26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

28 EKİM 2011 CUMA 3 OMSAN Lojistik yurtdışında firma satın almayı hedefliyor MSAN Lojistik; bugün uluslararası teknik standartlara sahip, farklı özelliklerde 1300 adetlik karayolu nakliye filosu, 340 swapbody ve 205 adet vagondan oluşan intermodal taşıma filosu 2 adet helikopteri, 1 adet kuru yük gemisi ve yaklaşık 1100 adet onaylı tedarikçisi ile yurt içi ve yurt dışında toplam 785.000 m²’lik kapalı ve açık alandan oluşan lojistik merkezleri ve 1.250 personeli ile otomotiv, beyaz eşya, inşaat, akaryakıt, çimento, tekstil ve iletişim sektörleri başta olmak üzere, birçok sektörün öncü firmalarına lojistiğin her alanında hizmet sunmaktadır. OMSAN Lojistik’in 2010 yılı sonu itibariyle gerçekleştirdiği 340 milyon TL’lik cirosunun 2011 yılı sonu itibariyle % 18 artarak 400 milyon TL’ye ulaşması hedeflenmektedir. Önümüzdeki dönemde otomotiv, perakende, FMCG, inşaat ve enerji sektörlerine ağırlık verecek olan OMSAN Lojistik; yurtiçinde bölge bazında yapılanmayı, yurtdışında ise özellikle Fas, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi stratejik bulduğu ülkelerde, yeni bir şirket kurma, satın alma, ortak olma veya stratejik işbirlikleri kurma ve özellikle Proje Taşımacılığı, Depolama ve Yurtiçi Dağıtım hizmetlerine odaklanmak suretiyle daha güçlü bir şekilde varlık göstermeyi amaçlamaktadır. Bugün itibariyle lojistik sektöründe karşımıza çıkan en büyük problemin sektördeki altyapı eksikliklerinden kaynaklanan verimsizlik olduğunu söylemek mümkündür. Hukuki altyapı eksiklikleri, mevzuatların getirdiği bürokratik engeller, lojistik konusunda eğitimli işgücü azlığı, teknolojinin yeterince etkin O kullanılamaması, depo kapasitesinin yetersizliği ve piyasada çok sayıda firma bulunması sektörün istenilen seviyeye ulaşmasındaki en büyük engeller olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanlarda iyileştirme ve geliştirme sağlanması gerektiği tarafından sıklıkla dile getirilmekle birlikte şu ana kadar ciddi bir atılım yapıldığını söylemek maalesef mümkün değildir. Yine her zaman dile getirdiğimiz gibi bu tür sorunlar devlet, özel sektör ve STK’ların işbirliği içerisinde üzerlerine düşeni yapmaları ile düzelebilecektir. Diğer taraftan limanların durumuna baktığımızda dünya limanlarında görülen uzmanlaşma trendinin Türkiye’deki limanlarda maalesef görülemediğini ifade etmek isterim. Halbuki uzmanlaşma, uygun fiyatı belirleme, ortak ekipman tedariki ve kullanımı ya da ortak işletme, gibi pek çok konuda şirketlere, birlikte çözme inisiyatifi sağlayacak önemli bir fırsat avantajı yaratmaktadır. Karayolu taşımalarındaki denetim eksikliği nedeniyle, kamyonların saat ve tonaj yasaklarına uymaması karayolu taşıma fiyatlarının düşmesine neden olmakta ve karayoluna haksız rekabet avantajı vermektedir. Bu bağlamda karayolu taşımacılığında denetimin artırılması gerekmektedir. Demiryolu taşımacılığını teşvik edici politikalar hayata geçirilmelidir. Taşımacılık faaliyeti yapan firmalar, demiryolu kullanımının avantajları üzerine bilinçlendirilmelidir. Esneklik artırılarak demiryolu daha cazip hale getirilmelidir. Tüm AB üyesi ülkelerde demiryolu işletmeciliği kamu ve özel şirketlere açılmıştır. Genel Demiryolu Kanunu Tasarısı ve TCDD Kanunu tasarısının hayata geçirilmesiyle demiryolu sektörü gelişmelere açık olacak hale gelecek, özel şirketler kendi lokomotiflerini alacaktır. Serbestleşme ile kaynakların optimum kullanımı sağlanacak ve verimlilik artacaktır. “Demir İpek Yolu” olarak da adlandırılan KarsTiflisBakü demiryolu projesinin tamamlanmasıyla Türkiye Avrupa, Orta Asya ve Ortadoğu arasında bir bağlantı merkezi haline gelecektir. Türk lojistik sektörünün Avrupa düzeyine ulaşması için esneklik, hız, gelişmiş izlenebilirlik, tersine lojistik, optimizasyon ve yeni teknolojilerin kazanılması gibi konulara önem verilmesi ve firmaların bu konularda kendilerini geliştirmelerinin çok önemli olduğu kanaatindeyim. Bugün büyük lojistik şirketlerine baktığımızda çalışmalarını, lojistik taşıma ihtiyacının azaltılması daha fazla ürünün daha az araçla taşınması, ürün ve ambalajlarda iyileşme yaparak hacim ve ağırlığın azaltılması, tüketim ve üretim arası mesafelerin optimize edilmesi, araçların yol boyu doluluğunun optimizasyonu, karayolu yerine deniz ve demiryolunun tercih edilmesi ve optimum stoklamanın sağlanması gibi konularda hızla sürdürdüklerini gözlemlemekteyiz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear