Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MIAMI 31 Nereye baksan plaj Nuyan Yiğit merika Birleşik A Devletleri’ndeki eyaletlerden biri olan Florida’da güneşin başkenti Miami’dir ve Atlas Okyanusu ile Meksika Körfezi arasında güneye doğru uzanmış bir yarım adadır. Yaklaşık 600 kilometre uzunluğundaki bu yarımadanın kıyıları olduğu gibi plajdır ve plajları ucuca eklerseniz bin kilometrelik bir kumsalda yürümüş olursunuz. Florida eyaletinin başkentini herkes Miami sanır, halbuki başkent Tallahasse’dir. Miami, eyaletin en büyük ve en ünlü kentidir. Bir başka deyimle, Latin Amerika’nın ve Karaib Denizi adalarının Birleşik Devletlere giriş kapısıdır. Atlas Okyanusu boyunca Florida’nın doğu kıyısında deniz ile kara arasında bir su kanalı vardır. Mercan fosillerinin yarattığı bu kara parçası fotoğraflarda Florida güzelliğini simgeler. Bu uzun kara dilimi üzerinde biri birinden üstün oteller, göz kamaştıran 4045 katlı apartmanlar yan yana sıralanır. Miami nüfusunun yarıdan fazlası siyah tenli zenci, Haitili, Kübalılardan oluşur. Florida eyaletinin resmi dili sadece İngilizce değil İspanyolca’dır da. Flamingonun ritimleri güneşin başkentinde bir başka duyulur. Amerikan çılgınlığı Dixie Highway Caddesi üzerinde bir İspanyol manastırı vardır. Bunun öyküsü bir hayli ilginçtir. Ünlü gazeteci Randolph Hearst Avrupa seyahati sırasında bir İspanyol manastırını görüp beğenir ve satın alarak California’daki çiftliğine taşımaya karar verir. Koca manastır binası taş taş sökülüp numaralanır ve gemilere yüklenerek New York’a getirilir. İspanya’da deli dana hastalığı olduğu iddiası ile gümrük idaresi, taşlarla mikrobun Amerika’ya yayılacağından korkup manastır taşlarına el koyar. 1952 yılında bu taşlar açık arttırma yolu ile satılır. Floridalılar satın alırlar ve getirip mimarlar nezaretinde manastırı kurarlar. Burası bir Episkopal kilisesi ve turistik merkez olur. Amerikalılar acayip insanlardır; sanmayın ki manastır ile bitmiştir bu kapris. Tarım aletleri imal eden dünyaca ünlü Deering firmasının sahipleri 1914’de Miami’ye gelmişler ve burada koskocaman bir arazi satın almışlar. O günlerde Miami nüfusu 10 bin imiş. Nüfusun onda birini tutmuşlar ve arazilerinde çalıştırmışlar. Bu arazi üstünde 16. yüzyıl İtalya’sının Vizcaya villasının eşini yaptırmaya kalkışmışlar, bunu yapmak için de o günün parası ile 15 milyon dolar harcamışlar. Villa bugün bir müze gibi 10 dolara geziliyor. Bir başka Amerikalı çılgınlığı daha. 1913 yılında Edward Leedskalnin adında bir heykeltıraş gelmiş Miami’ye. Florida’da mercan kayalarını görünce bir dönümlük yer satın almış ve burada heykeller yapmaya başlamış. Yedi yıl ilkel aletler kullanarak, tren vagonları ve kamyonlarla taşıttığı bin 100 ton mercan taşlarından “Mercan Şatosu”nu inşa etmiş. Varsa bir 19 dolarınız orayı da gezersiniz. Atlantik kıyısında uzanan dar kara parçasının en güneyi South Beach’tir. Buradaki plaja bakan yolun üzerinde sıra ile oteller, moteller ve pansiyonlar bulunur. Yan yana binalar 1920’lerin nostaljisini yaşatır .En fazla üç katlı binaların kaldırım üstündeki katları ya lokanta, ya kafeterya ya da diskodur. Minik butik mağazalar da aralarına serpiştirilmiştir. Bizim kış, onların yağmursuz dedikleri ayların ılık gecelerinde binlerce insan genç olsun, yaşlı olsun, sabahlara kadar yer, içer, dans eder. İşte dillerde dolanan Miami budur.