01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

2,5 yıl uğraşıp kurtardık Eyüp Güzel: “Baba işçi, anne ev hanımı iki çocuklu bir aileydi. 18 yaşındaki erkek çocuk arkadaş ortamı nedeniyle uyuşturucuya başladı. Çocuk sabah işine giden akşam evine gelen biriydi. Uyuşturucunun ardından eve geç gelmeler, bazen gelmemeler başladı. Babasının cebinden ve işyerinden para çalma olayı oldu. Çünkü aldığı maddeye para yetiştirmesi gerekiyor. Kullandığı zaman kendi kendine kabadayılık yapmaya başladı. Birkaç kere dayak yedi sokağın ortasında. Elinde sopayla dolaşıyordu. Burası Tophane sana kimse eyvallah demez. STK’lar düzenli bir şekilde ilgilenmeye başladı. Çocuğu o şekilde 2,5 yıl uğraştıktan sonra kurtardık. Bu sürede kavgaya karıştı, birini yaraladı, cezaevine de girdi. Ailede huzur bitmişti, sokağında huzur bitmişti. Cezaevinden sonra normal hayatına döndü.” Satıcıya karşı kaba kuvveti doğru buluyorum İsmail Hız. 55 yıldır Tophaneli. Ahşap doğramacısı. “Benim çocukluğumda gençliğimde kahveci çay getirirken esrarlı sigarayla gelirdi. Bizim suratımıza ülerdi. Zamanla Anadolu’dan gelen bazı arkadaşlar çocuklarımızı kurtaralım diye, kendi hemşerileri, akrabaları ile Tophane’yi koruma altına aldılar. Nasıl yapıyorlar dersen, kaba kuvvetle ya da ikna ile. Bir daha burada böyle işleri yaparsan kolunu bacağını kırarız diyorlar. Satıcılara karşı kaba kuvveti doğru buluyorum.” İsmail Hız Eyüp Güzel önce semtimizde bu işi bitirelim. Bugünkü mücadele geçmişteki gibi olmuyor. Eskiden sopa düşmezdi elimizden diyorduk ya, artık gençlerimizi okşaya okşaya yapıyoruz. Anlatmak zorundayız. Çocuklarımızdan kurtarabildiğimizi kurtaracağız, kurtaramadığımızı da hastaneye yatıracağız. En son noktada ilah olmayan, ıslah olmayan çocuklarımızın cezaevinde yatmasını sağlayacağız. Belki oranın hayatı onları kurtarır.” Ama söz konusu kullanıcılar değil de, satıcılar olunca durum fena halde değişiyor. “Halkın içerisine bırakırız. Bakkalı, kasabı hepsi eline sopa alır, hiç acımadan vurur. Öldüresiye vurur. Bir Allah’ın kulu da alamaz. Bunu çok iyi biliyorlar. Mesela tövbe etiğini zannetiğimiz, şalvar cübbe ile dolaşan biri uyuşturucu satıyordu. Yakaladık. Gündüzdü. Kulenin başlangıcından meydana kadar üzerinde kırılan sopanın haddi hesabı yok. Hastaneye yatırdık. Üç ay yatı. Bütün masralarını mahalleli karşıladı. Ona ayakkabı boya tezgahı alındı. Şu anda bu işi yapıyor.” Eyüp Güzel, herhangi bir asayiş olayında polise haber verme taratarı değil. Bunun semtteki karşılığının “muhbirlik” olduğu düşüncesinde: “Mahallenin insanıdır bir de polisten tokat yemesin, deriz.” “İsimsiz” ise, bazı durumlarda 155’i aramaya başladıklarını söylüyor. “Geceleri sokaklarda bir asayiş durumu hep var. Çocuklarımıza söylüyoruz sokakları dolaşın. Biz, kendimiz de çok dolaşıyoruz.” Yakında semte uyuşturucu seminerleri düzenlenecek. Beyoğlu Emniyeti destekli. AMATEM doktorlarının katılacağı seminerler olacak. Hem sağlık boyutunu ele alacaklar, hem de acısını çekmiş insanlar konuşacak. Amaçları semteki aileleri bilinçlendirmek. 15 MART 2015 EMnİYEtİn YEtErSİZ OLdUĞU ALGıSı vAr Yard. Doç. Hakan Yücel: Kent yoksullarının yaşadığı mahalleler, aynı zamanda kurumların etkin bir biçimde faaliyet göstermediği yerler. Tartışılan mahalleler sorunları kendileri çözmek zorunda kalmış, “baş etme stratejileri” üretmiş mahallelerdir. Emniyetin görevini yerine getirmediğine dair yaygın diyebileceğimiz bir algı söz konusu. Bu algı somut verilere dayanmasa dahi “toplumsal algı” olarak ciddiye alınmalı, oluşum koşulları ve çözüm yolları tartışılmalıdır. Uyuşturucu sorunu gibi ortak sorunlar konusunda, herhangi bir mahalledeki cemevi dedesi, camii imamları, hemşehri dernekleri, farklı siyasal parti teşkilatları, legalillegal siyasal örgütler her beraber mücadele edebilmektedir. Uyuşturucu gibi sorunlara kendiliğinden müdahale edenler meşruiyetlerini, yerine getiril(e)memiş bir işlevi yerine getirmekten almaktalar. Bu tür müdahaleler, şiddet içererek, yasadışı konuma girebiliyor. GüLSUYU–GüLEnSU UYUştUrUcU İLE MücAdELEdE SEMbOL Kentsel dönüşüm projeleriyle anılan bu iki mahallede en büyük sorun uyuşturucu satıcıları. Mahallenin kurucularından Niyazi Armutlu, Aljazeera’ye konuşmuştu:“Çeteler 45 kişiyi vurdu. Rantçı çevrelerle ilişkideler. Ne zaman halk toplansa çeteler birini vuruyor. Operasyon başlıyor. Burası İstanbul’un balkonu, rant için mahalle karıştırılmak isteniyor.” Uyuşturucuyla mücadelede simge haline gelen Hasan Ferit Gedik, Gülsuyu Mahallesi’nde uyuşturucu çetelerine karşı 29 Eylül 2013’te düzenlenen eylemde, silahlı bir grubun saldırısında hayatını kaybetti. Davası halen sürüyor. Bu olaydan bir yıl sonra bir başka cinayet iki mahalleyi de sarstı. Veli Gülsoy GAZİ MAHALLESİ SAtıcıLArA SİvİL bASkın SİLAHLı çAtışMAdA 2 öLüM Gazi Mahallesi’nde uyuşturucuya karşı mücadeleyi Halk Cephesi yürütüyor. Pankartlar, duvar yazılarıyla bezeli semtin sakinleri tedirgin. Çünkü daha geçen ay uyuşturucu nedeniyle yaşanan silahlı çatışmada Mehmet Çelik ile Mehmet Emin Akgül isminde iki kişi hayatını kaybetti. Mehmet Emin Akgül, o esnada evine gitmek üzere yoldan geçmekte olan bir lise öğrencisi olduğundan onun ölümüyle mahalle yasa boğulmuş. Gazi Cemevi Vakfı Başkanı Veli Gülsoy, cemevine gelen çocukların kolay kolay yanlışa düşmeyeceği kanaatinde. “Burada bana göre devlet görevini yapmalı. Yapmıyor. Diyelim ki bir adam uyuşturucu almış kafası dumanlı, ben ona nasıl müdahale edeceğim. Saldıracak. Onun üzerinde güvenlik güçleri durmalı.” Cemevinden ayrılıp yolda bir semt sakinine Hınıs Tekman Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin adresini soruyorum. 40 yıllık Gazili yolda bana eşlik ederken konuşuyoruz: “Sık sık OkMEYdAnı dEvrİYE, kİMLİk kOntrOLü MEYdAndA HALkA tEşHİr Burada da mücadeleyi mahallenin gençleri ve Halk Cephesi’nin yürüttüğünü öğreniyoruz. Maltepe Gülsuyu’nda Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesinin ardından Okmeydanı’nda uyuşturucuya karşı mücadelenin sıklaştığını söylüyor Elektrik Teknisyeni Oğuz Aktaş. “Mücadele halka anlatılmazsa tepki gösterebiliyor. Uyuşturucuyu dışarıdan gelen kişiler satıyor. Devrimciler, mahallenin gençleri, devriye atıyorlar. Yeri geliyor kimlik istiyorlar, yeri geliyor üstünü arıyorlar. Suçüstü yapıyorlar. Son bir yılda Kürt gençleri de bu konuda mücadele etme kararı aldılar. Mahallenin içinde bir ay önce cezalandırmaya şahit oldum. Sağlık ocağının önünde yakalamışlar. Bu kişiyi mahallenin ortasına getirdiler halka gösterdiler. 3035 yaşlarında. O kişi dövüldü. Halk da vurdu. Bir başka sefer de bir semt kafesinde uyarıya rağmen satış devam edince devrimciler baskın yaptı ve kafe dağıtıldı. Bu kişiler bir hafta içerisinde mahalleyi terk etmek zorunda kaldı. “Uyuşturucuya karşı semt bölge bölge ayrılmış, toplantılar yapılıyor. Komiteler var. “Uyuşturucu içenleri kazanalım” deniyor. Bir örnek veriyor Aktaş: “510 TL’ye aldığı bonzaiyi kullanıyordu. Bu kişiyi aramıza aldık. Hiçbir şeyi hatırlamıyor, sürekli gülüyordu. Gazi Mahallesi’ndeki Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu Tedavi Merkezi’ne yönlendirdik.” uyuşturucu ile ilgili kavgalar, silahlı çatışmalar oluyor. Bu mahallede halkın birtakım olumsuzluklara baş kaldırması yüzünden polisin etkinliği azalmış durumda. Halk Cephesi kavga ediyor bunlarla. Geçenlerde Heykel Parkı’nda uyuşturucu satan bir evi bastılar, orada silahlı çatışma çıktı. Uyuşturucu satan öldürüldü. Yoldan geçen günahsız bir genç de öldü. Ben şahsım adına bu olaylardan huzursuzum. Bu mahalle böyle değildi. Son 15 yıldır bu hale getirildi. Ne yapmak isteniyor tam bilemiyoruz. Halk Cephesi’nin dışında uyuşturucuya karşı mücadele eden bir STK yok. Aklıselim insanlar sokağa çıkmalı.” Hınıs ve Tekman Derneği’ne ulaşıyorum. Bu kez de 40 yıldır Gazi’de yaşayan Başkan Kazım Açıkgöz’ü dinliyorum: “Uyuşturucu almış başını gidiyor. Adana Mahallesi’nde Heykel Parkı’nda ve Gazi Mahallesi’nin girişindeki sahipsiz kalan inşaatta satılıyor. Gazi Mahallesi’nin dışından insanlar satıyor. Son model arabalarla gelip gidiyorlar. Ciplere biniyorlar. En iyi restoranlarda yemek yiyorlar. Halk Cephesi dediğimiz örgüt gerçekten buna başkaldırdı. Çok sert tedbirler alıyor. Uyarılar yapıyor, biriki kere. Sonra cezalandırıyor. Bacağını kırma, dövme gibi şiddet biçimleri uyguluyor. Eğer uygulamasa bizim mahallede yaşanmaz. Cezalandırma yöntemini mantıklı buluyorum. Kardeşime de yapsalar destek veririm.” 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear