26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

İZMİR 15 Son sığınak Sığacık Yazı ve fotoğraflar: Timur Özkan zmir’in Seferihisar ilçesine İ bağlı Sığacık, her şeyden önce sakin köy havası ile dikkat çeker. Bazı kaynaklara göre 1420’lerde Sultan Murat’ın, bazılarına göre ise 1520’lerde Piri Reis’in önerisi üzerine Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Parlak Mustafa Paşa tarafından iki katlı olarak yaptırılan ve köy merkezini çepeçevre saran kale duvarlarının bir katı yıkılmış, ama kalan duvarlar içindeki geleneksel köy mimarisi korumaya devam ediyor. Ne yazık ki, köy mimarisinin; kendisini koruyan kaleye aynı saygıyı gösterdiğini söyleyemiyoruz. Zira kale duvarları üzerine inşa edilen bazı evler, Sığacık’ın sembolü kaleye hiç yakışmıyor. Geçimini balıkçılık ve mandalina yetiştirerek sağlayan Sığacık’ın, kokulu mandalinaları genellikle ihraç edildiğinden başka yerde bulmak zordur. Mevsimine denk gelirse muhakkak “satsuma” mandalinanın tadına bakın, farkı göreceksiniz. Ancak bahçeler giderek azalıyor, köy de boşalıyor, evler yabancılara satılıyor, çoğunluğu bitişik nizamda, beyaz badanalı, küçük pencereli, iki katlı ve kerpiç olan evlerin birçoğu boş ve hatta yarı yıkık vaziyette. Buna karşılık bazı evler te miz ve şirin pansiyonlara dönüşmüş, buralarda oldukça hesaplı bir tatil yapmak mümkün. İzmir ve çevresinden gelenler için bir hafta sonu, uzaktan gelenler için daha uzun süreli tatile olanak veren bu pansiyonların yanı sıra; Sığacık’ta birçok otel ve tatil köyü de bulunuyor. Hisarsız Seferihisar Sığacık’ın bağlı olduğu ilçe olan Seferihisar’ın adı şair Seferis’in anılarında geçer: “Sivrisaryon’dan (tabelada Seferihisar yazıyordu) geçerken arkadaşım beni uyandırıp, adımın bölgeyle ilişkisi olup olmadığını sordu. Scala’ya kadar olan 40 kilometrelik yolu takriben bir saatte aldık.” Bölgenin bilinen tarihi; Karyalılar ve İonyalılar ile başlar, milattan önce 30’da Romalıların Anadolu’yu işgali sırasında komutan Tysafer buraya yerleşir. 11 yüzyılda da Selçuklular egemen olduğunda bölgenin adı “Tysaferin Hisarı” Osmanlı döneminde “Sivrihisar” ve Cumhuriyet’ten sonra ise “Seferihisar” olur. Seyahatname’sinde, Evliya Çelebi’nin de dikkat çektiği gibi; Seferihisar adına inat, hisarı olmayan bir yerdir. Hisarın bulunduğu Sığacık’ın adın da ise, alışılanın aksine hisar yoktur. Peki, Sığacık adını nereden almış derseniz, her ikisi de Osmanlı döneminden gelen iki farklı rivayet anlatılır. Bir rivayete göre Ege’de büyük bir fırtına çıkar, gece karanlığında azgın dalgalara kapılan denizciler, tam da yaşamaktan ümitlerini kestikleri sırada top şeklinde bir ışık ortaya çıkar. Bu ışık onlara Sığacık limanına kadar yol gösterir ve kurtulurlar. Limanın adı denizcilere sığınak olmasından dolayı “Sığacık” olur. Sığacık limanın hemen yakınında türbesi bulunan Mustafa Efendi, işte bu geminin kaptanıdır ve vasiyeti üzerine ışığın geldiği yere defnedilmiştir. Piri Reis’in Kitabı Bahriyesi’nde yazdığı “Sivrihisar Limanı’nın içinde küçük bir sığlık” tanımından adını almıştır, kim bilir? Adı nereden gelirse gelsin kesin olan bir şey var ki, yüzyıllar önce denizcilerin sığınağı olan Sığacık, gürültüden uzak tatil arayan günümüz insanının da sığınağı olmuştur. Bugün etrafındaki tepeleri ikinci konut kooperatifleri istila etmiş ve kale duvarlarının dışına apartmanlardan meydana gelen bambaşka bir Sığacık daha inşa edilmiş olsa da; kale içi Sığacık’ın adına yakışan son bir sığınak olmaya devam etmektedir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear