Katalog

25 Şubat 1930 Cumhmijfet BERL NDE GECELER son filminds bir mektepli rolü oynuyor Yeni dünya lokantasında keçi birası Jorj Levis Anni Ondra şenlikleri ve bacak müsabakası Bu genç aktor Genç yıldızı polis Suya gaz şarabı diyen Almanlar, şaraptan ziyade birayı tercih ederAnni Ondra ince, zarif, çapkm ve ler.Bütün Bavyerada çocuktaa itişuh bir artisttir. En büyük muvaf baren tekrail halkin istimal ettiği fakiyetini İstanbul halkımn naev meşrnbat söt ve biradir. Kârranusasim başlangıcında seyrettikleri«Pa ni ayından itibaren daha kuvvetli ris bakiresi» filminde göstermiştir. bir bira imal olunur ve bunun ismiOrada mütereddit hareketleri, ne erkek keçi birau manasına gedaima değişen yüzü, manayla «loiu len(Bokbier)unvanı verilir.Ben bu gözleri, müstehzi dudakları, kıvrak unvanın neden verildiğini bir çok Almanlara sordum, hiç birisinden saçlariyle ne nefieti. Hafif komedilere Anni Ondra tatmin edebilecek bir cevap alamakadar yakışan sinema irtisti pek dım. Netice itibarile verdiğim hüazdır. O derece zekidir ki, rejisor küm, bn biranın oldukça kuvvetli daha ağzını açar açmaz, derhai ne olması ve içenlertn anut bir keçi demek istediğini anlar ve derhai o gibi bir birlerüe tos vurraak istemiş sekle, kılığa girer. bulunraalarıdır. İçki memnuiyeti Anni Ondra Amerika'hlardan olan Amerikadan gelen gazeteci arkadaşımla gene içki memnuiyetinin bütün kudretile hükümran bulunduğu Fenlandiya'lı dottum muhakkak bu âleıai de yaşamak isti na* ıl kovaladı? >enl dünya lokantasında keçi Liras şenlik.erı Jorj Levis küçüklüğündenberi gayet sempatik bir çocuktur. Mektepten çıktıktan sonra Santiyago'da 100 dolar maaşh bir işe girmiş, iktisat ettiği be* on parayla Holivot'a gelmistir. Orada kimseyi tanımadığı için uzun müddet serseriyane dolaşmış, nihayet figüran olarak bir stüdyoya girebilmiştir. Fazla fotojenîk ve yakışıkh olması hemen naz*n dikkati celbe derek aktörlüğe yükselmiştir. Beş altı senedir çalışa çalışa en baş rollerde de muvaffak oldu. Son yaptığı kontrat «Mektepliler» filmi içindir. Jorj Levis bir tarafı Ispanyot ve diğer tarafı Amerika'lı bir aileden 1905 senesinde Meksîka'da doğduğuna nazaran bugün 25 yaşrndadır. Saçlan siyah boyu 1,75, gözleri de siyahtır. Evlidir. Holivot'ta küçük.fakat şık bir yillaşı vaı^ür. Gene bir müzik hol hikâyesi Elhamra sinemasında «Hayal ve Hakikat» bir çok raüsait teklifler almış olmasına rağmen Avrupa'dan aynlmak isetmemiştir. Çünkü tabiat ve ahlâkının Amerika seneryolanna uyacaçını pek zannetmiyor. «Paris bakiresi» ni çevirirken Anni Ondra'nın basına garip bir vak'a gelmiştir. Sevdiği zengin adamın otomobilinin arkasına takılıp ta «Konkord» meydamnı geçeceği sırada bir polis memuru kendUini görmüş ve bu takılışın bir sinema sahnesini temsil ettiğinin farkına varmıyarak Anni'yi koğalamağa başlamıştır. Anni aslen Çek olduğu ve Fransızcayı pek iyi bilmediği için polise meram anlatamamıstır. Bereket versin «Sofar» filim kumpanyasmın müdürlerinden biri yetişip Anni'yi kurtarmıştır. Fakat bu takip hadisesi gerek artistin gerekse rejisörün o kadar hoşuna gitmişti ki bilâhare bu sahve hakikat» filminde neyi ayrıca çekip filme ilâve etmişFakat o büyük şehre gelince ora lerdir. da güzel kızlar ve yakışıklı delikanlıların etrafında ne müthiş ihtiraslar, düşmanlıklar gizlendiğini görüyorlar ve bir çok felâketlere uğradıktan sonra tekrar yerlerine dönüyorlar. Güzel ve suh Nansi Karol genç kız rolunü zarif ve çapkınca ovnadı. Rikard Arlen ve Paul Lukas delikaniı ile müzikhol direktörünü iyi terasil ettiler. Şarkılar ve müzik te kusursuz.. Nansi Karol «Hayal Amerika'lılar sesli ve şarkılı bir filim oldu mu, işin içine muhakkak bir müzikhol mes'elesi sokuyorlar. İşte «Hayal ve hakikat» kordelâsı da gene böyle bir mevzu etrafında cereyan ediyor. Ucra şehirlerden birinde mekteplerini bitirip diploma alan bir genç kızla nişanhsı Nevyork'a gelip istikballerini temi entmek fikrindedirler. Genç kızın emeli müzikhollerden birinde parlak bir yıldız olmaktır. Delikaniı ise tiyatro muharrirliği etmek emelindedir. Sınema haberieri Bu 8eneki filimler Bu sene kaç filim yaptlacak? En mühim Amerika sinema kumpanyalarının aldığı tertibat ve haznlık şu merkezdedir. Yeni yıldızlardan Meri Briyan Kolombiya 13,Först Nasyonal 18, 21 ayda 27 filim Foks 25, Metro 29, Paramunt 18, Radyo 10, Tifani 12, Artiutler itti Konrad Nagel son 21 ay zarfınhadı 25, Universal 20, Varenr 14. da tana 27 sözlü filim çevirmiştir. Fakat sinema rnünakkitleri çalışFransız ihtUâli mada bu kadar ifrata gitmenin Universal kumpanyası Lora keyfiyet itibarile artistin kıymetini kavbettirdiğini söylüyorlar. Laplant'la birlikte çevirdiği «Mar Diğer taraftan bazı münakkitseyez» filiminin bir kısmı yapılır ler de Konrad Nagel'in yaşı ilerleken diğer kısımları için hâlâ ihti diği halde hâlâ delikanlt rollerine çıkmasının aleyhinde idarei kelâl hakkmda tetkikatta bulunul lâm ediyorlar. maktadır. Kumpanya emrindeki Moris ve kadınlar bir çok tarih mütehassısları kütü Moris Şövalye'nin «Aşk resmi panelered uykusuz geceler geçiri geçidi» filminin Amerika'daki seyorlarmış. Bakalmı, neticede haki yircilerinin yüzde 72 sini kadınlar teşkil etmekte imiş. Hatta bunlarkati tarihiyeye ne kadar uygun ola dan bir çoğu iki üç defa geliyorlarçak. mıç. Yeni yddızlardan Janet Lof Garbo'nın ikinci sesli filimi Greta Garbo'nun çevirmekte olduğu ikinci sesli filmin adı «Romans» dır. Greta ayni zamanda Anna Kortis'in Almanca kopyasını oynamıya devam ediyor. yorlardı. Marmara'nın sakin ve mavi sulanna göigesini uzatmış Selimiye kıslasının cesameti az çok hepimizce malumdur. Iste bu keçi birasının en ziyade tes'it edildiği lokantalardaa birisi de Yeni dünya denilen ve Selimiye kıslasının cesametini de tecavüz edebilecek bir halde bulunan büyük bir lokantada tes'it edilir. Her sene içinde bir çok sanayi asarını teşhire yanyan bir mahal olan bu btna artık bu mevsimde sergilikten çıkar ve lokantaya inkilâp eder. Burada haftanın Bira dafiıtan Bavyera'l kadın garsonlar muayyen günlerinde bir çok şenlikler yapılır. Bavyera'dan sureti hususiyede getirilmiş Bavyera muzikalan ve Bavyeralı garsonlar artık burayı Prüsyahlıktan çıkarmış ve tamamen bir Bavyera alpleri haline getirmiştir. Altı büyük muzika takımı bu bina dahilinde çaldığı halde birinin sesi diğerinin nağamatının bulunduğu yerden işitilmez. Almanlann her şeyin büyük olması hakkındaki kanaatlerini bazı mektuplanmda fırsat düştükçe izaha çahşmıştım. İşte burada bunun en celi misali müfahede olunur. Bina büyük , muzi kacılar kabil olduğu kadar uzun adamlardan ibaret hat"Prrzit' sıh^atlnlze!.. ta kadehler de bir metronun beste biri ile umku ölçülebilecek bir haldedir. Bunlarla iktifa edilmiyerek bir de burada haftanın bir gününde