Katalog

13 Şubat 1930 Ctttnhtrrivet SON TELGRÂFLÂR Iktisadî program Kışlâda isyan ROMAN TEFRIKAMIZ: 17 Naşit Bey Bir üri ?ün evvel Akeam'ın çrüzide Basmuharriri , çüzellik Kralicebamı hapsettiler ve fstanbul'a geBugün de daktilo kızı (S.) ni buleri intihabından bahsederek bazı rada görüyorum, burada iyi ve iç tirip siyasî sigaya çektiler. Ve niiçtimaî ve felsefî fikirler serdediten tanıyorum. Ne garip ki görme hayet harplerde gösterdiği sayısız den tanımadan evvel romanını yaz kahramanlıkları hatırlamamak ha yordu: Güzellik Kralicesi intihabı muyasızlığından utanarak yalnız işmış bulunuyorum. zırdır. Kraliçe intihap edilen kızîaten ve geçimden uzaklaştırdılar, Evet, daktilo (S.) nin karıştığı rın ekseriya bu unvandan başları bu babama çok ağır geldi. Marazî roman benim sinemaya çevrilecek Yumurta ihracatımızm (Yaldız) dan başka bir şey değil bir asabiyete düstü ve bir gün sağ , dönüyor, müvazenelerini kaybedi kadar yor, düşüyorîar. Netekim, İtalya bîr kaç misline iblâğı ve sevdiği (Yaldız) daki Umur tarafına indim. ölüncüye güzelîik Kralicesi intihabını menetsöylerdi: denilen mütekait binbaşıdan başmutasavverdir mıştır. ' ka bir adam değil. Kızım! Has kahramanlıklaMaamafih Necmettin Sadık B. Ankara 12 (Telefonla) Iktisat proBunu bana ne hazin, ne samimî, rın ve ilâhî muhariplerin hesaolagramı projesinin ziraî kısmmda memlerı sorulsun sorulmasın, sen, yalnız mes'eleyi vazih, vâsi ve derin bir ne içten kelimelerle anlattı. ket tavukçuluğunun inkişafına ehemmigörüşle tetkik ettiği icin mütaleaAli, Gülören'i; (S.) Umur'ıı; U bunlardan birisi ile evlen. yet verilmiştir. larını pek haklı olarak umumileş Umur onlardan birisidir. mur Eligül'ü, Gülören Umur'u seHalen memleketimizin yumurta ihratirmekten ictinap ediyordu. | catı 7 imlyondır. Bunun ahnacak fennî viyor. Ne karışık, ne anlaşılmaz Evet, ve o cephelerden kalma Esasen Aksam Basmuharrir'ie * tedbirlerle bir kaç misline iblâğı mutahayat tezahürü! bir kahramanlık enkazıdır. bu yazıvı yazdıran saik de, sabık savverdir. Bugün memleketimizde tak* Bir enkaz olduğunu da mı bi bir İnçiliz güzellik ** riben 17 milyon tavuk ve horoz vardır. liyorsun? Bunun yedi yüz bini horozdur. hrsızlık etmesi ve kızın Gene Dikmen... n İlk hamlede damızhk Amerikan (le Millî mücadelenin büyük za«kızımı hırsız eden , onu güz^ ik Ya bu Çaldağı'm buradan kalgorn) horozları yetiştirilerek köylülere ; dırmalı, ya beni buraya gömmeli. ferinden sonra «Yeni Adana» ga Kralicesi yapanlardır» demes ''ır. tevzi edilerek ve böylece esastan başlaBir cicekle bahar olmadığı <~ibi narak fazla yumurta yapan bir tavuk Dikmen'in usturalı batı rüzgârları zetesinde calışıvordum. Umur gazetenin sahibi Ahmet Remzi Beye bir vak'a ile de içtimaî düstur 'u« nesli meydana getirilecektir. nı bile seviyorum. gelir giderdi. Orada gördüm, haÖnümüzdeki sene hemen işe başlanaMaamafih Necmettin Sadık 3 , Ankara'yı yirmi ffündenberi ka I t ı r I a d l m rak ilk senede 8 bin, ikinci sene 80 bin de söyliyor. ve... vuran sam yelleri altında büklüm ve üçüncü sene de 400 bin civciv çıka Niye sustun? Hakikati halde, bir senelik biiklüm partallasan üzüm yaprakrılarak tevziata başlanacaktır. cici güzellik Kralicesi un"anı Fra Hiçve.. Bu kararımı kendi... ları; yirmi dört saattenberi batı İşe, Ankara'da hâlen faal bulnan liçelerin hemen hemen hiç blrini A Yenban müstahkem mevk ine hücum et' Kendime verdim. ,k; sıçrayısta s a h n e y i . rüzgârlarile karışık yağan toz hatavuk institüsünün tevsiile başlanacak a r s ı n h y o r şasırtmamıştır. ... ve sonra üç yerde istasyon ve kuluçkaApti'nin hazmedilmemis vufka do linde yağmuru kana kana emiyor. Demek ilk defa bana ifşa ehanler yapılacaktır Bu işler icin pro muavin zabit, iki çavuş, beş yerli asker lu karnı, Hasan'ın sinekler uçuşan Çünkü bu unvanı kazanan kızîarv ' Ankara'nm tepesi bulut ve top diyorsun. gTama üç senede sarfedilmek üzere 200 telef olmuş, iki zabit, dört küçük zabit bir güzellik Kraliçesinin hayatı bit vızıltılı sesi, Şevki'nin daima uy rağı sis içinde. Sözlerı'min hepsine inanmabin lira konmuştur. yaralanmıştır. gülün ömrü kadar kısa olduğnnu kudan yeni kalkmış mahmur adam Çaldağı'nm zirvesindeki koyu nızı rîri ed~r''m. Makineler vasıtasile fennî surette yaSabahleyin saat 9,5 ta Hanoy'dan gönbiliyor ve bu bir senelik güzellik pılacak bu iş için Amerikan sistemi derilen bir müfreze asker sükun ve in hâli onda yok. Bunun için, Naşil sincabî perde yırtık pırtık; ara Umur'un macerastnî biliyor saltanatı devirlerinde hakikî hamakine kullanılacaktır. O zaman yaz ve Beyin komiki şehirler arasmda e lıklarından Ahimes'ut taraflarına musun? l , I i tizamı iade etmiştir. Sivil ahali sükunu a n a yatlarını temine çalısıyorlar. kış yumurta ve martta da piliç fendilikten beyliğe terfi etmesinin ısık parçalr.rı dökülüyor. Evet, son harnte kanlı ve şemuhafaza etmekted r. caktır. Meselâ bakınız, yeni Belçika Kratabiî buluyorum. Ağusto.'un başında kânunusani hametli bir maceradır o. Çahlık araziye doğru kaçmış olan 60 Yumurtaların hüsnü muhafazası telicesi bir koca bulur bulmaz, taç " Naşit Bey Zigoto'ya Çok benzi nin ortasını yaşıyoruz. min olunacak, evvelâ horoz, tavuk ve kadar asi tayyareler tarafmdan takip eAnladım ki zavallı eüzel daktilo ve tahtını, seyahat safalarını v* yumurta satış santralları, yumurta ko dilmektedir yor; Hem yüz, hem de çeviklik >tiGüzel daktilo ile pencere önün sevdiği adamın feci hikâyesini bil her türlü eğlenceleri bırakmış, operatifleri yapılacaktır. barile... Hele san'atkâr olarak Zi de, karşı karsıya oturduk. Gene ayni gece Hunghoa'daki milis kamiyor, sadece bir muharebe isi «eğlence her zaman bulunur amma Amerika'da tavukçuluk tahsil etmiş goto'dan çok yüksek. Bizim millî rakoluna bir taarruz olmuştur. Bu hadiHiç şüphesiz Hamdi çavuşun zannediyor. Anlatmak gercksizdi. koca her zaman bulunmaz!» Diyip , olan tbrahim Tevfik Beyin yeni ve fennl bir piliç makinası icat ederek imtiya seler ecnebi teşviküe yapılan ihtilâl pro filim yapmayı tecrübe eden <une bahçeli kahvesinde fiskoslu bir su Sustum. evlenmeğe karar vermiştir. . pagandasından ileri gelmektedir Muhar macılarımız, acemi ve ukalâ rezını almıştır. al esmiştir: Umur eene Adana'da nıı? riklerin başlıcaları tutuimuş ve mahkum jisörler elinde, bir takım berbat Kraliçeler içinde aile kuranlar | edilmiştir. Lâzım gelen tedbirlerin alın Bir kaç defadır gelip gecjiği Hayır. Altı aydanberi buraçoktur. tşte geçen sene Avrupa,• ve soğuk adamlar oynatacakları masına devam olunmaktadır <jörüne". bu güzel ve sade genç kiz da. Dikmen'in ilerisirdeki KaraKralicesi olan Macar güzeli, işte Ankara 12 (Telefonla) Debats gayerde, mevzunu Osman Semale ve ,'. ,. ., n , ,.ı dere civarında bağcılık etmekle 1929 Danimarka güzeli, işte 192S zetesi muhabiri olduğunu söyliyen M. Kaçan kiirek mahkâmları var: . . . , , , , .. . Ununla ne alakası Mille isminde biri bn sabah saat on birde | kırodır: Yoksa bu sefer yazılmıvacak bir avunmağa çalısıyor. Lehistan dilberi, işte 1929 dünya Perpinyan 12 (A A. 20 kadar kü rejımı yaptırarak güzel bir komik filim de daha erbap bir adama romanı mı seyredeceğiz? Izmir'e gitmek üzere trene binerken o rek mahkumu tspanya'da hudut civarında güzeli olan Avusturya güzeli hej Hiç tesadüf etmedim. telden aşırdığı bir battaniye otel garson bulunan Figera zindanından kaçmışlar çıkarabilirler ve orada Naşit BeGüzel daktilo da bu sezişle en Hiç bir yere çıkmadığı için. evlendiler... ları tarafmdan görülerek alınmış ve yin, Asım Efendinin sinema için şarkî Pirene dağlanna iltica etmişlerdir. dişelendi. Teskin ettim: vak'a hakkında polisçe tahkikat yapılmış1929 Kraliçemiz Feriha TevfH Demek oluyor ki bu işte bejandarma müfrezeleri firarileri aramak ne mühim unsurlar oldukları göhr. Dikmen, iyiliğin ve güzelliğin Hanım da evlenmek üzere... nim tavassutumu istiyorsun? tadır. rülür. Bir çift patlak potin, bir bol tepesidir. Bir ahlâk mes'elesi tüDiğerlerinin evlenip evlenme Heyeti Vekilede önüne baktı. Fakat kalbi kulakpantalon, iki üç tuhaflıkla dehasıAnkara 12 (Telefonla) Hey'eti Ve Fransa'mn tahtelbahirler hakkınkürmivecek kadar enfjin toprakdiklerini bilmiyoruz amma , her larına toplanmıs, beni bekliyordu. na herkesi inandıran Şarlo'yu radaki teklifi ve Japonya kile bugün içtima ederek vekâletlere ait tan yüksektir. Bu yeşil ve kayalı Anladım, hemen: halde şu hırsızİık eden eski tng'Hj Londra 12 (A A.) Bahrî konferansın kipsiz bırakmamak bizim elimizbazı evrak Ue idarei hususiyeye ve beyamaclar gönüllerin ve gönüllülegüzeli gibi fena bir yola düşseler Peki, dedim. Bunun manevî lediyelere ait kambiyo listelerini tetkik utnumi içtimaında Japon murahhas hey'eti dedir. Nasrattın hoca'yı yetiştiren di, bu dedikodu asrında mutlaka rin hacet diyarıdır. Yerdeki hav^mükâfatı da benim olsun. Fransız tahtelbahirleri hakk ndaki noktai bir miüet, mizahta, hezilde, '^omiketmiştir. gazetelerin diline düşerlerdî. Esa> sızlığa mukabil buralarda hayat nazarına iştirak ett ğini bildirmiştir Fakat bu pekiyi tatbik ediverte' cihanı nbütün milletlerini çölIrtişaile maznun olan askeri • Italyan murahhas hey'eti zırblı gemtlev sen son müsabakalara münevveı vartiır. Sen nereden tanıyorsun? mek epeyce müşküldü. Umur'un memurlar gede bırakmağa namzetÜr. sınıfı ilga edildiği takdirde tahtelbahir Onu bana babam tanıttı. Ben macerasını ne kadar inceden ince kızların da iştiraki, işin ciddî t®, Ankara 12 (Telefonla) Irtişa ve SERVER BEDİ lerin de ortadan kaldırılmasını kabule on üç on dört yaşında bir kızdım. ye biliyorsam, kendisile oek o ka lâkki edildiğini göstermektedir. j sui istimalle maznun askerî memurların mütemayil o'di'funu beyan etmiş, fakat, sureti muhakemesine dair lâyiha, Encü kat'i cevabını sonraya bırakmıştır. İtalyan güzeli de son müsabakav Her vesilede anneme derdi ki eğer dar tanışıkhğım yoktu. Bunun çamenlerce müzakeresi ikmal edilerek ruzya iştirak etmiştir. S. gelinlik çağda olsaydı Umur'a resini ikinci bir vasıtada buldum. tngiliz ve Amerikan murahhas hey'etleri nameye alınmıştır. verirdim. Hayatta genç kızlan doğru yol «, Yıldız'la Murad'a bir mektup yazitilâfgirizane davranmamaklc beraber Nafia Vekilinin konferanst... tahtelbahirlerin ilgası esnasında müdafaa * Muharrem Ef. nin dişlerini döken dan saptıracak tehlikeler ve Kra. Umur, babamın bulurluğu fır dım, vaziyeti bütün tafsilâtile başAnkara 12 (Telefonla) Nafıa Vekili etmişlerdir. Bu beş murahhas hey'et Fran Izzet Ef. nin muhakemesi Bir kavga liçe değil hatta güzel bile olmadan Recep Bey bugün saat 18 de ( Vatandaş sız ve Amerikan tekliflerini tetkik hey'e esnasında Osman Muharrem Efendinin kada tayyareci yüzbaşı imiş. Son tan sonuna kadar anlattım ve beni ların vazifeleri) hakkında Hukuk mek tine göndermişlerdir. dişlerini dökmekle maznun İzzet Efen ra Dikmen Yıldızı'nın Murat Beyi bir mektupla iyi tanıştırmalarını fena yollara sapan kızlar o kadat tebinde bir konferans verdi. ile millî mücadeleye iştirak etmiş. rica ettim. Pir hafta sonra cebimde çoktur ki güzellik Kralicesi onlat M Stimson Fransa'mn tahtelbahirler hak dinin muhakemesine dün ikinci ceza mahkemesinde, başlanmıştır. Bu dava Babam umumî harpte dört cephe bir tavsiye mektubu ile Karadere' ara?'nda ummanda katre mesabeAnkara'da soğuklar kındaki teşebbüsünden memnun olduğunu sulh mahkemesinden ceza mahkemesine Ankara 12 (Telefonla) Dün gece gazetecilere söylemiştir. ye kan verdi. O dört harp cephesin ye çil avına çıktım. Küçük ve eski sinde kalır. nakledilmiştir. Maznun vekili, müddeiAnkara'da derecei hararet tahtessıfır 12 İçtimaî yaralara şifa arayanla^ bağ köşkünün civarında bir saat nin evvelâ darp iddia ettiğini ve dava de kan verirken biz de gerideki idi. 20 Kraliçe arasmda düşenleri de] kadar avlanır göründükten sonra ikamesinden iki ay sonra dişlerinin dö dört sefalet cephesinde az kalsın Binek otomobillerinin resmi ğil, güzellik tacını giymeden düşea küldüğünü iddia ttiğini, binaenaleyh da can verecektik. Ekmek, su, ev, ateş köşke yaklaştım. Ankara 12 (Telefonla) Gümrfîk tahalk kızlarını kurtarmağı vazife vasının mesmu olamıyacağını söylemiş cephesinde ekmeksiz, susuz, evsiz Bitmedi rifesinin 667 inci numarasında zikredilen tir. Müddei vekili de, darp hadisesinden ve ateşsiz kaldık. Çocukluğum batelâkki etmelidirler. Bunları dü binek otomobillerinin ağırlıklarına göre Geçenlerde Marmara'da Bulgar ban bir müddet sonra dişlerin kangren olşürmemek kabil olunca onların all resimleri azalıp çoğalmak üzere 5 kısma na hâkim oldu, mukavemet edeIürkuvaz ayrıldığı ve ağırlık derecesine göre resim dıralı Varna vapurunu bir müsademe ne duğunu, söylemiştir. Muhakeme şahit medim. Geridekilerin bütün marasında Kraliçeler de kurtulmuç? celbi için başka gune kalmıştır. ticesinde batıran «Hrisis» ismindeki Yualınacağı tamim edilmiştir. 13 şubat perşembe günü olur. f * Ahmet Ef. yi öldürmekle maznun ceralarını babama yazdım ve «Biz nan vapuru Haliç'te tamir edilmektedir. Apaş suvaresi Apaş mecmaı Tayyareden sukut Yakup Ef. nin muhakemesi Mobilye de annemle beraber onlardan biri Le Bourget 11 (A. A.) Askerî tay Haftaya kadar bitecektir. Ahiren Adli ci Ahmet Efendiyi öldürmekle maznun ve daha beteriyiz» dedim. yarenin bir yolcusu kazara düşmüş ve yeden Liman idaresine gönderilen bir mobilyeci Yakup Efendinin muhakemeBabam adı gibi çetin bir muhamahcuz sine dün Ağırceza mahkemesinde debir paraşütü hâmil olmasına rağmen par tebligde «Hrisis» vapurunun Primo dö Rivera Paris'te 1 En g;üzel Apaş çifte biça parça olmuştur. ripti. Bana verdiği cevapta, kızım olduğu ve geminin seferine mumaneat vam edilmiştir. Paris 12 (A. A.) Gazeteler, Primo edilmesi liızumu bildirilmiştir. Yeniden şahit celbi için muhakeme diyordu, mercilerime şunu yazdım Paris Sovyet sefareti ö'nünde dö Rivera'nın dün yalnız olarak Paris'e rinci mükâfat, en muvaffak Bu memleket beybabalarınızdan başka bir güne bırakılmıştır. geldiğini yazmaktadır Istasyonda kimse nümayiş Bu tebliğ üzerine Liman idaresince olan Apaş kadına ikinci kendisine intizar etmiyordu. batapu miras kalmış hususî bir Paris 12 ( A. A.) ' Yüzlerce kimse «Hrisis» vapurunun bazı makine aksamı îspanyol talebesinin Hendaye 12 (A. A.) Madrit'ten bilSovyet sefarethanesi önünde nümayiş çıkarılmış ve gemi seferden menedilçiftliğiniz degildir ki damsız ağılmukâfaL, en tabii Apaşa dirildiğine göre ceneral Primo dö Rive, yapmağa teşebbüs etmişlerdir. Cumhunümayişi larda bıraktığımız kuzularımızı diriyet mnhafız kıtatile polis nümayişçileri miştir. ra'nın iki oğlu bir kahveye girmişler v«l üçüncü mükâfat. edesiniz. Yunan vapurunun firar eden iki sü j Hendaye 12 (A. A.) Salamank'tan lediğimiz gibi tasarruf dağıtmıştır. 12 kişi tevkif olunmuştur. kahvede bulunmakta olan ceneral Quiepel bildirildiğine göre talebe bir nümayiş Gerideki kâratalara ihtar ve ihbar Kabara ve eğ'encel»r 5 forvarisinin yerine Yunanistan'da bulunan De'.Iano'yu döğmüşlerdir. Ceneral muka4j yapmış bir takım vahim vak'alara seSelânik'te amele nümayişi ediniz ki bu cephelerde bir sağ kamadan mürekkep Apaş muzıbele etmiş ve mutaarrızlardan birini yS1 Selânik 12 (A. A.) Işsiz kalan tütün acentası tarafmdan iki kaptan gönderil bebiyet vermiştir. zfîndsn hafifçe yaralamıştır. Vak'ada kası masalarınızı evvelden teamelesi tütün imalâthanesi önünde bazı miştir. Bu kaptanlar şehrimize gelmiş Sivil muhafız kıtaatı bir çok defa hücum lış ve bu cephelerden bir sağ dönüş sonra ırütaarrızlar ahalinin yuhaları ar hadiseler çıkarmışlardır. Zab:ta nümayiş ve alelusul Liman idaresine kaydedil mecburiyetinde kalmıştır. Sokaklarda ka vardır. dfrik ediniz. sında kahveyi terketmişlerdir. cilerden 13 kişi tevkif etmiştir. rakollar dolaşmaktadır. Vay sen misin bunu söyliyen. Bamişlerdir. Tavukçuluğumuz Bir çok kimseler etrafında kayıtlar yaralandı ve öldü Evvelki gece Naşit Beye gittim Çok güldüm. Ta çocukluğumHanberi bütün «komiki şehir» le.de, Apti, Hasan, Şevki Efendilerde ve orta oyununda, karagözde söıdüğüm oyunların, işittiğim nüktelerin ve tekerlemelerin tıpatıp aynını gördüm ve işittim, fakat gene kahkalarımı tutamadım. Bu tuluat deİsyan Hanoi'de Venbay dikleri şey, ne sihirli, ne kerametli kışlası silâhendazlan san'attir ki, yarım asırdanberi zerre kadar değişmediği halde ayarasmda zuhur etmiştir ni basit sahne entrikalarile, ayni Hanoi 11 (A. A.) Ihtilâlcuyane ya muhaverelerle ayni tekerlemelerle coşturabiliyor, kahpılan bir tahrikât neticesinde Yenbay kış bizi hâlâ laları silâhendazlan arasında bir isyan kahlarla güldürebiliyor! Tuluhareketi zuhur etmiştir Bir çok kimse at artisti, bundan, kendilerin bu isyan esnasında telef olmnş ol sine büyük bir şeref hissesi çıkarsa duğu söyleniyor lnzibatın mahafazası yeridir, zira onun san'atinin meviçin hemen lâzım gelen tedbirler ittihaz zula, mizansenle, sözle alâkası yok. edilmiştir. Tuluat san'atkârı bizi yalnız kendi Paris 11 (A A.) Gembey'den bil şahsiyetile, bakışının, durusurun, dirildiğine göre silâhendazlann isyanı es yürüyüşünün tuhaflığı ile güldürünasmda taarruza mukabele etmek istiyen yor. Bu adamların mükemmel bibir zabit telef olmuştur Müstemlekât na rer sinema komiği olabileceklerini zırı hemen derin bir tahkikat icrasını valii çok zannederim. umumiye emretmiştir Hele Naşit Bey çok diri bir mahParis 12 (A. A.) Pazartesi gecesi luk. Bütün mafalloarı, İngiliz çeliTonkinli 200 silâhendaz ile 60 kadar ih ğinden yapılma, kavi zenbereklertilâlci yerli bir tabur asker mevcut olan • ı jperendebaz. Bir ahlâk mes'eiesi Muharriri: Aka Giindüz NALINA? MIHINA* Güzellik Kralicelerine dair Battaniye hırsızı vapuru seferden menedildi I MASKELİ BALO Tefrika numarası : 64 Mahmut Yesarı Sabbek, merakla Ayfer'in omzuna abanmış: Ne dedi? Manasız manasız şeyler... Lâkin ben, onun maksadım anlıyorum. Cevap verdin mi? Hayır... Hiç aldırmadım, Fati, iyiden iyiye sinirlenmişti. Bir bahane buldu, yanımıza geldi. Nuran, ellerini dizlerine vuruyoıdnj Ayfer, sür'atle cevap verdi: ' Birbirlerine takılmadan edemezler. îki tehlike, bir felâketti. Birbirlerini kırma Lâkin biz, hep birden zavallıya hüçumi Hasbanın kıskançlığı da mı var? Daha ne cicilikler, ne şirinlikler çıkara Denizi seyrediyoruz. si de birbirinin zıddına gitmek için ^. jdan, incitmeden, velev sahte de olsa, se ederiz. Haldun, çıldınr, adeta ağlamakj caklar? Hele, sen sus... Demin bizimle bera deta vesile ararlar. Bu, gördüfünüz bir ver, sevişir gorünerek yaşıyacaklardı. lı olur. Ayfer, darılır gibi, acır gibi, himay^ Sabbek, tiksine tiksine güldü: berdin. Ben, Sabiş'le Nora'ya söylüyorum. şey değil! Öyle birbirinin damarına ba Hepsi de, fikirlerinden, hislerinden, ka Annesinden ders alıyor. eder gibi boynunu bükmüştü: 1 Sabbek, sıcrayıp kalktı: sar, dalına binerler ki, bazan bizim bile naatlerinden fedakârlık etmek, feraşat Ayfer, başını şiddetle salladı: Bunu tekrar etmeyiniz, Turhan: Aman. Dora.. İnsanı adeta talimli inanacağımız gelir! Ayfer'e de sorun ba göstennek mecburiyetinde idiler. Aman, ne iyi buldun, Sabiş! Nezo. Bey! Haldun Beye çok eziyet ediyorsumaymuna döndürfceksin. İstediğimizi kın. Buna rağmen Dürdane, kolay başede nuz. Onun yerinde başkası olsa, ciddeni Fatma'nın büyüğü mü, küçüğü mü? Valyapmakta serbest değil miyiz? Ayfer, Nuran'm vaziyeti kurtarmak is ceçe benzemiyordu; hâlâ, gözlerindeki gücenir bir daha da yüzünüze bakmazdl, lahi şaşırıyorum! tediğini anlıyordu. Yalnız Sabbek, Dür tehdit ışığı sönmemiş, meydan oku Siz, onun hiddetine, şiddetine bafc Dürdane, geriledi, dikkatle baktı: Nuran, Ayfer'in ağzını kapadı: dane değil, hepsi giilünç mevkide kala yan tavrı değişmemişti. Nuran. Sabbek'e mayınız. Ayfer Hanım! Takılmasak. şı Bu ne söyleyiş Sabiş! Affedersin, Yavaş söyle... Ses akseder, duyulurcaklardı. Nuran, Ayfer'i, açık açık yar bakıyor, uyma! Diyordu. Sabbek. hidde ka etmesek, belki o zaman darılır. kabahat ettim. sa... Sabbek, bahsin değişip vaziyetin tini yenmişti: Ya, sen, kendi tavrına dikkat ettin dıma çağırıyordu: Yalan mı, canım? tarılmış olmasına memnundu: Hele Ayfer, sahi sanır da, üzülür. Fakat, Dora mağlup oldu ya! Her Yalan, sahi... Ne yapalım, geçine mi? Haldun Bey, çok saka kaldırıyor. Nuran, çok doğru söyliyor, Turhan zaman soğuk kanhlığından bahseder. Ama, tahmininizden, tasavvurunazJ Nuran, usulca Sabbek'in eteğinden ceğiz! Hem, sen neye Nezahat Hanımı Bey! Fakat ben, arkadaşlar, bilhassa bi Nasıl parlıyıverdi? çekti, gözile de Turhan Tahir'i işaret dan çok fazla... | sevmiyorsun? zim gibi artık kardeş olmuş arkadaşlar etti. Dürdane'ye bakıp: Uzakatn Naim Naci'nin sesi yüksel' Halbuki hakikatte, Sabbek, mağluptu. Kendini sevdirmiyor ki?.. ' Sus, ayıp! Der gibi dudaklarını ısırdı: arasında, şaka tarzında bile ağır sözlere Dürdane'nin yüzündeki gerilen çizgiler mişti: Sabbek, bir ayak sesi duymuştu: tahammül edemem. Gene partilere aynldık. Yoksa, agevşedi: A!.. Hiç yoktan mes'ele çıkanyorsu Susun... Biri geliyor. leyhimizde mi bulunuyorsunuz? Sabbek'le Dürdane, Nuran'la Ayfer'in Asıl sen, köpürdün. nuz. Hani, ikinizi de bilmesem, ciddî Nuran, gizlice baktı: Turhan Tahir, elini sallıyarak bağırtelâşlarından, kendilerine gelmişler, va Ama benim, senin gibi iddiam yok dı: zannedeceğim. TurhanHa Dora... ziyetin nazikliğini hissetmişlerdi. ki... Turhan Tahir'e dönmüş. zoraki gülü Evet... Müthis bir komplomuz var. Dürdane, iki elinin başparmaklannı Küçük bir dargınlık, gizli dedikodular Turhan Tahir'in hakikati vaziyeti anNaim Naci. kosa koşa geldi, Ekrem kemerine geçirmiş, lâstik tabanlı iskar yordu: çıkaracak, «kamp» m samimî havası layıp anlamadığı, hissedip etmediği pinlerini yere sürte sürte ilerliyordu: Turhan Bey, Dora ile Sabiş, hep bozulacaktı. Her ne için, ne sebepten, meçhuldü. Dudaklarında bir gülme Besim'le Vamık Behçet te onu takip ettiler: Nedir bu tatsızlığınız, kuzum? Biz böyledirler. Ama hep böyledirler. Biraz her ne şekilde, mahiyette olursa olsun, taklidi ile: Ne var? Korkuttnnuz? 1 den mi kaçıyorsunuz? Biz de. Haldun'la böyleyizdir. Dedi. Mabadi var yakından tanırsanız, derhal anlarstnız. dargınlık, geçimsizlik, umum için bir ı