Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 olan eline su dökülemez bu beldenin. liği karadan denize doğru esmesi. Bu da belde turizmine ivme katan başlıca unsuru beraberinde getiriyor: Sörf. Dünyanın dört bir yanından gelen profesyoneller, rüzgarı kanat yapıp deniz üzerinde uçarken, Yumrukoy’un kolay kolay derinleşmeyen suları, bu spora yeni başlayanlar için ideal bir alan oluşturuyor. Eğer merakınız varsa, buradaki sörf okullarının yardımıyla siz de su üzerinde rüzgarla dans edebilirsiniz. KAPAK Klimaya ne hacet... Hadi dalalım o zaman Alaçatı’nın o güzelim sokaklarına, İzmir Çeşme yolunun son kilometrelerinden. Belde girişindeki yel değirmenleri ilk ipucunu veriyor: Alaçatı bir rüzgar beldesidir. Burada Türkiye’ye örnek bir turizm hareketi filizleniyor. Demek ki, bir ‘‘kimlik’’ oluşturulup, o doğrultuda hareket edilirse, bazı şeyler başarılabiliyor. Bölgedeki potansiyeli gören birçok yatırımcı da Alaçatı’ya akın ediyor. Ancak burada yapılmayacak tek bir iş varsa o da klima satıcılığı! Böyle bir işe girişen, dükkanını siftahsız kapatır. Çünkü burada rüzgar hiç eksik olmuyor ve insanın aklına klima neredeyse hiç gelmiyor. Buranın rüzgarın asıl özel Tropik bir ada gibi ‘‘Ben önce bir serinleyeyim’’ diyorsanız, biraz daha ileride öyle bir deniz bulacaksınız ki, kendinizi tropik bir adada hissedebilirsiniz. Deniz, maviyle yeşilin tonları arasında sürekli geçiş yapıyor. Kumsal ince kum. Rüzgarın yönü burada da karadan denize doğru, dolayısıyla dal ga yok. Suyun soğukluğu ‘‘serinlik’’ arayanları hayal kırıklığına uğratmıyor. ‘‘Alaçatı’nın huzuru yetmez, ben eğlence de arıyorum’’ diyorsanız, gündüz serinlediğiniz bölge, gece bu isteğinizi de karşılayacak mekanlar olacak karşınıza çıkacaktır. Alaçatı’nın sokaklarında gezinirken, beldenin kimliği daha net yüzünüze çarpacak. O taş evlerin dört bir yanını saran begomviller, rengarenk çiçekler dar sokaklara hoş kokular yayıyor. Gezinti sırasında insanın aklına bir ‘‘keşke’’ düşüyor: ‘‘Keşke şu evlerin birinde oturuyor olsam.’’ Hiç dert değil, uzun vadeli olmasa da bu isteğinizi hemen gerçekleştirebilirsiniz. Çünkü bunların önemli bir bölümü ‘‘butik otel’’ tarzında hizmet veriyor. Daha doğrusu, butik otel kavramı Alaça ?