Catalog

4 25 EKİM 2019 CUMA haber GÖRÜNÜM A.CELAL BİNZET Yeniden başlarken Albert Camus, tam da savaş sürerken “Bir Alman Dosta Mektuplar”ın bir yerinde şöyle seslenir: “…insan kendisine anlam arayan tek varlıktır.” Toplumsal karmaşanın doruk zamanlarında insanın varlığını sorgulaması, yaşadıkları üzerine yorum yapması denli doğal bir tepki olamaz. Öyle olduğu için de kendisine karşı dayatmalı görüşlerden kurtulmayı kutsal bir ülkü beller. Sanat bunun için var. Tüm toplumu kucaklamanın yollarını açmaya çalışırken çıkış noktası bireydir. Bireyin gelişimi ve aydınlanmasıdır söz konusu olan. Uygarlığın gelişmesini yalnızca teknolojik yenilikleri kullanmaya bağlayanların en büyük açmazı da burada yatıyor. Varlığının anlamını bilebilmek için yaşamın özüne inmek, coşkun pınarlarından beslenmek gerek. Adı geçen süreci yeşerten, düşüncenin filizlenmesini sağlayan şeyin sanat olduğunu bilmeyenlere anlatmanın sonu gelmez. Bir anlatım biçiminden ötekine, bir renkten başkasına geçişin tılsımını görmek. O renk ve biçimleri oluşturan yaşam suyunun çıktığı pınarların izini sürmek için tek endişemiz. Evet, geride duran ama asla gölgede kalmayan düşüncenin peşinden yürünmeli. Sanatın tüm zenginliği içinde onu dolduran enerjinin varlığını duyumsamalıyız. Tuvale düşen bir rengin ötekileri saf dışı etmesinin açıklamasını nasıl yaparız yoksa? Bir biçimin hangi kaygılarla kotarıldığını, sanatın uzun tarihi içinde hangi kanaldan beslendiğini bilmeden yürüyüşe çıkmak yarı yolda kalmakla eşanlamlıdır. Sonuçta, kentimiz ve kendimiz için yeni görme yolları yaratmak, daha aydınlık zamanları kurmak için çabaladığımız bilinsin isterim. Elbette sanatın bireycil olduğu bilinmez değil. Her birindeki özü görerek oradan bütüne ulaşmanın yollarını aramalı. Sanatçıların atölyesinden galerilerin duvarlarında izleyicisiyle buluşan yapıtlar asıl konumuz. Çeşitlilikteki uyumun, estetik kaygıları öne çıkarmanın endişe noktamız olduğu da unutulmasın hiç. Bu anlamda “Görünüm”, anlam aramaya bir pencere açmayı hedefliyor. Daha yaşanası, daha geniş ufuklu bir dünya için hem de. Oğuz Tansel müziklerle anılıyor Öğretmen, halk kültürü araştırmacısı ve şair Oğuz Tansel, yaşama veda edişinin 25. yılında müzik ve danslarla anılıyor. Çağdaş Sanatlar Merkezi Yaşar Kemal Konferans Salonu’nda saat 16.00’da başlayacak anma etkinliğinin açılış konuşmasını “Üç Kanatlı Masal Kuşu Oğuz Tansel” kitabının yazarı Metin Turan ve Oğuz Tansel’in kızı Prof. Dr. Aysit Tansel yapacak. Rıza Öktem ise, “Oğuz Tansel’in yaşam öyküsü” üzerine konuşacak. Konuşmaların ardından dinleti ve semah gösterisi yapılacak. l ANKARA 29 Ekim konseri canlı yayınlanacak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyet’in ilan edildiği 29 Ekim’de görkemli “Cumhuriyet Bayramı Konseri” düzenleyecek. CSO, büyük günün 96’ncı yılını, Müzik Direktörü Şef Rengim Gökmen yönetiminde, Koro Şefliğini Burak Onur Erdem’in yapacağı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu’nun seslendireceği Cumhuriyet marşlarıyla kutlayacak. Devlet Tiyatroları sanatçıları Serap Sağlar ve Tamer Levent’in de günün anlamına uygun şiirleri seslendireceği konser, TRT 2’den canlı yayınlanacak. 29 Ekim saat 20.00’de CSO Konser Salonu’ndaki Cumhuriyet Bayramı Konseri’nin biletlerine, CSO gişesinden ya da “www.biletinial. com” sitesinden ulaşılabilecek. l ANKARA Çiğdemim’de Erendiz Atasü okunacak Çiğdemim Derneği, edebiyatseverlerin bir araya gelip eserler hakkında düşüncelerini paylaştığı edebiyat etkinliklerini sürdürüyor. Çiğdemim Derneği Edebiyat Topluluğu, kasım ayında yazar Erendiz Atasü’nün katılımıyla “Baharat Ülke’sinin Hazin Tarihi” romanını okuyacak. l ANKARA ‘Anılarda Ankara’ sergisi ile Ankara yolculuğu Koleksiyoner Dr. Koray Özalp’in uzun yıllardır biriktirdiği Ankara fotoğrafları ve Kadri Anafarta’nın ahşap heykellerinin yer aldığı “Anılarda Ankara: Unutulanlar ve Hatırlananlar” sergisi, kısa bir tarih yolculuğu için Ankaralılarla buluşuyor. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde Osman Hamdi Bey Sergi Salonu’nda açık olan “Anılarda Ankara” sergisi, 1890’lı yıllardan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin 1940’lı yıllarına kadarki hatıralarını sanatseverlere yansıtıyor. Fotoğraflarla ve heykellerle, Ankara’nın ilk halini merak edenleri konuk edecek sergi, 28 Ekim’e kadar açık kalacak. ANKARA/Cumhuriyet Ondokuz Mayıs Üniversitesi Arkeoloji Bölümü TÜBİTAK Bilim Şenliği’nde çocukları eğitti Çocuklara arkeoloji dersi CEMİL CİĞERİM Samsun’un Tekkeköy ilçesindeki çocuklar, TÜBİTAK 4007 Bilim Şenliği kapsamında, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) öğretim üyesi olan uzman arkeologlarla birlikte kazı çalışması yaptı. OMÜ’lü öğretim üyelerince kurulan “Çocuk Arkeoloji Atölyesi”nde, yüzlerce çocuk arkeoloji bilimiyle yerinde tanıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlatmasının 100. yılı etkinlikleri kapsamında, Tekkeköy İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen TÜBİTAK 4007 Bilim Şenliği, kentin farklı noktalarında düzenlendi. Samsun Büyükşehir Belediyesi Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonu, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Gözlemevi Planetaryum, Tekkeköy Belediyesi Konferans Salonu, Tekkeköy Arkeoloji Vadisi ile Engiz Havaalanı ve Meteoroloji 10. Bölge Müdürlüğü TÜBİTAK 4007 Bilim Şenliği’nin adresleri oldu. Bilim Şenliği’nde, farklı alanlara ait atölye, panel, seminer, söyleşi, sergi, gösteri, gözlem, yarışma, tiyatro ve sahne şovu, deneysel çalışma, doğa ve bilim oyunu gibi birbirinden zengin etkinlikler öğrencilerle buluşurken, 52 eğitimci görev aldı. 360 öğrenci ile etkinlik Şenlikte OMÜ FenEdebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Davut Yiğitpaşa başkanlığında 8 uzman arkeolog da “914 Yaş Grubu Çocuklarla Arkeoloji ve Kültürel Miras Çalışması (Çocuk Arkeolo ji Atölyesi) ile çocukların bilimsel ve kültürel donanımlarının gelişmesine katkıda bulundu. Çocuk Arkeoloji Atölyesi’nde 6 atölye çalışmasında toplam 360 öğrenci eğitildi. Çocuk Arkeoloji Atölyesi’nin kazanımlarına ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Yiğitpaşa, seminerlerde çocuklara, arkeolojinin amaç ve yöntemlerinin anlatıldığına dikkat çekerek “Tarihsel emanetleri sahiplenme ve koruma bilincinin oluşturulmasını amaçladık. Ayrıca seminer sonrasında yapılan kazı ve atölye