19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 Maı+ 1930 Camfıuriyet İhtilâf çı tı Itilâfaame imzalanıyor Yunan'lılarla yeniden müzakerat Bitaraflar hakemlik için itilâfın imzasını şart koydular mart zaferi HEM NALINA MIHINA Doğru söze ne denir? Maarif Vekâletinin bir tamimi var: Mekteplerde muallimelerle kız talebe süslenmiyecekler ve boyanmıyacaklar... Bu münasebetle bir muaüm hanım imzasile aldığım mektupta deniliyor ki: «Bir kaç sene evvel erkek ve kadın hocalar arasında bir fark vardı. Bizlere muallime, erkeklere de muallim derlerdi. Arada bir müsavat tesisi için kadın, erkek bütün hocalara muallim denildi. Fakat bu süslenmek ve boyanmak mes'elesinde gene haksız bir müsavatsızlık yapıldı. Süslenmek mes'elesinde kadmlarla erkeklerin ne farkı var? Süslü muallim hanım olur da süslü muallim bey olmaz mı? İpekli elbise, ipek çorap giyen muallim hanımlara mukabil ipekli gömlek ve ipek çorap giyen muallim beyler yok mu sanki? Genç erkeklerin yarısının saçlarını ondüle yaptırdıkları bir zamanda, yalnız muallim hanımların süsünü görmek erkeklerin kadınlara karşı bitip tükenmiyen haksızlıklarından bir nümunedir. Boya bahsine gelinee, arada yalnız bir fark vardır: Kadınların gençleri boyanır, erkeklerin de ihtiyarları... Şimdi, erkeklerin de kadınlar kadar manükür yaptırdıklarına bakıyorum da beylerimizin arasında bir gün gelip dudak boyasının da revaç bulacağını hiç de imkânsız addetmiyorum. Son söz olarak süs bahsinde kadmlarla erkeklerin artık tefrik edilemiyeceğini ve mekteplerde muallim hanımlarla kız talebenin tabi olacakları memnuiyet ve teft şin muallim beylerle erkek tale ye de teşmili muvafık olacağını zeylerim. Hürmetler...» Mes'ul müdürümüz zavallı gâh, hasta olmasa idi bu muall hanımın mektubuna şu sözü ilâ ededri: Doğru söze ne denir? Ankara 17 " Son dakıkada telefonla Türk Yunan yeni mübadele itiahnmıştir „ TürkYunan müzakera lâfnamesinin imzalanması biraz geçikecek görülmektedir. tındaki ihtîlâf lı noktaiar tamamen hal Bitaraf mübadele azası bugünedildi. Itilâfname derdesti imza bulun ler de Ankara'dan avdet edeceklerdir. maktadır. Müzakerat yeniden Hariciye Ve Atina da müzakerat M. Venizelos hariciye erkânile yeniden istişareye başlıyor Atina 17 (Hususî) Mübadele komisyonu bitaraf azasının miibadil emlâk mes'elesinin hakem suretile tasfiyesini kabul etmemeleri üzerine hasıl olan vaziyet hakkında yeni hiç bir haber yoktur. M.Venizelos bugün (dün) lâzım gelen salâhiyettar erkânı hariciyeyi nezdine çağırarak vaziyet ve bitarafların kararı ve Yunan hükumetinin vereceği cevap hakkmda müzakerede bulunacaktır. Mumaileyhin siyasî liderleri de davet ederek vaziyeti ve takip olunacak hattı hareketi istişare etmesi nuhtemeldir. Ankara sefiri M. Polihronyadis'e yarın yeni talimat verilmesi de muhtemeldir. Hariciye Nazırı Mısır'dan bugün avdet edeceğinden bizzat kendisinin Türk Yunan müzakeratile meşgul olacağı söylenmektedir. lllMHiııurıiııııııo «iMmHiiMIIIII|||||!!|||||||||||||||I||||||||!!l||l|||l|!l||lll|llllllluiriF.ıııı.