Katalog

11 Mart Cumhuriyet SON TELGRAFLAR Müchiş bir Yeni bfr c miyet Tarsus'ta bir ev halkı yandı Eski Mersin meb'ıısu Besim Beyin karısı, görümcesi, iki çocuğu ve iki hizmetçisi diri diri yandılar Adana 10 (Hu. Mu.) Sabık Mersin meb'usu Besim Beyin Tarsus'taki evinde anî bir yangın çıkmış, ateş merdivenden başladığı için kimse ne dışarı çıkabilmiş, ne hariçten girilerek içerdekiler kurtarılabilmiştir. Besim Beyin refikası, görümcesi, iki çocuğu ile iki hizmetçisi evle beraber yanarak feci bir surette ölmüşlerdir. Besim B. dışanda olduğu için kurtarılmıştır. Yangın esnasında yetişmiş ise de faciaya seyirci olmaktan başka bir şey yapamamıştır. Cemiyet ilmî mahiyette çalıMübadil emlâkine ait nıü şacak ve çocuklar üzerinde zakeratın intncıtıdan son ruhî tetkikatta bulunacaktır ra mı imza edilecek? Sinir hastalıkları mütehassısı Dr. Ankara 10 (Telefonla) Yunan sefiri, bugün Hariciye Vekilini ziyaret etmiştir. Tahmin edildiğine göre, itilâfname projeleri hazırlanmakta olup hafta nihayetinde imzalanacktır. Bitaraf mübadele azası, öğleden sonra, İsmet Pş. Hz. tarafından kabul buyurulmuşlardır. Ankara'da imzalanacak yeni mübadele itilâfnamesinin im zasmdan evvel bir iki mes'elenin bu meyanda Yuan'lıların bitaraf azaya havalesini istedikleri mübadil emvali mes'elesinin son defa müzakere edileceği ve edilmekte olduğu hususî istihbaratımız cümlesindendir. Sür'atle intaç edilecek bu müzakereden sonra itilâfnamenin hafta sonunda imzalanması muhtemeldir. Fahrettin Kerim Bey tarafından «Türkiye akıl hıfzıssıhhası cemiyeti» namile yeni bir cemiyet teşkil edilmiştir. Müessiseler arasında akıl hastalıkları mütehassısları ile, ruhiyatçı ve mektep doktorlarının da bulunacağı bu cemiyet, önümüzdeki çarşamba günü ilk içtimaını aktederek mesai ve faaliyet esaslarını tesbit edecektir. Yeni cemiyet sırf ilmî mahtyette olarak çalışacaktır. Dr. Fahrettin Kerim Bey. dün bu hususta bir muharririmize şu izahati vermiştir : « Dunyanın her yerinde akıl hıfzıssıhhası cemiyeti namile teşekküller vardır. Bu teşekküller sırf ilmî ve terbiyevî mahiyettedir. Fransa'da akıl hıfzıssıhhası, «Pedegoji» isimleri taşıyan bu cemiyetleri emrazı akliye ve tecrübî ruhiyat mütehassısları teşkil etmektedir. Bu Cemiyetlerde çocukların ruhî neşvü nemaları üzerinde tetkikler yapılır, karakterleri mütalea edilir. Mücrim çocukların niçin cürmü ika ettikleri araştırüır. Mektepte sınıfta geri kalan çocukların gerilemeleri sebebi tetkik edilir. Sinirli ve huysuz çocuklarda görülen intihar gibi hadiselerin sebepleri limî olarak araştırüır. Ebeveynine, mektebine malumat verilir ve ona göre terbiyesinde muayyen bir usul takip edilir. Bu teşekküllerin önümüzdeki mayısta Amerika'da beynelmilel bir kongresi de toplanacaktır. Bu kongreye tabiî biz iştirak edemiyeceğiz. Hiç olmazsa bizim de böyle bir teşekkülümüz olduğundan şimdiden kongreyi haberdar edeceğiz. Esasen hükumetimiz de bu kongreye memleketimizdeki emrazı akliye vekayii hakkında istatistik gönderiyor. Bu sene Türk ocağmda verdiğim konferansta anormal ve mücrim çocukların terbiyesinde bu gibi teşekküllerin lüzum ve faydasını uzun uzadıya izah etmiştim. Şimdi akliye mütehassısı ve terbiyeci arkadaşlarla birleşerek bu teşeküklü mevkii fiile çıkarıyoruz. Yalnız çalışmamız tamamile ilmi olacaktır, başlı başına intiharla mücadele diye bir teşekkül değildir. Şimdi her cumartesi günü Tıp fakütlesi seririyatı akliyesindeki psikoloji Iâburatuvanmızda çocukları bu esas üzerine muayene ediyoruz. Tabiî zamanla bu polikilinikler çoğalacaktır. Bu teşekkülün terbiyevî olduğunu ehemmiyetle kaydetmek isterim. Muallim arkadaşlarla birlikte bizim çocukların zekâ derecelerini tayin ve beynelmilel edebiyata tevdi etmek ilk uğraşacağımız işlerden olacaktır.» Yunan itilâ ı Akıî « hıfzıssıhhası uAhmet Besim,, Çatalca'da yakalatımış cemiyeti! ve dün İstanbuFa getirilmiştîr Ikinci firarî yakalandı JHEM A 1m ..r NALINAİ MIHINAİ 3 Tutankamen'nin mezannı a çanlardan şimdiye kadar on iki kişi ölmüş. Geçenlerde bunlardan biri yatağında ölü olaraka bulunmuş, gene mezarı açanlardan biı lort apartımanının üst katından kendini aşağı atarak intihar etmiş, bu lordun cenazesi nakledilirken otomobil yolda sekiz yaşında biı çocuğa çarparak ölümüne sebebi* yet vermiş... Görülüyor ki firavun Tutankamen hakikaten tekin değil! Bari, bu, mezarına el sürenleri çarpmak marifetini memleketine musallat olanlara karşı da gösterse de Mısır'ın hürriyet ve istiklâlini temin etse... * * * ı ııtankamen tekin değil! tntizam! Akşam refikimizin üç tefrikasi birden bitti. Ve üç yeni tefrika birden bugün başlıyor. Vallahi, doğrusu bu askerî intizama bayıldım. Tahrir hey'eti müdiri veya idf müdiri arkadaşımız bir takım mandanı gibi: Dur! Diyor, muharrirler, kalemler tefrikalar duruyor! Mars! Diyor, muharrirler, kalemler tefrikalar başlıyor. Bu intizamın darısı bütün lem erbabınm ve bütün tefril lann başına! Mahkum Ahmet Besim Jandarmalar arasında Tevkifaneden firar eden ikinci firarî Ahmet Besim de Çatalca'da yakalanarak şehrimize getirilmiştir. Ahmet Besim iki şahsın katlinden dolayı 26 seneye mahkum olmuştur. Tevkifaneden kaçar kaçmaz y v ya olarak Çatalca'ya gitmiş ve orada yakalanmıstır. Bu hadisenin tahkikatına müddiumumî muavinlerinden Kâmil B. vazıyet etmiştir. Kâmil B. dün geç vakte kadar Tevkifanede bu mes'elenin tahkikatı ile meşgul olmuş ve Ahmet Besim'i isticvap etmiştir. Hadisenin sureti vukuunu tes bit etmek üzere mevkuflardan bir çokları , gardiyanlar da isticvap olunmuştur. Dün de tevkifaneye kimse alınmamıştır. Hahdar nastl öldü? Evvelki gün ölü olarak yakalanan Haydar'ın saklandığı ev zabıtaca abluka altına alınınca Haydar kapıda bekliyen polise ateş ederek kendisini pencereden dişarıya atmıştır. Polis memuru müdafaa vaziyetinde Haydar'a ateş etmiş ve Haydar bu suretle ölmüş tür. Eyüp sulh ceza hâkimi firariyi öldüren polis memuru hakkındaki tahkikatını bitirmiştir. Tahkikat neticesinde polis memurunun müdafaa vaziyetinde ateş ettiği tesbit edilmiş ve tevkifine lüzum görülmemiştir. Haydar'ın elli sabıkası vardır. Tahkikata nazaran mahkumlardan 18 seneye mahkum Mustafa Nazım ve 15 seneye mahkum Arap Osman'da firar etmek istemişler ise de jandarmaların silâh atmaları üzerine kaçamamışlardır. Maliye müfettişleri içtimaı Ankara 15 (Telefonla) Maliye müfettişleri bugün toplanarak mutai senelik içtimalarının ruzaamesini hazırladılar. Yarın Yenişehir'deki yeni Maliye Hey'eti teftişiye binasının resmi küşadı, Maliye Vekili ve Maliye erkânı huzuru ile yapıldıktan sonra müfettişler umumî içtimalrına başlıyacaklardır. Ruznamede, kazanç vergisi, müzayede ve münakasa, harcirah ve ihale kanunlarının tadili mesaili vardır. Hayvan sergileri Ankara 10 (A.A.) Yarış ıslah encümeni tarafından bu sene de on iki mahalde hayvan sergileri açılacaktır. Sergiler temmuzda başlıyacak birinci teşrinde bitecektir. Mayısta başlıyacak olan at yarışlarına ait programlar da hazırlanmıştır. Feyezan Fransa'da felâketzedelere iane Reisicumhur ve Başvekil feyezan mıntakalarını dolaşıyorlar Paris 9 (A.A.) M. Doumergue ile M. Tardieu felâketzede mıntakalardaki seyahatlerine devam etmektedirler. Paris 9 (A.A.) Cenubî Fransa'da vukua gelen feyezanlar münasebetile millî matem günü addedilen dünkü pazar günü Paris'in bütün resmi binalarında bayraklar yarıya kadar çekilmiş, tiyatrolarda iane toplanmasına başlanmıştır. Her tarafta iane derci için teşvikatta bulunulmaktadır. Alman sefiri Elize sarayma giderek mareşal Hindenburg'un şahsî teesürlerini Reisicumhur M. Doumergue'e iblâğ etmiştir. Her taraftan teessür mektupları gelmektedir. Londra 10 (A. A.) Dayil Mayflf Bombay muhabiri bildiriyor: Gandi Hintlileri ademi itaat mücad< lesine teşvik için büyük bir devir sej hatine çıkacaktır. Kendisi 100 sadık ve emin taraftarlarmm refaketile yaya olarak köyden köye uğrıyacak ve mukaddes addettiği mücadelesi için daalar okuyacaktır. M. Gandi seyahate çıkıyor Bir ziyaret [Baş makaleden mabait'i Yeni Efgan sefîıi \Birinci sahnaaan mdbalt] Ingiltere'de işsizlik Tulus 9 (A.A.) M. Tardieu matbuat Ankara 10 (Telefonla) Hariciye Vekili, bugün köşkünde Rus sefiri Suriç mümessillerine hükumetin felâketzede ler Iehine icap eden bütün tedbirleri yoldaşı kabul etti. ittihaz edeceğini beyan etmiştir. BilSıtma mücaJelesi Hassa iktisadî faaliyetin yeniden tesiAnkara 10 (Telefonla) Sıtma mü sine ve işsizliğin öniine geçilmesine çacadele hey'eti reisleri geldiler; yarın lışılacaktır. saat 10 da Sıhhat Vekâletinde mutat senelik içtimalarını aktedeceklerdir. Rus sefirinin ziyareti Bahrî konf erans Seyit Mehmet [Birinci sahifadan mabaifl Büyük M. Meclisinde Anakra 10 (Telefonla) B. M. M. Ankara otomatik telefon kanununun bugünkü içtimamda, Noterlik kanunile bir maddesinin tadili lâyihasını müzaLondra 9 (A.A.) M. Briand tahdidi teslihat mes'elesinin siyasî safhası hakkere etmiştir. kında M. Mac Donald ile uzun uzadıya Konya Ticaret Odaları kon görüşmüştür. gresi açıldı Malum olduğu veçhile Fransa 5 devKonya 10 (Hu. Mu. ) Konya mınta letten bir niza zuhuru takdirinde bu kası ticaret ve sanayi odaları kongresi nizaa mâni olmak için müdahale etmek mıntakanın mehafili ticariye ve sınaiye teahhüdünü alacak olursa daha az miksinin iştirakile küşat edilmiştir. tarda hacmi istiabi talep edebilecektir. lspanya'da kimse memuriyet Londra 9 (A.A.) İngiliz ve Amerikan mehafili Fransız'ların teminat misakı kabul etmiyor teklifini kabul etmeseler de bahrî konMadrit 10 (A.A.) TerreLaguna'dan feransın müsbet neticeler elde etmesi alınan bir habere göre belediye reislik temin edilmiş demektir. Zira bütün devlerine, kâtipliklerine ve sulh hâkimle letler bahrî inşaatm 5 sene müddetle rîne tayin edilen kimseler bu vazifeleri tevkifi lehindedirler. Matbuat tarafınkabul etmek istemediklerinden köylerde dan İngiltere, Amerika ve Japonya aramünadiler çıkanlarak ahalinin bu va sında bir itilâf aktine dair olarak ortaya zifelere namzet göstermeleri ilân edil atılan fikir Fransa'yı endişeye düşüremiştir. cek mahiyette değildir. Çünkü Fransa 1927 senesinde kendi arzusile ihzarî koM. Şaht'ın halefi misyonda temsil edilmek hakkından feBerlin 10 (A.A.) Ticaret Odası reisi ragat etmiştir. M. Schacht'ın yerine sabık başvekil M. Luther'in intihabını başvekile teklif etmiştir. Paris 9 (A.A.) Gazette du Franc'ı Cihan tayyare şampiyonluğu idare etmiş olan Madam Haneau açlık Paris 10 (A.A.) Beynelmilel tayya grevine devam etmektedir. Mumaileyha reciler birliği, cihan şampiyonluğu ku etrafındakileri endişeye düşürecek depasını Costes'e vermiştir. recede zayıflamaktadır. Fransa, Japonya, tngiltere, Amerika ve ttalya ile bir türlü uyuşamıyor Açlık grevi ortadan uzun, çok nazik ve sevimli bir zattır. Bir milyon Türk lirısına yakın bir servet sahibidir. Biri henüz memede olmak üzere iki kız, iki erkek dört çocuğu vardır. Zevcesi ve çocukları da kendisi gibi kanı sıcak, şirindirler. Memleketlerinin kıyafetlerini muhafaza etmelerine rağmen kat'iyyen müteassıp değillerdir. Zevcesi herkesin yanında çocuğuna süt vermektedir. Kabile reisinin hotozundaki dizi dizi altınlar, boynundaki inciler ve gene boynundan sarkan iri altınlar dizili gerdanlık, belindeki altın kemer, parmaklarındaki pırlanta, inci , yakut, zümrüt gibi kıymettar taşlarla süslü girenbaha yüzükler, otel halkının hayretini celbetmiştir. Yol yol allı sarılı ipek ve sırma işlemeli yerli malı esbabı, hoş bir tesir bırakmaktadır. Çocukların zekâveti de şayam hayrettir. Afrika'h misafirlerin müteaddit resimlerini çeken fo toğrafçımız, makinesini kapatır ken, zeki Mustafa Kemal, koşmuş, fotoğraf sehpasını toplamıştır. kendilerine ve gerek dünya sulhüne ancak hayır ve faide çıkabilir. Bundan da en kat'î surette eminiz. Geçen sene Peşte'de görülen yüksek tezahürleri ile de anlaşılmıştır ki Macaristan ile Türkiye arasmsında yekdiğerini gıllügışsız anlıyan ve öyle de seven iki memleket ve iki millet hali vardır. M. Valko'nun yakın seyahati bu dostluk tezahürlerinin birde burada aynen ve ayni kuvvetle tekerrürüne vesile vermiş olacaktır. Bu samimî tezahürler de sulh dostları sulhün bu türlü hakperest muhabbetlerle belki daha kuvvetli yürüyebileceğine ait esaslı işaretler bulsalar yeridir. YUNUS NADİ Polis müdürü Şerif B. üç gündenberi gripten muztarip olduğundan makamına gelememektedir. Şerif Beye Polis müdür muavini Hüsnü Bey vekâlet etmektedir. Polis Müdürü hasta Kadınları Çalıştırma Yurdu C. H. Fırkasının idaresinde bulunan Kadınları Çalıtırma Yurdu Aksaray'da yapılan yeni binaya nakletmiştir. Bu binanın inşaatı tamamen ikmal edilmemiş olmakla beraber Yurt simdilik buraya yerleşmiştir. Cemiyeti Belediyenin verdiği 20 bin liralık tahsisat ta sarfedilerek bina ikmal edilecektir. Ayni zamanda çalışılmağa da devam olunacaktır. ~ de, tarafeyn münasebatı hasenesini teyit hususunda muvaffak olacağım ümidile geliyorum. Gerek Büyük Gazi Hz. inden ve gerek hükumetinizden bu vadide her türlü müzaheretlerin hakkımda esirgenmiyeceğinden eminim. Bu münasebetle Türk Efgan kardeşliğinin sarsılmaz kuvvet ve resanetini Cenubî kutup hey'eti Londra 10 (A.A.) Cenubî kutup tet kayıt ve teyit etmek isterim. kikatçısı Amiral Bryd hey'eti fenniyesi Moskova'dan gelirken volda r% Tenizelland'da kâin Dunedin limanma hatsızlandığım için Berlin'de bi vasıl olacaktır. raz kaldım ve buraya gelmekte geciktim. Gelecek hafta Ankara'ya Kâbil'e gideceğini söylemiştir. Bu giderek hâmil olduğum itimatna sırada bahis Amanullah Hz. ne inmemi Reisicumhur Hz. ne takdim tikal etmiştir. Sabık ve lâhik Efgan sefirleri, burada müştereken edeceğim. Kâbil'den aldığım son malumat şunları söylemişlerdir: « Bazı Avrupa gazeteleri A çok iyidir. Her sahada çalışılıyor, bilhassa dahilî ıslahata ciddiyetle manullah Hz. nin Ankara seyahatinden muhtelif suretlerle bahdevam ediliyor. Türkiye'ye üç sene evvel hususî sediyorlar. Tavzih ederiz ki, sabık olarak bir defa gelmiştim; o za Kral Gazi Hz. ne arzı müveddet man Ankara'ya da gitmiştim. Gazi etmek ve buradaki akrabasım görve İsmet Pş. Hz. lerile o zaman şe mek için sırf hususî mahiyette serefyap olmuştum. Bu defa meml<: yahat etmiştir. Roma'dan ne za ketimi temsilen bütün Şark mem man Istanbul'a döneceği malum leketlerinin en muazzam mesnedi değildir. 20 gün sonra gelmesi olan Gazi Hz. nin huzurlarında işe mümkün olduğu gibi bir iki ay başlamakla çok bahtiyar olaca sonra da gelmesi muhtemeldir. Amanullah Hz. nin Ef ganistan'a ğım.» dönmek niyetinde olmadığını da Amanullah Hz. Yeni sefir, Türk'çeyi az konuş teyit ederiz. maktadır. Mülâkat esnasında seleBir ecnebi gazetesi, Amanullah fi ve kardeşi Gulâm Ceylâin Han Hz. nin Süreyya Hanımı tatlik da hazır bulunuyordu. edeceğinden, bir diğeri kerim »siGulâm Ceylâni Han bir iki güne ni bir ecnebi Prense vereceğinden kadar Ankara'ya giderek vedana bahsetmiştir. Bunlar tekzibe bile mesini takdim edeceğini ve oradan değmez uydurma haberlerdendir.» Londra 10 (AJ\.) DayU Mayil yor: M. Loitcorc yarın Avam kamarasınd işsizliğin günden güne artmasından df layı hükumeti şiddetle tenkit edecekt JVIuhafazakârlarla liberallerin bir müttehiden hükumet aleyhinde rey ve' receklerdir. Bu münasebetle M. Baldvin ve M. Corcil hükumete karşı ağır Htihamatta bulunacaklardır. Bu hafta M. Mac Donald kabinesi için tehlikeli bir imtihan devresi olacaktır. Tayyare Piyankosu bugün Darülfünun konferans salonunda çekiliyor v v v v v v v . » , . * . * * . . . . . . , .•.•.•••.•ll.1ll|llll|p,||,||l|||alMII|||llall|,,||,|a||4l|M1laKljpll....I....fl.llap(,||||||||||||||||||||||||||||n|||||||||||||,(||fI|||||||||||||||||||||||||||||l.all..a... nu görüyor, biliyordum. Fazla ıztırap [kendi gözlerinle görmek istiyordun. Zavermemek için sakladım. O gece, Neza manında haber veremiyişime sebep te hat Hanımın çadırmdan çıkan gölge, vakit olmadı, Sabiş! Naim Naci idl. Çünkü karanlıkta açık Ne gördün, onu, söyle? renk pantalonu seçilebiliyordu.Bizim ça Haldun Nedret'in lâmbası sayesindırın önüne toplandıkları zaman dikkat de... Nezahat Hanım, lâmbanm etrafınettim. Naim Naci'nin ayağında, bej pan da, fena dolaşmağa başlamıştı. Lâmbatalon vardı, sırtında da mavi caket... ya sui kast muhakkaktı. Fakat nedenHiç uykudan kalkmışa, henüz uyanmı se, cesaret mi edemedi, yoksa başka bir şa benzemiyordu. Gözleri ışıl ışıl par şey mi düşündü, lâmbayı kendi haline lıyordu. Yanakları, yorulmuş, nöbet ge bıraktı. Ben, Hüsrev Hakkı ile deniz çirmiş gibi kızarıktı. Yorgun yorgun kenarında buluşmağa sözleşmiştim. Hanefes alıyordu. va alıyor, geziniyor gibi yaparak deniz kenarına gittim. Sağda kaya parçaları Nuran, resini yavaşlatmıştı: vardır, onların biraz ötesinde kuytu Nezahat Hanım senden çekindiği bir köşecik keşfetmiştik, gayet serbestçe için, çok fazla ihtiyatlı hareket ediyor. Mahmut Yesarl Fakat bana, pek ehemmiyet vermiyor. buluşuyorduk. Ben, gittim, Hüsrev daha kulağıma * Evet, intihar ederiz. Mademki bu Senin günlerce peşlerine düşüp görmek gelmemişti. Onu, beklerken fısıltılar geldi. Yıldızlı, parlak bir gece anlamak istediğin şeyi ben gördüm. Sana karar verdik, artık söyliyebilirim. idi. Çadırın ipine ayağm takılıp düştüğün biş! gece, ben, sana, yalan söylemiştim. Sabbek, omuzlarına iki demir tökmak Hangi gece idi? Fati'nin eve gidip te döndüğü geSabbek'in gözleri büyüdü, hiç bir şeye vurulmuş gibi karyolanın kenarına çöceden, iki gece sonra idi. Sen, çadırda şaşmamak hakkındaki azmini, niyetini küverdi: Ve bunu da sakladın, öyle mi? Ne Fati'nin getirdiği artist kartlarına bakıunutmuş gibiydi: yordun. ye zamanında bana haber vermedin? Ne dlye yalan söyledin? Senin ne derece müteessir olduğu O gece, müthiş canım sıkılıyordu, Saklanmağa mecburdum. Çünkü sen Tetrika numarası: 91 içime doğmuş... İçime doğmuş! Gece, parlaktı, dedim ya, gölgeler ayan beyan farkediliyordu. Kayaların arasını siper aldım, etrafı gözetlemeğe başladım. Fısütılar, sandalı çektiğimiz sığlık tarafından geliyordu. Sandalın yanında iki karaltı vardı. Evvelâ Fati mi, diye düşündüm? Seni, kartlarla meşgul etmesinden şüpheye düşmuştüm. Gölgeden biri ayağa kalktı, sandala atladı, yerdeki gölge de biraz sonra sandalın içine girivermişti. Naim Naci'nin sesini duyunca, buz kesildim: Hayır, hayır... Kimse görmedi! Diyordu. Sandala atladıklarını gören olup olmadığını anlamak istiyorlardı, sen, çadırdasın, ikinci gölge kim olabilirdi? başladılar. Nuran, ellerini göğsune dayamıştı: Aman Sabiş! Ne çirkin, ayıp sözler konuştular, bilsen!.. Gidip yüzlerine tükürecektim! O tarafa bakamadım, kulaklarımı tıkadım, çekildim... Sabbek, uyumuş gibi idi: Mersi Nora, beni, büyük bir tereddutten kurtardın. Çektiğim ıztırabı biliyorum. Sabiş! Benim kalbimde de ayni acı var. 0nun için seni teselli etmiyorum. Birbirimizi teselli edemiyecek kadar harap, perişanız! Nuran'ın miskin tevekkülüne Sabbek kızdı: Hayır... Hiç te harap, perişan defiliz! Her zamandan ziyade kuvvetliyiz. Hemen bana koşar, haber verebiÇünkü intihar edeceğiz!.. Ölümümüz lirdin? karsısmda duyacakları azap, bizim in Benim ayak sesimi duyunca, katikamımız olacak! çacaklardı. Sonra, Hüsrev Hakkı gele Evet... En buyük, en asil intikamıcek, beni arıyacaktı, bulamaymca sanmız olacak! dalın olduğu tarafa seğirtecekti. Bir rezalet ki sorma... Onlar, kimsenin görNuran, gözleri dolu dolu, kirpikleri mediğine, tamamile yalnız bulundukla titriyerek. içini çekiyordu. Arkadaşının, rına emin olunca, pervasız konuşmağa can evinden vurulmuş bir yaralı kuş gibi ölgün, kırık duruşu, boyun büküşü, Sabbek'in metanetini eritivermişti. O da, hıçkırmak üzere idi. Birbirlerine sarıldılar, ağladılar, ağladılar... 22 Sabiş, annene mektup yazacak mısm? Bir iki satır yazmak istiyorum, Sen? Ben, bir tane ağabeğime, bir tane de anneme yazacağım. Ne diyeceksin? Hayatın bütün acılıklarını yazacağım. Sabbek, Nuran'ın fikrini hiç doğrn bulmadı: Hayır. Nora, edebiyat yapma... Ciddiyetimizden şüphe etmesinler! Kısaca anlatınz. Fazla tafsilât vermeğe lüzum yok... Hatta biraz da, sır şeklinde kalsın... İntiharımız, bir masal, bir efsane gibi dillerde dolaşsın... Gençliğimize acıyacak değiller mi? Elbet... Sebep olanlara, lânet otaiyacaklardır. Mabadi var