Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Ortadoğu kaynaklarını Avrupa’ya bağlayabilecek tek ülke olan Türkiye’ye her taraftan baskı yapılıyor C ekonomi İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 2 MAYIS 2008 CUMA Enerjide boru hattı oyunları Mahmut GÜRER ANKARA ABD, Rusya ve AB arasındaki gerilimin bir türlü sona ermemesinin temel nedenlerinden birisi olan enerji, 2008 itibarıyla tüm ülkelerin ana dış politika konusu haline geldi. Bu durum gözlerin de Ortadoğu kaynaklarını Avrupa’ya bağlayabilecek tek ülke olan Türkiye’ye çevrilmesine neden oldu. Ancak, sevinilmesi gereken bu durum, tüm tarafların Türkiye’ye ciddi baskılar uygulaması nedeniyle Ankara için sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Ankara, 2008’de Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Gürcistan, İran, Mısır ve AB ile özellikle enerji konusundaki ilişkilerini yeniden gözden geçiriyor. Ancak bu tutumun ABD’nin istediği çizgiye yakın olması, Türkiye’nin Rusya ve İran ile ilişkilerinin TLARI ÜKYUMURTALIK HA gerilmesine ve de RK KE ve C BT NU RU SO büyük doğalgaz ve NABUCCO PROJESİ’NDE İRAN tüm dünyada petrol projelerine Ceyhan (BTC) boru hattı, lardan biri. flis Ti ı ku cağ Ba ala an k’t Ira da İran ya ket vuruyor. Bu neönemli hat Türkiye’nin Azerbaycan, p doğalgazı Avrupa’ya şimdiye kadar kurulan en l olan hat, günde 1 kü denle doğu ile batı tre ma a me r lar do lya r mi lya 30 mi 4 lam top Yaklaşık Avrupa’nın tüm enerji or. Bu proje aynı arasında enerji köpulaştırmasını öngören ve lyon varil petrol pompalıy ar gerçekleştirdiği mi di cid da sun nu ko je pro rüsü olma ve Ceydiye kad sıkıntısını sona erdirecek zamanda Türkiye’nin şim özelliği taşıyor. Kerkük . Türkiye’ye gelen tüm han’ı Akdeniz’in peta olm tı hat rji ene lı kaynak sıkıntısı yaşanıyor en başarı durumunda bile Irak işgalinden rol limanı haline gelık Petrol Boru Hattı ise doğalgazın AB’ye verilmesi n’ın Rusya ile rta mu Yu arımı uzun sta On eni tirme planları da bir or. Kazakistan ve Türkm sonra sık sık saldırıya uğruy alı kalıyor. Yıllık 1 kaynak i erl yet yle eni türlü gerçekleşemined kap r an ala imzaladığı anlaşm sürdüğü için de çoğu zam pompalaması gereken yor. jeye İran’ı katmak için rol bulunamıyor. Ankara pro bakmıyor. Irak’tan milyon varilden fazla pet kadar hiç ulaşılamadığı Türkiye mevcut doak sıc e na bu diy şim AB e en sin ırk iye raş sev uğ hattın üst gazın ise güvenliğini ğalgaz ve petrol hatlabelirtiliyor. mesi planlanan olası doğal li değil. gel rı ile ilgili olarak bile kimin sağlayacağı bel birçok sıkıntıya gögüs germek zorunda kalıyükseltmeye çalışması, sıkıntı yaratıgerekiyor. Türkiye’ye yılda 30 milyar metyor. Elektriğin büyük yor. Türkiye’nin bu hattan aldığı gazı satreküp doğalgaz gelmesi bekleniyor. Ancak bölümünün doğalgaz çevrim santrallarınma yetkisi de bulunmuyor. Bunun yanı sıTahran yönetimi ile fiyat ve doğalgaz boru da üretilmesi diplomasiyi de etkiliyor. Bu ra Rusya, Nabucco’nun gerçekleşmesi duhatlarını kimin yapacağı konusunda sıkınnedenle Türkiye Rusya ve İran’a karşı cidrumunda bu hattan Türkiye’ye yaklaşık tı yaşanıyor. Bunun yanı sıra ABD’de bu di bir denge politikası izlemek zorunda ka300 dolardan sattığı doğalgazın fiyatını 360 projenin gerçekleşmesini istemiyor. lıyor. dolara çıkaracağını belirtiyor. AzerbaycanTürkiyeYunanistan Şah RusyaBatı Hattı: Kış aylarında TürDenizi Hattı: Şubat ayında açılan bu hat ile USYA’NIN TUTUMU SIKINTI kiye’nin en fazla sorun yaşadığı hatlar araAzeri doğalgazı Yunanistan’a kadar ulaştıVERİYOR sındaki Batı hattı, Ukrayna üzerinden gerılıyor. Rusya’dan alınan gazın tersine Türçiyor. Ancak Kiev’in, gazı parası karşılığınkiye bu doğalgazı istediği gibi satabiliyor. Türkiye, doğalgazının yüzde 60’ından da kullanma hakkına sahip olması, gelen Hat AB ve ABD tarafından desteklenirken fazlasını Rusya’dan alıyor. Öte yandan de doğalgaz miktarının zaman zaman düşmeRusya’nın büyük tepkisini çekiyor. Rusya, Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmak için basine neden oluyor. Geçen kış İran’ın doğalbu nedenle başlattığı Güney Akım Doğalzı projeleri yaşama geçirmeye çalışıyor. Bu gazı kesmesi üzerine Türkiye bu hattın kagaz Boru Hattı kapsamında Yunanistan’a kapsamda daha önce Türkmenistan, Kazapasitesini arttırmak istemiş, kapasite artçok daha ucuza ve çok daha fazla doğalgaz kistan ve Yunanistan ile anlaşmalar imzamadığı gibi miktar da düşmüştü. vermeyi planlıyor. layan Ankara, Rusya’nın bu anlaşmaları İranTürkiye Hattı: Türkiye 2001 yı Hazar Geçişli Boru Hattı: Projesi yok sayarak 3 ülke ile de anlaşması konulından bu yana, yapılan anlaşma kapsamınkapsamında Türkmen ve Kazak doğalgasunda hiçbir uluslararası tepki gösteremidaki hiçbir taahhüdünü yerine getiremeyen zının önce Türkiye’ye, oradan da Avruyor. Bu nedenle ABD’nin desteklediği proİran’ı uluslararası tahkime şikâyet ederken pa’ya taşınması amaçlanıyordu. Ancak jelere girişen Ankara, en kolay kaynak sağbu konuda bir an önce karar alınmasını Rusya’nın 2008 başında bu iki ülkeyle imlamayı taahhüt eden İran ile imzaladığı mubekliyor. Bu hattan yılda ortalama 15 milzaladığı anlaşma nedeniyle proje askıya tabakatı bir türlü anlaşmaya çeviremiyor. yar metreküp doğalgaz gelmesi gerekiralındı. Anlaşmanın imzalanması durumunda ken bu miktar 4 milyar metreküp’ü zor bu Arap (Mısır) Doğalgazı: Yıllık 4 milABD’nin Türkiye’ye ambargo uygulayacaluyor. yar metreküp doğalgaz taşıması öngörülen ğını belirtiyor. Türkiye’nin mevcut ve gerMısırTürkiye Boru Hattı’nın Mısır’dan çekleştirmeyi planladığı doğalgaz ve petrol Ürdün’e, oradan da Suriye’ye geçişi taMİLYAR DOLAR YATIRIM boru hatları ile diğer ülkelerin tutumları mamlandı. Ancak hattın Suriye’ye gelmeşöyle: sinin ardından Ceyhan’a kadar ulaştırılma RusyaMavi Akım Türkiye’nin doğal İranTürkiye Pars Doğalgaz Boru sı yönündeki ihale bir türlü gerçekleştirilegazı en pahalıya aldığı hat olan Mavi Hattı Projesi: Proje kapsamında Türkimiyor. Projeye başta İsrail, ABD ve Rusya Akım’da herhangi bir aktarım sorunu yaye’nin İran’daki Pars 222324 sahalarına olmak üzere birçok ülke tepki gösteriyor. şanmıyor. Ancak Rusya’nın fiyatı sürekli yaklaşık 12 milyar dolar yatırım yapması Dünya Bankası Dertli sermayenin çıkarları öyle sanıldığı gibi tek tip reçetelerle çözümlenecek cinsten değiller. Bilimsel teknolojik devrim çağında, tekelleşme devleştikçe, kendi krizlerinin boyutları, nedenleri giderek daha karmaşık, içinden çıkılmaz hallere giriyor. En yalını ile, bundan bir yirmi yıl önce, emperyal çıkarların sürdürülebilmesi adına, siyasi güç odaklarının ABD jandarmalığında petrol bölgelerini işgal etmek noktasına düşeceklerinin, ırklar ve dinler üzerinden kanlı iç savaşlara gereksinim duyabileceklerinin hesabı belki yapılıyordu ama sıradan insanların aklının ucundan bile geçmiyordu... Gün geldi kanlı petrolün fiyatının önlenemez yükselişi ile piyasalarda yaşanan refah süreci de bitti. Sistem yeni bir krize girdi. Şimdilerde rotasını tam bilemediğimiz bir dizi proje, programdan söz ediliyor. Emperyal düzende kapitalizmin bugünkü finansal krizinden çıkışında yeniden kamu eline gereksinim duyuluyor. Krizde etkin rol oynayan kurumların kamulaştırılması, açıklar için ciddi kamu destekleri yeni kurtuluş reçetelerinde bol bol sıralanıyor. Dünya Bankası uzmanlarının ders verdikleri seminerler, toplantılardan yeni olmayan kimi ilginç bilgileri bir kez daha sizlerle paylaşmanın yararına inanıyorum. Kutsanan serbest piyasa düzeni, daha doğrusu paranın çıkarlarında sınır tanımaz serbestliğe karşın, insana, haklarına yönelik evrensel hiçbir anlamlı kuralın geçerli olmamasının sonucunda işler öylesine sarpa sarmış ki ... dünya ölçeğinde emek haklarından hızla geriye gidiş, sosyal dampingle üretimde emeğin maliyetinin sürekli aşağı çekilmesinin anlamı kalmamış. Dünya sermayesi emeğe ayırdığı payın 7.5 katını rüşvete ayırmak zorunda olduğu bir düzenin içine düşmüş... Yatırımlar için rüşvet ödenen sandık demokrasilerinin siyasi iktidarları, diktatörler devrilip durdukça da rüşvetle elde edilen çıkarlarda ortada kalınmış. Şimdi Dünya Bankası’nın uzmanları, yatırımlar için rüşveti en aza indirebilecek, en kalıcı anlaşma formüllerine kafa patlatıp duruyorlarmış. Sosyal kapital gibi kavramların doğuşu, Dünya Bankası uzmanlarının şeffaflığı ağızdan düşürmemeleri, yargı bağımsızlığına uzanan bugünlerde mumla aranan gerçek demokrasi, sosyal devlet ilkelerinin yeniden ağızlara alınıyor olması, değer kazanması, hepsi bundan. Emperyalizmin, yeni dünya sömürü düzeni çarklarının kendi krizlerini giderek daha vahşi yaratıyor, çıkmaza giriyor olmasından... Moskova Ankara’yı sıkıştırıyor Rusya’nın son dönemde silah olarak kullandığı enerji politikasında en büyük müşterisi olan Türkiye’nin önünü kesmeye yönelik bir politika izlemesi dikkat çekiyor. Rusya’nın gerçekleştirme hazırlığında olduğu enerji hatları şöyle: Güney Akım Doğalgaz Hattı: İtalyan Eni ve Rus enerji devi Gazprom’un ortak projesi olan hattın bir diğer ortağı da Yunanistan... Projeye göre, Rus doğalgazı Karadeniz’den geçirilerek Bulgaristan üzerinden Avrupa’nın kuzeyi ve güneyine ulaştırılacak. Kuzey Akım Doğalgaz Hattı: Her yıl 55 milyar metreküp gaz taşıyacak GrayazevetsVıborg boru hattının, Baltık Denizi’nin tabanından geçmesi planlanıyor. Hat Almanya’ya uzanacak. Polonya, Baltık ülkeleri, Beyaz Rusya ve Ukrayna’dan geçen halihazırdaki rotayı devre dışı bırakacak olan Baltık hattı, bu ülkeleri geçiş ücreti almaktan mahrum bırakacağı gibi, yine bu ülkelerin Rusya’ya karşı zaman zaman kullandığı bir baskı unsurunu da ellerinden alacak. TürkmenistanKazakistan Doğalgaz Hattı: Anlaşmaya göre Türkmenistan ile Rusya arasındaki 10 yıllık eski doğalgaz boru hattı, 2008 yılı sonuna kadar yenilenecek ve kapasitesi arttırılacak. Projeye yakın süreçte Özbek doğalgazının da katılması, böylece yıllık miktarın yaklaşık 40 milyar metreküpe çıkması öngörülüyor. Burgaz Dedeağaç Petrol Hattı: Bu hattın 127 kilometresi