Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
kullanmasının bir başka örneğini oluşturdu. Tıpkı, Irak’taki Kürt grupları İran’a veya Türkiye’ye karşı kullanma çabasında olduğu gibi… Etiyopya ile Somali'nin eskiden beri sorunlu bir ilişki içinde olduğu biliniyor. Bu ülkede kendisi için risk oluşturacak bir hareketin denetimi ele geçirmesini istemiyor. Halkı Somali asıllı Müslümanlardan oluşan Ogaden bölgesi halen Etiyopya kontrolünde bulunuyor. Bölgeyle ilgili anlaşmazlık 197778'de iki ülke arasında savaşa yol açmıştı. O zaman Sovyetler Birliği'nin Etiyopya'yı desteklemesi ve yardım etmesi sonucu savaş Etiyopya lehine sonuçlanmıştı. Sonraki dönemlerde Ogaden'in içinde Etiyopya egemenliğine karşı bir yerel mücadele başlamıştı. Bölge halkının Etiyopya’nın kontrolüne karşı olduğu sıkça dile getiriliyor. Şu an uyku halinde görünen bu sorunun Somali'de İslami hareketin güçlenmesi ABD, ElKaide durumunda Etiyopya için gerekçesiyle önemli bir sıkıntıyı Somali’ye hava beraberinde getirmesi söz saldırısı konusu… gerçekleştirdi... Somali’nin güneyinden sağlıklı haber alınamadığı için saldırılarda kaç kişinin yaşamını yitirdiği bilinmiyor. Ancak ABD donanması, Şeriat Mahkemeleri Konseyi üyelerinin çatışmaların ardından ülkeden kaçmamaları için Somali kıyılarında devriyeye başladı. Yani, önce saldırıya zemin hazırlanmış ardından gerekli müdahale yapılmıştı. Peki ABD'nin Somali harekatı başarıya ulaşmış mıydı? Bu sorunun yanıtı büyük önem taşıyor. Çünkü, saldırının başarıya ulaşması yani hedefte olan El Kaide üyesinin ya da üyelerinin öldürülmüş olması, ABD için Somali’ye bir daha müdahale etme gerekçesini ortadan kaldıracaktı. Ya da ABD daha sonra yeniden bir başka gerekçe oluşturmak zorunda kalacaktı. Washington yönetimi kolay yolu seçti. ABD'nin Kenya Büyükelçisi Michael Ranneberger ülkesinin Somali'ye düzenlediği hava saldırısında, El Kaide'nin kilit isimlerinden olduğuna inanılan kişi Fazıl Abdullah Muhammed'in hafta başındaki saldırılarda öldürülmediğini açıkladı. Yani, ABD’nin Kenya Büyükelçisi, "Biz aynı gerekçe ile yeniden vurabiliriz" mesajı verdi. Ranneberger, Amerikan saldırılarında sivillerin de öldüğü yönündeki haberleri yalanlayıp dünya kamuoyunu teskin etmeyi de unutmadı. C S TRATEJİ 7 ABD uçaklarının saldırısını destekleyen açıklamalar yaptı. Yani, Hamit Kazrai’nin Afganistan’da, Celal Talabani’nin de Irak’ta ABD’nin operasyonlarına verdiği destek neyse, geçici hükümet de aynı desteği neocon’ların önüne koyuverdi. ABD'nin teröristlerin peşine düşmeye hakkı olduğunu açıkladı. Bütün bu gelişmelerin perde arkasında, dünya kamuoyunun çok fazla gündemine gelmeyen temaslar, ziyaretler, pazarlıklar yapılıyor. Uluslararası ve ulusal basında yer alan bilgilere göre ABD'nin Irak’taki güçlerinin komutanı Arap asıllı General John Abizaid, 2006 yılı sonunda Etiyopya'ya gitti. Bu ziyaretin birkaç gün sonrasında Etiyopya ordusu Somali’deki İslamcı yönetime karşı saldırıya geçti. Perde arkasındaki gelişmeler bununla sınırlı değildi. Abizaid’in Etiyopya’ya gidişinin ve saldırıların başlamasının hemen öncesinde Çin Devlet Başkanı Hu Jintao, Kenya, Sudan ve Etiyopya'ya gidip enerji anlaşmaları yapmıştı. KÜRESEL ENERJİ SAVAŞI Bütün bunların arkasında yatan en önemli gerçeğin küresel enerji rekabeti olduğu artık biliniyor. Ortadoğu’nun enerji kaynaklarında çok fazla söz sahibi olmayan Çin’in dikkatini Afrika’ya çevirmesiyle küresel enerji rekabeti de kara kıtaya taşınmış oldu. Çin, Sudan'a 3 milyar dolarlık enerji yatırımı yaptı. Somali ise Afrika enerji güzergahının "Afika Boynuzu" olarak adlandırılan bölümünde, en stratejik konumdaydı. Yani Somali’yi kontrol eden, Afrika enerji kaynaklarının dünyaya ve özellikle de Uzakdoğu’ya açılımını kontrol edebilirdi. Somali’nin Washington yönetiminin çıkarlarına hizmet etmeyen güçlerin elinde olması ABD’nin AfrikaOrtadoğu bağlantısının da kopması anlamına geliyordu. Çin ve Asyalı petrol şirketleri Afrika'nın bir çok ülkesine enerji yatırımı yaparak, ABD’nin küresel enerji politikasındaki belirleyici konumuna büyük bir darbe vurma çabası içine girdiler. Bu kez Uzakdoğu’nun oyun kurucuları, "küresel satrançta biz de varız" mesajıyla ortaya çıktılar ancak bu konuda çok daha deneyimli olan ABD, Çin’in Sudan’a olan ilgisine BM’yi Darfur’da devreye sokarak gösterdi. Darfur'a insani yardım projesi başlatıldı. 11 Eylül'den sonra bölgeye ilgisini yoğunlaştıran ABD terörle mücadele gerekçesine dayanarak AfrikaOrtadoğu ekseninde kontrolü sağlama çabası içine girdi. ABD bir taraftan, Irak’taki bataklıktan çıkmaya çalışırken diğer yandan da dünya enerji kaynakları ve enerji güzergahları üzerindeki denetimini yitirmemeye çaba gösteriyor. Ancak, bunu yaparken de önce Afganistan’da sonra da Irak’ta uygulamaya koyduğu oyunu sahneliyor. Ancak, son dönemde Afganistan’da Taliban’da ortaya çıkan hareketlilik, Irak’ta direnişin mezhep çatışmasına dönüşmesi, ABD’nin Somali’de ne kadar başarılı olacağının da ip uçlarını veriyor. Ortadoğu kaynaklarından mahrum kalan Çin, Afrika’nın enerjisine yatırıma yöneldi. Bu yöneliş Sudan’da ve Nijerya’da sert mücadeleyi beraberinde getirdi. Somali’deki ‘İslamcı terör’ sorunu bu bağlamda değerlendiriliyor. İslamcıların da, şiddeti dışlamaları durumunda bu sürece dahil olabileceğini dile getirdi. Ülkesinin Somali'nin yeniden inşası için şimdiden 40 milyon dolar yardım vaadinde bulunduğunu söyleyen Ranneberger, bunun devamının geleceğini ve Washington'ın, Somali polisinin eğitimi, insani yardım ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi alanlarında yardımcı olacağını belirtti. Yani, ABD’nin önde gelen aşçıları Irak’taki mutfakta kazana neyi koyduysa, Somali mutfağındaki kazana da aynılarını koymaya niyetli olduklarını gösterdiler. "Tüm kesimlerin bir araya geleceği bir hükümet", "40 milyon dolar yardım" –Somali gibi 7 milyon nüfusa sahip ve kişi başına düşen ulusal gelirin 170 dolar olduğu bir ülke için 40 milyon dolar çok büyük önem taşıyor, "polis eğitimi", "insani yardım" taahhütleri bu kez Somali için yinelenmişti. Aynı, işgal öncesi Irak’ta gündeme getirilmiş olduğu gibi… 40 MİLYON DOLAR SÖZÜ BBC’nin haberine göre ABD'nin tüm kesimleri biraraya getiren bir Somali hükümetini destekleyeceğini belirten büyükelçi, ılımlı BM SADECE ÜZGÜN! Saldırıların ardından BM’nin çiçeği burnunda genel sekreteri Ban Kimoon, sivillerin de yaşamını kaybettiği bildirilen saldırıları "üzüntüyle karşıladığını" açıkladı. Somali'nin geçici hükümeti ise