Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 MAYIS 2024 SALI
6
Hep ‘Cumhuriyet gazetecilik okulu’ derler, oysa Cumhuriyet ‘hayat okulu’dur...
30 YILIN TANIKLIĞI
“Bir pazar sabahıydı, Ankara kar altında
CAĞALOĞLU’NDA
Zemheri ayazıydı, yaz güneşi koynunda.”
SON FOTOĞRAF
ilecek gittiğimiz
Gazetemiz yıllarca hizmet
misafirlikte
verdiği Cağaloğlu’ndaki
Aöğrendik
binasından 16 Ekim 2005’te
Uğur Mumcu’nun
Şişli’ye taşındı.
İlhan Selçuk ve
öldürüldüğünü. Aileler
çalışanlar bu fotoğrafla
neşeyle sohbet ederken
veda etti.
televizyondaki haberle
bir anda ortalık buz
kesmişti. Hemen eve
döndük,
ardından da
28 Mart 1993, Cumhuriyet
gazetenin
kenetlemişti. 1980’lerde
Cağaloğlu’ndaki
büyük yaralar alan ailelerin,
binasına gittik.
ÖZGÜR
siyasetten uzak yetiştirdiği
Bizim gibi yüzlerce
SOYER
kuşağım için artık Uğur
kişi gazeteye
Mumcu vardı.
koşmuştu.
Uzun bir yürüyüş başlamıştı.
Gazetenin girişinde yer alan
Gazeteci olacaktım. O yılın
Uğur Mumcu anı defterine
eylül ayında Cumhuriyet
“Özgürlüğü, cumhuriyeti
okulunun spor servisindeydim.
ve demokrasiyi ilelebet
Hep “Cumhuriyet
yaşatacağız” diye yazmıştım.
gazetecilik okulu” derler,
Milyonlarca insan kızgın,
oysa Cumhuriyet “hayat
üzgün ve endişeliydi.
okulu”dur...
Bir gazeteci milyonları
1980’lerin ortalarında
pikaj servisi
Fotoğraflar: ENDER ERKEK
‘SEN YAŞLISIN
BEN GENÇ’
TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti
Başarı Ödülleri, her gazetecinin
rüyalarını süsler. Onu almak Oscar’ı
kazanmak gibidir. 2002 yılında
11 dalda ödül verilenler arasında
Cumhuriyet gazetesi adına usta
90’ların sonundaki spor servisi kadrosu: Abdülkadir Yücelman, Halit Deringör,
karikatürist Turhan Selçuk ve ben
Ercan Turcan, Mahmut Sert, Hilmi Türkay, Asena Özkan, Mustafa Ersoy, Arif
vardım. Ödül alanlar arasındaki
Kızılyalın, Levent Yücelman, Yunus Türkay, Deniz Derinsu, Aslı Duru.
en yaşlı ve en genç isim olmuştuk.
KORKU TÜNELI:
Fotoğraf çektirirken büyük ustanın
“Buranın en yaşlısı sen, en genci
benim ona göre” sözlerine uzun
Yücelman’ın öğütleri
PIKAJ SERVISI
Turhan Selçuk
süre gülmüştük.
azetenin en stresli, kâğıttan çıkış alınırdı.
umhuriyet’te meslek arkadaşlarımıza haberleri
Ggerilimi yüksek Pikaj servisinde
Cbüyüklerimizin
yazdırırdık. Foto muhabiri ise
yeri pikaj servisiydi. hafif dik masaların
bir dediğini iki etmez, dijital makineler olmadığı için
Büyüklerimizin üzerindeki şablona
uyarılarını yerine getirmeye 15. dakikada stat kapısında
anlattığına göre yapışkanlı kâğıtlar
Cumhuriyet’in çocukları
çalışırdık. Mesleğe bekleyen motosikletli
daha önce de kurşun yapıştırılır, böylece
başladığım Spor Servisi’nin kuryemize çektiği makaraları
OĞLUM Orçun Dora gibi gazete Hepsinin ablası, Derin Oskay’ın kalıpların dizildiği sayfalar yapılırdı.