Yunan, 161 kilometresi Bulgar topraklarından geçecek. Boru hattı yıllık 50 milyon ton taşıma kapasitesine sahip olacak. Boru hattını inşa edecek şirketin hisselerinin yüzde 51’i Rus, yüzde 24.5’i Bulgar, yüzde 24.5’i Yunan tarafına ait. Bu hat, Türkiye’nin Ceyhan’ı petrol limanı haline getirmesine büyük darbe vuracak. R 12 Avrupa lideri Burgbad’ın yüzde 47.16 hissesini 33.4 milyon Avro’ya satın aldı Alman banyo devi Eczacıbaşı’nın Eczacıbaşı, lüks banyo mobilyalarında lider Burgbad’ı alarak Avrupa’daki tesislerini dokuza çıkarıyor. Ekonomi Servisi Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, lüks banyo mobilyaları pazarında Avrupa lideri Alman Burgbad’ın yüzde 47.16 hissesini 33.4 milyon Avro’ya satın almak üzere anlaşmaya vardı. Toplam 70.8 milyon Avro şirket değeri üzerinden imzalanan ve düzenleyici kuruluşların onayına tabi olan satış işleminin, yılın ikinci yarısında tamamlanması bekleniyor. İstanbul’da imzalanan satın alma anlaşmasında konuşan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Yapı Ürünleri Grubu’nun kapasitesi, ürünlerinin kalitesi, tasarım düzeyi ve coğrafi yaygınlığı ile bugün bir uluslararası oyuncu haline geldiğini belirterek, “Bu niteliğe ulaşmamızda Burgbad’ın topluluğumuza katılmasının da önemli bir katkısı var” dedi. Burgbad, banyo mobilyaları yanı sıra, korozyona ve suya dayanıklı özel bir malzemeden geliştirdiği banyo ürünleriyle Avrupa’da pazar lideri. Almanya ve Fransa’da toplam dört üretim tesisinde 600 çalışanı bulunan Burgbad, borçsuz bir şirket ve 73.7 milyon Avro’luk ciroya sahip. ünya Bankası ve IMF’nin istediklerini yapmaya çalışmanın ötesinde vizyonları olmayan siyasi iktidarlar, en son Erdoğan hükümetleri nasıl oluyor da uyarı üstüne uyarı alma noktasına geliyorlar. Aklı başında Cumhuriyet okurları geçen günkü manşetimizde yer alan Dünya Bankası raporu ve uyarılarına eminim kafa sallamışlardır. Cari işlemler açığının büyümesi, enflasyonda hedeflerin tutmaması, mali dengeler kamu borçlarının sürdürülebilir olamaması bizim, insan için ekonomi, sosyal bakış, arayışlı alternatif iktisatçılarımızın dillerinden düşmeyen uyarılardı. Hele yolsuzluklarla mücadele, dokunulmazlıkların üzerine gidilmesi, paylaşımın, gelirlerin tabana yayılması, yargı bağımsızlığı... üzerine duyarlılıklar, solun, muhalefetin yaklaşımları değil mi? Düzeni sorgulayanlar haklı olarak sürekli IMF, Dünya Bankası reçetelerine karşı dururlarken adı geçen örgütlerin haberimizde yer alan raporda da görüldüğü üzere bizimle aynı dilden konuşur gibi saptamaları ile yüz yüze geldiklerinde, birazcık kafa, kavram karmaşası yaşanmıyor değil. Emperyal çıkarların odağındaki evrensel işveren, sermaye çıkarlarının örgütleri nasıl, neden ve niçin, kendi kurtuluş reçetelerinin ürünü olumsuz sonuçlarla yüz yüze gelindiğinde iktidarlara hesap sorma gereğini duyuyorlar? ??? IMF’nin acı reçeteleri ile kurtulamayan gelişmekte olan ülkelerin bir bir sistemden çıkmaları ile, IMF açısından iflasa sürüklenişin öyküsünü artık bilmeyen kalmadı. IMF’yle iş yapan ülke kalmayınca, çalışanlarının ücretleri için düşünülen çareler magazin haberlerine düştü. Halen en sadık müşterilerinden birinin Türkiye olduğunun altı çizilip durulmakta. Erdoğan hükümeti de yeniden anlaşma yapma ile koşullarını hazırlayabilme güçlüğü arasında bocalayıp yalpalamakta. Çok eskileri unutun, yakın geçmişte, Erdoğan hükümeti icraatlarındaki IMF reçeteleri doğrultusunda özelleştirmeler, kelepir satışlar için alkış tutanlar, işler ters dönüp kriz kapıyı yeniden çalınca, hemen taraf değiştirip bugünlerde çok net olmasa da yeni anlaşmaların yapılmasında gönüllülükten vazgeçmiş konumdalar. Daha önceki hükümetlere kök söktüren IMF uzmanları ise Erdoğan hükümetinin reçetelerden sapış uygulamaları karşısında çok anlayışlı havalardalar. Evrensel, özerk sermaye örgütlerinin, sanılanın aksine emperyal güç odaklarına, politikalarına bağlı olduklarının kanıtı esneklikler bir yana. İşin içinde çok başka sorunlar, nedenler de var... ??? Emperyal güç odaklarının, D soner?cumhuriyet.com.tr Türkiye kötüler liginde Murat KIŞLALI ANKARA Türkiye, dünyanın en yüksek faizlerini vermesine karşın, 65.7 milyar dolarlık dış ticaret açığının etkisiyle gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranla dünyanın en büyük üçüncü cari açığına sahip ülkesi oldu. İngiliz Economist’in 12 Nisan tarihli kapsamlı göstergelerinden derlenen verilere göre, ekonomideki kıyaslama şöyle: En yüksek faiz Türkiye’de:42 ülke arasında Türkiye yüzde 16.74’le dünyanın en yüksek faiz veren ülkesi oldu. Türkiye’yi yüzde 14 ile Venezüella, yüzde 11.45 ile Güney Afrika izledi. Cari açıkta üçüncü: Türkiye, şubat rakamlarına göre 65.7 milyar dolar dış ticaret açığı (ithalat eksi ihracat) verdi. Yıllık 38.9 milyar dolar cari açığın GSYİH’ye oranı yüzde 7.7. Türkiye bu oranla yüzde 12.5’lik Yunanistan ve yüzde 9.2’lik İspanya’nın ardından üçüncü. İşsizlikte beşinci: Güney Afrika ve Kolombiya, Polonya, Belçika üçlüsünün ardından dördüncü. Enflasyonda dünya beşincisi: Türkiye yüzde 9.2’lik mart enflasyonuyla dünyanın en yüksek beşinci fiyat artışlarının olduğu ülkesi. Büyümede 29 ülkenin gerisinde: Türkiye, açıklanan yüzde 3.4’lük 2007 yılı son üç ay büyüme oranıyla, aralarında Suudi Arabistan, Mısır, Güney Afrika, Pakistan, Kolombiya gibi ülkelerin gerisinde kaldı. Borsada büyük kayıp: Yüksek enflasyon ve faiz oranları, düşük büyüme ve artan bütçe açığı nedeniyle İMKB de yıl başından bu yana yüzde 22.8 değer kaybetti. Bu kayıpla İMKB, Çin (SSEA) borsasının ardından, dünyanın en fazla kaybettiren ikinci borsası oldu. IKTA CARİ AÇ CÜ ÜÇÜN Soldan Sağa: Dr. Stephan Göckeler (Burgbad AG Danışma Kurulu Üyesi), Bülent Eczacıbaşı (Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı), Annelie RuddiesWarwitz (Burgbad AG Ana Hissedarı), Dr. Erdal Karamercan (Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su), Wolfram Wenzel (Burgbad AG Danışma Kurulu Üyesi) İstanbul’da anlaşmayı imzaladılar. Toplam tesis sayısı 19’a çıkıyor Son 1.5 yıllık dönem içinde Almanların 94 yıllık seramik kuruluşu Engers’i ve ardından da dünyanın en eski ve bilinen seramik markası Villeroy&Boch’un karo bölümünü satın aldıklarını hatırlatan Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Erdal Karamercan ise, “Burgbad’ın dört fabrikasının da eklenmesi sonucunda, yapı ürünleri alanında Avrupa’daki üretim tesislerimizin sayısı dokuza, Türkiye, İrlanda, Almanya ve Fransa olmak üzere dört ülkedeki toplam tesislerimizin sayısı ise 19’a yükselecek” diye konuştu.Karamercan, “Hedefimiz, banyo alanında dünyanın en büyük üreticilerinin başında yer almak” dedi.