Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 İSTANBUL Yeşil ile mavi Çatalca’da rından bazıları şunlar: İhsaniye, Istranca, Akalan, Aydınlar İhsaniye, Gümüşpınar, Karamandere ve Ayazma... Buralardan çıkan kaynak suları büyük şişlere doldurulup her sabah İstanbul’a doğru yola çıkıyor. Çatalca uzun ve arkasına ormanı almış plajlara sahip. Dağların etekleri denize doğru indiğinden zamanla bu kayalar denizin etkisi ile içlere doğru oyulduğundan geniş mağaralar meydana getirmiş. Çilingöz plajı, Binkılıç beldesinde Karadeniz’e sahili olan inanılmaz bir doğa harikası. Fotoğraflar: Ercan Kahraman Özlem Kızıltepe labildiğine yeşil tepeler A baharda başka güzel, karakışta başka güzel. Kış günleri kar bastırdı mı bembeyaz olan Çatalca’nın, yazları çeşit çeşit açan çiçeklerine doyum olmaz. İstanbul’un betonlaşmasına inat kırlara oturup temiz havayı korkmadan içinize çekeceğiniz ve ruhunuza teneffüs zilini çaldıran bir ilçe. Gözünüzün ve gönlünüzün doyacağı kadar çok mavi ve yeşil bir arada. Yaklaşık bin 500 yıllık bir tarihe sahip Çatalca, bölgesinin ilk yerleşimi. Romalılar zamanında şimdiki İnceğiz köyünün bulunduğu yerdeymiş. Şehir kurulduktan sonra istilaya uğramış, sonra yine kurulmuş. Bizans İmparatoru Anastasius 507 511 yılları arasında Çatalca’nın Karadeniz kıyısından Karıncaburnu’na kadar uzanan surları yaptırmış. Bu surlar Çin Seddi’nden sonra Hunlar’ı durdurmak için yapılan dünyanın ikinci büyük suru olma özelliğini taşıyor. Ormanlık alandaki bölümü gezilerinizde görebilirsiniz. Bizans döneminde İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için Gümüşpınar köyü yakınlarında halen ayakta bulunan su kemerleri ile İstanbul’a su taşınırmış. Günümüzde de İstanbul’un su ihtiyacının büyük bölümü Çatalca yöresinden sağlanmakta. Çatalca eskiden olduğu gibi bugün de İstanbul’un su sarnıcı görevini üstleniyor. Çatalca’da çok sayıda mağara bulunmakta. İnceğiz mağarasının 9. yüzyıl da Cenevizlilerden kaldığı biliniyor. Barınma amacı ile yapılan bu mağaralar daha sonra kilise olarak kullanılmış. Bu amaçla kullanıldığını tavandaki haç işaretlerinden anlıyoruz. Mağaraların içinde çok sayıda göl var. Gölün derinliği 700 metreyi buluyor ve yeryüzünde olmayan bir çok balık türüne burada rastlanmakta. Çatalca şifalı sularının yedi derde deva olduğu söyleniyor. İstanbul’un içme sularının sağlandığı Çatalca’nın şifalı su kaynakla Durusu Parkı Durusu parkının olduğu yer Bizanslılar zamanında at çiftliğiymiş. Osmanlılara geçtikten sonra devletin ileri gelenleri dinlenme yeri, av partileri ve at biniciliği için kullanılmış. Durusu parkı içinde at çiftliği, hayvan müzesi ve Bizanslılar döneminden