Catalog

12 RÖPORTAJ Isparta’da ‘çiçeği burnunda’ bir kayak merkezi: DAVRAS İlk dört yıldızlı oteline kavuşan Davras Dağı ünlü kayak merkezlerinin sorunlarından uzak sessiz, sakin ve kayakla dolu bir yaşam için sizleri bekliyor. Göl, av, trekking ve kültür turizmi de cabası. gereksinime yetmez oldular. Özellikle okulların sömestr tatillerinde ve bayramlarda bu merkezlerde bırakın ‘‘yatak’’ bulmayı, ‘‘ayakta’’ bile yer bulamıyorsunuz. O yüzden halkımız, Uludağ’daki ‘‘dağ başı’’ fiyatlarına demeyeyim ama biraz daha aşağısına Avrupa jet sosyetesinin cirit attığı kayak merkezlerine koşmaya başladı. Ne var ki, bizim gösterdiğimiz bu ilgi yüzünden ‘‘Avrupa jet sosyetesinin cirit attığı’’ diye bilinen bu yerler, Türk sosyetesinin cirit attığı yerler haline geldi. Üstelik buraları biraz uzak ve vize sorunu da var; fakat azmin elinden Schengen vizesi bile kurtulamıyor ve en az üç daire tapusu ile bankada çeyrek milyon dolar gelir gösterenler sonunda vizelerini mutlaka alıyorlar. Hemen söyleyeyim; kimsenin üç daire ve çeyrek milyon dolar sahibi olmasına gerek yok. Sahte Daire Tapusu ve Banka Hesabı Sektörü (SDTBHS) bunun da çaresini buluveriyor. Kısacası bize artık yeni kayak merkezleri gerekiyor. İşte bunlardan birisi ve en yenisi Isparta’ya 26, Antalya’ya 154 ve Süleyman Demirel Havalimanı’na 58 kilometre uzaklıktaki Davras Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi oluyor. Zirve yüksekliği 2 bin 637 metre olan Davras Dağı’nda Isparta İl Özel İdaresi tarafından işletilen saatte bin kişi kapasiteli, 1211 metre uzunluğundaki telesiyej ile kuzey disiplini, alp disiplini, tur kayağı, snowboard ve dağcılık yapılabiliyor. Ve Davras Dağı’nda bu yıl ilk kez dört yıldızlı bir otel açılmış bulunuyor: Sirene Davras Kayak ve Sağlık Oteli... Ülkemizi tanıyalım ve tanıtalım faslından Cumhuriyet Dört Mevsim Gezi sizlere bir ilki yaşatmak için çiçeği burnunda otelde bir gece ve gündüz geçirdi. Şimdilik tenha İlk sezonunu yaşaması nedeniyle adı henüz duyulmamış otel, ülkedeki rakiplerini aratmayacak ölçüde modern ve her şey düşünülerek tasarlanmış... Şimdilik biraz tenha... Hatta kayak otelleri için en kötü gün sayılan perşembe günü (9 mart) için bile fazla tenha sayılır. Ayıptır söylemesi, 15 milyon euroya inşa edilmiş, 123 odalı, 280 yataklı otelde o gece tek müşteri benim ve ortalıkta bana hizmet etmek için çalışan 40 personel var. (63 personelin üçte biri istirahat halinde) O yüzden çalışanların hepsi adımı ve yaşam öykümü biliyor. Günün tek müşterisi olmamın şerefine ve ‘‘boş duracağına’’ bana normal oda yerine süit daire açılıyor. İki odalı dairenin fiyatı (perşembe günü için) kişi başına 199 yeni lira ve iki kişi için galiba bunun iki katı. Otelin ısıtılması için LPG ayatımızın kaydığı yetH miyormuş gibi, kayma sporunu da seviyoruz. Belki de şundandır: Kayak sporu (hele yeni başlayanlar için) her şeyi unutturuyor. Kayarken gazete okuma ve televizyon izleme olanağınız da olmadığı için, hayatınızın kaymakta olduğunu unutup, kendinizi karda kaymaya veriyorsunuz ve işin zevk verici tarafı bu oluyor. Malum, Uludağ ve diğer ünlü kayak merkezlerimiz artık vatandaşlarımızın kayma