kocaman bir öküz kesilir ve aşcıbaşı tarafından herkesin enzan önünde ve kocaman bir sırtğa çevrilmis olarak bizim döner kebap halinde halkm arzuyu iştihasına amade olarak arzolunur. Amerika'lı dostum içeriye girdiği zaman sevincinden bir çocuk gibi ellerini çırpıyor ve Bavyera'lı garsonun getirdiği kocman ve adeta bir küp halinde kadehten harareti teskin ederken (oh, hiç oimazsa burada polisin gelip bizi bastıracağından Ve nihayet bacak mllsabakae korkmıyarak içiyonım, o halde Prozit.) Diyordu. Birdenbire en çok mebzul bir alkış tufanı içinde ikinci ve ücüncu tayin edildikten büyük mızıka takımı sustu. Cigara hiç birisini birinci olmak şerefin sonra musiki tekrar fevkalâde bir nın dumanları arasmda sahneye den naahrum bırakmak istemiyor hadiseyi işaret etmek üzere öttü. O çıkmıs bir adamın bir şeyler söyle du. Bur^dki bacakları tetkik eden dakikaya kadar bağıran çağıran diğini hissediyor, fakat işitmiyor karilerim ile bilhassa karilerimin halk birdenbire sustu. Hakem hey' duk. Gazetecilere mahsus bir me bunlar içinde belki hiç bir güzel batinin reisi sahneye gelmişti. Sesinir rakla sahneye yaklastık. Meğerse cak bulmdıklarına dair hükümle çıkabildiği kadar bir avaz ile birin o akşam bir müsabaka varmıs. Alrinde beni mazur görmelerini rica cinin, ikinci ve ücüncünün kimlermanya zaten hayatınm en âli işleederim. Çünkü burada hakikî ve den ibaret olduğunu söyledi ve burinden en süflî noktalarına kadar ciddî bir müsabaka mevzuu hahs nu müteakip derhai sahneye nambir müsabakadan başka bir şey dedeğildi. Olsa olsa Berlin'in kendine zetlerden intihap olunan üç kişi ğildir. Hayat için cidal bu memlemahsus alaylı ve eğlenceli gecele geldi. O dakikada beşerin haksızkette müsabakayı ve tefev • vuk arzusunu çok ileriye gö rinden birini geçirmek ve biraz ey lığa olan isyan hissini bundan daha törmüştür . Neticede o a k lenmek kastolunuyordu. Bir kısım güzel görmek kabil olmazdı. Artık, şam en güzel bacağın bir mükâ halk kendine mahsus iptidaî düşün herkes bağrıyor, herkes bu intihapf ata nail olacağını anladık. Birinci celerle bu bacaklar arasmda hangi ta muhakkak bir hilenin mevcut olye elli lira, ikinciye yirmi bes lira, sinin güzel bulunduğunu tefrika ça duğunu isbata çalışıyordu. Sabahın üçüncüye de on lira verilecekti. Bir lışırken diğer bir kısım bunların üçü olmuş, lokantaların kapanma kaç dakika sonra sahneye bir çok bu ciddiyetlerine gülüyor ve bu iki zamanı gelmişti. Bir taraftan elekkadınlar çıktı. Burada herkes müte tesadümden gürültülü bir ahenk trikler sönerken biz oradan uzakbessim ve halkm reyinden iane top vücude geliyordu. Orada toplanıl laşıyor ve el'an arkamızdan gelen lar gibi istirhamkâr enzarını etrafa mış bir hey'et bir hayli müzakere haksız, yanlış intihap, sözlerini idolaştırıyor ve bacağını gösteriyor lerden sonra nihayet en güzel baca şitiyorduk. Bilmem burada müntadu. Gecenin bu geç saatinde ve du ğı intihap ett! Bunu ben hakem hey' haplar mı, veya müntehipler mi manlanmış enzar karşısında zaten etinin zaikasına tevdi ediyorum. kaksızdı? Bunun cevabını vermek bir bacağı diğerinden tefrik etmek Burada ben bacağın güzel olup ol için biraz da siyasî intihaplardaki kadar kolay bir şey değildi. Halk madığını değil belki halkın haleti safahatı tetkik etmek icap eder debağrıyor, çağrıyor, el çırpıyor ve ruhiyesini izaha çalıştım. Birinci, ğil mi? H. E.