Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Hasbelkader mahalle solcusu bilinçli bir çöp toplayıcısı “Bu soyadla holding sahibi olmam lazımdı ama çöp toplayıcı oldum” diye gülüyordu, konuşmamızın sonunda. Ali Mendillioğlu. Türkiye genelinde binden fazla üyesi olan Geri Dönüşüm İşçileri Derneği’nin eski başkanı. Şimdi ise CHP Beyoğlu Belediye Meclis üyesi. Serde “hasbelkader mahalle solculuğu” var. Ankara Dikmen solcu mahalle. Ali Mendillioğlu da Öveçler’de yazlık sinemanın olduğu yerdeki top oynadıkları arsada tanışıyor solculukla. Aslında solcularla. Mahalleden büyüklerle top oynanıyor çünkü. Okula da topluca onlar götürüyor mahallenin çocuklarını. “Onlarla iç içe büyüdük, sıcaklıklarını hissetik” diyor. Sonra sekiz yaşındayken o büyükleri askerî cemselerle götürdüklerini hatırlıyor. Nereye götürdüklerini bilememişler. Mahalledeki bütün çocukların hafızasına kazınmış o görüntüler. Sonrası Özal dönemi. Mahallenin o dönemini kısaca şöyle değerlendiriyor: “En sevdiğin büyüklerin içeride, gereksiz adamlar dışarıda ticaretle falan uğraşıyor.” Bir de o gereksiz adamlar, içeriye atılanlara benzemiyor. Diğerlerindeki sıcaklık onlarda yok, “çocuksun diye iplemiyorlar bile.” Katık diye bir dergi çıkartıyorlar. 10 sayı yayınlanıyor. Bir süredir ara vermişler ama yakında tekrar yayınlamayı düşünüyorlar. Biraz hayal kırıklığına uğramış gibi. Kamuoyunun vicdanına inanıyormuş eskiden. Haklıyız, zannetik ki görünür olup, derdimizi anlatırsak bir şeyler değişecek. Değişmediğini düşünüyor, insanların vicdanına da inancı kalmamış. Ama kolay pes edeceklerden değil. "İnsanların vicdanına değil kendi özgücüne güvenmen, orayı güçlendirmen gerek" diye ekliyor. Şimdi o yolda ilerlediklerini söylüyor. Örgütlenmeden olmuyor. Belediyelerden, polisten çok çekmişler. Ciddi saldırılara uğramışlar. Hep belediyelerle mücadele etmişler. Şimdi belediyelerle çalışmayı deniyorlar. İlk adım Bülent Tanık döneminde Çankaya Belediyesi’nde atılmış. “Karşınızda devasa bir sistem var, ama bazen bir insanın iyi niyeti çok şeyi değiştirebiliyor” diye bahsediyor o tecrübesinden. CHP, Çankaya’da yapılanın diğer belediyelerle de yapılabileceğini söyleyerek Beyoğlu İlçe Meclisi’ne adaylık teklif ediyor. "Zülfü Livaneli dinleyenlerle bir hayli mesafeli" olan Ali, önce teklii reddediyor. “40 yaşıma kadar diyor, bırak CHP’li olmayı, CHP’li bile tanımadım.” Ama uzun tereddütlerden sonra teklii kabul ediyor. Şimdi Çankaya’da yaptıklarını, Şişli ve Beşiktaş’ta yapmak için çalışıyor. Zamanla bunun AKP’liler de dahil diğer belediyelere de yayılmasını hedeliyor. Zabıta müdahale etmesin, çek çek arabalarına el koymasın. İlk dertleri o. Belediyelerle koordinasyon kuruldukça katı atık işçileri de daha düzenli ve disiplinli çalışabiliyor. Özgür Mumcu Fotoğraf: Can Erok Aynı zamanda bir yazar da. Dipnot tablete yazıyor. Beş senedir haznem boşalmadı, yazacak hikayeler bitmedi diyor. Biteceğe de benzemiyor Etrata çürümüşlüğe, yozlaşmışlığa benzeyen bir şeyler olduğunu hissediyor. Dikmen mahallesinde ve aslında Türkiye krallığında çürüyen bir şeyler var. O kafa karışıklığı içinde devrimci düşünceyle onu tanıştıran ise Ahmet Kaya. Nasılsa içeriye girmemiş bazı büyükler odalarda toplanıp, "bir ritüel içerisinde baygın baygın Ahmet Kaya” dinliyor. Sorunca siz daha anlamazsınız, diyorlar. Anlamak için inat edip Ahmet Kaya dinliyor, anlıyor da. Zülfü Livaneli dinleyenler ise sosyal demokratlar. Onlara biraz mesafeli o zamanlar. Liseyi 20’lerinin başında dışarıdan bitiriyor. İnşaata çalışıyor, prefabrikte de... 2728 yaşına doğru arkadaşlarıyla bir depo kurup, çöp toplama işine giriyorlar. 6 43 yaşında, 14 yaşından bu yana bu işte. 2002’de Ankara’da Geri Dönüşüm İşçileri Derneğini kurdu. 2009’da İstanbul’a taşındı. Aynı zamanda bir yazar. Dipnot tablete yazıyor. Beş senedir haznem boşalmadı, yazacak hikayeler bitmedi diyor. Evsiz olanlar kalsın diye depoya bir gecekondu yapıyorlar. 2001’in 1 Mayıs’ında ise pankartlarıyla sokaklardalar. “Mahallemizdeki insanlar bir arada durmaya çalıştık” diyerek katılıyorlar 1 Mayıs’a. Herkes olumlu karşılamış. Ama o “estetize” ve “romantize” edilmelerinden hoşlanmamış. “Sonunda yoksullar geldi, diye sevindiler, Oysa sokaklar zaten bizimdi.” Tuttukları pankarta bakıp “Siz Troçkist misiniz?” diye sorana “Hayır, katı atık işçisiyiz” diye cevap veriyorlar. O 1 Mayıs’tan itibaren görünürlük kazanıyor katı atık işçileri. Bİr İlçe BeleDİye MeClİSİnDe ne konuŞulur? İçişleri Bakanlığı’nın bir genelgesiyle iki ay önce Beyoğlu Belediyesi’nde Yabancılar Çalışma Komisyonu kurulmuş. Mendillioğlu da hemen komisyona üye yazılmış. Komisyon hiç toplanmamış. Neden, diye sorduğunda “daha ciddi önceliklerimiz var” cevabını almış. Bir ilçe belediye meclisinde ne konuşulur Allah aşkına diyorum. "Üç şey: "İlla her ay bir ülkenin bir şehriyle kardeş şehir olunur. Birincisi budur ve gereksizdir. İkincisi norm kadro atamaları. Üçüncüsü ise kentsel dönüşüm ve imar planları. “O parselin, adanın ne olduğundan da kimsenin haberi yoktur. El kaldırılır orası imardan geçer.” Kim bu Katı atıK işçileri? Ek iş olarak çöp toplayan memur da var, maaşını alamayan organize sanayi işçileri de. İş bulamayan eski hükümlüler de. Zorunlu göçle şehirlere gelenler de. göçmenler de. İşin tarihi 1960’lara dayanıyor, gazete matbaalarından kağıt 19 NİSAN 2015