ı.,. Bahıî konferans 100 bin iira Fransız Başveküi Veraset vergisinde nikbin görünüyor rüşvet mi almmış? M. Tardiyö: «Müsbet netice Bu mes'ele hakkında meclise bir takrir verildi elde edeceğimize kaniim» diyor Ankara 1 7 Herman Spirer Londra 16 (A.A) Fransız ve İngiliz murahhas heyetlerl kendilerini bilhassa alâkadar eden mes'eleler hakkında tetklkatta bulunmuşlardır. Murahhaslar, bahrî konferansın muvaffakiyetle neticelenmesini temin edecek çareleri araştırmışlardır. M. Tardiyö gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: « tngiliz murahhaslarile bir araya geierek vaziyet hakkında umumî tetkikatta bulunduk. Kolayca anlaşabileceğimiz mes'eleleri tayin ettik, ihtilâf çıkmasına sebep olan mes'eleler hakkındaki Ingiliz ve fransız noKtai nazarlarını bir Dirine yaklaştırmak için takip edilmesi şirketine ait yedi yüz bin liralık bir veraset vergisi mes'elesinde hazinenin zararına olarak bir meb'us tarafından yüz bin İira komisyon alındığı bir gazete tara fından yazılmıştı. Yozgat meb'usu Hamdi B. Meclis riyasetine bu iş hakkında hükumetten bir sual takriri vermiştir. Bu takrir Başvekâlete bildirilmiş ve hükumetin ilk içiimada sual takririne cevap vermesi için haolma«ı tctliğ olunmuftur. Yoz kilimizle Yunan sefirine intikal etmiştir. Tevfik Kâmil B. komisyona eit diğer bazı işler için bir kaç gün daha Ankara'da kalacaktır. Yu nan mübadele murahhası M. Fokas, pazar günü Ankara'dan avdet edeceğini evvelki gün Atina'dan oğluna bildirmiştir. Şehrimiz alâkadar mehafiline gelen malumat, ana hatları itibarile Atina'dan verilen haberleri müeyyittir. Bitaraf mübadele azası, yeni mübadele itilâfnamesi metnine Ankara'da vakıf olmuşlardır. Bunu müteakıp Ankara ve Atina'ya tahrirî birer muhtıra vermişlerdir. Bunda, Lozan protokolu mer'i kaldıkça, mübadil emvalinin tasfiyesi için hakemlik vazifesini kabul edemiyeceklerini, ancak yeni iti lâfname imza ve tarafeyn meclislerince hemen tasdik edilirse mevkii mer'iyete gireceği cihetle bu şartla hakemliği kabul edebileceklerini bildirmişlerdir. Ayni muhtırada, hakem sıfatile verecekleri kararların tarafeynce berveçhipeşin kabulü taahhüt edilmesini istemişlerdir. Yunan hükumeti bunu kabul etmiş, hüku metimiz böyle bir taahhüde girişemiyeceğini bildirmiştir. Mes'ele bu safhaya girince imza mes'elesi de taahhur etmiştir. 18 mart günü Fransız*lartn «Bouv er» zırhlısımn tam mayına çarptığt alınan bir fotoğrafisi gat meb'usu daha evvel bu takrir lâzim gelen usulleri araştırdık. Elde et | hakkında f ırka grupu riyasetinden mek istediğimiz neticenin ehemmiyeti istimzaçta bulunmuş ve ondan ihtiyatsızca bir isticale kapılmağa mâni sonra meclise vermiştir. dir. Her halde muvaffak olmak icap etBu yüz bin liralık sui istimal remektedir. Müsbet bir netice elde edece zaletinin mahiyeti ve doğru olup ğinize kani bulunuyorum.» olmadığı ve hangi meb'us tarafınIzmir tütün ve anason dan yapıldığı hakkında hükumet perşembe günü mecliste takrire mahsulü cevap verecek ve eğer mes'elenin tzmir 17 (A.A.) Çeşme tütün aslı yoksa bunu yazan gazete hakzer'iyatı hakkında alınan malumakında en şiddetli muamelenin icta göre her sene nisanda yapılması rası talep olunacaktır. mutat olan zer'iyata bu sene şimdiden başlanmıştır. Bundan maksat mahsulün rütubet mevsiminden evvel elde edilmesidir. Bu havalinin anasonları da İspanya anasonları İzmit 17 (Hu. Mu.) Yavuzun buile rekabet edecek derecede mü gün son sür'at tecrübesi yapıldı. İzmit'kemmel yetişmekte olduğundan ten İstanbul ve Tekirdağı'na azimet ve müskirat inhisarı naktî yardımda avdet eden Yavuzumuz, mukaveledeki sür'atinden matlup ve memul olan bulunmuştur. Ayni zamanda ziraat hadden fazla bir seyrisefer yaparak Bankasının da 25 bin liralık bir İzmit'e geldi. Fuat muavenette bulunacağı haber ahnBehçet B. Bursa'da mıştir. Bursa 17 (Hu. Mu.) Tütün inMıntakada zeredilmemiş boş yer hisar U. M. Behçet B. teftiş için buraya geldi. yokutr. Yavuz'un sür'at tecrübesi bitti Bouvet zırhlısımn birinci resim alı ndıktan bir dakika sonra batarken çekilen b ir resmi On beş sene evvel bugün Çanak Iecek kadar azdı, adi barutla dolu kale'de sabahtan akşama kadar mermiler ise yeni zırhlıları batırasüren bir kıyamet kopmuştu. Bir cak kudreti haiz değildi. Boğaz'm en mühim müdafaa vakıyamet ki nihayet Türk toplarının sıtası olan mayınlar ise 500 kadarparlak ve şanlı bir zaferile neticedı ve bunları da düşman mütemalendi. O gün, Boğaz'ı zorlayıp geçdiyen toplıyor, toplamağa çalışı mek, îstanbul'u zaptetmek istiyen muazzam bir düşman donanması, yoıdu. Elde kalan en son yirmi kabaşlarında müthiş Oueen Eliz=ıbeth dar mayını da Nusret maym gemidritnotu olduğu halde mağlup ve si son hücumdan bir gün evvel, gece düşman filosunun güzergâhına perişan çekilip gittiler. 518 mart zaferi, tarihte dönüm dökmüştü. O büyük zaferi işte bu yeri teşkil eden büyük hâdiseler mayınlara medyunuz. Çünkü düşden biri^ir. Bu muharebenin .«ahiti manın üç zırhlısı bu maymlarla olan bir Fransız bahriye zabiti, a battı, bir dördüncüsü de bunlarla [Birinci sahifeden mabait] hiran yazdığı bir makalede bakı ağır surette yaralandı, beşinci bir Türkiye tarihinde bu, yegâne vakızırhlının da mayınla mı yoksa top nız ne diyor: adır. Mustafa Kemal Paşa'mn ve ateşile mi yaralandığı anlaşılama«Çanakkale hücumunun muvafyeni idarecilerinin müeasir nüfuzfakiyetsizliğe uğradığı tarihtenbe dı. Muharebeye iştirak eden diğer ' lart altında hukuki bir ihtilâl ile ri on beş sene geçti. Büyük Harp gemiler de ihtiyar Türk topları, Türkiye, eski içtimaî an'anelerini te müttefiklerin uğradığı en büyük veya muhtelif çapta seri ateşli bakâmilen kırdı. Ve astrlardanberi muvaffakiyetsizlik, yahut ta, hiç taryalarile derece derece hasara aileye, milkiyete, miraga, ilâh... olmazsa, muhasamatın devamı ü uğradılar. nafiz olan kaidelerin tatbıkını bir zerinde en azim tesiri husule getiDüşmamn mağruk ve mecruh tarafa atarak, kendisine Avrupai, ren mağlubiyet bu, olmuştur.» zayiatı bine yakındı, bizim ise zamedeni bir kanun verdi. Bu kanun, Ayni muharrir, Çanakkale taar yiatımız şehit ve mecruh yüzü geçsize dedikleri gibi, 1907 tarihli ruzu hakkında da şu sözleri zöyüi miyordu. Maddî hasarat ise ">ir iki tsviçre kanunu medenisinden baş yor: topumuzun parçalanmış, hasara ka bir şey değildir. «Çanakkale bahrî hücumu, ha uğramış olmasından ibaretti. 518 mart zaferi, yalnız neticeleBugün Türk kanunu medenisi ricî bir harp cephesinde, şimdiye pek haklı olarak, muasır medeni kadar misli görülmemiş derecede ri itibarile değil, zayiatımızın azlıkanunlara b'rnek diye tanınmakta muazzam bir hareket olmuş ve ğı cihetinden de bir harikadır. Samüttefiklerin ellerindeki azim ve de umumî harbin değil, Türkiye'dır. Hususile kadınlara taalluk eden saite rağmen akamete uğramı^tır.» nin bütün tarihinde bu kadar ucuFilhakika Çanakkale Boğaz'ını za mal, bu kadar büyük bir zafer işlerde, Türkiye'nin yeni kanunu erkek ve kadın arasında müsavatı zorlayıp İstanbul'u zaptetmek ve kazanılmamıştır. ABÎD1N DAVER kabul etti. Kadının mevkii içtima' Rusya ile muvasalayı temin ederek isini yükseltti. Boşanmıya gelinee, Romanya, Bulgaristan ve YunanisMüfettişler kongresi suretile bunda da erkekle kadını müsavi tan'ı da ayaklandırmak Ankara 17 (Hu. Mu.) Maliye merkezî devletleri seri bir surette tuttu.r> müfettişleri encümenleri vergiler mağlup eylemek gibi çok büyük Paris istinaf mahkemesinde bir askerî ve siyasî gayelerle başhyan etrafındaki tetkikatına devam etmüddeiumumî tarafından söylenen bu harekete İngiltere ile Fransa mektedir. ^ ^^ bu sözler adliyemizde yapılan in pek mühim kuvvetler tahsis etmişNafi yağmurlar kılâbın Avrupa'da ne büyük akis lerdi. O zaman İngiltere Bahriye Muğla 16 ( A. A. ) Bütün Vilâyete ler tevlit ettiğini göstermektedir. Nazırı olan Mıster Churchil, büyük mebzul yağmurlar yağmıştır. Mahsulün Adlî inkılâbımız İspanya diktatöru Parıs'te oldu bir kanepede mütalea ile meşgul bir hal< de bırakmışlardı. Otele döndükleri n< man babalarını gözlüğünün alnınm ÜS' tüne koymuş ve yatağı üzerinde mış bir halde bulmuşlardır. Ayni da otele gelen oğlu da bu vaziyet üzerine derhal aile doktorunu çağırmıştır. Doktor, vefat hadlsesini evvelce tab< mini mümkün olmıyan bir kalp buhra nma atfetmiştir. M. Primo de Rivera Almanya'ya gitmeden evvel yapacağı bif kabul resmine bazı mühim şahsiyetleri, bilhassa mareşal Petin ile M. Henessi ve M. Malvi'yi dün davet etmiş, bulunuyordn M. de Rivera'mn, kızları kiliseye gittikten sonra kendisinde ani bir fenauk hissederek dinlenmek için yatağına girdiği zannolunuyordu. Ölümün ani bir surette geldiği, M. dö Rivera'nın bi rhizmet çi çağırmağa bile vakit bulamamış olmasından anlaşılıyor. Müteveffanm nap akşam üzeri tahnit edilecek ve ağlebi ihtimale göre yarın Madrit'e götürülecektir. Bir çok zevat otele giderek müteveffanm ailesine teessür ve taziyetlerint beyan etmişlerdir. Teşrifat müdürü M. de Fouquieres hariciye nazırı M. Briand namına İspanya sefirine ve M. de Rivera'nın oğluna beyanı taziyet etmiştir. Madrit 16 (A.A) M. Primo de Rivera'nın ansızın vefatı İspanya'da derin bir heyecan uyandırmış, müteveffanm taraftarlarını büyük bir yese ve hüzne dÜşürmüştür. M. Beranger vefat haberinl krala bizzat bildirmiştir. Başvekil müteveffanm insanî meziyetlerini takdir fle yadetmiş, fakat siyaseti hakkında her hangi bir suretle mütalea yürütmekten imtina etmiştir. [Blrtnci sahifeden mabait] Î Bursa 17 (Hu. Mu.) Müskirat inhisarı Kefensüzen mahallesinde İzmir 17 (A.A.) Fırtma dola60 kiloluk kazan tahtezzemin yısile muvasalatı bir kaç gün gecimahzende 200 kilo salamura ile ken heykeltraş M. Kanonika'mn bir miktar rakı yakalamıştır. bugünlerde şehrimize vasıl olacağı Fuhuş talimatnamesi Bursa'da feci bir intihar ümit edilmektedir. M. Kanonika Ankara 17 (Hu. Mu.) Fuhuş Bursa 17 (Hu. Mu.) Zengin Gazi Hazretlerinin İzmir'de rekzetalimatnamesi bir kaç gün sonra tüccarlardan Kazmirci Ahmet Ali dilecek heykel için tetkikatta buDahiliye Vekili tarafından tetkik B. delirmiş, evinde iple kendini aslunacaktır. mıştır. edilecektir. (bir zemin hazırlamadan müsaade istemek biraz tuhaf kaçacaktı; Sabbek, bundan da ahnırdı. Ayfer, şen görünmege çalışıyordu: Bak, az daha söylemeyi unutuyordum. Fatma'yı görme, ne olmuş! Ne olmuş! Fatma'nın ismini duyar duymaz, Sabbek, hafifçe sıçramıştı: Ne olmuş? Ayfer, sesini yavaşlattı: Bundan bir ay evvelsi idi. Beyoğlu'nda, annemle bir pastacıya girmiştik. Dükkânın önünde büyük bir lüks otomobil durdu, içinden kim çıksa beğenirsin? Bizim Fati değil mi? Ama bir şık, bir şık ki tarif, tasvir edemem. Mahmut Yesari Sabbek'in taaccüple bakışma gülüyor Alan almış, beğenen beğenmiş! du: Bunda ne kadar samimî idi? Bu zahiri Bildiğin gibi şıklık değil... Sırtında kayıtsızlığın altında gizli bir hicran mevsimlik bir manto vardı, su içinde yok muydu? Bu, meçhuldü; Ayfer, keş yetmiş, seksen İira eder. O müslin çofedemedL raplar... O eldivenler... O çanta... O İki arkadaş, birbirine söyliyecek söz şapka... Evvelâ inanmadım, kendi kenbulamıyorlardı. Ayfer, kalkıp gidecekti, dime: Fati'ye ne kadar da benziyor! Ditekat, bu da elinden gelmiyordu. Müsait yordum. Pastaneye eirdL beni gördü, M. Kanonika tzmir'de bekleniyor Bursa'da kaçakçılık Ankara 17 (Hu. Mu.) Dahiliye Encümeni irtişa ve sui istimalleri görülen memurlar hakkındaki kanun lâyihasının müzakeresine başlandı. Yarın tekrar tetkikatta bulunulacaktır. Dahiliye encümeninde Tefrika numarası: 97 bir gurur ve azametle «Queen Elizabeth» dritnotu tek başına bütün Çanakkale istihkâmlarını yanm saatte altüst etmeğe kâfidir» Diyordu. Müttefikler, Boğaz'ı zorlamak için 18 zırhlı toplamışlardı. Bu zırhlıların uzun menzilli ve seri ateşli ağır topları, Türk istih kâmlarının eski usul kısa menzilli ve ağır ateşli toplarını kolayca iskât edebileceklerdi. Bilhassa büyük toplarımıza mahsus âli feveranh ağır topçucepanesi yok deni geçen seneden bereketli olacağı tahmin ediliyor. . . Paris 16 (A.A.) Bordo'dan bildirildiğine göre Garon nehrinin kabarması bugün azamî hadde gelmiştir. Alınan tedbirler sayesinde rıhtım üzerinde bulunan evlerin yalnız bodrumları su altında kalmıştır. Ehemmiyetli bir hasar vuku bulduğuna dair malumat yoktur. Şimdiye kadar toplanan millî iane yekunu 17 milyonu geçmiştir. Fransa'da feyezan afeti başile hafifçe selâmladı. Pastanedeki garsonlar, onu tanıyorlar. Hemen koştular. Ah, Fati'nin edasını bir görmeliydin, Dora yanında bir para eder miydi? Nereden bu bolluk? Ayfer, gözlerini kırptı: Kâmil Beyefendinin sayesinde! Sabbek, anlıyamamıştı: Hangi Kâmil Beyin? Ne çabuk unutuyorsun? Dora'nın babası... Ne münasebetle? Ayfer, Sabbek'in cehaletine hayretten kendini alamadı: Senln de bir şeylerden haberin yok, kardeş! Sabbek'in omuzlan düşüktü: Nereden olacak? Bir yerlere cıktığun yok ki... Hadise günü, Kâmil Bey, «kamp» a gelmiş... Pardon, sen, bunları kimden öğrendin? Fatma mı söyledi? Ayfer, elini salhyordu: Fati, selâmı biie tartılı veriyor. Bir Şerife kadm vardır; onlara çamaşıra gi derdi, bize de arasıra gelir. O, söyledi. Çadırları Kâmil Bey hediye etmeNezahat Hanımın kocası Nabi Efendi. miş miydi? «Kamp» dağılmca, Turhan bir mektup almış, karısmı boşamış! Tahir, çadırları vermek istememiş, üsSabbek'in'boğazına sert bir şey tıkan tüne oturmuş... Kâmil Bey, tüccar amıştı, Ayfer'e bakamadı, kalbi de hasta dam. Nezaketinin bir haddi. derecesi hasta çırpınıyordu: var. Arada hayli mes'eleler olmuş. . Bahsin aldığı mecra, Turhan Tahir'in Ya... Şimdi duyuyorum! Nezahat Hanımın umurunda mı arkadaşlannı da hatırlatacaktı; Ayfer, korktu ve hemen ayağa kalktı: ya? Fati'yi aldığı gibi evden çıkmış. Peki Kâmil Bey? Ben, gideyim kardeşim! Ha, Kâmil Bey, «kamp» ta Fati'yi, Bunu saymam, gene beklerim... görmüş... Fati, ufak tefek, fındık kurdu Ama, sen de bana uğra... gibidir. Kâmil Beyin hoşuna gitmiş... Birbirlerinin yanaklarmdan mı öpeNezahat Hanım, işin ehli... Fırsatı kacekler, ellerini mi sıkacaklardı? Bu teçnır mı hiç? reddüt, sokak kapısınm önüne kadar Şimdi? devam etmişti. Şimdi Fati, Kâmil Beyin metresi... Ayfer, kapının eşğini atlarken: Ayfer, durmuştu. Sabbek, ne cevap Orövvar, dedi. vereceğini bilemiyordu: Sabbek, donuk donuk gülümsedi... Şey... Dora'nın bundan haberi var * * * mı? Kuyruklannı, başlarını birbirlenne Belki de ama, bana, bir şey söylebitiştirerek incecik, uzun bir kurda*enmedi. Tabiî, ben de açmadım. O, en ziziyen vücutlerini yanm ay gibi germiş, yade Turhan Tahir'in yaptıklarına üzü uzun, şeffaf, toz havai mavi kanatlarmı ltiyor. açmış su sinekleri, derenin durgun sula Turhan Tahir, ne yapmış? rı üzerinde, tatiı bir ahenkle baygm baygın dönüyorlar, uçmaktan ziyade, dudak dudağa danseden kâh iyi bir yaprağın üstüne çıkıp dinlenen, kâh suya atlıyan, karaya sıçrayan kurbağaların vıgıltıları onları ürkütmiyor, sarhoşluklarından ayıltmıyordu. Onlar, incecik uzun kurt vücutlü, şeffaf, toz mavi kanatlı su sinekleri, o sabahki güneşle beraber doğmuşlardı. Evvelâ kanat ahştırdılar, sonra uçtular ve sular kararıncıya kadar uçtular. Ter yüzünde, her şey hayata yeni do ' ğar, yeniden hazurlanırken, su sineklerf, tabiatin kendilerine lutfettiği bir günlük ömrü, bir tek bahar gününü uçmakla geçirdiler. Karanhklardan ışığa dönmüşlerdi, kendi hayallerinden başka renk, başka ışık görmeden gene karanhklara döndüler. Bir bahar sabahında doğan su sinekleri o, bahar akşamında öldüler. Ve ancak bir bahar güneşi gördüler... Kadıköy !9'0 MAHMUT YESARİ Bitti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle