Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ÇANAKKALE 25 Hala ilk halleri ile ayakta duran evler ise en güzelleri. Rengarenk camları, parmaklıkları ve ihtişamlı tahta kapıları ile göze hitap eden bir renk oyunu. Sokaklarında hala parke taşları, evlerin önünde ise muhakkak rengarenk çiçekler var, yazın güzel kokularını etrafa yaymaktan hiç çekinmeyen eflatun, sarı ve beyaz renklerine bürünmüş aksam sefaları ise en güzelleri. Kapı önlerindeki çiçeklerin çoğu beş kiloluk zeytinyağı kutularına ekilmiş, Ege ve Akdeniz sahillerinde bu manzara ile sık sık karşılaşırız aslında . Bozcaada’nın evleri ve sokakları bana yabancı gelmedi, onlarla ilk kez bir Türk filmi olan Güle Güle ile tanışmıştım. Adada ilk gecemizi Kaikias otelinde geçiriyoruz. Mimar bir çift işletiyor burayı, ikisi de çok şeker ve yardımseverler. Otel denizin hemen yanında. Buradan Bozcaada Kalesi’ni de görebilirsiniz, feribottan inince iki dakika sürüyor yürüyerek. Neoklasik tarzlı, yerel Rum evi atmosferinde. Denize karşı içinde güzel bir kitaplığı olan kafesi ile şirin bir otel. Sıra geldi akşam yemeklerimizi nerede yiyeceğimize. Merkezde sahile indiğiniz zaman sıra sıra dizilmiş balık lokantalarını göreceksiniz. Onlardan bir tanesi bizim favorimiz, adı Koreli... Adadan ayrılma vaktiniz geldi ise bir hatıra almadan sakın dönmeyin. Bu hatırayı adada bıraktığınız kalbinizin yerine sayarsınız! Ama baktınız gezi sonunda pek de paranız kalmamış o zaman elinizdeki alternatif, sahile inip Bozcaada’nın o güzelim denizinde deniz kabukları toplamak. adayı bir kere daha ele geçirmişler fakat 1697’de yapılan Bozcaada Deniz Savaşı’ndan sonra ada tekrar Osmanlı topraklarına katılmış. 1807’de Ruslar adayı işgal etmiş ve kalesi ile birlikte tüm ada talan edilmiş. Bozcaada Kalesi tekrardan ayağa kalkmasını ise Sultan 2. Mahmut’a borçlu, yıl 1842. Bu kadarla kalmıyor, adanın kaderinde olan bir şey sanırım işgaller, 1912 de Balkan Savaşı ile birlikteada Yunanlıların eline geçiyor ve Çanakkale Savaşı sırasında Osmanlılara karşı bir üs olarak kullanılıyor. Ve nihayetinde 1923 yılında Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin topraklarına katılıyor. Denizdeki kaynaklar Denize ilk ayak bastığınızda, Ege’nin soğuk sularına alışık olmayanları bir sürpriz bekliyor olabilir, şahsen bana öyle olmuştu. Adalıların tabiri ile deniz suyu burada ‘‘çivi gibi’’; Temmuz ve Ağustos ayında özellikle su daha da soğuk, bunun nedeni ise denizin dibindeki doğal su kaynaklarına bağlıymış. Eylül ayı ile birlikte sular ısınıyormuş, biz buna tanık olamadık. Habbeli plajı ‘‘kafa dinlemek’’için ideal. Bence Bozcaada’yı Bozcaada yapan kesinlikle hala özünden ödün vermemiş olan evleri ve sokakları. Meydanda pek çok yıkık dökük ev olmasına rağmen restore edilmiş evleri görünce insan seviniyor. Birkaç öneri Kaikias Otel: 0286 697 02 50 Rengigül Konukevi: 0286 697 81 71 Koreli Restoran: 0286 697 80 98