Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
GÖRÜŞ Tayfun Zeytinbaşı Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 26 başlıyor. Derici, kuyumcu, blucinci, mayocu, tişortçu, dondurmacı, sandviççi, dürümcü, kebapçı ve halıcılar yan yana diziliyor. Biri kapanırken, diğeri açılıyor. Galiba işin fizibilitesi şöyle hesaplanıyor: Şuraya bir derici dükkanı açsak para kazanabilir miyiz hocam? Hem de ne biçim. Geçen sene amcanın oğlu açtı, çok para kazandı. Proje bu kadardır. Ayrıca cepte para da yoktur, Ya borç, ya kredi alınır. Bir yandan da kazanılan para ile aile geçindirilir. Sezon sonunda borçlar ödenemeyince ya dükkan kapanır, ya da yeniden ikiye bölünür. Nasıl olsa yeni girişimciler sıradadır. Başka yerlerde de mutlaka bir amcaoğlunun ne biçim para kazandığını muhabbeti yapılıyordur. Turistik tatil yörelerinde yol kenarları da Allah’ın emri imiş gibi her sezonda mutlaka kazılır. Sanki amaç yabancılara ne kadar çok çalıştığımızı kanıtlamaktır. Aslında onlarda da böyle bir izlenim uyanır; hatta yanı sıra şu izlenim bile uyanır: Şu Türkler o kadar RÖPORTAJ BU BÖYLE NEREYE GİDECEK? Benzerini bir önceki yıl, hatta daha daha önceki yıllarda yaşadığımız sorunlarla, 2006 sezonunun da neredeyse ortalarına geldik. Hiç bıkıp usunmadan dillendirilen sıkıntılar, çözüme yönelik öneriler, bu önerilerin tartışıldığı toplantılar, yıllardır aynı. Her yıl artan 3040 bin yatak kapasitesiyle nereye gidiyoruz? Tur operatörleri her yıl uçak sayılarını düşürürken, biz böylesi bir artışla nereye gidiyoruz? AntalyaMuğla gibi turizm bölgelerinde, artık kesinlikle yatırımlar durdurulmalı ve şu anda tanınmamış başka bölgelere kaydırılmalı. Bu bölgelerin alt yapıları da özel sektördevlet işbirliği ile yapılmalı. Örneğin Karadeniz, Güneydoğu Anadolu Bölgeleri... Kültür turizmine ağırlık verilmeli. Aksi taktirde durum şimdiki haliyle devam ederse, hepimizin eleştirdiği fiyat baskısı giderek artacak ve fiyatlar şu anda uygulamada olanın daha da aşağısına çekilecektir. KDV ve ÖTV oranları kesinlikle tekrar gözden geçirilmeli. İçinde bulunduğumuz 2007 kontratları, mevsiminde 1 Ocak 2007 itibari ile değişecek oranlar sektöre şimdiden bildirilmeli. Şu anda yapılmakta olan 2007 anlaşmaları da bu oranların düştüğü varsayılarak yapılmalı. Böylelikle rakiplerimizle rekabet edecek duruma geliriz. Sektörde sorunlar bunlarla sınırlı değil elbette. Bir diğer en önemli sorunumuz da turizm bölgelerindeki çevre düzenlemeleridir. Otellerin dışındaki yatırımlar bir kez daha gözden geçirilmeli. Örneğin büyük alışveriş mağazaları, bölgelerdeki çeşitli konularda alışverişin yapılabildiği mağazalar, dükkanlar. Her 10 metrede, iki tane aynı tarz malı satan dükkana izin verilmemeli, ne tür mağazaların olacağına yerel makamlar karar vermelidir. Bu kararın dışına da kesinlikle çıkılmamalıdır. Bütün bunların yanında Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut’un da belirttiği gibi Türk turizmi, tıpkı bankacılık ya da enerji sektöründe olduğu gibi, bir üst kurula sahip olmalı. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu, Enerji Piyasası Denetleme ve Düzenleme Kurulu’nun benzer yapılanması, turizm sektöründe de sağlanabilmeli. Yetkilerle donatılmış, planlama ve denetleme yapabilecek, iktidar değişikliklerinden etkilenmeyecek böylesi bir üst kurulun, artık daha yüksek sesle tartışılmasının zamanı geldiğine inanıyorum. Sağlıcakla kalın. çok çalışıyorlar ki, bir işi bitiremeden diğerine geçiyorlar. Buna karşılık güneyde turistlerin en büyük merakı olan muz bahçeleri artık yoktur. Onların yerine oteller dikilmiş, çarşılar kurulmuştur. Otantik bir köy arayışında olan yabancılar ise küçük bir Kapalıçarşı’ya benzeyen turistik köylere götürülür. ‘‘Muzlar nerede’’ diye merak edenlere Güney Amerika’dan getirilen yarım metrelik muzlar gösterilir. Otelinden çıkıp çevreyi dolaşmaya kalkan bir kişi için en ilginç görüntüler satıcıların taktikleridir. Her turistik eşya satıcısı işi sonuna kadar götürmeyen bir Kazanova’dır. Kocalarının yanında tombul karılarına kur yaparlar, Alman koca büyük olasılıkla eşinin kıymetini bilemediğini düşünür. Hele orta yaşın üstünde, hem de epey üstünde olan hatunlara gösterilen ilgi, malın satılmasına kadar sürer. Ondan sonra satıcının ilgisi tezgaha yeni yanaşan 70’lik ‘‘güzellik abidesi’’ne çevrilir.