Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 HAZİRAN 2007 CUMA spor Ulu Önder Atatürk adına 81.’si düzenlenen yarışı Hayrullah Doğan’ın tayı 2.30.20’yle kazandı C 19 Gazi’de zafer Inspector’un Fikret DAĞLIOĞLU İ Z L E N İ M A R İ F K I Z I LYA L I N Inspector, Arsenic’i burun farkıyla geçerek büyük yarışı kazandı. Ulu Önder’in Mirası “İstanbul’a gitmemiz şart Salih... Gerekirse kısraklarımdan birkaçını sat. Vatan, millet kararın eşiğinde... Yok pahasına da olsa sat...” dediğinde gözleri yaşarmıştı mavi gözlü genç Türk subayının. Silah arkadaşı da çaresiz kafasını önüne eğmiş, “Peki komutanım” diyebilmişti. Ama alıcı yoktu. Değer biçilmesi bile zor safkanları alan çıkmıyordu ki imdada Halep Bahriye Nazırı Cemal Paşa yetişti. 2 bin Osmanlı Lirası’na Cemal Paşa’nın olmuştu Mustafa Kemal’in gözü gibi baktığı kısraklar... Sonra mı? Ulu Önder ve silah arkadaşları o parayla İstanbul’a gelip Kurtuluş Savaşı’nın temellerini atar... Ve Türkiye’nin, daha doğrusu Türkiye Cumhuriyeti’nin harcı karılır... Evet, Mustafa Kemal Atatürk’ün at sevgisinden yola çıkılıp düzenlenen geleneksel Gazi Koşusu’nun 81.’si yapıldı Velifendi’de. Genci, yaşlısı, işçisi, çalışanı, subayı, emniyetçisi, sporcusu, tatilcisi binlerce kişi Türkiye’nin en görkemli yarışını, Türk derbisini izlemek üzere yerlerini almıştı hipodromda. Parası olan, olmayan; yarışçılığı bilen, bilmeyen yazın en sıcak gününde Osmaniye’nin yolunu tutmuştu. Kimi şeref tribününde şampanyasını, kimi çimler üzerinde birasını, kimi de ikram edilen gazozları dikiyordu kafasına. Kâğıt helvacılar, tüyo peşinde koşanlar... 1 lirayla 1 trilyonun hesabındakiler... Yani bildik görüntüler... Açıklamaya göre sıcağa karşın 15 bini biletli 20 bin kişiyi konuk etmişti emektar tribünler... Derken bir anons duyuldu. Hipodromun 4 bir yanından “Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer...” sözü yankılanınca herkes duraksadı bir an. Ardından müthiş bir alkış tufanı... TJK Genel Müdürü Sinan Kalpakçıoğlu’ndan o an Gazi’yi kazanacağını aklının ucundan bile geçirmeyen Inspector’un sahibi Hayrullah Doğan’a, yarışseverlerden jokeylere dek herkes avuçları kızarana kadar alkışlıyordu Sezer’i. Anlaşılan bu coğrafyanın insanı laikliğin yılmaz savunucusunu çok sevmiş, görev süresinin sona ermesini sindirememişti içine.... Dakikalar 17.45’i gösterdiğinde ise koca bir yıl boyunca beklenen an gelip çatmıştı. Şeref tribününde Britanya derbilerindeki leydileri kıskandıracak şıklıktaki Türk kadınları, gençler, at sahipleri, herkes “başlangıç” tabancasının sesini bekliyordu. “Gong” vurduğunda artık söz 3 yaşlı İngilizlerle binicilerindeydi. Geçen yıllardaki kadar tempolu bir yarış olmuyordu ama sakatlanıp yarışı bırakırken acısı hareketlerinden belli olan “Gürkaynak” dışındaki 21 safkan için en kıymetli saniyeler yaşanıyordu artık. Son 200’e önde giren Inspector mu sonda atağa kalkan Arsenic mi derken yarışın galibi tıpkı geçen yılki gibi foto finişe kalmıştı. Ya Karataş’ın Arsenic’i uzanacaktı gümüş heykele ya da Ömer Kaya’nın Inspector’u... Kim birinci derken bir adam havaya zıplayıverdi. Yanında eşi, oğlu ve minik kızı ona sarılmıştı. Yeminli mali müşavir Hayrullah Doğan’ın “aslanım benim” dediği Inspector, 11 lira gibi hatırı sayılır bir ganyanla Gazi’nin galibi olmuştu. 2.30.20 son 78 yılın en düşük derecesiydi ama doru safkan sahibine 800 milyon YTL’ye yakın paraya imza atmıştı. 