktisadi millî nezareti şeker ve bez fabrikaları tesis edecektir. İran'da malî ve iktisadî tedbirler AJevadı muzirreden mu ar a ve ancak çojuga el zem ve müfit anasırı muhtevi saf ve sıhhî bir süıtiir. GLAKSU BANKA KOMMERÇİYALE Bulgar bankaları birleşiyor Bulgaristan'da hüküm süren buhran yüzünden bankaların vaziyeti müşkülleşmiş, netekim Bulçar kredi bankası ahiren tatili tediyat eylemiştir. Millî itimat ve beynelmilel ticaret bankaları da müşkül vaziyete düştüklerinden bunlann iflâslarına meydan vermemek üzere Millî Bulgar bankasile birleşmeleri kararlaştırılmıştır. Üç banka bundan böyle Müttehit Bulgar bankaları namını taşıyacaktır. Yeni bir Alman transatlantiği Almanya'da Nord Deutsher Lloyd kumpanyası tarafından inşa edilen Europa transatlantiği ahiren sürat tecrübeleri yapmak fîzere şimal denizine açılmış ve vapnrun Hamburg'tan hini hareketinde binlerce halk temaşa etmişler.Europa transatlantiği dfinya'nm en suratli vapuru olan Bremen sisteminde ve ayni kumpanyamn malı otup 51.000 ton hacmindedir. İta1\ananın he\'eti ida ei onümü/deki 2H martta içrima edecek oian h'S>edaran hev eti umumiyesine 500 L ret kiymeri itibarivesıni ve 1,50 Liret ki\meti hak kivesinı hai/ olan beher his<e stnedıne 65 l.iıet dıvidant tevziini tekhk Ldeceîi sibi 560 milynn lirete balıg oimuş olan ihtiyat akçasına 20 miiyon lıret ilâvesini ve halen 5x0 mihon oldugu anl;ış Imıştır. Ve iazla olarak senei ative b'lânçosuna 28 milvon liret devır ve naklini teklıî ed ccktır. SEHREMANETI rosunda bugür matine saat 15 30 da ve ukşamı 21 30 da KIRALİÇENİN FrailSlZCa cazip siperfilrn GERDANLiÖI SENİ ' AYNAROZ KADiSl 6 tab o Yazan: "• ü ah p zade Celâ' B İSİNEMAS1 Tamamen sözlü ikinci ve Almanca Şaheserüe tasavvurun fevkinde parlak muvaffakiyetler kazanmıştır. Mumessiles1: SEVDİM liâveter: S'5zlü halı hazır havadis eri ÇAZ CHANTEUR MUGANNİSİ D E JAZZ A L . J O L S O N I m =ıi senenın en muazzam ve en kuvvetli filmini işifmeye ve görmeğe f»| hazırlamnız. Mümessiii: ı7MU;mîu!!!!^lt)UlUı>u1ıMM,«UnTTılia)ıU!lı!T7ııillJ llh.ıll '.llTmTTTÎTr.LU Hamiş : Filimde mevcut Türkçe ve Fra ızca izahatı filimin mev zuunu gaytt açik olarak izah etnginden Almanca bilmiyenler b le bihakkin anlaya bilmektedir llâveten : SOZLÜ FOx JUR Nal : Foş, Strezeman ve Klemansonun nutuklan . Sesli varyete : Havayen şarkı ve zitarları. MADI KRISTİAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle