23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 14 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ Koç yumurtasından ayakkabıya iz ÖZAL’A ‘ALIŞAMADIK’ bırakan protestolar Protesto, haksızlığa uğradığını ya da bir şeylerin yanlış yapıldığını düşünen insanların tepkisini dile getirmek için gerçekleştirdiği eylemlere deniyor. İnsanlık tarihinin farklı dönemlerinde örgütlü ve kitlesel biçimde 2 gerçekleştirilen bir dizi protesto eylemi sayesinde kazanımlar elde edilirken, günümüzde kitlesel protestolar pek fazla “etkili” olamıyor. Kimi bireysel protesto ve çıkışlar ise çoğu zaman beklenmedik biçimde etki yaratıyor, sonuç alıp almaması bir yana belleklerde iz bırakabiliyor. 3 1 Politikacı, bürokrat ve patronları hedef alan protesto eylemleri, eylemcilerin hayal gücü ve olanaklar çerçevesinde yeni yeni biçimlere bürünüyor. Yakın dönemin en “yaratıcı” eylemini Iraklı bir gazeteci ABD Başkanı George GAMZE Bush’a ayakkabı atarak gerçekleştirdi. Bu tarihi eylemle birlikte yumurta, ERBİL pasta ve boya atma eylemleri serisine artık ayakkabı atma da eklendi. Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi, geçen 15 Aralık’ta Bağdat’a güvenlik gerekçesiyle “sürpriz” bir şekilde gelen ve kukla Başbakan Nuri El Maliki ile sınırlı bir basın toplantısı gerçekleştiren ABD Başkanına ayakkabısını fırlatarak uluslararası ölçekte bir “kahraman” haline geldi. El Zeydi bu eylemiyle, insanlığa yeni bir eylem biçimi de hediye etmiş oldu. Ayakkabılı protestoları öncelikle Irak merkezli eylemlerde yaygınlaşırken, geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de bir ayakkabılı eylemin hedefi oldu. AKP seçim bürosu açılışı ve belediye başkan adayları tanıtımı için 4 şubatta Van’a giden Çelik’e ziyareti sırasında, ayakkabı tamircisi Çitin İşik tarafından ayakkabı fırlatıldı. Ekonomik krizden dolayı işlerinin kötü gitmesi nedeniyle böyle bir protesto gerçekleştiren İşik, hedefi bulamadı ve bir süreliğine gözaltına alındı. Bakan Hüseyin Çelik ise, “Sesini duyurmak isteyenler bundan sonra ayakkabı fırlatacaklar. Hani böyle bir şey yapmış olsa bile, herkes herkese domates de taş da ayakkabı da fırlatır. Savcılığa sevk edilecek. Mesele bundan ibarettir. Biz gayet güzel bir tanıtımda bulunduk. Fakat tabi sizin meslektaşlarınız böyle bir şey varsa daha çok egzantrik şeyler peşinde olduğu için bunlar daha çok haber oluyor” diye konuştu. EVRENSEL PROTESTO ARACI: YUMURTA Türkiye’de önceleri çok alışkın olunan bir tarz olmamakla birlikte son dönemde giderek yaygınlaşan bir başka eylem biçimiyse “yumurta atma”. Yakın dönem bilinen en çarpıcı örneği hedefine tam olarak ulaştığı, etkileri kurbanı tarafından da ayrıntılı biçimde anlatıldığı ve bir süre gündemde kaldığı içinİstanbul Üniversitesi’nde Kemalist öğrencilerin Ahmet Altan’a yönelik yumurta atma eylemi idi. 24 Kasım 2002 günü, bir plaket almak ve söyleşi yapmak için İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne konuk olarak giden Altan, fakülte koridorunda karşılaştığı protestodan kaçarak kurtulmuştu. Yumurta eylemleri çeşitli zaman ve kereler Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal, Önder Sav, Mehmet Ağar, Cem Uzan gibi isimleri hedef alırken geçtiğimiz yıl YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da Kocaeli Üniversitesi’nde öğrencilerin yumurtalı protestosuna maruz kalmıştı. Oğlunun pastörize yumurta işleri nedeniyle ağır eleştiriler alan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da yumurtalı saldırıların hedefi olan politikacılar arasındaydı. 1. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice 24 Kasım 2007’de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde ifade vermeye hazırlanırken beklenmedik bir protestoyla karşılaştı. 2. Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn 2004 yılının 17 Martı’nda Slovenya’nın başkenti Lubyana’daki hükümet binası önünde boyalı saldırıya uğradı. 3. Hollanda Dışişleri Bakanı Gerrit Zalm da kremalı pasta kurbanlarından oldu. (Ocak 1997) 4. Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, ABD’nin Irak saldırısından iki gün önce Kopenhag’da parlamentoda yapmayı planladığı basın toplantısını kırmızı boyalı saldırının ardından ertelemek zorunda kaldı. Bundan 20 yıl kadar önce bir dizi başka eyleme esin kaynağı sunan bir eylem ise, o dönem Gebze 115. Topçu Alayı’nda görevli genç teğmen Murat Şeref Baba’nın Turgut Özal’a gönderdiği telgraf olmuştu. Cumhurbaşkanlığına gelişini eleştirenlere “alışırsınız, alışırsınız” diyen Özal’a “Ben alışamadım” diye telgraf gönderen Baba, bu eylemi nedeniyle ordudan uzaklaştırılmıştı. Baba 17 Şubat 1990 tarihli telgrafında, “Atatürk’ün makamında oturan bir kimsenin, itibar deyince aklına, bazı ülkelerin devlet başkanları ile fotoğraf çektirmek geliyor olmasına alışamadım. Siz, ‘alışırlar’ dediniz. Ama, Sayın Turgut Özal, ben sizin cumhurbaşkanı olmanıza alışamadım” ifadelerini kullanmıştı. Baba’nın eylemi, sonraki dönemde, “alışamadım” sloganını benimseyen çok sayıda protestocuya esin kaynağı olmuştu. Daha sonra hukuk fakültesine giren ve İstanbul’da avukatlık yapmaya başlayan Baba, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı için yaptığı açıklamalarda “Gül’e de alışamadım” diyordu. Özal’a alışamayan ve protestosunu ilginç bir biçimde ifade eden bir diğer isim, dönemin Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay’dı. Özay, Çanakkale Zaferi’nin 75. yıldönümünün kutlandığı 18 Mart günü, Cumhurbaşkanı törene geldiğinde ayağa kalkmayarak ve konuşmasında “Halkın desteği olmadan, halk adına karar verenler, verdikleri o kararların altında ezilmeye, tarihin karanlığında yok olmaya mahkumdur” diyerek protestosunu gerçekleştirmişti. Birkaç saat sonra görevinden alınan Özay, daha sonra Danıştay kararı ile belediye başkanlığına geri dönmüştü. Törende konuşan Turgut Özal ise, marksizmleninizmin tüm dünyada çöktüğünü söyleyerek Türkiye ve bazı başka ülkelerde az sayıda insanın bu fikirlerden vazgeçemediğini ancak halkın bu kişileri sevmediğini belirterek belediye başkanına kendi stilinde “cevap” vermişti. 4 Kremalı pasta ve boya Dünyada daha “köklü” geçmişi olan yumurta atma eylemlerinin yakın dönem hedefleri arasında ise, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin adı öne çıkıyordu. Sarkozy, 22 Temmuz’da Lizbon Anlaşması’nı görüşmek için gerçekleştirdiği İrlanda’nın başkenti Dublin’i ziyareti sırasında hedef oldu ancak yumurtalar cumhurbaşkanının 50 metre ötesine düştüler. Protestocu İrlandalılar, Sarkozy’nin politikalarını ve Lizbon anlaşmasını eleştiriyordu. Microsoft’un CEO’su Steve Ballmer da geçen yıl yumurtalı saldırıyı kılpayı atlatanlar arasında yerini aldı. 20 Mayıs günü Budapeşte’deki Corvinus Üniversitesi’nde bir sunuş yapan Ballmer, öğrenciler arasındaki bir protestocunun hedefi oldu. Öğrenci, “Hey sen, Macar halkından çaldığın parayı hemen şimdi geri ver” diyerek Ballmer’a yumurtaları fırlatmaya başlayınca, uluslararası yazılım firmasının en üst konumdaki kişisinin kaçarak kürsünün arkasına saklanmaya çalışması gibi eğlenceli sahnelere tanık olundu. Ballmer’ın bu vesileyle 1998 yılının 4 Şubat günü Brüksel’de yüzüne sağlam bir kremalı pasta oturtulan Bill Gates’in tecrübesine eriştiği esprileri medyaya yansıdı. Ancak internetteki görüntüler kıyaslandığında, Gates’in tecrübesinin pek kolay erişilemeyecek nitelikte olduğunu gösteriyor. ziyaretinde başkent Lubyana’daki hükümet binası önünde küreselleşme karşıtlarının boyalı saldırısına uğradı. Saldırı sırasında koruma altına alınan Wolfensohn’un yeşil benekli yüzünün görüntüsü, uzun süre belleklerde kalacaktı. ABD’nin Bush dönemindeki son Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da doğrudan boyanmamakla birlikte, elleri kırmızı boyalı bir protestocu tarafından ağır biçimde protesto edilmişti. 24 Kasım 2007’de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’ne ifade vermeye hazırlanan Rice, Beyaz Saray’daki sözkonusu salona geldiğinde CodePink üyesi Desiree Anita AliFeyruz’un aniden yanına gelmesiyle şaşkına döndü. 50 yaşındaki AliFeyruz kırmızı boyalı ellerini Rice’ın yüzüne doğru tutup “Milyonlarca Iraklının kanını döktüğünü” söylerken görevliler tarafından “paketlendi”. AliFeyruz bu sırada Dışişleri Bakanına “Savaş suçlusu” diye bağırıyordu. ECEVİT’E YAZAR KASA Türkiye tarihinin bir ilginç protestosu, 2001 krizinin yaşandığı dönemde başbakan olan Bülent Ecevit’i hedef alıyordu. Bir çiçekçi dükkanı çalıştıran Ahmet Çakmak, 4 Nisan 2001 günü Ecevit, 11.35’te partisinin TBMM’deki Grup toplantısına katılmak üzere Başbakanlık’tan ayrılırken, elindeki yazar kasayı üzerine fırlatmış ve “Sayın Başbakanım al, ben bir esnafım. Ben bir esnafım” diye bağırmıştı. 35 yaşındaki 2 çocuk babası Çakmak, dalgalı kur uygulaması yüzünden 6 bin dolarlık borcunu ödeyemediğini, 9 aydır ev kirası veremediğini söylemiş, “Aslında yazar kasayı fırlatmak istemedim. Ancak Başbakan merdivenlerden inerken kendimi tutamadım” demişti. Ahmet Çakmak’ın bu unutulmaz eylemi Türkiye tarihine “yazar kasa eylemi” olarak geçerken Türkiye’nin dört bir yanında hükümeti hedef alan esnaf eylemleri yayılmaya başlamıştı. Geçtiğimiz günlerde, yazar kasayı geri almak için adliyeye başvurduğu haberleriyle yeniden gündeme gelen Ahmet Çakmak, 8 yıl önceki eyleminden pişman olmadığını vurguluyor ve şunları söylüyordu: “Babam başbakan olsa ona da atarım. Ama Ecevit çok kral adammış. Kendisine öldükten sonra çok dua ettim. Onun dönemindeki kriz yine iyiymiş şimdi daha büyük bir kriz yaşıyoruz. Son 6 aydır yine işsizim.” KOÇ YUMURTASI GERİ KALIR MI? Üniversite öğrencilerinin yaratıcı eylemleri arasında yakın dönemin akılda kalanları da not edelim. 2007’nin 29 Mart günü, Boğaziçi Üniversitesi’nde “kariyer günleri” çerçevesinde şirket tanıtımı yapan bir Koç Holding görevlisi, öğrencilerden biri tarafından hedef alındı. “Burası köle pazarı değil” diye bağıran öğrenci, elindeki nesneyi holding görevlisine fırlattı. Bu defa atılan ise, ilk kez böyle bir eylemde kullanılan koç yumurtasıydı. Görevli şaşkın bir şekilde kürsünün arkasına saklanırken, salonda sloganlar atılmaya başlandı ve öğrenciler salonu terk ettiler. Kendilerini “Yüzde 52” olarak adlandıran bir grup öğrencinin “üstlendiği” eylem, sonraki günlerde uzun süre konuşuldu. BOYA VE İZ BIRAKANLAR Gonca Uyanık Savaş ve küreselleşme karşıtı eylemcilerin görüntüleri belleklere kazınan önemli eylemlerinden biri, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’i hedef alan boyalı saldırı olmuştu. 18 Mart 2003’te, ABD’nin Irak saldırısı arefesinde Avrupa’da savaşın gerilimi büyük bir şekilde hissedilir ve Danimarka siyasetini de yoğun etkisi altına alırken, ülkesinin ABD yanlısı tutumunu protesto eden bir gösterici hedefi 12’den vurmuştu. Kopenhag’daki Parlamento binasında hazırlıkları yapılan basın toplantısı öncesinde gerçekleşen kırmızı boyalı saldırıda Danimarka başbakanı trajikomik bir görüntüye bürünmüş, basın toplantısı ertelenmiş ve görüntüler nedeniyle başbakanın “yaralanmadığı” açıklaması yapılmak durumunda kalınmıştı. Danimarka hükümetinin Irak savaşına bir savaş gemisi ve denizaltı ile katkıda bulunacağı söylenirken, boyalı eylemi gerçekleştiren protestocu Rasmussen’e “Ellerinde kan var” diye bağırıyordu. 2004’ün 17 Martı’nda yüzü yeşil boyayla kaplanan kişi ise, Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn oldu. Wolfensohn, Slovenya Finans Bakanı’nı ÇANKAYA ÖNÜNDE ÇIPLAK KADIN Çıplak protestolar da her zaman ilgi çeken ve belleklerde yer eden protestolar olageldi. Türkiye tarihinde hatırlanan çıplak protesto örneği ise, doğrudan cumhurbaşkanını hedef almamakla birlikte, mekan olarak kendisine Çankaya Köşkü’nün önünü seçen Gonca Uyanık’ın gerçekleştirdiği protesto idi. Uyanık, 30 Eylül 1998 günü, kendisini pavyona satan kocasını protesto amacıyla köşk önünde pardesüsünü çıkararak iç çamaşırlarıyla eylem yaptı. MGK toplantısı için köşke gelen kuvvet komutanlarının araçlarının geçtiği anda gerçekleştirilen protesto, medyada geniş yer tuttu. GÖKÇEK’E AKROSTİŞLİ PROTESTO Geçen yılın medyatik öğrenci eylemi ise, yaz aylarında ODTÜ’lülerden geldi. 22 Temmuz günü “Gerekirse ODTÜ’yü yıkarım” diyen Melih Gökçek’i protesto etmeyi planlayan öğrenciler ODTÜ postanesinin önündeki kavşakta 5 dakika yere yatma eylemi yapacaklarını açıkladılar. Ancak bu açıklamadan çok, eylem için oluşturulan platformun adı ilgi çekiyordu: “ODTÜ’yü yıkmak GüvenÖzveriTecrübe ister”. Yine bu isim, “Gökçek’e şifreli protesto” başlığıyla basında geniş yer tuttu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear