Katalog

27 Mait 1930 5ÖN1&GRAFLÂR TürkYunan müzakeratı İnhisar mı? İzmir abidesini Kanonika yapıyor İzmir beledjyes nce beğenilen modelde de hiç bir kıymet ve güzellik yoktur Camfmrîvet Yıldırımlar Yazan: AKA GÜNDÜZ 7 j HFM NALINA MIHINA Almanya Amerika'ya 273 mukarrer bir şey yoktur. milyon dolar borçlu Yalnız bu vesile ile tecili düVaşington 25 (A.A.) Mürnes yun veya istikraz mes'elelesiller medisi encümeni Amerika' rinden birisinin teemmülü nın Almanya'dan Amerikan işgal ordusunun masrafı namile 273 tabiî görülmektedir. Ancak miylon dolar alacağmı nrtık bulu dayinler vekilleri tetkikat nan kanun lâyihasını kabul etmiş intibalarını medisi idareletir. \rine bildirmeden evvel bir Ankara radyosunun yeni şey söylenemez. Vekülerin mevcesi medisi idare ile temas ettikAnkara 26 (A.A.) Ankara ten sonra tekrar memleketiradyosu tulü mevcini 2000 den mize avdetleri kuvvetle Sanayi kongresine gidecek muhtemeldir. lere tenzilât Ankara 26 (Telefonla) 20 nisan'da Ankara'da açılacak Millî Sınayi kongresine iştirak edecek olan murahhaslara Devlet demir yollannda yüzde elli tenzilât yapılması Hey'eti Vekilede takarrfir etmiştir. fzmir belediyesi İstanbul Şehremanetinin düştüğü hataya düştü. ihtaratımıza rağmen Gazi Hz. nin abidesini Ankara 24 (Telefonla) üzeredir. Yunan sefiri bu İzmir'de yapılacak doğrudan doğruya Sinyor KanoTürk Yunan müzakeratın husııs için Atina*dan talimat nika'ya havale etti. Kanonika'nın da hali ihtilâfta hulunan e bekliyor. Pek yakında kat'î eserleri meydanda olduğuna göre mlâk mes'elesi için mütevas neticeye varılacağı tahmin e böyle büyük bir heykeli gene bu sıt bir sureti hal bulunmak dilmektedir. zata yaptırmakta mana nedir? Bir ıi'i'imnımjüllllliillllll! iki defa yazdığımız gibi neden yerli ve ecnebi bütün heykeltraşların iştirak edebileceği bir müsabaka açmamah? Türkiye'de heykel ve abide yapmak inhisarı Sinyor Kononika'ya verilmedi ya! Kanonika derecesinde eser vücude getirecek Türk san'atkârları da vardır ve bunların bizce kıymeti daha büLondra'da konferansın şim t yüktür. Çiinkü millidir. Daha iyidi faaliyete baslıyacağı söyyaptırmak matlüp ise, büyük lenerek alay edilmektedir J Ankara 26 (Telefonla) sini bir müsabaka açmak ve işi, yalnız Paris 25 (A.A.) Temos gaze İTahkikatıma göre, gelei Kanonika'ya bırakmamak lâzımdı. tesi yazıyor: Roma 'îe Paris ara şcek sene B. M. M. nin so/tf Sinyor Kanonika tarafmdan yasmda bir itilâf zemini hazırlamak ^içtimaında intihap kanu pılan ve İzmir belediyesince beğeüzere bahrî konferansın 6 ay müdmodelde de hiç bir kıymet ve jj| nıında, müntehibisanilik nilen detle tehiri suretinde M. Grandi güzellik yoktur. tarafmdan yapılan teklif ihtimal jj.usulü kaldırılarak bir de Heykeldeki hayvanın yürüyüşü usulününi at canbazhanelerinde musikiye azevahiri kurtarabilir. Bu teklifin jtreceli intihap kabulü takdirinde İtalya'mn Fran Şvaz'ı suretile tadilât icra% yak uydurup yüksek adım atmak sa ile teadül elde etmek iddiasına Şsının kubulii muhtemel% suretile numara yapan talimli beykıyam etmek suretile deruhte etgirlerin garip yürüyüşüne benziır. miş olduğu mes'uliyetleri bir müdyor. Gazetede gördüğümüz nümuGelecek intihabatın, bu\ ne küçük olduğu için müşabehet det için unutturabilir. Fakat, İtalya hali hazırdaki vaziyet ve nok m tadilâta göre yapılacağı] ve sair kusurları olup olmadığı pek belli olmıyorsa da Gazi Hazretleritai nazarını muhafazada devam ve ^kuvvetle söyleniyor. nin oturuşları da iyi ve canlı bir seısrar ettiği takdirde bu teklif istikkilde değildir. balin müsbet neticelere sahne olması imkânını kat'iyyen ihtiva eEsasen Kanonika, atlı heykellerder mahiyette değildir. de hiç muvaffak olamadığını Gazi Hz. nin Ankara'da rekzedilen Paris, 26 (A.A.) Fransız İheykelinde pek bariz bir surette talyan müzakeratının bahrî konfegöstermiştir. O heykeldeki at garans müzakeratından tefrik edilyet fenadır, zaaf ve perişanhk mesi suretinde evvelk' gün Londra'da serdedilen teklif dolayısile Pe Dayinler Vekilleri bugün ifade eder. İzmir heykeli de, şimdiden mutit Parisien gazetesi Fransa'mn vaffak olamamış bir eser addoluşehrimize gelecek böyle bir teklifi kabul edemiyecenabilir ki cidden yazıktır. Fakat ğini, çünkü bu takdirde müzakeAnkara 26 (Telefonla) asıl yazık olan şey, İzmir belediyeratm plânı değişeceğini ve Fransinin bir müsabaka açmayıp ta sa'mn Londra'ya Avrupa tesliha tngiliz, Fransız dayinler veKanonika üzerinde ısrar etmesidir. tını değil cihan teslihatmın tahdidi killeri Mösyö Dökloziye ve imkânını arastırmak için gitmiş Mösyö Vayt bugün Başvekil Böyle tarihe mal olacak ve payıdar kalacak eserleri çirkin yapmakta olduğunu yazmaktadır. Ismet Paşa Hazretlerini zi inat ve ısrar etmek cidden teessiiLondra 26 (A.A.) Bahrî kon yaret ettiler Yarım saat defe şayan bir harekettir. feransın birdenbire siyasî bir safvam eden bu mülâkat esnahaya girmesi Fransız İtalyan ihtilâfınm müntehi olduğu çıkmaz sında Maliye Vekili Saradan kurtulmak için haşka bir çare coğlu Şükrü Bey ve Türk Dünkü içtimada Vekâletten ye müracaat etmenin tamamile im dayinler vekili Zekâi Bey de gelen bütçe mevzuu kânsız olduğunu göstermektedir. hazır bıılunuyorlardı. Dabahsoldu Bu yeni safha, beş devlet arasmda yinler vekilleri bundan sonTicaret Odası meclisi dün Necip Beyin bir anlasma husulü için pek az üra ayrıca Maliye Vekilini de riyasetinde içtima etti ve Iktisat Vekâmit vennektedir. Konferans şimdi Ietinden bazı tadilâttan sonra tasdik ziyaret etmişler ve bir saat üç hafta evvel bulunduğu noktaya edilerek gönderilen Oda bütçesi mevzuu avdet etmiştir. Bazı şakacı kimse görüşmüşlerdir. bahsoldu. Vekâlet bilbassa Ticaret OIer, konferansın henüz şimdi faaTahkikatıma nazaran bu dalan bankası için ayrılan 20 bin 433 liyete geçmeğe başladığını söyli mülâkatlardan henüz müs liranın Sanayi Bankasma yatırılmasını yerek istihza etmektcdir. bet bir netice çıkmamıştır ve muvafık görüyor ve Liyej sergisi için Müievassît bir sureti hal bulunmak üzeredir Bahrî teslihat İntihap usulü Londra konferans? Bir dereceli intitehir ediliyor hap usulü kabul ediliyor î Dayinler Dün Ismet Pş. Hz. ile görüştüler Ticaret Odası Yeni tevkif at mayısta tahrikât yapmak için lzmir*e gidenler yakalandı İzmir 26 1 mayıs amele baySadullah B. ye Nafıada mü ramı günü şehrimizde tahrikât him bir vazife verilecek mi? yapmak üzere İstanbul'dan buraya Ankara 26 (Telefonla) Seyriseîain U. M. Sadullah Beyin Nafıa Vekâletinde mühim bir vazifeye tayin edileceği hakkındaki haber üzerine görüştüğüm Nafıa Vekili Recep B. dedi ki: " Sadullah Beyin Nafıada büyük bir memuriyete tayini için hiç bir tasavvurum yoktur. Meb'us olması keyfiyetine gelince bu büyük divam alâkadar eder.,, ecnebi komünistler geldiği söylenmektedir. Zabıta sıkı tedbirler almış, bir kişiyi tevkif ederek isticvabına başlamıştır. Devlet Bankası de 3 bin lira ayırıyordu. Bundan sonra, Oda kâtibi umumisinin reis bulunmadığı zaman mukavele ve akitlerden maada muhaberat evrakı ve ticaret vesikalarının imzalanması salâhiyeti kabul edildi. Bundan sonra ticareti bahriyedeki rekabetin izalesi için komisyonun hazırladığı rapor hakkında komisyon reisi Şevket B. isahat verdi ve rapor berayı tetkik gelecek içtimaa bırakıldı. Zahire Borsasından arpalarımız bakkında gönderilen bir teekerede çok şayanı dikkat malumat verilmekte idi. Bunda ihraç edilen arpaların toz, topraklı olması yüzünden müşterilerini kaybetmekte olduğu ve mahsulün yüzde 15 mevadı ecnebiye olması değil yüzde 12 analize bile tahammülü olmadığı ilâve edilmekte idi. Neticede temizlenerek ihracuıa mecburiyet vaz'ı için keyfiyetin Iktisat Vekâletine takdimi kabul edüdi. Bundan sonra Paris'teki beynelmilel ticaret odasının «beynelmilel alış, verişlerde çıkan ihtilâflarda icabında hangi taraf memleket kanunlarınm muteber olması» hakkındaki sualine Basmacı zade İzzet Beyin verdiği «alıcının bulunduğu memleket kanununun muteber olması» fikri kabul edildi ve o suretle cevap verilmesi karargir oldu. Hayır oğlum! Aklım tamamen başımdadır. Buna çok delillerira vardır. Bir defa ben seni bir dost, bir amca sıfatile ne kadar sevmiş olursam olayım, eğer sen benim hakikî evlâdım olmasaydın sana iki buçuk milyon liralık bir serveti son santimine kadar bırakamazdım. Sonra senin iki onvızlarının arasındaki iri siyah benin bir eşi benim omuzlarımın arasında da vardır. Sol ayağının diğeri üstüne çıkmış küçük parmağı tıpkı benimkisi gibidir. Sonra annenin sağ kasığında....) Gene ortaya bir ahlâk mes'elesi çıkarılmaması için bu tafsilâtı yazmıyacağım. Yalnız şu kadar söyliyeceğim. Kâğıdm bu kısmında Hıncal'ın annesinin çok mahrero yerlerine ait bir kaç nişane ve bazı mahrem tafsîlât vardı. Noter sustu. Herkes yerlerinde mıhlanmış kalmıştı. Hiç kimse gözlerini yerden kaldırmağa cesaret edemiyorlardı. Hıncal ağır bir sesle sordu: Devam! Bitti efendim. Veriniz o kâğıdı. Kâğıtı aldı. Mermer gibi yüzünü etrafındakilere çevirdi. Hepsini ayrı ayn süzdü. Kâbuslu bir sesle: Hammlar! Beyler! Dedl. Gökten yere düşen yıldırımlar ne kadar gürültülü ise, ölümden hayata dü: şen yıldırımlar o kadar scssizd r. Fakat çok daha yakıcıdır. Salondan bir mumya çıktı. Salondakilerden bir teki bile kıpırdıyamadı. Salondan çıkan mumya bir gölge halinde dar merdivenleri indi. Müteharrik bir kadavra üzülüşü ile otomobile girdi. Nereye emredersinlz? Göle doğru git! Dedi. 5 Otomobil asfalt şosadan kayıyor, Hıncal arkaya yaslanmış bir şey düşünemiyordu. Beş dakika sonra göle geldiler. Sahildeki gazinolarda eğlenenler çoktu. Zarif, neş'eli halk Hıncal'ı tanır tanımaz haykırmağa başladılar: Yaşasın demokrat Başvekilimiz! Hıncal o zaman düşünerek içinden mırıldandı: Başvekiliniz altı dakika evvel vefat etti. Halk mütemadiyen haykırıyordu: Yaşasın Hıncal Bey! Hıncal dişlerinin arasmdan mırıldandı : Hıncal artık kalmadı. Hıncal yoktur. Fakat hayat derler bu kepazeliğe. Bu kepazeliğe hayat derler ki canlı gezen ölüleri de yalandan sırıtmağa mecbur eder. Hıncal da kalbini parçahyan bir metanetle alkışhyanları gülümsiyerek selâmladı, şapkasınt çıkardı. Birdenbire geri dönmeği düşündü, muvafık bulmadı, ileri gitmek istedi, manasızdı. Motörlerden birine atladı. Motörcü büyük Başvekili bindirdiği için dünyalar kadar sevindi. Hıncal'ı gezdirdi, ortadaki ada gazinosuna yanaştı, Hıncal *oğuk bir bira içti. Biranm ciğerlerine dolan serinliği ile bir nefes aldı. Ve biraz dolaştıktan sonra otomobile avdet etti. Halk binmesine mâni oldular: Bir biramızı içmez misin? Hay hay! Dedi. Gelişi güzel bir masaye oturdu. Kadın, kız, erkek tarafına oturdular. İlk birayı kaldırdı: Halkın saadetine! Hurrra! Dunya nüfusu Kadehler çıngırdadı. Genç kızlar «halkın saadeti» şarkısını bir ağızdan okumağa başladılar. Bitince delikanlılar: Başvekil! Dediler. İster misin (demokrat Türk) şarkısını »öyliyelim. Ben de beraber söylerim. Dedi. Hurrra! Hıncal kendinde değildi. Hınal şuurla hareket edemiyordu. Halkın içinde bir rüya gibi hareket ediyordu. Ve halkın içinde bulunmak, onlarla ses sese teganni etmek, kalp kalbe nefes nlmak ona teselli veriyor. Ve bu suretle gitgide kendine geliyordu. Demokrat Türk şarkısını söylediler, bira içtiler. Şoförü dayanamadı. Eline bir bira kadehi aldı, arabanın basamağına çıktı: (Şoförler de vatandaştır.) Türküsünü hakikaten güzel bir sesle okudu. Hurra! Türk şoförlerine! Bütün halk coştu. Otomobil hareket ettiği zaman kendisini daha metin, daha şuurlu Günün sineması bulmuştu. İradesine hâkündi. FaMilliyet refikimizin son sahifekat şimdi ne yapacaktı? sinde Günün Sineması diye renkli Çabuk meclise! Yedi dakika sonra Hisar'ın tepe ve muhteşem bir başhk vardır. Bu sindeki meclis binasına girdi. Ve başlığın yanında «bin söz, bir rekendi de sebebini birdenbire bil sim» diye bir de vecize vardır. O miyerek o mühleti istedi. Verilmiş başlığın altında ekseriya bu vecihiç bir kararı yoktu. Yalnız kala zeye uygun olarak bir tek retün bahktan kaçmak ihtiyacında idi. bulunur. Sahifenin diğer kııunlan Fakat verilecek bir kararı vardı. kâmilen ilânla doludur. Karileri Onu da meclisten eve gelirken ver bilmem ama günün sinemasmda hep böyle ilânlar gösterilmesi gadi: Annesi ile karşılaşmak ve büzetenin İdare Müdürü Nail Bey artün şüphelerini annesinin gözlerinkadaşımın çok hoşuna gitmektedh*. de ve dudaklarında halletmek. 0nun için sahifenin öbür tarafına Bunu nasıl yapacaktı? şu vecizeyi yazdırmak için Tahrir Anne! Benim babam kim mi Müdürü Etem İzzet Beye bi| mü* diyecekti. Ya annesi hemen tele zekkere vermiştir: fonu alıp: Bin ilân, bir resim! Doktor bey! Başvekiliniz çıldırdı, çabuk yetişiniz! Derse. Evet, fakat.. Fakat.. Nihayet bir yol buldu. Ortada bir evlenme mes'e• / lesi yok mıydı? İp ucu olarak onu' IBirinci sahttadan mabatft < alacak ve maksada onunla girmeğe çahşacaktı. Annesini, b»hasını, h\\ ğunu ileri sürerek müsabakalarm hassa annesini çok se\ yordu. Ah, 11 nisana tehirini rica etmistir.. Haklı ve nizamî olan bu müracabirisi çıksa da: atın kabulü zaruridir.» Denilmek Hepsi yalan! lnanma! Hepsi tedir. Bu sebepten müsabakalara yalan! Demiş olsa, fakat öyle demiş ol 11 nisan cuma günü başlıyacağız. Gi'ıreş Federasyonunun sa ki Osman Beyin delillcrinden, isbatlarından kuvvetli şeyler de tebliği söylese... Güreş federasyonu müsabaka" Eve girince: mız münasebetile aşağıya yazdığı Hiç bir ziyaret kabul etmiye mız mühim tebliği neşretmiştir: ceğim. Soranlara öyle cevap veriTAMÎM niz. Dedi. İkinci telefon üzerine şu Güreş federasyonunda t emri verdi: 1 Cumhuriyet gazeiesi tarafmdan Çıktı, nereye gittiğini bilmi tertip ve himaye ve Güreş Federasyonu yoruz diyiniz. tarafmdan idare edilecek olan ffüres. Ve böyle yaptılar. Mesai odası müsabakalarına ittifakça müseccel na girdikten sonra biraz düşündü. her idmancı iştirak edebilir. Babası mecliste idi. Annesini sor 2 Musabakalar ayıklamasız olacak, du. Misafirleri varmış. MUafirlc her sıklet sınıfında mevcut bütün füreşçiler birer defa bir birlerile karşüarin gitmesini bekledi. şacak, diğerleri de numaralarına tekaBaşı gene ateş gibi yanmağa baş bül eden dereceyi kazanacaklardır. lamıştı. Hayatına inen, hem haya 3 Tecrübeli ve tecrübesiz idmaneıtının en canlı zamanında en can lar kendi gruplarmda çalışmak üzere alıcı noktaya inen y^ldîrnn çok her iki grupta da müsabaka yapılacakmüthişti. Bunun acısından, bunun tır. tesirinden kurtulmanın imkânı 4 Musabakalar cuma günleri saat 14 de başlıyacak ve 20 ye kadar devam yoktu. edecektir. Fakat lüzum jrörülürse perYirmi kişinin ortasında ifşa edişembe günleri saat 16 dan 21 e kadar len bu sır, patlıyan bu yıldırım ses ve cuma günleri de 32 ye kaâar nsatılasiz kalamazdı. Hem niçin sessiz bUecektir. kalsın? Dünyada «uyıı bulmamış 5 Bir müsabakaya bir defa iştirak sır var mıydı? Sessiz kalırsa ne o^ etmiyen idmancı gerek evvelki v« gelacak? İsterse bu, Osman Beyle, rek sonraki bütün haklarmı kaybftdeöz babası ile kendisinin arasmda ceğinden ismi Ilsteden silinecektlr. kalmış olsaydı netice gene ayni de 6 Bu müsabakalarda bütün müsat ğil miydi? Afif Paşanın yüzüne bıklar her müsabakadan iki saat evvel bakarken, annesinin sesini dinler tartılacaklardır. Tartdmıyan idmanca ken, şurada ve burada Osman Be 5 inci maddeye tabi tutulur. yin hatırası anılırken hep ayni yıl 7 Bu müsabakalarda derece alandırımın ateşini, hızını duymıyacak lar, millî güreş takımı teşkO edüirken ehemmiyetle nazarı dikkate almaeak» mıydı? lardır. Mabadi var 8Grubun her siklet sınıfında büin Zayıfhğın hâlâ moda olduğu ve zayıf bir kız olduğu için Yunan dilberinin Avrupa Güzellik Kraliçeci intihap edildiği bir devirde, İstanbul'a tombulca bir Alman kızı geldi. Bacaklarımn güzelliğine pek ziyade itimadı olduğu, her çıkarttığı resimde eteklerini yukan çekip baldırlarını pardon butlarını • mağrur ve müftehir göstermesiaden anlaşılan bu Alman kızı 275 kilo geliyormuş! Matmazel Anna'yı, kadınhğa karşı hürmetim b«rkemal olmakla beraber, kilo ile değil çeki ile tartıp ölçmek daha muvafık, daha pratik olmaz mı? Tombul Alman kızı, kendisini fazla şişman bulanlara diyormuş ki: « Zayıflık kaç para eder? Hangi inceoek kız kendine güveniyorta çıksın, sıska vücudünün kemiklerini halka göstermek suretile benim kazandığım paranın yüzde birini kazansın bakayım!» 275 kiloluk kızcağızm hakkı var: Kadın etinin bu kadar yağlısı • kelimenin her iki manasile de görülmüş şey değildir! * * • Çeki ile... Güreş mıîsabakası Birihtifal Kambiyo kararnamesi Ankara 26 (Telefonla) Maliye Vekâletince ( 1 ) numaralı kambiyo kararnamesinin bazı maddelerinin tadil edilmesi muhtemeldir. Edirne'mizin işgali meş'umu yıldönümü Edirne 26 (Hususî) Kıymetli Edirne'mizin işgali meş'umunun on yedinci yıl döcümü münasebetile bugün Selimiye camiinde ervahı şügedaya mevlidi nebevt kıraat ettirilmiş ve pek hazin ihtifalât yapılarak şüheda abidesine çelenk konulmnştnr. ~~ ' ""•*> Ankara 26 (Telefonla) Devlet Bankası hakkında tetkikatta butanan hey'et Ankara 26 (Telefonla) Yarın B. bugün de müzakerelerine devam etmiştir. M. M. de Millî Müdafaa Vekâleti bfitDünya sekenesinin şimdi iki milHey'et tetkikatmda maddelerde epeyce çesine ait bir mfinakale kabnl edilecek yara baliğ olduğunu Lâhey'deki ve yeni belediye lâyihasının mfizakeresine tadilâta lflzum göstermiştir. beynelmilel istatistik enstitüsünün devam olunacaktır. Herman Spirer mes'elesi hakkında ts son raporlarında haber verilmiştir. 1910 senesinde arzın uraumî nüAnkara 26 (Telefonla) Evkahn930 tanbnl'dan Maliyeye tafsilât geldiğinden bu husustaki suale Maliye Vekili tarafmfusu bir milyar altı yüz milyon idi. bütçesi, Türkiye Alman'ya konsolosluk muahedesi Hey'eti Vekilede kabul edile dan yarın etraflı bir cevap verilmesi mah O tarihtenberi 400 milyon artmış temeldlr. rek meclise gönderilmiştir. oluyor. İki milyar nüfusun bir mil9., B. M. Meclîsnide tnsanlar 1910 danberi 400Dün diş tabipleri merhum milyon artarak tam iki Halit Şazi Beyin kabrini milyara baliğ olmuş ziyaret ettiler Dişçi mektebi bânisi merhum Halit Şazi Beyin vefatının yıl dönümü olmak münasebetile dün Eyüp'teki kabrinde bir ihtifal yapılmıştır. İhtifalde diş tabipleri Cemiyeü Belediye ve azalarile Dişçi mektebi müdür, muallimleri ve talebesi ile merhumun dostları, oğlu ve kerimeleri hazır bulunmuşlardır. Merhumun akrabasından olan Dişçi mektebi müdürü Server Bey ve müteakiben Cemiyet kâtibi u Hey'eti Vekilede Vilâyet bütçeleri ci ve ikinciliği kazananlara Cumhuriyet gazetesi tarafmdan bu müsabaka İçin hususî surette yaptırılmış olan birer madalya ile taltif edilecekleri gibi her gurupta en çok muvaffak olan kulüplara da gene Cumhuriyet gazetesi tarafından birer kupa verilecektir. 9 Kayıt için cumadan gayrı her gün saat 16 dan 18 e kaâar mıntaka merkezinde kâtip Fehmi Beye kalttplerinden musaddak birer kftğıt ile müracaat edilmelidir. 10 Bu mühim müsabakalara tecrübeli ve tecrübesiz her gflreşcinin iştiraki temenni olunur. • Adliye tayinleri Ankara 26 (Telefonla) Vilâyetler 930 bütçelerini Dahiliy* Vekâletine göndermeğe başladılar. Bütçeler Vekâlette bir komisyonu mahiüB tarafudaa tctkik edilmektedir. " " " Ankara 26 (Telefonla) tstanbul Müddelumumî muavinliğine İstanbul sulb hâkimlerinden Şefik, sulh bâkimliğine İzmir mttddeiumumî muavini Baha Beyler tayin edilmişlerdir. yara yakın yan İ950 milyonu Asya kıt'asında, 550 milyonu Avrupa'da 230 milyonu Amerika'da, 150 milyonu Afrika'da ve 7 milyonu Avustralya'da yaşıyor. mumisi mumaileyhin mezaya ve faziletinden bahis nutuklar irat etmişlerdir. Bundan sonra Cemiyet tarafmdan yaptırılan kitabc merhumun kabrine asılmış ve ihtifale nihayet verilmiştir.