81. Gazi Koşusu’nu Hayrullah Doğan’ın sahibi olduğu ‘Inspector’ (2.30.20) isimli tay, jokey Ömer Kaya’yla kazandı. Türkiye Jokey Kulübü (TJK) tarafından Ulu Önder Atatürk adına 1927’den beri her yıl düzenlenen ve 3 yaşlı safkan İngiliz taylarının yarış hayatlarında sadece bir kez koşabildiği 2 bin 400 metrelik çim pistteki yarışta büyük mücadele vardı. Son 400 metreye önde giren 10 numaralı ‘Inspector’, 2 numaralı ‘Arsenic’le müthiş atağı sonucu bitiş çizgisini birlikte geçti. Varış hakemlerinin kararı ise Inspector’a birinciliği getirdi. SEZER’E BÜYÜK ALKIŞ Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer hipodroma geldiğinde halkı selamladı. Tribünler de Sezer’e alkışlarıyla karşılık verdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Atatürk’ün at üzerindeki som gümüş heykelinden oluşan birincilik kupasını ‘Inspector’un sahibi Hayrullah Doğan’a verdi. Koşunun birincilik ikramiyesi olan 500 bin YTL’yi Inspector’ın sahibi Hayrullah Doğan aldı. Koşuyu kazanan safkan, sahibine birincilik ikramiyesinin dışında yetiştiricilik primi ve kaydiye ücretleriyle birlikte toplam 793 bin 300 YTL, metre başına ise yaklaşık 3 bin 300 YTL kazandırdı. Yarışta ikinciliği ‘Arsenic’ (2.30.21); jokey Halis Karataş, üçüncülüğü de ‘Salvatore’ (2.30.81); jokey Akın Sözen’le elde etti. JK’DEN YARIŞSEVERLERE ETKİNLİKLER 1 yıl boyunca heyecanla beklenen Gazi Koşusu gününde yarışseverler için düzenlenen etkinlikler, ücretsiz ikramlar ve sürpriz hediyeler Veliefendi Hipodromu’nu şenlik alanına dönüştürdü. Hipodrom piknik alanında katılımcılara pamuk şekeri, yayık ayran, dondurma, şerbet, macun, popcorn, horoz şekeri, kâğıt helva gibi çeşitli ikramlarda bulunuldu. Bu arada Centilmen Koşusu’nu ‘Ferit Abi’ (1.26.50); jokey Sami Kaplan, Ali Rıza Bey Koşusu’nu ‘Kafkaslı’ (1.32.98); jokey S.Kaya, Anafartalar Koşusu’nu ‘Dağlı’ (1.56.18); jokey K. Tokaçoğlu, Zübeyde Hanım Koşusu’nu ‘Delfina’ (1.35.76); jokey B.Kurdu, İstiklâl Savaşı Koşusu’nu ‘İzbatur’ (2.21.75); jokey M.Kaya, Nene Hatun Koşusu’nu da ‘Şahnur’ (1.56.15); jokey S.Boyraz’la kazandı. Bu arada 81. Gazi Koşusu’nun yapıldığı 93410617 kombineyi bilen 2 kişi, 1 milyon 386 bin 242 YTL kazandı. T Jokey Ömer Kaya Inspector’la ilk Gazi Koşusu zaferine ulaşırken, yurttaşlar Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i uzun süre alkışladı. At sahibi Hayrullah Doğan 500 bin YTL’lik ödülün sahibi oldu (Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU) TÜRKİYE VE G.SARAY’A ÇAĞ ATLATAN DERWALL’İ KAYBETTİK Futbolun acı günü Spor Servisi Türk futbolunun ve Galatasaray’ın gelişimine büyük katkısı olan Alman teknik adam Jupp Derwall geçirdiği kısa süreli ağır hastalık sonrası 80 yaşında yaşamını yitirdi. Alman teknik adam Jupp Derwall, 10 Mart 1927’de Würselen’de dünyaya geldi. 1938’de Rhenania Würselen’de futbol yaşamına başladı. Daha sonra Alemannia Aachen ve Fortuna Düsseldorf formalarını giyen Derwall 2 defa da Alman Ulusal takımına seçildi. Teknik adam olarak İsviçre’de başladığı kariyerine, futbolcu olarak da formasını giydiği Fortuna Düsseldorf’da devam etti. 1970’te ise Udo Lattek’in yerine Alman Ulusal Takımı yardımcı antrenörlüğüne getirildi. 1972 Münich Olimpiyatları’nda finale çıkan Olimpik Ulusal Takım’ın teknik direktörlüğünü yaptı. NE DEDİLER? Mustafa Denizli (Teknik direktör): Tarifi mümkün olmayan bir üzüntü. Çok büyük bir insandı. G.Saray’a kazandırdıklarının yanında benim ondan kazandıklarım tam bir servetti. Onda her şeyi buldum. c Yavuz Kocaömer (Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı Başkanı): G.Saray camiası Özhan Canaydın önderliğinde Derwall’e büyük vefasızlık örneği gösterdi. Yaptırdıkları plaket ve formayı bile gönderme zahmetinde bulunmadılar. Bana göre Derwall bu ülkeye ve G.Saray’a kırgın öldü. Bundan 3 4 ay önce Saarbrucken’e gittim. Yolda yürüyorduk, 100 adım atıyor duruyordu. Kalbinin hücreleri devamlı eriyordu. “Seni görünce İstanbul gözümün önüne geliyor. Ah keşke uçağa binebilsem de gidebilsem Türkiye’ye” demişti. Bundan iki ay önce Cumhuriyet gazetesi ona bir ödül verdi. Telefonla aradım ve kendisine ödül vereceklerini ilettim. O da bana “Tamam çocuk gelirim” dedi. Ama hemen sonra “Bir kez daha tekrarlasana” dedi. Tamam sen beni perşembe ara dedi. Sonra damadıyla konuştum. O da “Nasıl gelsin” dedi. Ben de bu süre içinde Almanya’ya gidemedim. Ama şimdi Almanya’ya gidip bu ödülü eşine vereceğim. Ama o konuşmalarımızda “Kırgınım” demezdi. Yarın hepimize aynı şey olacak. Hepimiz öleceğiz. Ama kurumlar bunları asla unutmamalı. Tabii G.Saray artık bir kurum olmadığı için, başkanın elinde bir oyuncak olduğu için söyleyebileceğim bir şey kalmadı. ALMANYA’YI ŞAMPİYON YAPTI Asistan olarak 1972 Avrupa Futbol Şampiyonası ve 1974 Dünya Kupası şampiyonluğu yaşayan Derwall, başarısızlıkla sonuçlanan 78 Dünya Kupası’nın ardından ulusal takımın teknik direktörü oldu. İlk büyük turnuvası olan 1980 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda da Almanya’ya kupayı kazandırdı. 1982 Dünya Kupası’nda oynadığı futbol ve ilk turda Avusturya’yı eleyerek gruptan çıktığı maç çok eleştirilse de, Almanya finale yükselmeyi başardı. Ancak İtalya karşısında 31’lik mağlubiyetle kupayı kaybetti. 1984 Avrupa Şampiyonası’nda grup maçlarında son dakikada İspanya’ya yenilerek elenen Almanya’da elştiri oklarına hedef olan Derwall, görevinden ayrılarak G.Saray’ın başına geçti. Göreve geldiği ilk sezon büyük zorluklar yaşayan Alman teknik adam 198485 sezonunun ilk maçnda Eskişehirspor karşısında alınan mağlubiyetle başlayan süreçte zor günler yaşadı. Tesislerin basılması, takım otobüsünün önünü kesilmesi gibi G.Saray’a yakışmayan olayların yaşandığı bu süreç, kupada önce F.Bahça ardından Beşiktaş ve finalde de Trabzonspor karşısında elde edilen zaferlerle gelen şampiyonlukla sona erdi. 198586 sezonunda, tamamen değişen bir G.Saray vardı. Hücum pres, savunmadan bilinçli top çıkarma ve hücumda riske girme gibi o zamana kadar Türk futbolunun yabancı olduğu kavramları uygulayan Unutulmaz çalıştırıcı Jupp Derwall yıllar önce verdiği bir röportajda “Ben ebedi Galatasaraylıyım” demişti Sarı Kırmızılılar, ligi nağmağlup bitirdi ama averajla Beşiktaş’ın arkasında kalıyordu. Yıllar sonra gelen kupa Sonraki sezon futbol gelişimini sürdüren Derwall’li G.Saray, sezon sonunda her şeyin bittiği sanıldığı bir anda şampiyonluğa ulaşarak 14 yıl sonra taraftarlarını sevindirdi. Sezon içinde bir ara ulusal takımı da çalıştıran Derwall, G.Saray’da uyguladığı sistemi Türkiye’ye de adapte etmek istedi ama başarılı olamayınca istifa etti. Teknik direktörlük kariyerine bu sezondan sonra nokta koyan Derwall, Sarı Kırmızılı kulüpte bir sezon danışmanlık yaptı. Ardından görevi Mustafa Denizli’ye bıraktı. Kariyerini noktaladıktan sonra, FIFA ve Türkiye Futbol Federasyonu’nda çeşitli görevler alan Derwall 1991’ de geçirdiği kalp rahatsızlığından sonra daha sakin bir hayat sürdü. Jupp Derwall unutulmayanlar kategorisinde gazetemizin spor ödülünü kazanmıştı. Alman hocanın ödülünü Yavuz Kocaömer almıştı ödülünü almıştı C ’in