Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yurtdışında yıllardır uygulanan A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) TOBB Başkan Yardımcısı ve Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz, lisanslı depoculuk sisteminin gelişmiş ülkelerde zaten uygulandığını belirterek, "Sistem ile en başta kayıt dışı kayıt altına alınacak. Ayrıca ürün planlaması gelecek. Türkiye'de ne ne kadar üretildi bilmiyorsunuz. Tamamen tahmini konuşuluyor" dedi. Yavuz, "çağdaş borsacılık" uygulamalarına ilişkin Cumhuriyet’in sorularını şöyle yanıtladı: Türkiye için çok yeni bir sistem lisanslı depoculuk. Tam olarak nasıl işliyor, biraz anlatır mısınız? Lisanslı depoculuğun iki önemli işlevi vardır. Öncelikle ürün standardı olmaması ve Türkiye'deki ürünlerin belli bir hasat dönemi bulunması nedeniyle; tarımsal ürünlerin depolanması ve bu hasat döneminin uzun zamana yayılması açısından lisanslı depoculuk yapılması artık zorunlu hale geldi. Tüm gelişmiş ülkelerde de bu uygulanmaktadır. İkincisi ise ürünün bir yerde en düşük maliyetle istiflenmesi ve bunun elektronik senede dönerek borsalarda pazarlanmasının gerekliliği. Türkiye'de şu ana kadar bu yapılmadı, daha doğrusu yapılamadı. Uygulanan yanlış politikalar ürünün kalitesini, standardını, arz ve talebe göre borsada işlem görmesini engelledi. Ancak 2001 yılında başlayan krizden sonra ortaya konan Ekonomik İstikrar Programı'na göre, 2005 yılında devlet artık yavaş yavaş tarımsal ürün alımınÇiftçilerin en çok dan çıkacak, desteklemeyi çeşitli şekillerde korktuğu yapacak ve bu ürünler konunun kayıt tamamen arz ve taledışılık olduğunu be göre işlem görecek. Bir diğer önemli söyleyen TOBB nokta ise Avrupa BirBaşkan liği'nin bu ürünlere Yardımcısı Faik standart getirmememizi koşul olarak sunYavuz’a göre, ması. Yavaş yavaş lisanslı ürünlerimiz belirli depoculuk ile en standartlara uymak durumunda. Böyle başta kayıt dışılık olunca tüm bunların ortadan kalkacak alt yapıları olan li sanslı depoculuk sistemini de zorlamalarımızla Meclis'ten geçirdik. Bunu bütün olarak düşündüğünüz zaman ise lisanslı depolar, Ürün İhtisas Borsaları ve Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası birbirini tamamlayan üç unsur. Biz yukarıdan başladık; Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası'nı kurduk. Ardından Ürün İhtisas Borsaları yasasını çıkarttık. Arkasından lisanslı depoculuk yasasını çıkarttık. Lisanslı depoculuk için gerekli olan yasal süreç tamamlandı mı? Şu an 5 tane yönetmelik var, onları bekliyoruz. Bunları biz Odalar Birliği olarak bakanlıkla oturduk çalıştık, bakanlıktan çıktı. Şimdi Bakanlar Kurulunda, oradan geçmesini bekliyoruz. Lisanslı depoculukla ürünler nasıl bir sisteme tabi olacak? Hasat dönemi çok kısa ve herkes o hasat döneminde elindekileri çıkarınca gerçek arz ve talebe göre fiyatlar oluşmuyor. Lisanlı depoculuk bunu önleyecek yani siz üreticisiniz, hasat yaptınız. Kendi imkanlarınızla depolama şansınız yok ki; kendi imkanlarınızla yaptığınız zaman da maliyetler çok yüksek oluyor. Bunu lisanslı ürün deposuna getireceksiniz, önce laboratuvarda etraflıca bir tahlilden geçecek. Sonrasında standardına göre depolanacak. Daha sonra da elektronik ürün senedine dönecek. Eğer ihtiyacınız varsa bu senedi herhangi bir bankadan istediğiniz ölçüde kredilendirebiliyorsunuz, ihtiyacınız kadar para alabiliyorsunuz. O ürün senedini fiyatlar yüksel aksi halde çiftçi hasat zamanında mecburi olarak ürünü elinden çıkarmak zorunda kalıyor, bu da zarar etmelerine neden oluyor. Döküm mevsimleri var, bu dönemde de ürünü sattığınız zaman ucuza satmış oluyorsunuz ancak üç dört ay sonra; tüketicinin sanayicinin talebine göre malınızı sattığınızda daha rahat satıyorsunuz. Üretici açısından çok önemli. İstediği zaman borcunu da ödeyerek ürününü satmasını sağlıyor ve depo maliyetlerini düşürüyor. Sanayici ve tüccar açısından da çok önemli. Depolamada bir maliyet binmiyor. Her satışta ürün yer değiştirmiyor. Bir de vergi oluşmuyor. Tamamen kağıt üzerinde alım satım yapılıyor. Yani sanayici veya tüccar ürün senedini aldıktan sonra, ihtiyacı varsa depodan malı çekip alabiliyor. İhtiyacı yoksa günü geldiğinde satabiliyor, böylece de maliyeti düşüyor. Ayrıca kendisini dıştan gelecek bir takım spekülasyonlara ve manipülasyonlara karşı garanti altına alıyor. Örneğin altı ay sonra size taahhüt ettiği un ihracatını yapıyor; buğdayı depoda, ürün senedini kasada tutarak da dengeyi sağlayabiliyor. Bu nedenle sanayici, ihracatçı ve tüccar için çok önemli. Bunlar piyasanın kuralları, gelişmiş ülkelerde yapılan uygulamalar. Türkiye'de de muhakkak bunlar olmalı. Ürün İhtisas Borsaları ve elektronik ürün senedi hakkında bilgi verir misiniz? Lisanslı depoculuktan sonraki safha Ürün İhtisas Borsaları. Buralar, elektronik ürün senetlerinin alınıp satıldığı, belli seansların olduğu borsalar. Tabii bizim Lisanslı depoculuk diğinde ya da üç beş ay sonra elektronik senedi borsaya götürüp satabiliyorsunuz. Burada üreticiye büyük bir destek sağlamış oluyorsunuz. Söz konusu destek ile sağlanan yararlar nedir? En başta zamana yayıyorsunuz. İkincisi kredi olanakları sağlıyorsunuz. Üçüncüsü de üreticiye istediği zaman malını satabilme imkanı tanıyorsunuz. Çünkü muhakkak Ürün İhtisas Borsalarındaki entegrasyonu sağlamamız lazım. Örneğin; Türkiye'de 20 tane lisanslı depo varsa ve değişik ürünler depolanıyorsa bunların tüm senetlerinin alınıp satılabildiği bir pazar oluşması gerekli. Bu borsanın da lisanslı depoculuk için sağlam bir entegrasyona ihtiyacı var. Bu da güvenilirlik, malın yeterli standartta olup olmadığını belirlemesi ve bu doğrultuda bir ürün ihtisas rotasında çalışılması için gerekli. Daha sonraki aşama ise Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası dediğimiz tamamen yatırım amaçlı, çok düşük mal teslimi olan bir borsa. Örneğin Amerika'da yüzde 3 mal teslimi var. Bu borsada zarar da edebilirsiniz, kar da... Şu anda biz Vadeli İşlemler Ürün Borsasında üç üründe işlem görüyoruz; pamuk, buğday ve döviz. İhracatçı veya ithalatçı 6 ay sürede dövizini garanti etmek istiyorsa, yatırımını yapıyor, opsiyonunu sabitleyip alıyor. Yani riski üzerinden atıyor, 6 aylık sürede dövize herhangi bir manipülasyon olursa kendini koruma altına almış oluyor. Amatör imalat yaptıysa veya iç piyasada bir bağlantısı varsa, yine yatırımını da yapıyor. Eğer bir manipülasyonda pamuk fiyatları çok yükselirse o günün koşullarında malını satıyor ve o parayla pamuk alıyor. İsterse yüzde 3'e kadar da malını teslim alabiliyor. Bu sistemin çok iyi çalışması lazım; çünkü tarım ürünlerinin pazarlanması, stoklanması ve risklere karşı korunması için çok önemli. Bir de tazminat kurulu var, bu kurulun üyelerini çıkaracağız. Kurul sistemden gelebilecek zararların karşılanmasında kullanılacak. Tamamen ayrı, belirli bir fon oluşturulacak. Laborantlardan oluşan yetkili sınıflandırıcılarımız var. Bu kişiler de ürünü kalitesi 16 (Fotoğraflar: Koray Avcı)