şefi Abdülkadir Yücelman,
teslim ederdi. Dijital fotoğraf
çalışanlarının çocukları haber ise “ikinci annem” dediği, onlarla
mürettiphaneymiş. Yanlış hesaplanıp
o dönem gazetenin en makinelerinde olduğu gibi
masalarında büyür. Kimi okuldan yakından ilgilenen eğitim şefimiz
Daktilo ya da yeni yeni yerine oturmayan
eskilerindendi. Yetiştirdiği çektiğini göremez, “Acaba
erken çıktığında evde kimse Figen Atalay’dır. Eğitimleriyle ilgili
kullanılmaya başlanan başlık ve yazılar, bazen
onlarca gazeteci, ilerleyen fotoğraflar taşra baskısını
olmadığı için anne babasının yanına konuları danışırız, gazeteye gelip
bilgisayarlarda kretuar bıçağıyla,
yıllarda hem Cumhuriyet’in kurtaracak mı?” endişesiyle
gelir, kimi de gideceği kurs saatini yaramazlık yaptıklarında da ona
yazılan yazılara özel başlıklarda harf harf,
hem de diğer gazetelerin
işinin başına dönerdi. gazetede bekler. Aynı gün gazetede bırakırız. Bazılarımızın da yolu hayat
kodlama yapılırdı. yazılarda hece hece
denk gelenler, servisler arasında arkadaşıyla Cumhuriyet’te kesişti.
yazıişleri müdürleri, genel Mutfaktakilerin derdi ise
Bu sayede yazıların kesilerek yerine
koşturur, çoğu zaman da sessiz Ben ve eşim Meltem gibi yaşamını
yayın yönetmenleri oldu. Çok sayfaları maç biter bitmez
puntosu, satır aralığı yerleştirilirdi pikajörler
kalsınlar diye resim yaptırılırdı. birleştiren çok sayıda gazeteci oldu.
disiplinliydi. Futbol baskıya göndermek
ve sütun genişliği gibi tarafından. Hazırlanan
maçlarını izlemeye olur. Stattan gelen
özellikleri belirtilirdi. sayfa kamera servisine
giden muhabirlere
ve aceleyle karanlık
Bu iş ise sadece gider, çekilen filmden
ankesörlü telefon odada “tab” edilen
tecrübeyle yapılırdı. kalıp çekilir, makineye
için jeton kontrolü fotoğraflar seçilirdi.
İşi şansa bırakmak takıldıktan sonra gazete
Okurlarımızın verdiği güç
yapar, “Gazetecinin Bazen de işler
istemeyenler matematik basılırdı. Sonra teknoloji
fotoğraf makinesi ve yolunda gitmez,
CUMHURİYET, okurlarımızın
hesaplamalarına dahi gelişti, bilgisayar
jetonu hep yanında
maçta pozisyon az
da dediği gibi “Vazgeçilemeyen
başvururdu. Kodlama yaygınlaştı, dijital
Abdülkadir Yücelman
olmalı. Tarihi bir olunca, istenen kare
bir tutku.” Okurlarımız
yapıldıktan sonra Basri fotoğraf makineleri,
haber yakalama yakalanamazdı. Bu ülkenin sorunlarını dert
ustanın yanındaki internet yaşamımıza
edinen, yaşamları boyunca
şansı insanın başına durumlarda “Abdül abi”nin
makineye gönderilen girdi. Şimdilerde işimiz
Atatürk’ün izinden yürüyen,
sadece bir kere gelir, bunu öğütlediği gibi maç öncesinde
yazılar için yapışkanlı çok kolaylaştı.
çağdaş ve demokrat insanlar.
kaçırmayın” derdi. Yücelman, takımların forma çeşitlerine
Gazeteyle ilgili görüşlerini de
futbol kulüplerine muhabir göre alternatifli şekilde arşiv
sık sık yazıişlerini arayarak
seçerken Galatasaraylıyı zarflarında bulunan tampon
dile getirirler. Bazen bir yazara
Fenerbahçe, Beşiktaşlıyı fotoğraf kullanılırdı.
kızarlar, bazen bir habere. Çok puntoların büyütülmesi, tramlı alan
Galatasaray, Fenerbahçeliyi 2005 yılındaki yeniden
kızanlardan biri “Eskiden Birinci kullanmamamız. Gazete fiyatına zam
Beşiktaş muhabiri yapardı. yapılanma sürecinde iktisat
sigarası vardı o bırakılamazdı. Ben yapıldığı gün çok telefon gelir. “Siz hiç
Bu sayede şimdiki gibi mezunu olduğum için artık de Cumhuriyet’i bırakamıyorum” merak etmeyin. Gerekirse biz 5 tane,
demişti. Duygusal konuşmalar 10 tane alırız. Bu gazeteyi yaşatırız”
fanatik spor muhabirlerine ekonomi servisindeydim.
da geçer aramızda. Sık sık “Aferin der okurlarımız. Gazetemize bir tehdit
rastlanmazdı. Yücelman’ın İtiraf ediyorum, benim için
evladım. Atatürk’ün gazetesine de bu oluştuğunda, binlercesi yardıma koşar,
son öğrencisi olmak benim çok sıkıcı zamanlardı. Spor
başlık yakışırdı” övgüsüyle karşılaşırız. “Cumhuriyet susturulamaz” diyerek
Gazetemizin emektarı Hasan Eren,
için bir şanstı. Servisi’nin hareketli ortamı
Okurlarımızın en çok istediği şeyler ise yanımızda olur. 1979’da mürettiphanede kurşun dizerek başladı, 1982’de
bitmişti ama gazetecilik
pikaj-montaj servisiyle değişimi yaşadı.
En zevklisi
için öğrenecek yeni bir
Şimdi ise matbaa ve sayfa geçiş sorumlumuz.
spor muhabirliği
kapı açılmıştı. Kısa bir
Maçları tribünden izlemek, süre sonra da Hasan Eriş
yazmak, fotoğraf çekmek, sık Ekonomi Servisi şefi olmuştu.
Cumhuriyet çalışanının misyonu
sık yurtdışına çıkıp maçları Abdülkadir Yücelman gibi
takip etmek oldukça keyiflidir. Hasan Eriş de mesleki
Mayıs 1924’te gazetesinde çalışanlar, Atatürk Cumhuriyeti
Spor servislerinin mutfağında bilgisini paylaşan, disiplinli,
7 Atatürk’ün hangi tarihte ve hangi bittiği gün Cumhuriyet de
çalışmak isteyen de az olur. çok iyi bir gazeteci ve çok iyi
ismini verdiği ve mekânda çalıştıklarını çok biter...”
Sadece karda-kışta habere bir servis şefiydi. O dönem
Cumhuriyeti korumakla iyi biliyorlar... Cumhuriyet gazetesi
gitmeyi tercih etmeyenler, yaptığımız ekler, gazeteye
görevlendirdiği, Yunus Bilmek yetmez... devrim-karşıdevrim
konforuna düşkünler yeni bir değer katmıştı.
Nadi tarafından kurulan Bilginin bilincini çatışmasında yıkılmaz bir
mutfakta kalmayı seçerdi. Kanserden yitirdiğimiz
gazetemiz 100 yaşında. hem beyinlerinde hem kale olarak savaşımını
Teknoloji şimdiki Mehmet Sucu’nun isteğiyle
Başyazarımız İlhan Selçuk, yüreklerinde taşıyorlar... sürdürecek. Bize düşen
kadar gelişmemişti. Cep 2008’de yazıişleri yılları
85. yılda şunları yazmıştı: ... de genç gazetecilere bu
telefonu olmadığı için başladı. Mesleğin ilk
“Cumhuriyet gazetesinin Okuruyla, yazarıyla, misyonu aktarmak.
yanımızda götürdüğümüz zamanlarında ayaklarım
tarihçesinde Ulusal çalışanıyla kurumlaşan Baskılara, saldırılara,
masaüstü telefonlarını stat titreyerek girdiğim o
Kurtuluş Savaşı direnişiyle Cumhuriyet, kendi tutuklamalara, suikastlere
ve salonlardaki hatlara servisteydim. Gazetemizin
Kemalist devrimin harcı varlığının Atatürk boyun eğmeyen
bağlardık. O da yoksa 100. yılında ise yazıişleri
karılmıştır... Cumhuriyetiyle özdeş Cumhuriyet çok yaşa...
şefimizin öğütlediği gibi müdürlüğü yapmanın Bugün Cumhuriyet olduğunu çok iyi biliyor... Daha nice 100 yıllara...
jetonlarımızla gazeteyi arar, gururunu yaşıyorum.
Gazetenin kalbi
yazıişleri
CUMHURİYET’in yazıişleri, gazetenin
kalbi olarak nitelendirebileceğimiz,
son noktanın konulduğu yerdir.
Yazıişlerinde 16 yıl boyunca, başta
AKP iktidarının uyguladığı yanlış
politikalar, laikliğe açılan savaş,
Ergenekon ve Balyoz kumpası, Gezi
Direnişi, yolsuzluklar, ekonomik
krizler, çevre katliamları, çocuk
istismarı olayları, darbe girişimleri,
deprem felaketleri, terör saldırıları,
yerel ve genel seçimler, rüşvetler,
liyakatsiz atamalar ve pandemi olmak
üzere çok sayıda haberi aktardık.