çalışmalarıyla ço cukların öğrenme sürecine aktif olarak katılmaları ve el becerilerini geliştirmelerini sağladık” dedi. Yiğitpaşa, kazı atölyesinde önceden hazırlanmış ve içine imitasyon malzemelerin gömüldüğü (kırık çömlek ve boncuk gibi materyaller) kazı alanında, arkeologlar gözetiminde kazı yapan çocukların arkeoloji bilimiyle tanıştığını vurguladı. Yiğitpaşa, atölye çalışmasında Anadolu uygarlıklarına ve Samsun’a ait desenlerin kullanıldığı rölyef, kil, resim, afiş çalışmalarına yer verdiklerini de sözlerine ekledi. l SAMSUN Eskişehir tiyatroya doyacak Anadolu Üniversitesi’nin bu yıl ilkini düzenlediği Uluslararası Tiyatro Festivali başladı. 9 Kasım’a kadar devam edecek olan festivalde, Cimri’den Bir Delinin Hatıra Defteri’ne, Kürk Mantolu Madonna’dan Tartuffe’ye yerli ve yabancı eserler Eskişehirlilerle buluşacak. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü’nün eğitim programının belirlenmesi amacıyla düzenlenen Uluslararası Tiyatro Festiva li, 18 Ekim’de perdelerini açtı. Yaygın tiyatro eğitimi anlayışıyla çağdaş tiyatroyu buluşturmayı hedefleyen festivalde, yerli ve yabancı tiyatro eserleri Eskişehirlilerle buluşacak. Oyunlar, Şener Şen, Erdal Beşikçioğlu, Mert Fırat, Ozan Güven, Onur Saylak, Şebnem Bozoklu, Tuba Ünsal, Zerrin Tekindor gibi usta sanatçılar tarafından Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi Opera ve Bale Salonu’nda sahnelenecek. Fes tival kapsamında yerli ve yabancı tiyatro oyuncularının bilgi ve deneyimlerini paylaşacağı söyleşiler ve atölye çalışmaları da yapılacak. Bugün Tartuffe’nin sergileneceği festivalde, 30 Ekim’de Cimri, 1 Kasım’da Bir Delinin Hatıra Defteri, 5 Kasım’da Doş Kişot’um Ben, 7 Kasım’da Joseph K., 8 Kasım’da Zengin Mutfağı, 9 Kasım’da Kürk Mantolu Madonna oyunu sergilenecek. Festival, 9 Kasım’da son bulacak. l ESKİŞEHİR Ankara Kitap Fuarı devam ediyor İlgi yoğun ama satışlar düşük Ankara Kitap Fuarı, bu yıl ikinci kez kitapseverlerle buluştu. 18 Ekim’de açılan fuar, 27 Ekim Pazar’a kadar kapılarını açık tutacak. Gençler, fuara yoğun ilgi gösterse de, kitapların pahalılığından şikâyetçi. Yayıncılar ise, satışların geçen fuara göre daha düşük olmasından yakınıyor. Kitapseverlerin yoğun ilgi gösterdiği Ankara Kitap Fuarı, bu yıl kapılarını ikinci kez sonbaharda açtı. Yaklaşık 300 yayınevinin yer aldığı fuarı, her gün yüzlerce kişi ziyaret ediyor. Edebiyat ve tarih kitaplarına yoğun ilginin olduğu fuarda, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen sahaflar da kitapseverlerin dikkatini çekiyor. Türk edebiyatından Oğuz Atay, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Ali, Yusuf Atılgan’ın kitapları en çok satanlar arasında bulunurken, dünya Klasiklerinin çevirilerinde ise Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi kitapseverlerin en çok tercih ettiği kitaplar arasında yar alıyor. Gençlerin, “Cumhuriyet Tarihi ve Atatürkçülük” kitaplarına ilgisinin arttığını belirten yayıncılar, Nutuk’un ve Atatürk biyografilerinin bu yıl çok satanlar arasında yer aldığını belirtiyor. Cumhuriyet Kitapları da fuarda Cumhuriyet Kitapları’nın standının yer aldığı ve Cumhuriyet yazarlarının da saat 13.0018.00 arasında