Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 JAPONYA JAPONYA 9 Osaka’da memnuniyet turizmi Yazı ve fotoğraflar Zekeriya Şen sya’nın doğusunda yer alan ada ülkesiA ne yolculuğum başladığı için içimdeki heyecanı dizginlemekte zorluk çekiyordum. Kuzeydoğugüneybatı doğrultusunda hafif bir yay biçiminde sıralanan dört büyük ada; Hokkaido, Honşu, Şikoku ve Küşü ile çok sayıda küçük adadan oluşan Japonya’ya gidiyordum. Çocukluğumdan beri hayran olarak izlediğim Japon animasyonları, manga kültürü, kimono, samuray, geyşa ve nice farklı ezgiler ve görsellikler. Her ne kadar Fest Travel ile gezim tüm Japonya’yı kapsamasa bile başlangıç için Osaka, Koşimoto, Kyoto, Nara ve Kobe bana fazlasıyla yeterliydi. Osaka Körfezi’ndeki yapay bir ada üzerinde kurulan, mimarisi ve inşaatı ile uluslararası bir üne sahip olan Kansai havalimanına indiğimde heyecanım doruktaydı. Dünyanın enlemesine en geniş binası unvanına sahip olan bu yapı, 1,6 kilometre uzunluğunda. İnanılmaz organize ve yardımsever bir pasaport kontrolünden sonra ilk durağım Honşu adasında yer alan, Kansai bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan Osaka oldu. Adanın orta güney kesiminde yer alan bu şehir, Japonya’nın ikinci en büyük şehri. Yüzölçümü Türkiye’nin yarısı kadar olan bu adacık topluluğu nüfus olarak bizim iki katımız, bundan dolayı şehre karıştığınız ilk an her yönde akıp giden insan seli ile karşılaşıyorsunuz. Bir anda Osaka sakinlerinin dünyadaki herkesten daha hızlı yürüdüğü efsanesini birebir yaşıyorsunuz. Osaka’nın her yerinde bir telaş, heyecan, koşuşturmaca mevcut, ancak buna rağmen trafik oldukça az. Halk arasında tüm Japonya’da olduğu gibi ulaşım için bisiklet kullanılmakta. Araba kullananlara kıyasla bisiklet kullananların ezici bir üstünlüğü var. Ülkenin yüzeyinin düz olmasından dolayı Japonlar bisiklet kullanmayı yürümeye ve arabaya tercih ediyor. Bundan dolayı şehir ve sokakların tüm planlaması bisiklet düşünülerek yapılmış. Özel bisiklet parkları, yolları aklınıza ne gelirse var. Dama tahtası biçiminde sokaklara sahip olan Osaka, Mido Caddesi ile kuzeygüney ve Çuoodori Caddesi ile doğubatı ekseninde kesiliyor. Şehir içinde uzak mesafeler için yeraltı treni kullanılıyor veya her biri aynı formatta olan Toyota markalı siyah taksiler… Resmen bir forma giyen taksicilerin hepsinde beyaz yün eldiven var ve siz taksiye binene kadar size kapı açmadan, bavulunuzu taşımaya, istediğiniz müziği çalmaya kadar her türlü hizmeti veriyorlar. Osaka tek kelime ile her türlü ziyaretçiyi memnun edebilecek çok yönlü ve zengin bir şehir. Kültür severler için NaniwanoMiya Sarayı, 3. yüzyılda inşa edilen Sumiyoshi Taisha Tapınağı, 486 metre uzunluğunda olan İmparator Nintoku’nun Mozolesi, Japonya’nın en eski imparatorluk tapınağı Shitennoji (1.400 yıl) ve elbette aynı zamanda müze olan Osaka Kalesi görülmesi gerekenler arasında. Göz alabildiğince koyu yeşil alanlara, bahçelere ve Harikata, Daisen, Nagai, Tennoji, MeijinoMori Minoh Quasi gibi do ğal parklara sahip olan şehir yürüyüş ve doğa meraklıları için tam bir cennet. Eğlence ve alışveriş meraklıları için ise Hollywood’un büyüsünü yaşabileceğiniz Universal Stüdyoları, dipsiz bir dehliz olan Osaka akvaryumu, 2,6 kilometre uzunluğundaki Tenjibashi Suji alışveriş caddesi, 170 yüksekliğindeki ShinUmeda binası ve Japonya’nın en büyük fabrikadan halka satış (outlet) mağazası olan Rinku kaçırılmaması gerekenler arasında. Şehri dolaşırken özellikle müzelerde Japonların çocuklarının eğitimine ne kadar önem verdiklerini birebir yaşıyorsunuz. Zira günün her saatinde en ufak müzeden tutun en teferruatlı müzeye kadar her yerde ilkokul öğrenci grupları ile karşılaşıyorsunuz. Osaka’nın gece hayatı ise bir başka lezzet. Özellikle Dotonbori kanalı boyunca ilerleyen, Dotonboribashi ve Nipponbashi köprüleri arasında yer alan Dotonbori alışveriş ve lokanta caddesi mutlak görülmesi gerekenler arasında. Neon ışıklarının envai çeşidi ve mekanize levhaların gizemi sabahın ilk ışığına kadar nefesinizi kesecek ni telikte. Gece hayatında önemli bir kesite sahip olan yemek ise her yerde mevcut. Özellikle Osakalılar yemek konusuna çok düşkünler. Adım attığınız her yerde yerel bir lokanta veya kafeteryaya rastlayabiliyorsunuz. Özellikle bu çok hareketli halk için geliştirilen, içi deniz mahsulleri (bilhassa ahtapot) ile tıka basa doldurulan yumuşak yuvarlak hamur içinde pişirilen bir çeşit mantıya benzeyen “takoyaki” tadılması gerekenler arasında. okonomiyaki (kızartılmış hamur keki), udon (Japon makarnası), yöresel sushi ve ramen Osaka mutfağının diğer önemli yemekleri. Ayrıca bir nevi kendin pişir kendin ye zihniyetine sahip olan Şabu Şabu lokantalarında bir akşam yemeği yemeniz gerekli. Önünüzde kaynayan suyun içine daldırdığınız ince kıyılmış et ve taze sebzenin lezzetine doyum olmuyor. Her ne kadar Japon mutfağı bizlerin ağız tadımıza uymayan bir lezzet paletine sahip olsa bile, her gezginin mutlak suretle yaşaması gereken bir serüven. zss@festtravel.com