kitaplarını imzalayacağı fuarda, yazarların imza günleri şöyle: 25 Ekim Cuma: n Ziya Gökalp Mülayim: Cumhuriyet Kitapları n Mavisel Yener: Bilgi Yayınevi n Atilla Kezek: TESUD standında 26 Ekim Cumartesi: n Işık Kansu, Ataol Behramoğlu, Barış Doster, Güldal, Mumucu, Cüneyt Akman, Yavuz Selim Demirağ: Cumhuriyet Kitapları n İnci Aral: Kırmızı Kedi Yayınevi n Mustafa Balbay, Engin Alan, Saygı Öztürk: Bilgi Yayınevi 27 Ekim Pazar: n Mustafa Balbay, İbrahim Kaboğlu, Can Ataklı, Yunus Emre: Cumhuriyet Kitapları n Alican Türk, Yağız Aksakaloğlu: TESUD standı n Mustafa Önsel: Galeati Yayınevi n Zafer Algöz, Can Yılmaz, Buğra Gülsoy: İnkılap Yayınevi ‘Kuvayi Milliye’nin kadınları’ anlatılacak Fuarda, imza günlerinin yanı sıra, yazarlar “söyleşilerle” de okurlarıyla buluşuyor. Ödemiş’te kıvılcımlanan Kuvayi Milliye ateşini anlatan “Kıvılcımdan Aleve” kitabının yazarı Serra Menekay, yarın, Ege’nin ve Kuvayi Milliye’nin yiğit kadınlarını, Ege’nin Ayşe’lerini anlatacak. Söyleşi ATO Congresium Salonu’nda, 13.0013.50 saatleri arasında yapılacak. ‘Cumhuriyetin işlendiği kent’ Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, Ankara’yı değerlendirdi... Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ankara, Cumhuriyetin bütün ideolojisinin mekana nakış nakış işlendiği bir yer. Sokaklarında Mustafa Kemal’in yürüdüğü bir kentte yürüyorsunuz. Bu açıdan baktığınızda, kentte Cumhuriyetin bütün izlerini görüyorsunuz. Bu, son yıllarda yok edilmek istendi” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, başkent Ankara’nın son 25 yıldaki tablosunu Cumhuriyet’e değerlendirdi. Ankara’nın çok kültürlü bir kent olduğunu söyleyen Candan, “Bu kültür, Cumhuriyetin başkenti olmasıyla taçlandı. Ankara, Cumhuriyetin bütün ideolojisinin mekana nakış nakış işlendiği bir yer. Mekan, ideolojiyi yansıtır. Sokaklarında Mustafa Kemal’in yürüdüğü bir kentte yürüyorsunuz” dedi. Cumhuriyetin temel aksının son yıllarda yok edilmek istendiğini belirten Candan, sokak ve meydan isimlerinin değiştirilerek bir dönemin izlerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ifade etti. Candan, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, 25 yıllık başkanlığı döneminde Ankara’ya bu açıdan büyük zararlar verdiğini dile getirdi. Gökçek’e, bu nedenle açılmış 850 dava olduğunu belirten Candan, “Gökçek’in 25 yılda yarattığı tahribat, 100 yıllık tahribata bedel” dedi. Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanlarında hareketlenme olduğunu söyleyen Candan, “Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’nın açıklanması ile birlikte AOÇ Genel Müdürlüğü’nün yatırım bütçesi arttı” dedi. Yıllık 3 veya 4 milyon olan bütçenin, AOÇ Genel Müdürü tarafından 17 milyona çıkarıldığını belirten Candan, “AOÇ Genel Müdürü, 20202022 yılları arası 57 milyonluk bir yatırım bütçesi koymuş. Bunun arkasında bir talan süreci olacak demektir” uyarısında bulundu. Başkente inşa edilen şehir hastaneleri ile birlikte kentte ulaşım aksamaları ve altyapı eksikliğinin de ortaya çıktığını belirten Candan, “Bilkent Şehir Hastanesi’nin yapılması ile ulaşım aksamaya başlayacak. Orada çalışanlarla birlikte nüfus yoğunluğu artacak” dedi. l ANKARA